26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 19 Mayıs 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Gazetecilik tutuklanıyor haber 13 TGC’nin hazırladığı raporda, ifade ve basın özgürlüğüne ilişkin çarpıcı tespitlerde bulunuldu ŞEYMA PAŞAYİĞİT Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin, Avrupa Birliği destekli Press for Freedom (Özgürlük için Basın), ‘İfade ve Basın Özgürlüğü’ raporu, Türkiye’de gazeteciliğe ilişkin baskıları gözler önüne serdi. Raporun dikkat çeken bölümleri şöyle: 159 tutuklu gazeteci: Hapiste tutuklu olan gazeteci sayısının nisan ayı sonu itibarıyla 159’a tırmandığı ve yurtdışında “kaçak” durumunda 123 gazetecinin bulunduğu tespit edildi. Geride bıraktığımız dört ay boyunca Türkiye, hapisteki gazeteci sayısıyla dünya lideri olmaya devam etmiş ve bunun sonucunda da Freedom House’un yayımladığı 2016 raporunda dört sıra gerileyerek 76 puanla dünyada 163’üncü, Avrupa’da ise 42’nci ve son sırada yer aldı. 46 soruşturma 20 dava: 2017 yılı ilk dört ayında gazetecilere yönelik 46 yeni soruşturma ve 20 ilave dava açıldığı, bu arada gazetecilere yönelik hemen tüm davalardaki tutuksuz yargılanma taleplerinin reddedildiği de dikkate alındığında, basın özgürlüğü açısından uluslararası raporlarda ağır eleştirilerle karşılaşılması kaçınılmaz olduğu vurgulandı. Hapisteki tüm gazetecilerin bir an önce salıverilmeleri, tutuksuz yargılanmaları ve beraatları istendi. En ciddi sorunlar: İfade ve basın özgürlüğünün kısıtlanması, gazetecilerin siyasi veya sermaye baskısıyla görevlerini özgürce yapabilme imkânından mahrum bırakılması, sayfaların, ekranların, haber portalları ile sair platformların eleştiri hakkını kullanan veya haberleri belli bir siyasi gözlükle kullanmayı reddeden gazetecilere kapatılması, günümüzün en ciddi sorunları olarak aktarıldı. Gazetecinin görevini layıkıyla yerine getirmesinin olanaksız kılındığı, dolayısıyla da halkın haber alma hakkının ihlal edildiği tespit edildi. l ANKARA SANSÜR TIRMANIYOR Demokrasilerde basının dördüncü kuvvet olarak tanımlandığı unutulmadan, muhalif gazete, televizyon ve internet medyasına, eleştiri hakkını kullanan entelektüellere ve köşe yazarlarına “tahammül” edilmesi gerektiği bildirildi. Sansür ve otosansür artarken elektronik sansür ile verilere ulaşmak artık mümkün olmadığından ortalama günde 30 erişim yasağı, DNS engelleme, site kapatma ve sair şekillerde yaşanan elektronik sansür uygulamaları raporda net şekilde verilemedi. RTÜK ANTİDEMOKRATİK Ceza ve sair yöntemlerle medya kurumlarının yayın politikalarını etkilemeye çalışan RTÜK’ün medya kurum yetkililerini toplayarak açıkça “sansür beyannamesi” ilan etmesi, RTÜK’ün kuruluş amacıyla da, demokratik toplumda fikir ve basın hürriyeti kavramlarıyla da çeliştiği belirlendi. Gazete, dergi, ajans, internet haber siteleri, matbaalar, yayınevleri, dernekler ve vakıfların kapatılması uluslararası insan hakları ve uluslararası hukuk kavramları açısından kabul edilebilir gelişmeler olmadı. Sendikasız, örgütsüz İş güvencesine sahip olamayan, mesleki dayanışmadan yoksun ve ev kirası, çocuğunun okul giderleri, diğer ödeme taksitleri sarmalında her türlü baskıya açık hale gelen gazeteciye sahip çıkmadan, özgür gazeteciliğe de sahip çıkılamayacağı aktarıldı. Gazeteciler, kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirirken, iş güvencesine ve örgütlerine sahip çıkması, siyasetin ve siyasetçilerin karalama ve suçlama kampanyalarına muhatap olmaması ve işverenin insafına terk edilmemesi görüşü öne çıktı. Açglıküngürenvdie72. Ataol Behramoğlu Buradan bir dakika bile ayrılmayız KHK’lerle işten atılan akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça’nın direnişinin 191, açlık grevinin 71. gününde destek vermek için İnsan Hakları Anıtı önüne gelenlere polis durmak bilmeden müdahale etti. Yine gece yarısı gelen polis, art arda dört kez alanı dağıttı; 19 kişiyi gözaltına aldı. Gece gelen müdahalelere rağmen İnsan Hakları Anıtı önü boş kalmadı. Direnişçilere destek için CHP milletvekilleri Ali Şeker, Sibel Özdemir, Şenal Sarıhan, Mustafa Akaydın, Ali Akyıldız, Orhan Sarıbal, Zülfikar Tümer, Gaye Usluer, gazetemiz yazarı, şair Ataol Behra moğlu ile şair Ahmet Telli ve çok sayıda yurttaş katıldı. Yazarımız Ataol Behramoğlu, açıklamalar yapıldığı sırada polisin alana gelip görüntü alması ile çıkan gerginlik sırasında, “Sizin de başınıza gelecek. Bu ülkede adalet diye bir şey yok” diyerek polislere seslendi. “Burada 71 gündür aç olan arkadaşlarımın yanında tok olarak konuşmaktan utanıyorum” diyen Behramoğlu, faşist uygulamalarla işlerinden kovulan insanlardan 56 kişinin intihar ettiğini belirtti. Cumhuriyet gazetesini elinde tutarak konuşan Behramoğlu, “200 gündür Cumhuriyet gazetesinin 10 yazarı mahkeme önüne çıkamadılar. Böyle bir adalet olur mu? Evren’in faşist rejimine rahmet okutacak kadar ahlaksız bir durum” diyerek sert koruştu. Son konuşmayı yapan direnişçi Gülmen, geceleri yapılan müdahaleler hakkında “Burası bizim evimiz. Dinlenmemiz gerektiği için burada kalamıyoruz. Arkadaşlarımıza işkence yapıp, gözaltına almaya devam ederlerse buradan bir dakika ayrılmayız” ifadelerini kullandı. “Burayı kalabalık tutabilirsek, bu saldırıların önüne geçibileceğimizi düşünüyoruz” diyen Gülmen, direniş alanına çağrı yaptı. l ANKARA / Cumhuriyet Gençlik bizzat bahardır Onlar... Senin doğar doğmaz hayatını karartmaya başlayanlar; Doğduğun anda aile, devlet, gelenek ve inanç kılığında etrafını kuşatıyorlar. Seni özenle kendi kirli iklimlerinde büyütüyorlar. Onlar... Sen erkenden, tam da gençliğinden ölüyorsun. Ahlak adına köhne zincirlerle tutsak alınan zihninle; Ve daha sana bile ait olmadan el konulan bedeninle... Gençliğini senden önce yapılan tüm yanlışları yeniden ve yeniden ve yeniden tekrarlamak üzere tükenerek ge Senin doğar doğmaz haya çiriyorsun. tını karartmaya başlayanlar; Yetişkinlerin seni köhne Mütemadiyen silahlanıyorlar. geleneklerden ve ahlaki teh Bu bitmek bilmez savaşları ditlerden örülen bir hapisha o silahları kullanabilmek için nede tutmalarının tek nede taammüden çıkarıyorlar. ni var; Sana senin dilinden başka Sen ne yaparsan bu dün bir dil konuşanları; yada o olacak. Senin inandığından başka Bu korkunç sistem genç bir tanrıya inananları; Senin teninden başka bir tene sahip olanları... Gerçekten senden başka sıymış gibi anlatmaları; Sınırları ve bayrakları ve toprakları kutsallaştırmaları; İnsana zarar veren her şeyi liğin itirazından yıkılabilecek kadar korunaksız; Ve gençliğin isteğinden başkalaşabilecek kadar değişime açık. O yüzden ağacı yaşken eğiyorlar; Ve itirazlarla isteklerin başı insandan daha değerli kılma nı, yükselmeye başladığı an ları hep o yüzden. da şiddetle eziyorlar. Aklını ve vicdanını uğruna Aklına yatmayan yasakla yaşayacağın şeylerle donat ra aldırma. mak yerine; Odalara kapanma, evlerde Uğrunda öleceğin değerler sıkışma, içine kapanma. den bir kefen geçiriyorlar üze Dışarı çık. rine. Sokaklara... sokaklara... Hayatını tüketim standartlarında kendine güvenli bir yer bulmak için harcamaya programlanıyorsun. Farklı olursan hayatta kalamayacağına inanıyorsun. Aileye ve emekliliğe dair yaptığın saçma sapan planları gerçekten hayal sanıyor sokaklara. Asık suratlı ihtiyarların söy lenmelerine kulak asma. Sırtında geleneklerle ağır laştırılmış yükler taşıma. Aklını ve vicdanını besleyen kitaplar oku, filmler seyret. Aklı ve vicdanı besleyen ki taplar yaz, filmler çek. sun. Onlar... Başka bir dünya hayal etmek Senin doğar doğmaz haya ten ölesiye korkutuluyorsun. tını karartmaya başlayanlar... Başarıyı mutlulukta değil Ve seni senden, gençliğin tüketimde araman; den korkutanlar... Senden istenen, gerçekten Bil ki aslında senden çok ne istediğini düşünmeye bile korkmaktalar. kalkışmaman. Çünkü gençlik bizzat bahardır. İktidarlar gizli imzalarla senin geleceğini kana bularken; Patlarsa... Hepsi külliyen yanarlar. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear