26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 8 Mart 2016 10 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN Davutoğlu’nun İran ziyareti... Başbakan Davutoğlu’nun hafta sonunda gerçekleştirdiği İran ziyareti birçok kişiyi hazırlıksız yakaladı. Hükümet yetkilileri ziyaretin önceden planlandığını söyleseler de, Davutoğlu’nun ilişkilerin Suriye yüzünden “limoni” olduğu bir dönemde Tahran’a gitmesinin dikkat çekmemesi mümkün değildi. Bu ziyaret Davutoğlu’nun daha 23 Şubat’ta, El Cezire’ye verdiği demeçte, Esad rejimine sağladığı askeri destek nedeniyle İran’ı sert bir şekilde eleştirmesinden kısa bir süre sonra gerçekleşti. Ziyaret aynı zamanda, İran’da hem basında, hem Meclis’te, hem de askeri çevrelerde Türkiye’nin Suriye’de El Kaide bağlantılı aşırı dincilere destek verdiği iddialarının sık sık dile getirildiği bir döneme rastladı. Fakat diplomasi ve uluslararası ilişkiler böyle bir şey. “Bu ne çelişki” demenin bir anlamı yok. Gelişmeleri çoğu kez ülkeler yönlendirmez. Akıllı hükümetler sahada kontrolleri dışında yaşanan gelişmelere göre ülkelerinin çıkarları uğruna rasyonel pozisyonlar alırlar. Türkiye bugün önemli ölçüde uluslararası yalnızlığa itildiyse bu gerçeği göz ardı ettiği için oldu. İran’ın nihayet bu gerçeği anlayıp Batı ile nükleer meselesinde uzlaşmaya varması da bu gerçeği kavramasının sonucudur. İran’da yapılan son seçimleri reformcuların güçlü bir şekilde kazanması ise Batı ile barışmanın halk tarafından da benimsendiğini gösterdi. Davutoğlu’nun bu ziyaretini bu nedenle dış politikada yeni ve daha akılcı bir arayışının bir göstergesi olarak görmek de mümkün. Ankara büyük olasılıkla, bu ziyaret sayesinde, İran’ın bölgesel hasmı Suudi Arabistan’a “mezhepçi dış politika” gerekçesiyle yaklaşmakta olduğu izlenimi de gidermek istedi. Ziyaretin, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde büyük ölçüde “değersiz yalnızlığını” sürdürdüğü, İran’ın ise dünyaya açılmakta olduğu bir döneme rastlaması da ayrıca dikkat çekiyor. Davutoğlu’nun Tahran’da Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri ile yaptığı basın toplantısında, Türkiye ile İran’ın “yeni dönemi şekillendirme konusunda önemli adımlar attıklarını” söylemesi ve “bölgenin kaderini bölge dışı aktörlere bırakamayız” diye konuşması da bu açıdan manidardı. Ankara ve Tahran’ın mevcut ortamda Suriye konusunda anlaşmaları elbette ki mümkün değil. Ancak bu iki ülkenin bu konuda düzenli bir diyalog sürdürmelerinin, farklı cenahlardan birbirlerine ağır ithamlar savurmalarından daha faydalı olacağı da kesin. Bir açmaza girmiş olan Suriye’ye barış gelecekse bunun zıt tarafların uzlaşması sonucunda olacağı aşikâr. Davutoğlu’nun Tahran ziyaretinin ekonomik boyutunu göz ardı etmek de mümkün değil. Türkiye AKP’nin hatalı dış politikaları nedeniyle önemli pazarlar ve ekonomik fırsatlar kaybetti. Siyaseten kaos görüntüsü veren Türkiye’nin bunun üstüne ciddi bir ekonomik krizi de kaldırması mümkün değil. Bunun için kayıplarını telafi edecek pazarlara ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son Afrika gezisini de bu çerçevede görmek gerekiyor. İran’ın, başta ABD ile olmak üzere, Batı ile barışması, Batılı yatırımcıların iştahını kabarttı. İran’da kendilerine bir köşe kapmak için sıraya girdiler. Türkiye’nin böyle bir anda İran’ın sağladığı büyük potansiyeli ciddiye almaması düşünülemezdi. Davutoğlu’nun, İran’ın “dünya ekonomisine entegrasyonunun önünün açılmış olmasından” dolayı “mutluluğunu” ifade etmesi ve bunun “en fazla Türkiye’yi sevindirdiğini” belirtmesi de boş yere söylenmiş laflar değil. Öte yandan, İran’ın sağladığı büyük ekonomik potansiyelden Türkiye’nin “İslam dayanışması” beklentisi içinde otomatik olarak faydalanacağına dair hiçbir garanti yok. Tam tersine İran’ın önce Batılı şirketleri tercih edeceğini gösteren önemli işaretler var. Türkiye’nin bunun için çok çalışması gerekecek. Davutoğlu bunu anlamışa benziyor. İran ziyareti de buna işaret ediyor. Umarız “Saray” da bunu anlamıştır. Oradan gelecek tek bir fevri ve ters lafın her şeyi bozabileceğini unutmamak gerekiyor. Türkiye’de kadınlar mutsuz Dünya Emekçi Kadınlar Günü, bitmeyen sorunların gölgesinde kutlanıyor 8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadınlar yine alanlara inerek erkek egemen sisteme dur diyecek. Ülke genelinde valilik ve güvenlik güçlerince engellenmek istenen yürüyüşlere karşın kadınlar “Bugün yine sokakları da, meydanları da, geceleri de terk etmiyoruz” diye haykıracak. Kadınlar İstanbul’da saat 19.00’da Taksim’deki Fransız Kültür Merkezi önünde 14. Feminist Gece Yürüyüşü için buluşacak. Emekçi Kadınlar Günü öncesinde 2 bin 864 kadınla anket çalışması yapan Gezici Araştırma Şirketi’nin çalışması çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Kadın anketörler tarafından yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmaya katı lan kadınların yüzde 44.7’si şiddet gördüğünü söyledi. Yaş yükseldikçe şiddet gördüğünü söyleyen kadınların oranı artarken, “Ev hanımıyım” diyen kadınların yüzde 68.4’ünün şiddet gördüğü ortaya çıktı. “Şiddet gördüğünüz halde neden bir şey yapmıyorsunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 58.4’ü “Gidecek yerim yok”. 27.7 ise ise “ekonomik imkânsızlıklar” yanıtını veriyor. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 71.9’u genel olarak hayatından mutlu olmadığını ifade ediyor. Eğitim ve hane geliri arttıkça “Mutluyum” cevaplarının hızla arttığı araştırmada “Mutlu değilim” diyenlerin genelini üzerinde baskı olan kadınlar oluşturuyor. l İSTANBUL /Cumhuriyet Afganistanlı Meryem ve 4 yaşındaki kızı Mubine. ERKEKLER DURMUYOR Ütüyle saldırdı, bıçakla öldürdü Yunanistan’a geçmek için Çeşme’de bekleyen sığınmacıların kadınlar gününden beklentisi yok. Arkalarında fotoğraf albümlerini bırakanların akıbeti ise belirsiz. hTeaykabtteakkleanlmtiamk Sığınmacıların 8 MART’TAN beklentisi Ege DENİZİ’NİN Onlara mezar olmaması Türkiye yakın dönemin en büyük mülteci akınını yaşarken çok sa üzerinde oturuyor. Simsiyah kıyafetleri içindeki Meryem’in emekçi kadınlar gününden bek ri Micky Mouse resmi olan, pembe başörtülü bir kız çocuğu fotoğrafı var. Bir arka sayfasındaki 45 yaşında oldu yıda kadına da kucaklarındaki çocukarıyla birlikte ev sa lentisi Ege Denizi’nin onlara me ğunu düşündüğümüz beyaz başörtülü zar olmaması: “30 yıldır yaşamak kız çocuğu fotoğrafı yer alıyor. Fotoğ hipliği yapıyor. Meryem o ka DAMLA dınlardan sadece biri. Eşini YUR için uğraşıyorum. Afgan kadınlar rafın arkasında ise Arapça ‘Zehra’ ya45 yıldır çekiyor. Kadın günümüz zıyor. Zehra’nın umut yolculuğunun 4 yıl önce Almanya’ya uğur yok. Beklentim yaşam.” Alan Kurdi (Aylan) gibi mi sonuçlanıp layan Meryem savaşın ortasında 3 yıl geçirmiş. Geçen yıl mayıs ayın Meryem gibi Şarbat da bölgede bek sonuçlanmadığını düşünüyoruz. leyen 20 mülteciden biri. Henüz 24 ya Bir başka aile albümü bir ağacın da İran’dan Türkiye’ye gelen Meryem şında, kucağında 5 aylık bebeği Hu gölgesinde. Islanmış bazı fotoğraflar Yunanistan’ın tam karşısındaki bir kı dayram var. 8 Mart’ı paylaştığımızda ayırt edilemezken, deforme olmamış yıda bekliyor. Aradan geçen 1 yıllık gülümsüyor ve duygularını, “Bugün ol noktalardan bu anne ve çocuğun AfTürkiye mücadelesi sonrası Meryem 4 madı ama biz geçeceğiz karşıya emi gan olduğunu tahmin ediyoruz. Yıl buçuk yaşındaki kız çocuğu ile bera nim” şeklinde paylaşıyor. lara uzanan bir yaşamın hatıraları ber kendini umuda uğurlayacak botun Çalılıkların arasında bir fotoğraf al Çeşme’nin bu noktasındaki çalılıkla getirilmesini gözlüyor... bümü buluyoruz. Bu albümün ilk say rın arasında terk edilip, yeni bir haya Meryem kızı Mubine ile bir taşın fasına kenarında çizgi film karakte ta adım atılmış gözüküyor. ojebltBauetŞlakekadniipnysıneizcalikaSkuaçdlaınnınansöAzKüPy’liebtamşkeadni Yozgat’ın Yenifakılı ilçesinde yaşayan Dönüş A. isimli evli iki çocuk annesi kadın, ilçenin AKP’li Belediye Başkanı Yalçın Karadavut’un kendisini taciz ettiği iddiasıyla şikâyetçi oldu. Dilekçesinde Karadavut’u hem komşusu hem de belediye kadrosunda işe alınması nedeniyle tanıdığını belirten Dönüş A, Kasım 2015’te belediyeden çağrıldığını belirterek, başkanın odasına girdiğinde Karadavut’un kendisini elle ve söz le taciz ettiğini belirtti. Karadavut’un kendisini telefonla da rahatsız ettiğini anlatan Dönüş A, “Hayatı yaşamayı bilmediğimi, iki çocuk ile büyük bir sorumluluk altında kaldığımı, gezip tozmadığımı, beni Antalya’ya göndereceğini ve bana bikini giydireceğini söyledi” ifadelerini kullandı. Şikâyet üzerine soruşturma başlatan savcılık, Dönüş A.’nın iddiası dışında delillere ulaşılamadığını belirtti. Dosyaya Dönüş A. tarafından sunu lan Karadavut’a ait telefon görüşmelerinden iddia edilen sözlerin sarfedildiğini kabul eden savcılık, Dönüş A’nın iddiasının tek başına delil olmadığını ifade ederek Karadavut hakkında takipsizlik kararı verdi. Psikolojik tedavi gördüğünü dile getiren Dönüş A, “Ben canıma kıyınca mı yetkililer devreye girecek?” dedi. İddiaları sormak için iki kere aradığımız Karadavut ise sorularımızı yanıtlamadı. l İSTANBUL /Cumhuriyet Eşi tarafından öldürülen Demet Karakaş’ın yakınları sinir krizi geçirdi. Dünya Emekçi Kadınlar Günü arifesinde kadın cinayet haberleri gelmeye devam etti. Ümraniye’de Nurali Karakaş boşanmak üzere olduğu karısı Demet Karakaş’ın önce ütüyle kafasına vurdu. Ardından bıçaklayarak vahşice öldürdü. Çok sayıda darbe alan genç kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Demet Karataş’ın bir süredir sorunlarını halledemediği için annesinin evine yerleştiği dün sabahta kalan eşyalarını almak için engelli kardeşiyle birlikte kocasının yaşadığı eve gittiği belirtildi. Emekli polis eşini katletti İzmir’in Karşıyaka ilçe sinde de, emek li polis memuru Erbil N. boşan ma aşamasında olduğu eşi Mü zeyyen N.’yi ya şanan tartış manın ardın Müzeyyen N. dan beylik tabancası ile vu rarak öldürdü. 2 çocuğunun annesi Müzeyyen N.yi kurşun yağmuruna tutan emekli polis memuru Erbil N. Örnekköy Polis Merkezi’ne gi dip, cinayet işlediğini belirte rek teslim oldu. Cinayet zanlısı Erbil N., sorgulanmak üzere Ci nayet Büro Amirliği’ne götürü lürken olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Diyanet İşleri Fetva Kurulu’nun, uzun süren sessizliğini bu tweet’ten sonra bozması bekleniyor :) #şeyhimidüşünüyorum gözlerim kapalı Sabah, Erdoğan’ın sözünü haber yaptı, hem imla hatası hem söz ve uygulama çelişkisi çok konuşuldu Dekanın zihinlerden silinmeyecek ‘ahlaklı çocuk sahibi olma’ formülü C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear