07 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 11 Kasım 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN oSMİLEİSVARlJİs’DVEANRa:Hbuukruakduanoklımrınatyısızı teslim olmayız 7 CHP’li milletvekilleri Şafak Pavey, Sezgin Tanrıkulu, Veli Ağbaba ve Nurettin Demir, gazetemizi susturma amaçlı operasyon kapsamında tutuklanan 9 yazar ve yöneticimizi Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde ziyaret etti. Yazar ve yöneticilerimiz milletvekilleri aracılığıyla, “Türkiye’de hukukun kırıntısı olsa burada olmayız” mesajını yolladı. Çizerimiz Musa Kart yolladığı mesajda, “Her voltaya çıkışımda Silivri’nin tüm kargaları üşüşüyor başıma. Hakkımızda açılan davayı anlatıyorum. Onlar gülüyor, ben gülüyorum” derken, Kitap Eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay ise “Bu duruma kargalar bile gülmez” mesajını iletti. Öte yandan gazetemiz avukatları da dün ilk kez tutuklu yazar ve yöneticilerimizle görüştü. Görüş, bir cezaevi görevlisi eşliğinde gerçekleşirken, sesli ve görüntülü olarak kayda alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcısı “FETÖ üyeliği” davası sanığı Murat İnam’ın yürüttüğü soruşturma kap samında tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Hakan Kara ve Musa Kart ile Kitap Eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay, 7 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu. Yazar ve yöneticilerimizi, Silivri 9 No’lu Cezaevi’nden dün CHP’li milletvekilleriyle görüştü. Daha çay içememişler Görüşmenin ardından açıklama yapan CHP’li Şafak Pavey, cezaevine kitap girmesi konusunda sorun yaşandığını aktararak, “Özellikle Kitap ekinin başındaki Turhan Günay’ın özel olarak ricası, İletişim Yayınları’nın klasiklerin cezaevi kütüphanesine sokulması. Cezaevi müdürüyle konuştuk. Turhan Günay, Musa Kart ve Kadri Gürsel cezaevine girdiklerinden bu yana maalesef daha çay içememişler. Çünkü ısıtıcıları yok. Cezaevi müdürüyle konuştuk, kantinde ısı tıcının bittiğini söylediler. İhale ile alınıyormuş. ‘Birkaç güne mutlaka götürürüz’ dediler. Çarşamba gününden itibaren Cumhuriyet gazetesine ulaşmaya başlamışlar. Biz de gözaltına alındıklarından itibaren, ulaşamadıkları Cumhuriyet Gazetesi’nin sayılarını götürdük cezaevine. Müdür de ileteceğine dair söz verdi. Hepsinin en üzüntü ve hayal kırıklığı duyduğu mesele eski Cumhuriyet çalışanları Alev Coşkun ve Mustafa Balbay’ın isimlerinin soruşturmada karşılarına çıkmış olmaları. Soruşturmaya müdahil olmaları” diye konuştu. Trump’ı nasıl öğrendiler? Tanrıkulu, yazar ve yöneticilerimizin hiçbirinin koğuşunda televizyon olmadığını dile getirerek, “Örneğin Trump’ın başkan olduğunu bile öğrenememişler. Gardiyanlara sormuşlar, onlar da ‘Konuşmamız yasak’ demişler. En son uzaktan bir ses gelmiş ‘Trump’ diye. Öyle öğrenmişler seçim sonucunu” dedi. Yazar ve yöneticilerimizin mesajları şöyle: DİSK heyeti Cumhuriyet’i ziyaret etti. Gazetecilik yaptık Murat Sabuncu: Gazetecilik yaptık. Başımız dik. Cezaevlerinde 200’ü aşkın gazeteci, Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan gibi yazarlar ve HDP’li vekiller varken sadece kendimiz için özgürlük istemiyorum. Tüm düşünce ve fikir suçlularının barışçıl demokratik bir ülke için erken zamanda özgürlüklerine kavuşmasını diliyorum. Cumhuriyet’e saldırı Kadri Gürsel: Cumhuriyet’i yok etmeyi amaçlayan siyasi bir operasyonun sonucunda akıl, mantık ve hukukla hiçbir alakası bulunmayan suçlamalarla Silivri Cezaevi’ne konulduk. Muhalefet ettiğimiz için buradayız. Alnımız ak, başımız dik. İyiyiz. Sivil toplum ve okurlarımızın desteği artarak sürdüğü müddetçe daha da iyi olacağız. Cumhuriyet’i hep birlikte yaşatacağız. Gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Ben 2007’den bu yana köşe yazısı yazıyorum. Bugüne kadar hiçbir yazımla ilgili olarak bir dava açılmadı. Mayıs ayından itibaren Cumhuriyet’te yazıyorum. 40 gündür de yayın danışmanıyım. 13 Temmuz’da yazdığım siyasi mizah yazısı olabilecek bir yazıdan dolayı tutukluyum. Buna tutuklanma denmez. Cumhuriyet’i yok etmeye yönelik bir saldırıdır. Torba dikiş tutmaz Musa Kart: Her voltaya çıkışımda Silivri’nin tüm kargaları üşüşüyor başıma. Hakkımızda açılan davayı anlatıyorum. Onlar gülüyor, ben gülüyorum. Daha önceden damgalanmış bir torbaya ne kadar muhalif varsa atıldı. İnanıyorum ki bu torba dikiş tutmayacak, patladı, patlayacaktır. Kargalar bile gülmez DİSK Başkanı Kani Beko, gazetemizle ‘Oğlum Cumhuriyetnasıltanıştığını gazetesianlattı almayı unutma’ Gazetemizin 9 yazar ve yöneticisinin tutuklanmasının ardından çok sayıda siyasi, sendika başkanı, yazar, avukat ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile okurlarımızın destek ziyaretini dün de sürdü. Gazetemizin Şişli’deki binasına dün gelen çok sayıda ziyaretçi gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç ve yazarımız Ayşe Yıldırım ile görüştü. DİSK Genel Başkanı Kani Beko: Babam mahalle muhtarlığı yapıyordu. Arada yardım için yanına uğruyordum. Çıkarken de ‘Baba bir ihtiyacın var mı?’ dediğimde ‘Oğlum Cumhuriyet gazetesi almayı unutma’ derdi. O günden bu yana takip ediyorum. Cumhuriyet gazetesi bugüne kadar bu ülkenin bağımsız, demokrat, laik, sosyal hukuk devleti mücadelesini veren bir gazete. Avukat Eşber Yağmurdereli: Türkiye tarihinin en karanlık dönemini yaşıyor. 4050 yıldır bütün bu gelişmleri içinden izledim. Ama bugün yaşadıklarımız geçmiştekilerden çok daha vahim. En başta da düşünce özgürlüğü ve basın özgürlüğü tehdit altında. Cumhuriyet gazetesi, bugün bu baskılardan nasibini almış vaziyette. Biliyoruz ki Cumhuriyet gazetesi bizzat Cumhuriyet değerlerinin kendisidir. Onun için de savunulması son derece önemli. Yazar Işık Öğütçü: Bu yapılanlar herhangi bir kanuna, kurala uygun bir durum değil. Bu kurumların bu şekilde yıpratılması zaten imkânsız. Kurumu yaşatan çalışanları ve okurları. Çalışanlar bu inançla burada biz okurlar aynı inançla ve inatla bu gazeteyi okumaya devam ettiğimiz sürece Cumhuriyet’e bir şey olmaz. CHP Sarıyer İlçe Başkanı Mehmet Deniz: Cumhuriyet gazetesine yapılan bu haksızlığı, ülkede yaşayan bütün sosyal demokratlara, solculara, Atatürkçülere ve bütün Cumhuriyet değerlerine yapılan bir saldırı olarak görüyoruz. CHP çatısı altında, bu mücadeleyi daha güçlü bir boyuta taşıyarak, mücadeleyi başarıya ulaştıracağız. CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Yılmaz Yıldırım: Cumhuriyet’e yapılan, topyekün bir saldırının başlangıcıdır. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir, azınlıkların sesidir, nefes almaktır. Bu operasyonda şunu gördük ki nasıl olsa bana dokunmuyorlar diye düşünenler, sıraların yavaş yavaş kendilerine geldiğini gördüler ve Cumhuriyet’e sahip çıkıyorlar. Tüm demokrasi güçlerinin Cumhuriyet gazetesine sahip çıkması lazım. l İSTANBUL / Cumhuriyet Turhan Günay: Bu duruma kargalar bile gülmez. Dostlara ve arkadaşlara çok selam ve sevgi. Biz burada çok iyiyiz. Burada arkadaşlarımı güldürmeye çalışıyorum. Asıl dışardakiler kendine dikkat etsin. Kitaplarımızı istiyoruz Güray Öz: Biz bu yaşa gelmiş insanlarız. Biz seçtiğimiz, okumayı planladığımız kitapları okumak istiyoruz. Kütüphanenin nasıl oluşturulduğu belli. Ekseni belli, yönü belli. Bizim seçtiğimiz kitapların getirilmesi lazım. Bu en insani, vicdani talebimizdir. Düşünmeye devam Hakan Kara: İçeride her ne kadar dijital ortamla buluşma imkânımız olmasa da dijital düşünmeye ve betonun içinde olsak da çevre haklarıyla ilgiliyim. Nükleer değil, güneş ve rüzgâr enerjisi. Herkese özgürlük Mustafa Kemal Güngör: Cumhuriyet ilkelerine ve yayın politikasına hep uygun davranmaya özen gösterdik. Başımız diktir. Cumhuriyet’e verilen destek için çok mutluyuz. Cumhuriyet Gazetesi önündeki “Demokrasi nöbeti” bizim için mutluluk kaynağıdır. CHP’nin desteği sevindiricidir. CHP’nin Türkiye bakımından ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet’e ve çalışanlarına baskı ve yıldırma ve gerekse HDP’li milletvekilerine yapılanlar Türkiye’yi karanlığa götürmektedir. Özel talebimiz yoktur kendimiz için. Sadece kendimiz için değil bizim gibi burada olanlar için özgürlük talep ediyoruz. Bıçak sırtında günler Önce Anıtkabir’e, sonra gazeteye Gazetemiz yazar, çizer ve yöneticilerine yönelik operasyonun onuncu, tutuklamaların ise 6. gününde Ankara büromuza toplumun tüm kesimlerinden destek ve dayanışma ziyaretleri devam etti. Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği üyesi ODTÜ’lü hocalar, gazetemizi yalnız bırakmadı. Öğretim üyeleri ziyaretlerinde, Cumhuriyet’e destek olmak için planladıkları kampanyayı pay laştı. Gazetenin tirajına ve hazırlanmasına destek olmak isteklerini iletti. CHP PM üyesi Gülseren Onanç ve CHP Denizli Kadın Kolları üyeleri, Mersin Hamidiye Mahallesi’nin genç Cumhuriyet okurları, Mersin CHP Kadın ve Gençlik Kolları, Tekirdağ CHP il örgütü üyeleri ve Çankayalı muhtarlar da gazetemizin Ankara Temsilciliği’ni ziyaret ederek, destek mesajlarını ilettiler. Kent dışından gelen destekçileri miz, 10 Kasım nedeniyle Anıtkabir ziyaretlerinin ardından gazetemize geldiklerini söyledi. Dağıtım sürdü CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek ise Ankaralılara gazetemizi dağıttı. Daha önce CHP Ankara Milletvekili Murat Emir Kızılay, Meydanı’nda ve AKP Genel Merkezi önünde yurttaşlara Cumhuriyet dağıtmıştı. l ANKARA / Cumhuriyet Bülent Utku: İnsan hakları, hukuk ve demokrasi mücadelesinin bıçak sırtından geçtiği günlerdeyiz. Türkiye’nin önünde görünen karanlığı aşmak için tek yol omuz omuza mücadeleden geçiyor. Destek için çok teşekkürler. Beraberiz, bunu biliyoruz. Haklıyız, biliyoruz Önder Çelik: Çok net ve dik duruyoruz. Hiç merak etmeyin. Büyük destek için yürekten teşekkür ediyoruz. Haklılığımıza her şeyden çok inanıyoruz. Hukukun işlediği zamanları da göreceğiz. Bütün arkadaşlarımızla aynı dirençle, haklılığımızı biliyoruz. ÖZGÜR GÜNDEM İDDİANAMESİ Aslı Erdoğan Necmiye Alpay Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’a müebbet istendi Kapatılan Özgür Gündem yayın da nışma kurulu üyeleri Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay, Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü İnal Kızılkaya’nın da bulunduğu 4’ü tutuklu 9 gazeteci hakkında, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “terör örgütü propagandası yapmak” gibi iddialarla, ağırlaştırılmış müebbet ve 17.5 yıla kadar hapis cezası istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu Cumhuriyet Savcısı Umut Tepe tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İddianamede, Özgür Gündem gazetesi “örgüt yayını” olarak nitelendirildi. Gazetenin avukatı Özcan Kılıç, iddianamenin mahkeme tarafından incelenip kabul kararı verilmeden hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesinde yayımlanmasına dikkat çekti. Kılıç, bu durumun davanın başından bu yana “siyasi bir kumpas” olarak kurgulandığının göstergesi olduğunu söyledi. “Bu şekilde kamuoyuna duyurulması bir algı operasyonudur. Yasal olarak yayınlanan bir gazetenin künyesinde hukuki olarak isimleri bulunan gazetecilerin ‘yasadışı örgüt üyesi’ olarak kabul edilmesi kabul edilemez bir durumdur” diye konuştu. Kılıç, iddiaların ise hiç hukuki ve maddi temelinin olmadığını dile getirdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear