24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 30 Temmuz 2017 4 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Türkiye’ye suçlama Bağımlı yargının ‘yarı adil’ kararı Cumhuriyet davasını görmekte olan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi beş günlük duruşma sonunda, nihayet ara kararını verdi, arkadaşlarımızdan yedisi tahliye olurken, beşinin de tutukluluk halleri devam etti. Hemen belirtmeliyim ki bu olayda, hukuken açıklanabilecek hiçbir gelişme beklemediğim için, karar beni hiç şaşırtmadı, herhangi bir başka karar da şaşırtmayacaktı. Ama kimileri haklı olarak soruyor: Şimdi bu karar karşısında ne denebilir? Acaba beş kişiyi içeride tutarken yedi kişiyi tahliye eden bu karara bakıp da “bardağın yarısı daha doğrusu yüzde 71’i dolu, yüzde 29’u boş” mu diyeceğiz? Tutukluluk halleri sürdürülen sanıklarla ilgili kararı sert biçimde eleştirenlere “Yahu insaf ama adamlar yedi kişiyi de tahliye ettiler, kararın sanıkların yüzde yetmişi için adil olan yanını görmemek de haksızlık değil mi” diyenlere ne yanıt vereceğiz? “Hiç de haksızlık değil, karar baştan sona adil değildir” yanıtı vermekte haklı olacağımızı baştan söyleyeyim. Yüzde yetmişi adil, yüzde otuzu gayrı adil bir karar olmaz. HHH Pilav üstü yarım döner gibi, yarım adil bir karar olamaz. Adalet bir bütündür. Bir karar da ya tümüyle adildir ya da hiç adil değildir. Eğer biri hariç bütün sanıkların tutukluluk hallerine son verilmiş olup da yalnız biri içeride tutulsaydı da yine yargılamanın adil olup olmadığı konusundaki saptama değişmeyecekti. Yargının adil olup olmadığı kararların yönüne değil, içeriklerine, hukuki gerekçelendirilme ölçütlerine, müsnet suçların gerçekte sabit olduğunu saptayacak delillerle kanıtlandırılıp kanıtlandırılmadıklarına, kararı veren yargıçların yürütme veya hehangi bir başka güce bağımlı olup olmadığına yani tarafsızlıklarına bağlıdır. Bu ölçütlere uygunluk açısından bakıldığında, Cumhuriyet davasında tutukluluk halleri devam eden arkadaşlarımız hakkında verilen kararların hukuki dayanaklarının olmadığı veya kararda açıklanmadığı (ikisi de aynı kapıya çıkar) görülmektedir. Tutukluluk hallerinin devamıyla ilgili olarak ileri sürülen, artık alışılmış formalite formülü haline gelmiş klişeler, AİHM’nin bu konuda aradığı ölçütlerden yoksundur. HHH Ara karara bakıldığı zaman, tutukluluk haline son verilenler ile tutukluluklarının devamına hükmedilenlerin hangi ölçütlere göre ayrıldıklarını kestirmek imkânı yoktur. Örneğin hakkındaki gözaltı kararını yurtdışındayken haber alınca onurlu bir davranışla, mahkeme önünde hesap vermeye gelen Akın Atalay’ın kaçma şüphesinden söz edilemeyeceğine göre hangi ölçütlerle tutukluluğunun devamına karar verildiğini anlamak imkânsızdır. Herhalde, Kadri Gürsel’in tahliye edilmesi halinde FETÖ’cülüğüyle ilgili delilleri yok etmesinden söz etmek mümkün değildir. Zira bunların zaten mevcut olmadıkları dosya mündericatından anlaşılmış olup olmayan bir şeyin yok edilmesi de mümkün değildir. Kısacası İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ara kararı adil olduğunu kanıtlayacak gerekçelerden yoksundur. Zaten çağdaş toplumlarda adil ve tarafsız yargının önkoşulu onun bağımsızlığıdır. Çağdaş toplumlarda her zaman belirtildiği gibi, bağımsız olmayan yargıdan adil karar da sadır olması beklenemez. Çağdaş toplumlarda yargıçlar yürütme karşısında bağımsız değillerse, her halükârda kararlarının adil olduğu konusunda bir şüphe oluşur. Bu konudaki en ufak makul şüphe bile yargının aleyhindedir. Başka bir deyişle adaletin gerçekleşmesi için yalnız yargının bağımsız olması yetmez ama aynı zamanda bu konuda en ufak bir makul şüphenin de olmaması gerekir. Cumhuriyet davasının ara kararına bu gözlükle bakın! Ne görüyorsunuz? • Havuz, çocuk havuzubahçesi • Açıkkapalı restaurant, bar • Odalarda: Klima, TV, fön, balkon • Sabah, öğle, akşam açık büfe, ikramlar • Alkolsüz içeceklerimiz LİMİTSİZDİR. • AİLE OTELİNİZ, WiFi 12 ADALAR, KELEBEKLER VADİSİ, DALYAN, GÖCEK, JEEP ile SAKLIKENT TURLARINA KATILMA İMKANI *89 TL TAM PANSİYON PLUS 5 gece konaklamalarda geçerlidir. Tel: 0252.616 76 11 12 • www.starotel.com.tr ABD’nin IŞİD’le Mücadele Özel Temsilcisi McGurk, cihatçıların yerleştiği İdlib’e silah sevkıyatı yapıldığını ve yabancı savaşçıların girmesine göz yumulduğunu iddia etti IŞİD’le savaşta gelinen durumu, bu konuda ABD’nin en yetkili isimlerin başında gelen IŞİD’le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk Washington’daki bir panelde değerlendirdi. McGurk, Suriye’nin Türkiye sınırında bulunan İdlib bölgesindeki El Kaide yapılanmasının yarattığı tehdide dair Türkiye’yi suçlayıcı ifadeler kullandı. Amerika’nın Sesi’nden Mehmet Toroğlu’nun haberine göre Ortadoğu Enstitüsü’nün düzenlediği “Trump Yönetiminin Terörle Mücadele Politikasının Değerlendirmesi” başlıklı panelin konuğu olan McGurk, bu sorunla mücadelede Türkiye’yle yakın çalışmaları gerektiğini de belirtti. McGurk, “İdlib, 11 Ey ÜSTÜ KAPALI YANIT Panelin ardından bir gaze lizlenip büyümesine yol açan teci McGurk’e Türkiye’ye en baştaki faktörlerden biri imalı eleştiri algısı uyandıran nin yabancı savaşçılar oldu sözlerle “İdlib’deki El Kaide ğunu söyleyerek, örgüte ya varlığından Türkiye’yi mi suç bancı savaşçı akışını durdur luyorsunuz” sorusunu yönelt duklarını anlatırken SDG’ye ti. McGurk, “Bu Türkiye için, (Suriye Demokratik Güçle Amerika için, hepimiz için bir ri) Sünni Arapların katılımı sorun. Bu sorunla mücadele nın giderek arttığını, Rak de Türkiye’yle birlikte çok ya ka operasyonunun da yüz kın çalışmalıyız” yanıtını verdi. de 40 civarı tamamlandığını McGurk panelde, IŞİD’in fi kaydetti. lül saldırılarından bu yana El Kaide’nin en büyük barınma alanı haline geldi. Bu çok ciddi bir sorun. İdlib’e giden El Kaide liderleri çoğu zaman oradan çıkamıyor. Ama şu soruyu sormamız gerekiyor. El Kaide lideri Ayman el Zevahiri’nin yardımcısı İdlib’e niçin ve nasıl gidebiliyor? Paraşütçü askerler değiller. Dolayısıyla, ABD’nin bu konuyla başa çıkmak için Suriye’nin bazı bölgelerinde ne yaptığından söz etmeyeceğim, ama bazı ortaklarımızın on binler ce silah gönderme ve yaban cı savaşçılar bu bölgeye girer ken yüzlerini başka tarafa çe virme yaklaşımı en iyi yak laşım olmayabilir ve El Kai de bundan çok yararlandı. Şu anda orası Türkiye sınırının yanı başında bir El Kaide ba rınma alanı. Dolayısıyla bu konuyu elbette Türklerle çok yakından görüşeceğiz. Ba zı IŞİD bölgelerinde sınırı nasıl kapattıysak ve kim senin geçmemesini sağ ladıysak, bunu İdlib’de de yapmayı düşünebili riz. Çünkü bu IŞİD’den farklı bir sorun ama Brett McGurk büyük bir sorun ve te rörle mücadele hede finde çok odaklan mamız gereken bir mesele.” l Dış Haberler ESKİŞEHİR’DE 94 YILLIK HAZIMSIZLIK Lozan Antlaşması’nın 94. yıl dönümünde Eskişehir’de ADD, ÇYDD ve Eğitim İş şubeleri tarafından bir dizi etkinlik düzenlenirken, etkinlikler kapsamında asılan pankart saldırıya uğradı. Kimliği belir siz kişiler tarafından boyanan parkarta hakaret içerikli yazılar yazıldı. ADD Eskişehir Şubesi Başkanı Azmi Kerman, saldırının gericilerin eseri olduğunu belirterek, “94. yıl sonra bile Lozan’ı hazmedemeyen veya anlamayan insanlar var. Pankartlarımıza yapılan saldırıyı kınıyorum” dedi. Üstleri boyanan ve yazıları değiştirilen pankartlar ADD tarafından kaldırıldı. CHP Eskişehir milletvekili Okan Cemal Yüksel de yaşananları kınayarak, “Bu alçak saldırı; değerlerimizle alay eden, milli bayramlarımızı yasaklayan, hatta ve hatta ecdadını satan kara zihniyetin eseridir” dedi. l CAN HACIOĞLU /ESKİŞEHİR Kısa yoldan general YENİ ‘KURMAYLIK SİSTEMİ’ ALBAYLARA DA ŞANS TANIYOR SERTAÇ EŞ Yeni kurmaylık sistemi ile uzaktan ve yüz yüze eğitimler için başvurabilecek personel kapsamı genişletildi. Daha önce üsteğmenliğin son üç, yüzbaşılığının ilk üç yılında kurmaylık sınavlarına başvurmak olanaklı iken, yeni sistemde durum değiştirildi. Buna göre Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kadrosundaki üsteğmen ile albay arasında bulunan rütbelerdeki personelin tamamı kurmaylık sınavlarına başvurabilecek. Bu düzenlemenin, geçtiğimiz 1012 yıl boyunca FETÖ’nün kendine bağlı kişileri kurmay yapmak amacıyla mağdur ettiği çok sayıda subay için de DARBECİ ASKER İTİRAF ETMİŞTİ Akıncı Üssü’nde görevli ve darbe gecesi Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın önünü bombalayarak 15 kişinin ölümüne yol açtığı iddia edilen eski Üsteğmen Müslim Macit, kurmaylık sınavı sorularının bir SD kartta kendilerine verildiğini, üzerinde çalıştıklarını ve sınavda tam not almamak için bile rek bazı soruları yanlış yaptıklarını itiraf etti. 15 Temmuz sonrası kurmaylık sisteminin kaldırılmasını değerlendiren AKP iktidarı, daha sonra Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) bünyesinde oluşturulan Kara, Hava ve Deniz enstitüleri bünyesinde yeni sistemle kurmaylık uygulamasını başlattı. bir telafi olabileceği savunuluyor. Kurmaylık sınavlarına girmesine karşın FETÖ’nün engellemesiyle karşılaşan subaylara sınava girebilme rütbe aralığının genişletilmesiyle yeni bir şans da doğmuş oldu. Düzenleme ile albaylık rütbesinde bulunanlara da kurmaylık yolu açılıyor. Albay rütbesindeki subayların kurmay sınavını ve eğitimini tamamlamaları durumunda Yüksek Askeri Şura’ya (YAŞ) kurmay albay olarak girme şansları da doğuyor. Sınavlarda ve eğitimlerde başarı gösteren albayların bu durumda alacakları ek iki yıllık kıdemle birlikte üçdört yıl içinde generalamiral olabilme yolları da açılıyor. Darbe girişimi nedeniyle geçtiğimiz YAŞ’ta sınıftan subaylar yoğun olarak generalamiral yapılmıştı. Bu yıl yapılacak YAŞ’ta da benzer bir durumun oluşması bekleniyor. Ancak bu şekilde generalamiral olanlar en fazla tümgeneraltümamiral rütbesine kadar yükselebiliyor. Sınıftan generalamiral olanların bu engelinin de böylece ortadan kaldırılabileceğine dikkat çekiliyor. l ANKARA ALMAN DER SPIEGEL: Yasağın nedeni Neu Alman Der Spiegel dergisi, Ankara’nın Alman milletvekillerine Konya’daki NATO üssünü ziyaret izni vermemesinin nedeninin Sol Parti milletvekili Alexander Neu olduğunu yazdı. Spiegel’in Türk diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde, milletvekillerinin Konya’daki Alman askerlerini ziyaretinin, Neu’un PKK ile ilişkili olduğu gerekçesiyle Türk tarafınca reddedildiği öne sürüldü. Alman hükümeti ise ziyarete izin çıkmamasını Ankara ile Berlin arasındaki siyasi ilişkilerdeki gerginlikle gerekçelendirmişti. Federal Meclis Savunma Komisyonu üyesi olan Sol Parti milletvekili Neu, komisyondaki Sol Partili milletvekillerine başkanlık ediyor. Neu geçen yıl Deutschlandfunk radyosuna verdiği mülakatta PKK’nin Türkiye’deki faaliyetleriyle ilgili olarak, “Bunun terörizm olup olmadığı tartışılabilir. Devlet terörizminden de bahsedilebilir” ifadelerini kullanmıştı. l Dış Haberler ALMANYA Yardımları kesin çağrısı Almanya’da Başbakan An gela Merkel’in lideri olduğu Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) Genel Başkan Yardımcısı Julia Klöckner, Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik müzakereleri çerçevesinde Türkiye’ye yapılan ödemelerin durdurulmasını talep etti. DW’nin haberine göre “Türkiye’ye aktarılan kaynaklar hukuk devleti ilkelerinin geliştirilmesi için öngörülüyor ancak Türkiye’de şu anda bunun tam aksi oluyor” diyen Klöckner, Alman Haber Ajansı’na (dpa) yaptığı açıklamada, “Bunun artık finanse edilmemesi gerektiğini, AB’nin demokrasinin tasfiyesini değil güçlendirilmesini teşvik ettiğini” kaydetti. Klöckner, Türkiye ile diyaloğun kesilmemesi gerektiğini de vurguladı. Türkiye ile ilişkilerdeki gerginliği “düşündürücüden de öte” olarak nitelendiren Klöckner, Türkiye’nin hâlâ AB üyesi olabileceğini düşünmediğini söyledi. Avukattan ölen IŞİD’liye rahmet Gaziantep’te terör örgütü IŞİD’in İl Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik düzenlediği, 3 polisin şehit olduğu saldırının duruşmasında sanık avukatlarından Orhan Şahin’in, saldırıyı gerçekleştiren IŞİD üyesi terörist İsmail Güneş için “Allah’tan rahmet diliyorum” demesi salonda tepkilere neden oldu. 8. Ağır Ceza Makemesi’nde görürülen davanın ilk duruşmasında savunma yapan Yunus Durmaz’ın eşi Nesibe Durmaz, Yusuf Çulha ve Ahmet Çelebi Dayan’ın avukatı Orhan Şahin, “1 Mayıs’ta Gaziantep Emniyetine yapılan saldırıda hayatına kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, ‘canlı bomba’ olarak tabir edilen kişiye ise Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Bunun üzerine salondakiler kendi aralarında konuşarak Şahin’e tepki gösterdi. Şahin, ölenin arkasından rahmet okunmasının kötü bir şey olmadığını söyleyerek kendini savundu. Mahkeme heyeti, “IŞİD emiri” Yunus Durmaz’ın eşi Nesibe Durmaz’ın da arasında olduğu 39 kişinin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, 21 sanığın ise tutukluluğunun devamına karar verdi. l DHA 4ATS£ZÑS?RPRIZLEREÑHAZ£RL£KL£ÑOLUN 'ROUPAMAÒSEYAHATÒSAĞLğKÒSIGORTASğ C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear