26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 27 Ağustos 2017 6 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Açılır açılmaz saldırı Tepebaşı Belediyesi önünde önceki gün açılışı yapılan Atatürk anıtı, dün sprey boyalı saldırıya uğradı. 15.30 sıralarında heykelin önüne gelen 50 yaşındaki O.M. elindeki sprey boya ile anıt altındaki yazı üzerine çarpı şeklinde yeşil boya sıktı. Boya kaidedeki ‘Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım Bilim ve Akıldır’ yazısına za rar verdi. Zanlı özel güvenlik tarafından yakalanarak emniyete teslim edildi. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Prof. Rahmi Atalay tarafından yapılan Atatürk heykeli önceki gün Tepebaşı Belediye Başkanı CHP’li Ahmet Ataç’ın da katıldığı törende açılmıştı. Bronz heykel, 2.5 metre yüksekliğinde ve 300 kilogram ağırlığında. l CAN HACIOĞLU/ ESKİŞEHİR Heykele ziyaretçi akını Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Zonguldak’a gelişinin 86’ncı yıldönümü dolayısıyla kentte törenler düzenlendi. Törenlerde 26 Ağustos 1931’de kente gemiyle gelen ve limandaki iskeleden karaya çıkan Mustafa Kemal Atatürk’ü, çiçekle karşılayan 5 yaşındaki Ayten Alper’in heykeli de ziyaret edildi. Geçen hafta kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce saldırıya uğrayarak çiçeği koparılan, çiçeği aslına uygun olarak tekrar konulan heykele protokol üyelerinin yanı sıra vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. l DHA Mersin’deki Mersin’in Anamur ilçesin meye çıkarıldı. Y.S. mahkemede geçen perşembe Ata de, akıl sağlığının yerinde olma zanlıya türk büstüne sopayla saldıra dığını söyledi, bu konuda raporak zarar veren Y.S., emniyette runun olduğunu beyan etti. Bu akıl sağlığı ki işlemlerinin ardından önce nun üzerine mahkeme, Y.S.’yi ki gün adliyeye sevk edildi. Sav akıl sağlığının yerinde olup ol incelemesi cılık ifadesinin ardından tutuk madığının belirlenmesi için haslanma istemiyle nöbetçi mahke taneye sevk etti. l DHA Barzani gerdi MHP ile AKP arasında Kürt referandumu gerilimi çıktı. Başbakan Yıldırım ve MHP lideri Bahçeli arasında Barzani’yi ağırlama polemiği başladı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kuzey Irak’ın referandum planlarına karşı “savaş sebebidir” değer lendirmesine Başbakan Binali Yıldırım’ın verdiği “Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları devlet olarak tanımıyoruz” yanı tına tepki gösterdi. “Biz sözlerimizin sonu na kadar arkasındayız” diyen Bahçeli, “Sa yın Başbakan, Barzani’yi Çankaya’da ağır larken aşiret protokolü mü, yoksa devlet protokolü mü uygulamıştır? Barzani’nin ce saretlendirilmesi, Türkiye’nin caydırıcılık vasfının aşındırılması samimiyet ve sorum lulukla izah edilemeyecek tir” dedi. Bahçeli, yaptığı yazı lı açıklamada, 25 Eylül’de Irak’ın kuzeyinde yapılma sı planlanan referandumla ilgili, “Bu referandum Tür kiye için gerekirse de sa Bahçeli vaş sebebi sayılmalıdır” değerlendirmesini yaptı ğını anımsattı. Bu görüş ten Yıldırım’ın rahatsız ol duğuna işaret eden Bahçe li, referandumun “ertelene mez, örtülemez, geçiştirile mez tehlike ve feci sonuç lar” içerdiğini ifade etti. Yıldırım Bahçeli, “Elbette bu refe randum Kürdistan’ın inşa ve ihyası için sinsi bir ön çalışma, karanlık öncü hamledir. Bir defa Sayın Yıldırım’ın bunu görmesi milli bir zarurettir. MHP Türkiye’nin milli ve tarihi çıkarları konu sunda marazi tartışma ve manasız fikir ay rılıklarının doğru olmadığına yürekten inanmaktadır. Bu itibarla Sayın Yıldırım’ın bizzat şahsımın, ülkemize yönelen tehlike lere karşı göstermiş olduğu yoruma aceley le tepki gösterip aklınca düzeltme gereği duyması siyasi nezaket ve zarafete ters düş müştür” dedi. BİN İSTİFA2 Muğla merkez ve ilçelerinde, MHP’ye kayıtlı çok sayıda üye istifa etti. Milas’ta istifa edenlerin sayısının 500’ü bulduğu, Muğla merkez ve diğer ilçelerdeki sayılarla birlikte istifa edenlerin sayısının yaklaşık 2 bin olduğu öne sürüldü. MHP Muğla eski Milletvekili Metin Ergun, Milas eski İlçe Başkanı Mehmet Çayırlı, belde iken mahalleye dönüştürülen Beçin’in son belediye başkanı Mehmet Balcı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Kasım Özkan da istifa eden isimler arasında yer aldı. İstifa kararı alan üyeler önceki gün Milas’ta bir restoranda bir araya geldi. MHP Milas eski İlçe Başkanı Mehmet Çayırlı, grup adına yaptığı açıklamada, “Parti içi demokrasi, istişare ve teamüller unutulmuş, ‘tek adamlığa’ teslim edilmiştir. Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in 9 Işık ve Yaşam Fel sefesi tamamen unutulmuş, çıkar ve menfaat siyasetine dönüşmüştür. Bizler Türk Milliyetçisi ve Ülkücüleri olarak misyonumuzu MHP’de sürdüremeyeceğimize kanaat getirmemizden dolayı 49 yıllık davamızın simgesi olan partimizden istifa ediyoruz. Bundan sonraki süreçte Sayın Meral Akşener ve dava arkadaşlarının kuracağı partide devam edeceğiz” dedi. l Haber Merkezi Malazgirt çıkarması BİR BAŞKA OLACAK Erdoğan konuşmasında “İnşallah önümüzdeki yıl Malazgirt bir başka olacak. Buranın imarını farklı bir proje ile ele alacağız. Bu törenleri çok daha farklı hale getireceğiz” dedi. REUTERS Çankaya’daki ziyaret Yıldırım’ın Erbil’e tepki göstermesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Sayın Başbakan, Peşmerge yönetimini madem devlet olarak tanımıyordu da, 2627 Şubat 2017’de Ankara ve İstanbul’da sözde Kürdistan bayrağının asılmasıyla ilgili rezaletler serisine niçin sessiz kalmıştır? Barzani’yi Çankaya’da ağırlarken aşiret protokolü mü, yoksa devlet protokolü mü uygulamıştır? Sayın Yıldırım ayrıca, 24 Kasım 2016’da TRT 1’de terör örgütlerine savaş veriliyor derken, DEAŞ’a karşı savaş verildiğini ifade ederken neyi kastetmiş, bu terör örgütünü devlet olarak mı görmüştür?” sorularını yöneltti. Bahçeli, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Sayın Başbakan’ın bize parmak sallar gibi sözlerimizi düzeltme gayretine tevessül etmesi yanlıştır, Türkiye’nin milli hassasiyet ve hedeflerini savunan ortak görüşe zarar vermektedir. Barzani’nin cesaretlendirilmesi, Türkiye’nin caydırıcılık vasfının aşındırılması samimiyet ve sorumlulukla izah edilemeyecektir. Ümit ediyorum ki, Sayın Başbakan yaptığı hata ve gafın farkındadır. Biz sözlerimizin sonuna kadar arkasındayız. Yanlışımızı bulmaya çalışanlara tavsiyem, çevremize bakmaları, büyüyen düşmanlıklara kafa yormaları, Türkiye’nin elini zayıflatmaktan, askeri ve siyasi yaptırımlarını zedelemekten uzak durmalarıdır.” l ANKARA/Cumhuriyet Bayraktar TB2 Malazgirt’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Malazgirt’teki anma programı, damadı Selçuk Bayraktar’a ait insansız hava aracı Bayraktar TB2 tarafından görüntülendi. Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, TB2 İHA tarafından görüntülenen fotoğrafı dün Twitter üzerinden “Malazgirt Zaferi’nin 946. yıldönümü kutlamalarında, Bayraktar TB2 semalarımızda koruma görevinde” mesajıyla paylaştı. l DHA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşma yaparken sahnede 16 Türk devleti ordusunun üniformasını giyen temsili askerler yer aldı. Malazgirt Zaferi’nin 946. yılı törenlerinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hayatımız boyunca bizleri beli bükük olarak görmek istiyenlere diyoruz ki Türkiye artık ayağa kalktı, bunu böyle bilesiniz. Bu millete artık eğilmek yok” dedi. Zafer Meydanı’ndaki tören alanında ilk konuşmayı yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, “Anadolu’yu vatan yapmanın yolunu açan Malazgirt Zaferi’nin yanında 30 Ağustos Zafer Bayramını da kutlamaktayız. Malazgirt, bin yılık varlığımızın anahtarı olmuş, 30 Ağustos da Büyük Taaruz da en zor şartlarda milletimizin yeniden dirilişinin, bekasına sahip çıkmasının sembolü olmuştur. İki zafer aziz milletin istikbali ve geleceği için mücadele ederken her türlü zorluğun üstesinden geleceği ve cesarete sahip olduğunun ispatı olmuştur” diye konuştu. “Dombra” şarkısının çalınıp söylenmesinden sonra mehter takımı nın ardından sahneye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sultan Alparsan kimle mücadele ettiyse biz de 15 Temmuz’da onla mücadele ettik. Osman Gazi kimlerle mücadele etmişse, Fatih Sultan Mehmet Han, Abdülhamit Han, Gazi Mustafa Kemal kimlerle mücadele etmişse, biz de onlarla mücadele ettik. Oyun aynı, hedef aynı. Sadece senaryo farklı, figüranlar farklı. FETÖ bir piyondu. PKK, YPG, PYD bir piyondur. DEAŞ bir piyondur. Hepsi de gözünü vatanımıza dikmiş olan güçlerin birer aracıdır. Biz yedi düvele karşı mücadele ediyoruz. Kefenleri giymeye hazır mıyız? Kefenleriyle yürüyen ecdadın arkasından yürümüye hazır mıyız? Rahmetli Menderes gibi, arkadaşları gibi. Biz de 15 Temmuz gecesi aynı hissiyatla ne dedik? Yürüyeceksin, millet yüreyecek arkandan. Çağrıyı yaptığım zaman milletim meydanlara çıktı. Hainlerin karşısına dikildi” dedi. l DHA Silivri’nin Demir Kapıları Kılıçdaroğlu’nun başlattığı uzun Adalet Yürüyüşü 2 milyonu aşkın yurttaşın katıldığı bir mitingle sonlandı. Yürüyüş ve miting iktidar partisinin ezberini bozdu; otoriter, ideolojik olarak dini temelde biçimlenmiş baskıcı bir yönetim oluşturma çabaları böylece tartışılır hale geldi. Bu eylemin ve tartışmanın AKP’yi durdurmaya yetmediği, yetmeyeceği ortadadır. Ama en azından ne halktan, ne dünyadan takıyye yöntemleriyle gizlenebilecek bir durum söz konusu Türkiye’de. HHH Devamı gelmezse, tek adam yöntemiyle iktidar olmakta ısrar eden AKP’nin parçalanması, iç muhalefetle kendini yiyip bitirmesi gibi boş hayallerle avunmak da pek işe yaramayacaktır. Uzun yürüyüş toplumun acil ve haklı talebi adaleti gündeme getirdi. Şimdi sorun bu kavramın içinin doldurulması, pratikte gittikçe ağırlaşan adaletsizliklerin toplum bilincine çıkartılmasıdır. Yığınsal tutuklamalar, kimi yargıç ve savcıların siyasetten güç alan keyfi tutumları, adalet sisteminin ideolojisinin her geçen gün biraz daha otoriterleşmesi tehlikenin büyüklüğünü gösteriyor. 1933 Almanya’sında “partinin ve devletin bütünlüğünün korunması hakkında kanun”la yaratılan duruma benzer bir durum kanun hükmünde kararnameler yoluyla gerçekleştiriliyor. HHH Almanya’da bir yıl sonra, 1934’te, parti içi de dahil olmak üzere tüm muhalefet ortadan kaldırılmıştı. Uluslararası tepkileri göğüsleme görevini üstlenen hukukçu Carl Schmitt Milli Şef’in “hukuku nasıl koruduğunu” anlatan ünlü makalesi ile ideolojik çerçeveyi tamamladı. Bundan sonrasının nasıl bir felaket olduğunu, Avrupa’yı ne hale getirdiğini hepimiz biliyoruz. Ama biz Türkiye’ye bakalım. HHH CHP, uzun yürüyüşün içeriğini doldurmayı amaçlayan, kapsamlı toplantılardan oluşan, 4 gün sürecek, kitleselliği ile de önem kazanacak Adalet Kurultayı’nı Çanakkale’de gerçekleştiriyor. Geniş bir yelpazenin katılımıyla yapılacak kurultayda ele alınacak konular gerçekten de uzun yürüyüşün içini doldurmaya yarayabilir. Sunumlar, belki de daha ağırlıklı olarak medyada, akademide, üniversite dışına itilmiş akademi çevrelerinde yapılacak tartışmalarla zenginleştirilebilir. HHH CHP dışındaki solun, oluşacak çerçeveyi, atılacak siyasi adımları, doğru bir rotada ilerlenebilmesi için kapsamlı eleştirilerle zenginleştirmesi beklenir. Sosyalist solda kimilerinin “acaba kuyrukçuluk mu yapıyoruz” kaygısını dile getireceğini söylemek kehanet sayılmamalı. Kuyrukçuluğun tanımı bellidir; kendiniz orada değilseniz, kendiliğindenliğe teslim olmuşsanız, taleplerinizi dile getirmiyorsanız, konuşmaktan, tartışmaktan kaçınıyor, yalnızca susup oturuyor, “bekleyelim bakalım, işte bundan da bir şey çıkmayacağı hele bir anlaşılsın” diyorsanız kuyrukçu olmuşsunuz demektir. HHH Türkiye’de sol büyük bir sınava giriyor. Farkında olalım olmayalım Türkiye felaket öncesini yaşıyor. Sandık da meydanlar da hiç bu kadar önemli olmamıştı. Tehlike, zamanımızın Niemöller’leri tarafından çoktan anlatıldı, duymayan bilmeyen kalmadı. Kısacası durum vahimdir. İçeride arkadaşlarım var benim. Demir kapılar kapatılırken metalin çıkardığı ses hâlâ kulaklarımda. Kadri, Murat, Emre, Ahmet, Akın ve daha yüzlerce insan hâlâ oradalar. Davalar koftur, ama Carl Schmitt düzeninde bu tehlikeli kofluk tüm ülkeyi sardığında iş işten geçmiş olacaktır. Kuyrukçuluktur, şudur budur deyip iktidarın kuyruğuna takılmanın âlemi yoktur. Bozdağ Erdoğan’ı Atatürk ile kıyasladı Partisinin Çorum Merkez İlçe Başkanlığı’nın kongresinde konuşan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Türkiye’deki bazı kesimlerin yanı sıra bazı Batılı liderlerde de Recep Tay yip Erdoğan’a karşı kompleks olduğunu savunarak Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’i hedef aldı. Bozdağ, “Gabriel, Türkiye’ye gelirse şehir hastanelerinde onu emin olun tedavi ederiz” diye konuştu. Bozdağ, Bozdağ “Lider; Recep Tayyip Erdoğan gibi olur. Ölmeyi şereflerin en büyüğü görüp ölüme uçmayı göze alınca olur. Atatürk de öyle lider oldu. Anadolu’yu işgal edenlere karşı, milletin önünde yürüdüğü için lider oldu” dedi. Bozdağ, “Sistem değişti; Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi oldu. Ama bu CHP, değişen sistemin farkında değil. Halen parlamenter sistem devam ediyor zannediyorlar” dedi. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear