26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 22 Mayıs 2016 12 Alkışlıyoruz!.. MHP desteği yetmeyen AKP’ye, oylamanın sonucu belirleyecek aşamasında yaklaşık 20 milletvekillik bir destek vererek dokunulmazlıkları kaldıran, anayasayı çiğneyen, hukukun ırzına geçen değişikliğin referanduma filan kalmadan Meclis’ten geçmesini sağlayan sosyal demokratımtrak CHP’yi alkışlıyoruz!.. Referandum koşullarında “evet” deseler AKP ile el ele tutuşmuş görülecekleri için, “hayır” deseler HDP’nin yanında saf tutmuş görüneceklerine inandıklarından muhteşem bir siyasal çözüm bulup, AKP ile Meclis’te el ele tutuşup meydanlarda muhalefet (muhalefet?) yapacak CHP’yi alkışlıyoruz!.. Hiçbir CHP milletvekili “Ben evet oyu verdim” demiyor; hepsi “Hayır” oyu verdiğine yemin billah ediyor. Bu durumda bizleri çözümü imkânsız 316 AKP + 40 MHP = 376 denklemi ile başbaşa bırakan CHP’li siyaset cambazlarını alkışlıyoruz!.. Daha dokunulmazlıklar konusu Meclis’e geldiği günlerde “evet” oyu vereceklerini (vereceğini değil vereceklerini) ilan eden genel başkanlarına rağmen oylama günü grup kararı almadıklarını, hiçbir milletvekilini yönlendirmediklerini, onları özgür iradeleri ve vicdanları ile başbaşa bıraktıklarını söyleyerek övünen ve bizleri salak yerine koymakta sakınca görmeyen CHP’lileri alkışlıyoruz!.. Eğer anayasa değişikliği referanduma gidecek olsaydı yaz boyunca yurttaşlara neden “hayır” demeleri gerektiğini ayrıntısıyla anlatma fırsatı çıkacaktı. Çalışkan bir siyasetçi için bulunmaz bir fırsattı bu. Ancak ödlek siyasetçiler “Hayır, anlatamayız, halk bizi dinlemez. Çünkü halk cahil, Erdoğan ne derse koyun gibi onun dediğini yapar” dediler ve referanduma gitmeden demokrasinin işini Meclis’te bitirmeyi yeğlediler. Siyasal taşlamanın büyük ustaları Kurt Tucholsky ve Bertold Brecht’i bir kez daha haklı çıkardılar. Tucholsky ve Brecht’in otokratlar, diktatörler için söylediklerini Türkiye’ye uygulayıp “Bu halk bu muhalefete layık değildir, derhal feshedilmelidir” diye yazma olanağını bize veren ödlek siyasetçileri alkışlıyoruz!.. Dokunulmazlıklar konusunun tartışılmaya başlandığı ilk günlerden düne kadar “HDP ile yan yana görünmemek için” dokunulmazlıkların kaldırılmasına “evet” oyu vereceklerini açıklayan ve bunu söylerken “Peki, o zaman kimlerle yan yana görüleceksiniz” sorusunu aklına getirmeyenleri alkışlıyoruz!.. HHH Not: Alkışlamaktan ellerim kızardı, kollarım yoruldu. Yazının da, alkışın da devamını siz getirin lütfen... Dışişleri’ne alımda KPSS aranmayacak Kamuya memur alımlarında torpilin önüne geçmek amacıyla getirilen KPSS’de bir gedik daha açıldı. Milyonlarca aday devlette işe girebilmek için aylarca çalıştıktan sonra bugün KPSS sınavına girerken dün yapılan yönetmelik değişikliği ile Dışişleri’nde bazı kadrolara memur alımları KPSS dışına çıkarıldı. Sonuçları iki yıl boyunca geçerli olacak olan KPSSB grubu sınavı da bugün gerçekleştirilecek. Milyonlarca memur adayı aylarca çalışmalarının ardından bugün sınavda ter dökecek. Ancak hükümet sınavdan bir gün önce dikkat çeken bir değişiklik yaptı. Dün yapılan değişiklik ile yönetmeliğin “istisnalar” başlıklı maddesine ekleme yapıldı. Değişiklik ile “Dışişleri Bakanlığı aday meslek memurları, aday konsolosluk ve ihtisas memurları” alımları da yönetmelik kapsamı dışına çıkarıldı. Yani değişiklik ile Dışişleri’ne alınacak olan bu memurlar da KPSS’ye girmeyecek. l MUSTAFA ÇAKIR/ANKARA Halit Dumankaya serbest bırakıldı “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)”na finans sağladıkları gerekçesi ile 22 Nisan’da “Suçtan kaynaklı malvarlığını aklama”, “Terör örgütüne finansman sağlama”, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından tutuklanan, aralarında Dumankaya İnşaat’ın murahhas üyesi Halit Dumankaya’nın da bulunduğu 9 kişiden 6’sı dün gece yapılan “Tutukluluk durumunun incelenmesi” sonucu serbest bırakıldı. “Tutuklamayı haklı gösterecek kuvvet ve nitelikte delil bulunmadığı kanaatine varıldığı’ gerekçesiyle tahliye edilen altı kişinin İstanbul’u terk etmemelerine ve haftada bir gün karakola gidip imza vermelerine karar verildi. Öte yandan mahkeme, tutuklu şüpheliler Adem Savaş, Şükrü Şerif Kahraman ve Ayhan Büyüka’nın ise tutukluluk halinin devamına hükmetti. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber EDİTÖR: CAN DOKER sarraf’ın tutuklanmasının ardından soruşturma 1725 Aralıktürkiye’yedoğruuzuyor ABD gündeminde Savcı Bharara’nın ofisinin soruşturduğu isimler yaptırımları delmek, Sarraf’a ortaklık etmek, uluslararası bankacılık sistemini ihlalle suçlanıyor 1725 Aralık yolsuzluk ve rüşvet skandalının kilit ismi İranlıTürk işadamı Rıza Sarraf’ı tu tuklatan New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nın soruşturması, Türki ye’deki siyasetçi ve işa damlarına uzanıyor. Baş savcı Preet Bharara’nın ofisi, Türkiye vatanda şı olan en az 91 kişi hak kında soruşturma yürü İLHAN TANIR tüyor. Listede 1725 Aralık yolsuzluk skandalına karışan eski bakanlarla Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın ve kayyım İlhan Okumuş’un da olduğu iddia ediliyor. Siyasiler de var bürokrat da Rıza Sarraf Egemen Bağış Kaynaklara göre, ABD Kongresi’nin tam destek verdiği Savcı Bharara mesaisinin büyük kısmını Sarraf soruşturmasına ayırıyor. Savcının oluşturduğu 91 kişilik listede kamuoyunca bilinen siyasiler, bürokratlar, siyasetçiler ve işadamları yer alıyor. Kimi İran’a yönelik yaptırımları delmek üzere Sarraf’la ortaklık etmek, kimi uluslararası bankacılık sistemini ihlal konusunda Sarraf’a yardım etmekle suçlanıyor. Sarraf’tan rüşvet aldığı için Bharara’nın radarına girenler de var. Savcılık listedekilerin bazıları için tutuklama, bazıları için ABD’deki malvarlığının dondurulmasını istemeyi planlıyor. Kimi isimlerinse sorgulanması isteniyor. ABD Adalet ve Dışişleri Bakanlıkları’nın yanısıra denizaşırı misyonlarla konu hakkında yazışmalara başlaması beklenen savcılık, 91 kişi ile ilgili çağrı, yazışma ve davetlerin bazılarının 16 Haziran’daki celseye kadar yürürlüğe sokmayı hedefliyor. Öte yandan Sarraf’ın 50 milyon dolarlık kefalet teklifini reddeden savcılık, 2 Haziran’daki duruşmada Hakim Richard Berman’ın tutukluluğun devamına hükmetmesi için ciddi argüman ve kanıtlar sunmaya hazırlanıyor. Bharara’nın kara listesi ABD’li savcı Bharara’nın soruşturmasına konu olduğu iddia edilen isimlerden bazıları şöyle: Egemen Bağış 1725 Aralık yolsuzluk davaları sırasında ortaya saçılan tapelerde rüşvet iddialarıyla gündeme gelen ve istifa etmek zorunda kalan Bağış’ın soruşturmadaki rolünün çok daha ciddi olduğu söyleniyor. İddialara göre Bağış, Sarraf’ın bir yakınına vize yardımı veya çikolata kutuları nedeniyle değil, ABD ve Kanada’ya para transferleri için kurulan paravan şirketleri ile ilgisine rastlandığı için listeye girdi. Bu paravan şirketlerden bazıları Sarraf’ın tutuklanmasından hemen sonra FBI tarafından basılmıştı. Bağış, bu nedenle mart sonundaki Washington’da yapılan Nükleer Zirve için ABD’ye gelen ekipte yer almamayı tercih etti. Halbuki Bağış her zaman AKP’nin ABD ile ilişkilerini yürüten, özellikle lobicilik faaliyetlerini ve AmerikanTürk derneklerini izleyip yönlendiren isim olmuştu. Zafer Çağlayan Muammer Güler Erdoğan Bayraktar Fikret Orman Loca ve transferler! Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın, Savcı Bharara’nın 91 kişilik listesinde yer alması iddiasının ardından gözler SiyahBeyazlı ekibin sezon başında ve ortasında astronomik rakamlara sattığı 3 futbolcuya çevrildi. Rıza Sarraf’la yediği öğle yemeği ile gündeme gelen Orman, “Kendisi hayırsever bir Beşiktaşlı” demişti. Beşiktaş o günlerden sonra Senegalli Demba Ba’yı 6 milyon Avro’ya, Ersan Gülüm’ü 7 milyon Avro’ya Çin takımlarına satmıştı. Nukan Atınç ise 5 milyon Avro’ya Leipzig’e gitmişti. Bu transferlerin Bharara’nın iddiaları ile bağlantılı olup olmadığı ise bilinmiyor. Ancak, stoper Ersan’ın bonservisi bir hayli ilgi yaratmıştı. Yine iddialara göre Sarraf’ın şirketlerinden ABD ve Kanada’daki şüpheli şirket hesaplarına yapılan transferler, büyük miktardaki milyonları buluyor. İran ambargosunun etrafından dolaşan bu hareketlerin dekontlarının bizzat başsavcılıkta bulunduğu aktarılıyor. Kaynaklar “Bharara’nın ofisi, bu transferlerin ambargonun delinmesi için Türk hükümeti yetkililerine ödenen komisyonlar olduğunu düşünüyor” diyor. Zafer Çağlayan 1725 Aralık döneminde istifa etmek zorunda kalan bir diğer bakan Zafer Çağlayan’ın da 91 kişilik şüpheli listesinde yer aldığı ileri sürülüyor. İddialara göre Çağlayan, İran ambargosunun delinmesinin resmi işlerini yürüten isim olarak öne çıkabilir. Türkiye’deki Bank Mellat ve İran Petrol Bakanlığı’nın Türkiye’deki tüm işlemlerini Çağlayan’ın yardımıyla yürütttüğü konusunda şüpheler artıyor. Sarraf’ın hediye ettiği 700 bin liralık saatle kamuoyunda büyük yankı uyandıran eski Ekonomi Bakanı Çağlayan, Sarraf’ın kefalet başvurusunda da dolaylı olarak yer aldı. Avukatın hazırladığı başvuru dilekçesinde Sarraf’ın “Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla birçok öğrenci ye burs verdiği” bilgisi yer alırken, işadamının burs vereceği öğrencileri niçin bu bakanlık üzerinden belirlediği anlaşılmadı. Aynı dilekçede Sarraf’ın Emine Erdoğan’ın kurucusu olduğu Toplumsal Eğitim ve Gelişim Derneği’ne (TOGEMDER) 7 milyon TL yardım yaptığı bilgisi de yer aldı. Fikret Orman Listedeki bir başka ismin Beşiktaş Başkanı Fikret Orman olduğu söyleniyor. Geçen yıl Sarraf’a Vodafone Arena’dan 1.2 milyon liraya loca satmasını “Arkadaş Beşiktaşlı ve parasını ödeyerek loca almak istemiş. Almış” diyerek savunan Orman, İranlı işadamını tanımadığını ve herhangi bir işbirliğinin bulunmadığını söylemişti. Bharara ofisinden sızan bilgilere göre ilişki tam olarak böyle olmayabilir. “Sarraf paranın bir kısmını Türkiye’de bu kulüple anlaşıp menajerlik ve reklam şirketi üzerinden aklamış, usulsüz futbolcu transferleri ve sponsorluk anlaşmalarıyla hem kulübe katkı verip hem de parasını aklamış. Fikret Orman da bu trafikten faydalanmış” deniyor. İmran Okumuş İran’da devleti dolandırmaktan idama çarptırılan işadamı Babek Zencani’yle görüntülenen İmran Okumuş’un da soruşturmaya dahil edildiği öne sürülüyor. Kaynak Holding’e 120 bin lira maaş ile kayyım olarak atanan Okumuş da 1725 Aralık yolsuzluk skandalının patlak vermesiyle tanınır hale gelmişti. Sarraf’ın ortağı, ‘Reis’ ve ‘Kont’ lakaplı Zencani ile fotoğrafları ortaya çıkan Okumuş, Haluk Ulusoy ile birlikte Zencani’nin Tacikistan’daki oto büs terminalinin açılışında görüntülenmişti. Ulusoy Zencani ile hiçbir ilişkisinin olmadığını iddia etmişti. Okumuş o dönem Varan Otobüs Grubu Genel Müdürü olarak görev yapıyordu. l WASHINGTON İmran Okumuş Devlette çalışan ama “partili” olmayan bir üst düzey kaynak aradı gece yarısı... İlhan Tanır’ın Rıza Sarraf dosyasında “Türkiye’den aralarında önemli isimlerin de olduğu 91 kişinin New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nca soruşturulduğu haberi” yeni yayımlanmıştı internet sitelerinde... “İsimler belli mi, ek bir bilgi var mı” diye soruyordu. (Tanır’ın haberi haberdar.com’da yayımlandı ama arada Cumhuriyet’e de haber geçiyor.) Ben bu soruyu 2013 Aralık ayında da duymuştum. Bir devlet yetkilisi “1725 Aralık sızıntılarıyla ilgili ne haberler yapacağımızı” öğrenmeye çalışmıştı. Doğal olarak “çalışmakla kalmıştı” ve biz gazeteciliğimizi yapmıştık. Dün gece de benzer bir diyalog geçti. Gerçekten de haber şimdilik “91 isim”di. Uyudum, uyandım. Yola çıktım. Sabah spor için düzenli gittiğim salonda, aralarında ülkenin tanıdığı önemli kişilerin de olduğu bir grup şunu tartışıyordu: Yoksa hiç beklenmedik isimler iktidar gücüyle kapatılan dosyalardaki güçlüler miydi? “Sen bilirsin Mustafa Abi” diye 17 25 Aralık sürecinin baş rolündeki 1982 doğumlu Rı za Sarraf kim peki? Devletin en üst düzeyindeki isme gö re “hayırsever”... Sarraf’ın geç tiğimiz günlerde kendi eliyle ABD savcısına verdiği “bağış” listesinde en çok hangi derne 91 kere maşallah ğe bağış yaptığı ortaya çıktı? Ona “hayırsever” lakabını takan devlet büyüğünün eşinin kurduğu derneğe. Üstelik bu laf attılar. Bir sandalye uzatıp “latte macchiato” ısmarladılar. Dedim ki, “Arkadaşlar latte değil, Kopi Luwak ısmarlasanız bu konuda konuşturamazsınız”. Kızgınlığıma şaşırdılar. Ben de onlara şaşırdım. Şimdi “kim bunlar”cılar ile “vay canına”cılar bir toplansınlar, sorulara toplu yanıt vereyim. Sarraf ABD’de niye tutuklandı: İran’a yönelik yaptırımlardan kaçınmak için İran hükümeti ve diğer kuruluşların kurduğu mekanizmanın parçası olmak. Bu dönem 2011 ile 2013 arasında bir döneme denk geliyor. Yani Türkiye’de 17 25 Aralık sürecinde ortaya dökülen kimi ilişkilere. dernek “hayırsever”in adını internet sitesinde bile sakladı. Eminim İslami olarak “sağ elin verdiğini sol el bilmesin” düsturundan hareket etmişlerdir. Gelelim “hayırsever ismin” yani Sarraf’ın o süreçte ülkede ve iktidar partisinde yarattığı “geçici hasar”a... Partinin hayırseverle “kutular üzerinden” ilişki kurduğu 4 bakanı birkaç gün içinde yerinden oldu. İçlerinden birisi “Bana Başbakan ne söylediyse onu yaptım” diyecekti. Sarraf ve bakan çocuklarından bazıları kısa süre “cezaevinde misafir” kaldı. Beklenen, bakanların dokunulmazlıklarının kaldırılıp “Yüce Divan”da sorgulanmasıydı. Ama sonra bu sürece dokunan kim varsa “yandı”. Yapılan “darbe”ydi, o yüzden soruşturmaya katılan kim varsa görevden alındı, sürüldü, bir kısmı hapse atıldı. Kitleler propaganda birlikleri tarafından “ne yolsuzluğu, montajdublajiftira” diye ikna edildi. 1725’in üzerine sünger çekildi. Ta ki ABD’li savcı Bharara “durun daha oyun bitmedi, bir de biz bakalım şu ‘hayırsever’in ilişkilerine” diyene kadar. Şimdi kalkmış soruyorsunuz sağa sola, bu 91 kişi kim ola? İsimlerin hepsi Google’da bir tık uzakta, sildirilmemiş konuşmaların bir kısmı Youtube’da... Yazıverin 1725 diye hele... Sonra bir “enter”... Göreceksiniz yok yok... 91 kere maşallah diyeceksiniz. Unuttuğunuzu hatırlayacak, belki biraz da utanacaksınız... Kendi adaletini yerle bir eden, edilirken sessiz kalan, umudu ABD adaletinde arayan ülkenin “kahraman” çocukları sizi... Not: İlhan Tanır haberinde, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Kaynak Holding Kayyımı İmran Okumuş’un listede olduğuna ilişkin iddiaları yazdı. Şaşıran var mı? C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear