24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 4 Mart 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 5 10 bine yakın çalışanı olduğu halde TRT’de 11 aydadışarıdakikurumlara program yaptıran TRT’de gelirgider 89 milyon zararmakasıaçılıyor ‘Mutabakat’tan savaşa, ‘çözüm’den yıkıma CHP Grup Başkanvekili ve Ankara Mil ğer bir ifadeyle TRT söz konusu dönemi 89 milyon liralık bir rı olmadan alındığını ve bunun, KDV, ÖTV benzeri vergiler olduğunu ifade etti. 777 2.9 Anayasa Mahkemesi üzerine süren tartışma kuşkusuz önemli ama hiçbir şey, ülkemizin bir bölge mayacağını bilmek gerek, o nedenle iktidarın bu yöndeki siyaseti isabetliydi, ama takdir edersiniz ki, demokratik bir ül letvekili Levent Gök, bilanço zararıyla ka 10 bine yakın çalı pattı. şanı olduğu halde, AKP propagandası FIRAT KOZOK TRT’nin gelirlerinin yüzde 85’ini vatandaş için bol keseden dı ların ödediği elektrik şarıya program yap faturalarının üzerin tırıp yandaşa para dağıtan den alınan yüzde 2 oranın TRT’nin her yıl ortalama 1.5 milyar liraya yakın halktan rızası dışında toplanan ve devlet bütçesine gelir olarak bile kaydedilmeyen bir kaynağı hesap vermeden harcadığını bildirdi. Gök “TRT’nin milyon TL TRT’nin elektrik faturaları üzerinden aldığı pay (2015, ilk 11 ay) milyar TL TRT’nin elektrik faturaları üzerinden son beş yılda aldığı tutar sinde yaşanan savaş benzeri görüntüleri, oralarda yaşananları unutturmamalı. İktidar makamlarından gelen, bazı ilçelerin, mahallelerin “temizlenmesi”(!) haberlerine kan dondurucu manzaralar eşlik ediyor. İnsansızlaştırılmış, hara kede çözüm, barış, demokrasi, iki liderin dudakları arasına sıkıştırılamaz. Dahası, sadece silahlı kanat ile yürütülen müzakereler, hukukidemokratik zemine yansımadığı sürece hiçbir anlam taşımaz, nitekim böyle olduğu artık anlaşıldı. Daha TRT’nin yayıncılığı gibi harcamalarını da sorumsuzca yaptığını ve geçen yılın ilk 11 aylık dönemini 89 mil daki TRT payı ve televizyon, radyo, video ve benzeri elektronik cihaz satın alanlardan ya da yurtdışından getirenle bu zararı, bol keseden TRT dışındaki şirket ve kişilere yaptırılan programlar için sorumsuzca ödenen para l (2014 yılında elektrik faturalarından 2.8 beye dönmüş evler, sokaklar, mahalleler veya koskoca bir ilçe, evinden kaçan veya operasyon sonrası evine dönmeye sı, iktidar partisi 7 Haziran seçimleri öncesi, mutabakatı yalanlayıp, fazladan milliyetçi hatta çekildikten, HDP’yi hede yon liralık zararla kapattığını bildirdi. Levent Gök’ün, Bilgi Edinme Hakkı kapsamında yönelttiği sorulara TRT’nin verdiği yanıta göre, OcakKasım 2015 döneminde toplam gelirleri 1 milyar 609 milyon lira olarak gerçekleşen rin ödediği bandrol ücretlerinden oluşturuyor. Levent Gök, hem elektrik faturalarındaki TRT payının, hem de elektronik cihazlardan alınan bandrol ücretlerin va lardan kaynaklanıyor. Vergi benzeri gelirleri hesap vermeden harcayan TRT’nin bu programları nasıl yaptırdığını, nasıl seçtiğini kimse bilmiyor. Çünkü denet alınan TRT payı 802 milyon lira olarak gerçekleşmişti. l 2014 yılında 600 milyon lira olarak gerçekleşen televizyon, radyo, milyar TL TRT’nin bandrol ücretlerinden son beş yılda aldığı tutar. l (Her iki kalem çalışan çaresiz insanlar. Sonra savaş muhabiri kılığında, yıkım içindeki insanlara musallat olup haber çıkarmaya çalışan gazeteciler, düzmece “teslim olteslim olduk” sahneleri, özel harekâtçılara güzelleme yazan iktidar Kürtleri... Neyin mutabakatı fe oturttuktan sonra dahi, bazı Kürt siyasetçiler hâlâ durumu “seçim stratejisi” ile açıklamaya devam ettiler. Belli ki, bir adım sonrasında dahi, biraz karşılıklı güç göstergesinden sonra müzakere masasına dönüleceğini hesap ediyorlardı, şimdi “feryat” ediyor, Sri Lanka modelinden bahsediyorlar. Oysa o mo TRT’nin aynı dönemdeki giderleri ise 1 milyar 698 milyon liraya kadar çıktı. Di tandaşlardan rızala lenmiyor” dedi. video ve benzeri elektronik cihazlar üzerinden alınan de KDV ve ÖTV benzeri bir vergi gibi vatandaşların Kürt siyasetçileri, ne amaçla, ne akılla silahlı isyan stratejisine karar verdiler anla del hep kafalardaydı. Zemin erimedi bandrol ücretinin rızası olmadan mak imkânsız, ama sonuç or İktidar partisi, belli ki, ta ba ise 2015 yılında faturalar üzerinden tada; eğer amaçladıkları o ise, şından beri, Öcalan’ı ikna edip, da 600 milyon alınıyor.) söz konusu olan geniş katı PKK’ye silah bıraktırmak dışın lirayı geçtiği belirtiliyor.) lımlı bir “halk isyanı” değil. Bu da bir ufka sahip değildi. Tüm na karşın, hiçbir iktidar, ülkesi o Öcalan güzellemelerinin esnin bir bölgesini savaş bölge babı mucibesi de buydu, zaten sine döndüren gelişmelerdeki gizleme ihtiyacı da duymuyor sorumluluğundan, daha fazla lardı. Ama Kürtler bu hikâyeyi askeri tedbir ve ona eşlik eden çok sevdiler, ardından Hakan karartma, susturma tedbirle Fidan efsanesi, iktidar partisi ri ile sıyrılamaz. Oysa sade ile yakın muhataplık, hatta ah ce bir yıl önce, bu zamanlar baplık, tarih yazan adam rol da, Dolmabahçe’de İmralı’dan leri, İmralı seferlerine dahil ol gelen bir mektup çerçevesin ma şerefi, “Başkan” ile fotoğ YYHÜAKPCR:GEEIDRLAİDVNOASĞNIN’ADNA HKP (Halkın Kurtuluş Partisi), Cumhurbaş de güya bir “mutabakat” sağlanmıştı. O nedenle, en iyisi filmi tekrar geri sarıp, ondan sonra neler olduğuna oradan Doğru haber yaptı diye bakmak.Sahi,neyinmutabakatıydı o, kim ile kim arasında idi, Parlamento dışında bir zeminde meşruiyeti ne idi? Ger gazeteci hapse mi atılır? çihemenardından,iktidargeri adım attı, ama anlamı neydi o fotoğrafın? Bu mutabaka raf, her şey çok güzel gibiydi. Onun ötesinde, en iddialı tezler de, Özal döneminden sonra tekrar ısıtılıp ortaya çıkarılan “TürkKürt ittifakı” ve daha da bayat bir İslam (Sünni) kardeşliğinden ibaretti. Yine de silahlar sustuğu, insanlar ölmediği sürece, sonu sarpa saracağı belli olduğu halde hepsine razıydık. Daha kanı Tayyip Erdoğan’ın Yüce Divan’da yargılanması ta CHP lideri Kılıçdaroğlu: Yargıya talimat veriliyor ta fazlaca bel bağlayan Kürt sı, hakkını yemeyelim, bu süreç siyasetçileri kusura bakmasın içinde, Türkiye’de ilk kez ka lebiyle Yargıtay’a başvurdu. Başvuru dilekçesinde, Cumhurbaşkanı’nın Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutukluluğuna ilişkin AYM’nin “ihlal” kararı hakkındaki ifadeleri delil gösterilerek “‘Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorum’ demesi, md. 153 karşısında açıkça ‘Anayasaya uymuyorum’ demektir; Anayasayı ihlal ettiğinin ve edeceğinin ikrarıdır” ifadeleri yer aldı. OHALALKREAVKLKERAİLDDEI RNEK Danıştay, Halkevleri’nin kamu yararına dernek statüsünün kaldırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı ve bunun dayanağı olan yönetmeliği iptal etti. İçişleri Bakanlığı teftiş raporunda derneğin siyasi her konuda muhalif olması kamu yararına dernek olmamasına gerekçe gösterildi. Halkevleri, kamu Yeni Anayasa komisyonuna katılmaları ile ilgili tartışmalar konusunda açıklamalarda bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Bize diyorlar ki ‘İlla masaya önyargısız oturun.’ Bizim ön yargımız yok ki. Siz de söylüyorsunuz, biz de söylüyoruz. Masada ne konuşacağız? Havanda su dövmenin bir yararı var mı?” dedi. Sorunun anayasada değil, uygulanan kanunlarda olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Doğru haber yaptı diye gazeteci hapse mi atılır? ‘Yargı bağımsızdır, hiçbir organ, hiçbir makam yargıya talimat veremez’ diyor anayasada. Bugün yargı bağımsız mı? Değil. Emir ve talimat veriliyor. Herkes mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Böylesine bir dönem Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmadı” diye konuştu. AKP’nin iktidara geldiği 2012 yılında Türkiye’de terör olmadığını ancak şimdi Türkiye’nin kan gölüne döndüğünü belirten Kılıçdaroğlu, “Bu ve bundan önceki hükümetler terör örgütüne yardım ve yataklık yapan iktidarlardır. Vali’ye diyor ki ‘Aman ha sakın teröristlere dokunmayın.’ Bunların tamamı var. Önümüzdeki günlerde il başkanlarımız gerekli suç duyurusunu yapacaklar” dedi. l Haber Merkezi Melen köylülerini Ankara’ya çağırdı CHPlideri Kılıçdaroğlu, İstanbul’un su kaynakları arasında bulunan Düzce’deki Melen Çayı’na 200 metre uzaklıkta kurulan katı atık bertaraf tesisine karşı yaklaşık 1.5 aydır eylem yapan Hecinler, Esençam ve Hasanlar köylüleriyle bir araya geldi. Köylüler, Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu kararının Sakarya 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen, 11 belediyenin çöp dökmeye devam lar, ama olan biten bir tiyatro oyunundan farksızdı. İki dudak arası Ama zaten barış süreci, başından itibaren bu çerçevede gelişmedi mi? Bu süreç başladıktan sonra, bırakın Türkiye’nin demokratikleşmesini, Kürtlerin hak ve özgürlük talepleri konusunda hiçbir hukuki adım atılmadı, ama nedense bu sorun edilmedi. Kürt tarafı demokratikhukuki altyapı ile güvenceye alınmış adımlar yerine, kulaktan kulağa verilen sözler, MİT ile görüşmeler, iktidar ile varıldığı iddia edilen anlaşmaları esas almakta sakınca görmedi. Zira çözüm siyasetini, demokratik zeminde atılacak adımlardan ziyade liderinin en doğru kararı vereceğine ve dahası iktidarı dize getireceği inancı üzerine kurmuştu. Elbette, PKK ve Öcalan ile müzakere olmadan barış ve çözüm ol muoyu, Kürtler ile barış fikrine ısınmış görünüyordu, doğrusu ben hâlâ hiç olmazsa bu zeminin tamamen erimediğini düşünmek istiyorum. Şimdi, hiç olmazsa hükmü bir hafta dahi sürmeyen (ve dahi süremeyecek olan) “Dolmabahçe mutabakatı”nın birinci yıldönümünde, yaşanan manzaraya bakın, bırakın “tarihi müzakere” güzellemesini! Artık kabul edin, ortada tarihi olan bir şey yoktu. “İktidar sizi kandırdı” demiyorum, siz kanmaya o kadar hevesli idiniz ki! “Siz kaybettiniz, iktidar kazandı” hiç demiyorum, baskı ile zulüm ile gidilecek yol uzun olamaz, olmayacak. Ama sonuçta her iki tarafın da siyaset hesabı tutmadığı için, daha doğrusu siyasi ufku, barış ve çözüme yetmediği için bu ülkede yaşayan herkes kaybetti. Oturup ağlayalım demiyorum, oturup şu olan biteni bir daha düşünelim diyorum. Akademisyenlere yararına dernek statüsünün kaldırılmasına ilişkin 4 Nisan 2011 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla bunun dayanağı Dernekler Yönetmeliği’nin 49. maddesinin 1. fıkrasının ilgili bentlerinin iptali istemiy ettiğini anlattı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, “Eğer 14 15 milyon İstanbullunun temiz su içmesini istiyorsanız bu olaya müdahale edin. Çünkü sizin görevinizde ve yetkinizde. Doğrudan müdahale edin ve bu 301’den soruşturma Ankara Başsavcılığı “barış” bildirisini imzalayan 395 kişi hakkında ‘Türk milletini, devletini aşağılamak’tan so le Danıştay’da dava açmıştı. sorunu çözün” dedi. l DÜZCE/ DHA ruşturma açmak için Adalet Bakanlığı’ndan izin istedi CHP’den 5 Mart çağrısı CHP Genel Başkan Yardım cısı Veli Ağbaba, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili kararına uymayacağını açıkla Nazlıaka’dan 2.5 saat savunma Atatürk portresiyle başlayan tartışma ihraç istemine gitmişti CHP’de bir milletvekilinin odasındaki Atatürk resmini indirdiği iddialarıyla başlayan tartışma sonrası “tedbirli” yorum. Verecekleri kararı hep birlikte göreceğiz” dedi. Nazlıaka, disiplin sürecinin başlamasının ardından iddialara ko Aylin Nazlıaka Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin yayımladığı “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan akademisyenlerden, “Ankara yargı çevresinde olanlar” hakkında Ceza Kanunu’nun “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organ Mersin Üniversitesi 4 akademisyeni attı Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza attıkları için 21 akademisyen hakkında soruşturma açan Mersin Üniversitesi Rektörlüğü, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şener ve Yrd. Doç. Dr. Yasemin Karaca’nın ardından dün de yan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olarak kesin ihraç istemiyle Yük nu ismin Ankara Milletvekili Necati larını alenen aşağılama” başlık Yrd. Doç. Dr. Veli Mert, uzman mahkemeleri ve vatandaşla sek Disiplin Kurulu’na (YDK) sevk Yılmaz olduğunu ileri sürmüş, Yıl lı 301. maddesi kapsamında so Galip Deniz Altınay ve Bermal rı resmen anarşizme çağır edilen Ankara Milletvekili Aylin maz ise iddialara sert bir dille yanıt ruşturma yapmak üzere Adalet Aydın ile araştırma görevlisi Esin dığını belirterek, “Anayasa Nazlıaka ile ilgili kararın bugün vermişti. Yılmaz dün YDK’ye sun Bakanlığı’ndan izin istedi. Gülsen’in sözleşmelerini yenile Mahkemesi’nin kararlarına uy verilmesi bekleniyor. duğu dilekçede, Nazlıaka ile yüz Cumhuriyet Savcısı Mehmet meme kararı aldı. Böylece bildi mamak bir Cumhurbaşkanı’nın CHP YDK Parti Genel leşmek istediğini bildirdi. Edini Taştan, 1128 imzacıdan, 164’ü riye imza attığı için uzaklaştırılan hakkı değil” dedi. Ağbaba, la Merkezi’nde, Uğur Bayraktutan len bilgilere göre Nazlıaka, savun Ankara’da, 231’i yurtdışında ol akademisyen sayısı 6’ya yüksel ik ve demokratik cumhuriyetten yana tavır koyan tüm sivil toplum kuruluşlarını yarın ATO Congresium’da yapılacak yeni anayasa konulu “Büyük Buluşma”ya davet etti. l ANKARA/Cumhuriyet başkanlığında toplandı. Toplantıda yaklaşık 2.5 saatlik savunma yapan Nazlıaka, partiden ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada, “Sözlü savunmamı yaptım, bugün kararı açıklayacaklar. Ben adaletli ve hakkaniyetli bir karar çıkmasını umu masını yaptıktan sonra toplantıdan ayrılması gerektiğini ifade etti. Nazlıaka’dan sonra kurula ifade veren Yılmaz, Nazlıaka’nın olay günü odasında olduğunu ileri sürdüğü isimlerin de tanık olarak dinlenmesini istedi. l ANKARA mak üzere toplam 395’i hakkında soruşturma izni talep etti. TCK’nin 301. maddesinin ilk fıkrasında, “6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı” belirtiliyor. l ANKARA/Cumhuriyet di. Bir grup akademisyen “Şimdi sıra kimde”, “Düşünce özgürlüğü yargılanamaz”, “Barış talebi yargılanamaz” yazılı dövizlerle rektörlük önünde oturma eylemi yaparak kararı protesto etti. l ABİDİN YAĞMUR/MERSİN C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear