26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 18 Ekim 2016 O6 HAL sırları haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY/MÜNEVVER OSKAY Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri kapsamındaki Tedbir ve işlemlerle ilgili ‘ilke kararı’ aldı. 4 Ağustos tarihli ilke kararı tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderildi. Görevden almalara dayanak oluşturan bilgi ve belgeler, bilgi edinme hakkı dışında tutuldu Hükümetin, binlerce kamu personelinin OHAL dışında değerlendirilmesi ve konu ile ilgili uygulamanın bu doğrultuda ya kapsamında ihraç edil pılması gerektiği” talimatı mesi ve görevden uzak verildi. Kanunun 16. mad laştırılmasına dayanak oluşturan bilgi ve belge SİNAN desi “Açıklanması halinde TARTANOĞLU devletin emniyetine, dış leri devlet sırrı ilan ettiği ilişkilerine, milli savun ortaya çıktı. Başbakan masına ve milli güvenli lık Bilgi Edinme Değerlendirme ğine açıkça zarar verecek ve ni Kurulu’nun, 4 Ağustos 2016 ta teliği itibarıyla devlet sırrı olan rihli ‘ilke kararı’nda “OHAL Ka gizlilik dereceli bilgi veya belge nun Hükmünde Kararnameleri ler, bilgi edinme hakkı kapsamı nin eki listelerde sayılarak ka dışındadır” hükmünü içeriyor. mu görevinden çıkarılan kişiler ile kapatılan kurum ve kuruluş Soruşturmalardan lara ilişkin bilgi ve belgeler hakkında bilgi edinme başvuruları ‘bilgi yok’ nın bilgi edinme hakkı kapsamı Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun kararında, “Hakla rında idari ve adli soruşturma başlatılan, açığa alınan ve/ve ya 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 ve 4. maddeleri uyarınca kamu görevinden çıka rılan kişilerle ilgili bu işlemler ile bu kapsamda yürütülen adli ve idari soruşturmalara ilişkin bilgi ve belgelerin talep edilmesi durumunda başvuruların bilgi edinme kapsamı dışında değerlendirilerek, bu doğrultuda uygulamaya gidilmesi gerektiği” talimatı verildi. Bilgi Edinme Yasası’na göre kurumlar, “kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak, kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak, soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek, gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek” bilgi ve belgeleri bilgi edinme hakkı kapsamı dışında tutabiliyor. l ANKARA İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, OHAL dönemini değerlendirdi Fatura Öztürk ağır olacakTürkdoğan OZAN ÇEPNİ OHAL döneminin ilk üç ayını Cumhuriyet’e değerlendiren İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan “Asıl amaç olarak Türkiye’nin içinde ve dışında devam eden savaş nedeniyle bir OHAL rejimine ihtiyacı olduğu görülüyor” dedi. Türkdoğan, bu sürecin faturasının Türkiye’ye maliyetinin çok büyük olacağına dikkat çekti. Türkdoğan’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: n OHAL gerekli miydi? Devlet kendine OHAL ilan ettiğini söylüyor ama OHAL halka karşı ilan edilir. ‘Devlet kendi içinde OHAL edebilir’ diye bir kavram yok. Bunu nereden çıkardılar? Devlet kendi içerisinde ayıklama, arınma yapacaksa bunu Meclis çoğunluğuna dayanarak her zaman yapabilir. Bu konuda onları engelleyebilecek hiçbir şey yok. n Gözaltında işkence iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Hükümetin bizzat darbe teşebbüsüne bulunanlarla ilgili TV’lere verdiği görüntüler işkence ve kötü muamele iddiaları için tek başına yeterlidir. İnsanların donla, çıplak bir şekilde ters kelepçe ile saatlerce bekletilmesi, aç ve susuz bırakılması, kaba dayaktan geçirilmesi, spor salonlarının gözaltı merkezi olarak kullanılması, bütün bunlar işkence ve kötü muamele kapsamında olan konulardır. Hükümet bunu kendisi medyaya servis etmiştir. Dolayısıyla bu konudaki sorumlularla ilgili savcıların işlem yapması gerekiyor ama maalesef şu ana kadar bu konuda hiçbir savcı işlem yapmadı. n KHK’leri nasıl değerlendiriyorsunuz? OHAL ve bu dönemde çıkarılan KHK’ler ile Türkiye doğrudan doğruya kararnamelerle yönetilen bir ülke haline geldi. Şu anda Türkiye’nin tamamının OHAL ile yönetilmesi kesinlikle anayasa dışıdır, hukuk dışıdır. AİHM sözleşmesi ve BM siyasi haklar sözleşmesindeki ihlal edilemeyecek haklar kategorisine aykırıdır. Gerçekten OHAL ile sınırlı tarzda KHK çıkarılabilir. Bu kadar geniş kapsamlı KHK çı KARARLAR AİHM’DEN GERİ DÖNECEK n OHAL’in önümüzdeki döneme yansıması nasıl olacak? OHAL’in çok yüksek maliyeti çıkacaktır. Şu ana kadar 30 günlük gözaltına maruz kalan herkes AİHM’ye başvurabilir. Çünkü AİHM’nin Türkiye ile ilgili emsal kararı var 90’lı yıllardan. 30 gün gözaltıyla ilgili Türkiye bütün vakalardan mahkum olacak. Şimdi değil ama gelecekte. Avukat hakkına erişim konusunda mahkum olacak. Bu kamu görevinden atılanların tamamı savunmaları alınmadığı için eğer iç hukukta haklarını arayamazlarsa AİHM kararıyla hepsi geri dönebilecek. Kapatılan TV’ler, mal varlığına el ko nulan birçok kurum ve şirket tamamı ilerde AİHM’den geri dönecek. Bunların tamamında Türkiye’nin hukuk düzenini değiştirmesi noktasında Avrupa Konseyi tarafından çok ciddi uyarılara maruz kalacak. Hatta eğer böyle giderse, yani daha da kötüye giderse Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliği tartışmaya açılabilir. Ayrıca iç hukukta bizim mahkemelerimiz etkili kararlar almazlarsa Türkiye Azerbaycan’ın konumuna düşecek ve iç hukuk yolu etkisiz olan bir ülke olarak bütün ihlallerle ilgili doğrudan doğruya AİHM yolu açılacak. Bu nedenle bu sürecin Türkiye’ye maliyetinin çok ama çok büyük olacağını düşünüyorum. TIR dorsesinde kaçarken yakalandılar Darbe girişiminin ardından FETÖ soruşturması kapsamında görevlerinden ihraç edilen ve haklarında yakalama kararı bulunan 3 komiser, öğretim görevlisi, öğretmen, eski gazetecinin de aralarında bulunduğu 7 şüpheli, saklandıkları TIR dorsesinde Bulgaristan’dan Romanya’ya kaçarken yakalandı. Şüpheliler, Bulgaristan tarafından Türkiye’ye iade edildi. Şüphelilerin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğündeki görevlerinden ihraç edilen komiserler Yunus D., Abdülkadir Ç. ve Kocaeli’de görevli komiser Uğur S., Malatya İsmet İnönü Üniversitesinde öğretim görevlisi olan Yrd. Doç. Dr. Yunus Hayri Y., Zaman Gazetesi Osmaniye eski muhabiri Fethi A., Fen Bilgisi öğretmeni Soner Ö. ve esnaf Ömer Ö. olduğu öğrenildi. Türk TIR sürücüsü ise Bulgar polisi tarafından “insan kaçakçılığı yaptığı” suçlamasıyla tutuklandı. Şüpheliler haklarında yakalama kararı çıkarılan şehirlere gönderildi. l DHA Erdoğan suikast timinden şikâyetçi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında, kendisine suikast düzenlemeye çalışanlardan şikâyetçi ol duğuna ilişkin dilekçeyi Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’na gön derdi. Dilekçe, Muğla’ya iletilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verildi. l DHA karamazsınız. n OHAL’in uzaltılmasını na sıl değerlendiriyorsunuz? Asıl amacın Türkiye’nin için de ve dışında devam eden savaş nedeniyle bir OHAL rejimine ihtiyacı olduğu görülüyor. Hükümet farklı gerekçelerle bunu öne sürüyor. Gerçek gerekçeyi gizliyor bu da yetmiyor, Cumhurbaşkanı’nın defakto başkanlık modelini OHAL KHK’leri ile hayata geçiriyor. Siyaset bilimi bakımından, Cumhurbaşkanı 7 Haziran’dan sonra kendini defakto başkan ilan etti. Meclis açılış konuşmasın da izlediğinizde Cumhurbaşkanı, Türkiye Anayasası’nda olmayan başkan gibi davranıyor. Bu KHK’ler de aslında başkanlık sisteminin anayasadaki OHAL ile ilgili düzenlemeleri çerçevesini çok aşacak şekilde uygulanması sonucunda oluyor. Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına baktığınızda bu aşağı yukarı en az 12 ay daha sürecek. Yani bu belki de birkaç yıl daha sürecek. Bütün bunlar Türkiye’nin demokratik düzenini yok eden unsurlar. Görünüşte bir parlamento var ama o parlamentodaki çoğunluk dahil, herhalde ya vaş kaldığı varsayıldığı için Türkiye OHAL kararnameleri ile yönetilen bir noktaya getirildi. n İnsan hakları OHAL ile askıya alınabilir mi? Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 15. maddesinde belirli haklar vardır ki, bunları hiçbir şekilde askıya alamazsınız. Yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele görmeme hakkı, masumiyet karinesi, kimsenin dininden, inancından, siyasi görüşünden dolayı suçlanamayacağı kuralı, suç ve cezanın geçmişe yöneltilemeyeceği dair 5 temel kural var. Bunları askıya alamazsınız. Öğrenci ve velileri kaçırt, idareye yaran ve terfi al! “Yazınızı sabah kahvaltısında ailecek okuduk... Bir yanda Kabataş’in müdür yardımcısının söylemi, öte yanda mezunu olduğum Kadıköy Anadolu Lisesi’nin basket sahasında toplanmış öğrenciler... Eğitim üzerine isyan her yerde yaşanıyor.  Kısaca şu an 8 yaşında olan çocuğum üzerinden çoğu kez gözyaşı döktüğüm ve çocuğum daha iyi eğitim alabilsin diye U dönüşleri yaptığım anaokulundan beri devam eden 5. yıldayız.  ‘Burası benim okulum, beğenmeyen gitsin!’ Bu tavır çok tanıdık. Sadece proje okullar için geçerli değil. İlkokulunu öğretmenine ve okulun fiziki koşullarına göre seçtik... 201415 eğitim döneminde 700 kadar müdür okulların ilk açıldığı gün görevden alınmıştı. Kuledibi’ndeki ilkokul içine İmam Hatip Kız Lisesi açmayı başaran müdür Ü.B. okulumuza atandı. Kendisi zaten dürüst bir şekilde bu tayini, kariyer hedefinde güzel bir merdiven olarak iade ediyordu. Geleceğin Beyoğlu Milli Eğitim Müdürü, belki ileride bir milletvekili ve bakan olmayı hedefleyen genç bir nefer... Kaçırt, terfi et Nasıl ki muhtarlar mahallede olan her şeyi ihbar etmek için teşvik ediliyor ve herkesin günlük hayatı istenilen hizaya çekilmek isteniyor. Okul müdürleri de öğretmenler ve veliler üzerinden benzer bir çalışma yapıyor. Bu tarz devlet okulu müdürleri kendilerinden olmayan öğretmen, veli kim varsa yıpratıp, üzüp, azarlayıp, sindirip yaldızlı terfi puanı filan alıyor... İşte bizim kaçtığımız ya da bundan başka çaremizin bırakılmadığı bu sistemde, bir zamanlar en iyi okullara en iyi öğrencilerin yollandığı bir ilkokul, topu topu 34 aykırı/farkında veli, dayanma koşullarını zorladıktan sonra kaçma durumunda kaldı. Burada sadece öğrenciler üzerinden özel okullara zorunlu/çaresiz bir yönlendirme yok, aynı şekilde öğretmenlerin de emekli edilerek özele yollanması ya da devlet okulundan atılması da amaçlanıyor. Kimi tayin ediliyor, kimi daha fazla bu kadar baskıya dayanamıyor ve istifa ediyor. Ben durumu şimdiden kabullendim, TEOG vs. o gün geldiğinde Anadolu Lisesi diye çabalamaya değmez artık... Fırsat eşitliğini geçtim, şu an en azından benimle medeni bir şekilde muhatap olan, çocuğumun eğitim ihtiyaçlarına dikkat eden bir okulda okuduğu için kafam geçen senelere göre daha salim. Bunun da tam bir çözüm olmadığını bilsem de çocuğumu kendi geleceğine huzurla hazırlamak en büyük arzum. Tabii yarın bizleri ne beklediğini bilemeden...” Didem Özbek   Karma eğitimden çıkınca kalite düştü “Proje Okul konusunu gündeminize aldığınızda ‘mezunların örgütlenip harekete geçmesi’ önerisinde bulunuyorsunuz. 2007 Beyoğlu Anadolu Lisesi (English High School) mezunuyum. 1858 yılında kurulan okulumuz ‘Proje Okul’ projesi kapsamında değil. Ancak bu yıl itibari ile okulumuz ‘karma eğitim’ modelinden vazgeçti. Okula erkek alımını durdurdu. Okula kayıt yaptıran öğrencilerin başarı sıralamaları da yüzde 2’lik dilimden yüzde 10’luk dilime düştü böylece. Türkiye’nin mevcut durumunda, kimlerin kız çocuklarını kız okuluna yollayacağı çok açıktır. Herhalde okulumuz fiilen imam hatipleştiriliyor. Okul vakfımızın yönetimindeyim. Aynı zamanda da taze bir mezunlar derneğimiz var. Okulumuz senede sadece 50 mezun verir. Ne yazık ki kendi küçük iletişim ağımızda, yeterli kamuoyunu oluşturamadık, yeterli desteği sağlayamadık. Karma eğitimden dönüş kararının iptali için dava açacak destek yoktu. Bizim gibi köklü fakat bizden daha örgütlü okulların yardımı ile bir şeyler yapabiliriz miyiz...” Alican Kartalkanat Sahte FBI kimliğiyle koleksiyon yapıyormuş Sakarya’da FETÖ soruşturması kapsamında Ferizli’de yakalanan ve üzerinden sahte “FBI” kimliği çıkan Fatih A. ile astsubay Y.Ö. ve E.Ö. adliyeye sevk edildi. Fatih A’nın ifadesinde, sahte FBI kimliği için “Koleksiyon amacıyla biriktiriyorum” dediği öğrenildi. Belçika’da yaşadığı ve öğretmenlik yaptığı öğrenilen Fatih A’nın sosyal medya hesaplarında Fethullah Gülen ile fotoğraflarının yer aldığı belirtildi. 2 hakim itirafçı oldu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, ByLock uygulamasını kullandıkları gerekçesiyle gözaltına alınan hâkim ve savcılardan 19’u hakkında tutuklama istendi. Mahkemeye sevk edilen 2 hâkimin itirafçı olmak istediği öğrenildi. Avukatsız kaldı İzmir Gaziemir’de 2 Ekim’de gözaltına alınan Fethullah Gülen’in kardeşi Kubbettin Gülen, barodan talep edilen 3 avukatın savunma yapmayı reddetmesi nedeniyle dün adliyeye sevk edilemedi. SONAR ARAŞTIRMASI ‘İkinci darbe girişimi olabilir’ Sonar Araştırma Şirketi’nin yaptığı “FETÖ terör örgütüne Türk toplumun bakışı” araştırmasına göre, Türkiye’de insanların yüzde 50.9’u “ikinci bir darbe girişiminin” olabileceğini düşünüyor. Sonar’ın Ekim 2016 çalışması, 15 Haziran kanlı darbe girişiminin ardından insanların FETÖ’ye bakışını ortaya koydu. “İkinci bir darbe girişimi olacağını düşünüyor musunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 50.9’u “Evet” derken yüzde 42.7’sinin “hayır” dediği görülüyor. Bu konuda fikri olmayanların ve cevap vermeyenlerin oranı ise yüzde 6.4. l İSTANBUL /Cumhuriyet AYM BAŞKANI ARSLAN ‘40 binden çok başvuru yapıldı’ Çırağan Sarayı’nda düzenlenen Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi’nde konuşan Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, darbe girişimi sonrası bireysel başvuruda çok ciddi rakam artışlarının olduğunu belirterek, “Bireysel başvuruların 40 binden fazlası 15 Temmuz sonrası yapıldı” dedi. Arslan, “2012’den bugüne toplam başvuru sayısı bugün itibariye 112 bin 14 olarak gerçekleşti. Bu arada dikkat çeken husus bu başvuruların 40 binden fazlasının 15 Temmuz sonrası ilan edilen olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirler karşısında yapılmış olması” diye konuştu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear