24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 3 Nisan 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ ‘Kendi başbakanını fırlatıp attı’ ‘Anayasa fırlatma krizi’ni anımsatan DSP Genel Başkanı, Davutoğlu’nu örnek verdi DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile eski Adalet Bakanı, DSP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Uşak’ta partililerle bir araya geldi. Aksakal ve Türk, ‘Hayır’ oyu kullanılması çağrısı yaptı. Uşak’taki Mavi Düğün Salonu’nda önceki akşam yemekte partililerle buluşan Aksakal, 15 yıllık AKP iktidarı döneminde gelinen noktanın fiyasko olduğunu belirterek, “Bu ülkeyi fakirliğe, fukaralığa ve sefalete mahkum eden Ak Parti’dir. Bunlar yolsuzlukla mücadele etmeyi kendileri için ön görmüşler. Kendi yolsuzluklarını Başbakan yardımcılarının tanımı ile söylüyorum; Harun gibi geldiler, Karun gibi oldular. Biz bunlara sıfır terörlü bir ülke teslim ettik, bunlar geldiler 15 senede ülkeyi kan gölüne çevirdiler” dedi. Türkiye’nin hem komşu, hem de Avrupa dev Aksakal ve Türk, yurttaşları ‘Hayır’ oyu vermeye davet etti. letleriyle kavgalı hale gelindiğini kaydeden Aksakal, “Cumhurbaşkanı ve Başbakan her yerde bize, ‘Anayasa kitapçığı fırlatıldı, kriz oldu, unutmayın bunları’ diyor. Ya bu memlekette bir Cumhurbaşkanı yüzde 47 oy almış Başba kanı fırlattı attı” diye konuştu. ‘Rejim değiştiriliyor’ Prof. Dr. Türk ise partililere neden hayır demeleri gerektiğini anlattı. Türk, özetle şunları söyledi: “Bugüne kadar değiştirilen 82 maddenin ötesinde şimdi görünüşte 18 maddeyle, gerçekte anayasanın 73 maddesinde değişiklik yapılmak isteniyor. Yapılan bu değişiklik sadece bir anayasa değişikliği ile sınırlı kalmayıp, rejim değişikliğine girmiş vaziyettedir. Türkiye 1876’dan bu yana 5 anayasa değişikliğine gitti ama şimdi yapılmak istenen değişiklik, halk yönetimi yerine tek adam yönetimi getirmek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik ve hukuk devleti olması var. Şimdi getirilmek istenen değişiklikler devletin demokratik niteliğini ortadan kaldıracak ve hukuk devleti niteliğini yok edecek şekildedir. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti ortadan kaldıracak niteliktedir. Anayasadaki değişiklik tek bir adamı güçlendirmek için getirilmiş değişikliklerdir. Diğer hükümlerse onu kabul ettirmek için süslenmiştir.” l UŞAK/DHA Rize’de Erdoğan’ın yapacağı toplu Erdoğan için açılıştöreniiçin üniversitelerde sınav tarihleri bile çifte OHAL! değiştirildi ÖMER ŞAN Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rize programı öncesinde kentte güvenlik önlemleri arttırıldı, bazı cadde ve sokaklar ise trafiğe kapatıldı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde yapılacak sınavların tarih ve saatlerinde değişiklik yapıldı. Erdoğan’ın programına günler kala CHP’nin birçok ‘hayır’ afişi kimliği belirsiz kişilerce tahrip edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Rize ve Trabzon’da toplu açılış törenlerine katılacak. Erdoğan’ın Rize programı nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde bugün yapılacak sınavların tarih ve saatlerinde değişiklik yapıldı. Üniversiteden yapılan açıklamada, “03 Nisan 2017 Pazartesi günü 12:0016:00 saatleri arasında yapılacak olan ara sınavların tarih ve saatlerinde değişiklik olmuştur. Sınav programlarındaki değişiklikler web sayfalarında, ilan panolarında ve sınav salonlarında ilan edilecektir” ifadeleri kullanıldı. CHP afişleri söküldü Rize Belediyesi, Erdoğan’ın programı nedeniyle kentteki reklam panolarının işletmesini yapan firma ile belediyenin sorumluluğundaki panolara başka hiçbir reklam ve ilan asılmayacağına ilişkin karar aldı. Kararın 28 Mart’ta yazılı bildirildiği reklam firması, bu yazının örneğini partilere göndererek, afiş taleplerini yerine getiremeyeceğini ifade etti. CHP Rize İlçe Başkanlığı duruma itiraz ederek il ve ilçe seçim kuruluna ve Valiliğe başvurdu, Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başvurusu sonuç getiren CHP Rize İl Başkanlığı, CHP’ye tahsis edilen panoların bir kısmına 30 Mart akşamından itibaren referandum afişleri astı. Ardından, CHP’nin ‘hayır’ afişleri, gece saatlerinde kimliği belirsiz kişilerce tahrip edildi. Erdoğan’ın “anababa ocağım” dediği Güneysu ile Ardeşen ilçelerindeki afişler de kimliği belirsiz kişilerce söküldü. Kentteki reklam panolarının önemli bir bölümü, belediyesi tarafından Erdoğan’ın ziyaretiyle ilgili afiş ve görseller için kullanıldı. l RİZE Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’daki mitinginin bitiminde yurttaşlara satranç takımı dağıttı. ‘Hayır oyu veren de saygın’ dedi ama... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, evet oyu verenin de hayır oyu verenin de saygın olduğunu belirtirken, “Ama uyarı görevimiz var. PKK, Pensilvanya ve bazı Avrupa liderleri hayır diyor. Kişi sevdikleriyle beraberdir” dedi. Erdoğan, İsviçre’de açılan pankartla ilgili olarak da “Bre dangalaklar Erdoğan sizin demenizle mi ölecek” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, referandum kampanyası kapsamında ilk kez Ankara’da birlikte miting yaptı. “193 projenin toplu açılışı” adı altında gerçekleştirilen mitingde çok kısa bir konuşma yapan Yıldırım, Kayseri mitingi için alandan erken ayrıldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Valiliği’nin tüm olanaklarının kullanıldığı miting için metro ve otobüs seferleri ücretsiz yapıldı. Alanda dev pankartların asılması için 80’e yakın vincin kullanılması dikkat çekti. Erdoğan mitingdeki konuşmasında, önceki gün açıklanan büyüme oranlarının ekonomi değerlendirme kuruluşlarının tahmininin 1 puan üzerinde çıktığını vurgulayarak, “Ters köşe oldular gene, bu millet penaltıyı iyi atar. 16 Nisan’da Avrupa liderlerine bir kısmı hariç gereken dersi vermeye var mıyız?” diye konuştu. ‘2007 fırsat oldu’ Özal’dan Demirel’e, Erbakan’dan Türkeş’e tüm liderlerin başkanlık sisteminde buluştuklarını ileri süren Erdoğan, “Ama bir türlü adım atılamadı. İktidara geldiğimizden beri dillendirmemize rağmen karşımıza sürekli engeller çıkarıldı. Fırsat bulup 2007’de ilk adımı attık. Bu adım Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesiydi. O zaman pek çokları bu kararın ne anlama geldiğini bilmiyordu, ama biz ne yaptığımızı çok iyi biliyorduk” dedi. İsviçre’de açılan pankartı eleştiren Erdoğan, “Şakağımıza dayanmış bir silah, Erdoğan’ı öldürün diyor. Bre dangalaklar Erdoğan sizin demenizle mi ölecek. Gittiler Vatikan’da Avrupa liderleri kuzu kuzu oturup papayı dinlediler. AB’ye Türkiye’yi 54 yıldır niye almadılar anlıyor musunuz? Olay tamamıyla haçlı ittifakıdır. 16 Nisan, aynı zamanda bu kararı değerlendirme günü olacaktır” diye konuştu. Evet diyen ne kadar saygınsa hayır diyenin de o kadar saygın olduğunu söyleyen Erdoğan, “Kandil, bölücü başı, Pensilvanya, Avrupa’da bir kısım liderler hayır diyor mu? Bu konuda iki şey söyleyeceğim. Birincisi, kişi sevdikleriyle beraberdir. İkincisi, ‘söyle bana arkadaşını söyleyeyim kim olduğunu’. Şimdi anladın mı Kılıçdaroğlu ne söylemek istediğimi” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Başbakan Yıldırım Kayseri’de yine CHP VE Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı Anayasa değişikliği reformmuş Başbakan Binali Yıldırım, Kayseri mitinginde, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra sistemin değişmesinin şart olduğunu savunarak, “Bu mesele memleket meselesi ve beka meselesi dedik. AK Parti ve MHP olarak bir araya geldik, bu anayasa değişiklik teklifini hazırladık” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Yıldırım, “Ey Kı lıçdaroğlu dinle, 15 Temmuz gecesi senin beğenmediğin gençler tankların önündeydi, mermilere göğüs gerdi, bayrağı indirmedi, ezanları dindirmedi. Bu gençler her zaman en ön saftalar; Kurtuluş Savaşı’nda da en öndeydi, 15 Temmuz’da da en öndeydi. Ama onlar gençleri kendi istismar siyasetlerine dolgu malzemesi olarak görüyorlar” diye konuştu. “Bu CHP ne yaptığını bilmiyor” diyen Yıldırım, “Bunlar anayasa değişikliğine karşı değil, bunların derdi bugüne kadar büyük projeler nasıl tarihe mührünü vurduysa bu da yeni bir reformdur. Bunu çekemiyorlar. Biz milletin yanındayız diye 14 yıldır her şeye karşı çıkıyorlar. AK Parti düşmanlığı yaparken farkında olmadan millete düşmanlık yapıyorlar” dedi. l İHA haber 5 Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi? Ellili yıllardan bu yana, sağ, milliyetçi, İslamcı çevreler, Lozan’ın zafer mi hezimet mi olduğunu sorar dururlar. Daha doğrusu sorar gibi yapıp, Lozan Antlaşması’nın Cumhuriyet rejimi tarafından ‘zafer’ diye yutturulan bir ‘hezimet’ olduğunu iddia eder dururlar. Ta çük bir cep oluşturuldu. Ama ilan edilen hedef bundan ibaret değildi. Münbiç bu cebe dahil olacak, oradan Rakka operasyonuna vaziyet edilecekti. Bir yandan ABD, diğer yandan Rusya, ilerlemeyi durdurdu, 90X45 km2’lik mütevazı fetih hayali bile akim kaldı. Doğrusu ben, Türkiye’nin bii ki her tarihi olay, dış poli hangi hükümet başta olur tika konusu ve bilhassa resmi tarih yazımcılığı sorgulamaya açık olmak gerekir. Ancak, Lozan’a ilişkin zafer/he sa olsun, güneyinde köklü bir statüko değişikliği demek olacak ‘Kürt koridoru’nu tehdit olarak algılamasını anlıyo zimet edebiyatı ciddi bir sor rum, hiçbir devlet sınırların gulamadan ziyade, Cumhuriyet rejiminin karalanması çabasından ibaret olagelmiştir. da gerçekleşen bu denli radikal bir değişime bigâne kalmaz. Kürtlerin yaşadıkları tüm Birinci Cihan Harbi ve ertesi coğrafyalarda, daha fazla ka nin tarihinden bihaber, dip zanım elde etmelerini önem lomasi tarihi bilmez ne kadar adam varsa, Lozan hezimeti üzerine kalem oynatmıştır. semek, Türkiye’nin Kürt siyasetini eleştirmek başka, uluslararası hukuku ve gerçekle Askerlikten, diplomasiden an ri göz ardı etmek başka. Tam lamazlar, ama savaşta kazanılanın, masada kaybedildiğinden kuşkuları yoktur, genç olanları bedelli askerlik yap da bu nedenle, işin başında ABD, ‘IŞİD ile savaş’ kılıfına soktu ama, sonuçta operasyona karşı çıkmadı, mıştır, ama onca savaş geçirmiş, ömrü cephelerde geçmiş Cumhuriyetin kurucularının memleketi İngilizlere sattığından emindirler. Ne de olsa, İnönü’nün, memleketi İkinci Cihan Harbi’ne sokmadığı için ‘erkekliğimizle oynadığının’ iddia edilebildiği bir ülkedir burası. Cumhuriyet’in erken döneminde ‘Paşalar kavgası’nın arka planına hâkim değillerdir, ama o meselede bile keskin taraftırlar. Yeter ki birisi Cumhuriyet ekibine karşı bir laf etmiş olsun, Rıza Nur örneğinde olduğu gibi, en doğru kaynak olur. Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi gibi bir İngiliz Muhibleri Cemiyeti üyesi vatansever, Cumhuriyeti kuranlar İngiliz ajanı olarak görülür. Başbakan, aniden Fırat Kalkanı operasyonunun bittiğini ilan edince, aklıma bunlar geldi. Şimdi bu zihniyetin hâkim olduğu çevreden olanlara sormak isterim; Fırat Kalkanı Operasyonu’nun sonucunu zafer olarak mı yoksa hezimet olarak mı görüyorlar? Operasyon başladığında, ‘Bu daha başlangıç’ diye manşet atan gazeteden ‘tıs’ yok, daha doğrusu, ‘pıs’ var; iki gün sonra haber olarak 18. sayfadan ‘Başarı ile bitti’ başlığı ile vermişler. ‘Başarı’ neymiş anlamak zor, zira, evet amaçlanan hedef Kürt kantonlarının birleşmesini ve sınırda bir Kürt koridorunun oluşmasını engellemekti ve de arada kü Türkiye’nin gerekçelerini dolaylı yoldan meşru kabul etti. Ancak yedi düvele savaş ilan eden, gücünü aşan, olmayacak işlere girişen bir ülke sonuçta işte böyle yalnız kalıyor. İşin diğer ilginç bir yanı, Fırat Kalkanı’nın akim kalmasında önemli rol oynayan Rusya’ya tek laf eden yok. Tıpkı, Kerkük’e Kürt Yönetimi bayrağı asılmasına fena halde içerlendiği halde, iktidarın baş dostu Barzani’ye laf eden çıkmadığı gibi. Yeni ihtilaflar çıkmasından veya mevcut olanların köpürtülmesinden yana değilim, başından beri diplomatik yolla barış siyasetlerinden yanayım. Diğer taraftan, Kürt meselesinin, militerleşmesi ve dahi sınırları aşmasından değil, tam tersine, sınır ötesi sorunların içerde çözüm siyaseti izlenerek, bunun katkısı ile uzlaşma ile çözülmesinden yanayım. Ama ‘milli siyaset’ bu olmadı, atıldı, tutuldu, ‘asılsın, kesilsin’ dili ve tavrı hâkim oldu. Bu koşullar altında, ‘zafer mi, hezimet mi’ diye sormak hakkımız. Sınır ötesi operasyon nedir, mevzi nasıl tutulur, lojistik nasıl sağlanır, hiçbir fikri olmayan, bedelli askerlikle işi geçiştirmiş ama oturduğu yerden komutanlık taslayan medya mensupları bu işlere ne diyor; sonuçta 71 şehit var, sormak hakkımız ve hatta vatandaş olarak görevimiz. İnce: Ödediğim yüzde 2’lik TRT payım haram olsun Samsun Bafra’da düzenlenen mitingde ko masında FETÖ için “siyasi ayağı yok” dediğini söyle nuşan CHP Yalova Milletve yen İnce, “FETÖ’cü general, kili Muharrem İnce, iktida savcı, hâkim, öğretmen, rı ve Cumhurbaşkanı Tay polis, baklavacı, davulcu, yip Erdoğan’ı eleştirdi. İn zurnacı hepsi var. Bir tek ce, “Cumhurbaşkanı dev FETÖ’cü milletvekili yok öy letin uçağını, metrosunu, TRT’sini kullanıyor. TRT’ye İnce le mi? Şimdi tutturmuşlar Erdoğan’a gazilik unvanı hepimiz pay ödüyoruz. TRT’de be vereceklermiş. Bir şartla evet oyu ni görüyor musunuz? Bu 71. mi veririz. Önce Erdoğan’a FETÖ’ye tingim, 46. vilayet. Bir kere haber hizmetlerinden dolayı bir madal olmuyoruz. TRT’ye sesleniyorum. ya versinler. Kendisi bir meydan Sana ödediğim yüzde 2’lik TRT pa muharebesi kazanmadı. Ama yım haram zıkkım olsun” dedi. beygirden düştüğü için istiyorsa Başbakan Yıldırım’ın dünkü açıkla veririz” diye konuştu. l DHA EREN Erdem: Hakkâri’de ‘hayır’ yüzde 90 çıkar CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, partisinin Hakkâri’de düzenlediği mitingde halka hitap etti. AKP’nin camileri siyasi propaganda ofisi haline getirdiğini anlatan Erdem, “Bu anlayışın inancımıza, değerlerimize verdiği zararı tarihte hiç kimse vermedi” dedi. Hakkâri’de sandık seferberliği başlattıklarını belirten Erdem, Türkiye genelinde hayır oylarının yüzde 58, Hakkâri’de ise yüzde 90 olacağını söyledi. l DHA GÜRSEL TEKİN: Millet size öyle bir tokat vuracak ki... CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, anayasa değişikliği referandumu çalışmaları kapsamında Şile’de esnaf ziyareti gerçekleştirip açıklamalarda bulundu. OHAL döneminde referandum yapılmasını eleştiren Tekin, “Bu nasıl geçerse geçsin, kendinizi anlatamazsınız. Aciliyetiniz neydi de getirdiniz OHAL döneminde referandum yapıyorsunuz. Ama millet öyle bir tokat vuracak ki, Bektaşi’nin dediği gibi herkes haddini hukukunu bilecek” diye konuştu. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear