28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 30 Temmuz 2017 haber 6 EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET Gülmen ile Özakça zorla hastanede Açlık grevinin 142. gününü geride bırakan tutuklu eğitimciler darp edilerek götürüldü ŞEYMA PAŞAYİĞİT Tutuklu eğitimci Nuriye Gülmen ile Semih Özakça, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) talebiyle götürüldükleri Numune Hastanesi’nin raporu doğrultusunda zorla Sincan İnfaz Kampüsü Hastanesi’ne kaldırıldı. Açlık grevinin 142. gününü geride bırakan tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, AİHM’nin talebiyle götürüldükleri Numune Hastanesi’nin raporu doğrultusunda dün gece yarısı tutulmakta oldukları Sincan Cezaevi’ndeki hücrelerinden zorla çıkarılarak sedye ve hasta nakil araçlarıyla Sincan İnfaz Kampüsü Hastanesi’ne nakledildi. Sağlık kurulu raporu AİHM’in isteğiyle götürüldükleri Numune Hastanesi’nin Sağlık Kurulu Raporu’nda “Mevcut bulgulara göre hayati tehlike arz eder. Hayatını yalnız başına idame ettiremez. Ancak mevcut bulgular tutukluluk halinin tehirini gerektirmez. Hastane statüsünde sağlık birimi olan Ceza İnfaz kurumlarında veya resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde takip ve tedavi edilebilir” ifadeleri yer aldı. Nuriye Gülmen Gülmen ile Özakça’nın avukatları, müvekkilleri ile yaptıkları görüşme sonucu tuttukları tutanağa göre; hücrede birlikte kaldıkları tutuklu refakatçileri yanıltılarak hücreden çıkartıldı ve tek başına kalan Gülmen ile Özakça nakle zorlandı. Yüzüstü sedyeye Özakça’nın refakatçisinin durumu fark ettiğinde müdahale etmek istediği ve bir grup infaz personeli tarafından toplu olarak darp edildiği de Semih Özakça tutanak bilgilerinde yer aldı. Semih Özakça’nın hücrede ve sedyede darp edilip, sedyeye kayışla sabitlendiği ve yüzüstü durumda hasta nakil aracına bindirildiği aktarılan tutanakta; vücudunda bu saldırı nedeniyle çizik, yırtık ve ekimozlar oluştuğu belirtildi. Tutanakta, “Her ikisi de ayrı ayrı, banyo tuvalet hariç yaklaşık 4X5 büyüklüğünde, havalandırma bahçesi bulunmayan, pencereleri tel ve mazgallı hastane odalarında ayrı ayrı tutulmaktadır ve yalnızdırlar. Yaklaşık Adlarını söylemek yasadışı oldu 262 gündür devem eden “İşimi geri istiyorum” eyleminde “Nuriye ve Semih” demek yasadışı oldu. Yüksel Caddesi’nde “İşimi geri istiyorum” eylemi yeni polis müdahalesine maruz kaldı. Polis ekipleri, 262 gündür devam eden eylemde, “Nuriye ve Semih işe geri alınsın” sloganı atan eylemcilere “Attığınız slogan yasadışı” uyarısı yaptı. Veli Saçılık’ın da aralarında olduğu eylemcilerin Yüksel Caddesi’ne girmesine izin vermeyen polis ekipleri, sokağı TOMA ve kalkanları ile kapattı ve basın açıklaması yapmak isteyenleri iterek uzaklaştırdı. 24 saattir yanlarında refakatçileri bulunmamaktadır” denildi. ‘Açlık grevi devam ediyor’ Avukatları, ikilinin tıbbi müdahaleyi reddedip açlık grevine devam ettiklerini, morallerinin yüksek ve sağlık durumlarının da iyi olduğunu söyleyerek “İş ve onur mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz” dediklerini aktardı. Hukuka aykırı işlemler ve sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söylediler. l ANKARA ‘DEVLET ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR’ Cumartesi Anneleri, kayıp ların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 644’üncü kez Galatasaray Meydan’ında bir araya geldi. Oturma eylemine CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı. Cumartesi Anneleri bu hafta, 1981’de gözaltına alındıktan 85 gün sonra cenazesi kimsesizler mezarlığında çıkan Süleyman Cihan için adalet istedi. Süleyman Cihan’ın ağabeyi Ahmet Cihan, “Cihan dosyasına bakan savcının daha önce ‘Devlet yetkilerince canavarca hisle öldürülmesi’ diyerek bunun kabul ediyor ama mahkeme bunu görmezden geliyor. Biz delil aradık. Ama yargı ve devlet üç maymunu oynuyor, bizi duymuyor, görmüyor ve konuşmuyor” diye belirtti. l İstanbul/Cumhuriyet T.C. NİZİP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2016/548 Esas TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletişim A.Ş.) Gaziantep ili, Nizip ilçesi, aşağıda dosya numarası, bulunduğu köy/mahalle, ada ve parsel numarası, yüzölçümü, vasfı ve maliki yazılı bulunan taşınmazın kamulaştırılmasına karar verilmiş olup, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı için Türkiye Elektrik İletiş A.Ş. Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun 26/02/2014 tarihli ve 354 sayılı kamu yararı kararı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca 10/03/2014 tarih ve 57472 sayılı Kararı ile onaylanmıştır. TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletişim A.Ş.) tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılmış olup, tespit edilecek bedelin Ziraat Bankası Nizip Şubesi’ne yatırılacağı hususları tüm ilgililere 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı yasanın 10. Maddesi gereğince ilan olunur. 04/07/2017 DOSYA NO: 1 2016/548 MAHALLEKÖY: Turnalı Mah/Köyü ADA: 104 PARSEL: 220 YÜZÖLÇÜM: 438,44 m2’sinin KAMULAŞTIRILAN ALAN: İrtifak hakkı VASFI: MALİKİ: Halef YILMAZ, İbrahim Halil DOĞAN, Seyit Ahmet DOĞAN, Nuh DOĞAN Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 644123) T.C. GÜMÜŞHANE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2017/299 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Gümüşhane, Merkez, Canca Mahallesi MEVKİİ: Ortamahalle PAFTA NO: ADA NO: 436 PARSEL NO: 29 VASFI: Tarla YÜZÖLÇÜMÜ: 805,85 MALİKİN ADI VE SOYADI: Rasim oğlu Yasin Bal KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: TEİAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2017/299 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 25/07/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 644204) T.C. BURSA 7. İCRA DAİRESİ’NDEN İFLASIN AÇILMASININ İLANI 2017/4 İFLAS Müflisin Adı ve Adresi: Recep Güzeldağ Tekstil Gıda İnşaat Petrol Ürünleri Likit Petrol Gazı (Lpg) Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi Ticaret Sicil No: 74418 V.K.No: 7340776396 Kazımkarabekir Mh. Konak Sok. No:1 Yıldırım/Bursa Yukarıda adres ve sicil numaraları yazılı Recep Güzeldağ Tekstil Gıda İnşaat Petrol Ürünleri Likit Petrol Gazı (Lpg) Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/06/2017 tarih ve 2017/431 esas 2017/678 sayılı kararı ile iflaslarına, iflasın aynı tarih ve saat 16:20’da açılmasına karar verilmiştir. İİK.nun 166. maddesi gereğince ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 644117) T.C. ANKARA 3. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2016/358 Esas Konu: İlanen Karar Tebliği Hk. Davacı, EMEL TUĞBA BATMAZ ile Davalı, İSKENDER BATMAZ arasında mahkememizde görülmekte olan Boşanma davasında verilen karar gereğince; Davalı, İSKENDER BATMAZ Davacının boşanma davasının kabulüne; Kocaeli ili İzmit ilçesi Mehmet Ali Paşa Mah.cilt no: 17, hane no: 472 de nüfusa kayıtlı Ramazan ve Serpil den olma 29/08/1982 Ankara doğumlu Emel Tuğba Batmaz ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Osman ve Kadriye den olma 09/08/1980 İzmit doğumlu İskender Batmaz’ın TMK 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Dair Mahkememizden verilen 06/07/2017gün, 2016/358 esas ve 2017/567karar sayılı iş bu ilamın ilan tarihinden itibaren 7. günün sonunda tebliğ edilmiş sayılacağı ve 15 günlük yasal süre içerisinde temyiz edilmediği takdirde mahkememiz kararının kesinleşeceği hususu tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 644141) T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/162 Esas KARAR NO: 2017/284 Davacı ZELAL KORKMAZ aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: 1 Davacının davasının KABULÜNE; Bingöl ili, Karlıova ilçesi, Göynük mah./köyü, Cilt:12, Hane:4, BSN:443’da nüfusa kayıtlı, 33751736454 T.C. kimlik numaralı, Mahmut ve Gülten kızı, Eminönü 26/05/1996 doğumlu ZELAL KORKMAZ’ın adının “ZEHRA” olarak değiştirilerek nüfusa tashihen bu yönde kayıt ve tesciline,Nüfusa bu yolda kayıt ve tesciline karar verildiği ilan olunur. 28.07.2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 644325) ERKAN YENEL ER TEKSTİL ünvanlı şirketimize ait 663787 No’lu Sanayii Sicil Belgemiz zayi olmuştur. Hükümsüzdür. İnsanlığı, düşünmeye cesaret edenler farklılaştırdı Önce 7 Cumhuriyet çalışanı arkadaşımızın özgürlüğüne kavuşmasının buruk sevincine ortak olayım. “Daha nereye kadar tutabilirsiniz içeride..” diye sormuştum, anladım ki vicdan, adalet, hukuk denen karmaşık şey yığınının iki ucu açık.. bir ucu taş atsan ses gelmeyecek dipsiz kuyu... Kadri Gürsel’i, deli dolu Ahmet Şık’ı; Atalay ve Sabuncu’yu işte bu dipsiz siyasi vicdan içeride tuttu. Bunun müsebbiplerini, vitrindeki karar sahiplerinde değil, sarayın yargı hukuk ile ilgili mahfillerinde arayın. Karar, şüphesiz ki vitrindekilerin, Çağlayan’daki adliye binasına her girişlerinde gördükleri sağlı sollu, kılıçlı terazili gözü bağlı “adalet heykelleri”nde temsil edilen vicdan ve ruhu da yerin dibine batıran cinsten. O heykellerin şeklen ve içi boş olarak oraya konduklarının kanıtını yaşıyoruz durmadan. Belki de onları hiç görmüyorlar bile. İnsanların bu kararlarıyla nasıl uyuyabildikleri ise psikoloji konusu. Tüm adalet mekanizmasında “yoğun kişisel ruhsal bozukluklar” yaşandığı da bir gerçek. Fakat bu durum hiçbirinin masumiyetinin karinesi olamayacaktır. Hiç şüphesiz ki gün gelecek devran dönecek ve o adalet heykellerinin gözleri, ortalıkta olan biteni görmek için açılacak... HHH Hey bilimciler, tümünüz tapınaktasınız! “Sizin Allah’ın dışında tapmakta olduklarınız, hepsi bir araya gelseler de bir sinek bile yaratamazlar..” Bu cümleyi bir yazının başına koyunca, demektir ki gerisi boş zevzekliktir. Elde Kuran sallanınca “hey!” diye, Muaviye askerlerinin mızraklarının uçlarına Kuran sayfalarını geçirerek Hz. Ali askerlerine saldırdığı kanlı savaş aklıma geldi! (1500 yıldır süren, yorum adına birbirini yiyenlerin, veya birbirlerini yedirenlerin dünyası!) Tartışmanın sonu. İnançla bilim ve akıl mücadele etmez zaten. İlki insanın yarattığı kökten inancı, diğeri ise yine insanın evreni bizzat gerçek boyutlarıyla anlamak için, düşünmeye cesaret ederek, ve bu uğurda çarpışarak ve ölerek geliştirdiği yöntem ve elde ettikleri.. değiştiren, inşa eden ve canlılar yaratan... Yani insanı diğer yaratıklardan kesin ayran, esas insanı insan yapan eylemler bütünü. İnsanoğlu düşünmeye cesaret etmeseydi, içinden çıkan olağanüstü akıllar ve kolektif bilinçler sayesinde ayrıcalığını koymasaydı, doğanın sıradan yaratıklarından farkı olmazdı. Her yaratık gibi, kendi döngüsü içinde yaşayıp giderdi. Nitekim büyük çoğunluk öyle yaşıyor. Düşünmeye ve eyleme cesaret ederek, bu sıradanlığı yıktılar, o “bilim budalalığı”na kapılanlar! Karşıt konumdakiler de mızraklarının üzerine ayetleri, inançları geçirerek, kendilerine bir büyük kalkan yaratırlar, bilimin yüzyıllardır inşa ettiği zekâ zincirini tanımadığını ilan ederler. Düşünmeye cesaret etmenin ve bunun gereğini yapmanın zorluğunu anlıyorum. Bir yandan, yaratılan mahlukatın en eşreflisi olmak, yani sahipli statülü olmak, güvenli bir konumdur. Geleceği de bellidir, ebedi âlemde asla ölmeyecek bir statü. Kolay terk edilecek bir durum değil... Öyle mi, yoksa bu yeni fırsat yaratıcılığı mı?! ‘Bilim budalalığı’ Bir okurum anımsattı ve baktım: “Bilim budalalığı” yazısından haberim olsaydı, “neyi tartışacağım” derdim. Bilim “dayatmacı bir anlayış.. Bir pozitivist budalalığı.. Evrim teorisi de, adından da anlaşılacağı gibi bir ‘teori’, yani varsayım”... İslamın da bir no’lu düşmanı Evangelist köktendincilerin bilime düşünceye karşı dünyaya ihraç ettiği “Kreatonistler” üniversitelerimizde dönemin ruhuna uygun verimli bir toprakta yeşerip boy atıyorlar. Evrime “ayetli” saldırı, dönemin ruhunun bağrına basacağı bir basamak. Düşünsenize, birisi Cumhuriyet gazetesinde ayetli yazılar yazıyor, hem “profesör” hem de bilime ve evrime saldırıyor. Bu ne bulunmaz bir nimet ekranlar için! Tam da yeni gelir kapılarını açacak, kişi etrafında bir gündem yarattıracak bir manzara... O ayet inançtan mı, yoksa bir maymuncuk mu... Merak işte! C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear