26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR Cumartesi 20 Şubat 2016 Harper Lee ‘Empire’ ödüllerinde bilimkurgu rekabeti 20 Mart’ta İngiltere’de sahibini bulacak Empire sinema ödüllerine, bilimkurgu dalında iki yapım damga vurdu. Yönetmen George Miller’ın Mad Max: Öfke Yolu ile, JJ Abrams’ın yönetmen kultur@cumhuriyet.com.tr koltuğuna oturduğu Yıldız Savaşları Bölüm VII: Güç Uyanıyor filmi, ödüllerde 10 ve dokuz ayrı dalda aday gösterildi. Her iki film, ‘En İyi Film’e de aday gösterildi. TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 19 Harper Lee’den sessiz veda azar Harper Lee (89), dün ABD’de hayata veda etti. 28 Nisan 1926’da dünyaya gelen, özel yaşamına son derece düşkün olan ve nadiren kamuoyu karşısına çıkan Lee, 1961’de yayımladığı Bülbülü Öldürmek (To Kill a Mockingbird) adlı roma Y nı ile Pulitzer Ödülü’ne değer bulunmuştu. Lee’nin ilk kitabından uyarlanan sinema filminde ise, başrolleri Gregory Peck ile paylaşmıştı. Lee, 2007’de felç geçirmişti. Aslen başka kitaplar üzerinde çalıssa bile, ilk kitabının başarısı üzerine bunu ertele yen yazar, geçen yıl ise, bu klasiğin ‘devamı’ niteliğinde kabul edilen ‘Git Bir Bekçi Dik’i (Go Set a Watchman) kitabını, avukatı Tonja Carter’ın ortaya çıkarması üzerine yayımlamış ve bu kitabın çıkışı da kamuoyunda ‘olay’ halini almıştı. l Kültür Servisi Kayıpların yarattığı yas halimiz sürüyor! nkara’da önceki akşam yaşanan bombalı eylem sonucu kültür sanat dünyasından gelen kınama açıklamaları ve etkinlik iptalleri sürüyor. Pera Event tarafından düzenlenen MOİ Sahne konserleri, Ankara ve Diyarbakır’daki saldırılar nedeniyle ertelendi. Bu kapsamda, Türkiye Yazarlar Sendikası da (TYS) önceki akşam saatlerinde bir paylaşımda bulundu. Nâzım Hikmet dizeleriyle başlayan açıklamada, “Nicedir gözlerimizi ölüm haberleriyle açıyoruz. Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ankara, Sultanahmet ve yine Ankara...” denilirken özetle şunlar kaydedildi: “Oysa biliyoruz ki yeryüzünden ölümlerin kanlı sisini dağıtacak ışıltılı, büyülü tek sözcük vardır: BARIŞ! Ülkenin kalbinde patlayan son bombalar da bu evrensel düşü yok etmeyi hedeflemiştir. Ankara’da yapılan bu katliamı lanetliyor, insanlığın kurtuluşunun savaşla değil, barışla olacağına inancımızı yineliyoruz. Halkımızın başı sağ olsun.” Bu yönüyle, dün akşam İstanbul Beylikdüzü MOA Sahnesi’nde yapılması öngörülen Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu konseri 3 Mart saat 21.00’a, bugün yapılması planlanan Ferhat Göçer konseri ise 24 Şubat Çarşamba, saat 21.00’a ertelendi. l Kültür Servisi A Bir soykırım öyküsü on Cannes festivalinden Jüri Büyük ve FIPRESCI ödüllerini kazanarak dönen, Macaristan’ın en iyi yabancı dildeki film dalında da Oscar’a aday gösterilip bugün bizde de gösterime giren “Saul FiaSaul’un Oğlu”, Macar yönetmen Laszlo Nemes’ın oldukça çarpıcı ‘ilk film’i. 2015’in en çok söz konusu edilen filmleri arasında başı çeken “Saul’un Oğlu”, 2. Dünya Savaşı’nda Nazilerin Yahudilere yaptığı vahşi soykırımın sembolüne dönüşmüş olan, toplama kamplarının en korkuncu Auschwitz’de geçiyor. Nazilerin tutsak Yahudiler arasından seçip ölüm kampının bütün aşağılık ‘pis hizmet işlerini’ yaptırdıkları ve Sonderkommando dedikleri, uşak mahkumlardan biri olan Saul’un (Geza Röhrig) Auschwitz’deki iki gününü anlatıyor film. Saul’un görevi, kampa yeni getirilen Yahudileri bir araya toplayıp paçavraya dönüşmüş giysilerini çıkarttırıp onları önce toptan ölecekleri gaz odalarına yollamak, sonra bütün ölüleri yakılacakları krematoryuma götürmek, ardından da gaz odalarını temizleyip daha üst Sonderkommandoların ve yüksek rütbeli Nazi subaylarının yeni emirlerini yerine getirmek. Bir gün ölü yakılan krematoryumda kayıp oğlu olduğunu zannettiği bir çocuğun cesedini bulunca o cesedi yakılmaktan kurtarıp usulünce toprağa gömme fikri giderek bir saplantı haline gelecektir Saul’de. Filmin büyük bölümünde göğüs planı denen çekimlerle Saul’u ve oldukça ifadesiz yüzünü izleyen seyirci, zaten adeta yürüyen cesetlere dönmüş, binlerce mahkumun gaddarca katledildiği, arka plandaki kıyımları bulanık görüyor. Saul’un Oğlu, ülkemizin Güneydoğu’sundaki bombalanmış sokaklarda ya da bodrum katlarında gömülmeyi bekleyen bazı ölülerin olduğu gerçeğini de bize anımsatmasıyla, çok ilginç bir film S Deniz Müzesi, ahşabı şehirle buluşturdu oğu yıkılmış, pek azı ayakta kalmış İstanbul’un ahşap evleri, köşkleri ve yalıları, beş yıllık çalışma sonucunda, Ergin Tınaz imzası ile tamamen el emeği ve de orijinaline sadık kalınarak hazırlandı. Üsküdar, Eyüp, Kumkapı, Süleymaniye, Kadırga ve Beşiktaş gibi noktaların ahşap hafızasına ışık tutan sergi, Beşiktaş Deniz Müzesi’nde bugün sona eriyor. Tınaz, “Sergide yer alan beş Boğaziçi yalısı, iki konak ve üç ahşap ev dışındaki evlerin tümü yıkılmış/yanmış; başka bir anlamda, tarih olmuş yapılar. Bu sergiyi hazırlarken, İstanbul’un tarihinde yer bulmuş ancak birçok hatırayı da yıkıldığında beraberinde götürmüş bu güzelim evleri tüm İstanbullular ile paylaşmak istedim” diyor. l Kültür Servisi Ç Akıl dışı bir vazife Gêza Röhring İnsanın ölüsünü gömme isteği gibi evrensel bir temadan yola çıkan yönetmen Laszlo Nemes’in şimdiye dek sinemada yapılmış soykırım filmlerinden görsel ve estetik yaklaşımıyla biraz ayrılan “Saul’un Oğlu”, son dönemde ülkemizin Güneydoğusu’ndaki bombalanmış sokaklarda ya da bodrum katlarında gömülmeyi bekleyen bazı ölülerin olduğu gerçeğini de bize anımsatmasıyla çok ilginç bir film nitelemesini hak ediyor gerçekten. Yönetmen Nemes’in, belki de giderek bütün zamanların en güçlü ve sarsıcı ‘ilk film’lerinden biri olarak sinema tarihine geçmesi çok muhtemel bu farklı soykırım filmi, içerdiği büyük insancıl boyutuyla kuşkusuz Holokost filmleri listesine tepeden girecek ve sinemaseverlere kesinlikle salık verilecek nitelikte, sıradışı bir Macaristan yapımı özetle. ‘Gizli Oda’: Dünyadan bihaber çocuk eni haftanın görmeye değer bir başka filmi olan, Kanada yapımı “RoomGizli Oda”, doğumundan 5 yaşına gelene dek, yaşlı Nick denen biri tarafından zorla kaçırılıp hamile bırakılmış annesi Joy’la (Brie Larson) birlikte, sadece ufak bir tavan penceresinden gökyüzünün göründüğü, derme çatma bir odaya hapsedilip TV seyrederek yaşamış, kız gibi upuzun saçlı, küçük Jack’in (Jacop Tremblay) inanılmaz hikâyesini konu ediniyor. Tam anlamıyla tecrit edildiği dış dünyadan ve gerçeklerden tamamen bihaber, annesinin anlattığı Monte Kristo Kontu ya da Alice Harikalar Diyarı’nda gibi klasiklerle Y Dikkat: Oscar adayı büyüyen Jack’in izbe odadan, yaşadıklarından ötürü azıcık kafayı yemiş annesinin girişimiyle kurtulup sevgi do‘Gizli Oda’ lu ninesiyle (Joan Allen), piç dediği torununu kabullenmeyen, aksi dedesinin (WilBundan iki yıl önceki, beliam H. Macy) yerini almış, se nim de hayranları arasına kavecen üvey dede Leo’nun kon tıldığım o şirin “Frank”la dikforlu evine kavuşarak (ve takatleri üzerine çekmiş yönetbii ki medyanın da gündemine men Lenny Abrahamson’un siyerleşerek) normal bir yaşama nemaseverleri yine tuhaf ama uyum sağladığı film, yer yer çekici bir filmle karşı karşıpek de ikna edici olamayan, ya getirdiği, üstelik en iyi film dokunaklı hikâyesinden çok, dahil 4 dalda Oscar’lara aday özellikle en iyi kadın oyungösterilen “RoomGizli Oda”, cu Oscar’ı adayı Brie Larson’la finalde sağlıklarına kavuşmuş küçük Jacop Tremblay’ın öne anneoğulun içine tıkılıp yıllaçıktığı oyuncu kadrosunun rını geçirdikleri, bir bahçedeki performanslarıyla iz bırakıyor eski yuvaları olan ‘oda’yı ziyasonuçta. ret etmeleriyle sona eriyor. İzmir’in yeni ‘Platform’u Şahan Gökbakar (üstte) filmde ‘Osman’ rolüyle izleniyor. rgonun, ucuzluğun, bayağılığın öne çıktığı, Recep İvedik’li kıllı komedileriyle son dönemde sinemamızın gişe şampiyonluğunu ele geçiren komedyen Şahan’la yönetmen kardeşi Togan Gökbakar ikilisinin yeni filmi “Osman Pazarlama” da vizyondaki seçeneklerden biri. Eleştirmen tayfasını umursamayıp basın gösterimi yapma geleneğini de hiç takmayan Şahan Gökbakar hazretle inema Yazarları Derneği (SİYAD), 2 Mart’ta İstanbul Şişli Belediyesi Kent Kültür Merkezi’nde yapılacak 48. Gülsen Tuncer SİYAD Ödül Töreni’nde Onur Ödülleri’nin oyuncular Menderes Samancılar ve Gülsen Tuncer ile belgesel sinemacı Ahmet Soner ve Türkiye’nin en önemli kısa film festivalini düzenleyen, aynı zamanda belgesel filmler yapan Hilmi Etikan’a verileceğini açıkladı. Törende 2015 Türkiye sinemasının 13 dalda en iyileri açıklanacak. Gecede ayrıca Türkiye kısa film tarihinin bilinmeyen bir sayfasına dair bir gösterim ve oyuncu Tülin Özen’den geçmiş ile günümüz arasında köprü kuran bir canlı performans gerçekleşecek. Töreni aktör Tuğrul Tülek sunacak. l Kültür Servisi SİYAD Onur Ödülleri açıklandı S ‘Osman Pazarlama’ Biraderler yine bir arada A ‘Ilımlı’ bir komedi rinin, bu kez alışılmış sivri dilini yumuşatıp aşırılıklarını törpüleyerek, daha ılımlı bir komedi yaklaşımını benimsediği söylenen bu yeni filmi konusu bakımından, Güven Pazarlama adına kapı kapı dolaşıp eşya satan, fırsatçı, bitirim delikanlı rolündeki Şoray Uzun’la uyanık, çıkarcı ve cingöz bir apartman kapıcısını oynayan Şafak Sezer’in birlikte rol aldığı, yıllar öncesinin, çok popüler bir komik televizyon dizisini anımsattı bize. zmir Büyükşehir bir araya getiriyor. Esas olarak tulmak için bir buluşma mecBelediyesi’nin (İBB) başıüç ayda bir yayımlanan dergilisi düşüncesiyle yola çıkan nı çektiği İzmir Akdeniz Akanin ilk sayısında İBB Başka“Drink & Draw İzmir” başlıklı demisi, sanatın birçok alanınnı Aziz Kocaoğlu ile ‘Bir Cazibölüm de bulunuyor. Yayının da faaliyetlerin yer aldığı Platbe Merkezi Olarak İzmir’ söyson sayısında ise Defne Koryüform adlı bir yayın organı çıleşisi yer alıyor. Sayıda ayrırek ve Ahmet Nedim Atilla, İzkardı. ca, Ezgi Yakın’ın hazırladığı mir Mutfağı’nı ele alıyor. Ne2012’de İzmir Kıyı Tasarımı “Portfolyo”, 2012 yılından besim Bencoya ise, Akdeniz sineÇalıştayı’nda temellerin atılri İzmir’in farklı mekânlarında masından yola çıkarak hazırladığı platform, İzmirli kültür yapılan ve iş stresinden kurdığı bir sinema seçkisini okursanat üreticisi bireylerin, kulara sunuyor. l Kültür Servisi rumların ve bağımsız oluşumların yer alacağı, gittikçe genişleyen bir ağ oluşturmayı amaçlıyor. Farklı disiplinlerden ve alanlardan gelen bireylerin yoğun olarak çalıştığı akademi, yapılan çalışmaları paylaşmak amacıyla Platform adında bir bülten de yayımlıyor. Ağustos ayında ilk sayısı okuyucularla buluşan dergi, tarih ve tasarım, ekoloji ve kültürsanat alanında uzman kadroları Belediye destekli yayınlar, kent hafızasını kayda geçiriyor. İ ‘Lezzetli’ buluşma urizm ve gastronomi sektöründe eğitim vermek amacıyla kurulan International Wine and Spirits Academy’nin, sanat ve kültür portalı sanatatak.com’la gerçekleştirdiği sanatataksessions@IWSA programı, gastronomi uzmanı, yazar Engin Akın ve yönetmen Yüksel Aksu’nun “Dondurmadan Gazoza” oturumuyla devam ediyor. 25 Şubat Perşembe akşamı saat 19.00’da gerçekleşecek oturumda Aksu ve Akın, yemekten sinemaya, sofradan sete uzanan bir söyleşiye imza atacak. l Kültür Servisi T C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear