26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 9 Temmuz 2017 TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ yorum/haber 13 Siyah Kuğu Beyaz’a dönerken! Siz bu satırları okurken, ben yürüyüşte olacağım. Dünyamız “Siyah Kuğu” zamanından Beyaz Kuğu zamanına geçmek için acılar içinde ama var gücüyle direniyor. Her yerde yürüyüşler, kitlesel protesto eylemleri artık sürdürülemez olan vahşi kapitalist sistemi sarsmaya başladı. Bildiğimiz kadim bilgiler Siyah Kuğu’nun Beyaz Kuğu’ya geçmesini açıklayamıyor. Örneğin artık geçmişte tanımlanan “işçi sınıfı” yok. Teknolojinin inanılmaz hızı, yepyeni bir işçi sınıfı oluşturdu. Artık kapitalizmin yeni köleleri onlar. Asıl isyan onlardan geliyor, örneğin Hamburg’da on binlerce insan, çalışan, işsiz kapitalizmin uşaklarını protesto ediyorlar. Oralarda yapılan bir eylemin videosunu izledim. Yüzlerce kişi kendilerini kül çuvalına sokup birer zombi haline dönüştürmüşler. Kentin sokaklarında zombiler yürüyor. O zombiler tıpkı George Orwell’in “1984” kitabındaki gibi sabit bir noktaya bakarak yürüyorlar. Neşe, aşk, sevgi, cesaret, özveri, vicdan onları terk etmiş, yaşayan ölü onlar. Yürüyorlar ve birdenbire biri soyunmaya başlıyor, sonra öteki, rengârenk tişörtleriyle, rengârenk donlarıyla kalıveriyorlar ve içlerindeki ölü, bir çığlık atarak uyanıyor, birbirlerine dokunmaya başlıyorlar ve usul usul özgürleşiyorlar. Bu arada Siyah Kuğu’yu Beyaz Kuğu’ya çeviren bir olay da İngiltere’nin Londra kentinde oldu. İngiltere’de insanlar kaynaşsın diye kentlerin zengin semtlerindeki devlete ait bazı apartmanlar göçmenlere ve işsizlere az bir parayla verilir. Nasıl bir kaynaşma olur bilmiyorum ama bu zengin semtlerdeki apartmanlardan birinde yangın çıktı. Ve kapitalizmin sefaletini bütün dünya gördü. O apartmanın yüksek katlarına itfaiye ulaşamadı, merdivenler çöktü ve göz göre göre 79 kişi öldü. Ardından eşitlik ve demokrasinin beşiği kabul edilen, anayasası bile olmayan İngiltere’de inanılmaz bir tartışma başladı. Muhafazakâr yönetimin konut politikasına getirdiği, zenginlerin zenginliğini katlayan uygulama lar bıçak altına yatırıldı ve sonuç, artık hükümet, İşçi Partisi’nin. Latin Amerika’da ise kitlesel politikalar hükümetleri sarsmaya devam ediyor. Şimdi gelelim biHamburg kapitalizminin öldürdü zim büyük yürüyüşümüze. Okuğü bir baba ve yanında gelecek. duklarımdan ne iktidar ne de yürüyüşü başlatan muhalefet partisi yürüyüşün böyle büyüyeceğini, her kesimden insanı kucaklayacağını düşünüyorlardı. Ama işte Siyah Kuğu Beyaz Kuğu’ya dönerken böyle hiç beklenmedik olaylar oluyor. Her kim ki, herhangi bir zamanda haksızlığa uğramışsa; her kim ki, çocuklarını, torunlarını haksızlığın olmadığı bir dünyada büyütmek istiyorsa; her kim ki, bir gece yarısı evine girilip çocuğu vurulmuşsa; her kim ki, annesinin sokakta kalan ölüsünü köpekler yemesin diye iki metre ötede gece gündüz nöbet tutmuşsa; her kim ki, oy verdiği siyasiler içerideyse; her kim ki, oyunu yasaklanmış, işi elinden alınmışsa yürüyor işte. Ve bu yürüyüş bir turnusol kâğıdı gibi. Akla karayı derin bir sınırla ayırıyor. Ve bildiğimiz kadim bilgilerin tek tek sorgulanıp yeni yollar bulunması gerektiğini fark ediyoruz. Yürüyüşü küçümseyenlere, kendi ideolojik bağnazlıklarına sımsıkı sarılanlara şimdi bir diyeceğim var. Kim Ocak 1991’deki Büyük Madenci Yürüyüşü’nü unutabilir. Özal iktidarını epeyce yıpratmış ve kısa bir süre sonra Özal hükümeti iktidarı bırakmak zorunda kalıyor. Öyle birkaç yürüyüş daha var. Örneğin sinemacıların Ankara Yürüyüşü. Demek ki, devrim yapılmasa da her büyük yürüyüşün toplumda bir yansıması oluyor. Olmak zorunda. Doğrusu ben, en hürmet ettiğim Kürt siyasetçi Ahmet Türk’ün Kılıçdaroğlu’yla yan yana yürüdüğünü gördüğümde, gerçekten yepyeni bir Türkiye umut etmeye başladım. Neden olmasın, tamam bu iktidar Türkiye’ye inanılmayacak kadar zarar vermiştir. Eğitim tamamen şeriat düzenine sürüklenmiştir, işçilerin tatili kaldırılarak tam bir köleliğe geçilmiştir, ırkçılık ve şiddet alıp başını gitmiştir, rüşvet ve adam kayırma ayyuka çıkmıştır, fikir hürriyeti kalmamıştır ama burası Anadolu’dur ve Anadolu nice kendini ölümsüz sanan tiranlığın yıkılıp gitmesine tanık olmuştur. Biz yeniden ayağa kalkabiliriz, içimizdeki öfke ve adaleti arama isteği tıpkı Diyojen’in feneri gibi bizi aydınlığa çıkarabilir. Bir Beyaz Kuğu zamanı yaşayabiliriz. Öyleyse kim ki, ayağı sağlam ve yüreği kararmamışsa hadi yürüyüşe! Merak etmeyin bu yürüyüş bitmez. Bir kere başladı. Not: Bütün dünyada bu zamanın bir Siyah Kuğu zamanı olduğu ve bilinen tüm bilgilerin yeniden gözden geçirilmesi gerekirliliği tartışılıyor. 9 Temmuz 2017 SAYI: 33513 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03:34 03:27 04.00 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 05:33 13:16 17:14 20:47 05:21 13:01 16:56 20:28 05.48 13.24 17.15 20.46 Yatsı 22:35 22:12 22.26 Memlekette işlerin iyi gitmediğini herkes biliyor. Dolar 3 TL’yi geçti. İşsizlik resmi verilere göre, ki gerçeğin öyle olmadığını hepimiz biliyoruz, yüzde 10’larda. Gençlerde işsizlik de yine resmi rakamların iki katıdır. Her zaman yalan IMF raporları bile ne dünyada ne Türkiye’de durumun parlak olduğunu söyleyebiliyor. Bölgedeki hep burnumuzu soktuğumuz karmaşanın ortasında, çıkmazlar içinde bir ülkeyiz. Eski ortağının değerli bir armağanı olan kanlı darbenin korkusunu ve sevincini yaşayan iktidar partisi durumu, başka hiçbir şeyi dikkate almadan değerlendirme yolundadır. HHH Pek kolay olduğu sanılan “devleti yeniden kurma” iddiasına açık ya da ürkek destekler onu çok sevindiriyor. Başkanlık meselesi bu sevinç kaynaklarından biridir. Gerçekte o yalnızca atılan adımların “taçlandırılması”, işin “bitirilmesi” olacaktır. Kalıcı, uzun erimde sonuç vermesinin kesin olduğu varsayılan adımlar ise eğitim alanında gerçekleşiyor. Okulların imam hatipleştirilmesi, anaokul yaşlarından başlayarak çocukların cemaatlere teslim edilme kapısının ardına kadar açılmış olması bu kapsamdadır. HHH İktidar, darbe girişiminin yarattığı travmadan yararlanarak, ne kadar muhalif varsa hepsini temizleme niyeti, çabasıyla demokratik hakların son kırıntılarını da süpürmek üzeredir. İtiraz eden ya da etmesi muhtemel kişiler, kurumlar ağır tehdit altındadır. Yürümek yasak, toplanmak yasak, aşure dağıtmak bile yasak. OHAL’in kolu uzun, KHK’lere “meşruiyet” desteği Anayasa Mahkemesi’nden. İktidar partisi ekonomideki tehlikeli gidişe aldırmıyor; tarihin hep yazdığı, gidişatla bağlantısına dikkat çektiği gibi savurganlıktan, şatafattan geri kalmıyor. HHH Böyle zamanlarda baskının, tahakkümün her Paris düştü mü? türden sembo lü üstünüze yü rür. İtirazlarınızı, baskılara kar şı çıkışlarınızı hep başka za Güray Öz manlardan, tarihin içinden, azı cık oynayarak, uygun hale getirmeye özen gös tererek, zorlayarak çekip çıkardığınız, anakro nik olmasına aldırmadığınız, “libero” dünyanızda hep haklı olduğunuza inanmanızı sağlayacak id dialarla süslersiniz. İşe yaramayacaktır. Bir adım ötesi “yapacak pek bir şey kalmadı, işte yalnız ca itirazımızı kaydediyoruz” teslimiyetidir. Peki, Paris düştü mü yani? HHH Hayır, yine Papaz Niemöller yakınmasına ya da Samuel Beckett’in “Hep denedin, hep ye nildin, olsun, gene dene, gene yenil, daha iyi yenil” diye tersten umut aşılayan sözlerine sığı nacak değilim. “Tamam sıfırdan başlıyoruz” di yen arkadaşların dediği noktada olduğumuzu da sanmıyorum. Gerçek şu ki; bizim kendimizi en dipte hissettiğimiz nokta her koşulda iktidar da olanların en yenilmez olduğu nokta değildir. Genellikle ikisi arasındaki ilişkinin diyalektiği, zamana yayılmış olsa bile, bize de bağlı olarak hızlı bir altüst oluşa işaret ediyor olabilir. HHH Şu günlerde iktidarın da liberal muhalefetin bir kesiminin de karalamadan geçemediği Mustafa Kemal’in çok önemli bir sözünü yineleyip duruyorum. “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır ve o satıh bütün vatandır.” Biliyorum içeride de dışarıda da kötüye gidiyor işler. Neredeyse işitme mesafesinden top sesleri geliyor. Yükselen dumanlar besbelli bölgesel ve kim bilir belki daha büyük bir hesaplaşmanın işaretidir. Ama yine de... Paris daha düşmedi... GÜRAY ÖZ 16 Ekim 2016 HHH Değerli Cumhuriyet okurları, Okuduğunuz satırlar, sonunda yer alan imzanın da gösterdiği üzere, Türkiye’nin süzme aydınlarından ve gazetemizin bilgin bilgesi, aziz dostum Güray Öz’e aittir. Hukuk devleti olmaktan çıkan bir yapılanmanın, ki gerçek referandum sonucunun üstüne nasıl oturduğuna bakılırsa bu yapılanmaya çöreklenme de diyebiliriz; bırakın hakkı hukuku, idraka ve mantığa bile aykırı uyduruk suçlamalarla Silivri’ye kapattığı 12 arkadaşımızdan biri de o... Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku, Akın Atalay, Musa Kart, Önder Çelik, Turhan Günay ve Güray Öz 252; Ahmet Şık 191, Yusuf Emre İper 94 gündür yargılanmayı bekliyor. Güray’ın bir yıl önce yazdığı yazıda, sadece doların kuru 3.5 ve işsizlik oranı yüzde 19’a evrildi. Ama adaletsizlik boşluğuna binlerce kişi daha düştü. Artık bir şeylerin değişmesi ve “Adalet”in yerini bulması gerekiyor. “Adalet değil, gaflet yürüşü bu” diye hopladı. Hem edilmiş. 18185 lı Yasa. Yani bozdur Stanaayhımet@gmail.com bwowzwd.ahumr ettan.com de bir Fransız TV kanalına. harca rantını yediğiniz Başkası yapsa çoktan ül darbelerin en kallavi kesini şikâyet eden hain ol si olan 12 Eylül 1980 muştu. Evren darbesi döne Ardından, Binali Bey, minde çıkartılmış bir “Kabak tadı verdi!” diye yasa. zıpladı. Günlerdir, gündemin Selefiniz 7. Cum elden kaçtığına mı kızsalar... hurbaşkanı Kenan Dalga dalga kabaran, adım adım çoğalan kalabalıklara mı öfkelenseler... Yoksa on binleri arkası Evren’in adaleti bile... Paşa, o dönemde, KHK çıkartmak yerine TBMM’de yasa çıkartmış: na takarak “Seseka Müdürü” diye dalga geçtikleri bir ge le unuttular: “Beraber yürüdük biz “Madde 2 /b: Gös bu yollarda!” teri yürüyüşü; belirli konular üze 252 gündür nel başkanın koşar adım liderliğe “evrilmesi”ne mi yansalar. HHH rinde halkı aydınlatmak ve bir Sahi ya... Siz yollarda niye yürü kamuoyu yaratmak ve o konuyu özgürlüğünden “Lider” tehlikeli bir sözcük zaten... Ingilizce “lead” eden, öncülük edip peşi sıra sürükleyen de yor ve ne arıyordunuz? O dönemin haber arşivlerine ba karak bendeniz size söyleyeyim: benimsetmek için gerçek ve tüzel kişiler tarafından bu kanun çerçevesinde düzenlenen yürüyüşler.” yoksun... mek. Bugüne dek kendisinden Başörtülü hanım kızlar her cuma HHH başka birisi çıkmadı zaten... günü Beyazıt Meydanı’nda topla Demek ki neymiş: Çıkabilme ihtimali olanları ise nır ve haykırırlardı: “Eğitimde ada * Halkı aydınlatmak için... daha “beşiğinde” iken ya boğdur let...” Aslında demek istedikleri, * Bir kamuoyu yaratmak... du ya da yemleyip kapısına bağ tek istedikleri “Başörtüsüne ada * O konuyu benimsetmek için... ladı. let!” idi. Yürüyüş düzenlenirmiş. AnkaraIstanbul yolu yürümekle O yüzden siz de “Adalet”i parti Istese şimdiki gibi KHK de dü elbette aşınmadı. ye isim yaptınız. “Adalet” diye cas zenleyebilirdi. Ama her şeye rağ Ama ana muhalefet başkanının cavlak bir parti ismi zaten eskide men, bugün olup bitenlere rağmen attığı her adım iktidarın hatta kuy kalmıştı. Yanına serbest bir kafiye ülkeyi yasa ile, anayasa ile yönet ruklarının bile sinirlerini yıprattı. olsun diye bir de “Kalkınma” ekle mek istedi. Üstelik öyle yüzde 52 Ne yapacaklarını, ne diyecekleri diniz. Kurnazlık yapıp bundan bir ile değil, yüzde 92 oy ile Cumhur ni şaşırdılar. de “ak”lık çıkardınız. başkanı olmuştu. Bu yasayı çıkar “Yürüyüş” ile “terör” arasında Yolsuzluk, her türlü siyasi, ticari tan, partilere bu olanağı sağlayan söylem geliştirmeye bile çabala hile hurda ile tez zamanda bütün ise tüm zamanların en büyük dar dılar. Bu tutumun, kendilerine mi leştiğiniz için “Ak Parti” diye ortaya becisi Kenan Paşa... Hem de 37 deden bağlı, bazı karanlık ruhlu ve döküldünüz. Kalkınma zaten laf ola yıl önce!! gözü kara kişileri tahrik edebilece idi. Adaleti tümden unuttunuz. AKP lideri, “Yolda adalet aran ğini bile düşünemediler. Yürüyerek adalet aranmaz diyor maz!” deyip duruyor. Haklı olma Çok şükür, tüm tahrik ve kışkırt sunuz. Peki, kiminle yürüdüğünüzü yan şeyi bulmanın imkânı yok. malar yürünecek yollara hayvan hadi unuttunuz... Adalet için yürü HHH pisliği saçılmasından ibaret kaldı. düğünüzü nasıl unutursunuz? Pe Bu yürüyüşün ve bugünkü, gör Şaşkınlıktan ezberleri yinelemek ki, ya “yürümenin” bir siyasal ey kemli olacağı belli olan mitin le yetindiler. Yürüyüşün tarihsel bir hak ara ma biçimi ve etkisi kanıtlanmış anayasal ve yasal bir pasif direniş yöntemi olduğunu bile unuttular. Dillerinden düşmeyen, ama şimdi, savaş açtıkları karanlık cemaatle birlikte besteledikleri şarkıyı bi lem olduğunu? Hele hele, arada yeni maddeler ekleyip düzenleyip durduğunuz ya o yasanın adını nasıl unutursunuz? “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu”  8 Ekim 1983 Sayı: 18185 8 Ekim 1983 tarihinde kabul gin özetini hafta içinde New York Times’ın attığı başlık verdi bile... “Yürüyüş Erdoğan’ı durduramayacak. Ama Türkleri birleştirecek!” HHH Erdoğan’ı da kendi hataları, kendi yanlışları, kendi günahları ilk kurulacak sandıkta durduracak. Yüksekova’da konvoya saldırı: 4 ölü, 1 yaralı KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde iş makinelerini taşıyan konvoya terör örgütü PKK tarafından saldırı dü zenlendi. Saldırıda bir sivil araç yandı, iş makineleri ve diğer araçlar ise zarar görmedi. Saldırıda 4 kişi hayatını kay bederken, 1 kişi yaralandı. Valilikten açıklama Hakkâri Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “Yüksekova ilçesi Çobanpınar bölgesinde iş makinelerini taşıyan 2 TIR ve beraberindeki 2 sivil araca bölücü terör örgütü mensuplarınca saldırı gerçekleştirilmiştir. Saldırı neticesinde bir binek araç yakılmış, 4 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 1 vatandaşımız ise hafif yaralanmıştır. Bölgede geniş çaplı operasyon devam etmekte olup konu ile ilgili adli tahkikat devam etmektedir” denildi. l İHA ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr Tunceli’de patlamada 1 kişi yaralandı Tunceli’nin Pülümür ilçesi Ardıçlı köyü yol ayrımında sivil bir aracın geçişi esnasında patlama meydana geldi. Patlamada, araçta bulunan 1 kişi yaralandı. Yaralanan kişi, ambulansla Pülümür Sağlık Ocağı’nda tedavi altına alınırken karayolu ulaşıma kapatıldı. Yaralı kişinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. l İHA SAYISAL LOTO 41525314049 6 BİLEN: 2 milyon 747 bin 444’er TL (iki kişi) 5 BİLEN: 3 bin 715’er TL 4 BİLEN: 45 TL 3 BİLEN: 10 TL C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear