25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 15 Ekim 2018 8 Çatladıkapı İmparatorluğu Ne kullanışlı bir “benzetme kalıbı”mızdır, şu canım Çatladıkapı Mahallesi’nın adı. Daha çok futbol bağlamında kullanırdık bunu: “Çatladıkapıspor bile bu kadar kolay gol yemez.” “Çatladıkapıspor’la bile oynasan işi ciddiye alacaksın.” İstanbul Avrupa yakası sahilyoluna paralel bu şirin mahalle halkı, yıllardır bu söylemi üzülerek mi yoksa “reklamın kötüsü olmaz” diye övünerek mi izlemiştir, bilemem. Ama gün geldi, bu “dolaylı aşağılamaküçümseme” içeren benzetme, bizzat Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisini konu alan bir cümlede, hem de bizzat Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından kullanılınca, iş başka bir boyuta vardı. “…Saat 18:00’e kadar... Yarın akşam... Eee?.. Göndereceksin... Burası Çatladıkapı ülkesi mi yaa?.. Burası Türkiye ya... Türkiye… (coşkulu alkışlar) Türkiye… (daha coşkulu alkışlar) N’apıyosun?.. (daha daha coşkulu alkışlar) N’apıyosun?.. (daha sinirli ve daha yüksek sesle... karşılığında daha daha coşkulu alkışlar)” Hafızalarımıza kazınmış bu cümle, malum “rehine papaz” (tabir ve teşbih ABD Başkanı’na ait) konusundaki pek çok ateşli ve hamasi nutuktan sadece birinden alınmıştır. “Bu Fakirin canı bu bedende olduğu müddetçe, o şahıs bir yere gidemez”leri filan saymıyorum. Aynı, Alman gazeteci Deniz Yücel hadisesinde olduğu gibi, aynı Büyükada’da “topluca fitne planı yaparken enselendikleri” iddia edilen uluslararası “casus ve ajan şebekesi” hadisesinde olduğu gibi, aynı “PKK’ye yardım ve yataklık ettiği” savunulan Fransız gazeteci hadisesinde olduğu gibi.. Ve mukadder son tecelli etti. İstediler ve aldılar. Parmak salladılar ve boyun eğdirdiler. Bastırdılar, kanırttılar ve yargıyı (iktidarları boyunca âdet olduğu üzere) bypass ederek salıverilmesini sağladılar. Sen istediğin kadar bağır. Demek ki neymiş? Büyük lokma yiyecekmişsin, ama bu kadar büyük laflar etmeyecekmişsin. Kimle dans ettiğini, kimle boy ölçüştüğünü ve kimle itişip kakıştığını bilecekmişsin. Bunu bilerek, hesaplayarak da, elinde somut kanıt olmadan, üfürükten dedikodularla, bestelenmiş gizli tanık ifadeleriyle filan el âlemin vatandaşını içeri tıkmayacakmışsın. Ya da tıkıyorsan, şöyle “duvar gibi, sapasağlam, çelik gibi, kapı gibi bir iddianame” ile ve iddiaların kanıtların arkasında duran savcıya destek olarak, “bağımsız yargı”nın gerekeni yapmasına yardımcı olacakmışsın. Ama sen bunu yapmayıp, her gördüğün yabancının üzerine “ajancasusterörist” hain diye atlarsan, aynen kendi vatandaşlarına yaptığın sorgusuzsualsizkanıtsız “vatan hainiteröristçapulcu” muamelesine tabi tutarsan, olacağı budur. Son 16 yıla sığdırdığın kim bilir kaç “kumpas” davası ile, hâkimleri ve savcıları “kendi emir erin gibi” durumlara düşüren, onlara sürekli talimat veren üslubunla zaten dışarıya verdiğin imaj ortada iken, kimse senin “bağımsız yargı gereğini yapacak” söylemine itibar etmez. Sonra da, bu durumlara düşersin. Bak adam ne diyor? “Hiçbir anlaşma (pazarlık) yapmadık. Rehinecilerle anlaşma (pazarlık) etmem.”  Bir de hakaret ediyor yani. İngilizlerin bu duruma “cuk” oturan bir deyimi vardır: “To add insult to injury” (Önce vurup yaralayıp, sonra da o halde iken hakaret etmek) Buna layık değiliz. Asla. Aklınızı başınıza devşirin Beyler! Bu ülkeyi, hem de hepimizin ecdadının kanları canları pahasına kurduğu bu şanlı Cumhuriyeti, Çatladıkapı Cumhuriyeti’ne dönüştürmeye hiçbirinizin hakkı yok. Bu tür olaylar artık kabak tadı vermedi mi? Bir insanı, yerli ya da yabancı birini suçlamadan ve mahkum etmeye çalışmadan önce, sağlam bir dosya hazırlamayı, o olayı siyasi istismar meselesi hatta “rehine tutuyormuş” görüntüsü vererek yapmamayı düşünmez misiniz? En başta hoşunuza gitmeyen, işinize gelmeyen, gıcık kaptığınız birini ya da birilerini sınırdışı etmek çok mu zordu, bu belaya bulaşmadan önce? Laz’ın dediği gibi: “Ha bu size ders olsun...” Bir çift lafım da, bu tür olaylarda hemen “Makam Uçağı Tütsüsü’nün yaptığı kafa” ile gaza gelip, “Asla bırakılmamalı. Hatta, bundan sonra yargının doğal akışı ile bile olsa, tehditlere boyun eğmek anlamına gelecek bir kararla Brunson bırakılmamalı (...) Türkiye’yi artık O. çocukları yönetmiyor...” gibi iddialı satırlar yazan hokkabazlara: Yazık. İnsan hem kendi itibarını, hem bu ülkeyi yönetenlerin onurunu, hem de bu ülkenin itibarını bu kadar mı ayaklar altına serer? Hiç mi utanmıyorsun? haber TASARIM: İLKNUR FİLİZ ‘Aş’ın sağı solu yokYENİMAHALLE BELEDİYE BAŞKANI FETHİ YAŞAR, HEDEFLERİNİ ANLATTI İKLİM ÖNGEL Hem sağ hem de sol seçmenden oy alarak seçilen CHP’li Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Benim çalışma ideolojim; cumhuriyeti kuranların ilkelerine uygun. Ben onların düşüncelerini Yenimahalle’de yaşatmaya çalışıyorum” dedi. Nasıl bir anlayışla Yenimahalle’yi yönettiğini anlatan Yaşar, “Sağsol söyleme ben inanmıyorum. Marksizm mi veya acımasız bir kapitalizmi mi savunacağım? Emekten yana mısın, alın terine saygı gösteriyor musun, hukukun üstünlüğüne, demokrasinin tüm kurallarıyla uygulanmasına, laikliğe inanıyor musun? Üretime destek vereceksin. İnsanların iş aş bulmasına yardımcı olacaksın. Bunun sağı solu var mı?” görüşünü dile getirdi. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi yaşar, topluma yaklaşımını ve çalışmalarını anlattı. n Mart 2019’da tekrar aday mısınız? Ben bugüne kadar, kendim, bir seçime talip veya aday olmadım. Genel başkan ve parti yetkilileri Yenimahalle’de bana görev verdiler. Ben de en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Ben, kardeşimi yeni kaybettim. Kardeşime, Ramazan Bayramı öncesi, halkta bana yönelik “Tekrar başkan ol” diye baskı olduğunu söylemiş ve kendisine bunu sormuştum. O da bana “İstiyorsan yap” demişti. Sizin için büyükşehir belediye başkan adaylığı da çokça yazıldı... Ben Yenimahalle’yi sevdiğim, Yenimahalle’yi bildiğim için bu görevi yapıyorum. Partim gösterirse, halk da oy verirse, bir dönem daha Yenimahalle’de görev yapmayı kabul ediyorum. Sağ seçmenden de oy alan bir belediye başkanısınız. Çayyolu’nu ayırmalarına rağmen oyunuzu artırdınız, nasıl başarılı oldunuz? Benim çalışma ideolojim; cumhuriyeti kuranların ilkelerine uygun. Ben onların düşüncelerini Yenimahalle’de yaşatmaya çalışıyorum. O dönem Anadolu’da sanayici, ihracatçı yok. Yalnızca kara sabanla üretilen ekinden alınan vergiyle yaşayan bir Türkiye Cumhuriyeti var. Öyle bir dönemde sanayileşmeyi, eğitim hamlesini başlatan, devrimler yaparak çağdaşlığı hedef seçen bir devlet varsa ve bu devlet başarıya ulaşmışsa, ben onların inancını, insana bakış açısını yürekten benimsediğim için bunu Yenimahalle’ye uygulamaya çalışıyorum. Yaptığım tek şey bu. ‘Altı ok olmazsa olmaz’ n Yani sağ seçmenden oy almak için altı ok yeter mi? Altı oktaki ilkeler olmazsa olmaz. Ona yenilerini de katabilirsiniz. Yeter ki iyi niyetli olsun. Orada esas ana temaya ben sadığım. 55 mahalle var. Hedef koydum; “Her mahalle aynı seviyeye gelecek” dedim ve getirdim. Hiç el değmemiş yerlere hizmet götürdük ve onun için sokakta rahat gezebiliyorum. n Size ulaşmak kolay mı? Yenimahalle’de yaşayan bir vatandaş sizi görebilir mi? “Fethi Yaşar’la görüşmek istiyorum” diyen herkese randevu veriyorum. Buraya gelen herkesi de buradaysam içeri alıyor ve konuşuyorum. Bir belediye başkanı veya siyasetçi bu işi kendisine rütbe kazandırsın diye kabul ettiyse, başarı şansı yok. Kendi özel hayatından bile fedakârlık edecek ve sokağa sorumlu çıkacak. n Sizi en çok neden eleştiriyorlar? Bize bizimle ilgili olmayan eleştiriler geliyor. Kaymakamın görevini bana soruyor, büyükşehrin görevinde beni suçluyor. NECATİ SAVAŞ Ben Afyon’un çocuğuyum. Dumlupınar’a gittiğimde orayı ziyaret eden insanlar için, “Bir tesis olsun, hiç olmazsa bir çay içsinler” derdim. Oraya çok güzel bir tesis yaptık. 28 Ekim’de açılacak. ‘İttifak yörede AKelntbgyizaüipçzıldüaldsbenlşdğataıyeaMaidsnayirsmer4açdmrülYkneprsıdliaatTiinıeyıeknıluyaiçaetkaoklnalmyümıaereağhooledınndrooTcraonksnısaalkncriıTnüeeşanılm,laiieukdahlpim.ulüadllrysdlçzAlaeeh,zmaauakaakcrkteaaeaey.krtrilnkirğhleaapBlnnyeac’seiNnüvkenidbağukpyde,ıeravtnlalaçileııytenıbbirneael’ımklvknaçsınmeüreeatalklii’.eldeaiıınerliir’akdpAkınltgnndBezs,irıdinromıAaniktindniıkepnustydıhnyiır.aşityr.kkgaiveageoeşeçaikeEuonaBçd,eanenülrüsadrpv.ğtemkl1brkulaadyrçaiğ5nKüleesma,amieietihgtonlımı0drarr.raüryyyit.zaeakeüvielml.’laiesouaolsütlsiboğanşi2oçbşçeayçisryzeınrklnevik5elliu,eağıeatY.ıgednuuadbu0bsibmprYiremşeu,lrleiil’iüınn.eiye2z..l,e olacak’ Yaşar: Halkın isteklerine uygun politikalar karşılık bulur. Bu önemsenmeli n ‘Yerelde ittifak’ için ne dersiniz? Halkın bütününe hitap edeceksiniz, radikallere uygun politikalarla belediye başkanlıklarını alamayız. İttifak yörede olacak, halk yapacak. Beni dinleyecek, not verecek, AK Partiliyi dinleyecek, not verecek, sandığa gidip vicdanına göre oy kullanacak. Halkın en az yüzde 2030’u şahsa oy veriyor. Ben öyle alıyorum. Ben AK Partili seçmenden ciddi oy aldım ve yine alacağıma inanıyorum, çünkü ayrım yapmadım. n Nasıl adaylarla başarı yakalanır? Biz, her yerde halkı kucaklayacak, partinin oyuna oy katacak adayları bulmak zorundayız. Ahlaklı, toplum tarafından sıkıntı olmayan adayları bulduğumuzda yolumuza devam edeceğiz. n Peki bu adayların partili olması şart mı? İlla parti üyesi olması şart değil. Bizim dünya görüşümüzü benimseyen, Türkiye’nin kuruluş felsefesine, demokrasiye inanan, insanları ayırt etmeyen, ötekileştirmeyen, toplumda yeri ve değeri olan adaylar bizim adayımız olabilir. n Türkiye’deki belediyelerin genel sıkıntıları nedir? Avrupa’da bütçeden en az pay alan belediyeler, Türkiye belediyeleri. Büyükşehir’den 2013’ten beri alamadığımız para var. Melih Bey’le de Mustafa Bey’le de görüştüm; ben kavga adamı değilim. Para Yenimahalle’nin parası. Alacağız. Kasada paraları olsa verirler herhalde. Ama bizi de aksatıyorlar. nEkonomik krizden ne kadar etkilendiniz? Benim devlete bir kuruş borcum yok. Kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoruz. Geçen yıl çok büyük yatırımlar için kredi aldık. İyi ki almışız ve yapmışız. Yüzde 8 faizle kredi aldık, şimdi faizler 3035. Biz epey eser kazandırdık. Bu fiyatlarla yarın 10 bina yapacaksak 3 yapacağız. ‘MEHMET Haberal’ı yaşatacağız’ Ülkemize hizmet eden insanlarımızın, şehitlerimizin isimlerini çeşitli yerlere veriyoruz. Şimdi de Ankara ve Türkiye’ye hizmet etmiş, organ naklini Türkiye’de ilk başlatan, Ankara’ya Başkent Üniversitesi’ni kazandıran, bir dönem haksızlığa uğrayıp, ömrünün bir kısmını hapishanede geçiren Sayın Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın ismini de bir tesise verdik. Önümüzdeki ayın ilk haftasında açacağız. Bir Türk hekiminin Dünya Organ Nakli Başkanlığı’na gelmesi çok değerli. Kadirşinas milletin kendisini sevdiğini bilmeli. SAĞSOL YETERLİ DEĞİL Sağ sol söyleme ben inanmıyorum. Marksist veya acımasız bir kapitalizmi mi savunacağım? Emekten yana mısın, alın terine saygı gösteriyor musun, hukukun üstünlüğüne, demokrasinin tüm kurallarıyla uygulanmasına, laikliğe inanıyor musun? Bu ülkede Alevilerin, Sünnilerin varlığını inkâr etmeyeceksin, inanca saygı göstereceksin. Cami de cemevi de yapacaksın. Üretime destek vereceksin. İnsanların iş, aş bulmasına yardımcı olacaksın. Bunun sağı solu var mı? Fethi Yaşar, İklim Öngel’in sorularını yanıtladı. ‘15 Kasım’a kadar bitirirDim’ n Yerel seçimler için aday adaylığı başvuruları 19 Ekim’de tamamlanıyor… Herkesin aday olma hakkı var. Bu ayın sonunda gelecek ayın ortaların da adaylar açıklanmalı. Ben olsam Kasım 15’e kadar adaylık sürecini bitiririm. Herkes bir el fazla sıksın isterim. “Aday sensin” demekle başarı olmuyor. Adaya çalışma fırsatı verilmeli. Muhalefet yapıcı olmalı Pahalılığı, huzursuzluğu hepimiz yaşıyoruz. İktidar dilini düzeltmez, çünkü sistem tek adama gidiyor. Muhalefet buna karşı daha bütünleştirici bir dil kullanmalı. Bazen de uzlaşı olmalı. Her şeyde restleşerek topluma faydalı olamazsınız. CUMOK İSTANBUL BAŞSAĞLIĞI 15 EKİM 2018 Pazartesi S: 16.05 CUMHURİYET GAZETESİ OKURLARI CUMOK HAREKETİNİN DEĞERLİ TEMSİLCİSİ, YOLDAŞIMIZ, CAN ARKADAŞIMIZ, SEVGİLİ KARDEŞİMİZ SEMİHA GÖKÇEN BOYA’yı EN VERİMLİ ÇAĞINDA, TAM DA GAZETEMİZE YENİDEN KAVUŞMUŞKEN YİTİRMENİN HÜZNÜNÜ YAŞIYORUZ. SEVGİLİMİZİ BUGÜN İKİNDİDE SELİMİYE KIŞLA CAMİİ’NDEKİ TÖRENDEN SONRA IHLAMURKUYU’DA SONSUZLUĞA UĞURLAYACAĞIZ. İletişim –Bilgi: 0535.412 68 68 – 0533Ç4727723 0532.391 11 27 – 0536.739 02 29 www.cumokistanbul.org BAŞSAĞLIĞI 15 EKİM 2018 Pazartesi S: 16.05 BOYA, GÖKÇEN, KAYNAR AİLELERİNİN CANPARESİ; EZGİ’NİN SEVGİLİ ANNESİ; Av. NAMIK KEMAL BOYA’NIN YAŞAM VE EYLEM ARKADAŞI, YURDU VE ULUSUNUN SEVGİLİ DEVRİMCİ ÖĞRETMENİ, SEMİHA GÖKÇEN BOYA’yı ANSIZIN YİTİRMENİN HÜZNÜNÜ YAŞIYORUZ. SEVGİLİMİZİ BUGÜN İKİNDİDE SELİMİYE KIŞLA CAMİİ’NDEKİ TÖRENDEN SONRA ÜMRANİYE IHLAMURKUYU’DA SONSUZLUĞA UĞURLAYACAĞIZ. İletişim –Bilgi: 0535.412 68 68 – 0533.472 77 23 0532.391 11 27 – 0536.739 02 29 68LİLER BİRLİĞİ BAŞSAĞLIĞI 15 EKİM 2018 Pazartesi S: 16.05 VAKFIMIZIN DEĞERLİ ÜYESİ, ÇALIŞKAN, ÖZVERİLİ, KARDEŞİMİZ; KURUCU BAŞKANIMIZ NAMIK KEMAL BOYA’NIN SEVGİLİ EŞİ, SEMİHA GÖKÇEN BOYA’yı ANİDEN YİTİRMENİN HÜZNÜNÜ YAŞIYORUZ. YOLDAŞIMIZI BUGÜN İKİNDİDE SELİMİYE KIŞLA CAMİİ’NDEKİ TÖRENDEN SONRA ÜMRANİYE IHLAMURKUYU MEZARLIĞINDA SONSUZLUĞA UĞURLAYACAĞIZ. İletişim –Bilgi: 0532.412 68 68 – 0530.220 93 68 0532.391 11 27 – 0532.281 54 54 www.68lilerbirliğivakfi.org Bir çocuk daha okusun diye... 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel : 0212.274 15 02 0212.213 74 02 Fax : 0212.275 52 44 www.yekuv.org yekuv@yekuv.org Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi 00158007287986476 C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear