28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 22 Şubat 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY ne eİvşçi,inneindneeipznairavsaır,gaYeyützisrdoeenmu7iny1’uior Türkiye’de yaklaşık 15 milyon işçinin manzarası şöyle; ücreti düşük, izin kullanamıyor, kullanan eve mahkum. Güvenlik önlemleri az, sendikalılaşma oranı düşük, sınıf bilinci ise yok Havada kuş, suda balık, toprakta karınca kadar çok lı işçilerin çalışma ve yaşam koşulları sendikasızlara göre az daha iyi. Ki turlar... diye devam eden racılık oranı da hayli yük dizelerde aradan onlarca sek. DİSKAR tarafından yıl geçmiş olmasına karşın pek bir şeyin değişmediği OLCAY BÜYÜKTAŞ hazırlanan araştırmanın alan çalışması IPSOS Sos hatta ‘zincirlerinden başka yal Araştırmalar Enstitü kaybedecek şeyleri’nin de pek az sü ile oluşturuldu. Rapor, ülke olduğu, bir kez daha işçilerin bire çapında 15 yaş ve üzeri ücretli bir verdiği yanıtlardan öğrenildi. 2 bin sigortalısigortasız çalışan Türkiye Devrimci İşçi Sendika (memurlar hariç) ile yüz yüze gö ları Konfederasyonu Araştırma rüşme ile hazırlandı. Görüşmeler Dairesi (DİSKAR) tarafından ha 12 bölge 30 ilde yapıldı. zırlanan “Türkiye işçi sınıfı ger Akademisyen Doç. Dr. Aziz Çe çeği” raporuna göre Türkiye işçi lik tarafından sunulan rapora göre, sınıfının, yani 15 milyon insanın 4 İşçilerin yüzde 71’i erkek, manzarası şöyle; ücretler dü yüzde 29’u kadın. şük, geçim sıkıntısı çok. Çalışma 4 Sınıfın yüzde 47’si evli, yüz süreleri uzun, sendikalaşma za de 50’si bekâr, yüzde 3 dul/bo yıf. İşyerlerinde sağlık ve güven şanmış. Ortalama çocuk sayısı 2. lik önlemleri yetersiz. Sendika Düşük ücret sorun Aziz Çelik En uzun çalışma süresi Türkiye’de Doç. Dr. Aziz Çelik tarafından sunumu yapılan raporda öne çıkan noktalar özetle şöyle; n OECD ülkelerinde haftalık ortalama çalışma süresi 40.4 saat iken Türkiye’de 49.3 saat. n İşçilerin yüzde 55’i haftada en az bir gün ve daha fazla olmak üzere fazla mesai yapıyor. n İşçilerin yüzde 44’üne göre işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri yetersiz. n İşçilerin yüzde 87’si sendikasız. İşçilerin yüzde 44’ü sendikalara olumlu bakıyor, olumsuz bakanların oranı yüzde 16. n İşçilerin yüzde 43’ü kendine ve ailesine yeterince zaman ayıramadığından şikayetçi. n İşçilerin çoğunluğu OHAL döneminde çalışanların yargı kararı olmadan işten çıkarılmasını olumsuz olarak değerlendiriyor. n İşçilerin yüzde 14’ü kendisinin veya arkadaşının işyerinde siyasi görüş ve düşüncesi nedeniyle ayrımcılığa uğradığını beyan ediyor. 4 İşçileri çalışma hayatına dair 8 önemli sorun arasında en önemli gördükleri sorun, ücret. İşçilerin yüzde 77’sin ücretlerin düşük olduğunu beyan etti. 4 Çalışanların bile ikinci en büyük sorun olarak gördükleri nokta yüzde 75 ile işsizlik. Yüzde 46 ile sigortasızlık, yüzde 43 ile uzun çalışma saatleri geliyor. Güvencesizlik, taşeron çalışma, işçi sağlığı ve kıdem tazminatı daha sonra sayılan sorunlar. 4 Türkiye’de kiracı olanların oranı yüzde 23 iken, bu oran işçilerde yüzde 54. Konut sahipliği de yine Türkiye ortalamasının oldukça altında. Ülkedeki konut sahipliği oranı yüzde 60 iken, bu oran işçilerde yüzde 44. 4 İşçilerin yüzde 36’sı kendisini bir toplumsal sınıfa ait hissedirken kalan yüzde 64’ünün sınıf bilinci de bu konuya ilişkin herhangi bir fikri de yok. 2000 liranın altı Asgari ücretin 1404 lira olduğu dönemde yapılan araştırmaya göre işçilerin yarısı 1401 lira ile 2000 lira arasında ücret alıyor. Yüzde 16’sının ücreti asgari ücretin altında. Sendikalı işçilerin aylık ortalama geliri 2 bin 260 TL iken, sendikasız işçiler aylık ortalama 1869 TL gelir elde ediyor. Sigortalı işçiler aylık 2 bin 45 TL gelir elde ederken, sigortasız işçiler aylık 1377 TL gelir elde ediyor. Oku atmadan nişan almalı Araştırma sonuçlarının özet bulgularının paylaşıl dığı toplantının açılışında ko nuşan DİSK Başkanı Kani Beko, böylesi araştır maların özellikle sen dikal örgütlenme ve talepler konusunda değerli olduğunun al tını çizdi. Saha araştır malarının işçi sınıfının ça lışma ve ya şama koşul larıyla ilgi li algılarını ve bek lentileri Kani Beko ni ortaya koyan önemli bilimsel araçlar arasında yer aldığını dile getiren Beko, “İşçilerle yüz yüze yapılan görüşmeler sonucu, işçi sınıfının somut durumu ve bu durumla ilgili algı ve beklentilerinin bilinmesi, sendikal politikaların oluşturulmasında ve sendikal mücadele önceliklerinin belirlenmesinde büyük önem taşıyor. Somut durumu bilmeden ve ona uygun politikalar üretmeden sendikal mücadele başarıya ulaşamaz. Oku attıktan sonra nişan alınmaz. Önce nişan almak, hedefi iyi belirmek sonra oku fırlatmak gerek” diye konuştu. Araştırmanın DİSK’in 50. kuruluş yıldönümü etkinlikleri arasında planlandığını hatırlatan Beko, DİSK tarafından yaptırılan bu kapsamlı araştırmanın Türkiye işçi sınıfı gerçeğini anlama konusunda hem bilim dünyasına hem de sendikalara önemli veriler sunacağını ve emek politikalarının oluşturulmasında önemli katkılar yapacağını düşündüklerini dile getirdi. Öziplik İş’te ikinci yolsuzluk Sosyal Politika yeni baskı yaptı Çeşitli üniversitelerin Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Meryem Koray’ın Türkiye’de sosyal dayanışma ve politika kavramlarını uygulamalarıyla ele aldığı ‘Sosyal Politika’ kitabının güncellenmiş 5. baskısı çıktı. Koray, “Türkiye’de Kadınlar ve Olmayan “Eşitlik” Politikaları” adlı bölümde kadınların işgücüne katılımını, çalışma koşullarını ve kadın istihdamını detaylarıyla ele alıyor. Yarısı kadın Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda Türkiye’nin 154 ülke arasında 130. sırada olduğunun ve ekonomik katılım ve fırsat eşitliği açısından 131. sırada yer aldığının hatırlatıldığı kitapta, “Genel bir söylemdir; nüfusun yarısı kadın... Ama çok zaman, bu yarının, öteki yarının (erkek) içinde kaybolmasa da geriye çekilmesi istenir. ... Bu rakamlar da bunu ortaya koymakta” ifadelerine yer verildi. Hak İş’e bağlı sendikada yolsuzluk itirafı sonucu eski yöneticiler hakkında gelirleri kişisel harcamalarda kullandıkları gerekçesiyle ikinci bir dava açtı S4a5ğ. ylıkılıneımkuetklçaidleı ri DİSK’e bağlı Dev Sağlık İş sendikası kuruluşunun 45. yılını Salon Figaro’da düzenlediği bir etkinlikle kutladı. Gecede Devrimci Sağlık İş’le bir dönem buluşmuş, Devrimci Sağlık İş’le dayanışma içinde olmuş halen dayanışmakta olan birçok emekçi yer aldı. Güvenceli iş güvenceli gelecek mücadelesinde hastanelerde birlikte örgütlenme çalışması yürüten Sağlık emek ve meslek örgütlerinden Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey üyesi Prof. Dr. Taner Gören, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez ve çok sayıda İstanbul Tabip Odası üyesi, SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara, SES İstanbul şubelerinden yöneticiler, Türk Dişhekimleri Birliği İstanbul Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Hikmet Arisal, eski DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de gece de yer aldı. Hakİş’e bağlı Öz İplikİş Sendikası ile ilgili geçen günlerde mevcut Genel Merkez Teşkilatlandırma Sekreteri Kemal Sönmez vicdan azabı ile verdiği itiraf dilekçeleri adli makamları harekete geçirdi ve Öz İplikİş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, Genel Sekreter Rafi Ay, Genel Mali Sekreter Engin Doğan ve kendisi hakkında dava açıldı. Savcılıkça incelenen bu şikâyet Kemal Sönmez’in de itirafı ve iddialarını doğruladı. Söz konusu yöneticiler hakkında, sendikanın gelirlerini, kızın düğünü, annebaba cenazesi gibi şahsi işlemlerde kullanıldığı gerekçesi ile yeni bir yolsuzluk davası Ankara 23. Asli Ceza Mahkemesi’nde 2018/190 sayılı dava dosyası ile dava açıldı. Bu itiraflardan sonra Genel Merkez tarafından alakasız ve mesnetsiz belgeler ile Genel Teşkilatlandır ma Sekreteri Kemal Sönmez apar topar Disiplin Kuruluna 11 Ocak’ta sevk edildi ve 22 Ocak’ta da Disiplin Kurulu kararı ile görevden uzaklaştırıldı. Ayrıca Kemal Sönmez yeni iddiaların olduğu Ankara Basın Savcılığındaki incelemede olan 2018/624 hazırlık No’lu şikayetinde de yapılanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Sönmez “işçilerin alın teri olan ve aidatlarından alınan sendika gelirlerinin nerelere peşkeş çekildiğini ben tüm doğruları ile anlatmaya devam edeceğim” dedi. Taşeron balonu hızlı söndü DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 699 sayılı kanun hükmünde kararnameyle (KHK) yapılan “taşerona kadro” düzenlemesi “balonunun” hızlı söndüğünü belirerek, belediyelerde emekliliği hak eden ve eski hükümlü toplam 2 bin 500 kişinin işsiz kaldığı nı vurguladı. Sarı, “Taşerona kadro tam bir hüsrana döndü. Türkiye’de 200 bin kişi, çalışırken işsiz kalma riski ile tanıştı. Böyle taşerona kadro olmaz. Alın başınıza çalın!” dedi. Sarı, sorunun çözülmemesi halinde valiliğin önünde eylem yapacaklarını duyurdu. l İZMİR Deriteks’te görüşme başladı Türk İş’e bağlı Deri Dokuma ve Tekstil İşçileri Sendikası Deriteks, CPS Automotive Tekstil’i, toplusözleşme taleplerine saygı duymaya çağırdı. Deriteks Başkanı Musa Servi sendikalaşmanın başladığı 2014’ten bu yana CPS Automotive Tekstil’in süreci geciktirmek için her türlü hukuki girişimlerde bulunduğunu ancak 4 yıllık sürenin sonunda toplu sözleşme yetkisinin alındığını, CPS ile TİS müzakerelerin başladığını hatırlattı. emek 9 Sonuçları önceden belli seçimler II Geçen hafta, Mısır’da yapılacak başkanlık seçimlerini, muhalefet üzerindeki baskıları, medya üzerindeki kontrolü, muhalefetin durumunu tartıştıktan sonra, sonuçlarının önceden belli olduğunu savundum. Yazımı “Türkiye’de de benzer bir durum söz konusu. Bir farkla ki... Muhalefetin kendini toparlayarak AKP siyasal İslam iktidarının kurduğu oyunu bozması için, henüz çok geç değil” gibi iyimser bir tonda bitirdim. Pazartesi yazımı yazarken CHP’nin, geçen hafta basına kapalı olarak yapılan Meclis grup toplantısından, arkadaşımız İklim Öngel’in aktardıklarını düşündüm; zaten zorlukla korumaya çalıştığım iyimserliğim buharlaştı. Tuhaf fanteziler Ana muhalefet partisi CHP’nin liderliği, gelecek başkanlık seçimlerinde yüzde 60 oy alacağını iddia ediyor. Bu, iddia bugünkü ve gittikçe ağırlaşan koşullarda tam anlamıyla bir fantezidir. Birincisi CHP, gelecek başkanlık seçimlerinde adayının alacağı oyların yüzde 60’a ulaşacağına hangi gerekçelere dayanarak inanmaktadır ve inanılmasını istemektedir? CHP liderliği, bugüne kadar yaptığı hataları bir daha tekrarlamayacağına, laik cumhuriyetçi seçmeni ikna edecek önemli adımlar atmıştır da, şimdi laik cumhuriyetçi muhalefetin tamamının “tıpış tıpış” sandığa gidip oyunu CHP liderliğinin arzuları doğrultusunda kullanacağını, buna AKP tabanından da katılımlar olacağını mı düşünmektedir? İkincisi, CHP son referandumda, “hayır” oyunun yüzde 50’nin üzerinde olduğunu bilmesine karşın, sonuçlar mühürsüz oylar da eklenerek açıklandığında, “atı alanın Üsküdar’ı geçmesini” engelleyemeyen iktidarsızlık sergilemişti. Ne olacak da bu iktidarsızlık yerini, OHAL, YSK vesayeti, AKPMHP ittifakının çarşamba günü basına yansıyan (Emine Kaplan, Cumhuriyet), son önlemleri, savaş koşulları, altında gidilecek yeni seçimlerde “atı alanın Üsküdar’ı geçmesini” önleyebilecek bir güce bırakacak? Mantık hataları... Meclis grubu toplantısındaki tartışmalar, CHP liderliğinin siyaset anlayışında önemli mantık hataları olduğunu düşündürüyor. Örneğin, CHP liderliği, ülkenin siyasi yaşamında vahim sonuçlar üreten dokunulmazlıkların kaldırılması önerisine olumlu oy vermelerini “stratejik bir adımdı. CHP siyasi tuzağa çekilmek istendi, biz bu tavırla siyasi tuzağı bozduk” iddiasıyla açıklıyor. İyi de bu nasıl bir siyasi tuzaktı? CHP bu siyasi tuzağa düşmedi de ne kazandı? AKP’yi hangi alanda geriletti? HDP’yi bir Türkiye partisi olmaya doğru götüren dinamik, birleştirici, haziran seçimlerinin sonuçlarının en kritik parçası, üstelik PKK tarafından da eleştirilen liderlik siyaset dışı bırakıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Milletvekili Enis Berberoğlu beş yıl on ay hapse mahkum oldu. AKP liderliğindeki siyasal İslam, toplumu ve devleti şekillendirmeye devam etti: CHP liderliği, sık sık gündeme gelen eleştirilere cevap olarak “Eğer İhsanoğlu seçilseydi Ortadoğu şu andaki bataklık olmazdı” diyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Ortadoğu’nun kaderini belirlemek için gidilmedi ki... Erdoğan tüm iktidarı elinde toplamak için başkan seçilmek istiyordu. Muhalefet de bu tehlikeyi önlemeyi, böylece siyasal İslamın “pasif karşıdevrim” sürecinin momentumunu kıracak bir olasılığı yakalamayı umuyordu. Ortadoğu sorunu gündeme bile gelmedi. Her şey bir yana, Ekmeleddin Bey’in, artık savunulmaması gereken bir yanlış olduğu pratikte alınan sonuçlarla, MHP AKP ittifakıyla kesin bir biçimde kanıtlandı. CHP liderliğinin açıklaması ve bu açıklamanın arkasındaki mantık, akla, “ilaç çok uygundu ama, hastayı öldürdü” saçmalığını getiriyor! CHP liderliğinin, Ekmeleddin Bey’i hâlâ savunmaya devam etmesi hatalarından ders almadığını, hatalarını tekrarlamaya hazırlandığını, yeni adaylarını açıklamaya korkuyor olmaları da ‘lime lime ederler’, Cumhuriyetçi laik seçmeni ikna etmekte zorlanacaklarını gösteriyor. Bu koşullarda, gelecek seçimlerin sonuçlarının bugünden belli olduğunu, siyasal İslamın projesinin nihai hedefine ulaşacağını düşünmek çok da uygunsuz bir yaklaşım olmuyor. Maaş alamayan yüzlerce inşaat işçisi iş bıraktı Irak’ın Nasiriye şehrinde hastane şantiyesinde çalışan yüzlerce işçi, 6 aydır maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle iş bıraktı. Başta Pakistan, Suriye, Iran, Azerbaycan ve Türkiye olmak üzere birçok ülkeden gelen işçilerin çalıştığı şantiyeye ocak ayında gelen şirket yetkilileri maaşların 20 Şubat’ta ödeneceği sözü vermişti. Verilen sözün yerine getirilmemesi uzerine işçiler, iş bıraktı. Eyleme katılan Iraklı işçileri provokatörlükle suçlayan şirket yetkileri, polis zoruyla işçileri şantiyeden çıkarttı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear