24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 14 Mayıs 2017 söyleşi 18 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Hiçbir şeyden haberimiz yok’ TELEVİZYONEDİTÖR: DEMET YALÇIN Yayın Akışı 06.00 Haber 09.00 İşimiz Estetik 11.05 Şeffaf Oda 14.10 Yeşil Doğa 17.00 Haber 18.00 Ana Haber 20.00 Başka Bir Dünya Mümkün 21.00 Haber 22.00 Gündem Özel 01.00 Gece Haberler 09.00 Burası Haftasonu 12.00 Haber Bülteni 12.10 AirPort 13.44 Spor Bülteni 16.00 Haber Bülteni 16.44 Spor Bülteni 18.00 Ana Haber 20.00 Ajanda 21.00 Teke Tek 01.00 Haber Bülteni 02.15 Teke Tek 09.15 Tam Zamanı 10.00 Haber Bülteni 11.15 Bildiğiniz Gibi Değil 12.15 Yaşasın Hayat 13.00 Haber Bülteni 17.00 Haber Bülteni 19.10 Tam Zamanı 20.00 Ana Haber 22.50 Zum 02.00 Gece Haberleri 10.00 Çocukça 11.00 Başkent’te Sağlık 14.00 Video Kolik 15.00 Genç Düşünce 16.00 Angara Havası 17.00 Sağlıklı Formda Sohbetler 18.00 7 Gün 19.00 Kitap Dünyası 21.00 Yurdun Sesi 23.00 Bilimin Yıldızları 24.00 Gece Haberleri Bu hafta vizyona giren ‘Kaygı’nın başrol oyuncusu Algı Eke ile sinemadan, toplumsal travmalardan ve bir medya çalışanını canlandırdığı filmden konuştuk. Eke, ‘Haber almamız imkânsızlaştı, almayalım diye de her şeyi yapıyorlar’ diyor. EMRAH KOLUKISA n “Kaygı” tamamen sizin üzerinize kurulu. Yani neredeyse her sahnede varsınız. Senaryoyu okuduğunuzda sizi etkileyen ne oldu? Açıkçası ben senaryoya inanamadım. Bir dosya şeklinde geldi bana senaryo. O kadar ayrıntılı çalışmıştı ki Ceylan. İçinde referans resimlere, storyboard çizimlerine kadar her şey vardı. Filmdeki kodlara yönelik bir sürü araştırma yapmıştı. O kadar güzel bir şey okudum ki... Çok fazla betimleme vardı senaryoda, neredeyse oyuncunun mimiğine kadar anlattığı. Bir an tedirgin oldum, dedim ki bu kadar betimleyen biri acaba çekerken beni çok mu kısıtlar? Ama sonrasında Ceylan’ın böyle biri olmadığını anladım. Ve hemen filmin üstüne atladım. n Film, çok açık etmeden anlatacak olursam, yakın tarihimizdeki bir travmayı günümüze taşıyan, hafıza meselesiyle bunu işleyen bir konuya sahip. Sizin yakın tarihimize dair kaygılarınız olmuş muydu hiç? Çok hem de...Tabii ki sadece empati kurabiliyorum, o zamanlara yetişemedim. İyi ki de yetişmemişim. Teyzemden ve annemden öğrendiğim şeyler çok iç açıcı şeyler değil. Hatta ben günümüz Türkiye’sinde yaşadığım bu daralmadan bahsettiğim zaman, teyzem bana hep otobüste kardeşini kucağına alıp cama sırtını dönerek oturduğunu, böylece herhangi bir kurşun atıldığında ona gelsin, kardeşine gelmesin diye önlem aldığını anlatıyor. Cesetlerin üstünden atladıklarını falan söylüyor. Bu tip toplumsal travmalarda o enerji orada kaybolmuyor, böyle bir vaka yaşandığında bu çok sonraki nesillerde de nüksedebiliyor. O kadar büyük kötücül bir şey çıkıyor ki ortaya, iyisi de var bunun tabii, devam ediyor. Bunu dini olarak da, mistik olarak da açıklayabilirsiniz ama sonuçta hepimizi etkiliyor. n Filmde çok net bir medya eleştirisi var. Ama öyle bir eleştiri ki, sadece olanı göstererek yapılmış... Benim filmde en çok sevdiğim şeylerden biri o: “Ne duyuyorsak o, ne görüyorsak o” diyor ya... Tek TV var filmde, konu da o zaten. n Siz bu memlekette yaşayan ve bu meselelere kafa yoran biri olarak nereden haber alıyorsunuz? Alamıyorum. Alan insanlara da bence yanlış düşündüklerini, aldıklarını zannettiklerini söylemek istiyorum. Gerçekten hiçbir şeyden haberimiz yok. Üstelik haberleşmenin bu kadar yoğunlaştığı, internetin bu kadar yaygın olduğu, bilgi alışverişinin bu kadar kolay olduğu bir durumda bile bu kadar kısıtlı her şey. Çünkü bize ne gösteriliyorsa onu alıyoruz. Üstelik medyada bizim başka şeyleri öğrenmemiz için yapılan bir sürü de ayrı manipülasyon var. Bunların hepsini filmde Ceylan o kadar net anlattı ki... Ve üstelik altını çize çize değil. Yani biz şu anda da bunu yaşıyoruz. ‘oÇiçyıpinulnazckolurık’ n Sinemamızda bir de Türkan Şoray kanunları vardır. Sizin de öyle kırmızı çizgileriniz var mı? Gereksiz bir erotizm olduğu zaman, o da bir çeşit reklam, onlardan hiç hazzetmiyorum. Ama önüme de hiç “Ne kadar güzel bir sevişme sahnesi, ne kadar doğru bir yerden bakılmış” diyebileceğim bir senaryo gelmedi. En son bir ay önce bir film geldi mesela, çok çok sert bir sevişme sahnesi vardı içerisinde, senaryoyu beğenmeme rağmen filmi kabul etmedim. Çünkü çeken kişinin ilk uzun metrajlı işiydi. O yönetmenle ilgili referans alabileceğim hiçbir şey yoktu. Özellikle çıplaklık gerektiren sahneler oyuncu için zor. Benim için çok zor. Bazıları daha rahattır belki ya da başka kültürde yaşıyor olsaydım çıplaklık bana daha normal bir şey gibi empoze edilseydi belki böyle hissetmeyecektim. Benim yönetmene, sete ve senaryoya çok güvenmem gerekiyor ki böyle bir şeyin içine gireyim. Kendimle, oyunculuğumla, o sahneyi kotarabilmemle ilgili bir durumdan bahsediyorum. Bir sonraki aşaması ne olacak bilmiyorum, ama durum bu. ‘Mizah zekâ göstergesidir’ n Daha genç kuşakların memlekete dair meselelerle ilgilendiklerini biz Gezi olaylarında fark ettik... Evet, apolitik sandığımız kuşağın birden tepki göstermesiydi Gezi. n Siz de var mıydınız bilmiyorum Gezi’de, ama böyle bir kuşağın varlığı size umut veriyor mu? Şöyle umut veriyor, benim özellikle Gezi olayları sırasında en çok sevindiğim şey sosyal medyada dönen mizahtı. Hayatımda bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Ve dedim ki, benim insanlarım bu kadar komikler, bayılıyorum. Çünkü mizah bir zekâ göstergesidir ve çok gurur duydum olan bitenle. Ama bu tip hareketler, yani Gezi vesaire, bana çok küçük geliyor, böyle düşünmememiz gerektiğini düşünüyorum. Artık daha dünya boyutlarında düşünülmesi gerektiği fikrindeyim. n Dünya boyutlarında derken... Bambaşka bir çağda, bambaşka bir teknolojiyle hareket ediyoruz. Gezi bunların içinde çok nostaljik kalıyor bana göre. Şimdi başka kurallar var. Çok fazla belgesel izliyorum bunun üzerine. Dünya başka bir yere evriliyor ve bunun içerisinde bizim şu an konuştuğumuz şeyler çok ufak kalıyor. Bu global bir değişim, ben o yüzden ülkemdeki kafası çalışan herkesin her şeyden haberdar olup en azından yaşadığı döneme tanıklık edip ama daha kuşbakışı görmesini istiyorum bazı şeyleri. Çünkü Türkiye’de yaşanan olaylar aslında bilmem nerenin bilmem ne madeniyle ilgili, gibi şeyler. Yani çok büyük bir sistemden bahsediyoruz ve hepsinin çok planlı olduğunu görüyorum, nasıl söyleyeyim... Çok da açık konuşamamak ne kötü, otosansür yapıyorum kendime... Filmde anlattığım şeyi şu an ben yapıyorum ama... (gülüyor) Yani işte bambaşka bir durum. Göreceğiz, izleyeceğiz... ‘Kapitalizm faşizme evriliyor’ Algı Eke ve Emrah Kolukısa bir arada. n Bunu okuyanlar “Algı Eke büyük oyunu görmüş” diyecekler. Tabii, tabii... Keşke görebilsem, o kadarını göremiyorum, ama yani herkese tavsiyem açsınlar, bazı adamlar var çok güzel belgeseller yapıyorlar, sizin hiçbir zaman göremeyeceğiniz ülkelerdeki başka şeyleri anlatıyorlar size. Biraz kafa yorarsanız o ülkede gerçekleşen bazı olayların bizim ülkemize nasıl sirayet ettiğini anlayabiliyorsunuz. n Var mı aklınızda bu belgesellerin adları? Mesela yeni izlediğim bir belgeselde öğrendim, ‘minimal yaşam’ diye bir akım başlatmışlar. Sisteme karşı çıkmayı bu şekilde yapıyorlar. Çünkü kendileri de söylüyorlar, kapitalizm faşizme evriliyor. Su içmek için bir tane bardağa ihtiyacın var, yatmak için bir tane yatağa ihti yacın var diye başlayıp herkes kendini küçültmeye başlamış. Ve sonra bununla ilgili mesela ciddi birtakım engellemelerle karşılaşıyorlar. Sonra subliminal verilen mesajlarla uğraşmaya başlıyorlar. Çünkü diyor ki adam “Bana kıyafetlerim yeterken sürekli kıyafet alma ihtiyacı içerisindeyim ya da yiyeceğim bana yeterken sürekli yiyecek alma ihtiyacı duyuyorum, üstelik aldığım hiçbir şey beni tatmin etmiyor”. Hayatlarını küçülterek, alışveriş yapmayarak falan buna karşı gelmeye çalışıyor bu insanlar. n Bu yaşam tarzını siz uygulayabilir misiniz? Yok ben maalesef çok sığ biriyim, onu anladım (gülüyor). Yani dedim ki; bunu izledin, kalktın, vitrindeki elbiseye bakıyorsun, yok bilmem ne... (gülüyor) Yani, anlatabiliyor muyum? 07.40 Günün Dosyaları 10.00 Film: Muhteşem Gatsby 14.00 Çalışma Yaşamı 15.05 Dünyanın Öteki Yüzü 16.30 Günün Dosyaları 18.00 Dünya Turu 20.10 Beşinci Boyut 22.00 Dünya Turu 23.00 Gümüş Eyerler 06.15 Akasya Durağı 08.45 Sahrap’la Lezzetli Sofralar 09.45 Magazin D 12.45 Adı Efsane 16.00 Akasya Durağı 18.45 Haber Bülteni 20.00 Bodrum Masalı 21.00 İçimdeki Ses 02.45 Film: Balalayka 08.00 Lale ile Kahve Tadında 11.00 Özgür İrade 14.00 Öğle Haber 15.00 Sanat Gündemi 17.00 1 Yer 4 Teker 19.00 Ana Haber 21.00 Cüneyt Akman ile Zamanın Ruhu 24.00 Gece Bülteni 10.00 Tülin Şahin ile Moda 11.00 Vahe ile Mutluluk 14.00 Fazilet Hanım ve Kızları 16.45 Hababam Sınıfı 19.00 Star Haber 20.00 Film: Dünyanın En Güzel Kokusu 21.45 Recep İvedik 3 01.30 Film: Yangın Var 09.05 Forward Thinking 13.55 Hello World 14.50 Video Fashion News 2016 16.40 Around The World In 80 Ways 19.05 Akustikhane 20.00 Her Şey Bu Masada 22.50 HT Life 02.15 Master Chef 08.00 Çalar Saat 10.44 Kalbimdeki Deniz 13.00 Benden Söylemesi 14.00 Aşk Yeniden 15.45 No: 309 19.00 Ana Haber 20.00 Savaşçı 23.45 Kalbimdeki Deniz 02.45 Çoban Yıldızı 07.30 Haftasonu 10.00 Kuran ve Sünnet 11.15 Dizi TV 16.00 Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 15.10 Kırgın Çiçekler 19.00 Ana Haber 20.00 Seni Kimler Aldı 23.45 Film: Zor Ölüm 01.25 Aşk ve Mavi 09.00 Unutabilsem 11.00 Kelime Oyunu 12.30 Yemek Aşkına 14.15 Film: Aslan Babam 2 16.15 Ankara’nın Dikmen’i 18.15 Film: Bir Hikâyem Var 20.00 Afacan Bennie 22.00 Türk Malı 00.30 Film: Pirana 3 DD 09.00 Film: Korsan Selkirk 10.30 Film: Flame and Citron 12.45 Film: Üç Düğün 14.15 Film: Aşkın 15.45 Film: Apokalipto 18.00 Film: Saldırı 20.00 Film: Sınırsız 23.45 Film: Ölü 01.15 Film: Ölüm Oyunu 08.45 1 Alp 3 Çocuk 10.00 Arda’nın Mutfağı 11.00 Güle Güle Oturun 12.30 İşte Benim Stilim 17.00 Survivor Panorama 20.00 Survivor 2017 00.15 Boks Gecesi 02.45 İşte Benim Stilim 03.45 Arda’nın Mutfağı 05.30 Çok Güzel Hareketler Bunlar BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ “Kanlı basur” da denilen 1 bulaşıcı bir hastalık. 2/ Arap abecesinin ilk harfi... Bir nesnenin uzayda kapladığı yer. 2 3 3/ Romatizma ağrısı... Narçiçeği renginde bir süs taşı. 4 4/ Köpek... Sporda kuraldışı 5 harekete verilen ad. 5/ Devlet hazinesi... Kuran’da bir sure. 6 6/ Mayhoş bir meyve... Tuzağa düşürülen şey. 7/ “Hiç şaşmayan saat gibi işler durur ” 7 8 (Y.K. Beyatlı)... Suyosunu. 8/ Anlama yeteneği... Götürü bir 9 iş için ödenen ücret. 9/ İstemli 1 2 3 4 5 6 7 8 9 hareketlerde azalma, kaslarda sertlik ve titremeyle kendini gösteren hastalık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gerçek anlamının dışında bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz... Laos’un para 1 ÇE VR İ NCE 2 ÖĞE SAUNA 3 RESTO DEN 4 T TUTYA T 5 ÜM İ T AMU R birimi. 2/ Mesaj... Üye. 3/ Argoda karnı aç 6 K A Y O K R E ya da parasız kimseye verilen ad... Radyo 7 Y E L Y U T A N dalgalarının yankısını alarak cisimlerin 8 Ç I R A Z A Ö yerini ve uzaklığını saptayan aygıt. 4/ 9 İ S KL AKÖR Bağışlama... Deniz teknelerini karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç. 5/ Galyum elementinin simgesi... Şarkı, türkü. 6/ Marmaris ilçe sinde, doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy... Tarla sınırı. 7/ Başlangıcı ol mayan, öncesiz... Dingil. 8/ Nâzım Hikmet’in soyadı... Güreşte bir oyun. 9/ Üstü kapalı olarak anlatma... Duvarda suyun geçmesine yarayan delik ya da üstü kapalı suyolu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear