24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 25 Ekim 2016 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ZARİFE SELÇUK Sıkıştıkça saldırıyor haber 11 Irak Ordusu ve Peşmerge güçlerinin, ABD öncülüğündeki uluslararası ko alisyonun desteğiyle Musul’u 2.5 yıldır süren IŞİD işgalin den kurtarma operasyonu sü rüyor. Başika’yı çembere alan Peş merge, Başika çev resinde IŞİD’den aldığı 9 köyde dün mayın ve patla MAHMUT ORAL yıcı araması yaptı. Irak ordusu ise Bartilla’da operas yonlarını sürdürüyor. Musul operasyonunda sıkışan IŞİD, Şengal, Dakuk ve Rutba’da sal dırılar düzenledi. Navaran ve Başika cephele ri birleşirken, geniş bir bölge de kontrol sağlayan peşmer ge, Musul kent merkezine 9 kilometre mesafede konuşlan dı. Navaran cephesindeki peş merge güçleri operasyonda ki önceliklerinin sivillerin gü venli şekilde tahliye edilme si olduğunu söyledi. Rudaw’a konuşan 65 yaşındaki gönüllü peşmerge İbrahim Mahmud, “Amacımız halkı korumak. Tek bir çocuk dahi ölsün iste miyoruz. Kendi çocuklarımızı, torunlarımızı nasıl koruyup kolluyorsak, aynı şekilde bu kafirlerin zulmü altındaki in sanları da kurtarıp koruyaca ğız” dedi. Irak Ordusu’nun ise IŞİD Şengal, Dakuk ve Rutba’da eylem düzenledi. Peşmerge, Başika’yı kuşatarak temizlik yapıyor. Irak ordusu ise Bartilla’da Bartilla ve çevresinde Musul’a yönelik operasyonunu sürdürdüğü belirtildi. Şengal’e saldırdı Musul operasyonuyla sıkışan IŞİD operasyonu yavaşlatmak için saldırılarını sürdürüyor. IŞİD, dün sabaha karşı bir kez daha Şengal’e saldırdı. Sabah saat 04.00 sıralarında Tıl Qasab, Rambosi, Kızıl Kent ve Solaq köyleri ile Şengal Çimento Fabrikası tarafından saldırıya geçen IŞİD militanları ile peşmergeler arasında yaklaşık 2 saat şiddetli çatışmalar yaşandı. IŞİD saldırısı püskürtülürken, 15 IŞİD militanının öldürüldüğü, IŞİD’e ait 7 bombalı aracın 6’sının peşmerge güçleri, 1’nin koalisyon uçakları tarafından vurularak imha edildiği ifade edildi. Rudaw’a konu Irak ordusu şan peşmerge komutanı Süleyman Helo Girani, Şengal’in batı yönünden peşmerge mevzilerine büyük bir saldırı düzenlendiğini, çatışmaların yaklaşık 2 saat sürdüğünü, peşmergeden can kaybı veya yaralanan olmadığını kaydetti. Şengal, 3 Ağustos 2014’te IŞİD’in eline geçmiş, yaklaşık 400 bin kişi göç etmek zorunda kalmıştı. IŞİD, binlerce Ezidi’yi kaçırmış ve katletmiş ti. Kent, 12 Kasım 2015’te peşmerge tarafından kurtarılmıştı. Ortak operasyon IŞİD önceki gece saat 01.00 sıralarında da Dakuk sınırında polise saldırı düzenledi. 1 polis yaşamını yitirdi, 1 polis de yaralandı. Rudaw’a konuşan K erkük İlçeler ve Nahiyler Polis Müdürü Tuğgeneral Serhad Kadir, çatışma üzerine bölgede başlatılan operasyonda bir köyde 2 IŞİD üyesi ile 13 IŞİD yanlısının gözaltına alındığını belirtti. Operasyonun Peşmerge Güçleri ile Şii milis grubu Haşdi Şabi’nin desteğiyle yapıldığını belirten Kerkük Polis Müdürü, bundan sonra işbirliğinin devam edeceğini söyledi. Rutba’da çatışma IŞİD’in 3 koldan saldırdığı Anbar kentine bağlı Rutba ilçesinde ise çatışmalar sürüyor. Bazı kaynaklar IŞİD’in şehrin bazı mahallerini ele geçirdiğini idddia ederken IŞİD’in kent merkezini de kontrol altına aldığı ileri sürüldü. IŞİD’in kentte 5 kişiyi katlettiği belirtildi. Rutba’daki son durum için net bir bilgi yok. l ERBİL Kerkük’te 4 intihar saldırısı Kerkük’te dün akşam IŞİD eşzamanlı dört intihar saldırısı düzenledi. IŞİD’in iki intihar eylemcisinin Bağdat yolundaki 4. Köprü üzerinde, birisinin Yeşil ve diğerinin ise Seyada bölgesinde üzerlerindeki patlayıcıları infilak ettirdikleri kaydedildi. Gazetemizin baskıya girdiği saatlerde saldırıda ölen olup olmadığına ilişkin bilgi verilmemişti. Şii milisler geldi, kriz çıktı Musul Operasyonu ile sıkışan IŞİD’in Kerkük’e saldırmasından sonra Şii milislerden oluşan Haşdi Şabi kuvvetlerinin Kerkük yakınlarına kadar gelmesi, Kürtler arasında tartışma yarattı. IKDP’nin Irak Parlamentosu Milletvekili ve Güvenlik Komisyonu üyesi Şaxewan Abdullah, Irak’ın askeri bir gücüne Kerkük’te yol vermeyeceklerini söyledi. ‘Bağdadi kaçtı’ iddiası Irak istihbaratının raporlarına göre operasyonun başladığı 17 Ekim’den 2 gün sonra IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi, Musul kent merkezinde görüldü. Raporlara göre, Musul üzerinde hava saldırılarının artması üzerine Bağdadi, Suriye’nin Rakka kentine kaçtı. Kentte IŞİD’e karşı örgütlenen yeni silahlı grupların eylemlerde bulunduğu belirtildi. Maliki: Bizim de planlarımız var Irak’ın eski Başbakanı Nuri el Maliki, Musul’u kurtarma operasyonuna ilişkin, Bağdat’ta “Irak’ın yanı sıra Suriye ile Yemen’de yaşanan ve İslam projesine inanmayanların körüklediği günlük çatışmaları unutmamamız gerekir. Düşmanın planları varsa bizim de vardır. Geliyoruz Ninova, geliyoruz Rakka, geliyoruz Halep ve geliyoruz Yemen” dedi. ‘IŞİD 200 sivili öldürdü’ iddiası Ninova milletvekili İntisar elCuburi, Musul’dan kendilerine ulaşan bilgilere göre IŞİD’in son birkaç gün içerisinde kendi tarafında savaşmayı reddeden 200 sivili öldürdüğünü iddia etti. Cuburi, infazların Musul’un çeşitli bölgelerinde yapıldığını ve cenazelerin ailelerine teslim edilmediğini söyledi. GÖÇ DE ÇARE DEĞİL IŞİD zulmü altında yaşayan Iraklıların, Irak’ın Suriye sınırındaki Rajam el Saliba bölgesine kaçışı sürüyor. Sınırın öteki tarafında, sığınmacı kampının bulunduğu el Hol bölgesine yığınak yapan YPG, sivillerin arasına karışan IŞİD militanlarının bölgeye girişini engellemeye çalışırken, yüzlerce Iraklının geçişine de izin verilmiyor. Ancak Irak tarafındaki yüzlerce sığınmacı ateş hattında. 30’lu yaşlarında ismini vermek istemeyen bir Iraklı AFP’ye “Buraya bir havan mermisi düştü ve Iraklı bir aile yaralandı. Gece gündüz çatışmalar var. Hayatımız tehlikede” dedi. Nawal adlı bir diğer Iraklı “Soğuk ve açlık burada bizi öldürecek. Geceleri çok soğuk. Ellerimizi toprak altına sokup ısınmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Başika kargaşası l Binali Yıldırım: Yardım istediler l Peşmerge: Türkiye’den bombardıman talebinde bulunmadık l Irak: Türkiye katılmadı l İran: Kabul edilemez Musul operasyonunun ikinci aşaması olan Başika operasyonu önceki gün başlarken, Başika’da Türkiye’nin ileri üs bölgesiden IŞİD hedeflerini vurmasının yankıları devam ediyor. Başbakan Binali Yıldırım, “Peşmerge Başika’yı DEAŞ’tan temizlemek için harekete geçti. Başika Üssü’ndeki askerlerimizden yardım istediler. Biz de topçularla, tanklarla destek veriyoruz” dedi. Rudaw’a konuşan Peşmerge Güçleri Başika Cephesi Komutanı Tuğgeneral İskender Gerdi ise “Türkiye’den bombardıman yapılması istenmedi” dedi. AFP’nin haberine göre Musul operasyonuna Türkiye’nin de katıldığı yönündeki açıklamaların ardından Ortak Operasyonlar Komutanlığı yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Komutanlık sözcüsü, Ninova’nın (başkenti Musul olan vilayet) özgürleştirilmesi operasyonuna Türkiye’nin katıldığını yalanla dı” ifadelerine yer verildi. Ruhani: Çok tehlikeli İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, yabancı ülkelerin Irak ve Suriye’ye izinsiz müdahalesinin “çok tehlikeli” sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu. Ruhani, “Irak ve Suriye yönetimi talepte bulunursa başka bir ülke onların topraklarında terörizme karşı eylemde bulunabilir. Aksi takdirde bölgedeki güvensizliği artırır” diye konuştu. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi de Türkiye’nin Musul operasyonunda yer alma girişimlerine tepki göstererek “Terörizmle mücadele bahanesiyle başka ülkelerin egemenliğini ihlal etmek kabul edilebilir değil” dedi. Kasımi, Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Rıza Hakan Tekin’in Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığını belirterek, “Bazı sorulara Ankara’ya görüştükten sonra yanıt vereceğini kaydetti” dedi. l DHA Çavuşoğlu: F16’lar koalisyonun içinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Musul operasyonuna çok yönlü bir şekilde katkı sağlıyoruz. 4 tane F16 jetimiz de operasyonda yer alıyor” dedi. Fransa Dışişleri Bakanı JeanMarc Ayrault’yla ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, Başika’daki birliğin operasyona katılımının yanı sıra Türk savaş uçaklarının da Musul operasyonunda görev almaya başladığını duyurdu. Çavuşoğlu, “Kuzey Irak’ta eğittiğimiz peşmerge güçleri aktif bir şekilde Musul operasyonuna katıldılar. Aynı şekilde Başika Kampı’nda eğittiğimiz ve Ninova Kuvvetleri dediğimiz yerel güçler de aktif şekilde DEAŞ’a karşı operasyonun içindeler. Diğer taraftan dört F16 jetimiz de koalisyonun içinde yer alıyor hava operasyonlarına katılmak için. Bu hava operasyonlarının ya da havadan desteğin nasıl yapılacağını koalisyon içindeki ül Irak ordusu Musul’un güneyinden IŞİD’e baskısını sürdürüyor. kelerle birlikte askerlerimiz karar veriyor” diye konuştu. Çavuşoğlu, Başika’daki kuvvetin ise operasyondan bu yana 20 IŞİD’liyi etkisiz hale getirdiğini söyledi. l ANKARA / Cumhuriyet Sincar sinyali Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanıp bundan böyle PKK’nin Irak’taki yapılanmasına karşı daha aktif müdahale edeceğini de söyledi. “Maalesef Irak’tan çok sayıda PKK teröristi gelip ülkemizde saldırılar düzenliyor. Şimdi de Sincar’ı ikinci Kandil yapmak istiyorlar. PKK’nin Irak’ta yapılanmasına izin vermeyeceğiz. Sınırımızda bizden tarafta ve diğer tarafta alacağımız önlemlerle bu bölgenin güvenli bölge olmasını ve sınırımızın daha güvenli olmasını sağlayacağız” dedi. Diktatörlüğün turnusol kâğıdı Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (STG) örgütünün yayımladığı dünya basın özgürlüğü sıralamasında, bu yıl 180 ülke arasında 151. sırada geliyor. Günümüzde basın özgürlüğünün en az geçerli olduğu otuz ülkenin olduğu bu grupta, Kuzey Kore, Çin, Sudan, Küba, İran, Suudi Arabistan, Özbekistan, Azerbaycan, Mısır gibi ülkelerle birlikte yer alıyoruz. Rusya bile, Türkiye’nin üç basamak üstünde, ikinci en kötü otuz ülke grubunda. Bu sıralamaya göre, basın özgürlüğünün Türkiye’den göreli daha iyi olduğu ülkeler arasında Afganistan, Zimbabwe, Cezayir, Etiyopya veya Filipinler var! Türkiye’nin 2016’daki bu durumu, darbe girişimi ve OHAL ile ilgili olarak konjonktüreldir, genel gidişatı göstermez diye hemen itiraz edenler olacaktır. Devam edelim. STG bu sıralamayı 2002’den beri yapıyor. Türkiye, aynı sıralamada, 2010’da 138’inci, 2007’de 101’inci ve 2005’te 98’inci sıradaydı! 20022005 arasında Türkiye sıralamada yukarı doğru çıkarken, daha sonra kararlı biçimde ters yönde ilerlemeye başlamış. Bu veriler “Yeni Türkiye”nin basın özgürlüğü, dolayısıyla demokrasi konusunda nereye doğru yol aldığını tartışmaya yer bırakmayan açıklıkta gösteriyor. Bu sıralamanın otuzluk dilimler halinde oluşturulan grupları, bir ülkede yalnız basın özgürlüğünün durumunu göstermiyor. Rejimin bir diktatörlük mü, ılımlı otoriterlik mi yoksa göreli bir demokrasi veya sağlam bir demokrasi mi olduğunu ve zaman içinde hangisine doğru evrildiğini ele veriyor. Basın özgürlüğünün durumu ile rejimlerin niteliği arasında çok yakın bir ilişki var. Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şubesi, son üç ayda Türkiye’de yaşanan basın özgürlüğü katliamının bilançosunu çıkardı. Erol Önderoğlu’nun düzenli yayımladığı BİA Medya Gözlem Raporu da bu verileri tamamlıyor. 107 gazetecinin ve 10 dağıtımcının tutuklu olduğu bir ülke, Türkiye. Bunların 71’i Gülen cemaati medyasıyla ilişkili olarak tutuklu. Dağıtımcıların hepsi, tutuklu gazetecilerin 29’u ise Kürt sorunu ağırlıklı medya kuruluşlarının çalışanları. 155 televizyon, radyo, gazete ve yayınevi son üç ay içinde kapatılmış. İşten atılan gazeteci sayısı, ÇGD raporuna göre 866. Bu verilere gazeteci olmayan ama Özgür Gündem gazetesi danışma kurulu üyesi oldukları için, ama üzerlerine “silahlı terör örgütü üyesi olma” suçu atılarak tutuklanan yazarlar Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay dahil değil. Basın özgürlüğünü fütursuz biçimde çiğneyen bütün yönetimler, hapisteki gazeteci, yazar ve düşünürlerin fikirleri nedeniyle değil, herhangi bir terör örgütü veya yasadışı bir oluşum ile doğrudan veya dolaylı ilişkili oldukları için cezalandırıldıklarını iddia ederler. Yalnız totaliter rejimler açıkça aykırı fikri, münhasıran fikir olarak ağır bir suç olarak tanımlar. Totaliter olmayan diktatörlüklerde ise kâğıt üzerinde basın ve ifade özgürlüğü mutlaktır, hatta ülkenin diktatörü, otokratı, şefi veya rehberi, en ilerisinin aslında kendi ülkesinde olduğunu emin bir tonla iddia eder. Durum Türkiye’de buna benziyor. Özgür Gündem ve diğer Kürt siyasal hareketinin görüşlerini yansıtan yayın kuruluşlarında çalışmanın kendisi iktidara göre suç. Diğer yanda, Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler, Ali Bulaç, Nazlı Ilıcak, Şahin Alpay, Ahmet Turan Alkan, aslında ne bir terör örgütünün üyesi oldukları için ne de gazeteci oldukları için tutuklular. İktidarın zirvesi bu kişilerden farklı nedenlerle özellikle hoşlanmadığı için, FETÖ ve darbe kulpu takılıp tutuklulukla cezalandırılıyorlar. Alevi olup CHP’de danışmanlık yapan gazeteci Murat Aksoy, ailesini geçindirmek için ona önerilen yegâne işi kabul ettiği için tutuklu. Ama bütün bunların önemi yok. İktidarın keyfi biçimde bir kişiyi herhangi bir terör örgütü ile ilişkili ilan etmesi, o kişi ile birlikte karısının, çocuklarının hatta yakın akrabalarının cezalandırılmaları, en azından seyahat özgürlüklerinin kısıtlanması, malvarlıklarına tedbir konması için artık yeterli. İktidar partisinin sözcüleri bu son derece karanlık tabloya bahane olarak, FETÖ, PKK, üst akıl, kokteyl terör gibi dönemsel gerekçeler üretiyorlar. Halbuki 2016’nın son üç ayına özgü olmayan, on yıldan beri kötüye giden bir durum söz konusu. Uzun vadeli bir eğilim bu. Esas nedeni, yönetimin ve yöneticilerin nitelikleri, siyasal tahayyüllerinde yatıyor. Reisin baskısı ve milliyetçimuhafazakâr kesimin desteğiyle resmiyete kavuşturulması istenen rejim de zaten bu eğilimin doğal uzantısında yer alıyor. ‘Fırat Kalkanı’na istihbarat Ruslardan’ Rus İzvestiya gazetesi, Moskova’nın Ankara’yla, “Fırat Kalkanı” operasyonunda Türk ordusu için yararlı olabilecek istihbarat bilgilerini paylaşacağını iddia etti. Sputnik’in aktardığı habere göre, bir askeri diplomatik kaynak, istihbarat anlaşmasının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 10 Ekim’de İstanbul’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında sağlandığını söyledi. Öte yandan muhaliflere yakın, Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, “Fırat Kalkanı”na işaretle son iki ayda Suriye’nin kuzeyinde yürütülen operasyonda yaklaşık 100 sivilin öldürüldüğünü öne sürdü. Türk Silahlı Kuvetleri’nin Fırat Kalkanı Harekâtı 62. gününü geride bırakırken Mare operasyonunda 27 IŞİD ve 19 YPG hedefi vuruldu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear