28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 1 Eylül 2017 4 Fransa Cumhurbaşkanı Macron: ‘Dünya lideri olmak havalı bir şey değil’ ‘Erdoğan’la 10 günde bir konuşmak zorundayım’ Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bir dünya lideri olmanın göründüğü kadar ‘havalı’ olmadığını söyledi. Macron, buna örnek olarak da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile sık sık görüşmesi gerekmesini gösterdi. Örnek Erdoğan Le Point dergisine bir mülakat veren Macron, “Bildiğiniz gibi, küresel sahneye çıkmak aslında o kadar da havalı bir şey değil” dedi. Reuters’ta yer alan habere göre, dergi muhabirinin bu sözlerini açıklayıcı bir örnek vermesi istemesi üzerine ise Mac ron, “Erdoğan ile her 10 günde bir konuşması gereken benim” yanıtını verdi. Macron ile Erdoğan son olarak 27 Ağustos’ta telefonda görüşmüştü. Bu görüşmede, Türkiye’de tutuklu bulunan bir Fransız gazetecinin durumu ele alınmıştı. Macron’un yardımcılarından biri daha sonra bu sözlerin Erdoğan’a yönelik bir eleştiri yöneltme ya da dalga geçme niyeti taşımadığını söyledi. Yardımcısı, “Sayın Erdoğan ile yapılan görüşmeler her zaman çok ciddiye alınır” dedi. l Haber Merkezi Sumen altı korkusu Darbe Komisyonu’nun raporunun hâlâ TBMM Başkanlığı’na resmi olarak sunulmaması, sumen altı edileceği yorumlarını da beraberinde getiriyor TBMM Darbe Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan raporla ilgili fiilen bütün süreçlerin bitmesine kar şın raporun resmi olarak Meclis’e su nulmaması akıl ları karıştırıyor. CHP ek şerhin ardından raporun MAHMUT LICALI hâlâ resmi olarak tamamlanmamasını yakından ta kip ederken; CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, ilk kez TBMM’de kurulan bir araştırma komisyonunun ken disine verilen üç ay süreyle yetindiğini belirterek, AKP’nin komisyon raporuna muhalefet şerhi olarak eklenen bölümden rahatsızlık duyduğunu kaydetti. Darbe Komisyonu Başkanı Reşat Petek’in komisyon raporunu açıklarken gösterdiği Fethullah Gülen’in 1967’de CHP’ye TBMM Darbe Araştır yaptığı bağışın tahsilat makbuzu olduğunu iddia ettiği belgeye, CHP sahte olduğunu belirterek çok sert tepki göstermişti. ma Komisyonu’nun raporuna CHP’nin yaptığı eklemenin üzerinden bir ayı aşkın bir süre geçmesine karşın raporun resmen Meclis Başkanlığı’na sunulmaması çeşitli tartışmaları da beraberinde getiriyor. Kulislerde CHP’nin rapora dahil ettiği ek şerhte yer alan AKP ve FETÖ kardeşliği bölümünden AKP iktidarının rahatsızlık duyduğu bu kapsamda raporun resmileşmesi için gereken süreçlerin işletilmeyeceği iddiaları dillendiriliyor. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Darbe Araştırma Komisyonu’nun son yıllarda TBMM’de kurulan ve 3 ay çalışma süresiyle yetinen tek komisyon olduğunu belirterek, “Soma katliamı için kurulan komisyona 3 ay yetmedi, hekime kar şı şiddete yönelik kurulan komisyona 3 ay süre yetmedi, boşanma oranlarının artışına ilişkin kurulan komisyona da bu süre yetmedi; ama darbeyi araştıran komisyona bu süre yetti” diye konuştu. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın komisyonun çalışmasına gerek olmadığı yönündeki açıklamalarından sonra komisyonun fiilen çalışmasını tamamladığını kaydetti. Özel, “Raporu 3 ay sonra yazdılar, muhalefet şerhi için 5 gün süre verdiler. Daha sonra parlamento tarihinde görülmemiş bir şey yaparak muhalefet şerhlerinden sonra ana metni değiştirip CHP’ye hakaret ettiler” diye konuştu. CHP’nin AKP ile FETÖ kardeşliği başlığı altında rapora eklediği şerhin rahatsızlık yarattığına işaret eden Özel, komisyonun en başından beri darbe girişimini aydınlatmak yerine, AKP’yi aklama komisyonu olarak çalıştığına dikkat çekti. TBMM İçtüzüğü’ne göre Meclis araştırması amacıyla kurulan komisyon raporun kurulduğu dönem içerisinde tamamlanarak Genel Kurul’da görüşülmesi düzenleniyor. Bu kapsamda 26. dönemde kurulan Darbe Araştırma Komisyonu’nun aynı dönem içerisinde tamamlanarak Genel Kurul’da görüşülmemesi durumunda İçtüzük hükmü gereği hükümsüz kalacak. AKP’nin komisyonun hazırladığı raporu Genel Kurul’a getirmeyeceği yönünde iddialar dile getiriliyor. Buna göre olası bir erken seçim ya da erken seçim olmama sı halinde 2019’da yapılacak seçime kadar söz konusu rapor Genel Kurul’a gelmezse resmen hükümsüz kalacak. Öte yandan Meclis araştırma komisyonunun yetkilerini düzenleyen İçtüzük hükmüne göre de komisyon çalışmasını tamamlayamadığı takdirde süre bitiminden on beş gün içinde araştırmanın tamamlanmaması nedenleri veya o ana kadar varılan sonuçlar üzerinden Genel Kurul’da görüşme açılması gerekiyor. İçtüzük hükmüne göre Genel Kurul, yapılacak bu görüşmeyle yetinebileceği gibi yeni bir komisyon da kurma kararı da alabiliyor. Önümüzdeki dönemde raporun akıbetinin ne olacağı, yaklaşık bir ay sonra başlayacak yeni yasama yılıyla netleşecek. TImes: Erdoğan MİT’in idaresine el koydu Britanya’nın The Times gazetesinde yayımlanan Hannah Lucinda Smith imzalı haberyorumda, Türkiye cumhurbaşkanının anayasadaki yetkileri çoğunlukla sembolik olsa da OHAL rejimi sayesinde ülkeyi kararnamelerle yönetebildiği yorumu yapıldıktan sonra Erdoğan’ın MİT’in idaresini eline aldığı da belirtildi. 1923’ten beri parlamenter demokrasiyle yönetilen ülkenin son referandumla başkanın her şeye hâkim olduğu, Meclis’in ise sadece yasa önerisi verebildiği bir sisteme geçtiğini vurgulayan yazıda, referandumdaki seçim yolsuzluğu iddialarına da yer verildi. MİT’in Türkiye tarihindeki darbelerde iki kez rol aldığına dikkat çeken yorumda, teşkilatın 15 Temmuz darbe girişiminde ise hükümet yetkililerini zamanında bilgilendirip bilgilendirmediğine dair şaibeler bulunduğu belirtildi. Smith’in yazısında, PKK’nin Kuzey Irak’ta iki MİT görevlisini kaçırdığı iddiasına da yer verildi. Nöbetlerin ardından HDP’nin yol haritası belli oldu 6 ilde kitlesel miting MAHMUT LICALI Vicdan ve Adalet nöbetlerinin ardından HDP; eylül ve Ekim aylarında 6 ilde miting, 6 ilde çalıştay ve sempozyum, 13 ilde halk şölenleri, 17 il ve ilçesinde ise bölge gezileri düzenleyecek. HDP Genel Merkezi’nden bütün il ve ilçe yönetimine gönderilen genelgede, Vicdan ve Adalet nöbetleriyle başlayan eylem sürecinin ikinci aşamasına ilişkin takvim yer aldı. Genelgede, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu milletvekilleriyle ilgili kendi içtihatını hayata geçirmesini engelleyen Erdoğan rejimine karşı HDP’nin mücadelesini sürdüreceği belirtildi. Genelgede, HDP’nin önümüzdeki süreçte yapacağı miting programına ilişkin bilgiler de yer aldı. Buna göre HDP 10 Eylül’de İstanbul, 17 Eylül’de Diyarbakır, 20 Eylül’de Van, 24 Eylül’de Adana, 30 Eylül’de Mersin, 14 Ekim’de ise İzmir’de olmak üzere toplam 6 miting yapılacak. Mitinglere güçlü bir katılım sağlanması için gerekli çalışmaların yapılması iste nilen genelgede, ayrıca Vicdan ve Adalet nöbetleri sonrası nöbetlere katılanlarla buluşma programları da yer verildi. Bu kapsamda da 30 Eylül’de İzmir’de, 1 Ekim’de ise İstanbul’da buluşmalar gerçekleştirilecek. Buluşmalarda nöbeti ziyarete gelen siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, emek meslek örgütleri, sendikalar, dernekler, basın yayın kuruluşları, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ile “herkes için adelet” sloganıyla etkinlikler yapılacak. Planlamaya göre 7 Ekim’de Antalya’da, 8 Ekim’de Bursa’da, 14 Ekim’de Adana’da, 15 Ekim’de ise Kocaeli’nde kent sempozyumları düzenlenecek. Öte yandan eylül ayı içerisinde iki farklı kentte çalıştay düzenlenmesi de planlandı. Bu kapsamda 1617 Eylül tarihleri arasında Tunceli’de Ekoloji ve Ekonomi Çalıştayı, 24 Eylül’de ise İstanbul’da Emek Çalıştayı gerçekleştirilecek. HDP’nin miting, sempozyum ve çalıştayların yanı sıra 12 merkezde halk şöleni yapıl masına ilişkin planlaması da bulunuyor. Buna göre 1 Ekim’de Ankara’da ve Adıyaman’da, 7 Ekim’de Malatya’da, 8 Ekim’de Gaziantep’te, 14 Ekim’de Hatay’da ve Manisa’da, 15 Ekim’de Muğla’da, 21 Ekim’de Trakya’da ve Aydın’da, 22 Ekim’de Denizli’de ve Bursa’da, 28 Ekim’de Kocaeli’de ve 29 Ekim’de Antalya’da halk şölenleri yapılacak. Genelgede, ekim ayı boyunca yapılacak bölge gezilerine ilişkin takvim de yer aldı. 26 Ekim tarihleri arasında Ardahan, Kars, Iğdır, Ağrı ve Erzurum; 56 Ekim tarihleri arasında Mardin ve Şırnak; 78 Ekim tarihleri arasında Hakkâri ve ilçeleri, Tunceli, Elazığ ve Erzincan; 1415 Ekim tarihleri arasında Bitlis, Muş ve Bingöl; 21 ve 22 Ekim tarihleri arasında Siirt, Batman, Urfa ve ilçelerinde bölge gezileri düzenlenecek. Genelgede tüm il örgütlerinin kongre takvimlerini söz konusu program ile uyumlu hale getirmelerinin büyük önem taşıdığı belirtildi. l ANKARA haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Türkiye’yi resmen veto edecek Almanya Başbakanı Merkel, kararını, Avrupa Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker’e iletti. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye’yle AB arasındaki Gümrük Birliği’nin genişletilmesi anlaşmasını veto edeceğini Brüksel’e resmen bildirdi. Merkel kararını, Avrupa Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker’e iletti. Hürriyet’in haberine göre; Merkel çarşamba günü Juncker’le Berlin’de iş yemeğinde bir araya geldi. Türkiye’de Alman vatandaşlarının tutuklanmalarına tepkili olan Merkel, Ankara’yla ticaret hacmini genişletmeyi öngören Gümrük Birliği’nin güncellenmesine karşı vetosunu Juncker’e iletti. Merkel, Juncker ile görüşmesinden bir gün önce Berlin’deki yaz basın toplantısında Almanya’nın Gümrük Birliği’nin güncellenmesini veto edeceğini duyurmuştu. Basın toplantısında “Alman hükümeti olarak mevcut koşullar altında önümüzdeki aylar içinde Gümrük Birliği müzakereleri için yetki vermeyeceğiz” diyen Merkel, bunu AB Komisyonu Başkanı’na Ber lin ziyaretinde ileteceğini belirtmişti. Merkel’in Juncker’le kapalı kapılar ardında yaptığı görüşmede, Almanya’nın vetosuyla ilgili bilgi verdiği öğrenildi. Avrupa Komisyonu geçen yıl sonunda üye ülkelerden Türkiye’yle 1996 yılından beri mevcut Gümrük Birliği’ni genişletme müzakerelerine yetki vermelerini istedi. Gümrük Birliği’nin genişletilmesiyle tarım ürünleri, kömür ve çelik ürünlerinin gümrükten muaf tutularak, ticaret hacminin artırılması öngörülüyor. Mevcut Gümrük Birliği sözleşmesi en başta sanayi ürünleri ve işlenmiş tarım ürünlerinin serbest dolaşımını kapsıyor. Geleneksel tarım ürünleri ve hizmet sektörü ise kapsam dışında. Komisyon, Türkiye ile Gümrük Birliği’nin genişletilmesinin iki tarafa da önemli ekonomik yararlar sağlayacağı görüşünde. Gümrük Birliği’nin genişletilmesini ise en başta ticaretinin yüzde 40’ını AB’yle yapan Türkiye istiyor. l Haber Merkezi Tanrıkulu’Ndan öğretmenlere ziyaret ‘Bu zalimlikTanrıkulu, Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şubesi’nde konuştu. daha önce yaşanmadı’ MAHMUT ORAL CHP PM üyesi ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’dan yurdun değişik bölgelerine sürgüne gönderilen 264 Eğitim Sen üyesine destek vermek için, Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şubesi’ni ziyaret etti. Eğitim Sen Şube Eşbaşkanı Abbas Şahin ve sürgüne gönderilen Eğitim Sen 2 No’lu Şube Eşbaşkanı Derya Güngür tarafından karşılanan Tanrıkulu, burada basına açıklama yaptı. Eğitim emekçilerinin böyle sürgün edilmesinin hukuki olmadığını belirten Tanrıkulu, “Öğretmenlere yapılan sürgün, öğretmenler hakkında hiçbir yargı kararı yok. Açığa alındılar ve sonra geri alındılar. Suçlu gibi gösterildiler. AİHM’ni bu konuda birçok kararı var ve öğretmenler iade edildiler. Şimdide Türkiye’nin değişik yerlerine sürgün ediliyorlar. Bu sürgün öğretmenleri linçe tabi tutmaktır. Gönderildikleri illere bakın, tecride ve linç edilmeye açık bir pozisyondur. Kabul etmek mümkün değil, çok kötü sonuçları olabilir. Sürgün edilen akradaşlarımızdan bazıları evliler ve biri bir kente diğeri başka bir kente gönderilmişler. Bu zalimliği Türkiye hiçbir hükümet döneminde yaşamadı” diye konuştu. l DİYARBAKIR C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear