26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 19 Mayıs 2017 4 Çatı aday için erkenDP Genel Başkanı Uysal’ı ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ı ziyaretinde “erken seçim beklentisi” çıktı. Uysal’ın CHP Lideri Kılıçdaroğlu, DP Genel Başkanı Uysal’la ziyaretinde Kötü yönetim ve dış siyaseti Kılıçdaroğlu’na, “kasım ve aralık ayı gibi parti olarak bir erken seçim olabile ceğini düşündüğünü” aktardığı ifade edilirken, Kılıçdaroğlu’nun da bir “erken seçim olabileceği referandum sürecinde yaptıkları çalışmaları, kaygıları ve sorunları birbirleriyle paylaştıklarını söyledi. L amı, cimi yok, ErdoğanTrump görüşmesi, iktidar çevresinin beklentilerini boşa çıkardı, ama bu bir “başarısızlık” tablosu değil, bu bir “kavrayışsızlık” meselesi. Yoksa, ortada dünya ve Ortadoğu gerçeklerini dikkate alanlar açısın yönünde tahmini olduğu dan “başarılacak” bir şey yoktu. Dahası, nu, bunun ancak 2018 gi Erdoğan’ın ABD gezisinden hemen önce, SELDA bi olacağını düşündüğü ABD’nin PYD’ye silah verme açıklaması ile GÜNEYSU nü” söylediği kaydedildi. “bu mevzuyu zorlamayın” mesajı en güçlü Görüşmede Uysal ile Kı şekilde verilmişti. Sadece, Kürt konusu de lıçdaroğlu arasında, 2019’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine “tüm toplumu kucaklaması açısından bir, iki adayla değil, çok daha fazla adayla gidilmesi gerektiği” yönünde de görüşbirliği oluştuğu da ifade edildi. Görüşme sonrası açıklamalarda bu ğil, Türkiye’nin Ortadoğu’da büyük rol oynama hevesi de, Batılı müttefikleri tarafından çoktan önü kesilmiş bir hayal. Bu gerçeği görmek için, en son, Musul operasyonuna katılma çabalarının boşa çıkmasını hatırlamak yeterli. Rakka operasyonu süreci de benzer şekilde işledi, işliyor. Mesele sadece Türkiye’nin kaygı, tepki, talep lunan Kılıçdaroğlu, görüşmede referan lerine rağmen Kuzey Suriye’de Kürt güçle dum sürecinde yaptıkları çalışmaları, rinin desteklenmesi değil, Türkiye’nin Orta karşılaştıkları sorunları ve bundan son doğu siyasetinin tümden boşa çıkması. Bu ra neler yapılabileceğini partileri açısın arada, mesele sadece Batılı müttefikler de dan birbirleriyle paylaştıklarını söyle ğil, Rusya’nın tutumu malum, onun ötesinde di. Bugünden bir aday belirleme gibi bir Arap dünyası da Türkiye’nin Ortadoğu’da durumun olmadığının altını çizen Kılıçdaroğlu, “Çatı aday deniyor, henüz erken. Bu aşamada bu tür görüşmeleri yapmayı doğru bulmuyoruz” dedi. Geleceğe baktıklarını, geniş kitleleri kucaklamak ve geniş kitlelere düşüncelerini aktarmak istediklerini söyleyen Kılıçdaroğ ‘PARTİLER ERKEN SEÇİME HAZIRLIKLI OLMALI’ baskın rol oynama heveslerine karşılık vermedi, vermiyor. En yakın “dostlar”, Katar ve Suudi Arabistan bile “Türkiye gelsin de Ortadoğu’ya nizam versin” diye beklemiyor. Epey zamandır, Kuveyt Emiri ile idare ediyoruz. Bu şartlar altında, Türkiye’nin bölgenin büyük ve önemli bir ülkesi olmak dışında hiçbir kozu yok, o nedenle şartları zorladık lu, “Demokratik parlamenter sistemin güçlenmesini istiyoruz. Türkiye Cumhu Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, görüşmede “erken se sine tekrar düşeceklerini görüyorum. 2018 gibi olabileceğini düşünüyoruz. Bütün bunlara rağmen siyasi partiler, Bu nedenle parti olarak hazırlıklarımızı ça daha kötü pozisyona düşüyor. Neden bu noktada olduğumuza gelince, riyeti Devleti, bir kişiye teslim edilecek çim” de gündeme geldi. Cumhuri yarın seçim olacakmış gibi hazır olma yapıyoruz” dediği kaydedildi. bir neden Ortadoğu ve dünyada dengelerin bir devlet değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, parlamenter demokratik sistem içinde kurulmuştur ve yoluna böyle devam etmek zorundadır” görüşünü dile getirdi. “Tek adama teslim edilen ülkelerin sonlarının felaket olduğunu”, bunun örneklerinin dünyada bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “DP’nin köklerine baktığınız zaman CHP’nin köklerine baktığınız zaman aynı gövdenin farklı dallarıdır. Cumhuriyet demokratik parlamenter sistem içinde yet temelinde bugün pek çok sıkıntıyla karşı karşıya kalındığı noktasında her iki lider de birleşirken Uysal, Kılıçdaroğlu’na, “erken seçim” ile ilgili öngörülerini şu sözlerle iletti: “2019 adı konulmuş ama ben Türkiye’nin önüne çok kısa vadede de (kasım veya aralık gibi) erken genel seçimin gelebileceği kanaati içerisindeyim, bu manada iktidarın kendi kırılganlıklarını, ülkenin kırılganlıklarıyla beraber değerlendirdiklerini, yine bir lıdır. Bu manada Türkiye’yi bir bloklaşmaktan daha ziyade, ortak değerler etrafında birleşebilen siyasi örgütlenmelerin, siyasi partilerle birlikte sivil unsurlarıyla da beraber, önümüzdeki süreçte anayasa temelinde, temel fikirlerimizi ortaya koyacağımız beyannamelerle beraber, geniş kitlelere daha fazlasıyla aksettirme imkânları arama mecburiyetindeyiz.” Kılıçdaroğlu’nun da Uysal’ın bu sözlerinin ardından “Bizim de erken se Görüşmede ayrıca 2019’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri de gündeme geldi. Uysal, bu konuda da Kılıçdaroğlu’na, “2019’da yapılacak seçimlerde Türkiye’nin iki kutuplu seçime götürülmemesi, bu nedenle de toplumun tümü için çok daha fazla adayla seçime gidilmesi gerektiği görüşünü dile getirdi. Uysal, “Türkiye’yi kutuplaştıracak her türlü adımdan kaçınmalı. Her kesimden bir aday çıkmalı, bu adayları halkımız de muazzam ölçüde değişmesi, karmaşıklaşması, diğeri ise, Türkiye’nin gerek iç siyaset, gerekse dış siyaset açısından kötü yönetiliyor olması. Halihazırda, Kürt meselesinin kötü yönetimi ile Ortadoğu siyasetinin boşa çıkması da, Irak ve Suriye’de, fazladan çakışıyor. Tüm bunlara tepki olarak Batılı müttefiklere terslenmenin hiçbir faydası yok, olmadığı da görülüyor. ABD ile ilişkilere nokta koymak, Almanya’yı İncirlik’ten atmak gibi radikal kopuş tehditleri, sadece Batılı müttefikleri değil, iki tarafı da zorlayacak aşırılık alametleri. Batılı müttefiklerine karşı ra kurulmuştur, böyle gelişmiştir. Bu çer şark kurnazlığı içerisinde bu sürecin çim olabileceği yönünde bir düşün ğerlendirmeli” dedi. Kılıçdaroğlu’nun dikal tepkileri ise, onları ürkütmekten ziya çevede biz yolumuza devam etme kara içerisinden ‘acaba istediklerimi elde cemiz var. Ancak biz, bir erken seçim da Uysal’ın bu görüşüne destek ver de Türkiye’den uzaklaştırıyor, Ortadoğu’da rındayız. Bizim savunduğumuz demok edebilir miyim?’ gibi bir anlayış içeri olursa kasım ya da aralık gibi değil, diği ifade edildi. oyun dışına itiyor. Tüm bu gerçekler ortada rasi” diye konuştu. l ANKARA yer‘Tleürykeiykes’annineitdibiladriı’Numankurtulmuş ABCDHTGPE’EPDZKEİİSNİNE ‘Yeni dış politika perspektifine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ın gö Yılmaz: Türkiye, muhaliflerle Esad’ı barıştırmalı iken, ABD’nin Türkiye’nin taleplerine kulak asmasını beklemek tam bir şuursuzluk örneği. Umutların yeni Başkan Trump’a bağlanması ise anlaşılır gibi değil, olsa olsa iktidar çevresinin dünya gerçeklerinden ne kadar bihaber olduğunun işareti. Evet, Türkiye kötü yönetiliyor, bir partinin, zihniyetin toplumsal desteğinin, aldığı oyun yüksek olması, onu iktidara getirir, ama her iktidara gelen iyi yönetir, siyaseti sorgulanamaz demek değildir. Tam da bu nedenle, Türkiye’nin kötü yönetime mahkum olması sadece bir iktidar değil, aynı zamanda muhalefet meselesi. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere, genel olarak muhalefet parti ve çevrelerinin de iç ve dış siyaset ufukları son derece dar ve sorunlu. Bakın, Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesi, CHP’nin ihtiyacımız var’ Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, terörün olduğu yerde demokrasinin olmayacağına, terörün baskısı altındaki siyasetten de demokratik bir tavrın çıkmayacağını vurgulayarak, “Eğer projeler varsa, bütün siya rüşmesine CHP’den tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Bir fotoğraf verme güdüsü kaynaklı bir ziyaretle karşı karşıyayız. Bir emojiyle tarif edilebilecek bir ABD’ye gidiş geliş kalmıştır. ABD’de Türkiye’nin itibarı bir kere daha yerle yeksan edilmiştir. Sonuçları bakımından Türkiye lehine hiçbir kazanım elde edilmemiştir” derken CHP Suriye konusuna da dikkat çeken Yılmaz, Suriye’nin geleceğine halkının karar vereceğinin açıklandığını ancak bunun bir yutturmaca olduğunu söyledi. Suriye’nin en kritik dönemine girdiğini, ya bölünüp parçalanacağını ve yükün Türkiye üzeri ne yığılacağını ya da mevcut politikayı değiştirip geç de olsa kötünün iyisi için çaba sarf edeceğini belirten Yılmaz, Türkiye’nin bir yol bulup muhaliflerle Esad’ı barıştırması gerektiğini, İran ve Rusya’nın da bu teze çok uzak durmadığını kaydetti. dış ilişkilerde uzman milletvekili Öztürk Yılmaz, iktidarı “Kuzey Kore kadar bile dik duramamak”la eleştirdi. Bu bile başlı başına bir skandal! Aklı başında bir muhalefetin gereği, “Türkiye’yi dünyadan koparıp, Kuzey Kore mi yapacaksınız” diye uyarmak iken, söylenene bakar mısınız? Ana muhalefet, iktidar ile kof milliyetçilik/ devletçilik yarışına girerek iç ve dış siyaset açısından bir alternatif olma imkânını çok si aktörler bunları kamuoyunun gün Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz tan yitirdi. Kürt meselesinde iktidar çizgisi demine getirmelidir” dedi. Kurtulmuş, da “Elinde yazılı metin varken tercüma ne rehin düşmekle başlayan süreç dış po Türkiye’nin yeni bir dış politika pers nın başka bir şey söylemesi kabul edile litikada da devam etti, ediyor. Kimse kusu pektifine ihtiyacı olduğunu vurguladı. bilir bir durum değil. Kazara olmayacağı ra bakmasın ama CHP dışında kalan muha Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ensar Vakfı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü konferans salonunda düzenlenen “Ensar Buluşması” programına katıldı. Terörün olduğu yerde demokrasinin olmayacağına, terörün baskısı altındaki siyasetten de demokratik bir tavrın çıkmayacağına dikkat çeken Kurtulmuş, yıllardır PKK’nin gölgesinde siyaset yapanların nasıl bir alana hapsolduğunu gördüklerini söyledi. Ortadoğu’da ya mezhep temelinde bölünme ve çatışmaların körüklendiğini ya da etnik temelli birtakım çatışmaların önünün açıldığını kaydeden Kurtulmuş, Türkiye’nin bu bölgede daha fazla bölünme ve parçalanmanın asla adresi olamayacağını, daha fazla bütünleşme ve toparlanmanın adresi olacağını vurguladı. Önemli bir diğer alanın da yeni dış politika perspektifi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Türkiye ve içinde bulunduğu coğrafyanın son yüz yılların en ağır dönemlerinden geçtiğine dikkati çekti. Kurtulmuş, “Türkiye gibi oturduğu coğrafyanın bizatihi kendisi hem jeopolitik olarak büyük imkânlar sunan hem de siyasi olarak çok büyük tehlike ve tehditleri barındıran bir ülkenin yeni bir dış politika perspektifine ihtiyacı var. Bunun için önce çevremizdeki çatışmaların sona erdirilmesi, Suriye ve Irak’taki şehir şehir, kasaba kasaba bölünmüş olan bu çatışma ortamının ortadan kaldırılması için son zamanlarda çok ciddi bir mücadele veriyoruz” görüşünü dile getirdi. na ilişkin bizdeki şüpheleri güçlendirdiğine inanıyoruz” yorumu yaptı. CHP’li Altay ve Yılmaz Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Altay, Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile görüşmesine ilişkin “Atılan taş ürkütülen kurbağaya değmemiştir. Bu ziyarete ilişkin noktalama işareti bile yapılamaz. Olsa olsa sosyal medyada kullanılan emojiler kullanılabilir” yorumu yaptı. Türkiye Büyükelçisinin görüşmede yer almamasını “skandal” diye niteleyen Altay, Cumhurbaşkanlığı korumalarının, ABD’deki güvenlik güçleriyle ve vatandaşlarla bir çatışma ortamına girmelerinin de Türkiye’nin itibarı anlamında çok olumlu bir not sayılamayacağını, bir fotoğraf verme güdüsü ihtiyacından kaynaklanan bir ziyaret olduğunu kaydetti. Ziyaretin tırnak içindeki başarısının Trump ve Erdoğan’ın fotoğraf vermesiyle sınırlı olduğunu dile getiren Altay, şöyle konuştu: “Dikkatle değerlendirilmesi gereken hususlardan birisi de Erdoğan’ın ABD’ye ayak bastığı gün Gülen’in bir makalesinin yayımlanmasıdır.” YPG konusunda Erdoğan’ın ABD’ye gitmeden çok farklı şeyler söylediğini, tehditler savurduğunu belirten Altay, şunları kaydetti: “Belli ki başı okşanmış, eline şeker verilmiş çocuk gibi durumu kabullenmiş ve ‘Bu silahlar bize yönelmezse müdahalede bulunmayız’ diyecek noktaya gelmesi, ABD’ye giderken yola çıktığı vitese göre dönerken geldiği vites küçülmüştür. Oraya gidince paşa paşa kabul edeceğin bir konu için politika malzemesi olsun diye Türkiye’de nutuklar atmayacaksın.” l ANKARA / Cumhuriyet CHP’li Altay ziyareti birlikte fotoğraf verme güdüsü olarak değerlendirdi. ABD’den ifade özgürlüğü notası Washington, Türkiye Büyükelçisi Kılıç’ı Dışişleri’ne davet ederek korumaların şiddetinden rahatsız olduklarını iletti DUYGU GÜVENÇ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ziyareti sırasında Washington Büyükelçiliği önündeki protestoculara Cumhurbaşkanlığı korumalarınca sert müdahalede bulunmasına yönelik ABD’den tepkiler gelmeye devam ediyor. ABD, şiddet olaylarından rahatsızlığını yazılı açıklamaların ardından bizzat da iletti. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç dün ABD Dışişleri Bakanlığı’na davet edilerek ‘profesyonel ve diplomatik’ bir şekilde uyarıldı. ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, “Konuşma özgürlüğüne karşı şiddet asla uygun bir yanıt değildir. Biz her yerde kişilerin ifade özgürlüğü ve barışçıl gösteri hakkını destekleriz” dedi. Sözcü’nün “Endişemizi Türk hükümetine en güçlü şekil de ifade ediyoruz” açıklamasının ardından da Kılıç, bakanlık tarafından sert bir dille uyarıldı. Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser da korumaları kınadı. “Barışçıl gösterilere yönelik saldırı, başkentin değerlerine ve Amerikan halkının haklarına hakarettir” ifadesini kullandı. ‘Büyükelçiyi gönderelim’ Türkiye dostu olarak tanınan Senatör John McCain ise Türkiye büyükelçisinin sınır dışı edilmesi çağrısını yaptı. McCain, “Bu tür şeyler diplomatik olarak karşılıksız kalamaz” diyerek, hukuki bir süreç de başlatılabileceğini sözlerine ekledi. Washington polisi barışçı gösteride bulunanlara “acımasız saldırı” yapıldığını açıklamış; kavgada biri polis olmak üzere 11 kişinin yaralandığını ve iki kişinin tutuklandığı açıklamıştı. lefet çevreleri de sadece güçsüz değil, özellikle de dış siyaset konusunda ufuksuz. Saadet Partisi ve AK Parti’ye muhalefet eden İslamcı çevrenin neredeyse tamamı, maalesef Kürt meselesi ve dış siyaset konusunda AK Parti’den daha geri noktada. Hayır diyen MHP’li muhalifler için de aynı şeyi söylemek mümkün. Bireyler ve küçük gruplardan ibaret demokratik muhalefetin dahi dış siyaset ufku en iyi ihtimal ile meçhul. Zaten bir ülkenin bu denli kötü yönetiliyor olması sadece iktidarı ile açıklanabilecek bir şey değil. Yıldırım için formül genel başkan vekilliği AKP’li Hayati Yazıcı, tüzükte yapılacak değişiklikle genel başkan vekilliğinin getirileceğini açıkladı AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 21 Mayıs Pazar günü yapılacak 3. olağanüstü kongrede tüzük değişikliğine gidilerek ‘genel başkan vekilliği’ prosedürünün getirileceğini söyledi. AKP’de dün Yazıcı başkanlığında ‘tüzük değişikliği’ konusunda toplantı gerçekleştirildi. Toplantı öncesinde açıklama yapan Yazıcı, “Bazı ihtiyaç duyduğumuz düzenleme konuları var. Onların kimisini düzenleyeceğiz, kimisini bir yerden alıp bir yere aktaracağız. Böyle küçük çaplı bir şey. Genel başkan vekilliği ihdas edeceğiz. Genel başkan yardımcıları da tüzükte belirtilen sırada yer alacak” dedi. Tüzük değişikliğiyle birlikte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın genel başkan seçilmesinin ardından Başbakan Binali Yıldırım da ‘genel başkan vekili’ ve Başbakan olarak görevini sürdürecek. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear