23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 4 Haziran 2018 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Hedefler çöpe gitti ekonomi 11 Yılın daha yarısına yeni gelindi ancak bu yıl için belirlenen OVP hedeflerinin hepsi şaştı. Kurlarda daha fazla artış olmasa dahi milli gelir 62 milyar dolar eriyor Kurlardaki yükseliş 20182020 Orta Vadeli Program’da (OVP) belirlenen hedeflerin de gün cellenmesine neden olacak. OVP’de yapılan makroekonomik tahminler 3.7334’lük kur üzerinden hesaplan mıştı. Oysa dolar kuru mayıs ayında 4.9390’a kadar çıktı. Rekor üstü ne rekor kıran kur, milli gelir hesaplamalarını ve diğer ekonomi verileri PELİN olumsuz etkilecek. Kur ÜNKER şu anda 4.65 seviyele rinde. Buna göre yılba şından beri gerçekleşen kur ortalama sı 4.0039. Bu rakam hükümetin tahmi ninin 27 kuruş üzerinde. Mevcut kur ortalaması dikkate alın dığında milli gelir hesaplanan rakam dan 62 milyar dolar, kişi başına mil li gelir de 771 dolar düşük çıkıyor. Bu yıl Türkiye’nin yüzde 5.5 büyüyeceği ni hesaplayan hükümet, gayrisafi yur tiçi hasılanın (GSYH) Türk Lirası bazın da 3 trilyon 446 milyar TL, dolar bazın da 923 milyar dolar olacağını öngörü yordu. Kişi başına GSYH ise 11 bin 409 dolar olarak hesaplanmıştı. Oysa mev cut kur ortalaması üzerinden hesaplandı ğında GSYH 860.6 milyar dolar, kişi ba şına GSYH de 10 bin 638 dolara iniyor. 10 bin doların altında Merkez Bankası’nın 4.4352 olan yılsonu döviz kuru tahminine göre ise 2018’in ortalama kuru 4.3852 olarak çıkıyor. Buna göre yıl sonunda GSYH 785.8 milyar dolara, kişi başı GSYH de 9 bin 713 dolara geriliyor. Üstelik bu rakamlar büyüme oranının aynı kalacağı varsayımı altında hesaplanan iyimser rakamlar. Yükselen faiz ve kurların büyümenin de yavaşlamasına neden olması bekleniyor. Bu konuda uluslararası kuruluşların uyarıları sürüyor. Cari açık patladı Öte yandan OVP’de yer alan yılsonu cari açık tahmini olan 40 milyar dolar yılın ilk üç ayında aşıldı bile. Mart itibarıyla yıllık açık 55 milyar 380 milyon dolara çıkarak son dört yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Eğer kur yılsonuna kadar yükselmez aynı düzeyde kalırsa, 860.6 milyar dolarlık GSYH üzerinden cari açığın milli gelire oranı yüzde 6.4’ü buluyor. Bu da cari açıkta alarm zillerinin çaldığı anlamına geliyor. OVP’de cari açığın GSYH’ye oranının yüzde 4.3 olacağı öngörülmüştü. Kurların etkisiyle enflasyon da yükselecek. OVP’de yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 7 ancak nisanda enflasyon yüzde 10.85 ile çift hanede kalmayı sürdürdü. Mayısta enflasyonun yüzde 12’ye yaklaşması bekleniyor. TCMB’nin 2018 için son açıkladığı tahmini ise yüzde 8.4. Yine 149.3 milyar liralık enerji ithalatının faturası ise Merkez Bankası’nın tahminine göre hesaplanan ortalama kur üzerinden 175 milyar 408 milyon liraya çıkıyor. YENİ OVP’DE BÜTÇE SIKILACAK Maliye Bakanı Naci Ağbal, kamu maliyesindeki sıkılığın devam edeceğini ve hedeflenen bütçe açığının tutturulacağını öne sürerek, çift haneli seviyelerde bulunan enflasyonun en kısa sürede tekrar tek haneli seviyelere çekilmesi gerektiğini bildirdi. Ağbal, yaptığı açıklamada, “Geçen yıl kamu maliyesinde bir miktar genişlemeye gittik. Enflasyon gelişmeleri karşısında bunu geri almamız lazım, yani bütçe açığının milli gelire oranını tekrar sürdürülebilir seviyelere çekmemiz gerekiyor. Bütçede yapacağımız her iyileşme hem enflasyonu hem de cari açığı aşağı çekecek” dedi. Bütçedeki genişlemeyi kısa vadede eski seviyelere getirecek bir politika çerçevesinin oluşturulması gerektiğini belirten Ağbal, “Önümüzde yeni Orta Vadeli Program çalışmaları var. Orada gerçekten bir mali konsolidasyon yapılarak bütçede enflasyonla mücadele için gerekli sıkılaşmayı yapacağız. Özellikle yatırım, üretim istihdam ve ihracat üzerindeki vergileri mali imkânlarımız ölçüsünde azaltacağız” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Naci Ağbal G7, Trump’a karşı birleştiYENİ GÜMRÜK VERGİLERİNDEN ETKİLENEN ÜLKELERİN TEPKİSİ SERT OLDU Altın, yatırımcının yüzünü güldürdü Bu yıla 158 TL seviyesinden başlayan altının gram fiyatı, dolar kurundan bulduğu destekle yükseliş eğilimde hareket ederken rekor üzerine rekor kırdı. Yurt içinde yatırımcıların en çok tercih ettiği yatırım araçlarından biri olan gram altın, yatırımcısına ilk 5 ayda yüzde 19 getiri sağladı. İntegral Yatırım Araştırma Uzman Yardımcısı Aylin Cevizci, gram altında 190 TL altındaki seyirlerin alım için uygun olabileceğini dile getirerek, “Yaşanan kur düşüşlerinin ardından bile 185 TL altında bir fiyat hareketini izlemediğimiz gram altın için düşüşlerin kademeli alımlar için uygun olduğunu belirtebilirim” dedi. l Ekonomi Servisi 100 bin liralık teminatsız kredi Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, acentalarının 100 bin liralık teminatsız kredilerden faydalanabileceğini söyledi. Bağlıkaya, “Üreten, büyüyen, çalışan acentalar olmadan güçlü bir turizm sektörü olamaz. Bu nedenle TÜRSAB’ın büyümesi için tüm arkadaşlarımla elimizi taşın altına koymuş durumdayız. En büyük destek ise sizlerden aldığımız güç” diye konuştu. Bağlıkaya ayrıca, 3 ayda 44 merkez ve 13 şube acenta kuruluşuna izin verdiklerini kaydetti. l Ekonomi Servisi Dünyanın en büyük ekonomisine sahip gelişmiş yedi ülkeden oluşan G7 Grubu’nun Maliye Bakanları Toplantısı’na, ABD Başkanı Donald Trump’ın ithal çelik ve alüminyuma yönelik yeni gümrük vergisi uygulamaları damga vurdu. ABD’nin ithal edilen çeliğe yüzde 25 ve alüminyuma yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulamasının yürürlüğe girmesiyle karardan etkilenen ülkelerin de tepkisi sert oldu. ‘Endişe ve hayal kırıklığı’ Kanada’da üç gün süren toplantılara başkanlık eden Kanada Maliye Bakanı Bill Morneau, grubun ABD dışındaki altı üyesi ile AB temsilcisinin, Trump’ın ABD ticaret eylemleri konusundaki uygulamalarından “endişe ve hayal kırıklığı” duyduğunu açıkladı. Morneau, açıkladığı toplantı ortak bildirisinde, grubun altı üyesi ile Avrupa Birliği’nin ABD’nin yeni gümrük tarifelerine karşı birleştiğini belirtti. Tarifelerin geri çekilmesini isteyen Morneau, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’den 89 Haziran’daki G7 Liderler Zirvesi’nden önce mesajlarını Trump’a iletmesini istedi. ABD Hazine Bakanı Mnuchin ise, ABD’in küresel ekonomideki liderlik konumundan vazgeçmediklerini, diğer ülkelerin eleştirilerini Trump’a ileteceğini söyledi. Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Twitter hesabından yeni gümrük vergilerine desteğini yineleyip ‘ABD’nin yıllarca ticarette diğer ülkeler tarafından kazıklandığını’ yazdı. Gelecek hafta so ABD’nin en fazla çelik ithalatı yaptığı ülke yüzde 16 payla Kanada. En fazla ithalat yapan ülkelerden Japonya yüzde 5 ile yedinci, Almanya yüzde 3 ile dokuzuncu sırada. nu G7 Liderler Zirvesi, Trump’ın da katılımıyla Kanada’nın Quebec eyaletinde düzenlenecek. Trump’ın başkan olarak Kanada’ya ilk ziyaretini gerçekleştireceği G7 Liderler Zirvesi’nin bir ticaret savaşına sahne olacağı ileri sürülüyor. Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire ‘Birkaç gün içinde ticaret savaşı başlayabileceği’ uyarısında bulundu. G7 üyesi ülkeler, Kanada, Almanya, Fransa, İtalya, Japonya, İngiltere ve ABD diye sıralanıyor. l Ekonomi Servisi Çin’den ABD’ye uyarı Çin, ABD’nin gümrük tarifelerini artırması gibi ekonomik yaptırımlar uygulaması halinde taraflar arasında ekonomi ve ticaret konularına ilişkin müzakereler sonucu varılan mutabakatların geçerli olmayacağını bildirdi. İki ülkenin ticaret heyetleri Washington’da görüştü. Milyonerler 150 bine ulaştı Yılbaşından bu yana artan kurlar ve enflasyon milyonerleri etkilemedi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na göre hesabında 1 milyon lira veya üzeri parası olan mudi sayısı, yılın ilk 4 ayında 10 bin 739 kişi daha arttı. Buna göre Türkiye’deki milyoner sayısı 149 bin 719’a yükseldi. Veriler hem yurtdışı hem de yurtiçinde yerleşik olan mudileri kapsıyor. Yurtiçi yerleşik milyonerlerin sayısı 136 bin 139 iken yurtdışı yerleşiklerin 13 bin 580’i buluyor. Milyonerler hesabındaki toplam mevduat ise 995 milyar 484 milyon liraya çıktı. Bunun 458 milyar 36 milyon lirası TL, 446 milyar 344 milyon lirası döviz, 3 milyar 606 milyon lirası da kıymetli maden depo hesaplarından oluştu. l Ekonomi Servisi Olmayacak işler zamanı... Bir zamanlar “asla olmaz” denen şeyler oluyor. Hayır Türkiye’den söz etmiyorum. Türkiye çoktan “absürdistan” oldu. Baksanıza seçimlere hangi koşullarda gidiyoruz. Başbakan Yardımcısı adeta muhalefeti seçimleri kazanmaya çalışmakla suçluyor. Benim aklımda, Atlantik’in iki yakasındaki gazetelerin başlıklarını işgal eden “ticaret savaşları” var. Küreselleşmeden ticaret savaşlarına Yıllarca “geri döndürülemez, önünde durulamaz” bir küreselleşme sürecinde yaşadığımız anlatıldı. Küreselleşme sürecinde, “devletler ekonomiye müdahale gücünü kaybediyordu”. Mali krizden sonra sermaye hareketlerinde merkeze dönüş yaşanınca, dünya ticareti gerileyince, “küreselleşmenin” geri çevrilebileceğine ilişkin korkuları duyar olduk. Geçen hafta da 79.8 triyon dolarlık dünya ekonomisinde, bu ekonominin yarısı (39.6 triyon dolar) büyüklüğünde bir bölgede, devletlerin, “küreselleşmiş” olduğumuzu unutup(!) ticaret savaşları başlattığını gördük. “Yok canım olamaz” diyebileceğimiz işler bu kadarla sınırlı değil. Örneğin, ABD’de Trump, seçimleri “Önce Amerika” sloganıyla kazanmıştı; Çin’den gelen malların ABD sanayisinde yıkıma yol açtığını, işsizliği artırdığını savunuyordu. En son ABD güvenlik belgeleri, ekonomik, teknolojik ve siyasi alanda, Çin’i birinci rakip olarak saptıyorlardı. Ancak Trump yönetimi, Çin Telekom şirketi ZTE’ye, teknoloji transferini önleme amacıyla koyduğu ağır yaptırımları, Çin Devlet Başkanı’nın telefonundan sonra, “Çin’de işsizliği artırmamak için” askıya aldı. Çin Devlet Başkanı’nı kıramayan Trump, demir çelik ve alüminyum ürünlerine konacak korumacı vergilerden muaf tutulmak isteyen en yakın müttefiklerinin taleplerine kulaklarını kapattı. ABD yönetimi, Çin’e karşı, yardımlarına gereksinim duyacağı, Meksika, Kanada ve Avrupa Birliği gibi üç ekonomik merkezin demir çelik ve alüminyum ürünlerine yüzde 25 ve yüzde 10 oranlarında gümrük vergisi koydu. Trump yönetimi, otomotiv ürünlerine, yüzde 20’ye ulaşabilecek ithalat vergileri koymaya hazırlanıyor; hem de ulusal güvenlik gerekçesiyle. Kanada Başbakanı Trudeau da haklı olarak, “Her savaşta ABD’nin yanında savaştık. Şimdi bizi ulusal güvenlik tehlikesi olarak gören sözleri hakaret kabul ediyorum” diyor. Wall Street Journal ve Financial Times gibi yayınlardaki yorumlara bakınca, bu korumacılık önlemlerinin ABD ekonomisinde işsizliği azaltacağını söylemek de kolay değil. Aksine, hem ABD üreticisi için demir çelik maliyetleri artacak, hem de özellikle tarım ürünlerini hedef alan AB yaptırımları, ABD çiftçisinin durumunu daha da zorlaştıracak. Aslında olanlar ‘klasik’ Tüm bu “saçmalıklara” (küreselleşme engellenemez de dahil) karşın tanık olduğumuz manzara aslında bir kapitalizm klasiği. Kapitalizmin krizinden söz ederken Marksist ekonomistler sık sık “aşırı üretim” olgusuna dikkat çekerler. Piyasa ekonomistleri için “aşırı üretim” anlaşılamaz bir kavramdır: Malum “her arz talebini bulur, sonunda piyasalar dengelenir”. Ancak geçen hafta, ben bu kavrama New York Times ve Financial Times yorumlarında rastlamaya başladım. Hem de bunun küresel bir sorun olduğuna, küresel bir çözüm gerektiğine ilişkin saptamalarla birlikte. Gerçekten de bu ticaret savaşlarının arkasında, kapitalizmin yapısal krizinin bir dışavurumu olan aşırı üretim / kapasite fazlası sorununun artık, finansal araçlarla, neoliberal önlemlerle, ötelenemez düzeyde ağırlaşmış olması var. Bu kapasite fazlası, buna eşlik eden borç yükü tasfiye edilmeden kapitalizm bu krizden çıkamaz. Ancak hiçbir ülke, özellikle büyük güçler, bu tasfiye sürecinin toplumda yaratacağı yıkımın getireceği siyasi sorunları üstlenmek istemez; kendi ülkelerindeki kapasiteyi ve istihdamı korumaya, tasfiye ve yıkımı ihraç etmeye çalışır. Bu eğilim, kısa sürede, siyasi kamplaşmalara, askeri karşılaşmalara yol açar. “Bir daha asla olmaz” denen karanlık işler, önce milliyetçilik, ırkçılık gibi toplumsal hastalıklarla, “demokrasi artık işlemiyor” gibi yakınmalarla, sonra savaşlarla yine dünyanın gündemine oturur. Dubai Mall’a 864. mağaza Hazır giyim şirketi LC Waikiki, 864. mağazasını yıllık ziyaretçi sayısı 80 milyon olan alışveriş merkezi Dubai Mall’da açtı. Yunanistan ve Güney Afrika gibi 12 ülkede daha faaliyete geçmeye hazırlanan şirket, toplamda bin mağazaya ulaşmayı hedefiyor. Tab Gıda’dan ESertifika Hızlı servis restoran zinciri TAB Gıda, Anadolu Üniversitesi ile işbirliği yaparak, esertifikalı ‘Geleceğin Yöneticileri’ eğitim programını başlattı. TAB Gıda Genel Müdürü Caner Dikici, “İşbirliği ile birlikte TAB Gıda çatısı alında bulunan tüm çalışanlarımıza geleceğin yöneticileri olma imkânı sağlıyoruz” dedi. Sistemden özellikle eğitim hayatını yarıda bırakmış; ortaokul mezunu olanlar yararlanabilecek. Aytemiz’den trafik projesi Yerli sermayeli akaryakıt markası Aytemiz, trafikte karşılıklı anlayışa dayalı kurumsal sosyal sorumluluk projesi hayata geçirdi. Aytemiz Genel Müdürü Ahmet Eke, ‘Motorcu Dostu Trafik’ adını verdikleri projenin, trafikte karşılıklı empatinin sağlanmasının amaçladığını söyledi. Yerli yazılıma destek Microsoft Türkiye olarak 25’inci yıllarını kutladıklarını dile getiren Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, yerel yazılım girişimlerini destekleyerek Türkiye’nin hem dijital hem de ekonomik geleceğine yatırım yaptıklarını ve “Milyar dolarlık Türk yazılım şirketi” yaratmayı hedeflediklerini söyledi. Kansu, “12 iş ortağımızla binin üzerinde şirketi güvenilir teknolojilere buluşturduk dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear