20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 22 Eylül 2015 EDİTÖR: münevver oskay TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Eski savcı Avcı’yı kavgalı olduğu hâkim tutukladı Hâkim Karaçalı ve Avcı’nın daha önce yazılan bir yazı nedeniyle davalık olduğu ortaya çıktı. Hukukçular: Husumet var, bu hâkim dosyaya bakamaz, duygusal davranabilir ugün gazetesi yazarı, eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, kaleme aldığı 7 köşe yazısı nedeniyle “hükümete darbe” ve “terör örgütü kurmak” suçlamasıyla tutuklandı. Tutuklama kararını, daha önce bir yazısından dolayı Avcı hakkında şikâyetçi olan İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimi Durmuş Karaçalı’nın vermesi dikkat çekti. Avukat Fikret Duran, tutukluluk kararına itiraz edeceklerini belirterek “Gültekin Avcı’nın sorgusunu yapacak 2. Sulh Ceza Hâkimi Durmuş Karaçalı. Husumet nedeniyle bu hâkim bey dosyaya bakamaz. Çünkü duygusal davranabilir” dedi. Kamuoyunda “Selam Tevhid” olarak bilinen “Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü” soruşturmasına ilişkin geçen cuma günü gözaltına alınan ve tutuklu olan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın avukatı Gültekin Avcı ile 3 emniyet personeli hakkında tutuklama kararı verildi. İstanbul Nöbetçi 2. Sulh Ceza Hâkimliği, diğer 3 şüphelinin de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi. Avcı’nın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “terör örgütünü kurma ve yönetme” ve “devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etme” suçlarından tutuklandığı belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan’ın yürüttüğü soruşturma haber 7 Suriye’nin gurbet çocukları! ağlar boyu değişmeyen kuraldır; savaşlarda büyük acılarda en çok yara alan çocuklar olur! Nisan 2011’de başlayan Suriyeli sığınmacılar dramının da en çok konuşulan ve vicdanları yaralayan sonuçları çocuklara ilişkin. Dünyayı sarsan Aylan bebek gibi her gün 510 Suriyeli çocuk yaşamını yitiriyor. Dün sabah CHP’nin Suriyeli sığınmacılara ilişkin kurduğu komisyonun üyeleri olarak Veli Ağbaba, Sezgin Tanrıkulu, Selina Doğan ve Nurettin Demir ile birlikte Edirne’ye gitmek üzere İstanbul’dan yola çıktığımızda, otoban kıyısında Esenler Otogarı’ndan “sürülmüş” Suriyelilerle karşılaştık. Biz Edirne sınır kapısına dayanan Suriyelilerle temas kurmak, sorunu yerinde gözlemlemek için yola çıkmışken, daha İstanbul çıkışında bir an önce Edirne’ye varmak için yollara düşmüş Suriyelilerle karşılaşmak, sorunu sert bir rüzgâr gibi yüzümüze vurdu. Trakya topraklarında olduğumuzdan mıdır nedir, aklıma ilk 19121913 Balkan Göçü geldi. 21. yüzyılda ama en az 103 yıl önceki acı kadar derin bir tabloyla karşı karşıyaydık. HHH Yolun kıyısında 34 sıralı düzensiz gruplar halinde yürüyen Suriyelileri çok geçmeden güvenlik güçleri durdurdu. Kimi kucağında çocuk, kimi kolunda eşi, kimi sırtında geceleyecek battaniyesiyle ne kadar uzaklıkta olduğunu bilmedikleri Edirne’ye varmak, oradan da Almanya’ya ulaşmak için yola çıkan Suriyeliler, karşılarında özel timleri bulunca gerilim içinde haykırmaya başladılar: Edirne... Edirne... Kucağında çocuk olan bir baba ile otoyol kıyısında ayaküstü konuştuk. 4 aylık Hayyam bebek İzmir’de doğmuş, şimdi yollarda büyüyor. Ayağında ayakkabı bir yana çorap bile yok. Ayaklarına dokununca bir soğukluk hissettim. Sanki o soğukluk benden geçmiş gibi ürperdim. Çat pat yaşam öykülerini öğrenmeye çalıştım. Halep’ten gelen karıkocanın anne babası orada ölmüş. Onlar da çareyi Suriye’yi terk etmekte bulmuşlar. Suriye ne zaman düzelir, diye soruyoruz. Anlatımını parmaklarıyla besleyerek 10 yıl, 20 yıl belki daha fazla, diyor. Edirne ne kadar uzaklıktan diye soruyoruz. Eliyle yukarıyı gösteriyor, Allah bilir. Arkada çocuklu birkaç sürgün daha var. Onlar örtmüşler bebeklerinin üzerini, açmıyorlar, dokundurtmuyorlar. Korkarız ki hasta... Biri uyuyor demekle yetiniyor. HHH Geçtiğimiz yüzyılların pek çok diliminde Balkanlar’dan Anadolu’ya göçlerin giriş kapısı olan Edirne, bugün Suriyelilerin Avrupa’ya karadan ulaşmada başlıca umut kapısı. Sarayiçi’ndeki er meydanı hep pehlivanlı fotoğraflarla bilinir. Ama bugün yüzlerce hatta binlerce Suriyelinin onca çileli yolculuktan sonra ulaştığı “saray” olmuş. Burada da bizi koşturan çocuklar, anne ve baba kucağındaki bebekler karşıladı. Her birinin öyküsü ayrı bir dram. Üniversite öğrencisi Muhammed etrafındaki kalabalık içinde İngilizce bilen tek kişi. Elindeki kartonları açtı. Her birinde Yunanca ve Bulgarca yazılar var. Üzerlerinde“Ülkenizde kalmayacağız. Sadece Almanya’ya ulaşmak istiyoruz. Geçiş izni verin” yazıyor. Suriyelilerin en büyük hayali olan Yunanistan kapısı bambaşka bir anlatım konusu. Türkiye Yunanistan sınırının Meriç Nehri dışında kalan kara bölümü AB’nin en doğu sınırı olarak biliniyor. Burada AB, bu sınırı öyle bir tel örgüyle örmüş ki, değil geçmek yaklaşmak bile ürkütücü. Çelik iskeletler dolu iç içe geçmiş tam 9 kat tel örgü var. Ortasından da jilet tel dedikleri çok keskin bir hat daha geçiyor. AKP iktidarı Suriyeli sığınmacı patlamasının sorumluları arasındadır, sorun başladığında nereye varacağını görememiştir. Bugün de sorunu yönetememektedir. Bu bilinen bir gerçek. Bunun kadar tartışmasız başka bir gerçek de şu: AB, Türkiye’ye, doğu sınırlarını sonuna kadar aç, batı sınırlarını da sımsıkı kapat, diyor! Ç B KONCA: ECELİ GELMİŞLİĞİN İFADESİ mazına giderken gözaltına alınan gazeteci Gültekin Avcı’nın, kaleme aldığı 7 köşe yazısından dolayı ‘hükümete darbe’ ve ‘terör örgütü kurmak’ suçlamasıyla tutuklanmasına tepki gösterdi. Konca, “Basına yapılan baskıyı şiddetle kınıyorum. Bu baskının sonu yoktur. Eceli gelmişliğin ifadesidir” dedi. Bakan Konca, Kocaeli’nin İzmit ilçesinde HDP’nin aday tanıtım toplantısına katıldı. Konca, bir soru üzerine, gazeteci Gültekin Avcı’nın, kaleme aldığı 7 köşe yazısından dovrupa Birliği (AB) BaA kanı Ali Haydar Konca, oğluyla birlikte cuma na“Bir iktidar, bir hükumet otoriterleşmeye yönelince, ana noktada durması gereken yollardan bir tanesi basını susturmaktır. Bu temelde Hürriyet gazetesine yapılan baskı, Bugün’e ya da Zaman’a yapılan baskı, Cumhuriyet gazetesine yapılan baskı ve ardından açılan davalar, bütün bunlar aslında otoriterleşen siyasi iktidarın kendisini kamuoyundan gizlemek ve onu açığa çıkaran tüm basın organlarına, basın mensuplarına baskı yapması anlamına geliyor. Bunu şiddetle kınıyorum. Bu baskının sonu yoktur. Eceli gelmişliğin ifadesidir.” l KOCAELİ/Cihan Gültekin Avcı kimdir? Ali Haydar Konca layı ‘hükümete darbe’ ve ‘terör örgütü kurmak’ suçlamasıyla tutuklanmasını eleştirdi. Bakan Konca, şunları kaydetti: Manevi işkence savı da, Avcı’nın 3 gün boyunca emniyet nezarethanesinde tutulduğu, manevi işkenceye maruz bırakıldığı, ifadesi dahi alınmadan tutuklama talebiyle adliyeye sevk edildiği de öne sürüldü. Gültekin Avcı savunmasında, kendisine suç olarak isnat edilen konularla ilgili (İran, casusluk, muta gibi) uzmanlık sahibi olduğunu ve yayımlanmış kitaplarının bulunduğunu söyledi. Kendisine yöneltilen siyasi ve askeri casusluk suçlamalarına ilişkin ise dosyada hiçbir delilin bulunmadığını belirten Avcı, AİHM kararlarına göre, gazetecilerin bu tarz konuları açıklamalarının ve yazmalarının kamu yararı olduğu sürece suç olmadığını kaydetti. Avcı’yla ilgili tutuklama kararını ise İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimi Durmuş Karaçalı’nın vermesi dikkat çekti. Karaçalı, daha önce bir yazısı nedeniyle Avcı hakkında şikâyetçi olmuştu. Yargıtay kararlarına göre bir şüpheli hakkında şikâyeti bulunan bir hâkimin o şüpheliyi sorgulamasının da yasalara aykırı olduğu belirtildi. Bu gerekçeyle Avcı’nın avukatları reddi hâkim talebinde bulundu. Karaçalı ise bu talebi reddetti. Hidayet Karaca’nın avukatı Fikret Duran, “2. Sulh Ceza Hâkimi Durmuş Karaçalı’nın Avcı’yla aralarında dava nedeniyle bir husumet bulunmaktadır. Adil, doğru ve tarafsız karar vermesi beklenemez” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Reddi hâkim Eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Avcı’nın tutuklamayı veren hâkimle davalı olduğu bilgisine vurgu yaparak, hâkimin davadan çekilmesi gerektiğini söyledi. Selçuk, “Buna benzer olayların sık sık yaşanması, toplumu tedirgin ediyor. Sami Selçuk Bu hiç olağan bir durum değildir. Aralarında davalıdavacı ilişkisi varsa, bu ret sebebidir. Bu davaya bakmaması lazım. Doğrusu budur” dedi. Sami Selçuk: Hâkim çekilmeli alıkesir’in Sındırgı ilçesinde1969’da doğdu. 1986’da İzmir Karataş Lisesini, 1990’da 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.1991’de sınavı kazanarak İzmir Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adayı olarak göreve başladı. 19931997 yılları arasında HadimKonya Hâkimliği, 19971998 yıllarında KürtünGümüşhane Cumhuriyet Savcılığı yaptı. 19982001 yılları arasında KarapınarKonya Cumhuriyet Savcılığı, 20012003 yılları arasında Siirt E Tipi Terör Cezaevi ve Basın Savcılığı, 20032005 yılları arasında OrtacaMuğla Cumhuriyet Savcılığı yaptı, Bayındır/İzmir Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken yazdığı kitaplar ve yaptığı açıklamalar nedeniyle beklenmeyen bir kararla Kars’a tayin edildi. Kars’ta Ağır Ceza Üyesi olarak görev yaptıktan sonra emekli oldu. Evli ve iki çocuk babası. Eski basın savcısı B Cemaat okulunda uyuşturucu aradılar Ahmet Altan Erdoğan’ın avukatları şikâyet etti araf Gazetesi’nin eski genel yayın yönetmeni yazar Ahmet Altan hakkında, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Altan, Koza Grubu’na yapılan operasyonun arıdından 2 Eylül’de, Samanyolu Haber kanalında bir programa katıldı. Kanaldaki konuşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ve AKP’nin politikalarını eleştiren Altan, Erdoğan’ın Anayasa’yı çiğnediğini savundu. Bunun üzerine Altan hakkında jet bir soruşturma açıldı. Erdoğan’ın avukatlarının şikâyeti üzerine harekete geçen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Altan hakkında, “Cumhurbaşkanı’na, hükümete, kamu görevlilerine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” iddiasıyla soruşturma açıldı. Altan, katıldığı yayının ardından hükümete yakın gazetelerin hedefi olmuştu. Altan’ın konuşması, hükümete yakın basında “Altan canlı yayında Erdoğan’ı tehdit etti” ve “Erdoğan’a küstah tehdit” başlıklarıyla haberleştirilmişti. l ANKARA/Cumhuriyet Ankara’da ‘Fethullahçı Terör Örgütü’ soruşturmasında 4 eğitim kurumuna baskın yapılırken kameraların kapatılıp koltukların kesildiği öne sürüldü T nkara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri “Fethullahçı Terör Örgütü” soruşturması kapsamında Özel Samanyolu Koleji’nin de arasında bulunduğu 4 eğitim kurumunu bastı. Binalarda arama yapan polis; çeşitli evrak, bilgisayar ve harddisklere el koydu. Operasyonun gerekçesi “Örgüt tarafından eğitim çağlarında tespit edilerek yetiştirilen çocukların emniyet, yargı ve ordu gibi stratejik öneme sahip kritik yerlere yerleştirilmesini sağlamak iddiası” oldu. Yenimahalle’deki Nurettin Topçu İlköğretim Okulu’ndaki aramaya 100’e yakın polis katıldı. Güvenlik kameralarını kapattırmaya çalışan polislerin, rögar kapaklarını kaldırıp ve koltuk yüzlerini söküp uyuşturucu aradığı öne sürüldü. Atlantik Çukurambar İlkokulu Müdürü Cevdet Çelik, baskına gelen polislerin okulun duvarlarında gizli bölme aradıklarını söyledi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma BüroFotoğraf: Cihan A Rögar kapakları bile Suçlama: Dev l ele geçirmek eti iç öğrenci yeti in ştirmek su Savcılığı, dün cemaate yönelik yeni bir operasyona imza attı. Savcılık, Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak; Özel Samanyolu Eği tim Kurumları, Özel Atlantik Ahmet Ulusoy kampusu, Özel Nurettin Topçu İlköğretim Okulları ile Atlantik Eğitim Kurumları’nda arama ka rarı talep etti. Talep yazısında “Fethullah Gülen isimli şahsın liderliğinde faaliyet gösteren Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) içerisinde bulunan veya bu gruba mensup kişilerin yürüttükleri örgütsel faaliyetlerden dolayı mağduriyet yaşadıklarını belirten kişilerin medyada yer alan beyanları ile emniyetin yaptığı çalışmalar sonucu elde edilen bilgilere” işaret edilerek, şöyle denildi: “Örgüt tarafından eğitim/öğretim çağlarında tespit edilerek yetiştirilen çocukların, özellikle örgüt için mutlaka ele geçirilmesi gereken kurumlar olarak gördükleri emniyet, yargı, ordu gibi stratejik öneme sahip kritik yerlere verilecek eğitim sonrasında yerleştirilmesinin sağlandığı, uzun vadeli bir çalışma sonucunda bu kurumlara sistematik bir şekilde yerleştikleri ve kurumlar içerisinde kadrolaştıkları...” Özel Atlantik Ahmet Ulusoy kampusundaki aramaları engellemeye çalışan bir kişi gözaltına alındı. l ANKARA/Cumhuriyet Soma’DA ACILAR HÂLÂ TAZE Bayram bize hiçbir zaman gelmeyecek! Türk yargıç, AİHM başkan yardımcısı Karakaş vrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki (AİHM) Türk yargıç Işıl Karakaş, başkan yardımcılığı görevine seçildi. AİHM’nin yeni yönetimi, dün yapılan seçimlerle belir A lendi. Gizli oylamayla yapılan seçimler sonucunda, İtalyan yargıç Guido Raimondi AİHM’in yeni başkanı olurken, Türk yargıç Karakaş ile Macar yargıç Andras Sajo başkan yardımcılığı görevine geldi. 1 Kasım’da göreve başlayacak Başkan ve yardımcıları, üç yıllık süre için bu görevlere seçildi. Karakaş, 2008 yılından bu yana AİHM’de Türkiye’nin yargıcı olarak görev yapıyor. l PARİS / AA kişinin yaşamını yitirdiği Soma’da “bayram hazırlıkları yapmayan” acılı aileler, “Bayram bizim neyimize” diyor. Facianın yaşandığı Soma Kömürleri AŞ’ye ait Eynez Ocağı’ndan 2012’de emekli olan ve oğlu Uğur’u aynı ocakta yitiren baba İsmail Çolak, “Benim için bayram yok. Evlatsız kaldık. Bizler bayramda mezarlığa gidip mezar taşlarıyla konuşuyoruz” dedi. 1. yılını geride bırakan ve 301 madencinin yaşamının yitirdiği iş cinayetiyle ilgili acılı aileler seslerini bir kez daha kitlesel olarak duyurmak için İstanbul’da buluşacak. 4 Ekim’de gerçekleştirilecek buluşmada, “sorumlulardan hesap” sorulması için istenecek. l OĞUZ YILDIZ/İZMİR 301 C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear