29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 7 Ocak 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET ‘İçeride dışarıda dostları kalmadı’ ‘Umut bizim ellerimizde’ diyen Kemalbay, AKP’yi ‘Füze anlaşmalarına imza atarak dost satın almaya çalışan zavallı bir iktidar’ diye niteledi HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, “Dünyada füze anlaşmaları na imza atarak dost satın alma ya çalışan zavallı bir iktidarla karşı karşıyayız. Dünyada dos tu kalmamış bir iktidar. İçeride sadece HDP ve HDP seçmenleri ni değil tüm dina mikleri karşısına almış bir AKP ile karşı karşıyayız. Bize düşen bu di namikleri bir ara MAHMUT ya getirmek, el ORAL ele, omuz omuza vermek. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Umut biziz, umut bizim ellerimizde” dedi. HDP, 11 Şubat’ta gerçekleşti rilecek 3. olağan kongre önce si Diyarbakır’da bölge konferan sı gerçekleştirdi. HDP İl Baş kanlığı’ndaki Vedat Aydın Kon ferans Salonu’nda gerçekleştiri len etkinliğe HDP Eş Genel Baş kanı Serpil Kemalbay, milletve killeri, MYK ve PM üyeleri ve si vil toplum kuruluşlarının tem silcileri katıldı. Salona, “Dünden yarına aynı kararlılıkla, geçmiş ten geleceğe aynı cesaretle” pan kartı asıldı. ‘Geri adım yok’ HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken’e 16 yıl 8 ay hapis cezası verildiğine dikkat çeken HDP Eş Genel Başkanı Kemalbay, “Sadece Baluken değil, Sebahat Tuncel, Aysel Tuğluk, Leyla Birlik ve birçok arkadaşımıza cezalar yağdırıldı. Bizlere de mesaj vermeye çalıştılar. Bize, ‘sizi siyasetten tasfiye ede ‘2018 mücadele yılı’ 2018yılında Türkiye’de halkların kaderini belirleyeceğini söyleyen Kemalbay, “Tek tip kıyafetin işkence olduğunu, siyasi tutsaklara giydiremeyeceklerini bildikleri halde gündeme getirdiler. Bunu sadece bizi sindirmek için yapmıyorlar. Bize sistemli olarak saldırıyorlar. Çünkü biz her şeye karşı gürül gürül akan bir mücadeleyiz. Bunun önünü kesmek istiyorlar. ‘Siz tek tiple, cenazelerinizle uğraşın; biz talanımıza devam edelim’ diyorlar. Yağma yok, biz hem bu mücadele alanlarında olacağız hem de AKP Saray rejimi ile mücadele edeceğiz, 2018 yılı Türkiye halklarının kaderini belirleyecek. Biz de önümüzdeki kongre sürecini bu bilinçle kavrıyor ve kendimizi hazırlıyoruz” diye konuştu. ceğiz, HDP’yi yok edeceğiz’ diyorlar. Biz de diyoruz ki; ‘elinizden geleni ardınıza koymayın, biz mücadeleye devam edeceğiz, asla ve asla bir milim dahi geri adım atmayacağız’. Bizi sadece tutuklamıyorlar. Katliamlara, sistematik işkencelere tanıklık ediyoruz. Bunların en alçakçası insanları mezarlarından çıkartıp kemiklerini götürmektir. Onların mezarlara bile, ölülere bile saygısı kalmadı. O kadar büyük bir açmazdalar ki cenazelerimize, mezarlarımıza bile saldırıyorlar” dedi. ‘Zavallı bir iktidar’ AKP’nin dünyada dostu kalmadığını vurgulayan Kemalbay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biliyoruz ki AKP Erdoğan rejimi aslında birleşen demokrasi güçleriyle, örgütlü bir mücadeleyle Serpil Kemalbay, Diyarbakır’daki bölge konferansında muhalefete dayanışma çağrısı yaptı. bir günlük dahi ömre sahip değil. Dünyada füze anlaşmalarına imza atarak dost satın almaya çalışan zavallı bir iktidarla karşı karşıyayız. Dünyada dostu kalmamış bir iktidar. İçeride sadece HDP ve HDP seçmenlerini değil, tüm dinamikleri karşısına almış bir AKP ile karşı karşıyayız. Toplumun tümüne savaş açmış, insafsızca bebeklerden yaşlılara kadar herkesin hayatını karartan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bize düşen bu dinamikleri bir araya getirmek, el ele, omuz omuza vermek. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Biz 5 yıl önce çıkarken birleştik, meydan okuduk, dayanışma içinde sokaklarda buluştuk, onları iktidardan indirdik. Şimdi bunu daha büyük bir cesaretle, umutla yapacağız. Umut biziz, umut bizim ellerimizde.” l DİYARBAKIR Siyasete ‘YSK’ ayarı AKP, uyum yasalarıyla Siyasi Partiler Yasası’nda da değişiklik yapmayı planlıyor. Değişiklikle Yargıtay’ın yetkisi sınırlanacak, partilerin sicil amiri ise YSK olacak EMİNE KAPLAN Uyum yasaları kapsamında Siyasi Partiler Yasası’nda da değişiklik yapmayı planlayan AKP, siyasi partilerin mali ve cumhuriyetin temel ilkelerine uyup uymadığına ilişkin denetimi dışında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile ilişkilendirilmesi üzerinde çalışıyor. Geliştirilen modele göre, siyasi partilerin kongreleri ve parti üyeliklikleri gibi kayıtları YSK tarafından tutulacak. YSK’nin teşkilat yasasını çıkaran AKP, uyum yasaları kapsamında Siyasi Partiler Yasası’nda da değişiklik yapılmasını planlıyor. YSK’nin hem personel hem de kurumsal yapı olarak güçlendirildiğini düşünen AKP yönetimi, siyasi partilerin sicillerinin tutulduğu tek organ olan Yargıtay’ın bu konudaki bazı yetkilerinin YSK’ye verilmesi üzerinde duruyor. Siyasi Partiler Yasası’nın ‘siyasi parti sicili’ başlıklı 10. maddesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca her siyasi parti için bir sicil dosyası tutulması öngörülüyor. Siyasi Partiler Yasası’nda yapılacak değişikliklerle ilgili bir alt komisyon oluşturan AKP yönetimi, partilerin kongrelerinin ilçe seçim kurullarının gözetim ve denetiminde yapıldığını, ancak sicil dosyalarının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tutulduğuna dikkat çekerek, “Bu kadar bürokrasiye gerek yok. Zaten YSK denetiminde yapılan birçok iş ve işlem için siyasi partilerin sicil dosyaları YSK tarafından da tutulabilir” görüşünü dile getiriyor. l ANKARA Ovacık’ın Komünist Parti’li Belediye Başkanı Maçoğlu, Ovacık markasıyla süt ve süt ürünleri üretilmesi için Mersin’de iş insanlarıyla buluştu Komünist süt de yolda ABİDİN YAĞMUR Türkiye’nin Komünist Parti’li tek belediye başkanı olan Tunceli’nin Ovacık Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu, Ovacık’ta hayvancılığın geliştirilmesi ve Ovacık markasıyla süt ve süt ürünleri üretilmesi için Mersinli iş insanlarıyla bir araya geldi. Mersinli bir süt üreticisi firma, Ovacık Belediyesi’ne danışmanlık hizmeti vermeye gönüllü oldu. Komünist Başkan Maçoğlu, “Sağlıklı gıda bulamayan insanlar arayış içinde. Biz de bunun adımlarını atıyoruz. Özgür, bireysel ve köylü üretimi geliştirmemiz lazım” dedi. Ovacık Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu, Mersin Bü yükşehir Belediye Meclisi üyesi, işadamı Mustafa Güler’in düzenlediği toplantıda Mersinli iş insanları ve akademisyenlerle bir araya geldi. Mustafa Güler, Mersin’den Türkiye’ye yayılan Yörüksüt firmasının sahibi Ramazan Öz’ün süt ve süt ürünleri üretimi konusunda, Aldo Enerji sahibi Ali Doğan’ın da güneş enerjisi santralları yatırımları konusunda Ovacık Belediyesi’ne danışmanlık hizmeti vermeye talip olduğunu söyledi. Ovacık Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu da sağlıklı temel gıdanın herkesin hakkı olduğuna dikkat çekerek, Ovacık’ta hayata geçirmeye çalıştıkları modelin, insanların kapitalizme karşı korunma yollarından biri olduğuna dikkat çekti. Ovacık’ta geçmişte günlük 10 ton süt işlenebilecek bir mandıra olduğunu ancak bugün çalışmadığını belirten Maçoğlu, “Mesele hayvancılıkla ilgili altyapı çalışmasının olmaması. Hayvancılık çökmüş durumda. Biz bunu biraz daha alevlendirmek istiyoruz. Sağlıklı gıda bulamayan insanlar arayış içinde. Biz de bunun adımlarını atıyoruz. Başarabileceğimizi düşünüyoruz. Bu dert sadece bizim derdimiz değil. Bütün insanlar aynı dertte. Sadece bir yerden başlamak gerekiyordu. Özgür, bireysel ve köylü üretimi geliştirmemiz lazım. Türkiye’nin bütün toprak parçaları üzerinde bu yapılmalı” dedi. l MERSİN haber 5 Nurculuk Bugünlerde Nurculuğun bir kolu laik ve demokrat medyamızın gözbebeğidir... Dizi yazılarla başlayan televizyon programlarıyla süren bu ilgi, Nurcuların o ünlü kolunun daha da palazlanmasına, “devlet içinde” örgütlenme sürecini tamamlamasına katkıda bulunmuyor mu? Elbet!.. Gelin bugün şu Nurculuğu Turan Dursun’un Kaynak Yayınları’nda çıkan “Müslümanlık ve Nurculuk” kitabından okuyalım, neymiş öğrenelim: “Saidi Nursi, çarpık görüşlerini dinimize mal etmek için durmadan çaba harcamış ve bu yolda özellikle iki zümreden yararlanmıştır. Bunlardan biri, saf ve Müslümanlığı gerçek anlamıyla bilmeyen imanlı zümre; öteki de az çok her şeyi kavrayan, bilen fakat menfaatlarını dinin de imanın da üstünde tutanlardan meydana gelen zümredir. Nurculuk akımı, işte bu iki zümre arasında yayılmış ve dinimizin de milletimizin de başına bela olan bir durum almıştır. Saidi Nursi, Nurculuğu bu iki zümrenin omuzları üstüne kurmuş ve ölünceye kadar hiçbir din ve iman kaygısı taşımadan geliştirme çabası göstermiştir. Bugün bazı saf Müslümanlar, Saidi Nursi’nin gerçek yüzünü bilmedikleri, bilemedikleri için, onun Müslümanlığa taban tabana ters düşen görüşlerinin yayılmasında farkında olmayarak rol almış bulunuyorlar. Oysa Saidi Nursi’nin gerçek yüzünü, nasıl bir riyakâr olduğunu ve aşağılık emellerini gerçekleştirmek için kutsal dinimizi nasıl kendine alet ettiğini bilseler, onun yaydığı karanlık akıma yardımcı olmaz, tersine karşı çıkarlardı. Amacımız, Saidi Nursi’nin kim olduğunu, gerçekte neler yaymaya çalıştığını bu saf Müslümanlara anlatıp onları uyarmaktır. Saidi Nursi’yi kısaca anlatmak gerekirse şöyle denebilir: Saidi Nursi, karanlık emellerini gerçekleştirmek için dinimizi alet eden, gerçekte dinin temel ilkelerine bile inandığı şüpheli olan riyakâr bir insan olarak yaşamış ve hayatının sonuna kadar bu tutumunu sürdürmüştür. HHH Saidi Nursi, ayetleri nasıl yorumluyor? İşte bir örnek: En’am Suresi’nin 161. aye Tarihe not düşmek için 15 tinde Peygamberimize şöyle hitap edilir: ‘De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru yola iletmiştir.’ Saidi Nursi bu ayetle de kendisine hitap edildiğini iddia ediyor. Ve şöyle ispatlamaya çalışıyor. ‘Bu ayetin sayı değeri 1316 eder ki; Risalei Nur yazarının (Saidi Nursi) Nurları hazırladığı tarihi gösterir.’ Demek ki Saidi Nursi’ye göre, Tanrı bu ayetle Saidi Nursi’ye sesleniyor. Çünkü Saidii Nursi’nin nurları hazırladığı tarihle bu ayetin cifir yönünden sayı değeri aynı rakamları ifade ediyor; aynı tarihe denk geliyormuş!.. O zaman Saidi Nursi’ye göre ayetin anlamı şu demek oluyor: ‘Ey Saidi Nursi de ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru yola iletmiştir.’ Saidi Nursi, bu ayet hakkında yaptığı yorumla; bir yandan kendisine peygamber süsü vererek Hz. Muhammed’in yerine koyuyor ve bir yandan da doğru olduğuna Allah’ın ayetini şahit gösteriyor, daha doğrusu alet ediyor. Bakara Suresi’nin 269. ayetinin anlamı şöyledir: ‘Hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmiş ise şüphesiz ona büyük iyilik edilmiştir. Bundan ancak akıl sahipleri ibret alır.’ Aynı surenin 151. ayetinin anlamı da şöyledir: ‘Nitekim biz size aranızdan, ayetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmekte olduklarınızı bildirecek bir peygamber gönderdik.’ Saidi Nursi bu ayetleri de kendi hakkında yorumluyor ve bu ayetlerde; ‘Kendisine anlatılan, hikmet verilen, kitabı hikmeti öğreten ve herkese bilmediği şeyleri bildiren’ kişinin kendisi olduğunu iddia ediyor. Bu iddialarını da cifir hesaplarıyla ispatlamaya çalışıyor.” HHH Evet, Saidi Nursi’nin kişiliği böyle... Şimdi onların müritleri dolaşıyor ortada. Onların müritleri din sömürüsü yapıyorlar... Yıllar önceye iniyorum... Nur kamplarında eğitilen, laik demokratik Cumhuriyetin düşmanları olarak büyütülen o çocuklar şimdi neredeler? Devlet içindeler ve önemli görevlerde bulunuyorlar... Acı, ama gerçek bu! Bu yazı 19.4.1997 tarihinde yayımlanmıştır. Yıldırım NEVŞEHİR ve Kırşehir’de KONUŞTU ABD’ye yine ‘Sarraf’ eleştirisi Başbakan Binali Yıldırım, dün Nevşehir’de AKP İl Kongresi’ne katıldı. Erken seçim tartışmalarına değinen Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak, “Kılıçdaroğlu sabırsızlanıyor. Diyor ki; ‘Gelin şu seçimleri öne alalım.’ Be kardeşim 15 senedir yenile yenile yenilgiye doymadın mı? Şurada 14 ay var biraz daha oyalan” dedi. ABD’de görülen Hakan Atilla’nın sanık, Rıza Sarraf’ın ise tanık olduğu davaya değinen Yıldırım, “Bugünlerde Amerika’da bir dava görülüyor. Evlere şenlik. Kararı önceden verilmiş. Sonucu belli. FETÖ’cülerin esiri olmuş yargıçların verdiği kararlarla bir dava görülüyor. Adam sanık diye mahkemeye alınıyor, salona gelene kadar tanık oluyor. Adama, ‘Sen Cumhurbaşkanı’nı, Başbakanı, önüne kim geliyorsa suçla’ diyorlar. Olmadı bankanın genel müdür yardımcısını suçlu sandalyesini oturtuyorlar. Hakan Atilla üzerinden Türkiye’yi mahkum etmeye çalışıyorlar. Kim yapıyor? FETÖ’cülerle kol kola olan yargıçlar yapıyor. Sonra da jüri üyelerine ‘Somut bir delil olmasa da siz suçlamaya devam edebilirsiniz’ diyor” diye konuştu. “Türkiye bir hukuk devleti” diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiç kimse ayak oyunla rı ile bu ülkeyi dize getiremez. Bu ülkenin geleceğine asla bir zarar veremez. Aynısını Kudüs’te yapmaya çalıştılar. Recep Tayyip Erdoğan, ‘dünya beşten büyüktür ’dedi. Bu karara karşı koyduk. Amerika Başkanı’nın aldığı kararı kabul etmediğimizi Birleşmiş Milletler’de ortaya koyduk. Önüne gelen ülkelere ayar vermeye çalışanlar şunu bilmelidir ki Türkiye her zaman haksızlıkların karşısında hakkın sesini yükselten ülke olmaya devam edecektir. Ülkemize komşularımıza yönelen bütün oyunları bozacağız.” Mazot ve yem desteği Kongrenin ardından Nevşehir’de “İş Dünyası Buluşması”na katılan Yıldırım, “2018 yılı 2017’den daha iyi olacak. Siz hiç endişe etmeyin, işinize gücünüze bakın” dedi. Ardından AKP Kırşehir İl Kongresi’nde konuşan Yıldırım, 2018’de tarımda iki önemli kaleme büyük destek vereceklerini belirterek, “Bunun biri mazot diğeri de yem. Yem ve mazota çok büyük destek vereceğiz” dedi. Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nu ise “Kılıçdaroğlu ne diyor, darbecilere karşı koyan, önleyen vatandaşlarımıza koruma getirmeyin diyor. Kılıçdaroğlu’nun kafası çok karışık, dinlenmeye ihtiyacı var” sözleriyle eleştirdi. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear