25 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Bağdat’ta canlı bomba Şiileri hedef aldı Irak’ta dikkatler Musul’un IŞİD’den kurtarılması yönündeki geniş çaplı operasyona çevrilirken başkent Bağdat’tan dün kanlı saldırı haberi geldi. Bağdat’taki Şii mahallesi Şaab’da aşure çadırını hedef aldığı belirtilen IŞİD saldırısında en az 32 kişi yaşamını yitirdi. Yetkililer intihar eylemcisinin düzenlediği saldırıda 60’tan fazla kişinin yaralandığını duyurdu. Bağdat’taki saldırıda en az 32 kişi öldü. Hindistan’da izdiham Hindistan’ın kuzeyinde Hindular için kutsal sayılan Varannasi köyünde düzenlenen dini bir ayin sırasında izdiham çıktı. Polis, saldırıda en az 24 kişinin öldüğünü 50’den fazla kişinin de yaralandığını açıkladı. 10 [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Beyin fırtınası’yla kaldı [email protected] Pazar 16 Ekim 2016 Suriye’deki krize ilişkin Rusya ile ABD arasında bir aydır çöküşte olan diplomatik çabaları diriltme umuduyla dün gerçekleştirilen Lozan zirvesinden sonuç çıkmadı. Toplantı öncesinde Moskova’dan “masaya yeni öneri getirmeyeceğiz, Batılı ortaklarımız gerekli adımları atmıyor” açıklamaları gelirken ABD cephesi de büyük bir beklentiye girilmemesi yönünde mesajlar vermişti. Suriye gündemli, başta Halep olmak üzere ateşkesin ele alındığı toplantı İsviçre’nin Lozan kentinde Rusya ve ABD’nin önderliğinde Türkiye, Ürdün, Mısır, Katar, İran, Irak ve Suudi Arabistan dışişleri bakanları ve BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın katılımı ile düzenlendi. Yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, çeşitli teklifleri değerlendirdiklerini, yakın gelecekte temaslara devam edileceğini söyledi. Çavuşoğlu’ndan Nusra çıkışı ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de toplantının yapıcı geçtiğini, “beyin fırtınası” yaptıklarını belirtti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise siyasi çözüm konusunda hem fikir olunduğuna ancak farklı görüşlerin bulunduğuna dikkat çekti. İnsani yardımların ulaşması için çatışmaların durdurulması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu şu ifadeleri kul ABD’de camiye saldırı planı ABD’nin Kansas eyaletinde Somalili sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı Garden City kentinde cami ile bir binayı havaya uçurma planı yapan üç kişi yakalandı. Şubat ayından bu yana FBI tarafından izlenen “Haçlılar” adlı örgütün üç üyesi, Curtis Allen (49), Gavin Wright (49) ve Patrick Eugene Stein’in (47) saldırıyı 9 Kasım’da, başkanlık seçimlerinden bir gün sonra gerçekleştirmeyi planladıkları belirtildi. Çok sayıda silah ve patlayıcı madde stoku yaptıkları kaydedilen zanlıların, ifadelerinde amaçlarının “son yıllarda Somali’den önemli ölçüde göç alan Garden City halkını uyandırmak” olduğunu söylediği bildirildi. Suriye’de diplomatik çabaları diriltmek için ABDRusya eşbaşkanlığında Lozan’da gerçekleşen toplantıdan yeni yol haritası çıkmadı Toplantıya aralarında Türkiye’nin de olduğu 9 ülkenin dışişleri bakanları katıldı. landı: “Halep’in Nusra’dan temizlenmesi gerekir. Bir an önce ateşkesin sağlanması lazım. Ilımlı muhalefete saldırılarının da bir an evvel durdurulması gerekiyor.” Toplantının başlamasından önce Lavrov ile Kerry arasında yaklaşık 40 dakika süren bir görüşme de gerçekleşti. ‘Liste son dakika belli oldu’ Yine toplantı öncesi Reuters ajansına konuşan Batılı bir diplomat toplantının amaçlarının net olmadığına işaret ederek davetli listesinin son dakikada belirlendiğini savundu. Diplomat eğer Halep için Ekkamvgeaksı bir anlaşmaya varılacaksa Rusya’nın bombardımanı durdurması, İran’ın da Şam hükümetini destekleyen milisleri çekmesi gerektiğini kaydetti. Bu arada Çavuşoğlu’nun yanı sıra toplantı masasında yer alan isimler arasında Musul operasyonu nedeniyle ilişkilerde tansiyonun yükseldiği Iraklı mevkidaşı İbrahim Caferi de vardı. Toplantıya muhaliflerden ise tepki geldi. İstanbul merkezli Suriye Ulusal Konseyi Başkan Yardımcısı Abdal Ahad Stefo, toplantıyı zaman kaybı olarak niteledi, davet edilmemelerini eleştirdi. GÖRÜŞME MARATONU Lozan’daki toplantı öncesinde ikili görüşmeler de gerçekleşti. BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Mistura, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve ABD’li mevkidaşı Kerry ile ayrı ayrı bir araya geldi. Lavrov da İranlı mevkidaşı Cevad Zarif’le buluştu. Zarif’in görüştüğü bir diğer isim ise Iraklı mevkidaşı İbrahim Caferi’ydi. ‘BM heyeti Halep’te’ Öte yandan, Sputnik’in haberine göre Suriyeli bir kaynak, BM heyetinin, Mistura’nın önerisi kapsamında militanların tahliyesini gerçekleştirmek üzere Halep kentine gittiğini iddia etti. ‘Bakr Berlin’de radikalleşti’ Almanya’daki havalimanlarına saldırı hazırlığında olduğu ge rekçesiyle aranıp Leipzig’de yaka lanan ve cezaevindeki hücrede in tihar ettiği açıklanan Suriyeli mül teci Caber el Bakr’ın Berlin’de radi kalleştiği, IŞİD’e katıldığı iddia edil di. El Bakr’ın Suriye’de Şam ya kınlarındaki yaşayan kardeşi Alaa el Bakr, Reuters’a verdiği demeç te, kardeşinin yedi ay ön ce Türkiye’ye geçtiği ni, ardından iki aylığına Suriye’ye geri döndüğü nü ve yardım çalışmaları na katıldığını belirtti. Kar El Bakr deşinin Almanya’da radikalleştiğine inandığını da sözlerine ekledi. Alaa el Bakr, Der Speigel’e yaptığı açıklamada ise Ber linli bir imamın, Suriye’de savaşması için kardeşinin beynini yıkadığını id dia etti. Welt am Sonntag gazetesi El Bakr’ın yakalanmasından bir gün ön ce Suriye’den bir IŞİD’li ile telefonda görüştüğü iddiasını aktardı. Nice kurbanları anıldı Fransa’da, IŞİD’in14 Temmuz Bastille Günü’nü hedef alan Nice saldırısının kurbanları dün kanlı eylemin üçüncü ayında törenlerle anıldı, katliamın gerçekleştiği yerler çiçeklerle donatıldı. Nice’teki törene Cumhurbaşkanı François Hollande’ın yanı sıra kurban yakınlarının da aralarında olduğu 2 bini aşkın kişi katıldı. IŞİD bağlantılı Tunus asıllı saldırgan, Bastille kutlamaları sırasında kalabalığın içine kullandığı kamyonu sürüp 86 kişiyi katletmişti. Dünyanın en yoksul ülkelerinden Haiti, geçen hafta 900’ü aşkın kişinin ölümüne, on binlercesinin evsiz kalmasına yol açan Matthew Kasırgası’nın yaralarını sarmaya çalışıyor. BM ve uluslararası yardım kuruluşları bölgeye gıda yardımı yaparken felaketzedeler uzun kuyruklar oluşturdu. Gıda yardımını alma çabası zaman zaman kavgalara sahne oldu. Öte yandan afet durumu sebebiyle ülkede kaos yaşansa da, siyasiler kasırga sebebiyle iptal olan genel seçimleri yapmakta kararlı. Haiti Seçim Kurulu dün genel seçimlerin ilk turunun 20 Kasım’da yapılacağını duyurdu. Yardım kuruluşu CareFrance’a göre 1 milyona yakın Haitili acil yardıma muhtaç. Kolera salgını kaygısı ise artıyor. BM’ye göre bazı bölgelerde tarım alanlarının yüzde sekseni hasar görmüş durumda. ‘Yanlışlıkla’ vurmuşlar Riyad liderliğindeki koalisyon, Yemen’de Husilere yönelik 140 kişinin yaşamını yitirdiği saldırının ‘kötü istihbarattan’ kaynaklandığını savundu Yemen’in başkenti Sanaa’da 8 Ekim’de Husilerin cenaze törenini hedef alan, 140 kişinin yaşamını yitirdiği, 500’ü aşkın kişinin yaralandığı bombardımanı dün Riyad liderliğindeki koalisyon resmi olarak üstlenirken saldırının nedenini “kötü, yanlış istihbarata” bağladı. Sanaa’daki saldırı, halihazırda Suudi Arabistan’ın Yemen’de sivilleri hedef alan bombardımanlarına yönelik tepkileri daha da artırmış durumda. Geçen hafta cumartesi gerçekleşen saldırıya ilişkin ilk açıklamalarda koalisyon olayla ilgilerinin olmadığını savunmuş ancak soruşturmanın açıldığını da duyurmuştu. ABD’den de müttefiki, Körfez’in Sünni lideri Suudi Arabistan’a “desteğimiz açık çek değil” tepkisi gelmişti. ‘Tazminat ödensin’ Sirte’de IŞİD ile çatışmada BM destekli Trablus hükümetine bağlı 14 milisin öldüğü iddia edildi. Trablus’ta darbe iddiası Koalisyon temsilcilerinin oluşturduğu soruşturma heyetinden ise dün Sanaa’daki bombardımana ilişkin “hava operasyonunun koalisyonun angajman kurallarına aykırı olarak ve yanlış istihbarat temel alınarak” düzenlendiği açıklaması geldi. Hedef alınan binada Husi liderlerin olduğu istihabaratının koalisyon uçaklarına iletildiği de soruşturma raporunda yer aldı. Sorumluların bulunacağı belirtildi, ayrıca kurbanların ailelerine tazminat ödenmesi çağrısı da yapıldı. Yemen’de Hadi yönetimini destekleyen Riyad, Tahran’ın arkasında olduğu Şii Husilere karşı Mart 2015’te bombardımana başlamıştı. Libya’da BM’nin desteklediği Trablus’taki “Ulusal Uzlaşı Hükümeti”ne muhalif bir grubun darbe girişiminde bulunduğu belirtildi. Sirte kentinde IŞİD ile hükümet yanlısı milisler arasında şiddetli çatışmalar yaşanırken dün gündeme darbe iddiaları düştü. Trablus’ta muhalif bir grubun bazı hükümet binalarını ele geçirdiği savunulurken şehirde taraflara bağlı güçler arasında çatışmaların yaşandığı kaydedildi. Fayez el Sarraj liderliğindeki “Ulusal Uzlaşı Hükümeti” geçen nisan ayında Trablus ve Sirenayka’daki rakip yönetimlerin yerini almıştı. Darbenin arkasında eskiden Trublus’ta yönetimde olan İslamcı ağırlıklı “Ulusal Kurtuluş Hükümeti”nin lideri Hali fe Gveyl’in olduğu belirtiliyor. Nisan ayında Trablus’un önemli noktalarını kontrol altına almaya başlayan Gveyl, BM destekli hükümetin meşruiyetini kabul etmedi. “Ulusal Kurtuluş”tan yapılan açıklamada, “Uzlaşı Hükümeti’nin tüm mensuplarının azledildiği” savunuldu. BM’nin Libya temsilcisi olayı kınarken bunun halihazırda daha fazla istikrarsızlık ortaya çıkaracağını belirtti. Bu arada, Sirte kentinde IŞİD ile BM’nin desteklediği Trablus’taki “Ulusal Uzlaşı Hükümeti” yanlısı milisler arasında şiddetli çatışmalar yaşanırken bölgede önceki gün 14 milisin öldüğü, 25’inin yaralandığı iddia edildi. Bazı kaynaklar ABD’nin en az 3 hava saldırısı gerçekleştirdiğini duyurdu. Fo, özgürlükte çıtayı yükseltti Anarşist, solcu, ateist sanatçı Dario Fo, komünist direnişçilerin efsanevi şarkısı “Bella Ciao” ile uğurlandı. Katafalka konduğu Milano’daki “Piccolo Teatro” sahnesinden alınarak Duomo katedralinin bulunduğu görkemli meydana “Bella Ciao” notaları eşliğinde getirilen Fo’ya burada, “laik” bir tören yapıldı. Sanatçının tek oğlu Jacopo törende babasına şu sözlerle veda etti: “Annem (üç yıl önce ölen tiyatro sanatçısı Franca Rame) ve babam hayatta ne idilirse, sahnede de hep o oldular. Dario ve Franca’yı insanlar bu nedenle, sahici oldukları için sevdi. İkisi de çok baskı görmelerine rağmen hiç baş eğmedi. (Dario Fo) Kaybedecekleri bir şeyleri olmayan ve iktidarları olmayan insanların, gereğinde iktidarı ellerine geçirebileceklerini gösterdi.” Solculuğu yüzünden yıllarca ABD’ye sokulmayan, ülkesinde faşist saldırılara maruz kalan, TV’lerde 15 yıl ekrandan men edilen Dario Fo, Vatikan’la da Katolik değerlerini hicvettiği “Mistero Buffo” (Gülünç Gizem) oyunu nedeniyle “papaz olmuştu”... Dört koldan karşısına çıkartılan bu engellere rağmen duruşundan hiçbir dönemde taviz vermeyen ve gerek hayat, gerek sahne arkadaşı Rame ile eserlerini kıyıda köşede kalan küçük tiyatrolarda oynamaktan çekinmeyen Fo, olağanüstü yeteneği ve yaratıcılığı ile hep ayakta kalmayı başardı. Özellikle bu gerekçeyle (“yerleşik düzen güçlerine meydan okuyarak ezilenlere onurlarını teslim eden ve tiyatroyu yenileyen sanat ruhu adına”) Fo’ya ’97’de Nobel Edebiyat Ödülü verilmişti. 70 yıllık sanat serüvenindeki bu tutarlı ve dirençli mücadelesi yüzünden İtalya, Fo’yu şimdi bir “özgürlük totemi” olarak uğurluyor. Yozluğa tepki Gazeteler arkasından şöyle şeyler yazıyor: “İktidara, bu ülkede özgürce kafa tutmanın maliyeti nedir.. bunu Fo’nun öyküsünden çıkarabilirsiniz. İtalya geçmişe nazaran bugün daha özgürse, bunu tiyatro ile edebiyatın aynı zamanda siyasi bir mücadele aracı olduğunu bize öğreten Dario Fo ve Franca Rame’ye borçluyuz.” Soğuk savaşta Hıristiyan Demokratlara, ’90’larda Berlusconi’ye ve son dönemde sosyal demokrat Başbakan Renzi’ye eleştirilerini esirgemeyen Fo, sağdan sola siyasi yelpazenin yozluğuna ve dejenerasyonuna hep öfke duydu. Berlusconi’nin iktidardan ayrılmasının Çizme’de hiçbir şeyi değiştirmediğini iddia eden sanatçı, Renzi’yi “Berlusconi’yi yargıdan kurtarmakla” suçluyordu. “İtalya başı sonu belli olmayan bir ‘mısır bulamacına’ (polenta) dönüştü” diyordu. Fo’nun bu ağır eleştirilerine rağmen Renzi hiç kin gütmedi ve sanatçının arkasından güzel şeyler söyledi. “İtalya, Dario Fo ile tiyatro, kültür, sivil yaşamın baş aktörlerinden birini kaybetti” diyen Başbakan Renzi, ekledi: “Onun hicvi, sahnede yarattıkları, çok yönlü sanatsal etkinlikleri dünya çapında bir İtalya’nın büyük mirası olarak kaldı.” Nöbeti Dylan devraldı 100 küsur tiyatro oyunu olan Dario Fo, İtalya’nın dünyada en çok yabancı dile çevrilen ve eserleri en çok yabancı dilde oynanan yazarlarından biriydi. Volkan gibi sönmeyen enerjisi, üretkenliği, sıcaklığı, cana yakınlığı, duyarlılığı, zekâsı, iyimserliği, samimiyeti, cesareti, tutkusu ve de ülkeyi bölen cüretkâr çıkışlarıyla ölümüne dek gündemde oldu. İki ay öncesine dek ise sahnedeydi. Akciğer komplikasyonlarıyla son nefesini verdiği hastanede, sahneye koymayı tasarladığı son oyunu için son güne dek şarkı provalarına devam etti. Nobel Edebiyat Ödülü’nü edebiyat dünyası dışından alan ilk büyük sanatçı olan Fo’nun öldüğü gün, “folkçu” Bob Dylan, bu büyük ödüle layık görülen ikinci istisnai isim oldu. Böylece “düzen karşıtı” iki “aykırı sanatçı” arasında tesadüfi bir nöbet değişimi kaydedildi. Biz de Fo’ya uyan Bob Dylan’ın unutulmaz dizeleriyle uğurlayalım kendisini: “Nice yol gitmeli ki insan, adem olabilsin... / Nice denizde süzülmeli ki martı, kumsala konabilsin... / Nice kez yukarı bakmalı ki insan, göğü görebilsin... / Ve kaç kulağı olmalı ki, ağlayanı duyabilsin...” Nobel arada bir “Nobel”liğin hakkını veriyor. RusyaHindistan ‘S400 anlaşması’ imzalandı Hindistan ile Rusya arasında enerji ve savunma konularında işbirliği artıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 8. BRICS Zirvesi için Hindistan’a giderken önceki gün mevkidaşı Nerandra Modi ile Goa kentinde bir araya geldi. İki lider, Rusya’nın Hindistan’a S400 savunma füze sevkıyatını da barındıran milyarlarca dolarlık enerji ve savunma anlaşmasına imza attı. Putin düzenlediği basın toplantısında, iki ülkenin uluslararası sorunlardaki pozisyonunun birbirine çok yakın olduğunu belirtti. C MY B nilgun@
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear