26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 20 Kasım 2017 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET haber 3 Süresiz 130/1 1 0 200/1 2 0 170/8 0 120/9 0 130/7 0 120/6 0 80/ 2 0 110/6 0 160/9 0 140/6 0 150/4 0 210/1 3 0 60/1 0 210/1 5 0 140/6 0 20/0 0 110/2 0 200/1 0 110/5 0 170/8 0 90/3 0 110/5 0 TARİHTE BUGÜN 1922: Lozan Barış Konferansı, İsviçre’nin Lozan kentinde açıldı. Türk heyetine İsmet İnönü başkanlık ediyordu. 1945: II. Dünya Savaşı’ndan sonra Nürnberg duruşmaları başladı. yasaklandı LGBTT ve LGBTİ’nin tüm kültürel etkinlikleri Ankara’da yasak Ankara Valiliği, LGBTT ve LGBTİ gibi sivil toplum örgütleri tarafından Ankara’nın muhtelif yerlerinde yapılması planlanan, birtakım toplumsal hassasiyet ve duyarlılıkları içeren sinema, sinevizyon, tiyatro, panel, söyleşi, sergi gibi etkinlikleri yasakladı. Ankara Valiliği’nden yapılan açıklamada “Çeşitli sosyal medya ve birtakım yazılı ve görsel medya organlarından LGBTT (lezbiyen, gay, biseksüel, transseksüel veya travesti) ile LGBTİ (lezbiyen, gay, biseksüel, transgender, intersex) adıyla çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından, ilimizin muhtelif yerlerinde birtakım toplumsal hassasiyet ve duyarlılıkları içeren sinema, sinevizyon, tiyatro, panel, söyleşi, sergi vb. etkinliklerin gerçekleştirileceği şeklinde bilgiler elde edilmiştir. Söz konusu paylaşımlarla halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik edeceği, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlikenin ortaya çıkabileceği; ayrıca kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasını tehlikeye dü şürebileceği göz önünde bulundurulduğunda yapılmak istenen organizasyona katılacak olan grup ve şahıslara yönelik olarak; birtakım toplumsal duyarlılıklar nedeniyle de bazı kesimler tarafından tepki gösterilebileceği ve provokasyonlara neden olabileceği değerlendirilmektedir” denildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “18 Kasım 2017 tari hinden itibaren süresiz olarak LGBTTLGBTİ vb. örgütler tarafından ilimizin muhtelif yerlerinde birtakım toplumsal hassasiyet ve duyarlılıkları içeren sinema, sinevizyon, tiyatro, panel, söyleşi, sergi vb. etkinlikler, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesine göre ilimiz sınırları içerisinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması amacıyla gerekli tedbirlerin alınması kapsamında, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. maddesine ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 11/f maddesi hükümleri doğrultusunda Valiliğimizce yasaklanmıştır.” Ankara Valiliği, 1617 Kasım’da Ankara’da düzenlenmesi planlanan Alman LGBTİ Film Günleri’ni de yasaklanmıştı. l İHA İstanbul’a yağmur, Doğu’ya kar Hava dönüyor Meteorolojiden yapılan açıklamada dört kent için yağış uyarısı yapıldı. İstanbul il genelinde dün akşam saatlerinde başlayan sağanak yağışın bu gece geç saatlere kadar etkisini sürdüreceği belirtildi. Yağışın kuvvetli poyraz ile birlikte etkili olacağı ve metrekareye 3060 kg yağış düşeceği tahmin ediliyor. Antalya çevrelerinde beklenen sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların, Serik, Manavgat, İbradı, Akseki, Gündoğmuş, Alanya ve Gazipaşa ilçelerinde etkili olacağı, sel baskını ve hortum riski bulunduğu bildirildi. Aydın’da beklenen sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların; Söke, Didim ve Kuşadası ilçelerinde kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Muğla çevrelerinde de sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış bekleniyor. Doğu bölgeleri ise yavaş yavaş karlı havanın etkisi altına giriyor. Erzurum, Kars, Ağrı, Iğdır ve Ardahan’da öğleden sonra karla karışık yağmur, yüksek kesimlerde kar, Erzincan’da ise yüksek kesimlerde karla karışık yağmur bekleniyor. Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bölgede en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında olmak üzere Kars’ta 6, Ardahan’da 4, Ağrı’da 3 derece, Erzurum ve Iğdır’da sıfır, Erzincan’da ise 5 derece ölçüldü. l DHA / İHA Dini, medyada eğlence mektepte eziyet yaptılar! Postmodern zamanların Batı’da olduğu kadar Batıdışı dünyalarda da en çarpıcı karakteristiklerinden biri, “dine dönüş”ün önünün açılmış olmasıdır. Batı’nın “bireycilik/bireyselleşme” yorgunu, yalnız, yabancılaşmış, kendi içinde kaybolmuş “modern” insanına “yenimuhafazakârlık”, “yenicemaatçilik”, “yenigelenekçilik” gibi telkinlerde bulunan postmodern söylem, dinselliğe de itici güç oluşturdu. Bu elbette Batıdışı dünyalarda da yankı bulmuştur. Ancak “postmodern dinedönüş” çığırında Batı’dan Doğu’ya, daha spesifik olarak İslamî dünyaya, bir kritik fark da kendini gösterir. Batı’da modernliğe dinî tepkilerin yine de “modern” bir yapıya sahip olduğu fark edilir. Evet, iktisadi kalkınma, teknolojik gelişme, maddi refah hedefleriyle “cenneti yeryüzüne indirme” vaadinde bulunan modernkapitalist uygarlık, bir dolu manevi, moral, psikokültürel sorun üreterek insanların dinî arayışlara yönelmesine yol açmıştır. Ama bu arayışa giren insan, “eski”, modernöncesi, kırsalgeleneksel (feodal) yaşam içinde mayalanmış insan da değildir. Ortada (istense de istenmese de) “modern” bir kültürel bağlamdan; laik, endüstriyel, şehirli, kozmopolit, küresel, sibernetik hayatın içinden çıkan bir insan vardır. Dolayısıyla Batı’da, özellikle “Yeni Dini Hareketler” başlığı altında salkımlanmış oluşumlarla karşımıza çıkan bu “postmodern” dinsellik, moderniteye onun içinden ve onu dikkate alarak şekillenmiş bir tepkidir. Bizde küresel dünyayla sarmaşdolaş ve elbette sorunlarla yüklü seyreden hayat akışına din vesile edilerek gösterilen “siyasi” tepkiler ise sanki bu topraklarda yaklaşık 200 yıllık modernleşme sürecinde hiçbir şey değişmemişçesine hareket etmekte. Doğrudur, modernlik, dini “hiçbir şey” sayma cihetine gitmiştir. Ama postmodernizm de dine iadeiitibarda bulunsa bile, onu “her şey” kılmak tan ziyade “şeyler arasında bir şey” sayma önerisidir esasen… Ve dinin “her şey” olduğu modernöncesi kırsalfeodal dönemlere bir geri dönüş hamlesi de değildir. Bugün Türkiye’de yaşanan ise modernliğe, özellikle de laikliğe yönelik postmodern savlardan beslenen bir dinbaz iktidarın, alabildiğine çoğul ve melez bir “modern” toplumda kendi dar anlayışı çerçevesinde dini, hem de ağırlıklı olarak “eski”ye referansla “her şey” kılma girişimidir. Dünkü gazetede okuyoruz mesela, zorunlu din (daha doğrusu “Sünnilik”, hatta “Cihatçılık”!) dersinden çocuklarını muaf tutmak isteyen ailelere AİHM, Anayasa Mahkemesi, Danıştay kararlarına rağmen nasıl hâlâ kök söktürülmekte... Onlar nasıl mahalle baskılarına, manevipsikolojik işkencelere maruz bırakılmakta… Yine okuyoruz, her yere mebzul miktarda imamhatip lisesi açarak bu okulları öğrencilere nasıl “zorunluseçmeli” hale getirdiklerini; böylece TEOG’da boş kalan imamhatip kontenjanlarına çocukları da, velileri de istemeye istemeye nasıl mecbur bıraktıklarını. (Koskoca Bursa’ya bakın: 1 güzel sanatlar lisesi, 1 spor lisesi, 2 sosyal bilimler lisesi, 6 fen lisesi ve 54 imamhatip!..) Bunlar en son karşımıza çıkanlar. Yıllardır hayatımızın her santimetrekaresine dini, üstelik incelik, özen ve hassasiyetten de uzak bir hoyratlıkla baskın kılma çabalarına örnekler saymakla bitmez. Yıllardır herkesin gözü, aklı, kalbi ekranda diye evhamlanıp dini mabetten medyaya taşıdılar; onu bir medyatik sermayeye, endüstriye, şova indirgediler. Yıllardır dini medyada eğlenceye dönüştürürken, mekteplerde de zorlamaya giderek “eziyet”e dönüştürüp insanları soğuttular, bıktırdılar, usandırdılar. Böylece dini “her şey” kılayım derken giderek hiçleştirdikçe hiçleştirdiler de farkında değiller. Modernite, dini kıyıya itmişti. Bizim “postmodern dinbazlar” ise dini dibe vurdurdular. Bilmece gibi baz yanıtı BTK: Baz istasyonlarının radyasyon yaydığına dair tatmin edici kanıt yok İlk müdahaleyi polislerin yaptığı yaralılar, ambulansla hastaneye kaldırıldı. 13 yaşındaki çocuk iki kişiyi yaraladı Konya’da aralarında husumet bulunan iki ailenin fertleri, birbirlerini şikâyete gittikleri polis merkezinin bahçesinde karşılaşınca kavga etmeye başladı. Kavgada 13 yaşındaki Y.C.K., yanında taşıdığı tabancayla, karşı taraftan E.C.Z’yi (14) karnından ve koltuk altından, Gürcü Yeniçeri’yi de (29) sol kolundan yaraladı. Dün saat 13.00 sıralarında Karatay ilçesi Köprübaşı Polis Merkezi bahçesinde karşı karşıya gelen iki ailenin fertleri, burada tartışmaya başladı. Tartışma büyüyünce Y.C.K., kavgalı oldukları ailenin üzerine rastgele ateş açtı. Açılan ateş sonucu E.C.Z. ile teyzesi Gürcü Yeniçeri yaralandı. Y.C.K. gözaltına alındı. l DHA SELDA GÜNEYSU Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Meclis’e baz istasyonlarının radyasyon yaydığına yönelik yapılan şikâyetlere “Baz istasyonları ortama hiçbir şekilde radyasyon yaymamaktadırlar” yanıtını verdi. BTK’nin ‘baz istasyonları’ savunmasına göre, istasyonların “radyasyon yaydığına ilişkin tatmin edici bir kanıt yok.” Erzurum’dan TBMM Dilekçe Komisyonu’na yazan F.D. adlı bir yurttaş, baz istasyonlarının insan sağlığına zarar verdiğini belirterek, oturduğu binada bulunan baz istasyonunun kaldırılmasını talep etti. Dilekçe Komisyonu ise konuyu BTK’ye sordu. BTK’den Meclis’e gönderilen yanıtta şunlar kaydedildi: “Baz istasyonları ve cep telefonları iyonlaştırıcı olmayan elektromanyetik dalga yaymak ta olup nükleer ve radyolojik cihazlardan yayılan ve iyonlaştırıcı özelliği bulunan radyoaktif radyasyonla çoğunlukla karıştırılmaktadır. Bu sebeple, baz istasyonlarının ‘radyasyon’ yaydığı kanısı vatandaşlar arasında ciddi bir kaygıya sebep olmaktadır. Elektromanyetik dalgalar temelde iyonlaştırıcı (atom dan elektron koparacak enerjiye sahip olan dalga) ve iyonlaştırıcı olmayan dalgalar olarak iki sınıfa ayrılmakta olup iyonlaştırıcı özelliğe sahip yüksek enerjili dalgalar radyasyon olarak ni telendirilmektedir. Buna göre, radyo ve tv vericileri, telsizler ve baz istasyonlarından ortama yayılan dalgalar iyonlaştırmayan elektromanyetik dalga sınıfına, röntgen ışını (xışını), gama ışını, a (alfa) ve 13 (beta) parçacıkları ise iyonlaştırıcı elektromanyetik dalga sınıfına girmektedir. Baz istasyonları radyasyon yaymamaktadır.” l ANKARA MERSİN’DE DOLU TOMA’yı devirdi Mersin’de etkili olan dolu ve şiddetli yağış, hayatı olumsuz etkiledi. Kentte, öğle saatlerinde başlayan yağmur, bazı bölgelerde yerini doluya bıraktı. Yer yer ceviz büyüklüğünde yağan dolu araçlara zarar verdi. Sel suları içerisinde ilerleyen bir TOMA da düştüğü çukurdan iş makinesi sayesinde kurtarıldı. Adana Mersin arasında çalışan ve Adana’dan 15.40’ta hareket eden tren de Mersin’in Tarsus ilçesinde, aşırı dolu yağışı nedeniyle bir süre beklemek zorunda kaldı. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear