15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 4 Şubat 2018 kültür 16 EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Moğollar’ın üyeleri, ‘Duruşumuzkuruluşunun 50’nci yılında vereceği konser değişmedi’öncesi grubun hikâyesini anlattı Türk rock müziğinin ilk temsilcilerinden Moğollar, kuruluşunun üzerinden geçen 50 seneyi, 9 Şubat Cuma günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde vereceği özel bir konserle kut layacak. “Moğollar 50. Yıl Özel” konserinde grubun ilk şarkılarından örnekler çalı nacak. Grubun ilk solisti Aziz Azmet ve eski davulcusu Ay ORHUN ATMIŞ zer Danga gibi isimler de konsere katılacak. Bu zamana kadar 23 tane 45’lik, 11 de stüd yo albümü yayımlayan Moğollar’ın kurulduğu 1967 senesinin 4 Aralık günü gazetemizde bir de haberleri çık mış. “Yeni bir ‘Beat’ topluluğu: Moğol lar” başlığıyla müzik köşesinde yer alan yazıda grubun o zamanki üyeleri Engin Yörükoğlu, Murat Ses, Aziz Az met, Cahit Berkay ve Haluk Kunt ken dilerini de tanıtan sorulara yanıt ver mişler. ‘Dokunmayana dokunmam’ Kuruluşundan bu yana grupta yer alan Berkay’a, o zaman “Hayat Felsefesi” sorusuna verdiği “Dokunmayana dokunmam” cevabının bugün de geçerli olup olmadığını sorarak söyleşimize başladık. Berkay, “Dokunmayana hâlâ dokunmam, ki bunu doğruluyor. Bugün hâlâ ayaktayız” şeklinde cevap verdi. n “Anadolu Pop” ismini siz ortaya attınız. Hikâyesi nedir? Taner Öngür: Yıllar sonra tabii “Anadolu Pop”, “Anadolu Rock” genel bir tanım hali kurtuluş arı 9 Şubat’taki konsere hazırlanan gruba ilk solist Aziz Azmet, eski davulcu Ayzer Danga eşlik edecek. Ayrıca Fuat Güner, Nejat Yavaşoğulları, Harun Tekin, Hüseyin Turan gibi isimler de yer alacak. ne geldi. Onu biz kendimiz için söyledik. O kategoriye sokulan gruplar Cem Karaca’dan başlar, “Emrah” şarkısı mesela, o türün bizden önceki bir örneğiydi. Ama ister istemez öyle genel bir isim gerekiyordu. O sevildi. C.B: Klasik bir anlatım olacak ama. Moğollar’ı kuran 5 idealist genç. Onların ideali de yurtdışına gidip orada meşhur olmak, çok para kazanmak. Ama dedik ki bu halimizle gidersek (gitar, bas, davul, klavye), bizim gibi binlerce grup vardır. O grup lar da kuyruk oluşturmuşlardır. O sıra bize gelmez. O yüzden kuyruğu aşmak için, kendimize özgün müzikal bir kurgu kurabilirsek, belki daha hızlı bir çıkış yapabiliriz. Tabii ki nerede yaşıyoruz; Anadolu. Ben türkülerle beslenmiş bir adamım. Biraz da telli sazlara elim yatkın, Engin de (Yörükoğlu) darbuka, kaşık, asma davul çalıyordu. Bunları da ilave ettik. Ve gerçekten düşündüğümüz gibi, hiç o kuyruğa falan girmeden ilk müracaat etti ğimiz yerden albüm yapma teklifi aldık. O albümle (Danses et Rythmes de la Turquied’Hier d’Aujourd’hui) de enstrümantal bir albüm, 1971’de “Academie Charles Cros” ödülünü kazandı: 70’te Jimmy Hendrix, 71 Moğollar, 72 Pink Floyd. Daha geçerli bir tarzda devam etmek için 3 tane firmaya ki o dönem Fransa’nın ve dünyanın en büyük firmaları Pathe Marconi, Philips ve CBS, başvuru yaptık. Üçünden de bize kontrat teklifi geldi. Biz CBS’i tercih ettik. Berkay: 1993’ten önce daha naiftik Cahit Berkay, Moğollar’ın ara verdiği dönemde grup üyelerinin neler yaptığını ise şöyle anlatıyor: “76’yla 93 arası maalesef müzik yapamadık. Çünkü dönsek de burada hayat değişti, tavernaya dönüşmeye başladı müzik. O konser verdiğimiz gazinolar kapanmaya başladı. Türkiye’de müzik hayatı yok. Engin’le ikimiz orada 11 sene yapmadığımız iş kalmadı. Barmenlik yaptım, bir ara kitap sattım sokakta, elektrikçinin yanında çalıştım, dam indirdik. 82’de ise kesin dönüş yaptım. İşte döndüm, sinemada hayat yok, sinema en kötü zamanını yaşıyor. 76’da film müziği de yapmaya başlamıştım. Paris’te parasız kalınca geliyordum film sezonunda iki, üç tane film müziği yapıp gidiyordum. 82’de özel şirkette çalıştım, hâlâ Moğollar yok. Engin de başka işlerde çalışmaya başladı falan... ‘Taner’in mektubu...’ Bir gün Fuat’la (Güner, MFÖ’den) bir yerde karşılaştık. “Ya, Cahit” dedi, “Taner ölmüş.” “Yapma lan” dedim. O da “Evet ya, çocuklardan haber geldi, çok üzgünüz.” O arada da Cem de dönmüştü 86’da Almanya’daki sürgün hayatından. Cem, “Aramızda para toplayalım, Taner’in cenazesini Türkiye’ye getirelim” dedi. Tam biz bunları yaşarken mektup geldi Taner’den. Nasıl sevindim... Hemen Cem’i aradım, “Bak” dedim “Böyle böyle mektup geldi.” Taner de bana mektupta “Türkiye’ye dönmek istiyorum ama orada iş durumları nasıl” diye soruyor. “Sen gel kardeşim” dedim. O da geldi. 93 senesinin başlarında Kaan Ertem (karikatürist) bir imza kampanyası başlattı, Moğollar tekrar bir araya gelsin diye. “Tamam” dedik. Ama yeni bir şeyler yapalım dedik, eskileri tekrar edersek iki konser veririz biter, gerisi gelmez. 93 albümünü yaptık, konserini de Cemal Reşit Rey’de verdik. İkinci baharımızı yaşamaya başladık. ‘Dolu salon, sıkı alkış’ n İlk sahneye çıktığınız zamanı hatırlıyor musunuz? C.B: 6 Aralık 1967, Opera. n Ne hissediyordunuz o zaman? C.B: Ben zaten profesyonelliğe 23 sene öncesinde başlamıştım. Taner de öyle, o da çalıyordu. Ama dolu bir salon, sıkı alkış... Başka daha ne istersin ki. Çok keyifliydi. Daha sonrasında Fitaş Sineması’nda konserlere başladık. Bir de “Altın Mikrofon” yarışması vardı Hürriyet gazetesinin. Orada finale kaldık, her gün bir resmimiz çıkıyordu gazetede. O da ciddi şekilde tanınmamızı sağladı. T.Ö: 69 turnesi çok önemliydi grup için. “Altın Mikrofon” sonrası grubun ismi yavaş yavaş duyulmaya başlıyordu. 69 turnesinde organizatörler bizi pek uygun bulmadıkları için rahmetli Engin işi ele aldı bir arkadaşıyla birlikte. Düştüler Anadolu yollarına. İşte spor kulüpleri, okul aile birlikleri, valiler. Bir turne organize ettiler. Öyle bir turneydi ki bir kasabaya gidiyoruz, yazlık sinema. Yıllardır orada bir konser olmamış. Çıkıyoruz, sahnenin tahtalarından ayağımız geçiyor. Fakat bu turneyi yaparken aynı zamanda gittiğimiz bölgede öğretmenler oluyor, halk müziği araştırması yapanlar, ya biz onları ya onlar bizi buluyor. Bizim için kendi yaşadığımız ülkeyi konser vererek detaylarıyla anlamak ve tanımak... O insanlarla da yakınlaşmak. O turnenin sonunda işte “Anadolu Pop” deme kararı verdik. “Dağ ve Çocuk”, “Garip Çoban” benzeri parçalar da o turnede çıktı. O yıllarda tabi “rock” diye bir kavram yok. Pop da şu anki anlamını taşımıyor, daha sanatsal bir anlamı vardı. O turne sonrasında “Dağ ve Çocuk” ilk plaktı, listelerde bir numara oldu. n Bu 50 yılda Türkiye çok zor zamanlardan geçti. 70’ler, 80’ler, 93 Sivas katliamı... Bu sizin yaptığınız müziği nasıl etkiledi? C.B: 93’ten önceki Moğollar parçalarında çok eleştirel şeyler yok. Daha çok doğayla ilgili, sevgiyle ilgili, naif şarkılardır. Ben hep “Yapacağım parçaları yaşadıklarımdan esinlenerek yapıyorum” diyorum. Dolayısıyla 94 albümünde ciddi şeyler vardır. Sivas katliamı olmuştur, İSKİ skandalı olmuştur... Ben “Dinleyiverin Gari”yi İSKİ skandalına kızdığım için yaptım. Bugün hâlâ çok seviliyor. Ne yaşıyorsak hâlâ onun müziğini yapmaya çalışıyoruz. Mesela “Geri Sar” diye en son yaptığımız bir parça var, “68 ruhuna geri sar, Denizlerin ruhuna geri sar” diye bir sözü var. Bizim duruşumuzda bir şey değişmedi. Aynı kafadayız. Dürüst olacaksın, samimi olacaksın. İçi dolu müziklerle o samimiyeti hiç kaybetmediği için bu grup hâlâ ayakta. TELEVİZYON Yayın Akışı 07.00 Güne Merhaba Hafta Sonu 09.00 İşimiz Estetik 09.45 Özel Sektör 11.05 Şeffaf Oda 14.10 Yeşil Doğa 16.15 Bilin Deneyin 17.10 Sıradışı Bir Gün 18.00 Haber Bülteni 20.00 Başka Bir Dünya Mümkün  21.10 Dünyanın 1001 Hali 22.00 Gündem Özel 08.00 Burası Haftasonu 12.15 Tadında Hikâyeler 14.15 Güzel Hayat 15.45 Spor Bülteni 16.00 Haber Bülteni 16.15 Şehir Hikâyeleri 17.00 Seventies 18.45 Spor Bülteni 20.00 Ajanda 21.00 Teke Tek Özel 24.00 Haber Bülteni 01.00 Öteki Gündem 08.00 Hafta Sonu Sabah Bülteni 12.00 Ses Ver Türkiye 16.00 Beş Dakikada Sağlık 16.00 Yerel Gündem 16.00 Dinç Çoban Yol Bizim 19.00 Haber Bülteni 21.00 Cüneyt Akman ile Zamanın Ruhu  24.00 Haber Bülteni 08.00 Hafta Sonu 10.00 Siname 12.00 Kafdağı’nın Ardında 13.00 Sanatın Adamları 14.00 Video Kolik  15.00 Genç Düşünce  16.00 Anka 18.00 7 Gün 19.00 Kitap Dünyası 20.00 Haber Bülteni 21.00 Yurdun Sesi   23.00 Türk Düşünürler 09.15 Avrupa’dan Anadolu’ya Doğal Lezzetlerin İzinde 10.15 Makam Farkı 12.15 Yaşasın Hayat 14.15 Lezzet Avcısı 18.20 Hayat Yeniden 19.15 0’dan 100’e 20.00 Ana Haber 21.10 Yüzde 100 Futbol 22.50 Zum 23.00 Dünyanın İlginç Harikaları 08.45 Sahrap’la Lezzetli Dofralar 09.45 Magazin D Pazar 13.15 Şule ile Vitrindekiler 14.00 Dizi: Nursel’le Evin Tadı 16.00 Dizi: Gülizar 18.45 Ana Haber 20.00 Dizi: Çocuklar Duymasın 23.45 Kızlarım İçin 02.30 Film: Buz Fırtınası 08.00 Çalar Saat Hafta Sonu 10.45 Dizi: Şevkat Yerimdar 13.00 Meryem Yıldırım ile Benden Söylemesi 15.30 Bizim Hikâye 19.00 Ana Haber 20.00 Dizi: Savaşçı 00.15 İlk Buluşma 01.45 Dizi: Şevkat Yerimdar 08.00 Mesut Yar Sunar 10.00 Özlem Denizmen ile Kadınca 10.00 Vahe ile Mutluluk 13.15 Dizi: Ufak Tefek Cinayetler 16.00 İstanbullu Gelin 18.45 Ana Haber 20.00 Yabancı Film: Demiryolu Kaplanları 23.00 Yerli Film: Olaylar Olaylar 09.00 Film: Air Plane 11.30 Arka Plan 13.30 Ekonomi Turu 14.00 Analiz 15.30 Dünya Turu 17.00 Anında Manşet 18.00 Haber Turu 20.30 Renkli Bir Gün  21.00 Türkiye’nin Yönü 22.30 Günün Dosyaları 23.00 Arka Plan 09.00 Film: Noel Babayı Geldiğinde 10.15 Film: Garip Aşk 12.45 Film: Yaz Aşkı 14.15 Film: Sarı Çiçekler 17.45 Film: Bagger Vance Efsanesi 20.00 Film: Sadık Arkadaş  21.45 Film: Tek Başına 23.45 Film: İşgalciler BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SAĞA: 1/ Yer 1 SVAS T İ KA 2 POLO T AMU li bir armut cinsi. 2/ Yeşilırmak’ın antik dönemlerdeki adı... Brezilya’nın para birimi. 3/ Olta ya da 3 E L İ F İ ME Y 4 K E Z KOB RA 5 T E KOS E K 6 R E ÖN E R İ 7 URUK L İ SE 8 M İ M BOYOZ 9 KUDU E TA tuzağa konu lan yem... “En uygun zaman, fırsat” anla mında argo sözcük. 4/ Hayvanlara vurulan damga... Kimi hurma ağaçlarının özünden çıkarılan ve pirinç gibi kullanılan nişasta lı bir madde. 5/ Franz Kafka’nın bir roma nı... Bir masal kuşu. 6/ Osmanlı Devleti’nde sorumluluk gerektiren bazı işlerin görül mesi için özel yetkilerle donatılmış kişile re verilen unvan... Hicap. 7/ Büyük delikli kalbur... Temel, esas. 8/ Bayındır, mamur... İncir ağaçlarında döllenmeyi sağlayan bir tür sinek. 9/ Koyun etinin soğanla pişiril mesiyle yapılan bir tür kebap. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Antalya’ya özgü, tahinle yapılan bir yi yecek... Bir şeyin doğru olduğunu belirt mek için yapılan işaret. 2/ Spor salonları ve stadyumlar için kullanılan bir sözcük... Al tından sopa gösterilir. 3/ Bir içki... Yamaç larda görülen basamak biçiminde yeryüzü şekli. 4/ Sahip... Bademden yapılan bir şer bet. 5/ Akım şiddeti birimi kiloamperin kı sa yazılışı... Köpek. 6/ Büyüklük taslayan, şişinen, kendini bir şey sanan... Kalın bü külmüş sicim. 7/ Nefret ve lanete uğramış olan... Karışık renkli. 8/ Doğu Anadolu’da bir ırmak... Hititlerin Anadolu’da yerleştik leri ilk kent olan ve günümüzde “Kültepe” diye adlandırılan yer. 9/ Telefon sözü... İri taneli bezelye. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear