25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Mısır ile Sudan arasında ‘Türkiye gerilimi’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen ay ziyaret ettiği Sudan, Mısır Büyükelçisi Abdül Mahmud Abdül Halim’i Hartum’a “istişare” için geri çağırdı. Bu gelişmenin sebebinin ise Sudan yönetiminin Türkiye’ye verdiği Sevakin Adası olduğu iddia edildi. BBC’nin haberine göre Mısır’da Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi yanlısı medya or da bir donanma üssü kurulması’ ve Sisi’nin ‘devrilmesi’ olduğunu” ileri sürdü. Mısır ve Sudan arasındaki ilişkiler, Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir’in geçen yıl Mısır’ın istihbaratını, ülkesinin çatışmalı bölgelerinde orduya karşı savaşan muhalifleri desteklemekle suçlamasından dolayı gerilimliydi. Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkiler de, o dönemde Sisi’nin komuta ettiği Mısır ordusunun 2013’te İhvanlı Erdoğan ile Beşir ganları, “SudanTürkiye arasında varılan anlaşmanın amacının ‘ada Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi devirmesinden bu yana gergin. Cumartesi 6 Ocak 2018 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: EMİNE BİLGET Kore Yarımadası’nda nilgun@cumhuriyet.com.tr 7 diyalog rüzgârı Pyongyang’ın,Seul’ünüst düzey görüşme teklifini kabul ettiği açıklandı Kuzey Kore, Güney Kore ile ABD’nin ortak askeri tatbikatlarına karşı çıkıyor. Kuzey Kore ile Güney Kore arasında ılımlı rüzgârlar devam ederken Seul hükümeti, Pyongyang’a ilettikleri Kış Olimpiyatları’na katılımla ilgili üst düzey görüşme teklifinin kabul edildiğini açıkladı. 9 Ocak’ta Kuzey ve Güney Kore arasındaki askerden arındırılmış sınır köyü Panmunyon’da gerçekleştirilmesi planlanan görüşmenin, Kuzey Koreli sporcuların Güney Kore’nin Pyeongchang kentinde gelecek ay düzenlenecek olan Kış Olimpiyatları’na katılımı için bir çözüm bulunmasına odaklanacağı belirtildi. Kuzey Kore lideri Kim Jong un, yeni yıl konuşmasında oyunlara katılımla ilgili görüşmeye açık olduklarının sinyalini vermiş, “Kış Olimpiyatları’na katılımın iki Kore arasındaki birliği sergi lemek için iyi bir fırsat” olduğunu söylemişti. Bu açıklama Güney’de olumlu karşılanmış ve Seul, Pyongyang’a üst düzey görüşme teklifinde bulunmuştu. Kuzey Kore, Kış Olimpiyatları’na olası katılımıyla ilgili görüşmeleri kolaylaştırmak için Güney Kore ile arasındaki acil telefon hattını yeniden açmıştı. İki ülke arasında Aralık 2015’ten bu yana üst düzey görüşme gerçekleştirilmiyor. Rusya ve Çin memnun Rusya’dan ve Çin’den, Kuzey Kore’nin Güney Kore’yle masaya oturmaya hazır olmasından memnun olunduğu açıklamaları geldi. Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump ile Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jaein arasındaki telefon görüşmesinde Kış Olimpiyatları süresince iki ülkenin ortak düzenlediği askeri tatbikatların geçici süreyle durdurulmasına karar verildiği bildirildi. Beyaz Saray’dan görüşmeyle ilgili yapılan yazılı açıklamada, iki liderin olimpiyatların güvenliğine odaklanabilmek amacıyla ortak askeri tatbikatlara ara verme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi. Pentagon’dan “Başkan’ın bu konuda almış olduğu kararı destekliyoruz” açıklaması yapıldı. ABD Savunma Bakanı James Mattis de erteleme kararının tansiyonu düşürme amaçlı olduğunu açıkladı. Mattis, Kuzey Kore’nin diyaloğa açılmasının “Birleşmiş Milletler’in artan yaptırım baskısı ve BM kararlarına aykırı olarak Kuzey Kore’ye kaçak petrol nakleden iki tankerin Güney Kore tarafından zapt edilmesiyle ilgili olabileceğini” dile getirdi. Suudi prens İLE İLGİLİ İDDİA Trump’ı kızdıran kitap piyasada ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim kampan yası ve başkanlığına ilişkin sarsıcı iddialar içeren Michael Wolff’un “Ateş ve Öfke: Trump Beyaz Saray’ında Yaşananlar” kitabı aşırı talep nedeniyle be lirlenen tarihten önce dün raf lardaki yerini aldı. Trump cephesinden hukuki gi rişimin başlatılacağı açıklama sı gelirken Trump Twitter’da dün paylaştığı mesajda kitabın “yalan larla dolu ol duğunu ve ha yali kaynakla ra dayandığını” savundu. Kita bı satışa sunan Washington DC’deki Kram Trump merbooks adlı kitabevinde okurların uzun kuyruklar oluştur duğu, 20 dakika içinde tüm nüs haların satıldığı aktarıldı. ‘Adamımız tepede’ Öte yandan gündeme bomba gibi düşen kitapta Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman hakkında da ilginç iddialar olduğu bildirildi. Kitapta prensin Kral Selman tarafından geçen yıl veliaht prens ilan edilmesinin ardından Trump’ın yakın çevresine “Kendi adamımızı tepeye yerleştirdik” dediği iddia edildi. ‘İbadi, Haşdi Şabi’yi dağıtacak Irak’ta IŞİD’e karşı orduyla birlikte savaşan İran destekli Şii çoğunluklu milis güç Haşdi Şabi’nin dağıtılacağı iddia edildi. Reuters’in haberine göre Haşdi Şabi’yi “ikinci bir ordu” ve “devlet içinde devlet” olarak gören Irak Başbakanı Haydar İbadi, yüzlerce karargâh, silah deposu, kamp ve küçük füze imalathanelerini kontrol eden, ağır silahlarla donatılmış 150 bin kişilik milis gücü dağıtmaya hazırlanıyor. Ordu ve istihbarat kaynaklarına dayandırılan haberde ilk aşamada tamir bahanesiyle Haşdi Şabi’nin elindeki ağır silahların toplanacağı, yaş haddi ve fiziki yetersizlik gibi gerekçelerle ise milislerin yarısının görevine son verileceği belirtildi. Washington yeni yaptırımlar peşinde Meşhed kentinde geçen hafta ekonomik krize yönelik tepkilerin rejim karşıtı eylemlere dönüştüğü İran’da dün rejim yanlıları bir kez daha sokaklara çıkarken ABD İran’daki protesto gösterilerinin görüşülmesi için BM Güvenlik Konseyi’ni oturuma çağırdı. Güvenlik Konseyi dönem başkanı Kazakistan tarafından yapılan açıklamada, konseyin ABD’nin talebi üzerine toplanacağı duyuruldu. Rusya’dan ise İran’daki durumun Güvenlik Konseyi’nde görüşülmesinin “bir ülkenin içişlerine müdahale” olduğu açıklaması geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert önceki gün yaptığı açıklamada, Washington’ın hükümet karşıtı protestolara desteğini bir kez daha yineleyerek İran’daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini kaydetti, “Göstericilere karşı şiddet uygulayanları, sansüre katkıda bulunanları ve İran halkından çalanları mesul tutacak bolca yetkimiz var. Rejimin kurbanları: Unutulmayacaksınız” ifadelerini kullandı. Beş kuruluş listede İran’da rejim destekçileri ellerinde İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in fotoğrafları ile Tahran eyaletinin çeşitli kentlerinin yanı sıra, Tebriz ve Kirman kentlerinde de sokağa çıktı. ‘ABD’nin OPERASYON ODALARI’ İranlı yetkililerden hükümet karşıtı protesto gösterileri ile ilgili “dış mihraklar” açıklamaları sürerken bu iddialara bir destek de Moskova’dan geldi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Tahran hükümetinin protestolarda “yabancı güçlerin etkisi” savının temelsiz olmadığını, Washington’ın beğenmediği hükümetleri devirmek için her yolu denediğini savundu. Başkent Tahran’da kılınan cuma namazı hutbesinde konuşan İran’ın önde gelen muhafazakâr din adamlarından Ayetullah Ahmed Hatemi ise “hükümet karşıtı gösterileri yönetmek için ABD’nin Erbil ve Herat’da operasyon odaları kurduğunu, ABD tarafın dan planlanan protestolara mali desteğin Suudi Arabistan tarafından sağlandığını iddia etti. Hatemi, isim vermeden devrik İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin ABD’de yaşayan oğlu Rıza Pehlevi’nin İran’a dönmesi için atılan sloganlara da değinerek “Gelirsen bacaklarını kırar ardından darağacını hazırlarız” dedi. İran Başsavcısı Cafer Müntazeri de protestoların “baş tasarımcılarının” ABD, İsrail ve Suudi Arabistan olduğunu, protestoların ardında, altı ay önce Trump yönetiminin inisiyatifiyle CIA’in İran masasının başına getirilen “Ayetullah Mike” lakaplı Michael D’Andrea’nın olduğunu öne sürdü. Öte yandan ABD hükümeti, İran’ın uluslararası balistik füze programını desteklediği gerekçesiyle 5 kuruluşu yaptırım listesine ekledi. ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi’nden (OFAC) yapılan açıklamada, yaptırım uygulanacak kuruluşların İran’ın balistik füze programı için kilit role sahip olduğu bildirildi. Beş kurumun halihazırda yaptırım listesinde bulunan Shahid Bekari Endüstri Grubu tarafından kontrol edildiği duyuruldu. ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, “İran hükümeti ve Devrim Muhafızları Ordusu, İranlılar çile çekerken yabancı militanları, terör gruplarını ve insan hakları ihlallerini finanse ediyor” açıklamasını yaptı. Mnuchin, “insan hakları ihlallerini hedef alan yeni yaptırımların yolda olduğunu” kaydetti. Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster, Rusya’nın İran’da ki hükümet karşıtı protestoları desteklemesinin “bir bedeli olacağı” uyarısında bulundu ve Rusya’yı “ülke genelinde büyük felaket yaratan İran yönetiminin tutumuyla” yüzleşmeye çağırdı. McMaster, “İran’ı güçlendirmenin Ortadoğu’da istikrarın ve müttefiklerin güvenliği sağlamak için yanlış bir strateji olduğunu” kaydetti. ‘?En kalabalık 42 bin kişi’ İran’da 28 Aralık’ta başlayan protestolara katılımla ilgili hükümetten ilk kez açıklama da dün geldi. İran İçişleri Bakanlığı, en az 21 kişinin hayatını kaybettiği protestolara katılımın düşük olduğunu, “en kalabalık katılımın olduğu gösterinin sadece 42 bin kişiyi topladığını” söyledi. Uluslararası Af Örgütü, gözaltına alınanlara “işkence” uyarısında bulundu. İran Devrim Muhafızları Komutanı Ali Caferi ülke de hükümet karşıtı protestoların sona erdiğini açıklamıştı ancak kimi kaynak önceki akşam bazı bölgelerde gösteriler düzenlendiğini öne sürdü. Suudi Arabistan merkezli Al Arabiya’nın İran’ın muhalif sitelerinden Amad News’a dayandırdığı haberinde Tahran’ın Irak’ın Şii milisleri Haşdi Şabi’yi ve Suriye’de savaşan Afgan paralı askerleri protestoları bastırmak için kullandığı öne sürüldü. Habere göre Haşdi Şabi, Abadan, Hürremşehr, Avvaz kentlerine Devrim Muhafızları ile birlikte gönderildi. Afgan askerler ise Humeynişehir’e sevk edildi. Sputnik’in haberine göre ise IŞİD, internet üzerinden yayınladığı haftalık gazete al Naba’da “İran’daki protestocuların yöneticilere son derece önemli mesajlar verdikleri, eylemlerin devam etmesi gerektiğini” belirtti. ? Kâbil’de intihar saldırısı: 13 ölü Afganistan’ın başkenti Kâbil’de perşembe günü düzenlenen intihar saldırısında en az 13 kişi yaşamını yitirirken 18 kişi yaralandı. Saldırıyı IŞİD üstlendi. Yetkililer, yasadışı uyuşturucu ve alkol ticareti yaptıkları iddia edilen esnafa yönelik baskının ardından esnafla polis arasında arbede çıktığını, arbede esnasında eylemcilerin arasından gelen saldırganın kendini patlattığını açıkladı. ABD Pakistan’a desteği kesti ABD, Afganistan’daki Amerikan askerlerine saldıran Taliban ile kararlı bir şekilde mücadele etmediği gerekçesiyle Pakistan’a yapacağı güvenlik yardımlarını askıya aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, “Taliban ve Hakkani grubu gibi gruplara karşı emin adımlar atana kadar Pakistan’a güvenlik yardımını askıya alıyoruz” açıklamasını yaparken ne kadar yardımın kesileceğini ise belirtmedi. ABD Başkanı Donald Trump, Twitter hesabından paylaştığı mesajda Pakistan’ı “ABD’nin peşinde olduğu teröristlere güvenli bölge sağlamakla ve Washington yönetimini “aptal yerine koymakla” suçlamıştı. ABD daha önce İslamabad’a 255 milyon dolarlık askeri yardımı askıya aldığını duyurmuştu. ‘İkili ilişkiler etkilenir’ Pakistan Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Nüzhet Sadık, askeri yardımların dondurulmasının hayal kırıklığı yarattığını ve ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceğini söyledi. ABD’nin kararının terörle mücadele politikasına ve bölgenin kalıcı barışa kavuşmasına yaramayacağını ifade eden Sadık, Pakistan’ın 1990’lı yıllardaki gibi ABD yardımı olmadan da mücadelesini sürdürebileceğini ancak üzerine gölge düşen ilişkilerin düzelmesini tercih ettiklerini belirtti. İran isyanının üç anahtarı Tansiyonu düşmüş görünen İran isyanının üç katmanı var. İlki Ortadoğu’nun lideri olmak için yapılan hesapsız harcamalar, yolsuzluk ve ekonomik sıkıntılara başkaldıran halk ki, Cumhurbaşkanı Ruhani bunun “meşru sebepleri” olduğunu teslim ediyor. Protestoların ilk günlerinde İran Cumhurbaşkanı, “Halkın eleştiri ve protesto hakkı vardır” dedi, “ekonomi, yolsuzluk, şeffaflık konularında yöneltilen eleştirilerin” dayanaksız olmadığına dikkat çekti. Sen misin bu tehlikeli Pandora kutusunu açan? Jet hızıyla dini lider Hamaney piyasaya çıktı. Ruhani’yi vakit geçirmeden yalanlarcasına, “fitnenin sebebinin dış güçler olduğunu” söyledi. “Para, silah, siyaset ve istihbarat organlarını kullanarak” dış parmak İran’a nifak sokmuş, ülkeyi karıştırmıştı. Biri diğerinin alternatifiymiş ve dış güçler sanki geçerli olan hoşnutsuzluktan yararlanmıyormuş gibi… Başta Trump dış güçlerin, Tahran’ın Ortadoğu’daki etkisini zayıflatmak amacıyla bu karışıklıktan çıkar sağlamak isteyeceği açık. Ama bu halkın, şikâyet mevzularını ortadan kaldırmıyor. Özetle dış ve iç katmanlar birer alternatif değil. Birbirlerine eklemleniyorlar. Kan davası Ne ki “iç katman” sadece halkın şikâyet düzlemiyle sınırlı değil. Rejimin bir de içindeki iktidar mücadeleleri ve kan davaları var. Bizdeki AKP iktidarı ile FETÖ’cüler arasında açılan uçurum misali, İran’da da rejimin kendi içinde “açılımcılarla” “şahinler” arasında bir bilek güreşi var. Bilek güreşinin bir cephesini şahinlerin bilinen isimi eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejad oluşturuyor. Diğer cephesinde reformcu Cumhurbaşkanı Ruhani bulunuyor… Gösterilerin bir taraftan da şimdi mayıstaki son seçimlerde Cumhurbaşkanlığı adaylığı engellenen Ahmedinejad’ın, reformculardan aldığı bir rövanş olduğu söyleniyor. Sokaklardaki halkın Ahmedinejad’ın oy kitlesi olduğuna dikkat çeken gözlemciler; Twitter’da Ruhani karşıtı paylaşımları ile gündeme gelen eski Cumhurbaşkanı’nın bu insanları maşa olarak kullandığını belirtiyor. Ahmedinejad böylelikle on yıl önceki “Yeşil İsyan”ın hıncını alıyor. Ahmedinejad şahinleri iktidardayken sonuçta reformcular sokaktaydı… Ruhani açılımcılarını şimdi hazmedemeyen eski Cumhurbaşkanı da bundan böyle şahinleri sokağa döküyor. Rejimin iç savaşları da bu boyutla protestoların 3. katmanını oluşturuyor. Pasdaran için ‘Allah’ın lütfu’ Pasdaran (Devrim Muhafızları) ordusunun komutanı General Muhammed Caferi önceki gün nitekim isim vermeden Ahmedinejad’ı işaret etti, gösterilerin ardında “eski yetkili” diye tanımladığı Ahmedinejad’ın internet bağlantılarının bulunduğunu söyledi. Sonunda gösterilerin bastırıldığını ilan ederken, “olaylar bu kişiyle bağlantılı sitelerin çağrısıyla çıktı” dedi; bu bağlantının kesinleşmesi durumunda “kişiyle(!) ilgili gereken işlemlerin yapılacağını” bildirdi. Ahmedinejad bu gidişle “İran’ın FETÖ’sü” olmaya namzet. Caferi’nin çıkışı sade Ahmedinejad’a gözdağı olarak kalmıyor, aynı zamanda bizzat Ahmedinejad’ın düşmanı konumundaki Ruhani’ye de meydan okuma sayılıyor. Eskisi denli faal olmayan “Devrim Muhafızları”, “gösterileri bastırmak” bahanesiyle böylelikle yeniden arenaya dönüyor. Pasdaran için gösteriler özetle “Allah’ın lütfu.” Bir taşla iki kuş.. Şahinler, ön planda “yolsuzlukla özdeşleşen” Ahmedinejad safrasını da atarak tekrar İran’a hâkim pozisyona yükseliyorlar. Tablonun bir numaralı kaybedeni “reformcu” Ruhani… Ruhani nükleer anlaşmayla reformcuların beklentilerini karşılayamazken hem “ne halk protestosu? Bu dış mihrakın oyunu” diye olaya müdahil olan “dini lider” Hamaney, hem de “Konu bitmiştir arkadaşlar. Dağılın. Biz meseleye el koyduk!” çalımını atan Pasdaran takımından gol yiyor. Dünya “İran’da yeniden devrim olur mu”yu tartışadursun, sonuçta Tahran’da adeta Ruhani’ye karşı darbe yapıldı. 2017 Mayısı’ndaki seçimden zaferle çıkan Ruhani, birkaç günde topal ördek oldu. Ortadoğu’da halkların sokağa çıkması borazancıbaşının değişmesinden başka işe yaramıyor. Filler tepişirken çimenler ezilir lafı… sanki bu coğrafya için söylenmiş. Suudi Arabistan’a füze saldırısı Suudi Arabistan, Yemen’den ülkenin güneyine dün bir balistik füze saldırısı düzenlendiğini, havada imha edilen füzenin biraz maddi hasara neden olduğunu duyurdu. Yemen’deki Husi milisler ise Necran kentini hedef alan bir füze fırlattıklarını açıkladı. Yemen’de Hadi hükümetini destekleyen Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun sözcüsü füzenin “nüfusun yoğun olduğu sivil bölgeleri” hedef aldığını belirttiği açıklamasında saldırının “İran’ın Husilere desteğinin sürdüğünü kanıtladığını” savundu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear