Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Pazartesi 15 Ekim 2018 12 AKP, MHP ve emperyalizm Dünyada, kendi ülkesini kuran bir liderle bu kadar çok uğraşan başka bir iktidar ve millet yoktur. AKP iktidarını ve onun seçmen kitlesini esir alan bu şizofrenik durum, Türkiye’nin çöküş sürecini tetiklemekten başka bir işe yaramamaktadır. AKP, Kurtuluş Savaşı’nın lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adını her yerden silerek, büyük bir vicdansızlık ve vefasızlık örneği sergilediği gibi, kendi bindiği dalı da kesmektedir. Kendisini, ülkenin kurucusunu yok ederek var edebileceğini sanan AKP, iktidar sarhoşluğunun ve şımarıklığının da etkisiyle, bu konudaki yanılgısını göremeyecek kadar büyük bir akıl tutulması yaşamaktadır. AKP’nin ana hedefi hiç kuşku yok ki, Atatürk’ün en çok değer verdiği ilkelerden birisi olan ve anayasada da yer alan laikliği yok etmektir. Amaç teokratik düzeni yeniden kurmaktır. Bu nedenle, siyaset, bürokrasi, hukuk, eğitim ve medya dini söylemlerin ve temellerin etkisi altına girmiştir. Anayasadaki laiklik ilkesi fiilen bertaraf edilmiştir. Atatürk’ün adını her yerden silme çalışmaları da bunun yansımasıdır. Atatürk’ün adını taşıyan stadyumlardan Atatürk adının çıkartılması; İstanbul Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin kapatılıp çürümeye terk edilmesi ve sonradan yıkılması, bu süreç devam ederken, onun tam karşısına bir caminin inşa edilmesi; İstanbul’a üçüncü bir havalimanının yapılması ve Atatürk Havalimanı’nın kapatılıp arazinin “Millet Bahçesi”ne çevrilmesi projesinin devreye girmesi; Atatürk’ün vasiyeti yok sayılarak Türkiye İş Bankası hisselerinin CHP’nin denetiminden çıkartılması ve Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumu’nun elinden alınıp hazineye devredilmesi girişimi; 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini temsil eden ve Atatürk ile özdeşleşmiş olan bayramların kutlanmasına sınırlamaların konması ve bu bayramların bazı devlet kurumları tarafından yok sayılması; Atatürk’ün dava arkadaşı İsmet İnönü’ye yönelik saldırılar ve iftiralar, önceden planlanmış bir operasyonun ve toplum mühendisliğinin parçasıdır. MHP de, emperyalizme hizmet eden bu operasyonun bir parçası haline gelerek, Atatürk’e ihanet etme kervanına katılan siyasi partilerden birisi olmuştur. Atatürk’ün aydınlanma devrimlerini yok etmek, laiklik ilkesini ortadan kaldırmak, Türkiye’yi çağdaş uygarlık hedefinden koparıp ortaçağ karanlığına sokmak, Türkiye Cumuriyeti vatandaşlarını laik eğitim sisteminden kopartarak cehalete mahkum etmek, Atatürk’ün adını her yerden silmek, emperyalizme hizmet etmekten başka bir şey değildir. Çünkü emperyalizm, böyle bir ülkeyi parçalayıp yönetebilir, çağdaş uygarlık yarışı kulvarının dışına atabilir ve geri kalmış bir ülkeyi kolayca sömürebilir. Emperyalizme karşı mücadele etmenin yolu, çağdaş uygarlıktan, laiklikten, demokrasiden, hukuk devletinden, yasama, yürütme, yargı arasındaki güçler ayrılığından, düşünce, ifade, yayın, örgütlenme özgürlüğünden, ekonomik ve sosyal adaletten, laik ve bilimsel eğitim sisteminden geçer. Emperyalizm, sosyal, siyasi ve ekonomik açıdan gelişmiş bir ülkeyle uğraşamaz, çünkü buna gücü yetmez. Kime gücü yeter? Geri kalmış ülkelere gücü yeter. AKP’nin de MHP’nin de anlamadığı veya anladığı halde görmezden geldiği şey budur. AKP’nin ve MHP’nin anlamadığı bir şey de şudur ki, yöneticilerin, toplumdaki yerleşik farklı dengeleri ve dinamikleri dikkate almadan karar almaları ve kutuplaşmaya yol açmaları durumunda, o yönetimin sürdürülebilir bir yönü kalmaz. Tarih üzerinden tümevarımsal bir çıkarım yapacak olursak, bunun bir toplum yasası olduğunu bile söyleyebiliriz. Bu yasayı değiştirmeye de, AKP’nin ve MHP’nin gücü yetmez. Ama bu sancılı süreçte, olan yine Türkiye’ye olur. 15 EKİM 2018 SAYI: 33976 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım cengiz.yildirim@cumhuriyet.com.tr l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05:44 05:29 05:52 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:08 12:56 16:00 06:52 12:41 15:45 07:13 13:03 16:10 Akşam 18:32 18:18 18:42 Yatsı 19:51 19:35 19:58 Geçen hafta bu köşede demokrasinin yerelde yeşertilme bulabilirsiniz. Üzerinde durmak istedi ğim konu başka. Ben 1949 si gerektiği vurgulandı. 50 ders yılında, yargı kararıy Bu konunun, ülkenin ge la yaşım büyütülerek Beşik leceğinin Cumhuriyetin de düzü Köy Enstitüsü’ne pa ğerlerinin yoluna yeniden rasız yatılı girdim; orada üç girebilmesi için çok daha yıl okuduktan sonra, Ensti yaygın ve güçlü bir biçimde tülerin kapatılması üzerine işlenmesi gerekiyor. Unutmayın1 Demokrasi: Temelden 1954’te Çifteler’e gönderildim ve üç yıl da orada, Çifteler Köy Enstitüsü’nden dönüştü Hiç unutulmamalıdır ki, ne, demokrasi ışığını yerel düzey rülen Yunus Emre Öğretmen bu ülkede, en başta onun temeli de yakarak karşı çıkılabilir; daha Okulu’nda okudum. olan hukuk devleti ve hukukun üs doğrusu çıkılmalıdır. Toplantının son günü, diğer ka tünlüğü olmak üzere, evrensel de Demokrasi isteyen tüm kişi ve tılımcılarla birlikte otobüslere do ğerleri ile demokrasi artık geçer kuruluşların yerel seçimlerden son luşarak Eskişehir’den yaklaşık 35 li değil. rası için tek bir hedefi olmalıdır: ye km uzaklıktaki Çifteler’e, okulumu Evrensel hukukun işlemediği bir rel yönetimlerde katılımcı demok za gittik. Yetkililer izin vermediği toplumda diğer hak ve özgürlük rasiyi yaşama geçirmek; evrensel için içlerini göremediğimiz derslik lerden söz edilmesinin hiçbir anla değerleriyle demokrasiyi yerel dü lerimiz, kütüphanemiz, yemekha mı yoktur. zeyde çok güçlü bir biçimde top nemiz, işliklerimiz kullanılamaz du Kişinin ölmeden önce bıraktığı lumsallaştırmak. rumdaydı; yıkılmaya bırakılmıştı; son istek, vasiyetname, genel ah Bu nedenle belediye başkanı her sabah halay çektiğimiz geniş laka ve yasalara uygunsa, kayıtsız, adayı saptanmasında birinci ölçü, alana yeni binalar dikilmişti. koşulsuz uygulanır. Eski çağlardan seçimin hangi adayla kazanılacağı Her gün örnekleriyle yaşandığı bu yana tartışmasız bir biçimde değil, geçen haftanın yazısında da gibi AKP iktidarı, hukuktan bilimsel yerleşen hukuk ilkesi budur. He altı çizildiği gibi, seçildikten son bilginin yol göstericiliğine dek, ulu men her ülkenin hukuk düzeninde ra yerel demokrasiyi yaşama geçi sal bayramları bile silmeye çalışa yerini alan bir vasiyetnamede iste rip geçirmeyeceği olmalıdır. Bu re rak, Cumhuriyetin düşünsel değer nenlerin kesinlikle yerine getirilme jime girişin asıl basamağı olan 16 lerini yok ediyor. si kuralı, bilindiği gibi, özel serma Nisan 2017 Halkoylamasında seç Dahası var; iktidar, başta Anka ye birikimine dolaylı da olsa çok menin yarısını oluşturan Hayır oy ra olmak üzere ülkenin her tarafın önemli katkılar yapmıştır. larının, olabildiğince belediye se da Cumhuriyet döneminde yapılan Mustafa Kemal Atatürk’ün çimlerine yansımasının sağlanma binalara da katlanamıyor; Cumhu vasiyetnamesinin Türkiye İş sı gerekiyor. riyet uygarlığının fiziksel eserlerini Bankası’nda bulunan ve getirisi tümüyle Türk Dil ve Tarih kurumla Unutmayın2 de yok ediyor! Aslına bakılırsa bu anlayış, IŞİD’in rına aktarılan pay senetlerinin çıkarılacak bir yasa ile Hazine ve Maliye’ye aktarılması, asırların yerleşik bir hukuk ilkesinin çiğnenmesi ve böylece hukuk kavramının toplumsal akıldan tamamıyla çıkarılması olacaktır. Ülkenin bu sonu karanlık gidişi Geçen hafta sonu 567 Ekim’de, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin genel merkez ve 21 şubesinin katılımıyla düzenlediği 2018 Aydınlanma Buluşması için Eskişehir’deydim. Buluşmayı ayrıntılı olarak derneğin www.ykked.org.tr adresinde Suriye’deki Palmira antik kentini yerle bir etmesini andırmıyor mu? AKP’nin elinden, yok ettiği demokrasi ile birlikte onun altyapısı olan Cumhuriyetin de tüm varlığıyla kurtarılması gerekiyor. Yerel seçimler belki de bunun son şansı olacak! Fazıl Hüsnü Dağlarca, Oktay Ekinci ve Deniz Som Üç büyük ustayı anıyoruz Türk edebiyatının usta şairlerinden Fazıl Hüs günü aramızdan ayrılmıştı. Arkasında sayısız yapıt nü Dağlarca, gazetemiz ya ve ödül bırakan Dağlarca zarları Oktay Ekinci ve De 1914 yılında İstanbul’da niz Som bugün anılıyor. doğdu. Bir öykü olan ilk Mimar, çevreci, araştır yazısı ortaokul öğrencisiy macı gazeteciyazar ve te ken Yeni Adana gazete levizyoncu Oktay Ekinci’yi sinde bir yarışmada arma aramızdan ayrılışının 5. yı Dağlarca Ekinci Som ğan kazanarak yayımla lında özlemle anıyoruz. Gazetemizde yıllarca ‘ÇED Köşesi’ ve ‘Uygarlıkların İzinde’ başlıklı köşe yazıları kaleme alan Oktay Ekinci, 15 Ekim 2013’te yaşamını yitirmişti. Atatürkçü, la ik Cumhuriyet tutkunu Deniz Som’u ise 15 Ekim 2010 günü yitirmiştik. Som, “Vaziyet” adlı köşesinde güncel yazılar yazıyordu. Türk şiirinin “Ulu Çınarı” Fazıl Hüsnü Dağlarca 15 Ekim 2008 nan Dağlarca’nın kitapları arasında “Çocuk ve Allah’, “Daha”, “Çakırın Destanı”, “Toprak Ana”, “Aç Yazı”, “Asu”, “Türk Olmak”, “Haydi” özellikle önemlidir. l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 SOLDAN SAĞA: 1/ Bazı ağaçlardan sızan ve romatizma ağrılarına karşı ilaç olarak kullanılan aromatik bir reçine. 2/ İngiltere’de çok sevilen bir tür bira... Artvin yöresine özgü bir halk oyunu. 3/ Gölleri inceleyen bilim dalı. 4/ Nâzım Hikmet’in soyadı... Işık, aydınlık. 5/ Osmanlılarda yeni evlenen erkeklerden alınan vergi. 6/ Kısa yazı... Uzaklık işareti... Evrensel alıcı olan kan grubu. 7/ İlave... Naylondan yapılan olta ipi. 8/ Orhan Arda ile birlikte Anıtkabir’in tasarımını gerçekleştiren ünlü mimarımız. 9/ Yakacak odun için kullanılan 1 metre küpe eşit oylum ölçüsü birimi... Çivit rengi, mavi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Osmanlı döneminde yılda bir alınan 1 2 3 4 5 6 7 8 9 2 1 MES İ H S İ M 2 E P İ FONEMA 3 H EMA T İ AN 4 D AKADEM İ 5 İ S AMAD E 6 KAT I EVE 7 SAY ŞEB İ T 8 AL IM T İ Ü 9 HATAY İ AV 3 4 5 6 7 8 9 vergi. 2/ Yüce, yüksek... Bir tür füze. 3/ Türkiye’nin en büyük krater gölü... Kuzu sesi. 4/ Kesinlikle uyulması gereken Kuran ve hadis hükümleri... Rus köylü topluluğuna verilen ad. 5/ Boğanotundan çıkarılarak hekimlikte kullanılan zehirli bir madde. 6/ Bir tür küçük ekmek... Ordu’nun Perşembe ilçesinde bir burun ve yarımada. 7/ Peşin parayla belli bir süre için bir şeye alıcı olma işi... Kayınbirader. 8/ Anakardiyum ağacının böbrek biçimindeki meyvesi... Yıllık. 9/ Büyük Okyanus’ta bir ülke. haber/yorum Devrimci Cumhuriyetin dış politikası Atatürk döneminin dış politikasının dört temel ilkesi vardı: 1) Tam bağımsızlıkçıydı. 2) Ulusal çıkarları emperyalizme karşı konumlanarak savunuyordu. 3) Bölge merkezli dış politikayı esas alıyordu. 4) “Yurtta barış, dünyada barış”ı savunuyordu. Açalım: Genç ve devrimci Cumhuriyet, tam bağımsızlıkçı bir anlayışla hiçbir devleti içişlerine karıştırmadı ve hiçbir devletin içişlerine karışmadı. Emperyalizme karşı konumlanmak, Atatürk’ün saptadığı şekilde “ezen devletlere karşı mazlum milletlerle” birlikte olmak demekti. Bunu da ulusal çıkarları korumak ve Cumhuriyetin etrafında bir barış ve güvenlik kuşağı oluşturabilmek için “bölge merkezli” bir anlayışla yürüttü: Batısında 1934’te Balkan Paktı’nı, doğusunda 1937’de Sadabad Paktı’nı kurdu. Komşularının birbirleriyle sınır problemlerinin çözümünde yapıcı hareket ederek, “komşularda barışı” sağladı. ‘Arasız devrim’ ilkesinin önemi Fakat Atatürk’ün “arasız devrim” diyerek devrimci sürekliliğe işaret etmesine rağmen, sonrasında devrim sürdürülemedi. Sürdürülmeyen devrim ise haliyle kireçlendi ve en sonunda karşıdevrime yenildi. Türkiye “bağımsız” kalmak mümkünken iki kamptan birini tercih ederek ABD emperyalizmine bağımlı hale geldi. ABD’nin emperyalist çıkarları için Kore’ye asker göndermekle başlanan süreç, geçen yıllar içinde ABD askerlerinin bölgeyi denetlemek üzere Türk topraklarını kullanmasına ve ülkemizde onlarca üs kurmasına dönüştü. Türkiye’yi “küçük Amerika” yapmak isteyenlerin iktidarıyla başlayan süreç, en sonunda ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanlığını yapanların iktidarına dönüştü. Artık Cumhuriyetin dış politikası ne “tam bağımsızlıkçı”ydı, ne “emperyalizme karşı mazlumlarla birlikte”ydi, ne de “bölge merkezli”ydi! Tersine Irak’ta, Libya’da ve Suriye’de ABD emperyalizmiyle birlikte hareket edildi. Tersine dünyaya bölge yerine Atlantik’ten bakıldı. Şimdilerde Rusya’yla denge aramak ama ABD’yle pazarlıkları sürdürmek, ikisine karşı el güçlendirmek için de AB’ye yeniden yakınlaşmak şeklinde uygulanan dış politika ise Abdülhamit’in iktidarını sürdürebilmek için yürüttüğü sözde dengecilikten pek bir farkı olmayan bir tür yeniAbdülhamitçiliktir. Bu köşede neler olacak? Biz, genç ve devrimci Cumhuriyetin dış politika anlayışını esas alarak bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri inceleyeceğiz bu köşede artık... ABD emperyalizminin, tam merkezinde bulunduğumuz Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu üçgeni içindeki tezgâhlarına karşı Türkiye merkezli stratejik bakış geliştirmeye çalışacağız. Bölgeselleşmiş Kürt sorununu emperyalizmin denetiminden kurtararak bölgenin yararına, bölgenin tüm halklarının yararına çözmeyi hedefleyen bir bölgesel birliği savunacağız. Küreselleşmeye karşı bölgeselleşmeyi savunacağız. Amerikan hegemonyasının inişe geçtiği, dünyanın merkezinin Atlantik’ten AsyaPasifik’e kaydığı koşullarda, “yeni bir dünyanın” kurulmakta olduğunu görerek, Türkiye’nin de bu yeni dünyada yer alması gerektiğini savunacağız. Tek kutuplu dünya yerine çok merkezli bir dünyanın oluştuğu şu süreçte, Türkiye’nin de bölgesinde güçlü bir merkez olabilmesinin siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel yollarını tartışacağız. Türkiye’nin etrafındaki enerji savaşlarını, emperyalizmin çıkarlarına karşı bölgenin yararlarını esas alan bir perspektifle inceleyeceğiz. Türkiye’nin boru bekçiliği yapmasının ve sadece bir enerji koridoru olmasının ötesinde, bir enerji terminaline nasıl dönüşebileceğini tartışacağız. Komşularla barış Özetle, bu köşede artık her hafta bölgemizde ve dünyada olanları, Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda ve “bölge merkezli” bir anlayışla yorumlayacağız... “Yurtta barış, komşularda barış, dünyada barış” diyeceğiz. Altı ilin barosu başkanlarını seçti Birçok ilde dün baro başkanlıkları için seçim gerçekleştirildi. 5 adayın yarıştığı Diyarbakır Barosu seçiminde yeni başkan Cihan Aydın oldu. Bursa Barosu’ndaki seçim sonucunda başkanlığa yeniden Gürkan Altun seçildi. Manisa Barosu’nda ise mevcut başkan Ali Arslan 3. kez başkan seçildi. Samsun Barosu seçimlerinde de Kerami Gürbüz 3. kez başkan seçilirken Ordu Barosu Başkanlığı’na da Haluk Murat Poyraz yeniden seçildi. Konya Barosu seçiminde mevcut başkan Mustafa Aladağ yeniden seçildi. l Haber Merkezi C MY B