Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cuma 3 Kasım 2017 6 ‘4 Kasım’ı biliyorduk’ haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Milletvekillerinin tutuklandığı süreci Cumhuriyet’e anlatan HDP’li Sırrı Süreyya Önder, 10 kişilik bir isim listesinden haberleri olduğunu söyledi HDPEş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la birlikte toplam 9 HDP milletvekillerinin tutuklanması nın üzerinden bir yıl geçti. Demirtaş’la birlikte 9’u HDP, 1’i CHP’li olmak üzere toplam 10 milletvekilinin tutukluğu hâlâ sürüyor. Milletvekil lerinin tutuklanma süre MAHMUT LICALI cinin başladığı 4 Kasım’ın yıldönümünde Demirtaş’ın tutuklandığı süreci, ona en yakın isimlerden biri olan ve o gün kendisi de gözaltına alınan isimlerden HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile konuştuk. Önder’e yö nelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: n Milletvekillerinin tutuklanmasıy la başlayan süreçte bir yıl geride kaldı. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir yılın içerisine; Haziran başarısı, Kasım ayındaki irade gaspı giriyor. Ka ba kronoloji yapmak gerekirse; barış sü reci bütün hataları, eksikleriyle beraber bu ülkeye son 3040 yılında sahip olma dığı bir umudu, bir ferahlığı getirdi. Bu HDP’yi son 50 yılda görülmemiş bir ba şarıya taşıdı. HDP gözde bir ülke partisi ne dönüştü. TİP deneyiminden sonra ilk defa bu ülkede emekten, mazlumdan, öz gürlükten yana olan insanlar ilk kez ken di emeklerinin olduğu bir başarının ta nıklığını yaptılar. Bu sistemi çıldırtan bir şeydi. Birçok şey ilkti; ondan sonra geli şen zulüm de Türkiye tarihinde ilk olma vasfını taşıyan bir zalimlik içeriyor. ‘Bir iki isim değişti’ n 4 Kasım’a kadar milletvekillerinin tutuklanmayacağı yönünde bir kamuoyu algısı vardı... Açıkçası bize 4 Kasım haftasında bir şey yapılacağına dair çok net bilgiler ulaşmıştı. 10 kişilik bir isim listesiyle başlayacaklarını da biliyorduk. Aşağı yukarı bir iki isim değişti. CHP’nin rızasını almanın da ötesine gidip desteğini almak bu operasyonu yapacaklarının üzerindeki kuşku bulutlarını da dağıtmıştı. ‘Zorla uçağa bindirildim’ n 4 Kasım’ı bizzat yaşadınız. O ana ilişkin aklınızda ne kaldı? (Gülerek) Birincisi, zorla uçağa bindirilmemdi. İnsanların gördüğü zulüm karşısında lafı bile edilmez. İkincisi de; ben kapıyı açmamıştım. Meclis Başkanı, savcı, mahkeme emri ve Mithat Sancar gelmeden kapıyı açmayacağımı söyledim. Mithat Hoca’nın hem anayasal açıdan hem de hukuk formasyonuyla tanık olmasını istedim. Benim kapım ilk çalındığında aynı anda telefonum da çaldı. Selahattin Bey arıyordu... ‘Benim evi sardılar, eve girmeye çalışıyorlar’ dedi. ‘Başkan benim eve de girmeye çalışıyorlar’ diye yanıt verdim. Selahattin Bey, ‘O zaman organize bir şey bu. Hadi hepimize kolay gelsin’ dedi. Birbirimize başarı diledik kapattık. ‘Açmazsanız kapıyı kıracağız’ dediler. Bir polis Amerikan polisi havasıyla hakkımdaki fezlekeyi bütün apartmana dinletti. Mithat Hoca geldi. Mahkeme kararını da gördükten sonra kapıyı açtım. Fakat bu topraklarda hikmetle öğrenme geleneği zayıf, bu topraklar hep felaketle öğrenme geleneğine yatkın. Deprem hakkında daha önce hiç bilgilenmiyoruz, oysa bunun bilgileri var. Oysa yıkıcı bir depreme maruz kaldığımızda herkes jeoloji uzmanı kesiliyor. Hep böyle felaketlerle öğreniliyor. ‘Kılıçdaroğlu’na uzanacaktı’ n CHP bu yaşananlardan ders mi çıkardı? CHP bu gayri meşru yöntemlere verdiği onayın sonunda kendisini de önüne katacağını gördü. Nitekim Enis Ber beroğlu tutuklandı. Ondan hemen sonra Kılıçdaroğlu’na uzanacaktı. CHP orada durumu aydı ve siyasal bir parti ekseninden çıkartarak adalet başlığı altında, o güne kadar dışladığı, görmek istemediği ya da tahammül edemediği kim varsa hepsine çağrı yaptı. Bu çağrıya da hiçkimse CHP’ye günahlarını hatırlatarak yaklaşmadı. Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer CHP’li vekiller bu furyadan bu toplumsal itirazla kurtuldular. Bu demokrasi mücadalesi bugünden yarına hemen değil ama seçimler de dahil olmak üzere birçok alanda çok etkili sonuçlar üretmeye adaydır. l ANKARA DEMİRTAŞ’LA DOSTLUĞU ‘Hikâyesinin filmini çekeceğim’ n Demirtaş’la aranızdaki özel dostluğu düşündüğünüzde ne hissediyorsunuz? Bu partide siyaset yapmaya başladığımdan beri yüzlerce, binlerce ölümsüz dostluklar edindim. Ama Selahattin Bey’le kurduğumuz dostluk ve dayanışmanın boyutu çok başka bir şey. Türkiye’nin en çalkantılı dönemlerinde birlikte siyaset ürettik.Adalet Bakanlığı benim Selahattin Bey’le görüşmeme izin vermiyor. Ben de avukatları ve giden arkadaşlar aracılığıyla yazmaya yoğunlaşmasını önerdim hep. Yazı yolculuğunda vebalim olduğu için, kitap fuarında sanatçı dostlarımızla beraber olacağız. İmzalamak benim işim değil, imzalamak edebiyatçıların işi olacak. Ben de Başkanımızın adına o onura tanık olacağım. n Demirtaş’ın yeni projelerini de görecek miyiz? Belki kitaptaki öykülerden birinden yola çıkacağız, belki de Selahattin Bey bize bir sürpriz yapacak, yeni bir hikâye yazacak. Selahattin Bey’in hikâyesini bir filme çekeceğiz. Kendi de kabul ederse yönetmenliğini ben üstleneceğim. Yazım ve yapım aşamasını bir kolektif imeceyle çözeceğiz. Bunu da ilk de kamuoyuyla paylaşmış olalım. T.C. BOLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI Davacı BOLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI tarafından davalılar MUZAFFER ŞENGÜLENÇ VS. arasında mahkememizde görülmekte olan kamulaştırma (bedel tespiti ve tescil) davası nedeniyle; KAMULAŞTIRILAN ALAN: DOSYA NO: 2017/583 ESAS Bolu İli, Merkez İlçe, Gölyüzü Mahallesi Küplüce mevkii 444 ada 260 parsel sayılı taşınmazın tapuda cinsi ARSA olup, Bolu İli, Merkez İlçe, Gölyüzü Mahallesi, Küplüce mevkii 444 ada 260 parsel sayılı taşınmazın davacı idare adına daimi irtifak hakkı kurulacağı, Taşınmazın tapuda 1.000/2.000 pay Abdullah oğlu Muzaffer Şengülenç adına kayıtlı bulunduğu, Taşınmazın tapuda 3.000/40.000 pay Abdullah kızı Emine Yerlikaya adına kayıtlı bulunduğu, Taşınmazın tapuda 3.000/40.000 pay Abdullah kızı Nezahat Kilitçi adına kayıtlı bulunduğu, Taşınmazın tapuda 3.000/40.000 pay Abdullah kızı Melahat Ala adına kayıtlı bulunduğu, Taşınmazın tapuda 5.000/40.000 pay Ahmet kızı Mürvet Tabak adına kayıtlı bulunduğu, Taşınmazın tapuda 3.000/40.000 pay Abdullah kızı Nezaket Karataş adına kayıtlı bulunduğu, Taşınmazın tapuda 3.000/40.000 pay Abdullah kızı Makbule Yerlikaya adına kayıtlı bulunduğu, Kamulaştırmayı yapacak olan idarenin BOLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI olduğu, Kamulaştırma Kanunun 14. Maddesinde öngörülen süre olan 30 gün içerisinde, tebligat veya ilan tarihinden itibaren kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açılabileceği, Açılacak olan davalarda husumetin BOLU BELEDİYE BAŞKANLIĞINA yöneltileceği, Kamulaştırma Kanununun 14. Maddesinde öngörülen süre olan 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açması halinde, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelemedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemeye tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare olan BOLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI adına tescil edileceği, Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına açılacak hesapta T.C. Vakıflar Bankası T.A.Ş. Bolu Şubesi’ne yatırılacağı, Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerekeceği, Hususları 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı kanunla değişik 10. maddesi 4. bendi gereğince ilanen tebliğ olunur. 26/10/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 690412) T.C. TEKİRDAĞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2017/274 Esas Davacı Tekirdağ Maliye Hazinesi vekili tarafından davalılar Ali Şenöz, Saniye Sabite Laç, Tual Şenöz vs. aleyhlerine açılan tapu iptal tescil davasının yapılan tensibinde; Davalılar Ali Şenöz, Saniye Sabite Laç, Tual Şenöz’e Yargıtay bozma ilamının da ilanen tebliğ edildiği, mahkemecede yapılan emniyet araştırmasına göre adresi tespit edilemediğinden, davalılar Ali Şenöz, Saniye Sabite Laç, Tual Şenöz adlarına duruşma günününilanen tebliği ile duruşma günü olan 17/01/2018 günü saat: 11:25’e de bizzat mahkememizde hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri bulunmadıkları ve vekille temsil ettirmedikleri takdirde yargılamaya yokluklarında devam olunarak karar verileceği hususu duruşma günü tebliği yerine geçerli olmak üzere isimleri yazılı davalılar Ali Şenöz, Saniye Sabite Laç, Tual Şenöz adlarına ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 691933) TURGUTLU VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN Vergi dairemize kayıtlı aşağıda adı ve soyadı yazılı gerçek ve tüzel kişiler hakkında muhtelif dönemlere ait düzenlenen vergi ve ceza ihbarnameleri ile ödeme emirleri ödevlilerin bilinen adreslerinde bulunamadığından tebligat yapılamamıştır. 213 Sayılı V.U.K.’nun 103104105106. md. göre ilan tarihinden itibaren 1 ay içerisinde Turgutlu Vergi Dairesi’ne bizzat veya bilvekale müracaat etmeleri veyahut telgraf, taahhütlü mektup ile açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı aksi takdirde ilan tarihini takip eden (1) Bir ay sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur. Adres(Mahalle, Cadde, Sok.,) Vergi No / TC.Kimlik No 7820665857, Soyad Ad SANVALUE SAN. LTD.ŞTİ., Mahalle SELVİLİTEPE, Cadde, Sokak ORGANİZE SAN. BÖL., İL/İLÇE TURGUTLU/ MANİSA, Vergi ve/veya Cezanın Dönemi 201501201501, Vergi ve/veya Cezanın Nevii 0015, Ana Takip Dosya No 2015051366KJG0000059, Vergi ve/veya Cezanın Tutarı 837.846,75 TL Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 688257) ELMADAĞ VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İLAN LİSTESİ SIRA NO 1, VERGİ NUMARASI 7440470138, MÜKELLEFİN ADI, SOYADI VEYA UNVANI Sanmar Gıda Turz. İnş. Pet. Nak. Ltd. Şti., ADRES Hasanoğlan Bahçelievler Mah. Samsunyolu 32 km Elmadağ/ANKARA, İHBARNAME NO 2017081113Cop0000001, VERGİ/CEZANIN DÖNEMİ 2012/09, VERGİNİN NEVİ KDV, CEZANIN NEVİ V. Ziyaı Cz., VERGİ MİKTARI 107.544,10., CEZANIN MİKTARI 322.632,03. Dairemiz mükelleflerine ait, yukarıda adı soyadı veya unvanı yazılı mükellefler adına salınan vergi cezalar nedeniyle tanzim olunan ihbarnameler bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeniyle tebliğ edilemediğinden 213 sayılı VUK’nun 103106. maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde vergi dairesine bizzat veya bilvekale müracaatta bulunmaları veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı, bir ayın sonunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildirmeyenler hakkında iş bu ilanın neşri tarihinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur. Fadime DOĞAN, Yenal KAPLAN, Hatice ARI, Ahmet AKSU, Emine IŞIK, Sebahattin GÜNGÖR, Gelir Uzm. Gelir Uzm. Gelir Uzm. S.Şefi Müdür Yrd. Vergi Dairesi Müdür V. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 687672) T.C. SAFRANBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2017/215 Davacı DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ile Davalı AYŞE KIRBAŞ arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (bedel tespiti ve tescil) davası nedeniyle; kamulaştırmaya konu yapılan Karabük İli, Safranbolu İlçesi, Satköy Köyü, Alacan Mevkii 116 ada, 5 parselde, 362,47 m2’lik ve Mehmet kızı Ayşe KIRBAŞ adına kayıtlı taşınmaz 2942 sayılı kamulaştırma kanunun 7. maddesi uyarınca, kamulaştırılacak taşınmazın metrekare birim fiyatı 28,10.TL ve toplam değeri 12.654,65.TL olarak belirlenmiştir. Taşınmazın malikinin bu taşınmaza ve değerine ilişkin tüm savunma ve delillerini ilan tarihinden itibaren İKİ (2) HAFTALIK yasal süresi içinde mahkememize yazılı olarak bildirmesi, bu taşınmazda hak sahibi olduğunu iddia edenlerin ilan tarihinden itibaren BİR (1) AY içinde mahkememize itiraz etmedikleri takdirde, tespit edilecek kamulaştırma bedelinin, T. Vakıflar Bankası T.A.O Safranbolu Şubesi’nde açılacak hesaptan maliklere ödeneceği ve taşınmazın davacı idare adına tapuya tesciline karar verileceğine ilişkin dava açılmış olduğu, 2942 sayılı yasanın, 4650 sayılı yasa ile değişik 10. maddesi gereğince, keyfiyet 3. kişilere ilan olunur. 25/10/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 690578) ‘Meşhuriyet’ sıcağında Yağmur serinliği! Yağmur İper, 12 yaşında. “Büyüyünce ne olacaksın” sorusuna, “İnsan olacağım” cevabı vermesiyle mâruf… “Mâruf” gibi zor, hele gençler için “demir leblebi” cinsinden bir sözcüğü bilerek kullanıyorum. Çünkü “mâruf”, “belli, bilinen, tanınan” yanı sıra “güzel”, “iyi”, “iyilik” anlamları da taşıyan bir sözcük!.. “Büyüyünce insan olacağım” diyecek kaç kız çocuğumuz kalmıştır bugün bu ülkede, düşünün! Bir de acaba “Hülya Avşar olacağım”, “Hadise olacağım”, hatta (cinsiyet hiç fark etmez!) “Acun Ilıcalı olacağım”, nihayet “Survivor olacağım” diyebilecek kaç “10 yüz bin milyon” tane kızımız vardır, onu da bir düşünün!.. HHH Görsel kitle kültürünün, teledijital medyanın “meşhurluk” arzu ve arayışını hayatın içinde herkes için bir norm haline getirdiği, küçücük çocukların bile “Büyüyünce ne olacaksın” sorusuna “Meşhur olucam” cevabı vermeye yönlendiği bir çağdayız. Adını “Meşhuriyet Çağı” koyuyoruz bunun… Zaten, bir müzik programı indirirken cep telefonu otomatik olarak ByLock’a yönlendirildiği için korkunç bir trajikomediyi Silivri’de 211 gündür devam eden tutuklulukla yaşayan arkadaşımız, gazetemizin muhasebe servisi çalışanı Emre İper’in kızı Yağmur’u köşemizde ilk gündeme getirmemiz de bu “çağ yangını” ile bağlantılıydı. Babası Emre, doğum gününde yanında olmadığı kızı için bir kutlama mektubu yazmış, biz de Yağmur’u tanımıştık. Yağmur, bu ülkede adeta “Görünüyorum, o halde varım” ilkesiyle hayatına yön veren “Z kuşağı”ndandı, ama “Düşünüyorum, o halde varım” diyerek büyümüş bir kuşağın mirasına sahip çıkarcasına büyüyünce “İnsan” olmak istediğini söylüyordu!.. HHH Günümüzde görsel kitle kültürünün biçimlediği insanlığımızın içerisinde çocukluk da bir “endüstri”ye dönüştürülerek kaşla göz arasında geçiştiriliyor. Çocuklarımız erkenden yetişkinleşmiş hale geliyor. Ergenliğin henüz başındaki kız ve erkek çocuklarımızı popstarları model almış, “Rihanna” ya da “Ricky Martin” kılığına girmiş, karşımızda görüyoruz. Daha geçen hafta 14 yaşında manken kılınmış kız çocuğunun Çin’de bir defilede “aşırı iş yükü”ne dayanamayıp hayatını kaybettiğini okumadık mı, okuduk! Tüketime endeksli geçkapitalizmin ve onun “MESH (medya, eğlence, show) endüstrisi”nin öğütücü çarkında bir an önce büyüyüp “meşhur olmak” isteyen “yetişkinleştirilmiş” çocuklarımız var. HHH Ama bir de hâlâ insan olmanın yolunun okumaktan, düşünmekten, kafa yormaktan, soru sormaktan, sorgulamaktan geçtiğini unutmamış, bu yolda ilerleyip büyümek isteyen “Yağmur damlası” misali çocuklarımız var!.. Onlar da ne yazık ki bu acımasız, ahlâksız ve vicdansız düzenin içerisinde şu kirli “yetişkin” dünyamızın hemen bir parçası haline ister istemez geliyorlar. Ama onurla geliyorlar. Babasının, ancak Silivri zindanından yazdığı mektupla yaş gününü kutlayabildiği; “Hep dışarıdakiler, içeridekilerin doğum gününü kutlayacak değil ya, güzel kızım” şeklinde kendisine seslendiği; “Benim yanında olamadığıma aldırma, kalbim hep senin yanında” diyerek doğum gününü kutlayabildiği Yağmur… 12 yaşında, geçen salı günkü duruşmada annesiyle birlikte, babasının hemen arkasında “kale” gibi, “Ben de senin yanındayım Baba” dercesine oturmaktaydı!.. Duruşma devam ederken birkaç sıra önümde böyle gördüğümde, içimden, tüm kalbimle seslendim ona: Yağmur, büyüdün işte kızım! “İnsan” oldun artık!.. HHH Çok anlamlı bir rastlantıyla Yağmur’la tanışmam, onun meşhur olmak isteyen akranları, daha geniş çerçevede “Meşhuriyet Çağı” anaforuna kendini kaptırmış insanlığımız üzerine gözlem ve yorumlarımı yansıtan “Görünüyorum, O Halde Varım” başlıklı kitabımın yayım arifesinde oldu. Yarın TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nın ilk gününde Hürriyet gazetesi yazarı Melis Alphan’la saat 16.30’da “Meşhuriyet Çağı ve Türkiye” başlıklı bir söyleşimiz var. 17.30’da da kitabımı okurlarımın ilgisine sunmak üzere Can Yayınları “stant”ında masa başında olacağım. Sonrasında ilk işim, bir an önce okuyup görüş ve eleştirilerini bana aktarması dileğiyle kitabı Yağmur’a ulaştırmak olacak!.. C MY B