23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 19 Ekim 2018 haber 8 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY/ ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Özgürlük vurgusu AYM basın özgürlüğünden ve siyanür eylemcilerinden yana karar verdi Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet’in bir haberine uygulanan erişim za Mahkemesi, eyleme katılan Ali Demirci, Güven Atabay, İsmet Atar, Metin Kah engellemesi nedeniyle ifade ve raman, Şenel Yorulmaz, Yu basın özgürlüğünün ihlal edildi nis Ertopcu, Emrah Duman’a ğine karar verdi. Diğer yandan mahkeme, Ordu’nun Fatsa ilçe ALİCAN ULUDAĞ 5 ay hapis cezası verdi ve hükmün açıklanmasınının sinde düzenlenen “Siyanüre Ha geri bıraktı. Anayasa Mahke yır” eylemine katılan 7 kişiye veri mesi, yapılan başvuru üzerine 7 ki len 5 ay hapis cezası kararının da şinin toplantı ve gösteri yürüyüşü toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı düzenleme haklarının ihlal edildi nın ihlali olduğuna hükmetti. ğine karar verdi. Başvuruculara bi Ordu’nun Fatsa ilçesinde 2015 yı ner TL manevi tazminat ödenmesi lında bir şirketin siyanürle altın el ne de hükmeden mahkeme, kararın de etme faaliyetlerinin çevre ve in bir örneğini ihlalin sonuçlarının or san sağlığına zararlı olduğu gerek tadan kaldırılması için yeniden yar çesiyle “Siyanüre Hayır” eylemi dü gılama yapılmak üzere mahkemeye zenlendi. Bu yürüyüş nedeniyle sav gönderdi. cılık dava açtı. Fatsa 2. Asliye Ce Anayasa Mahkemesi, ikinci ka rarını Cumhuriyet’te yayımlanan bir habere uygulanan erişim engelleme kararına ilişkin verdi. Buna göre İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF), kredi borçlusu Taciroğlu Grubuna yönelik haciz operasyonu düzenlenmesine ilişkin Cumhuriyet’te 28 Şubat 2007’de yayımlanan haberine erişim engelleme kararı koydu. Haber, Cumhuriyet tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Yüksek Mahkeme, yaptığı değerlendirme sonucunda Cumhuriyet’in ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar vererek 4 bin TL tazminata hükmetti. Ayrıca karar, erişim engellemenin kaldırılması için mahkemeye gönderildi. Kararın gerekçesinde, şu değerlendirmede bulunuldu: “Çelişmesiz bir dava sonucunda yayın içeriğine erişimin engellenmesi kararı verilmenin ancak hukuka aykırılığın ve kişilik haklarına müdahalenin ilk bakışta anlaşılacak kadar belirgin olduğu ve zararın süratle giderilmesinin zaruri olduğu hallerde mümkün olduğu hatırlanmalıdır. Buna karşın somut olayda ilk derece mahkemesi, yayımlanmasının üzerinden yaklaşık 8 yıl geçen haber ile şeref ve itibara yapıldığı ileri sürülen saldırının çelişmeli bir yargılama yapılmadan, gecikmeksizin ve süratle bertaraf edilmesi ihtiyacını ortaya koyabilmiş değildir.” l ANKARA Diploma da yetmiyor Eğitimi daha düşük olsa da erkekler kadınların önüne geçiyor ŞEYMA PAŞAYİĞİT Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) eğitim araştırmasının değerlendirme raporundan “cinsiyet eşitsizliği” çıktı. Kadınlar, eğitimde kendini ön plana çıkarmayı başarmasına karşın işgücü piyasasına erkekler hüküm sürüyor. Daha düşük eğitimli erkekler, kadınların önüne geçiyor. İstihdam imkânı bulan kadınlar, yüzde 26 daha az kazanıyor. OECD “Eğitime Bir Bakış 2018” araştırmasına ilişkin yayımlanan değerlendirme raporunda önemli tespitler yer aldı. Kadınlar az kazanıyor Buna göre; 35 ülkede de eğitimdeki eşitsizlik yaşamın her alanına yansıyor. Ortaokul düzeyinde sınıfta kalanların yüzde 60’ını erkek çocukları oluşturuyor. Erkekler, kız çocuklarına oranla ortaokulda eğitimi daha fazla terk ediyor. 2534 yaş aralığındaki erkeklerin yüzde 38’inin üniversite eğitimi görürken bu oran kadınlarda yüzde 50’ye çıkıyor. Buna rağmen üniversiteli genç erkeklerin yüzde 89’u kadınların ise yüzde 80’i işgücü piya sasında yer buluyor. Her 30 akademisyenin 20’sini erkek 10’unu kadın oluşturuyor. Devlet desteği azaldı Harcamalar, öğrenci başına ilkokul, ortaokul ve lise seviyesinde yüzde 5; yüksek öğrenim seviyesinde ise yüzde 11 arttı. Yükseköğrenim alanında devlet desteği gittikçe geriliyor. İlkokul, ortaokul ve liselere aktarılan kaynağın ortalama yüzde 10’unu özel sektör oluştururken yükseköğrenime aktarılan kaynağın yüzde 34’ü özel sektörden geliyor. Aile de etkiliyor Ailelerin durumu, kişilerin eğitim ve iş yaşantılarını etkiliyor. Velisi eğitim alamamış çocuklar, akranlarıyla eşit şartlarda eğitime başlayamıyor. Anne ve babası üniversite mezunu olmayan 2564 yaş arasındaki bireylerin genelde mesleki eğitim alanında eğitim görüyor. Üniversite mezunu olmayan ve ekonomik durumu düşük olan bireyler, üniversite mezunu ve ekonomik anlamda kendilerinden daha iyi durumda olan bireylere göre yüzde 65 daha az kazanıyor. l ANKARA Başkentte 3 grup LİYAKAT YOK Türkiye; eğitime eşit katılım, kadınların eğitim oranları ve istihdam konularında sınıfta kaldı. Devlet okulu ve özel okul arasındaki farkın en fazla görüldügü ülke yine Türkiye oldu. Türkiye’de üniversite mezunlarının yüzde 63’ü liyakatine göre iş bulamadı. OECD ortalamasına çok uzak kalan Türkiye’de 2534 yaş arasının yarısı lise ve düzeyinde diploma alamadı. yarışıyor l Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nun adayı Erinç Sağkan: Söylem değil eylem l Çağdaş Avukatlar’ın adayı Murat Kemal Gündüz: Baroyu birlikte yöneteceğiz ALİCAN ULUDAĞ Ankara Barosu’na kayıtlı yaklaşık 15 bin avukat, bu hafta sonu yeni yönetimini belirlemek için sandık başına gidecek. Seçimlerde Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nun adayı Erinç Sağkan, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar’ın adayı Murat Kemal Gündüz ile Baroda Birlik ve Milliyetçi Avukatlar grubu adı altında avukat Gencer Özdemir yarışacak. Mevcut başkan Hakan Canduran, seçimlerde yeniden aday olmadı. Ankara Barosu’nda başkan adaylığı seçimlerinde üç grubun adayları yarışacak. ‘Vatandaşın yanındayız’ Demokratik Sol Avukatlar Grubu başkan adayı Avukat Erinç Sağkan, Ankara Barosu’nun Türkiye’nin en etkili baskı grubu olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu hukuksuzluk ve baskı sürecinde barolara çok iş düştüğünü dile getiren Sağkan, “Temel insan haklarından, hukukun üstünlüğü ilkesinden, yargı bağımsızlığından ve evrensel hukuk ilkelerinden yana çok net olarak tarafız. Ankara Barosu sadece söylemde değil eylemsel olarak da bu dönem görevini hakkıyla yerine getirecektir” dedi. Sağkan, şunları kaydetti: “Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan, bağımsız ve tarafsız yargının kurulmasıdır. Ankara Barosu olarak tarafsız ve bağımsız bir yargının tesisi noktasında bürokratik kanallara uyarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu uyarıların dikkate alınmadığı noktada artık eylemsel bir tavır içerisinde bulunacağız. Bu eylemsel tavır yasalara, hukuka ve hukukun temel prensiplerine uygun şekilde gerçekleşecek. Emniyette, karakolda, sokakta, du Erinç Sağkan ruşma salonlarında sıkıntı yaşadıklarında vatandaşlar yanlarında Ankara Barosu’nu ve avukatları bulacaklar.” Ankara’nın bir diğer sorununun da parçalanmış adliye olduğunu dile getiren Sağkan, “Başkente tek bir adliye yapılamamasının izahı olamaz” dedi. Bağımsız yargı Başkan Adayı Murat Kemal Gündüz, genç avukatların ve kadın avukatların sorunlarını çözmenin yanında baronun yargının da sorunlarıyla ilgileneceğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Toplumda yargıya güven duygusu zaten zayıftı. Son siyasi gelişmelerle ise ne yazık ki güven duygusu dibe vurmuş durumdadır. Mahkemelerce siyasi iktidarın istediği yönde kararlar verildiği ve maalesef bu gelişmenin artık kanıksandığı gözlenmektedir. Avukatların savunma haklarının kısıtlanmasının yanı sıra, avukatlar savunmasını üstlendikleri müvekkilleri ile özdeşleştirilerek, onlarla birlik Murat Kemal Gündüz te sanık sandalyesine oturtulmakta ve tutuklanmaktadır. Savunma hakkının yok sayıldığı, savunma görevi yürüten avukatların savunmaya ihtiyaç duyduğu ve OHAL karanlığının kurumsallaştırılarak kalıcı hale getirildiği bir dönemden geçiyoruz. Bağımsız bir yargı için, toplumun bütün kesimleriyle birlikte bir arada etkin bir adalet mücadelesi yürüteceğiz. Hak mücadelesinde savunma ihtiyacı duyan herkesin yanında olacağız. Barolara halkın güvenini sağlayacağız. Demokratik, katılımcı bir yönetim tarzı ile birlikte Ankara Barosu’nu birlikte yönetelim diyoruz. Birlikte mücadele ederek, değiştirebiliriz diyoruz. Bunun için de Ankara Barosu’nun en genç, en kadın, en mücadeleci listesi ile yola çıktık.” l ANKARA Baro’da da Cumhur İttifakı Ankara Barosu’nun 65. Olağan Genel Kurulu, 2021 Ekim tarihlerinde Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde yapılacak. Kongre uyarınca cumartesi günü adaylar konuşacak. Pazar günü ise avukatlar oy kullanacak ve baronun yeni yönetimi belli olacak. Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nun adayı, önseçimle mevcut başkan yardımcısı Erinç Sağkan oldu. Geçmişte başkanlık seçimlerini Demokratik Sol’un adayları kazanmıştı. Gar davasının avukatı Ankara Garı katliamı davasında müşteki ailelerin avukatlığını yapan Murat Kemal Gündüz ise Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’nun başkan adayı olarak seçime girecek. Geçmiş baro seçimlerinde Baroda Birlik ve Milliyetçi Avukatlar grupları ayrı ayrı aday çıkarıyordu. Baro’da Birlik grubu AKP’ye yakın olarak bilinirken Milliyetçi Avukatlar ise MHP’ye yakın duruyordu. AKP ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, etkisini baro seçimlerinde de gösterdi. Her iki grup, Baroda Birlik ve Milliyetçi Avukatlar Grubu olarak birleşerek, Gencer Özdemir’i aday olarak çıkardı. Direnme hakkı ekmek kadar kutsaldır...uktedirler adına konuşmayı “olma yan onurlarına” yedirebilen ve bu Mnun için de bir kap içinde “mama” bekleyen tipler var piyasada. Maalesef bazıları “meslektaş” kategorisinde sayılıyorlar. Bunlardan “bu yaşa kadar gelmiş hâlâ adam olamamış” meczubun bir tanesi, geçen gün Cumhuriyet Halk Partisi’nin  İş Bankası hisseleri konusunda yapılacak yanlışlar karşısında “Kıyameti koparırız… Direnme hakkımızı kullanırız…” çıkışını değerlendirirken şöyle yazdı: “...Hadi görelim. Biber gazı mı tercih ederler, basınçlı su mu?..” Diyor ki (mealen): “Biz (kendini dibinde eşelendiği iktidar sanıyor) devletiz, size haddinizi bildiririz. Coplarız, tazyikli sularız, biber gazı sıkarız. Dersinizi veririz. Bastırırız...” İktidar ortağı küçük koalisyon partisinin lideri de şöyle haykırdı TBMM grup kürsüsünde:  “...CHP olarak her türlü direnme hakkını kullanırız diyorlar. Bu alçak ifade karşısında sormak lazım ki, eşkıya kimdir, direnme hakkı nedir? Ateş olsanız cirminiz kadar yer yakarsınız…” Faşizmin haletiruhiyesini bu sözlerden daha iyi dile getirebilen ve üç boyutlu hale büründüren bir şey olamazdı. Direnme hakkına yapılmış en ufak bir atıf bile bu hanımları/beyleri hiddetlendirmeye, neredeyse gözlerinden ateşler fışkırtarak öfke kusturmaya yetiyor demek ki. Oysa ki, ekmek kadar su kadar kutsal bir haktan söz ediyoruz. Kendi davaları, kendi talepleri ya da meczup yazar örneğindeki gibi “efendilerinin istekleri (emir de diyebilirsiniz)” söz konusu olduğunda pekâlâ sokakları gümbür gümbür gümbürdetmeyi meşru sayan bu zihniyet, “eleştirel, muhalif, itiraz eden bir ses” sokağa çıkmak istediğinde bunu “hıyanet, dalalet, gaflet, bozgunculuk, çapulculuk, alçaklık vb.” sayabiliyor. Modern zamanların en onurlu en kişilikli ve en çok ses getiren (partilerüstü) kitle hareketi Gezi Direnişi’ni de bunlar “yıkıcıbölücü” bir kalkışma gibi görmüşlerdi. Bunların kafası, işine geldiğinde “Malcolm X’çi” kesilip, Amerikan sivil haklar hareketi önderinin adını sokaklara filan verir. Sıkmabaş başörtüsü (yanlış bir tanımla türban deniyor) için hanım kızların sokağa dökülmesi “kutsal” bir haktır bunlar için. Ya da “Arap sokağı” diye adlandırdıkları ve henüz tarihsel bağlamda izaha fevkalade muhtaç hareketlere düzdükleri “destansı methiyeler” hâlâ hafızalarda taptazedir. Ama, bu toprakların ezilmeye sömürülmeye, hakları gasp edilmeye, hukuku yok sayılmaya, küçümsenmeye, ensesine vurulup lokması alınmaya çalışılan insanı, üstelik de anayasal (Madde 34) hakkını kullanarak protesto etmeye kalkınca “Cop mu alırdınız? Yoksa şöyle ortaya karışık bir biber gazı salatısı mı? Tayzikli su kokteyli mi?” diye tehdit ederler... Utanmadan... Bugünün, hatta dünün dünyasında tarihi bir tercihtir. Ortası yoktur. Somut ve yalın bir tercih: Demokrasiden yana olmak, yani itirazeleştirises çıkarmadirenme hakkına saygı. Veya faşizmden yana olmak, yani “Başkaldırana, itiraz edene sopa”yı savunmak. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu direnme hakkını nasıl kullanacağına, kullanıp kullanmayacağına, geçmişteki iyi ya da kötü örneklerine gelince: Bu bağlamda, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde “bir adım ileri, beş adım geri” diye özetlenebilecek bir çizgi izlediğine inanıyorum. Bir Adalet Yürüyüşü, finalindeki görkemli miting, sonrasındaki Çanakkale kurultayı, önemli (pozitif) örneklerden bazılarıydı. Muktediri titreten, yüreğini ağzına getiren ve koltuğunu salladığı her halinden belli olan güzel ve umut veren çıkışlardı. Ancak, Gezi Direnişi sırasındaki çekingen tavır, (parti kimliğini gizleyerek “kıyıdan kıyıdan” destek bence yakışmadı böylesine kitlesel ve köklü bir siyasi örgüte). Yine 16 Nisan referandumunda ve bu yılki seçimdeki aleni hile ve ağır hak gasplarına karşı kitlesel tepkiyi sokağa taşı(ya)mamak da Kılıçdaroğlu yönetiminin önemli eksiklerinden ve hatta daha da ileri giderek söyleyeyim kırık notlarından biri sayılmalıdır. İş Bankası hisselerinin yönetimi meselesi bu kadar kitlesel bir talep ve hukuk ihlali gibi görülmeyebilir. Ama Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetine yapılmış bir saygısızlık, bence ciddi bir “bağırışı” ciddi bir “hop dedik!” haykırışını, ciddi bir “toplumsal itirazı” hak etmektedir. Unutmayın: Sustukça, bir sonraki ses çıkarma girişimi daha da zorlaşır. Ses çıkardıkça ise, faşizmin yüreğine daha fazla korku salınır ve cesaretini köreltir. Tercih sizin. Yani kitlelerin. Sıranın size gelmesini beklemeden. Ve talepleri, küçükbüyük, dargeniş, güncelbayat gibi etiketlendirip küçümsemeden.  Şube başkanları serbest Halkevleri’nin şubelerine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 4 şube başkanı, dün Ankara Adliyesi’ne çıkarıldı. Savcılıkça sorgulanan şube başkanları Dilara Doğanbaş, Şenay Yılmaz Güner, Seher Gümüşay ve Şebnem Yar tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi sulh ceza hâkimliği, 4 ismi adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. l ANKARA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear