23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 13 Aralık 2018 ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY Bir garip devir! ekonomi 11 Resmi Gazete’de dün yayımlanan yeni bir Cumhurbaşkanlığı kararı ile PTT’nin Türkiye Varlık Fonu’na devir tarihi 5 Şubat 2017’den, 15 Temmuz 2018’e çekildi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Yönetim Kurulu Başkanı, Hazine ve Maliye Bakanı Be rat Albayrak’ın Yönetim Kuru lu Başkanveki li olduğu Tür kiye Varlık MUSTAFA ÇAKIR Fonu’nun bünyesindeki PTT ile ilgili, dün dikkat çekici bir Cumhurbaş kanlığı kararı yayımlandı. Hatırlanacağı gibi Resmi Gazete’nin 5 Şubat 2017 ta rihli mükerrer sayısında Ba kanlar Kurulu’nun “Türki ye Varlık Fonu’na Aktarılan Kuruluş, Kaynak ve Varlık lar Hakkındaki Kararı” yayım landı ve Ziraat Bankası, BO TAŞ, TPAO, Borsa İstanbul, Türksat, Türk Telekom, ÇAY KUR gibi birçok şirket ve ku rumdaki Hazine payı Türkiye Varlık Fonu’na aktarıldı. Ay nı kararda sermayesinin yüzde 100’ü Hazine’ye ait olan PTT AŞ’nin de Varlık Fonu’na devri söz konusuydu. Türkiye Varlık Fonu’nun internet sitesinde yer alan bilgiye göre de PTT’deki Hazine’ye ait hisselerin tamamı fonun portföyünde yer alıyor. Sitede bu konuda 5 Şubat 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan karara atıf yapılıyor. Yeni karar alındı Buna karşın dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile, PTT’nin sermayesinde bulunan Hazine’ye ait hisselerinin tamamının Varlık Fonu’na aktarılma tarihi 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin yürürlük tarihine çekildi. 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ise 15 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanmıştı. Böylece Dev şirketler Varlık Fonu’nda Varlık Fonu’nun portföyünde halen THY’nin yüzde 49.12’si, Türk Telekom’daki yüzde 6.68’lik Hazine payı, Ziraat Bankası’ndaki Hazine payı, Halk Bankası’nın yüzde 51.11’i, TPAO, BOTAŞ, PTT, TÜRKSAT, Borsa İstanbul’daki Hazine payı bulunuyor. Yine, Milli Piyango bünyesindeki talih oyunlarının lisansları 49 yıl süreyle, TCDD İzmir Limanı, Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin yüzde 49’u, Eti Maden, Kayseri Şeker’in yüzde 10’u, ÇAYKUR ve Türkiye Jokey Kulübü lisansları 49 yıl süreyle fon portföyünde yer alıyor. Ayrıca mülkiyeti Hazine’ye ait Antalya, Aydın, İstanbul, Isparta, İzmir, Kayseri ve Muğla’da bulunan taşınmazlar da portföyde. Halen Varlık Fonu’nun aktif büyüklüğünün 160 milyar lira olduğu tahmin ediliyor. PTT’nin Varlık Fonu’na devir tarihi 5 Şubat 2017’den 15 Temmuz 2018’e çekilmiş oldu. Ayrıca 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile PTT’nin kuruluşu, teşkilat, görev ve yetkilerine ilişkin usul ve esaslar da düzen lenmişti. Kararnameye göre, PTT’nin yurtiçinde ve yurtdışında şirket kurma veya kurulu bulunan şirketlere ortak olmasına ilişkin usul ve esaslar da Cumhurbaşkanı tarafından belirleniyor. l ANKARA Varlık Fonu 1 milyar dolar borçlanacak Türkiye Varlık Fonu, uluslararası bankalardan 1 milyar dolar borçlanmayı planlıyor. Bloomberg’in konuya yakın üç farklı kişiden aktardığına göre, borçlanma 2019’un başında yapılacak ve vadesi iki yıl olacak. Alınan borçla, fon bünyesindeki şirketlerin nakit ihtiyacı karşılanacak. Ekonomik krizle birlikte bilançoları bozulan kamu bankalarının, sermaye artışı için nakit arayışında olduğu biliniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, geçen ay yaptığı açıklamada, kurulduğu günden bu yana hiçbir varlık göstermemekle eleştirilen Türkiye Varlık Fonu’na borçlanma yapma dahil olmak üzere yetkilerini artırarak yeniden yapılandıracaklarını dile getirmişti. l Ekonomi Servisi Kayıtsız dövizde rekor Berat Albayrak Bireysel tahvil ihracı başlıyor Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, pazartesi günü Hazine olarak bireysel yatırımcıya dolar ve Avro tahvil ihracını başlatacaklarını söyledi. Albayrak, “Bireysel yatırımcı, vatandaşımız gelip alabilecek, sermayesini parasını farklı yönlerde değerlendirebilecek” dedi. Bakan, Enflasyonla Mücadele programına firmaların yoğun destek verdiğini anlatarak “Gelecek dönemde öncelikle üretici fiyatlarında, sonra tüketici fiyatlarında olumlu gelişmelerin devam etmesine şahit olacağız. Enflasyonda koyduğumuz hedeflerin de üzerine çıkacağız” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Yurtdışına 500 mağaza daha Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, markaların yurtdışı ağırlıklı büyüme stratejisinin 2018’de olduğu gibi 2019’da da devam edeceğini söyledi. BMD üyesi markaların yıl sonu itibarı ile yurtdışı mağaza sayısının 4 bine ulaşacağını bildiren Öncel, 2019’da bu sayıyı en az 4 bin 500’e çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı. Öncel, 12 Aralık Mağazacılar Günü nedeni ile yaptığı açıklamada, BMD üyesi 407 markanın yurtiçinde 70 bin, yurtdışında da yaklaşık 4 bin mağazada 400 bin kişiyi istihdam ettiğini hatırlattı. l Ekonomi Servisi 10 ayda Türkiye’ye 18.4 milyar dolar kaynağı belirsiz döviz girdi. Uzmanlar, raporlama hataları dışında kayıt dışı ekonomi ve savaşa dikkat çekiyor TCMB: Kayıtları farklı Merkez Bankası (TCMB), net hata ve noksan kalemiyle ilgili gümrük kayıtlarıyla banka ödeme kayıtları arasındaki farka dikkat çekti. TCMB, durumu şöyle açıkladı: “Gümrük kayıtlarında fatura değerine göre 100 birim olarak görülen ihracat mal bedelinin, ihracatçının yurtiçin de yerleşik bankadaki hesabına 70 birim olarak yatırması, kalan 30 birim tutarındaki kısmının ise yurtdışındaki bir banka nezdindeki hesabında kalması halinde, bankalar sisteminden alınan veriler içinde görülmeyen 30 birimlik tutar NHN kalemine yansımaktadır.” emre deveci Türkiye ekonomisi 2018’in ilk 10 ayında 27.2 milyar dolar cari açık verirken, aynı dönemde ülkeye 18.4 milyar dolarla rekor düzeyde kaynağı belirsiz döviz girişi oldu. Ekimde 355 milyon dolar olan kaynağı belirsiz döviz girişi, özellikle kur krizinin zirveye çıktığı ağustos ayında yaklaşık 5 milyar dolara ulaştı. Cari açık ve krizle birlikte ülkeden sermaye çıkışları toplamda 33.7 milyar dolara ulaşırken, bu rakamın 15.2 milyar doları Merkez Bankası (TCMB) rezervlerinden, 18.4 milyar doları da ‘net hata ve noksan’ (NHN) adı verilen bu kaynağı belirsiz döviz girişleriyle finanse edildi. Cari açığın finansman kalitesi ciddi şekilde bozuldu. TCMB, resmi sitesinde NHN’nin nedenlerini “verilerin değişik kaynaklardan elde edilmesi, değerleme, ölçme ve kayıt zamanı farklılık ları, eksik veri kaynakları ve raporlama kalitesinin düşük olması” olarak sıralıyor. Savaş artırıyor Yeditepe Üniversitesi’den Prof. Dr. Veysel Ulusoy, 18.4 milyar dolarlık rakamı sadece hesap hatasıyla açıklamanın mümkün olmadığını, olağandışı bir durum olduğunu söyledi. Bunun Türkiye’de yapısal bir bozukluk olduğunu söyleyen Ulusoy, ekonomideki kayıt dışılığın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyadaki savaş durumunun kaynağı belirsiz döviz giriş ve çıkışlarını artırdığını söyledi. Eski TCMB Başkan Yardımcısı Şükrü Binay da kayıt dışılık ve sınırlarımızda devam eden savaşlara dikkat çekti. Dış ticarette özellikle yakın coğrafya için banka dışı ödemelerin yüksek olduğunu belirten Binay, olağan teknik hatalar dışında bunun da NHN kalemini yükselttiğini dile getirdi. 65 bin metrekare kapalı alana sahip yeni hastane binasıyla birlikte Acıbadem Maslak Hastanesi, toplamda 106 bin metrekare kapalı alanda hizmet vermeye başladı. Toplam yatak kapasitesi de 364 kişiye ulaştı. Hastane bünyesinde 196 standart, 19 deluxe, 11 luxury ve 5 king suit olmak üzere 231 hasta odası bulunuyor. King suitlerde geceleme ücreti ise 5 bin lira. Turkcell Fintur hisselerini sattı Turkcell İletişim, Kazakistan’da kurulu Fin tur’daki yüzde 41.45’lik payı nı, 30 Kasım itibarıyla 350 mil yon Avro’ya bu şirketteki di ğer ortağı Te lia Sonera’ya devretti. Ay rıca Fintur’un bu ülkede yüz de 51’ine sa hip olduğu Kaan Terzioğlu KCell’in yüzde 75’i de Kazakhtelecom’a satıldı. Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, dijital servislere odak lanma ve güçlü finansal yapı stratejileri doğrultusunda bu an laşma ile bir adım daha attıkları na dikkat çekti. Bu operasyonla rın Turkcell’in kârlılığına yaklaşık 850 milyon TL katkıda bulunma sı bekleniyor. l Ekonomi Servisi Tahsin Güney Kur hastaneleri zorluyor Hastanelerin kullandığı cihazların fiyatları fahiş oranda zamlandı Kur ve enflasyon artınca hastanelerin maliyetleri yükseldi. Hastaneler birçok dalda muayene ücretlerine zam yaparken, maliyetlerin artmasına bağlı olarak gelecekte de zamların olabileceği ifade ediliyor. Türkiye’nin önde gelen sağlık gruplarından Acıbadem Genel Müdür Yardımcısı Tahsin Güney, yatırımları yaparken yabancı para cinsinden borçlandıklarını, hastanelerde kullanılan cihazların ve sarp malzemelerinin büyük bölümünün ithal olduğunu anlatarak “Döviz artınca bunlar da büyük bir maliyet kalemi oluşturuyor. Cihazı alınca iş bitmiyor servisleri, bakımları da dövizle oluyor. SGK ile anlaşmanın olmadığı bazı branşlarda muayene ücretleri artırıldı” dedi. 116 milyon dolar Acıbadem Sağlık Grubu, Maslak’ta 116 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiği yeni hastanesini faaliyete geçirdi. Böylelikle grubun son 3 yılda gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında yaptığı yatırımların değeri 400 milyon dolara yaklaştı. Tahsin Güney, 4 ülkede 21 hastane ve 16 tıp merkezi ile hizmet verdiklerini anlatarak “Health Point temsilcilikleriyle uluslararası bir sağlık markası olarak hızla büyüyoruz. Yurtdışında bilinirliğimiz çok yüksek ve yılda ortalama 30 bin hasta geliyor bize. Türk doktorlarına da güven çok yüksek. Yeni Zelanda’dan bile hasta geliyor. Yabancı hastalardan elde ettiğimiz gelir de 100150 milyon doları buluyor. Amacımız, Türkiye’nin sağlık turizmine katkımızı daha da artırmak. En çok hasta onkoloji alanında geliyor” diye konuştu. l Ekonomi Servisi ‘Sarı Yelekler’ ve üçüncü ‘şey’ Fransa’yı sarsan, tüm dünyanın ilgisini çeken, “Sarı Yelek” isyanına katılanlar, “dün yoktuk, bugün varız” diyorlar. Dün, bastırılarak görülmez kılınanın, bugün aniden büyük bir şiddetle görünür hale gelmesi, toplumda bir değişimin başladığına işaret ediyor. Bu başlangıç “şimdi ne oluyor”, “bu nedir” sorularını da berberinde getiriyor. Cevapların çeşitliliği, Le Monde’un deyimiyle entelektüellerin de bölündüğünü gösteriyor. Ne oluyor? “Sarı Yelek” isyanının çapı, şiddeti, yönetilenlerin artık eskisi gibi yönetilmek istemediğini gösteriyor. Fransa devlet başkanı Macron’un televizyona çıkarak, “kimilerinizin canını yaktığımın ayırdına vardım” diye başlayan konuşmasında verdiği, tavizlere bakılırsa, yönetenler de artık eskisi gibi yönetemiyorlar. Öyleyse, Fransa bir milli krizden içeri ilk adımını atmış. Ancak, yönetenlerle ve yönetilenler arasındaki ilişkiyi çözebilecek bir üçüncü “şeyin” yokluğu hemen kendini gösteriyor. Verilen tavizler, bütçe hesaplarına, “neoliberal reform” projesine Macron’un imajına (Financial Times) büyük darbe vurdu. Gelir dağılımı tartışması da yeniden canlandı. Piketty ve arkadaşlarının, gelir dağılımı bozukluğu, göçmenler ve iklim krizi gibi sorunları, Avrupa çapında çözmek için, önerdikleri, toplam 800 milyar Avro’luk vergi projesi egemen sınıflarda tedirginlik yarattı. Bloomberg’de “Piketty o sarı yeleği çıkartmalı” başlıklı bir yorum, zenginleri, sermayeyi vergilendirmenin ekonomik ve ideolojik olarak ne kadar zararlı olduğunu sert bir dille savunuyordu. Yönetenler, yalnızca Fransa’da değil, birçok ülkede “Sarı Yelek” olayından, verilen tavizlerden hoşnut değil; hareketin yapısı geleceği, yaratabileceği yeni sorunlara ilişkin ciddi bir korku var. Dünya ekonomisinin yeniden yavaşlamaya, “pastanın” yeniden küçülmeye başladığı bir dönemde egemen sınıflar “yeni bir paylaşım” talebine cevap vermeye niyetli görünmüyorlar. Tarih bize, böyle denklemlerin içinden, genelde daha baskıcı önlemlerin çıktığını, korkunun, sermaye sınıflarını aşırı sağ, faşist hareketleri desteklemeye doğru ittiğini gösteriyor. Yönetilenlerin eskisi gibi yönetilmek istememesine gelince, “Sarı Yelek” hareketi çok karmaşık bir olguya işaret ediyor. Bu karmaşıklığın, yönetenyönetilen ilişkisini değiştirebilecek bir yönde sadeleşerek tarihsel bir anlam kazanmasıysa, yukarda sözünü ettiğim üçüncü “şeyin” varlığına bağlı. Üçüncü ‘şey’ “Sarı Yelek” hareketi “biz halkız” diyor. Ancak henüz bir öfkeli “çokluk” olmayı aşabilmiş değil. Çokluk hem ‘prolos’ (proleter) hem de ‘bobos’ (burjuva ve entelijansiya) özellikleri sergiliyor. İçinde, beyaz işçi sınıfının, ırkçı, homofobik özellikler sergileyen, Marine Le Pen’i destekleyen kesiminin yanı sıra, Melanchon’un “baş eğmeyenler” hareketi, diğer sosyalist, antikapitalist, anarşist akımlar var. Bu “çokluğun” içinde kırsal alandan, taşradan gelen bir üretici ve küçük mülk sahibi (kamyon mazot kullananların) kesimlerin yanı sıra, kentlerdeki işçi sınıfı, işsizler, (otomobil benzin kullananlar) orta sınıflar, hatta, lise öğrencileri hareketi de var. Aşırı sağın açıkça faşist ideolojiyi benimsemiş kesimleri de hareketin içinde. Hareket hem sağın taleplerini öne sürüyor, hem de solcu antikapitalist talepleri... Ancak bu hareket kendini bu taleplerin biriyle değil, David Broder’in Conretemps’da işaret ettiği gibi (22/11/2018) aslında siyasi bir anlamı olmayan “Sarı Yelekler” kavramıyla, “bir boş göstergeyle” tanımlıyor. Bu çokluk, “bir halk” olarak siyasi ifade (projeprogram) üretmeye başladığında nasıl bir tanıma sahip olacak? Halen bu çokluğu bir arada tutan bir “boş gösterge” olarak işleyen “Sarı Yeleklerin” anlamını belirleyecek ve sabitleyecek hegemonya mücadelesini kim kazanacak? Marine Le Pen hareketi kazanırsa üçüncü “şey” doğamayacak. Sol/sosyalistler kazanırsa, üçüncü “şey”in yerine geçmeyi başarabilirse, yalnızca Fransa’da değil, genelde insanlığın “yaşam dünyalarında” (Türkiye’de bile olsak) bir değişiklik olasılığı doğacak! Gezi’de de karşımıza gelen olasılık bu değil miydi? İhraç malın değeri düştü TÜİK, “Dış Ticaret Endeksleri, Ekim 2018”i dün açıkladı. İhracat birim değer endeksi ekimde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.3 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 7.9, hammaddelerde (yakıt hariç) yüzde 5.8 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 2.4 azalırken, yakıtta yüzde 29 arttı. İhracat miktar endeksi ise ekimde yüzde 15.7 arttı. Endeks gıda, içecek ve tütünde yüzde 9, ham maddede yüzde 14.2 ve imalat sanayinde yüzde 18.1 artarken, yakıtlarda yüzde 1.4 azaldı. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear