26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 19 Mayıs 2017 16 haber/yorum EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY ‘Makyavel’in ‘Yerlisi’ mi?azetemizin, cumhuriyet.com.tr. Yayın Yönetmeni Oğuz Güven; hafta başındaki yargılanGmasında verilen tutuklanma kararının ardından ailesiyle vedalaşırken: “Bu çürümüşlüğün karşısında yapacak bir şey yok!” demişti. (16.5.2017) Bir gün önce “Prof. Dr. C. İslam”ın, Cumhuriyet’teki makalesinde, “AKP Makyavelist bir partidir” vurgulamasıyla belirttiği “AKP” yönetimini, çok yalın bir anlatımla ortaya koyuyordu Oğuz Güven. Kuşkusuz, “Makyavelist” bir partinin yönetim biçimi, devleti yapılandırması da, “Makyavelizm”in ilkeleri bağlamında olacaktır. Bunların da, İtalyan siyaset adamı ve yazarı Makyavel’in (14691527) “504 yıl” önce yazdığı dilimize “Hükümdar” adıyla çevrilen “İl Principe” adlı yapıtında belirttiği, üstelik “beş yüzyıl”dır da, kimi ülkelerde hâlâ geçerli olduğu bilinir, bu ülkelerden birinin de günümüz Türkiye’si olduğu da... Dolaysiyle, bu ilkelerden birkaçını anımsayalım diyorum(!) l Siyasal iktidara sahip olmak için her türlü yol, her türlü araç geçerlidir. l Siyasette, “ahlaksal değerlerin dışında, ahlaktan tümüyle ayrı” bir yol söz konusudur. l “İktidar uğruna, en acımasız işlemler, kurallar geçerli olabilir”. l “Her türden hile, aldatma mubah sayılır”. l “İktidar sahibi verdiği sözü tutmayabilir”. l “Aldatmak isteyen aldatacak insan bulabilir”. l “Hükümdar, şartlara ve esen rüzgârların değişikliklerine uyabileceği bir yeteneğe sahip olmalı.” Bu kadarı bile yeter artar, ülkemizdeki yönetimin, “Makyavelizm”le ne denli “eşleştiğini” göstermek için; bilmem katılır mısınız? Ne var ki yıllardır bunca eleştirilen, “beş yüz yıllık” “Makyavelizm”in bile, “siyasette”, çok dikkat edilmesi gereken bir kuralının olduğu da unutulmamalıdır. Makyavel, “iktidar tutkunluğu”nun anlamının yalnız ve yalnızca, “yönetmek” olduğunu belirtmiş; “iktidar”ın bu amaç dışında örneğin, “kendisine maddi çıkar sağlamak için kullanmak” yer almaz kitabı “Hükümdar”da. Dolaysiyle de, Makyavel’in yaşadığı dönemde bunu yapan Papa VI. Alexander’i, başında bulunduğu Papalığın merkezi “Vatikan”da “oğlu” adına, “iktidar savaşı”na girişmesini ağır bir dille eleştirir. Ne var ki, “VI. Alexander”in bir de “damadı” olsaydı, “Makyavel” bir de “damat” sorunuyla uğraşmak zorunda kalabilirdi... Makyavel’den iki yüzyıl sonra, “18. yy”da Prusya Kralı Büyük Friedrich (17121786), “AntiMachiavelli” adını verdiği kitabında, Makyavel’e, önerdiği acımasız “yönetim biçimi” nedeniyle “Canavar” demekten kendini alamaz... Peki, Makyavel’in yukarıda birkaçına değinilenkurallarını uygulayan, artık “21. yy”ın “olmazsa olmazı” olan “Basın Özgürlüğü”nü, çiğneye çiğneye “yok olma” noktasına getiren, “Tek Adam” rejimine ne demeli? Ve burada, araya girip “tarihsel” bir anımsatma yapılması istendiğinde buna en uygun örneğin, “20. yy’da, Makyavel’i ‘haklı’ bulan son yöneticinin, Mussolini olduğu” dile getirilir çoğunlukla... Evet, günümüze, bize dönersek bu “Tek Adam” rejiminin, “Tek Adam”ın son uygulamalarından biridir, internette “55 saniye” sonra kaldırılan bir “tweet” üzerinden bir gazetenin internet “Yayın Yönetmeni”nin tutuklanması... Kuşkusuz bu “gazete”, bu “Tek Adam”ın “ayyaş” dediği, TC Devleti’nin “Kurucu Başkanı Atatürk”ün adını koyduğu gazetemiz “Cumhuriyet”ten başkası olamazdı. Bu kez de öyle oldu. Ve bugün 19 Mayıs, “98 yıl” önce, “77 düvel”in işgalindeki ülkemizi bunlardan temizlemek için, “a.y.ş” denilen “O Adam”ın “Samsun”a çıktığı gün... Ve bugün, “O’na”, bunu söyleyen kişi, “O’nun” kurduğu “TC Devleti”nin başında... Ve biz Cumhuriyet okurları, inanılmaz boyuttaki bu “absürd” uygulamaya karşı, “Oğuz Güven”in yanı başındayız, tıpkı “201” gündür tutuklu olan “yönetici, yazar, savunman ve görevlilerimiz”le olduğu gibi. Ve, “24 Temmuz”da, Silivri’de duruşmada olacağız! (*) Machiavelli, Hükümdar, Çev. S. Bağdatlı, Sosyal Yay. (1984) 19 MAYIS 2017 SAYI: 33462 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.48 03.38 04.09 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.37 13.08 17.02 05.24 12.52 16.44 05.51 13.15 17.05 Akşam 20.25 20.07 20.26 Yatsı 22.06 21.44 21.59 Sıfıra sıfır elde var sıfır Aylardır beklenen ErdoğanTrump buluşması 16 Mayıs günü Washington, Beyaz Saray’da gerçekleşti. ABD Başkanı’nın “zorlu ve uzun” geçeceğini söylediği görüşme yalnızca 22 dakika sürdü. Böylece işadamı kökenli bir Başkan için zamanın ne kadar değerli olduğunu anlamış olduk. Daha sonra geçilen, her iki tarafın “sürü sepet” katıldığı öğle yemeğinde heyetler bu tür yemeklerde masada uygulanan, muhatapların karşılıklı oturmaları biçimindeki protokol düzenine aykırı oturduklarından kimse kimseyle doğru dürüst bir görüşme yapamadı. İki saat süren bu hengâme sonrası Erdoğan ve Trump birbirlerine övgüler düzerek ayrıldılar. Cumhurbaşkanı, dolayısıyla Türkiye bu görüşmede umduğunu bulamadı, istediklerini alamadı. ABD başkanı zaten daha önce IŞİD’e karşı müttefik kabul ettiği YPG’yi ağır silahlarla donatacağını açıklamıştı. Buradan Türkiye lehine bir şey çıkmadı. FETÖ’nün elebaşı Fethullah Gülen’in iade siyle de ilgili herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Bu arada ABD’nin desteklediği, YPG liderliğin deki Suriye Demokratik Güçleri’nin Rakka’yı ablukaya aldığını öğrendik. YPG’nin olduğu yerde biz yokuz diyen Türkiye orada yok! Sonuç: 0’a 0, elde var 0. Eyy Almanya sorunu Almanya Türkiye’nin başını ağrıtmaya devam ediyor. Son sıkıntı Almanya’ya iltica eden, aralarında generallerin de bulunduğu FETÖ şüphelileri. AKP yandaşı medyaya bakılacak olursa bunların iltica başvuruları kabul edilmiş. Oysa kabul edilen yalnızca iltica başvuru dilekçeleri. Almanya’da iltica kabulü oldukça uzun bir süreç. İltica eden kişi önce bir dilekçeyle bu lunduğu ya da en yakınındaki kentteki “Sığınmacı Dairesi”ne başvuruyor. Dosyası hazırlandıktan sonra bu, o dairedeki uzman bir memura teslim ediliyor. Memur, başvuru sahibinden gerek gördüğü belgeleri istiyor. Bu arada başvuru sahibiyle birkaç kez yüz yüze görüşme yapılıyor. İnceleme tamamlandıktan sonra uzman evet ya da hayır kararını veriyor. Hayır kararı karşısında başvuru sahibinin İdare Mahkemesi’nde itiraz hakkı bulunuyor. Buradan olumsuz karar çıktığı takdirde bir üst mahkeme olan Yüksek İdare Mahkemesi’ne itiraz edilebiliyor. Bu, birkaç yılı bulan oldukça uzun bir süreç. Buradan da olumlu bir karar çıkmadığında bu kez başvuru sahibinin ülkesine geri gönderildiğinde “kötü muameleye” maruz kalıp kalmayacağına bakılıyor. Kötü muamele Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi’nde belirlenmiş. Bu konuda Türkiye’nin sicili parlak değil. Menfur 15 Temmuz darbe girişimi sonrası televizyon ekranlarına getirilen elleri kelepçeli, yüzleri gözleri patlamış şüphelilerin görüntüleri iade işleminin yapılmaması için yeterli neden. Bir de tabii sonu gelmez idam tartışmaları var. Dilendiği kadar “Eyy Almanya...” diye haykırılsın, bu koşullarda iade beklemek ham hayaldir. Madende ihmal var Antalya’da iki işçinin yaşamını yitirdiği madende gaz sensörlerinin çalışmadığı, gaz için sondaj yapılmadığı öne sürüldü. Maden ise incelemenin ardından çalışmaya başladı Antalya’nın Kemer ilçesinde özel firmaya ait kömür ocağında metan gazı sızıntısı sonucu yaşamını yitiren işçiler Esen Çavuş (36) ve Levent Korkma (39), memleketleri Zonguldak’ta son yolculuklarına uğurlandı. İşçilerden Korkmaz’ın cenazesi Devrek ilçesine bağlı Çavuşoğlu köyünde, Çavuş’un cenazesi ise Kilimli ilçesinde toprağa verildi. Esen Çavuş’un, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda çalışan ve tahlisiye ekibinde de yer alan maden işçisi ağabeyi İsa Çavuş, kardeşinin ve arkadaşının ihmaller yüzünden öldüğünü ileri sürdü. Kardeşi Şirvan faciasında tüm sanıklara tahliye Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Maden köyündeki bakır madeninde, 17 Kasım 2016 tarihinde meydana gelen ve 16 kişinin yaşamını yitirdiği heyelanın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 11 kişi tutuklandı. Şüphelilerden 4’ü, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şüpheliler hakkında 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Siirt 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen davanın ilk duruşmasında, tutuklu 7 sanığın da tutuksuz yargılanmalarına karar verdi. l Haber Merkezi nin iddia edildiği gibi gaz zehirlenmesi değil metan gazı patlamasından öldüğünü ve vücudunun yandığını anlatan İsa Çavuş, “Ocakları patronlar açıyor ve garibanlar böyle ölüyor” dedi. Emekli olmak için Kardeşinin mecbur kaldığı için ocağa girdiğini anlatan ağabey Çavuş, “Erken emekli olmak için madende çalışmaya başlamış. Kulağından rahatsızdı. Nasıl sağlık raporu aldı da ocağa girdi? Patronlarına bunu sormak istiyorum” diye konuştu. Esen Çavuş’un aynı ocakta çalışan bir arkadaşı da, bir hafta önce ocakta yükselen metan gazının tesadüfen fark edildiğini söyledi. Oraya ikinci gidişi Yaşamını yitiren Levent Korkmaz’ın ise, Zonguldak’ta işsiz kalınca bir süre kaçak ocaklarda çalıştığı, iş bulamayınca Antalya’ya gittiği öğrenildi. Levent Korkmaz’ın ağabeyi Bülent Korkmaz, “Bu oraya ikinci gidişi” dedi. 2 kişi tutuklandı “Balyak Madencilik” adlı firma tarafından 2015 yılından bu yana işletilen kömür ocağında meydana gelen olayla ilgili şirket ortaklarından M.M.B. ile işletmede görevli müdür E.T. tutuklandı. Bilirkişi heyeti ve jandarmanın yaptığı incelemenin ardından madenin tekrar çalışmasına karar verdi. l DHA Musa Vuruşkan Şırnak şehidi uğurlandı Şırnak’ta PKK’liler tarafından araziye döşenmiş el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu yaralanan ve kaldırıldığı hastanede önceki gün şehit olan Tankçı Uzman Çavuş Musa Vuruşkan (43) memleketi Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı. Şehit için ilçe merkezinde düzenlenen cenaze törenine, çok sayıda yurttaş katıldı. Törende, şehidin çocukları 14 yaşındaki Oğuzhan, 6 yaşındaki Elif ve 5 yaşındaki Berat Muhammed Vuruşkan’ın askeri üniformalar giydiği görüldü. Ayakta durmakta güçlük çeken şe Maçka’da ‘foto kapanlı’ operasyon Trabzon’un Maçka ilçesinin kırsal kesiminde 2 gün önce Jandarma Uzman Çavuş Osman Gazi Çetingöz’ün şehit olduğu çatışmanın ardından kaçan ve bölgedeki foto kapanlarla kimlikleri tespit edilen 4 PKK’liyi yakalamak için operasyonlar sürüyor. Zırhlı araçların da desteğiyle süren arama çalışmalarında, bölgede resmi kurumlar, turistik mekânlar ve inşaat şantiyeleri önünde güvenlik önlemleri alındı. Hakkâri’nin Kavaklı köyü kırsal kesiminde düzenlenen hava harekâtında 6 PKK’linin öldürüldüğü belirtildi. l DHA hidin babası Mehmet Vuruşkan görevliler tarafından teselli edilirken, eşi Fatma ve annesi Hüsne Vuruşkan ise uzun süre gözyaşı döktü. Gelini Fatma ve torunlarıyla birlikte oğlunun tabutuna sarılıp gözyaşı döken şehidin annesi Hüsne Vuruşkan, “Siz ağlamayın. Sizin yerinize ben ağlarım” dedi. Tabuta sarılan Vuruşkan ailesi, yakınları tarafından güçlükle sakinleştirildi. Şehidin büyük oğlu Oğuzhan, babasının tabutunun önünde duran fotoğrafını uzun süre öperek ağladı. Şehidin cenazesi, öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Hamzalar köyünde toprağa verildi. l ADIYAMAN / DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Satırlı saldırgana tahliye Sefaköy’de Hayır çalışması yapan Haziran Hareketi üyelerine satırla saldıran Fuat Çıldır, dün ilk duruşmada tahliye edildi. Küçükçekmece 17. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Çıldır, niyetinin yanlış anlaşıldığını ileri sürdü. Müştekiler ise sanığın “Burada Hayır çalışması yapamazsınız vatan hainleri” diyerek saldırdığını anlattı. l İSTANBUL / Cumhuriyet ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFI 19 MAYIS BİLDİRİSİ Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı’nın sömürgesi durumuna düşürülmesiyle yaşanan olumsuzlukları giderip, Yüce Türk Ulusu’nun kutsal ve özgün varlığını, onurumuza yaraşır düzeye taşımak için her alanda tam bağımsızlığı, özgürlüğü, ulusal egemenliği ve çağdaşlığı amaçlayan Mustafa Kemal ATATÜRK’ün giriştiği Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın ilk günü sayılan 19 Mayıs 1919’un 98. yıldönümü, eşsiz kurtarıcı ve kurucumuzu yürekten özlem, sevgi, saygı ve minnetle anarak kutluyoruz. Atatürk’ümüzün ve onun yakınlarıyla arkadaşlarına yönelik, kimilerine güvenilerek yapılmış olacak, birbirine eklenen çirkin saldırıları nefretle kınıyor, Cumhuriyet’imizi kurup bize emanet edenlere bağlılığımızı içtenlikle yineliyor, Büyük Ulus’umuza derin saygılarımızı gelecek için en iyi dileklerle sunuyoruz. TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFI Bşk. Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu Marmara Teknokent A.Ş. Personel Giriş Kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. SEVGİ ZEYNEP ÇAYLI İstanbul Üniversitesi’nden aldığım öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. NAZLI DENİZ DEMİRCAN C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear