28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 30 Ekim 2016 2 NECATİ SAVAŞ haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Başkent, dün 6 bin polis ve yüzlerce özel güvenlik görevlisi ile korundu. Pek çok yol törenler nedeniyle kapatıldı. Kapalı yolların girişine 15 Temmuz darbe girişimi sırasında askeri birliklerin önünde bekletilen sarı kamyonlar yerleştirildi. Arama yapılan askeri personelin ‘Sanki bir daha gelmeyin diyorlar’ ifadesi dikkat çekti. Üç aşamalı arama Cumhuriyetin 93’üncü yaşında Anıtkabir yolu kamyonlarla kapatıldı, caddeler bariyerlerle örüldü, askerler dedektör, xray ve elle arandı Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlenen resmi ve alternatif yürüyüşlere bombalı araçla saldırı olasılığı nedeniyle birçok yol 15 Temmuz darbe girişiminde askeri birliklerin önünde bekletilen “sarı kamyonlarla” kapatıldı. Ankaralılar Anıtkabir yolunun güvenlik gerekçesiyle kapatılmasına tepki gösterirken, resmi geçit töreni sırasında herhangi bir güvenlik önleminin alınmaması dikkat çekti. Anıtkabir girişinde askerlere ise farklı bir uygulama yapıldı. Askerler ilk kez xray’in yanı sıra, dedektör ve elle arandı. Görüntüye alınan askeri personel, “Sanki bir daha gelmeyin diyorlar” ifadeleri ile tepki gösterdi. Törende Aslanlı Yol’dan yürüyüş sırasında Başbakan Binali Yıldırım ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sohbet ettik Bilal Erdoğan’ın okçuları da geçitte Geçit töreninde; Çanakkale, Kurtuluş, Kore ve Kıbrıs savaşlarını temsilen 120 askerin oluşturduğu tarihi bölük ve 210 kişilik aralarında yeniçerilerin de yer aldığı Osmanlı Birliği de yer aldı. Geçide, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucusu olduğu Okçular Vakfı’nın temsilcileri de katıldı. leri görüldü. Ankara’nın hava sahası da as keri uçuşlara kapatıldı. Bir tek polis helikopterine izin verildi. Kilometrelerce yol, polis bariyerleri ile kapatıldı. Birçok yolun kapalı olması nedeniyle Ankara’da trafik çekilmez hale geldi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından düzenlenen ikinci resmi törende Anıtkabir Komutanlığı’nın askerlere uygula dıkları güvenlik önlemleri dikkat çekti. 30 Ağustos’ta sadece xray cihazından geçerek Anıtkabir’e girerken, askerler üzerindeki kontrol 29 Ekim’de artırıldı. Askerler, rütbelerine bakılmadan önce xray cihazından geçti, daha sonra dedektör ve askeri görevliler tarafından el ile arandı. Girişler, kamera ile kayıt altına alındı. Durumdan şikâyet eden bazı askerlerin “Sanki bir daha gelmeyin diyorlar” ifa deleri ile söylendikleri duyuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Anıtkabir heyetinde; TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, yüksek yargı organlarının başkanları, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, kabine üyeleri, kuvvet komutanları yer aldı. Erdoğan Anıtkabir Özel Defteri’ne, “15 Temmuz darbe girişimine karşı ülkemizin dört bir yanından gösterilen kahramanca direniş, 93 yıl evvel Kurtuluş Savaşımızı zafere taşıyan ortak imanın tecessüm etmiş halidir. 246 şehit ve 2 bin 194 gazimizin kanı pahasına elde ettiğimiz kazanımları koruyarak 2023 hedeflerimizi gerçekleştirerek ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşıyacağız” ifadelerini yazdı. l ANKARA/Cumhuriyet Erdal İnönü ile bir akşam yemeği Dün Cumhuriyet’in 93’üncü yılını kutladık. Bu vesile ile gerçek bir “Cumhuriyet Çocuğu” ile, Erdal İnönü ile olan bir anımı anlatmak istiyorum. Erdal İnönü gerçekten müstesna bir insandı: Sadece bilgi ve kültür bakımından değil, hümanist değerler açısından da eşi bulunmaz biriydi. Şimdiye kadar, tanıdığım bütün politikacı ve (çift L ile) entellektüeller arasında, demokrasiyi onun kadar özümlemiş, içselleştirmiş hiç kimseyle karşılaşmadım diyebilirim. HHH Son derece geniş ve derin bir felsefe ve edebiyat kültürü vardı... Bu zenginliğini ilk fark ettiğimde çok şaşırmış “Bir Fizik Profesörü, felsefe ve edebiyat konularında nasıl bu kadar bilgili olabilir” demiştim... Sonradan, çocukluğumda okumuş olmakla övündüğüm beyaz karton ciltli Milli Eğitim Bakanlığı’nın kısaca “Klasikler” dediğimiz, “Dünya Edebiyatı’ndan Tercümeler” serisini Türkiye’ye armağan eden Cumhurbaşkanı’nın oğlu olduğunu anımsayıp kendi kendime gülmüştüm. HHH Kültür Bakanlığı Müsteşarlığımdan önce de sonra da, ailecek buluştuğumuz zamanlarda, günlük politikadan hemen hemen hiç söz etmezdik. Küçük grubumuzun çekirdeğini Sevinç ve Erdal İnönü, Duygu ve Uğur Büke, Nuran ve Tosun Terzioğlu, Güldal ve Korel Göymen, Güven ve Yiğit Gülöksüz, Ülkü Ergun, Sevil Paçalıoğlu, Rabia ve Vecdi Çapa oluşturuyordu. Sevil ve Uğur Mengenecioğlu, Nazlı ve Hayri İnönü, Tülin ve Suha Umar da sık sık bu gruba katılanlar arasındaydı. Sevinç Hanım’ın girişkenliğiyle, bayramlarda ve yılbaşlarından buluşur küçük seyahatler yapardık. Buluşmanın ilk akşam yemeğinde açış konuşmasını benim yapmam bir gelenek halini almıştı; bu konuşmalarımda genellikle siyasetten çok, grubun içindeki ailevi ve kişisel ilişkilere, olaylara, vurgu yapardım. HHH Erdal Bey’le iki kez baş başa yemek yedik. Birincisinde, 1991 seçimlerinden çok önce, bir kamuoyu araştırmasının onunla ilgili verilerini konuştuktan sonra beni öğlen yemeğine götürmüştü. Galiba yoğun politika konuştuğumuz tek yemek de o olmuştu. Burada anlatacağım ikinci baş başa olan akşam yemeğini, ben Müsteşarken, o da Başbakan Yardımcısıyken yedik. Tesadüfen o gün Meclis’te Kültür Bakanlığı’nın bütçesi kabul edilmemişti ve küçük çaplı bir siyasal kriz yaşanıyordu; ama bizim yemek randevumuz çok önceden belirlenmişti. Biz baş başa yemek yerken herhalde herkes o günkü siyasal krizi konuştuğumuzu sanmıştı; malum, ben zaten eskiden beri yakın çevredeki danışmanlarından biri değil miydim... Oysa o yemekte hiç politika konuşmadık: Erdal Bey, sosyal bilimlerde de, doğal bilimlerde olduğu gibi yasaların olup olmadığını, böyle yasalara erişilip erişilemeyeceğini merak ediyordu. Doğal bilimlerdekilere en çok benzeyen yasaların bulunduğu Sosyal Psikolojiden, Grup Dinamiğinden örnekler vererek başladığım ve kamuoyu araştırmalarının güvenilirlik sorunu ile sürdürdüğüm izahat ve sohbetimiz geç saatlere kadar devam etmişti. Gecenin sonunda birden fark ettim ki, Erdal Bey’in o gece dışavurduğu bu Sosyal Bilim merakı sadece bilim insanı olmasından değil, TÜBİTAK’a koşut bir “Türkiye Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Kurumu”, TESAK, kurmak istemesinden de kaynaklanıyordu. Sonradan TESAK projesini birlikte geliştirdik ve hükümete sunulacak hale getirdik; ama Başbakan Demirel engelledi. Muhtemelen TÜBİTAK gibi TESAK’ın da Erdal Bey’e bağlı olacağından ve başına benim geçeceğimden rahatsız olmuştu. Bana da bizzat, “Hoca sen bırak bu işleri, Kültür Bakanlığı’yla ilgilen” diye doğrudan uyarıda bulundu. HHH Erdal İnönü’yü özlüyorum... Bugün hayatta olsaydı, demokrasiye olan inancı ve büyük zekâsıyla, önemli katkılarda bulunabilirdi diye düşünüyorum! ABD’NİN UYARISI İZMİRLİLERİ ETKİLEMEDİ Kordon coştu Amerika’nın İzmir’e ilişkin yaptığı “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında Kordon ve Cumhuriyet Meydanı’na çıkmayın” uyarısı, İzmirlileri etkilemedi. İzmirliler, önceki gece ve dün coşkuyla hem meydanlara hem de Kordon’a aktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir haftaya yaydığı kutlamalar kapsamında önceki gece Konak’taki hizmet binasının Saat Kulesi’ne bakan yüzünde gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyetin ilanı ve devrimleri konu alan ışık ve video gösterisi büyük ilgi çekti. Atatürk’ün Cumhuriyet’in 10. yılında TBMM’de yaptığı konuşma da perdeye yansıtıldı. Atatürk, video görüntüsü aracılığıyla İzmirlilere seslendi. İzmirliler de büyükşehir bandosu eşliğinde Cumhuriyetin, özgürlüğün ezgilerini Konak Meydanı’nda yankılandırdı. Gece boyunca ellerde Türk bayrakları, dillerde 10. Yıl Marşı vardı. İzmir’in ilçelerinde de on binler cumhuriyet için yürüdü. Resmi kutlamalar çerçevesinde dün Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Protokoldekilerin yurttaşların bayramını kutlamasının ardından geçit töreni yapıldı. l HAKAN DİRİK/İzmir C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear