26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 14 Mayıs 2017 2 Anneler Günü gezisinde facia 24 ölü,Buca’dan Marmaris’e günübirlik tur için yola çıkan 10 yaralımidibüsün freni patladı, araç alt yola yuvarlandı İzmir Buca’dan günübirlik gezi için Marmaris’e gidenlerin bulunduğu tur midibüsü, virajda devrildi, 24 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi ağır yaralandı. MİDİBÜS 20 metre Buca’dan dün sabah Anneler Günü için gü aşağı düştü nübirlik geziyle Marmaris’e 6 araçla yola çı kan, kadınlar ve çocukların da bulunduğu gru bu taşıyan, şoför Armağan Serttaş yönetimin deki tur midibüsünün freni, öğle saatlerinde Sakar Geçidi rampasında boşaldı. Keskin vi rajların bulunduğu rampada sürücünün kont rolünü yitirdiği midibüs, hızla yol almaya baş ladı. Virajda yaklaşık 20 metreden alt yo la düşen midibüs, bir otomobilin üzerine düş tü. Midibüste bulunanlardan 24 kişi yaşamı nı yitirirken, 10 kişi de ağır yaralandı. Muğ la ve Marmaris’ten kaza yerine 15 ambulans, 3 AFAD, 1 UMKE ekibi, belediye itfaiye ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri ilk müdahalede bu lundukları yaralıları çevre hastanelere taşıdı. . Mola yerinde araç değiştirdi Geziye katılanların İzmir’in Buca ilçesinin Yaylacık Mahallesi’nden yola çıktıkları öğrenildi. Daha çok Balkan göçmenlerinin yaşadığı mahalleden saat 07.30’da yola çıkanların kendi aralarında araç kiralayarak günübirlik tatile çıktıkları ifade edildi. Turun, Murat Ceylan adlı bir kişi tarafından organize edildiği, grubun 6 araçla yola çıktığı belirtildi. Diğer 3 aracın önde olduğu, iki aracın da kaza yapan midibüsün arkasından geldiği ileri sürüldü. Organizatör Ceylan’ın eşi Nazlı Ceylan’ın da ölenler arasında olduğu ve 1 saat önceki mola yerinde diğer midibüsten inerek kaza yapan araca bindiği öğrenildi. Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar ise “Kazanın sürücü hatasından kaynaklandığını düşünüyorum” açıklaması yaptı. Ölenlerin kimlikleri belli oldu Kazada hayatını kaybeden ve ardından cenazeleri Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderi Muğla Marmaris karayolunun Sakar Geçidi mevkiindeki facia sonrası midibüs, hurda yığınına döndü. Midibüsün kaza anında bir otomobilin üzerine düştüğü belirtildi. Kazada ölen Nazlı Ceylan’ın 1 saat önce mola yerinde araç değiştirdiği öğrenildi. l REUTERS / DHA len 24 kişinin isimleri şöyle: Armağan Sertbaş, Fatma Sevindik, Nazlı Ceylan, Kemal Öksüz, Nesrin Öksüz, Habil Güler, Mükerrem Salcan, Ayşe Nur Namlıarkan, Hatice Güllü, Selda Altay, Serpil Kaldırımcı, Ayşe Kolcu, Mübeccel Dedeoğlu, Melisa Şele, Feray Akın, Zübeyde Çalık, Gülüzar Kılıç, Leman Kılıç, Cemile Sönmez, Münire Güler, Fermudiye Ay, Leyla Konakçı, Zeynep Öksüz ve Sultan Karadağ. Muğla Valisi Amir Çiçek, kazada yaralanan ve halen hastanede tedavi görenlerin Yasemin Namlı Arkan, Nazime Çiçek, Duygu Sertbaş, Bircan Kıran, Fatma Ecrin Ökten, Bahar Sınur, Beyzanur Hano, Cahide Güler, Simge Sinur ve 10 aylık Nehir Sertbaş, olduğunu açıkladı. Bebeğin hayati tehlikesinin bulunmadığı bilgisini paylaşan Çiçek, midi büste 3’ü erkek ve 31’i kadın olmak üzere 34 kişinin bulunduğunu ifade etti. Erdoğan’dan açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kazaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu tür acıların önüne geçebilmek için gereken tedbirlerin süratle alınması hususunda ilgili tüm kurumlarımızın gereken hassasiyeti göstereceklerine inanıyorum” dedi. Kılıçdaroğlu: Elim bir kaza CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise Bursa’da düzenlediği basın toplantısında “Elim bir kaza. 24 vatandaşımız, annemiz, çocuğumuz hayatını kaybetmiş durumda. Hepimizin başı sağolsun” diye konuştu. l Haber Merkezi HAYIRSEVERLERİN İKİNCİ BAHARI, DaRÜŞŞaFaKalI ÖĞReNCileRiN GeleCeĞi! İkinci baharlarını Darüşşafaka Rezidansları’nda geçirmeyi tercih eden 65 yaş üstü hayırseverler, sağlıklı ve emniyetli bir hayat sürerken Darüşşafaka öğrencilerinin eğitimine de destek olmanın huzurunu yaşıyor. Şule İdil öldüğü yerde, şiirlerle anıldı. lDHA ‘Ihlamur ağacıyla konuşuyorum’ İBB’nin hafriyat kamyonunun altında ezilerek can veren üniversiteli Şule İdil Dere, ölümünün birinci yılında ‘kaza’nın meydana geldiği Yoğurtçu Parkı’nda anıldı. Anmaya, annesi Nesrin Aslan, babası Berdan Dere, CHP’li Onursal Adıgüzel, HDP’li Filiz Kerestecioğlu ve yakınları ile arkadaşları katıldı. Acılı anne, şair Aba Müslim Çelik’in, Şule İdil için yazdığı “İdil” isimli şiiri okurken gözyaşlarını tutamadı. Nesrin Aslan, “Yarın (bugün) Anneler Günü. Ben artık annesi değilim onun yokluğunda... Ihlamur ağacını (İdil’in öldüğü yere doğum günü olan 20 Temmuz’da dikildi) Kadıköylüler dikti. Her gün buradan geçiyorum. Bazen konuşuyorum bazen kızıyorum” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet VÇainlidseenlamıin’in Anhui eyaletinin başkenÇti Hefei ile Antalya arasında kar deş şehir protokolü imzalandı. Protokol sonrası Çin’in geleneksel kıyafetlerini giyen Antalya Valisi Münir Karaloğlu, yakın koruması ile objektiflere poz verdi. Ardından da çekilen fotoğrafı Twitter hesabından “Bütün Çin’i selamladım. Antalya’ya davet ettim” mesajıyla paylaştı. l Haber Merkezi Kaliteli hizmet... Ömür boyu sağlık güvencesi Kurum içi sürekli tıbbi destek Kişiye özel odalar Rutin oda temizliği 7/24 güvenlik ve resepsiyon hizmeti Beslenme uzmanları kontrolünde hazırlanmış menüler Hobi odaları, etkinlikler Darüşşafaka, Türkiye’nin eğitim alanındaki ilk sivil toplum kuruluşu. Ana misyonu “eğitimde fırsat eşitliği”... Bu misyon doğrultusunda 1863’ten bu yana babası veya annesi hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz öğrenciler için sınav düzenliyor ve başarılı olanlara çağın en ileri eğitim fırsatını tamamen ücretsiz ve yatılı sunuyor. Bunu da 154 yıldır hayırseverlerin bağışlarıyla gerçekleştiriyor. Özgün bir bağış modeli Darüşşafaka Cemiyeti’nin bu ilk olma özelliğini ileri yaş bakımına da taşıdığını vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı Talha Çamaş, “İleri yaş bakımına 1997’de hayata geçirdiğimiz ‘Rezidanslar Projesi’ ile adım attık. Projenin amacı, hem Cemiyetimizin varlığını borçlu olduğu bağışçılarımızın ileri yaşlarını sağlıklı, güvenli, huzurlu, konforlu bir ortamda geçirmelerini sağlamak hem de Darüşşafaka’da okuyan öğrencilerin eğitimine kaynak yaratmaktı. İlk olarak 1997’de Yakacık Rezidans’ı hizmete açtık. Daha sonra Maltepe Rezidans, Şenesenevler Rezidans ve son olarak da İzmir’de Urla Rezidans’ı hizmete soktuk. Şu anda rezidanslarımızda yaşayan bağışçılarımızın 127’si aynı zamanda mal varlıklarının tamamını Darüşşafaka’ya bağışlayarak vasiyet bağışçımız da oldular” diyor. Cemiyet, 65 yaş ve üstü kişilere, yapacakları bir kereye mahsus bağışla ikinci baharlarını Darüşşafaka Rezidansları’nda geçirme olanağı tanıyor. “Emniyetteyiz, en güzel his o” Bolu’ya hizmetleriyle tanınan hayırsever İzzet Baysal’ın yeğeni Ahmet Baysal ve eşi Solmaz Baysal, 2003’ten beri yaşamlarını Darüşşafaka Yakacık Rezidans’ta sürdürüyor. Ahmet Baysal, “İkinci baharımızı, sağlıklı ve Darüşşafaka’nın gösterdiği sıcak ilgiyle yaşıyoruz. Darüşşafaka’nın bizlere verdiği sağlık bakımı sayesinde, Türkiye’deki ortalama ömür süresinin üstünde bir yere ulaştık. Emniyetteyiz, en güzel his o. Onun verdiği bir rahatlık var. Hiç pişman olmadık yaptığımız işten, çok mutluyuz. Allah herkese buraya gelmeyi nasip etsin. En büyük kıvancımız, buraya yaptığımız bağışla Darüşşafaka’da okuyan çocuklara az çok katkı vermemiz” diyor. “Vasiyet bağışımızı da Darüşşafaka’ya yaptık” Darüşşafaka Şenesenevler Rezidans bağışçısı Mübeccel Çadırcıoğlu, “Hep yaşlanınca ne olacağım korkusu içindeydim. ‘İhtiyarlayınca ne yapacağım?’ diye düşünürdüm. Çünkü çok paranız olsa bile o parayı kullanacak insanınız yoksa para işe yaramıyor. İşte Darüşşafaka Rezidansları’nı gördüğümde bu korkum sona erdi. Harika bir yerdi, orada rahat rahat yaşayabilirdim. Eşimle beraber düşündük ve hem rezidans bağışçısı olmaya hem de her şeyimizi Darüşşafaka’ya bırakarak vasiyet bağışçısı olmaya karar verdik. Böylelikle hem yaşlandığımızda ne olacağımız korkusundan kurtulduk hem de çocuklarımıza, dolayısıyla da memleketimize bir hayrımız olsun istedik.” BİLGİ İÇİN: İstanbul: Emel Bulu 0212 939 28 002255 • Esen Türkmen 0212 939 28 002447 İzmir: Sibel Öğretir 0232 754 73 802957 Eposta: bagis@darussafaka.org • www.darussafaka.org haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET Oğuz Güven haykırıyor 1 Bütün ceberut diktacı yönetimler gibi AKP iktidarı da insanları hapse atarak susturacağını sanıyor... Oysa her hapse atılan kişiyle birlikte Demokrasi ve Özgürlük haykırışları göklere yükseliyor. Bakınız, sabahın köründe evi basılıp hapse atılan Oğuz Güven’in haykırışları da, bütün iç ve dış basındaki yansımalarına ek olarak, kimlerin ağzından dile getiriliyor ve nasıl ölümsüzleşiyor! HHH Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin ağzından: “Bir haberdeki başlık nedeniyle meslektaşımızın gözaltına alınması basın özgürlüğü açısından ciddi bir endişe yaratmaktadır. Medya üzerindeki baskının ne boyuta geldiğinin de bir yansımasıdır. Basına yönelik bu baskıcı tutum, Türkiye’yi demokrasiden uzaklaştırmaktadır... ...Tüm yaşamı boyunca sadece gazetecilik yapmış olan Yönetim Kurulu Üyemiz, değerli meslektaşımız Oğuz Güven’in en kısa sürede serbest kalmasını istiyoruz.” HHH Basın Konseyi’nin ağzından: “Artık kelimeler izleniyor, manşetler gözaltına alınıyor... ...Evinden gözaltına almak, totaliter rejimlere özgüdür. Basın Konseyi olarak tüm gazetecilerin tutuksuz yargılanmasını, cezaya dönüşen uzun tutukluluk uygulamasının bir an önce sona erdirilmesini ve yeni soruşturmaların doğrudan gözaltı ve tutuklamalara başvurulmadan sürdürülmesini istiyoruz.” HHH Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın ağzından: “Gözaltına alınan cumhuriyet. com.tr Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven serbest bırakılsın. Gazetecilik suç değildir.” HHH DİSK Basınİş Sendikası’nın ağzından: “Üyemiz Oğuz Güven önce hedef gösterildi sonra gözaltına alındı. Yandaş kalemlerin, polisin ve yargının kimden talimat aldığı ortada, arkadaşımız Oğuz Güven’i serbest bırakın. Cumhuriyet gazetesi emekçilerinin yanındayız. Susmayacağız.” HHH Uluslararası PEN’in ağzından: “Türk medyasını özgür bırakın! Oğuz Güven en yakın zamanda serbest bırakılmalıdır. Türk medyası çok büyük bir baskı altında. Artık bitmeli.” HHH Uluslararası Basın Enstitüsü’nün ağzından: “Polis, Oğuz Güven’i gözaltına aldı. Türkiye’deki gazetecileri özgür bırakın. Türk medyasını serbest bırakın!” HHH İfade özgürlüğü üzerine çalışmalar yürüten Article 19’un ağzından: “Cumhuriyet Gazetesi internet portalı yayın yönetmeni Oğuz Güven bu sabah gözaltına alınarak hapisteki 12 meslektaşına katıldı. En yakın zamanda serbest bırakılmasını, Türk medyasına özgürlük diliyoruz.” HHH Ertuğrul Özkök’ün ağzından: “CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmesine şu kadar gün kalmış. Brüksel’e giderken yanına alacağı gazeteciler bile belli olmuş... Dünya Yayıncılar Birliği’nin Durban’daki kongresine 3 hafta kalmış... Bütün dünyanın gözü Türkiye’nin üzerinde... Dünyadaki bütün gazetecilik ve medya örgütlerinin, insan hakları derneklerinin gözü Türkiye’nin üzerinde... İşte böyle bir günde bir sabah uyanıyoruz... O ne... cumhuriyet. com.tr’nin genel yayın yönetmeni gözaltına alınmış... İster istemez soruyorsunuz... Hangi akıldır bu arkadaş... İster istemez o komik cevabı veriyorsunuz... Üst akıl... Üst... Ama hangi üst akıl... Nerede, hangi mahfilde, hangi Soros, hangi Washington, hangi Londra... Bütün üst akıl komplo teorilerini, mahfillerini alt alta yazın... Nerede bu üst akıl arkadaş... Bak ben sana söyleyeyim... Burada... Türkiye’de... İstanbul’da, Ankara’da... Adını siz koyun... Üst akıl mı.. Yoksa alt akılsızlık mı...” HHH Mehmet Y. Yılmaz’ın ağzından: “... Bu, Türkiye’nin “hukuk devleti” olmaktan uzaklaşmakla yetinmediğini artık bir “kanun devleti” bile sayılmaması gerektiğini gösteren bir uygulamadır. AİHM, AYM ve Yargıtay kararları bu konuda son derece açık. Bunlara gerek kalmadan zaten kanunlarımızda da böyle bir ‘suç’ yok. Ama yine de bir savcı talimat verebiliyor ve gecenin bir vakti bir gazeteci gözaltına alınabiliyor. Şimdi bu gözaltını haklı çıkarmak için nasıl bir gerekçe üreterek Oğuz Güven’i ‘terörist’ ilan edeceklerini merakla bekliyorum. Kuşkunuz olmasın ki şu anda sırf yazdıkları yazılar nedeniyle hapishanede olan, haklarında ağır cezalar istenen gazetecilere nasıl suç uydurdularsa, Güven’e de uydurabilirler. Bu gidişle, hapiste değil, dışarıda bir gazeteci görürsek şaşırmamız gerekecek. Birbirine tamamen zıt durumları ifade eden iki kelimenin bir arada kullanılmasına ‘oksimoron’ deniliyor. Bu da Yeni Türkiye’nin oksimoronu olmalı: Özgür gazeteci!” HHH Hasan Cemal’in ağzından: “Suçumuz gazetecilik! Tek tweet’e 7 gün gözaltı. Hükümet tetikçileri ve trollerin hedef gösterdiği Cumhuriyet internet sitesinin genel yayın yönetmeni Oğuz Güven gözaltına alındı. Oğuz Güven hakkındaki gözaltı kararı 7 güne uzatıldı. İşte böyle! Cumhurbaşkanı talimatıyla, Başbakan talimatıyla şekillenen bir yargı düzeninde ne hukuk, ne özgürlük kalır. Meydanlarda diktatöre hayır bayraklarıyla 2019’a doğru yürümek ve demokrasi için yüzde 49’u yüzde 50’nin üzerine çıkarmaktan başka çaremiz var mı?..” HHH CHP milletvekillerinin ağzından: Barış Yarkadaş: “@cumhuriyetgzt Genel Yayın Yönetmeni @oguzguven de gözaltına alınan gazeteciler listesine eklendi. Oğuz Güven’le ilgili bir soruşturma varsa, bu savcılığa davet edilip ifadesinin alınması yoluyla yürütülebilirdi. Ancak ne yazık ki; anlayış değişmiyor ve gazeteciler evlerinden sabahın kör saatinde alınmaya devam ediliyor. Bu yöntem kabul edilemez.” Selin Sayek Böke: “@cumhuriyetgzt tek adam rejiminin hedefindeyse, nedeni tarihine yakışır şekilde demokratik cumhuriyetin arkasında durmasıdır.” Mahmut Tanal: “Cumhuriyet Gazetesi İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’e yapılan faşizan saldırıyı #protestoediyorum.” HHH Başta gazeteci ve medya yöneticileri olmak üzere, İkinci Silivri Trajedisi bağlamındaki haksızlık ve hukuksuzluklarla hapse atılanları unutmadığımızı, herkes için her zaman adalet istediğimizi belirtmek amacıyla yazdığım yazılar, bu biçimde hapse atılanların sayısı arttıkça, güncelleşiyor... Ve ceberut iktidar bu uygulamalarla gittikçe zemin kaybettiğini fark etmiyor! DEMOKRASİ İÇİN DİREN: HAYIR! AKP’li Esenyurt Belediyesi müdüründen skandal paylaşım AKP’li Esenyurt Belediyesi’nde Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürü Y.O, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün cuma namazı sonrası Esenyurt’ta açıklama yapmasını “Reina katliamcısından sonra Esenyurt Abdullah Gül’ü de ağırladı” şeklinde sosyal medya hesabından duyurdu. Mesaja yurttaşlar tepki gösterdi Y.O’nun bir takipçisi “Hocam merhaba Sayın Abdullah Gül Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanımız da, bu da her Türk’e nasip olmaz. Allahu Teala herkese nasip etmez, bunu o yüzden ben kesinlikle, bu Reina katili kişiliksiz soyu sopu belli olmayan kişilerle aynı kefeye koyulmaz, saygılarımla hocam benim” şeklinde tepki gösterdi. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear