28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 7 Aralık 2017 10 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN / BURAK YURTTAŞ TASARIM: ZARİFE SELÇUK Gözler Balkan’a çevrildi Artık bir karar verin: Casus mu, müfteri mi? AKP Reisi Tayyip Erdoğan Beyefendi. Fark ediyorsunuzdur, son günlerde size seslenen Tırmıklar yazıyorum. Yararlandığınızı umuyorum. Bugün de yine size seslenen, size yardımcı olmaktan başka bir amaç gütmeyen bir Tırmık yazıyorum. Size yazıyorum, çünkü şu Sarraf davası nedeniyle sizin başkanı olduğunuz partinin tepelerinde (ve eteklerinde) tam bir kafa karışıklığı yaşanıyor. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor, her biri ayrı telden çalıyor. Hepsine tek tek yazamam. Siz artık onlara da anlatırsınız. O yüzden bu Tırmık’ı iyi okuyun, yararlanın e mi? HHH Biliyorsunuz, daha 17/25 Aralık sürecinde Sarraf’la şu ya da bu ölçüde (ölçü dediğim milyon dolarlar, Avrolar düzeyinde tabii) iş tutan bakanlarınızın tümünü yargıç karşısına dikmeden akladınız; “AK Parti’nin ak bakanları” ilan ettiniz. Arada tutuklanan Sarraf kardeşinizi de sessiz sedasız tahliye ettiniz; yetmedi itibarını da iade ettiniz, en çok ihracat yapan işadamı olarak ödüllendirdiniz. Gerçi yaptığı ihracat bu ülkede üretilmiş mallar değil altın külçeleriydi. Dahası hilafsız hayali ihracat idi. Ama olsun. Ödül ödüldür. İtibar getirir, ününe ün katar... Nezdinizdeki itibarı o kadar yüksekti ki Sarraf’ın, Amerika macerası başlayınca, onunla ilgili ABD yönetimine iki nota bile verdiniz; sağlığı ile yakından ilgilendiğinizi ilan edip nerede olduğunu sorguladınız, falan filan. Sonra Sarraf yargıç önüne çıktı ve sanıklıktan tanıklığa terfi ettiği belli oldu. Sizin de Sarraf’a karşı tavrınız çok kökten bir değişikliğe uğradı. Buraya kadarı hepimizin gözü önünde olup bitti ve bizi hiç şaşırtmadı. HHH Ancaaaaak... Ancak, bakın, şimdi sizin ve sizin tayfanın ve sizin medyanın Sarraf davası ile ilgili son günlerde kimi fısıltı, kimi nara tonunda söylediklerinden kısa bir derleme sunacağım: Sizin medya ağız birliği ile Rıza Sarraf’ı hain ve casus ilan etti. Yetmedi, sizin yargı (Durun durun. “Sizin parti, sizin tayfa, sizin medya” diye kaptırdım gittim ve yargı için de “sizin” deyiverdim. Oysa yargı bağımsızdır. Düzeltiyor ve cümleyi baştan alıyorum)... Yetmedi yargı da işe karıştı. Sarraf’ın mallarına el konulmasına karar verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın karar gerekçesini aynen aktarıyorum: “... ABD’deki davada tanık olarak yer alan Reza Zarrab (Rıza Sarraf) ve yakınlarının ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri yabancı devlet lehine siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etme’ gerekçesiyle mal varlıklarına el konulması kararı verildi...” Demek ki neymiş? Rıza Sarraf casusluk yapmış. Gizli bilgileri bir şekilde elde etmiş ve bir yabancı devlete vermiş. Bundan ne anlaşılır? Bilgiler doğru, söyledikleri yalan değil, ama o bilgilerin gizli kalması gerekir. İyi de sizin takımdan gelen açıklamaların bazıları bunun tersini söylüyor. Sesi sesiniz, sözü sözünüz olan Bekir Bozdağ 30 Kasım’da şöyle buyurdu: “Rıza Sarraf baskı ile itirafçı oldu. ... Kişi konuştuğu zaman doğru söylemesi lazım. Yalan söylememesi lazım. Ama tarihte çok iftiralar var. Hz. İsa’nın temiz ve pak annesi Meryem Hanımefendi’ye iftira etti o dönemin müfterileri. Peygamber efendimizin mübarek ve pak eşine de iftira edenler oldu. Bu iftiralara inanan maalesef insanlar da oldu...” Başka bir sürü “iftira” iddiası, Sarraf’ı “müfteri” olarak niteleyen açıklama örneği veririm ama yerim sınırlı. Hem zaten bunları siz de biliyorsunuz... HHH Şimdi sayın AKP Reisi... Siz ve sizin tayfa artık bir karar vermeli. Sizce Sarraf bir casus mu, bir müfteri mi? Casus ise söyledikleri doğru, ama söylemesi suç olur. Müfteri ise, söyledikleri yalan olur. Hangisi? ABD’li gazeteci o sözleri düzeltti ABD’de Rıza Sarraf’ın tanıklığıyla devam eden davaya ilişkin dün “O sözlerini kabul etti” başlığı ile sunulan haberimizin içeriği davayı takip eden ABD’li gazeteci Adam Klasfeld’in twitter hesabından yaptığı aktarıma dayanıyordu. Klasfeld, basına sızmasıyla tartışma yaratan Sarraf’ın cezaevinde yaptığı bir telefon görüşmesinin kaydında geçenlere atıfla Sarraf’ın “Yalan söylemek hapisten çıkmak için en iyi yöntem” sözlerini kabul ettiğini aktardı. Ancak gazetemiz baskıya girdikten sonra yaptığı ikinci bir paylaşımda söz konusu içeriği düzeltti. Sarraf’ın Atilla’nın avukatı Fleming tarafından yöneltilen “İlk günkü ifadenizde, sorumluluğunuzu kabul etmek ve hapisten bir an önce çıkmak için en hızlı yolun işbirliği yapmak olduğunu söylemiştiniz, değil mi?” sorusuna “Evet, bunun en hızlı yöntem olduğunu söyledim” yanıtını verdiğini aktardı. Klasfeld, davadaki tempo nedeniyle bir yanlışlık olabileceğini fark ettiğini belirtti. Duruşmada Sarraf’ın Halk Bankası çalışanı Levent Balkan ile ilişkileri ön plana çıktı ŞEBNEM ARSU ABD’nin İran’a uyguladığı ambargonun nasıl ihlal edildiğine dair İran asıllı Türk vatandaşı Rıza Sarraf’ın devam eden çapraz sorgusunda tek tutuklu sanık Mehmet Hakan Atilla’nın savunma makamı müvekkillerinden ziyade yasadışı düzende daha etkili sayılabilecek isimler üzerine duran bir strateji izledi. Halk Bankası uluslararası operasyon biriminde çalışan Levent Balkan ismine odaklanan savunma avukatI Cathy Fleming, Sarraf’ın bu şahısla yaptığı ve Sarraf’ın şahıs hakkında konuştuğu bir dizi telefon konuşmasını jüriye dinlettirdi. Sorguya Sarraf’ın Atilla’nın ABD’de tutuklanmasını şok olarak nitelediği ifadeye gönderme yaparak başlayan Fleming, Atilla ve Sarraf arasındaki ilişkinin zayıflığına dikkat çekecek şekilde tanığın 29 Mayıs 2013 tarihinde Atilla’ya gönderdiği epostaya cevap dahi verilmemiş olduğunu vurguladı. Davanın başında oluşturulan resimli panoya geçerek fotoğraflar üzerinden Sarraf’ın tanışıklıklarını sorgulayan Fleming, tanığın babasına ait Al Nafees döviz bürosuna terör, uyuşturucu ve silah kaçakçılıklarının malvarlıklarını denetleyen OFAC kurumu tarafından ceza kesildiğini de gündeme getirdi. Balkan’ı gizlemiş Sorulan çoğu soru ve verilen cevapların arasında bağlantının kurulmadığı ve dağınık olduğu izlenimi veren çapraz sorguda tansiyonun yükseldiği anlar Levent Balkan ve Sarraf arasındaki konuşmaların dökümünün incelenmesi oldu. Sarraf, daha önce verdiği ifadede 4 Ekim 2010 tarihinde İranlı devlet yetkilileri ve Halkbank arasında yapılan toplantıya yalnızca bankanın genel müdürü Süleyman Aslan ve genel müdür yardımcısı olarak Atilla’nın katıldığını beyan etmişti. Dün ise Fleming’in sorusu üzerine bu toplantıda Levent Balkan’ın da bulundugunu “Evet, söylemedim, hanımefendi” diyerek teyit etti. Sorguda, bu büyük toplantıdan iki gün sonra, Aslan ile Halk Bankası Gayrettepe şubesinde görüştüğü anlaşılan Sarraf’ın, genel müdürün ofislerinin bulunduğu katları tahmin etmesine karşılık Atilla’nın ofisinin yerine dair fikri olmadığı vurgulandı. Aslan’la görüşme sonrası yardımcısı Abdullah Happani’ye genel müdüre rüşvet verilmesinin ayarlanması için talimat verdiği telefon konuşmasında Levent Balkan’ın patronunu mu kastettiği sorusuna Sarraf, “Kesinlikle, hanımefendi” diyerek cevap verdi. O sözler gündeme geldi Fleming Sarraf’a Türkiye’deki 1725 Aralık soruşturmaları sürecinde ortaya çıkan ses kayıtlarında geçen ve kamuoyunda tepki çeken “Her insanın bir fiyatı vardır” sözlerini de sordu. Bu ifadeyi kullandığını kabul eden Sarraf, Fleming’e sözünü açarak, “Rüşvete meyilli olan her insanın bir fiyatı vardır, doğrudur” yanıtını verdi. l NEW YORK Ticari bilgilerini sızdırınca kovuldu Balkan’la yasadışı para transferi ticaretinde aktif bir şekilde işbirliği içinde olduğu anlaşılan ve Sarraf’ın konuşmalardaki taraf olarak doğruluklarını bizzat teyid ettiği kayıtlarda ikili arasinda yer yer oldukça samimi ifadelerin kullanıldığı dinlendi. 5 Kasım 2012 tarihinde Balkan ile yaptığı görüşmede Sarraf’a “yüzyüze konuşalım, Süleyman Bey’le de, ayrıntılı konuşalım” diyerek sistemde aktif bir şekilde rol oynadığının altı çizildi. Fleming’in “Açık konuşmayalım diyor, öyle mi?” sorusunda Sarraf’ın “Evet, çok kapalı olsaydı zaten bu tapeler olmazdı” demesi salonda gülüşmelere neden oldu. Atilla ile yaptığı kayıtlara geçen dört konuşmada yüzyüze bir görüşme talebi olup olmadığını soran avukata Sarraf, “Dinlediğim tapelerde öyle bir şey dediğini hatırlamıyorum” dedi. “Balkan Süleyman Bey’i çağıralım diyor ama Atilla’yı çağıralım demiyor, doğru değil mi?” diye devam eden Fleming’e Sarraf, “Evet, demiyor” şeklinde yanıt verdi. Konuşmanın sonuna doğru Balkan’ın Hindistan’dan gelecek İran’a ait fonların transferi ve yatırım şirketlerinin oluşturulması için yaptığı bir yorumda, Sarraf’a “Rıza Abi” diye hitap etmesi ayrıca dikkat çekti. Balkan’ın Sarraf’ın nezdindeki önemine atfen 17 Ekim 2011 tarihinde Çin’de Sarraf’ın yasadışı ticaretini oluşturmaya çalıştığı iddia edilen Rüçhan Bayar ile yaptığı telefon konuşmasında kullandığı ifadeler dikkat çekiciydi. Ming Song adındaki bir aracıdan haz etmediği anlaşılan Sarraf, “İran’la ilişkileri kuran adam, Levent Balkan işte. Levent Balkan bile değil bu, Levent Balkan adamı s...” dediği dinlendi. Bu ses kaydında Sarraf’ın Levent Balkan’ın Halkbank’taki görevinden alınmasına vesile olduğu da kayıtlara yansıdı. Bankadan attırmış Fleming’in Balkan’ı neden görevde istemediğine yönelik sorusuna Sarraf, “Levent Balkan ticari ilişkilerim ile ilgili bilgilerini rakiplerimle paylaşıyordu. Bu konudaki kaygımı banka yetkililerine ilettim. Karar onların takdiridir” diyerek yanıtladı. ABD, Sarraf ve ailesini koruma altına alabilir ABD’de 7 ayrı suçtan yargılanırken itirafçı olan Rıza Sarraf’ın savcılıkla yaptığı anlaşmanın ayrıntıları ortaya çıktı. Anlaşmaya göre savcılık, Sarraf’ın ‘kayda değer ölçüde’ katkıda bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda mahkemeye cezanın hafifletilmesini talep eden bir dilekçe sunacak. Sarraf, başka suçlar işlerse, eksik ya da yanıltıcı ifade verirse anlaşma reddedilecek. Talep etmeleri durumunda Sarraf ve ailesi tanık koruma programına alınabilecek. Sarraf’a ve ailesine yönelik şiddet ve tehdit kullanılma olasılığı bulunması nedeniyle, Sarraf ve yakınlarının güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli adımlar atılacak. l DHA Eski vekilin mal varlığına el kondu Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de yargılandığı davaya, ‘Sahte delil ve belge’ götürdüğü iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan eski CHP milletvekili Aykan Erdemir’in mal varlığına mahkeme kararı ile el koyuldu. 4 Aralık 2013’te ABD’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Aykan Erdemir ve CHP’li milletvekillerinin, TürkAmerikan Birliği temsilcileri ile çekilen fotoğraf da soruşturma dosyasına girdi. O karede 15 Temmuz darbe girişimini yönettiği iddia edilen FETÖ’nün firari imamı Adil Öksüz’ün kardeşi Kemal Öksüz de bulunuyor. l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘Hırsızların davası milli dava olamaz’ Haziran Hareketi, ABD’de görülen Rıza Sarraf’ın tanık olduğu davaya ilişkin “Kirli ticari ilişkileri yargı konusu olanlar kendilerini kurtarmak için halkı başındaki belaya ortak etmek istemektedir. Oysa hırsızların, üçkâğıtçıların davası ‘milli dava’ olamaz. Emekçi halkların sırtından geçinenler günbegün zenginleşirken, yolsuzluk ve kirli ilişkilerin faturası halka ödetilemez. Faturayı ödeyecek olanlar bellidir” dendi. l İSTANBUL / Cumhuriyet DURUŞMADAN İZLENİMLER / ŞEBNEM ARSU Adliyede yavaş yürünür l Sarraf’ın çapraz sorgusu sırasında sık sık not aldığı gözlemlenen Hakan Atilla, önceki günkü duruşmaya siyah bir takım elbise ile geldi l Fleming’in çoğu zaman sorgu makamına ayrılan kürsü ve mikrofondan uzaklaşarak konuşması ana salon dışında duruşmayı takip edenlere zor anlar yasattı. Kalabalık, avukatın sözlerinin Türkçe tercümesi üzerinden akışa hâkim olmaya çalıştı. l Sorulara son derece titiz, Fleming’in cümlelerini kelime kelime tekrar ederek ya da açıklamalar yaparak ve sonuna “hanıme fendi” ekleyerek konuşan Sarraf, istenilenin aksine ‘evet’ ya da ‘hayır’ gibi kısa cevaplar kullanmadı. l Amerikan sorgu sistemindeki detaycılığı ve net cevap geleneğine adapte olduğu gözlemlenen tanık, cevabından emin olmadığı hiçbir soruyu yanıtlamadı. Sarraf’ın bu tavrıyla, hakkında isnat edilen tüm sahtecilik suçlamalarına rağmen jüri nezninde bir nebze güvenilirlik sağlamaya çalıştığı belirtildi. l Ana mahkeme salonunu salı sabahı ağırlıklı olarak Türk gençler oluşturdu. l New York Güney Bölgesi mahkemesinde her sabah oldukça yoğun bir trafik yaşanıyor. Ziyaretçiler havaalanı güvenliği kadar titiz bir inceleme ile binaya alınırken, bütün elektronik aletler sayılıyor. Emanete bırakılmadan önce yetkiliye gösterilmek üzere alet sayısında karşılık farklı renklerde çipler veriliyor, emanet yetkilisi bu çipi üzerinde kutu numarası yazan başka bir marka ile değiştiriyor ve binaya giriş tamamlanıyor. l Mahkeme binasında koşarak panik havası yaratmak yasak. Hızlı adımlar hemen uyarı alıyor. Müfettiş raporu da sumenaltı Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi’nin Sarraf’la ilgili 650 sayfalık raporu görmezden gelindi CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Gümrük ve Ticaret yor. Bu kişilerin ticaret işlemlerinin kambiyo, dış ticaret, vergi ve kara paranın aklan Başmüfettişi’nin, Rıza Sarraf’la masının önlenmesine ilişkin ilgili 650 sayfalık bir rapor ha ilgili kurumlarca incelenmesi zırladığını ancak bu raporun gerektiği belirtilen raporda, sumenaltı edildiğini söyledi. Rusya’ya çok yüklü miktarda Raporda kara para aklamadan, yabancı ülkelere transfer edi Levent Gök nakit para girişinin yapan 14 kişi hakkında Türk parasının len paralara kadar birçok bilginin ol değer kaybettirildiği ve suç gelirinin duğunu söyleyen Gök, “MASAK, Ha aklanması gerekçesiyle suç duyuru zine Müsteşarlığı bu raporla ilgili ne sunda bulunulduğu belirtiliyor” dedi. yaptı, rapor kamuoyuyla neden payla Raporda, Sarraf’ın Babek şılmadı, raporun gerekleri neden ye Zencani’nin şirketine 5 milyon 500 rine getirilmedi?” sorularını yöneltti. bin dolar aktardığı ve 2012’de ise CHP’li Levenet Gök, Meclis’te yap bin kilogramlık altın ihracatı yap tığı basın toplantısıyla Gümrük ve Ti tıkları, ticari ilişkilerinin bulundu caret Bakanlığı Başmüfettişi Mehmet ğunun saptandığını anlatan Gök, Eryılmaz’ın Sarraf’ın yurtdışına çı Sarraf’ın şirketlerinin Dubai, İran kış yasağının kaldırıldığı dönemde 8 ve Rusya’ya ciddi miktarlarda dö Ağustos 2014’te hazırladığı 650 say viz aktarımı yaptığının belirlendi falık raporu gündeme getirdi. Döne ğini kaydetti. Gök raporun Güm min Gümrük Bakanı Cenap Aşçı’nın rük ve Ticaret Bakanlığı’nın yanı sı soru önergesine verdiği yanıtta, bu ra Hazine Müsteşarlığı’na, Ekono raporun doğruluğunu onayladığını mi Bakanlığı’na ve MASAK, Gelir söyleyen Gök, “Kendisinin imzalı res İdaresi Başkanlığı ile Vergi Dene mi yanıtına göre söz konusu raporda tim Kurulu’na gönderilmesi amacıy külçe altın ithalatı yapan iki firma ile la Maliye Bakanlığı’na gönderildiğini ihracatı yapan 4 firma ortaklarının ancak sumenaltı edildiğini söyledi. ve çalışanlarının incelendiği belirtili l ANKARA / Cumhuriyet O yazı MHP’nin şerhinde EMİNE KAPLAN CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği MİT’in Rıza Sarraf’la ilgili olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı bilgilendirdiğine ilişkin yazısı, 4 bakanla ilgili TBMM’de kurulan soruşturma komisyonunun çalışmaları sırasında gündeme gelmişti. Hatta MHP’nin komisyon raporuna verdiği muhalefet şerhinde, “MİT’in bu yazısı Başbakan Erdoğan’ın bilgisi dahilindedir. Erdoğan’ın, Sarraf’ın Çağlayan ve Güler ve eski AB Bakanı Egemen Bağış’la yasa dışı ilişkileri hakkında bilgisi bulunmaktadır” denilmişti. 4 bakanla ilgili 2014’te Meclis’te kurulan Soruşturma Komisyonu’nda ifade veren bakanlara CHP’li üyeler rapor hakkında MİT raporu sorulmuştu. Eski AB Bakanı Egemen Bağış, “Bu adamla ilgili MİT’ten veya MASAK’tan gelmiş herhangi bir rapor, Bakanlar Kurulu’na veya size geldi mi? Bu konuyla ilgili bir bilginiz var mı” sorusuna “Bahsettiğiniz rapor lar, bahsettiğiniz duyumlar, ne tesadüftür ki hepsi 17 Aralık’tan sonra bu darbe girişimini yapanların medya örgütleri tarafından piyasaya sürülen birtakım iddialardır. Sorunuza cevap vermeme hakkımla birlikte şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Beş yıl bakanlık yaptım. Böyle bir ne uyarı ne bir öneri ne bir bilgi notu hiçbir şey ne bana ne bildiğim kadarıyla diğer arkadaşlarımıza ulaşmış değildir” yanıtını vermişti. MHP’li üyesi tarafından komisyon raporuna verilen muhalefet şerhinde MİT’in Mart 2013 tarihinde o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan’a Rıza Sarraf ile ilgili bilgi notu verildiği belirtilerek, şöyle dendi: “Babek Zencani ile ilişkili olan ve Türk vatandaşlığına geçen Rıza Sarraf’ın Türkiye’deki faaliyetleri MASAK, MİT ve Emniyet birimleri tarafından takip edilmiş, elde edilen bilgiler o dönemde Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a rapor olarak 2013 yılının mart ayında 45650928 sayılı yazı ile bildirilmiştir.” l ANKARA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear