28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ DOLAR 3.2790 2.8 kuruş Salı 15 Kasım 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ AVRO 3.5230 1.8 kuruş Dolar rekor tazeledi FAİZ 10.09 0.2 puan BORSA 74.567 607 puan ALTIN CUMHURİYET 862.71 19.17 lira ALTIN 24 AYAR 128.70 2.9 lira 9 Trump korkusu ve siyasi riskler nedeniyle dolar 3.2984 TL ile rekorunu yeniledi Dolar ABD’de başkanlık seçimlerini 8 Kasım’da Donald Trump’ın kazanmasından itibaren Hazine tahvil faizlerinde görülen sert yükselişe paralel olarak değer kazancını sürdürürken, Türk Lirası iç siyasi gelişmelerin etkisiyle gelişen ülke para birimleri arasında dolar karşısında en çok düşen para birimi oldu. Geçen hafta 3.29’un üzeri ne kadar çıkan dolar/TL de dün güne cuma kapanışına yakın 3.2550 seviyelerinde başladı. Kur daha sonra hızla yükselerek 3.2984 ile rekor tazeledi. Serbest piyasada dolar kapanışı 3.2790 seviyesinden oldu. Borsa ise güne yüzde 0.3 artışla başlasa da günü ekside kapadı. 10 yıllık tahvilin faizi de Hazine’nin düzenleyeceği ihaleler öncesinde 14 baz puan yük selerek yüzde 10.99’a çıktı ve kapanış bazında ocaktan bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Türkiye’nin 10 yıl vadeli ABD doları cinsinden tahvilinin faizi ile ABD 10 yıl vadeli hazine tahvili faizi arasındaki fark ise 13 baz puan artışla 353 baz puana yükselerek, Bloomberg’in izlediği 11 gelişen ülke arasında en yüksek 2. seviyeye ulaştı. Türkiye’nin risk primini gösteren 5 yıl vadeli CDS’leri de 6 baz daha puan yükselerek 295 baz puanı gördü ve 29 Şubat’tan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Türkiye ile AB üyelik görüşmelerinin durdurulması, NATO üyeliğinin askıya alınmasına kadar uzanan tepkiler piyasadaki satış baskısının kuvvetlenmesinde etkili oluyor. l Ekonomi Servisi Murat Ülker Hisseleri düştü, iddiaları yalanladı Yıldız Holding’e dönük, “FETÖ” operasyonu yapılacağına ilişkin bazı gazeteler ve internet sitelerinde çıkan haberlerin ardından, hisseler hızla düştü. Haberlerin gerçek dışı ve kabul edilemez olduğunu belirten Yıldız Holding, yasal haklarının saklı tutulduğunu ifade etti. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker de, Twitter adresinden, “Ortalığı sebepsiz yere telaşe verenler var. Alnımız ak, işlerimiz temiz, çalışmaya devam ediyoruz” mesajını paylaştı. Yıldız Holding tarafından tekzip edilen ve Odatv’de yer alan, “Hükümet medyasından Ülker Grubu’na operasyon iması” başlıklı haberle ilgili “Sabah gazetesi, Cemaatçi Kaynak Holding’in Ülker Grubu ile bağlantısı olduğunu iddia ederek operasyon imasında bulundu” denildi. Sert düştü Söz konusu haberlerin ardından Yıldız Holding bünyesindeki şirket hisseleri dün sert düşüşle karşılaştı. Gün içinde bazı şirketlerin hisseleri yüzde 12’nin üzerinde değer yitirdi. Ülker Bisküvi hisseleri dün gün sonunda yüzde 8.58, Bizim Toptan yüzde yüzde 10.1, Gözde Girişim hisseleri yüzde 6.31, Kerevitaş hisseleri de yüzde 8.33 değer kaybetti. l Ekonomi Servisi 59 milyar lira battı Tasfiye olunacak krediler eylül itibarıyla 59 milyar 127 milyon 837 bin liraya ulaştı. Batık krediler dokuz ayda yüzde 25.8 arttı Ticari borç ödenemiyor Ticari kredilerde de durum farklı değil. Alınan 1 trilyon 470 milyar 842 milyon liralık kredinin 38 milyar lirası batık. Buna göre ticaride batık oranı yüzde 2.6. Toptan ve perakendede batık oranı yüzde 4’ü geçiyor. Alınan 264.6 milyarlık kredinin 10.7 milyarı batık. İnşaatta batık oranı yüzde 3.8. Sektörde 5.9 milyar liralık borç geri ödenememiş. Tarımda batık oranı yüzde 2.6, tekstilde 3.86, gıdada 2.55, turizmde 3.25, makine ve teçhizatta 2.71. Siyasi belirsizlikler ve jeopolitik bozulan beklentiler nedeniyle borç ödeyeme riskler nedeniyle teş me eğiliminin arttığı vik politikalarına rağ nı gösteriyor. Toplam men büyüme proble tasfiye olunacak kre minin önüne geçilemezken hem birey PELİN ÜNKER diler içinde en büyük pay yüzde 35.7 ile bi sel hem de ticari kre reysel kredilere ait. Alı dilerde batık oranı zir nan 430.1 milyar lira ve yaptı. Bankalar Birliği’nin lık kredinin 21.1 milyar lirası Risk Merkezi verilerine gö ödenememiş. Buna göre birey re geri ödenmeyen kredi ora sel krediler içinde batık kredi nı yılın ilk dokuz ayında yüz oranı yüzde 4.9. de 25.8 arttı. Haziran 2014’te 31 milyar Bireysel önde 868 milyon lira olan bankala Bireyseldeki batık miktarın rın tasfiye olunacak kredile da ise konut ve otomobil dı rinin (batık krediler) toplamı, şındaki bireysel krediler başı Haziran 2015’te 40 milyar 90 çekiyor. Konut ve otomobil dı milyon liraya çıktı. Batık kre şındaki bireysel krediler için diler 2015 yılını 47 milyar li de batık miktarı toplamdan rayla kapattı. yüzde 19.4 pay alıyor ve 11.4 İkiye katlandı milyar lirayı geçiyor. Batık krediler, konutta 791.2 mil Tasfiye olunacak alacaklar yon lira, otomobilde 224 mil Eylül 2016 itibarıyla ise 59 yon lira, kredi kartlarında ise milyar 127 milyon 837 bin li 8.6 milyar lirayı buluyor. Kre raya ulaştı. Buna göre ban di kartlarındaki batık toplam kalardaki ticari, bireysel kre tasfiye olunacak alacaklar di ve kredi kartı borçlarından içinde yüzde 14.6 paya sahip. oluşan batık miktarı Haziran Çek ve senetlerde de ödeye 2014’ten beri 27 milyar 260 meme eğilimi artıyor. Yılın 10 milyon lira artışla neredeyse ayında karşılıksız çeklerin pa ikiye katlandı. Batık krediler rasal tutarı geçen yılın aynı Haziran 2015’ten bu yana 19 dönemine göre yüzde 7.8 ar milyar, 2015 sonundan beri tışla toplam 584 milyar TL’ye de 12.1 milyar lira arttı. ulaştı. Protesto edilen senet Bankalar Birliği verileri tutarı da aynı dönemde 8 mil ekonomik sorunlarla birlikte yar 518 milyon lirayı geçti. Büyümede sorun var Fatma Şahin Kadooğlu Nur Ger Türkonfed 2017’yi kadın yılı ilan etti Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) 2017’yi kadın yılı ilan etti. TÜRKONFED’in Türkiye’nin yalnızca en büyük KOBİ yapılanması değil üyesi olan 31 kadın derneği ile aynı zamanda en büyük örgütlü kadın gücü olduğunu belirten TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, “kadın güçlenirse, toplum güçlenir” felsefesiyle hareket ettiklerini ve yıl boyunca kadın konusunu en önemli gündem maddesi yapmak için etkinlikler yürüteceklerini söyledi. TÜRKONFED İş Dünyasında Kadın (İDK) Komisyonu ev sahipliğinde düzenlenen Sürdürülebilir Ekonomide Kadının Rolü Zirvesi yapıldı. Zirvede konuşan İDK Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık da “Türkiye genelinde işverenlerin yalnızca yüzde 8’inin ve her 100 girişimciden sadece 9’unun kadın olması, ülke ekonomisinin küresel rekabet gücünü de baskı altında tutmakta” dedi. Zirveye Zeynep Bodur Okyay, Nur Ger, Leyla Alaton ve Sanem Oktar da katıldı. l Ekonomi Servisi Ekonomide hem bu yıl hem de gelecek yıla ilişkin gelişmelerin öngörülene göre oldukça düşük bir büyümeye işaret ettiğini belirten üst düzey ekonomi yetkilileri, Reuters’a yaptıkları açıklamada ekonomiyi canlandırmak için geçici vergi indirimlerinin yanı sıra yeni adımlar üzerinde çalışıldığını söylediler. Darbe girişimi, arkasından alınan olağanüstü önlemlerin yarattığı belirsizlik, Suriye ve Irak’taki sorunların etkisi yatırımcı iştahını ve tüketici güvenini olumsuz etkiledi. Büyümenin öncüsü sanayi üretimi üçüncü çeyrekte yüzde 3.2 daraldı ve büyümenin bu dönemde daralacağının sinyalini verdi. Ekonomi yetkilileri son gelen veriler ışığında büyümenin üçüncü çeyrekte sıfır ya da negatif olarak gelmesinin beklendiğini belirtirken, bu yıl büyümenin OVP’de öngörülen yüzde 3.2’nin altında ve yüzde 2.8 olacağını, gelecek yıl için hedeflenen yüzde 4.4 büyümeye ulaşmanın şu anki şartlarda mümkün görünmediğini kaydettiler. Anormal belirsiz Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkan Yardımcısı Vitor Constancio, dünya ekonomisinin yeniden anormal derecede bir belirsizlikle karşı karşıya kaldığını ifade etti. l Ekonomi Servisi Başbakan Binali Yıldırım: Tarıma bir yılda 1415 milyar destek yapacağız, yarısını nisanda, mayısta vereceğiz, diğer yarısını eylül, ekimde vereceğiz. Hayvansal varlığımız 12 milyondan 23.5 milyon tona yükseldi. Hayvancılığımız her ne kadar istediğimiz hızda gelişmiyorsa da önemli mesafe kat ettik. AKP tarımı keşfetti Samandan buğdaya, etten domatese kadar her alanda dışa bağımlı hale gelen Türkiye şimdi tarımın değerini yeni keşfetti. Başbakan Binali Yıldırım ise hayvancılıkta açığın et ithal ederek sürdürülebilir hale getirilemeyeceğini belirterek, mutlaka damızlık hayvancılığı teşvik edeceklerini söyledi. Başbakan Yıldırım Milli Tarım Projesi’ni Beştepe’de tanıttı. Başbakan, Milli Tarım Projesi’yle ilgili şu bilgileri verdi: n Hayvancılıkta bir süre daha ithalat yapacağız ama daha sonra kendi kendimize yetmek istiyoruz. n Tarım alanlarımızın korunmasına yönelik 184 ovamızı özel koruma altına alıyoruz. Buralara fabrika, bina yapılmayacak. n Patatesi Niğde’de, Aksaray’da, Ödemiş’te ekiyoruz. Bu sefer fiyatlar düşüyor. Bir bölgede pamuk ekildiyse öbür bölgede buğday ekilecek, pirinç ekilecek. n Parça pinçik vermek ye rine, baharda bir destek, güzde bir destek vermek suretiyle bu işi sadeleştirelim. n Özellikle gübreye ve yakıta yoğunlaşacağız. 2017’den itibaren gübrede KDV’yi kaldırdık, gübrede mesafe aldık. Mazot için de deponun yarısı sizden, yarısı bizden. n 2023’e kadar 7 milyon hektar yeni tarım arazisi toplulaştırması gerçekleştireceğiz. Sulamada tarlanın başından itibaren sorumluluğu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na veriyoruz. Kendinden davacı... “Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu” sorusu sağırlığı kastetmez, aklın başında olup olmadığını sorgular. Sözcükler, düşünceler ister ağızdan çıksın, isterse yazılmış olsun aklın, bireyin iradesinin ürünleridir. Aklını kullanamayan için, başkalarının dikte ettirdikleri, dayattıkları içerikleri taşısalar da.. Kendi kendinden davacı olabilmek, bireysel ya da toplumsal sorumlu olduklarından yakınma, özeleştiri içerikli ise saygıyı hak eder. Hele hele söz konusu; iktidar gücünü otoriterlik boyutunda elde etmiş, parti içi demokrasiden başlanarak, Hükümet, Meclis, demokrasinin olmazları tüm çarkların erkler ayrılıkları ayaklar altına alınmış, hukuk devleti düzeni işletilmemiş, İktidarları gücü mutlak irade olarak kullanabilmiş, 14 yıllık otoriter, tekil güç iradesi sonrasında kendilerinin yaptıklarını, yarattıkları sonuçları kapsıyorsa... Sabahtan akşama canlı yayınlarda tekmili birden dinlediklerimizi akıl süzgecinden geçirerek sorgulamanın “doğruyalangerçek dışı..” tanımlarla bir yerlere oturtabilmenin anlamı çoktan tüketildi. Günlük yaklaşımlarla otoriter erkin yakın günlere dönük yapılmasını istedikleri ile yapacaklarının bir tür duyurusu... Dünün gündeminde üreticilere dönük bir toplantı kapsamında tarımın durumu gündemdeydi... 14 yıllık iktidar icraatları, politikaları kapsamında tarımla ilgili meslek örgütleri, uzmanlık yakınmaları belleğimizde çok taze. Tarımın her alanında kendi ülkesinin vatandaşını doyurmanın çok ötesinde dünyaya satacak kapasitede üretim yapma potansiyelinde dünya ölçeğinde çok şanslı ülkemizin, siyasi erkin yanlış icraatları destek yerine köstek olmaları bağlantılı nasıl çökertildiğinin, tehdit altında kaldığının çığlıklarını, kulakların tıkanmasını dinledik... HHH Sanki ülkemizde bu 14 yılın çok kötü icraatlardan; en yaşamsal tarım ürünleri, hayvancılık, insanca yaşam, beslenme, açlığın sorumlusu başka iktidarlar vardı da.. Çiçeği burnunda iktidara aday ya da yeni seçim kazanmış siyasi parti, liderlik ortaya çıkmış da, halkın pahalı sebze meyve, et yiyememesinin sorumlularından, hainlerden hesap soruyor. Halkı açlığa mahkum eden hainlerden hesap sorulmasından dem vuruluyor. Yetmiyor, denetim altında seslenilen yandaş kitleden, bu yüzsüz gerçekleri tersyüz etmeyle alkış bile alınabiliyor... Daha da vahim sahnelerde ülkenin nasıl dört koldan terör kıskacına çekildiği, can güvenliğinin tehdit altında kaldığı kaçınılmaz, en can yakan gündem konusunu oluşturmaktayken.. Kanıyla bedel ödeyen şehit cenazelerinde en çok, canların yaşatılmasına yönelik yapılacaklardan haklı olarak söz açılırken.. İnsan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni içinde akılcı çözümlerden yana sorumlu, İktidar icraatları, projelerine dönük açıklamalara hasret kaldık... İktidar icraatlarına yönelik eleştiriler, nereden gelirse gelsin, içeriklerine de bakılmaksızın öfke ve beddualarla karşılık veriliyor... “Topu birden cehennem kuyusunda cayır cayır yansın”larla nerelere varılması bekleniyor? Beddua edilen, ülkelerin siyasal erklerinin dünyaya bakış, ülkemize dönük siyasetlerinin çoğunluğunun giderek daha evrensel kalıplardan kopuk olarak, dünyanın kaosa sürüklendiği, sorunlar yumağında boğulduğu bir sürecinde, ülkemize dönük gerçekten ilkesiz, çifte standartlı, haksız boyutlarının katlanmasına tanıklık etsek, eleştirsek de... Bu türden çevirisi bile ayıp kaçacak beddualarla hizaya sokulamayacaklarının bilinci içinde.. Ülkemizin biat kültürü içinde en çaresiz, en ezilmiş kitlelerini daha da ezmek, korkutmanın ötesinde bir işlevi olamayacağını düşünüyorum... Zaten iç siyasete, biat etmemekte direndikleri varsayılanlara, basına, siyasi partilere, gazetemize, arkadaşlarımıza yönelik de.. hukuksuz şiddet, baskılar, yargısız infazların dozunda önlenemez yükselişler yaşanıyor. Sayfalarımızda insancıl, olumlu haberlere yer kalmıyor... CengizKolinKalyon Akkuyu’ya ortak oluyor Akkuyu Nükleer Santralı için Rus nükleer enerji şirketi Rosatom ile CengizKolinKalyon (CKK) şirketleri arasındaki ortaklık görüşmelerinin, yıl sonuna kadar belli bir aşamaya getirilmesi kararlaştırıldı. Rosatom ile müzakerelere katılan Türk özel sektör yetkililerinden alınan bilgiye göre, Rusya’nın daha önce Cengiz Holding’le başlattığı ortaklık görüşmelerinde, Kolin ve Kalyon şirketleri de sürece dahil oldu. CKK yetkilileri, Rus nükleer enerji şirketi Rosatomun üst düzey yetkililerinden Kirill Komarov ile cuma günü İstanbul’da bir görüşme gerçekleştirerek, ortaklık sürecini yıl sonuna kadar belli bir noktaya getirme kararı aldı. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear