24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 15 Aralık 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: SERPİL ÜNAY haber/yorum 13 ‘Lira’ya döneceğiz! “Türk Lirası’na dönün!” çağrısı ulusal yaşamımızda bir dönüm noktası oluşturacak, bundan böyle tarihimiz, okullarda “Dönmeden önce” ve “Döndükten sonra” olarak ikiye ayrılıp okutulacaktır. Bu çağrı, görkemli tepelerden birine dikilecek heybetli, taş bir anıta, Orhun alfabesiyle Göktürkçe yazılıp kazınmalıdır: “Budun hamerikung tolur içginu yitiru idmiş. Kimge ilig kazganur men tigit itmiş.” Gezi lobisi, faiz lobisi gibi mahvolmamızı hedefleyen dış mihraklar, Tele’yi dolar karşısında böyle tuşa getirmeye kalktıklarında artık seyirci kalamazdık. Ancak, umreye Tele ile gitmek, üçbeş devlet kuruluşunda dolar kabul etmemekle de istediğimiz sonuca varamayız. Aksaray’da sahte dolar yakmak, Amerikan parasını Zap Suyu’na atmakla ya da dolarını tutuşturana bedava sütlaç dağıtmakla da mesele halledilmez... Lira sadece dolar değil, birçok para biriminin karşısında değer yitirmektedir. Bu nedenle doların yanında her hafta başka bir parayı da törenlerle ateşe vermeliyiz: Mesela bu pazar, Öro günü, bir sonraki İsviçre günü olmalı, her ayın son çarşambasında Angola Kvanza’sı, perşembesinde de Somali Şiling’i yakılmalıdır. Çocuklarımızı bu menhus (Ben bu kelimenin anlamını tam bilmiyorum; herhalde kötü bir şeydir) dolardan soğutmak için rahmetli dostum Yiğit Okur’un ünlü artist Elizabet Taylor’un iç giyimleri, hayırseverlerce satışa çıkarıldığında yazdığı söylenen şiiri hem normal ve hem de imamhatip okullarının öğrencilerine ezberletmeliyiz: “Elizabet’in donu bin dolar. Seninkine Kezbanım Bit dolar, pire dolar.” Sonra, “Kabrine geldiğimde, ve anılar belleğimde canlandığında, Gözlerim dolar, kokun burnuma gelir, ciğerlerim senle dolar...” gibi sıkça dolardan bahseden şiirler de hemen yasaklanmalıdır. Yeter mi? Yetmez! Paramızı daha da değerlendirmenin çok özgün yollarını bulmalıyız: Tele’nin bir yüzüne Jennifer Aniston’un, Angelina Jolie’nin, sonra Kim Kardashian’ın Miami ya da Copacabana sahillerinde çekilmiş mayolu resimlerini basarsak ya da paraların uygun yerlerine Victoria’s Secret vb. ilanları alırsak, Tele’yi sadece burada değil, yeryüzünün birçok yerinde çok aranan, her banknotu, koleksiyonerlerin varlarını yoklarını ortaya atarak çekiştikleri açık arttırmalarda satılan bir değer haline getirmiş oluruz. Böylece gün gelir dolara karşı artık Tele değil olsa olsa deniz kabuğu, çakıl taşı ve boncuk verilmeye başlanır. Rüzgar Çetin yeniden yargılanacak Rüzgar Çetin İstinaf Mahkemesi, yaptığı trafik kazasında polis memuru İsmet Fatih Alagöz’ün ölümüne neden olduğu gerekçesi ile 6 yıl 3 ay hapis cezası alan Rüzgar Çetin’in yeniden yargılanmasına karar verdi. Mahkemeye Çetin’in üst sınırdan yargılanması talebiyle başvuru yapılmıştı. Çetin, 11 Ocak 2017 tarihinde hâkim karşısına çıkacak. l İSTANBUL / DHA ŞANS TOPU 04, 16, 22, 29, 30 + 11 5+1 BİLEN: 642 bin 393 TL (Devretti) 5 bilen: 4 bin 588’er TL 4+1 bilen: 280.55’şer TL 4 bilen: 30.60’ar TL 3+1 bilen:18.05’şer TL 3 bilen: 4.25’şer TL 2+1 bilen: 6.15’şer TL 1+1 bilen: 3.45’şer TL 15 ARALIK 2016 SAYI: 33307 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.41 06.24 06.44 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08.15 13.06 15.23 07.56 12.51 15.11 08.14 13.13 15.38 Akşam 17.45 17.33 18.00 Yatsı 19.12 18.58 19.23 CHP milletvekili seçildiğinde cezaevindeydi Mustafa Balbay. Dört buçuk yıllık tutukluluğunun ardından Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla tahliye edildi. Aralık 2013 tarihli Anayasa Mahkemesi’nin kararında seçilmiş milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasının önlenemeyeceği, bunun “demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı” vurgulanıyordu: “... Seçilme hakkı sadece seçimlerde aday olma hakkını değil, aynı zamanda seçildikten sonra milletvekili olarak parlamentoda bulunma hakkını da ihtiva etmektedir. Bu da hiç kuşkusuz, kişinin seçildikten sonra milletvekili sıfatıyla temsil yetkisini fiilen kullanabilmesini gerektirir. Bu bağlamda seçilmiş milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasına yönelik müdahale, sadece onun seçilme hakkına değil, aynı zamanda seçmenlerinin serbest iradelerini açıklama hakkına da yönelik müdahale teşkil edebilir.” “... Aslolan halkın siyasi iradesinin engellenmemesi ve hakkın özünün etkisiz hale getirilmemesidir. Seçilmiş milletvekillerinin yasama faaliyetlerini yerine getirmelerini engelleyecek ölçüsüz müdahaleler halk iradesiyle oluşan siyasi temsil yetkisini ortadan kaldıracak, seçmen iradesinin parlamentoya yansımasını önleyecektir.” Bugün Türkiye rejim değişikliği tartışmalarını yaşarken, Meclis’te bu değişikliğin oylanacağı günler yaklaşırken parlamentonun üçüncü büyük partisinin tam 12 milletvekili yasama faaliyetlerine katılamıyor. Bunların arasında eş genel başkanlar, grup başkan vekilleri de bulunuyor. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, 22 Kasım’da cezaevinden Meclis Başkanı’na sormuştu: “Başkanlığını yaptığınız TBMM’nin 10 milletvekili HDP’siz Meclis, HDP’siz referandum nin herhangi bir Meclis kararı olmaksızın tutuklanmış olmaları hususunda herhangi bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?” Demirtaş’ın bu soruyu sorduğu günlerde 10 milletvekili tutukluydu, önceki gün grup başkanvekili Çağlar Demirel ile Siirt Milletvekili ve Kadın Meclisi sözcüsü Besime Konca da tutuklandı ve sayı 12’ye yükseldi. İki milletvekili Meclis çalışmalarının ardından saat 24.00’te genel merkezin önünden gözaltına alınmıştı. Dün de Dersim (Tunceli) milletvekili Alican Önlü gözaltına alındı. Daha önce yargılandıkları KCK ana davasında haklarında çıkarılan mahkemeye zorla getirme kararı 10 Kasım’da kaldırılmıştı. Ama mahkeme Demirel ve Konca’nın da aralarında bulunduğu 8 HDP’li milletvekili için de yeniden zorla mahkemeye getirilme kararı çıkarmıştı. Bu kararı çıkarırken öylesine hassas davranmışlardı ki bu milletvekillerinden Selma Irmak’ın tutuklu olduğunun bile farkında değillerdi. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde açıklanan verilere göre son bir yılda Kürt siyasi hareketinden 7 bin 250 kişi gözaltına alınmış, 2 bin 500’ü tutuklanmıştı. Son üç günde yaşanan ve 500’ü aşan ve giderek artan gözaltılar bu sayıları daha da artıracak. Tutuklananlar arasında DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel ile HDP ve DBP’nin MYK ve PM üyeleri, il ve ilçe eşbaşkanları, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri de bulunuyor. Manzara bu iken TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın üç gün önce Meclis Başkanlık Divanı’nı acil olarak toplantıya çağırması “acaba tutuklu milletvekillerinin durumu mu görüşülecek” gibi bir soru akıllara getirdi. Sorunun “iyimser” olduğu Kahraman’ın tutuklu HDP’li milletvekillerinin fotoğraflarının Genel Kurul salonundan kaldırılmasını istemesiyle ortaya çıktı. Asıl soruya ise yani hapishanedeki vekillerin yasama faaliyetine katılıp katılamayacağı sorusuna ise sadece bu konuda kapsamlı bir çalışma yapıldığını bitince ayrıntıları konuşabileceklerini söylemekle yetindi Kahraman. Kahraman, dün Demirtaş’ın soru önergesine verdiği yanıtta da benzer ifadeler kullandı. Ama Demirtaş’ın tutuklu yargılanmasının ‘yargı erkine ait bir yetki’ olduğunu vurgulamayı da ihmal etmedi. Ortaya çıkan tabloya bakınca görünen o ki, AKP rejim değişikliğinin oylanacağı parlamentoda, eğer gidilebilirse referandum alanlarında HDP’lileri, Kürt siyasetçileri görmek istemiyor. Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN posta@cumhuriyet.com.tr Sadece figüransınız YÜKSEL IŞIK GazeteciYazar Evet, son sözüm bu ama baştan söylüyorum. Figüransınız çünkü... 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi Diyarbakır’a ve hemen sonra Suruç’ta gencecik çocukların üzerine atılan bombalamalar ile başlatılan kaos ortamı, Beşiktaş ile tırmanışa geçirip ülkedeki özgürlük ve demokrasi kırıntılarının rafa kaldırılmasına kaldıraç olduğunuz için. Üzerinizde sakil duran “Özgürlük Şahinleri” adıyla “Türkiye’de rahat bir yaşam beklemeyin” diyerek üstlendiğiniz o kanlı eylem nedeniyle figüransınız. Eğri oturup doğru konuşalım. Bu açıklamanın, 80 öncesinde “devletine yardım ettiği” yalanıyla toplumu terörize eden faşist güruhun kullandığı “kana kan, intikam” sloganından bir farkı olmadığı için. Üstelik “Türk halkı TAK’ın direkt hedefi değildir” gibi cafcaflı bir cümle eşliğinde, “Kürtler ölüyorsa siz de öleceksiniz” tehdidini yapmayı da ihmal etmediğiniz için. Kan ağlamasındayız BeşiktaşBursaspor maçının bitiminden sonra patlattığınız bombalarla, 44 kişiyi katledip 14’ü ağır olmak üzere 136 kişiyi yaralanmasına yol açan eyleminize, “büyük bir titizlik” yakıştırması yaparak hem içimizi ürperttiğiniz hem de bize kan ağlamasını reva gördüğünüz için. “Kürtlerin acısı”nın arkasına sığınan ve bir türlü kim olduğunuz iktidarlar tarafından açığa çıkarılamayan sizin seçtiğiniz yöntem ve yaptığınız eylem ile IŞİD’in eylemleri arasındaki bu benzerliği fark etmediğimizi sanmayın. Bu bombaları patlatıyorsunuz; çünkü sizler figüransınız! Size bu rolü verenlerin amacı toplumsal korkuyu genelleştirmek, toplumu sindirmek ve böylece yerleşik hak ve hukuk kurallarına, evrensel insan hak ve özgürlüklerine aykırı ne varsa yapılmasına sessiz kalın TAK yaptığı eylemlerle bütün bir Türkiye coğrafyasındaki hak ve özgürlük kırıntılarının hızla rafa kaldırılmasına aracılık ediyor. Eylemler nedeniyle Selahattin Demirtaş’ın şahsında HDP’li vekillerin tutuklanmasının bu ülkeye bir yararı olmadığını konuşamıyoruz bile! Beşiktaş’taki saldırının ardından olay yerine Türkiye’nin her yerinden ve her kesiminden binlerce insan geliyor, patlamada hayatını kaybedenler için çiçekler bırakıyorlar. masını sağlamak! Sessizliğe bürünüp evlerimize ka panmamıza ramak kaldı ama olup bitenlerden memnun değiliz. Kürtlerin acısı Acılarla yoğrularak bugüne gelmiş ve hemen yanı başında yaşanan acıları yüreğinde hissetmiş bir halka, “Kürtler acı çekiyor; acının ne demek olduğunu hissetsinler diye İstanbul’u kana buladık” diyen sizlerin “Kürtlerin acısı”nı zerrece hisset mediğinizi söyleyebilirim. Zira acının ne demek olduğu nu bilen biri, görevleri icabı orada bulunan sıradan halk çocuklarını katletmez. Üstelik hiçbir özgürlük mücadelesinin yöntemi de bu olmamıştır, olamaz da! Düzen tahkimcisi Evet, yanlış okumadınız; o çocuklar, görevleri icabı oradalardı. “Düzenin bekçileri” türünden kuracağınız cafcaflı cümleler, bu ger çeği değiştirmez ve eğer mesele “düzenin tahkim edilmesi” ise size kötü bir haberim var. Bu ülkede gündelik yaşamını sürdürmek için çöpçülük, dolmuş şoförlüğü, manav, berber, öğretmen gibi aklınıza gelebilecek işleri yapan herkes, “düzenin tahkimi”nde görev alıyor. Ölüme gönderdiğiniz o polislerin, sokağınızı süpüren çöpçüden bir farkı yok yani! Ama daha da önemlisi, ideolojisi kan dökmek üzerine kurulu IŞİD ile aynı yöntemi kullanarak, yapılan eylemden sonra kimin yaptığı konusunda tereddüt oluşmasına yol açarak, siz, herkesten daha çok “düzeni tahkim” ediyorsunuz. İşte bu yüzden size küresel güçlerin vizyona koyduğu filmin figüranısınız diyorum. Kürtlerin talepleri Kürtlerin hak talebi var ama siz küresel güçlerin figüranı olarak yaptığınız bu eylemler nedeniyle yalnızca Kürtlerin hak taleplerinin konuşulmasına engel değilsiniz. Aynı zamanda bütün bir Türkiye coğrafyasındaki hak ve özgürlük kırıntılarının hızla rafa kaldırılmasına aracılık ediyorsunuz; hepsi bu! Yaptıklarınızın Kürtlerin hak taleplerine bir yararı yok yani! Yaptığınız eylemler nedeniyle Selahattin Demirtaş’ın şahsında HDP’li vekillerin tutuklanmasının bu ülkeye bir yararı olmadığını konuşamıyoruz bile! Yaptığınız eylem, tıpkı sizin gibi hak ve özgürlüklere düşman olanların işine yarıyor ama senaristi, başrolcüsü, figüranı herkes bilsin ki başta Kürtler ve Türkler olmak üzere bu coğrafyada yaşayan hepimiz, hevesinizi kursağınızda bırakacak güce sahibiz. Biz düştüğümüz yerden ayağa kalkmasını biliriz ama siz figüransınız; işte o kadar! KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Yurtta yangın paniği Samsun’un Tekkeköy ilçesinde bulunan 55 öğrenci kapasiteli 5 katlı Özel Tekkeköy Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdu’nun bodrum katında çıkan yangın paniğe neden oldu. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi ile söndürülen yangın sırasında, yurt öğrencilerinin çoğunun okullarında bulunması faciayı önledi. l DHA Üvey baba tutuklandı Samsun’da hap içerek intihar girişiminde bulunan lise öğrencisi 16 yaşındaki E.A.’nın, 1 yıldır üvey babası 50 yaşındaki Bekir T.’nin cinsel tacizine uğradığı ortaya çıktı. Gözaltına alınan Bekir T. mahkemece tutuklandı. Jandarmaya verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmeyen Bekir T., “Üvey kızım şımarık büyüdüğü için bana iftira atıyor. Kesinlikle kendisine cinsel tacizde bulunmadım” diye konuştu. l DHA Tacize bu kez indirim yok Diyarbakır’da kamyon sürücüsü 31 yaşındaki A.U., otostop yaparken aracına aldığı 22 yaşındaki Z.E.’ye cinsel istismardan 28.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, cezada herhangi bir indirim yapmadı. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear