26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 11 Ekim 2016 EDİTÖR: AYFER ARSLAN TASARIM: SERPİL ÜNAY KrI.tI.k I.şbI.rlI.ğI.Erdoğan ile Putin, Batı’nın dikkatini çekecek konularda el sıkıştılar 4TÜRK Akımı Boru Hattı için imzalar atılırken Rusya doğalgazda indirim yapacak. 4Tarım ürünlerinde Rusya’nın Türkiye’ye uyguladığı sınırlama kaldırıldı. 4Rusya’dan hava savunma sistemi için teklif alınacak. Vize serbestisi gündeme geldi. 4Halep’e yardım ulaştırılması konusunda iki ülke aynı görüşte olduğunu bildirdi. 4Suriye’de işbirliği ele alındı. Siyasi çözüme ulaşılmasını iki lider masaya yatırdı. Dünya Enerji Kongresi için Türkiye’ye gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ara sındaki ikili görüşmenin ardından, iki ülkenin enerji bakanları Doğalgaz Bo ru Hattı’na ilişkin anlaşmayı imzala dı. “Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesi çevre sinde Türkiye’ye doğal gaz indirimi yapılması konusunda mutabık kal AYFER ARSLAN dık” diyen Rus lider Putin, Türkiye’ye yönelik tarım ürünleri ithalatın daki kısıtlamaları kaldır dıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Er doğan da “Türkiye ile Rusya arasında ki normalleşme sürecinin hızla devam edeceğine olan inancım tamdır” dedi. Krizden sonra ilk kez Yaklaşık 39 yıl aradan sonra Dünya Enerji Kongresi’ne ikinci kez ev sahipliği yapan İstanbul, aralarında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev olmak üzere dünya liderlerinin de buluşma noktası oldu. Putin uçak krizinden Türk Akımı fuarda ilk kez görücüye çıktı Rusya’dan başlayıp Karadeniz üzerinden Türkiye’ye aktarılması planlanan doğalgaz boru hattı projesi Türk Akımı kongrede tanıtıldı. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ndeki fuar alanında açılan stantta, ziyaretçilere projenin detayları anlatıldı. Türk Akımı’nın, Rusya’daki büyük gaz rezervlerini doğrudan Türkiye’nin gaz ulaşım ağına bağlayarak Türkiye ve Güneydoğu Avrupa için güvenilir bir enerji kaynağı yaratması hedefleniyor. Türk Akımı tamamlandığında iki adet paralel boru hattından oluşacak. Stantta verilen bilgilere göre, Türk Akımı 19 milyon evin tükettiği miktarda enerjiye, yaklaşık 25 bin adet rüzgâr türbininin sahip olduğu güç kapasitesine ve yaklaşık 350 adet LNG tanker tarafından sağlanan gaz miktarına eşdeğer ölçüde enerji sağlayacak. Maduro: Doyumsuz emperyalist vampirler Kongrede Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, petrol rezervlerinin korunmasının büyük bir sorumluluk olduğunu belirterek, “Sayın Chavez’in söylediği gibi doyumsuz emperyalist vampirler var. Onlara karşı da mücadele etmek zorundayız enerjide, ekonomide ve siyasette. Çok zor bir mücadele bu. Venezüella bugün baktığımızda ekonomi modelini çeşitlendirmiş durumda. Çünkü petrole dayalı bir ekonominiz varsa o zaman büyük bir zenginlik var elinizde” dedi. SUUDİ BAKAN: Petrol 60 doları bulur Suudi Arabistan Enerji, Endüstri ve Doğal Kaynaklar Bakanı Khalid AlFalih, petrolün varil fiyatının 2016 yıl sonunda 60 doları bulacağını söyledi. AlFalih, petrol üretiminin yanı sıra yenilenebilir solar, nükleer enerji ve rüzgâr enerjisine de yatırım yapmaya devam edeceklerini kaydederek “Küresel işletmeler açısından çok büyük fırsatlar doğacak. Suudi Arabistan’ın Ulusal Dönüşüm Programını inceleyin. Sizleri yatırıma davet ediyoruz” dedi. Hava Savunma Sistemi için teklif alınacak CNN Türk’te yer alan habere göre Dışişleri kaynaklarından yapılan açıklamada, Hava Savunma Sistemi ihalesinde Rusya’dan da teklif alınacağı belirtildi. Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı yetkili lerince, “vize serbestisi” konusunda ise çalışmaların devam ettiği belirtilerek, “İki ülkenin istihbaratları görüşüyor. Vize serbestisinde öncelik işadamlarına verilecek” açıklaması yapıldı. sonra ilk kez Türkiye’ye geldi. OPEC’e destek İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Dünya Enerji Kongresi kapsamında düzenlenen Liderler Konferansı’nda konuşan Putin, OPEC’in petrol üretimini kısma kararına destek vereceklerini belirterek “Petrol üretiminin sınırlandırılmasına katılmaya hazırız” dedi. Putin “Enerji alanında karşılıklı yarara dayalı tüm ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Petrol fiyatları zirve yaptı Dünyanın yeşil enerjiye yönelse bile, petrol ve doğalgaz tüketiminin de devam ettiğini ifade eden Putin, “Uluslararası enerji takvimlerine göre 2030 yıl sonra yine petrol ve doğalgaza ihtiyacımız olacaktır. 2020 yılına kadar petrolün dünya enerji tüketindeki payı yüzde 26’ya kadar yükselecektir” diye konuştu. Putin, Ukrayna krizi sonrası Rusya’ya uygulanan ambargoları da eleştirerek, “Siyasi amaçlı kısıtlamalar kabul edilemez” ifadesini kullandı. Putin’in konuşmasının ardından petrol fiyatları zirve yaptı. Brent petrolün varili 53.10 ile son bir yılın zirvesini gördü. ‘Kârlı güzergâh Türkiye’ Konferansta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin enerjinin dünya piyasalarına ulaştırılması noktasında çok önemli projelere öncülük ettiğine değindi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “TANAP projesini inşa ediyoruz. Bu hattın devamını oluşturacak proje ile Azeri gazı Türkiye’ye ulaşacak. Türk Akımı’nda çalışmalar sürüyor. Doğu Akdeniz Gazı da yeni bir alternatif oluyor. En kârlı güzergâh Türkiye. Bu sene sonunda ve 2017’de kritik İki lider ekonomik konuların yanı sıra Suriye’deki gelişmeleri de konuştu. Suriye masaya yatırıldı Halep’e yardım için görevlendirmelerin yapıldığı açıklandı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasındaki görüşmede Suriye konusu da ele alındı. Fırat Kalkanı Operasyonu’nu Putin ile görüştüklerini ifade eden Erdoğan, “Suriye konusunu etraflıca ele alma imkânımız oldu. Ne gibi işbirliği yapabiliriz, değerlendirmesini yaptık. Özellikle Halep’teki gelişmelerde, insani yardım konusunda ne gibi bir strateji uygulayalım ki oradaki insanlar bir an önce barışa, huzura kavuşsunlar. Bu konuda gerekli görevlendirmelerimizi yaptık” dedi. Rus lider Putin, Suriye’de akan kanın durdurulmasından yana olduklarını belirterek, “Suriye’deki siyasi çözümün en hızlı şekilde gelişmesini istiyoruz” dedi. Halep’e insani yardım götürülmesinin engellenmesi konusunda ABD’yi suçlayan Putin, “Halep’e insani yardımların götürülmesi için her türlü çaba göstereceğimiz noktasında görüşümüz aynıdır. Konvoylara ateş açılmasın, provokasyon çıkmasın diye bir önerimiz oldu ABD’ye. Ama ABD, fiilen bunu yapmak istemiyor, ya da yapamıyor” dedi. Putin, cumartesi günü İsviçre’de yapılacak görüşmede, BM Özel Temsilcisi’nin önerdiği bölgeden silah bırakmak istemeyen grupların oradan uzaklaştırılması teklifinin kabul edilmesi için çaba göstereceklerini söyledi. adımlar atacağız. Türkiye’de enerjinin her alanında ciddi bir yatırım potansiyeli mevcuttur. Bunun için tüm enerji şirketlerini ülkemizde yatırım yapmaya davet ediyoruz.” Nükleer enerji projelerine de değinen Erdoğan, “2010’da Rusya Federasyonu ile Akkuyu Nükleer Güç Santralı Projesi’ni imzaladık. Japonya’yla da Sinop Nükleer Güç Santralı Projesi için bir anlaşma yaptık. Şimdi de üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içindeyiz. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unun nükleer enerjiden karşılanması” dedi. Mabeyn’de Akar’lı zirve Erdoğan ve Putin kongrenin ardından Beşiktaş’taki Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü’ne geçti. Mabeyn Köşkü’nde saat 17.10’da başlayan ErdoğanPutin görüşmesi, basına kapalı gerçekleşti. Yaklaşık 1 saat 40 dakika süren görüşme 18.50’de tamamlandı. Erdoğan’ın girişinden kısa bir süre önce de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın da köşke gelmesi dikkat çekti. Türk Akımı imzalandı Görüşmenin ardından Türk Akımı Gaz Boru Hattı Projesi’ne ilişkin anlaşma imzalandı. Anlaşmaya Türkiye adına Enerji Bakanı Berat Albayrak ve Rusya adına ise Rus Enerji Bakanı Aleksandr Novak imza koydu. Daha sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, “Türkiye Rusya arasındaki ilişkiler noktasında bugün gerçekten Sayın Başkan’la dolu dolu bir gün geçirdik. Sonunda bu az önce imzalanan anlaşmalar, imzalanacak hale geldi ve burada nokta, başkanlar huzurunda konmuş oldu. Türkiye ile Rusya arasındaki normalleşme sürecinin hızla devam edeceğine olan inancım tamdır. Birçok alanda savunma, sanayi, ticari, turizm konularındaki ilişkilerimizi bundan sonra geliştireceğiz. Bakanlarımız ikili görüşmelere devam ediyor” dedi. Erdoğan, “Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’yle ilgili olarak burada bundan sonraki sürecin hızla devamında mutabakatımız net. Zaman kaybının önümüzdeki süreçte telafi edileceği inancındayım” diye konuştu. Tarımda kısıtlama kalktı Putin de konuşmasında ikili ilişkilerin normalleşmesi kapsamında Türkiye’ye yönelik tarım ürünleri ithalatında uygulanan kısıtlamayı kaldırdıklarını açıkladı. Putin, “Bugün Rusya hükümeti bir karar aldı. Türkiye’den ihraç edilen ve kısıtlama olan bazı kalemlerin Rusya’ya tekrar ithalatını açıyoruz. Özellikle narenciye ve diğer yaş meyve sebze ve tarım ürünlerini Rus piyasasına açmış olduk. Bu, karşılıklı yarara dayalı bir karar sonuçta. Çünkü Rusya’daki tarım sektörü bu tür tarım ürünlerini üretmiyor. Türkiye’den bu kalemler Rusya’ya ithal edilince bizdeki fiyatlar düşecektir” dedi. Doğalgazda indirim Putin, “Aynı zamanda Türk Akımı projesi çerçevesinde işbirliğimizin geliştirilemesi kapsamında doğalgaz indirimi konusunda mutabık kaldık. Bu adımlarla ilerliyoruz. Özellikle diğer alanlarda işbirliğimizin geliştirilmesi konusunu ele aldık. Rusya uzay şirketi Türkiye’nin tasarımıyla ihaleye katılmasına hazırdır. Savunma sanayi alanındaki işbirliğini sürdürmeye hazırız. Bunu somut projelere dönüştürülmesini umut ediyoruz. Her iki taraftan bu noktada olan öneriler araştırılmaktadır. Bunları gerçekleştirmek için imkânlarımız var” dedi. Elektrik ve doğalgaz pazarı da serbestleştirilmeli 23. Dünya Enerji Kongresi’nin ikinci gününde konuşan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, tüm dünyadan gelen delegelere seslenerek daha iyi bir enerji geleceği için birlik çağrısında bulunurken, enerji serbestleşmesinin de küresel sermayeyi çekmenin en önemli anahtarı olduğunu vurguladı. Fiyatlar düşecek Türkiye’de dağıtım sektörünün tamamen özelleştirilmesi ile birlikte yatırımların da arttığını belirten Sabancı, “Ancak Türkiye’nin hâlâ enerji sektörüne yatırım yapması gerekiyor ve bu yatırımı harekete geçirmenin yolu da elektrik ve doğalgaz pazarlarının serbestleştirilmesinden geçiyor. İleriye dönük olarak, elektrik ve doğalgaz pazarlarının serbestleştirilmesi bizim en önemli amacımız olmalı. Serbest bir doğalgaz pazarı ve artan ticaret ile Türkiye bölgesinde doğalgaz ticaret merkezi olma potansiyeline sahip” dedi. Zirve çıkışında konuştuğumuz Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, dünya enerji piyasalarında rekabetin artık farklı noktalara gideceğini belirterek, “ABD kaya gazında üretim teknolojilerini geliştiriyor. Bu da ister istemez Türkiye’nin ithal ettiği doğalgaz fiyatla rının ucuzlaması anlamına gelecek. Eskiden 300400 dolarlardan aşağı üretilemez deniyordu. Yeni oyuncuların da katılmasıyla doğalgaz fiyatları 150 dolarlara kadar gerileyecek” diye konuştu. EPDK: Bürokrasi azalacak Zirve sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPD) Başkanı Mustafa Yılmaz da kurumun gelecek döneme ilişkin yeni projeleri hakkında bilgi verdi. Yılmaz, “Özellikle yenilenebilir enerjide yeni bakış açısıyla ihale süreci yaşanacak. Bütün oyunun kurallarının baştan belli olduğu, daha kontrollü bir döneme giri lecek. Çünkü yatırımcı yo lunu berrak görürse yatı rımını buraya getirir. İhale sürecinde bun ları dikkate alarak daha paket bir iha le yapacağız. Ya ni bürokrasi aza lacak. Yatırımcı açısından sürp rizler ile kar şılaşılmayan bir dönem ola cak” diye ko nuştu. Güler Sabancı ekonomi 9 Sandıktan ‘proje iktidarlar’ krizi... ABD başkanlık seçimine ay kala, yeni dünya düzeni sömürü çarklarının işleyişi jandarmalığında; hâlâ liderliğini ayakta tutması beklenen süper gücünün İktidar erklerinin yürütülebilmesi adına, medyatik, etkin siyasi ataklar peş peşe sahneye konuluyor.. Finale kalabileceğine bile şans tanınmayan, dünya çapında verebileceği zararlar kadar ülke için toplumsal dengeleri derin çatışmacılığa sürüklemesinden kaygı duyulan Trump’ın seçilememesi yolunda ABD’nin, rejiminin güvencesi sayılan kurumları, sivil örgütlenmelerinin, göreceli sol demokratik, sanatçı çıkışlarının boşa çıkması, ana akım medyasının güçlü kampanyalarının yetmeyeceği gerçeği panik atak etkisi yaratmışa benziyor.. İki adayın ikinci buluşmasının sonuçlarının da Clinton’un şansının yükseldiğini göstermesi yeterli güvence sayılamıyor. ABD seçimlerinde örneği görülmemiş biçimde kendi partisinin etkin siyasi liderleriyle de aleyhte kampanyalara, yıllardır vergilerini ödemediğinin şimdi kullanılması gibi seçmeni sarsacak kampanyalarla rejimin geleceği adına “kötünün iyisi” kabul edilen Clinton’un liderliği projesinin güvencesinin sağlanması yolunda yürünüyor. Olmadı Cumhuriyetçilerin son dakika operasyonu ile aday değiştirmesinden bile söz açılıyor. Trump’ın Cumhuriyetçilerin adayı olarak ABD İktidarları için bugüne kadar tehdit olarak algılanmayan her türden alt kimlik, ırk, din ayırımcılıkları, göçmen sorunları, ötekileştirme, yabancı düşmanlığı üzerinden elde etiği seçim kampanyası başarıları.. İnsanlığı, dünyayı, sandık oyunları başarılarına odaklanmış demokratik rejimlerin gelecekleri için fazlasıyla ürkütüyor.. Laf aramızda; “ABD’nin 11 Eylül’ü terör travması ile üretilmiş Bush projesinden, terörle savaşı kendi topraklarında yapma, yoksul güney dünyasına demokrasi ihracı..” tezlerinde uyanmak, paniğe kapılmak gerekiyordu. ABD’nin kendi iç denetim çarkları içinde, Obama projesi ile alternatif üretilmesi, dünyaya pazarlanması ile zaman kazanıldı.. HHH Yoksul güney dünyasını diktatörlüklerden kurtarma adına, ırklar, dinler, mezhepler üzerinden iç savaşlar bataklığına sürükleme, seçim sandığının kullanıldığı çağın yeni otoriter rejimlerinin, diktatörlüklerinin yaratılmasına yol açan gelişmeler, yaşanan sıcak siyasal çatışmaların içinde atlandı.. Sovyetler’in, Çin’in diktatör ama ideolojide emekten yana paylaşımcı, Marksizmden esinlenmiş yönetim modellerinin içinden çıkan yeni otoriter devletler, rejimlerin sandığı getirmiş gibi vitrinleri, insan hakları, demokrasi, yeni otoriterleşme düzenleri, hele de paylaşımda götürdükleri algılanamadı. Uluslararası küreselleşen çokuluslu şirket çıkarları adına en çok da dünya çapında milyarlarla emekçi, işçi sınıfı için kutsanan serbest rekabet adına sosyal damping kutsandı. Uluslararası insan hakları, hukuk devleti düzeni, ILO çalışma sözleşmeleri, sosyal devletin vazgeçilmezleri sendikal haklar, insandan, emekten yana tüm demokratik güç odağı örgütlenmelerin tüketilmesine önce yoksul güney sonra da zengin kuzey dünyasında seyirci kalındı.. Almanya’da Nazi kökenli büyük tersane işvereninin Türkiye’den alınmış ucuz işçilere, “sendikayı ne yapacaksınız size cami verelim..” önerisi alkışlandı. Çin, Rusya, İran, Pakistan, Hindistan, Güney Kore, Tayvan.. yeniden sanayileşmeler ile güçlenen ekonomileri de içinde, akıl almaz emek sömürüsü, sosyal damping kutsandı. Daha 197080’li yıllarda dünyanın güçlü sermayelerinin yeni dev sorununun, kutsanan serbest rekabet adına, dibe indirilen işçi çalışma yaşam koşullarında rüşvete ödenen payların, hem de Dünya Bankası verileri ile işçiliğin 7.5 katına çıkmış olması umursanmadı. Yoksul güney dünyasını paramparça ırklar, dinler, mezhepler üzerinden kanlı iç savaşlar bataklığına çeken ötekileştirmeler, önceleri zengin kuzeyin eliyle yoksul güneyi dağıtmaya yönelik desteklenen terör örgütlenmelerinin güçlenerek tersine tepen silahlara dönüşmesini getirdi.. Kuralsız düzenin kuralsız savaşlarında zengin kuzey dünyası düzenlerini de ister otoriter, ister demokratik rejimler vitrinlerinde tehdit eden terör örgütlenmeleri, en altta kalanların patlamaları refleksinde pıtrak gibi üreyip dünyaya yayıldılar.. Şimdilerde arapsaçı sorunların çözüm arayışlarında, evrensel insan hakları, hukuk devleti düzenleri, demokrasi arayışları.. sil baştan yaşamsal değerlerde.. Yıldırım: Güneş ve rüzgâra yatırım artacak Dünya Enerji Kongresi Açılış Oturumu’nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, ‘‘Enerji fiyatlarında istikrarı sağlayalım. Uluslararası dayanışma büyük önem kazandı. Türkiye dinamik ve büyüyen bir ekonomiye sahip. Güneş ve rüzgârda mevcut kapasitemize yenilerini eklemekteyiz” dedi. Yıldırım, “Enerji dağıtımındaki kayıpları önleyeceğiz. Nükleeri enerji sepetimize dahil ettik. Hedefimiz Mavi Akım’dan sonra Transanadolu Boru Hattı projesini süratle hayata geçirmektir’’ şeklinde konuştu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear