20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 22 Eylül 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK 4 Gül’ün ekibi katılmadı AKP’nin aday tanıtım toplantısına ilgi az oldu, ilahiyi andıran seçim şarkısı tanıtıldı. Arınç’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda eski bakan ve vekil toplantıya gelmedi KP’nin milletvekili aday tanıtım toplantısı, dün Arena Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantı nedeniyle salonun çevresindeki yollar trafiğe kapatılırken geniş güvenlik önlemleri alındı. Toplantı için 81 ilden 3035 bin partilinin Ankara’ya geleceği açıklanmasına EMİNE KAPLAN karşın, ilgi az oldu. Başbakan Ahmet Davutoğu, katılımın az olması nedeniyle dışarıda yapacağı konuşmayı iptal ederek doğrudan salona geldi. “Fabrika ayarlarına dönüyoruz” söylemlerinin sıkça dillendirildiği partide, sloganda da 2002’ye dönülmesi dikkat çekti. Toplantıda, partinin seçim müziklerinden ilahiyi andıran “İlk günkü aşkla haydi bismillah” şarkısı tanıtıldı. Toplantıya milletvekili adayı yapılmayan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakınlığıyla bilinen ve “Eskiden bizdik, ben olduk” diyerek isim vermeden Erdoğan ve parti politikalarını eleştiren eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eski bakanlar Sadullah Ergin ve Nihat Ergün ile eski Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in de aralarında bulunduğu çok sayıda eski bakan ve milletvekilinin katılmaması dikkat çekti. Ankara adayı Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş KKTC’de olması nedeniyle törene gelemedi. Türbanlı bazı milletvekili adayları ise Davutoğlu ile tokalaşmazken sadece başlarıyla selamlaşmakla yetindi. Çözüm süreci aldanma mıydı? öşesini sektirmeden okumaya özen gösterdiğim Ege Cansen, pazar günkü Sözcü’deki, “Mitingler Diyarbakır’da yapılabilseydi” başlıklı yazısında, çözüm süreci ile ilgili olarak düşündürücü noktalara değiniyor. Yazının bir yerinde “Şu sırada zihnimi en fazla meşgul eden şey, millet olarak hemen her konuda gerçekleri kabul etmekten sürekli olarak kaçmamızdır” diyen Cansen, “KCK PKK sözcüsü Karasu’nun TC’yi yabancı arabulucular gözetiminde KCK=PKK ile müzakere masasına çağırması bir savaş taktiğidir. Çözüme hiç katkısı olmaz” görüşünü de ileri sürdükten sonra şu ilginç öneriyi yapıyor: “KCKPKK ve HDP’nin ileri gelenleri kendi aralarında bir toplansınlar, sabahlara kadar konuşup, bir çözümde son bir resmi karara bağlansınlar buna da Kürt manifestosu desinler. İsteklerini metin içinde tek bir defa dahi, özgürce, insanca, hakça gibi propaganda kelimesi kullanmadan somut öneriler şeklinde madde madde açıklasınlar. Özellikle yerel yönetim ve güvenlik, kamu maliyesi, adalet, eğitim konularındaki taleplerini açık ve net sıralasınlar. TC vatandaşı da Kürt manifestosunu okusun. Barış istiyorum sahtekârlığını bırakıp, tavrını ona göre belirlesin.” HHH Yazı çok önemli bir gerçeğe değiniyordu: Çözüm sürecini desteklediğini söyleyenlerin çoğu, aslında neyin ne olduğunun tam da farkında değillerdi. Barışçıl çözüm derken ne amaçlanıyordu? Demokratik özerklikten kasıt neydi? Çatışmasızlık hali denen ne menem şeydi? Çatışmasızlık sırasında ne oluyordu? Bir şey olmadığını sandığımız zaman parçasında gerçekten bir şey olmuyor muydu? Bütün bu konularda bir açıklık yoktu, egemen olan belirsizlikti. Muhalefet partilerinin yöneticileri dahi, çözüm sürecinin ne olduğunu tam olarak bilmediklerini açık açık söylüyorlardı. İktidar partisinin önde gelenleri ve tek adam Tayyip Bey, dahi çatışmasızlık sırasında neler olduğunu tam farkına varamamış olduklarını, hiçbir şeyin olmadığını ileri sürdükleri sırada terörün mesafe aldığını sonradan anladıklarını itiraf ediyorlardı. HHH Çözüm sürecinin en büyük özelliği her alandaki belirsizliğiydi. Bu belirsizlik bir de barış, demokratik çözüm, ayrılık taleplerinden vazgeçmek gibi kavramlara eklendiğinde son derecede çekici, kimsenin karşı çıkamayacağı şekle dönüşüyordu. Çözüm sürecinin bu yönü aklıma hep Tevfik Fikret’in “İnan Haluk, ebedi bir şifadır aldanmak” dizelerini getiriyordu. İyi de aldanmak üzerine bina edilmiş çözüm, çözüm; barış, barış olmaz; olamaz. Demokratik çözüm ve barış, ayrıntıları iyice müzakere edilmiş, her detayın iyice belirtildiği, temsil yetkisine sahip olduğu şüphe götürmeyen taraflar arasında yapılacak olan görüşmelerden sonra varılan uzlaşmayla elde edilebilir. Oysa “çözüm süreci”, yöneticilerin belirsizliği yeğlemelerinden bütün bunlardan yoksun olarak sürdürülen bir meçhuller süreci oldu ve sonunda da fosladı. Şimdi ihtiyacımız olan, yanlışa, yeniden oraya dönülmesi değil, gerçek bir çözüm sürecini oluşturmaktır. Bunun için de her şeyden önce toplumsal mutabakat şarttır. K A NECATİ SAVAŞ Davutoğlu’nun eşiyle birlikte partilileri selamlaması sırasında kürsünün arkasına kurulan dev ekranda “İlk günkü aşkla haydi bismillah” yazısı yansıtıldı. Emanetçi olmadığımı bilir aşbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkisi üzerinden yürütülen yoğun tartışmaları “gereksiz” gördüğünü söyledi ve “Bazen de sitem ediyorum. Psikolojik yük de oluşturuyor” dedi. Davutoğlu’nun, “Emanetçi başbakan görüntüsü ile etkisiz yönlendirme ile hareket eden bir devlet adamı olmayacağımı en iyisi kendisi bilir. Bunu da zaten kendisi talep etmedi, etmez. Görüş ayrılıkları her zaman olur. Nefsimizi bunların önüne koymadan, en iyi şekilde yönetiriz” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Dün akşam Show TV’de soruları yanıtlayan Davutoğlu, “Hocacılık, reisçilik üretilmiş şeylerdir. Eğer ekipçi Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkisini anlattı: B ‘Saray’ı dışarıda tutalım’ Konuşmasına “Haydi Bismillah” diyerek başlayan Davutoğlu, “Cumhurbaşkanlığı makamını siyasi tartışmaların dışında tutalım” dedi. Davutoğlu, bu makama yönelik her saldırı ve hakaret karşısında AKP kadrolarının devletin zirvesini ve milletin en yüce makamını korumaya kararlı olduğunu söyledi. lANKARA lik yapmaya kalkarsam, partiyi fraksiyonlara böler. Hiçbir zaman yapmadım yapmam” ifadelerini kullandı. Teröre karşı düzenlenen mitingdeki, “Bunları baraj altında bırakacaksınız” sözünün anımsatılması üzerine Davutoğlu, “Sandığı öne çıkarmak için söyledim. Türkiye’nin bölünmesi baraj ile alakalı değil. Kimse bölemez” dedi. PKK’nin hazırlık yapmasına göz yumulduğu tartışması ile ilgili olarak da Davutoğlu şunları söyledi: “Tedbirler alınmamış olsaydı, safiyene bir şekilde sürece inanmış olsaydık, hazırlık yapılmamış olsaydı... İhmal olsa bu hazırlıklar olmazdı. Devletin bir hazırlık ihmali yok. Bir iradenin son dakikaya kadar takibi söz konusuydu. İrade karşılığını görmediği andan itibaren de başka bir irade ile bu mücadeleyi sürdürüyoruz.” Davutoğlu, canlı kalkan olmak üzere Cudi dağına giden HDP’lilere “Cudi’de ne arıyorlar. Kalkan olmaya gittikleri katiller, Fırat’ı katleden kimseler. Eğer HDP’liler Cudi’ye gidiyorsa, teröristlerle aynı şekilde davranmış olur” tepkisini gösterdi. 1 Kasım’da aday olarak gösterilen Cemil Çiçek’in ise adaylık müracaatının olmadığını aktardı. Davutoğlu, aday listesi için de “Gücün ortaya çıkaracağı algı problemleri ortaya çıkmışsa, bu noktada özeleştiri yapmamız gerekebilir. Bu bir muhasebedir” dedi. lANKARA / Cumhuriyet ‘Milli kavga’ büyüyor gün sonra aynı salondayım. Anka çıkıyor. Şunu çok net söyleyeyim; konuşması en az 5. Kongre’deki kadar hera Arena’da. Kongresinden sonra yecansız ve en az o günkü kadar “yarıaday tanıtım toplantısını da izliyorum AKP’nin. Salonun dışı boş bu kez... Ça na değil düne vurgu yapan” tarzda. O heyecan duymayınca salon da konuşdır duruyor ama altında sadece polisler oturuyor. İçeride tribünler dolu. Ve maya kendini çok kaptırmıyor. Benim not aldığım birkaç cümleden birkaç krikil adayları, kendi illerinden getirdikleri partililerin kendi isimleriyle başla tik not çıkıyor. Davutoğlu diyor ki: “AKParti meydayan sloganlarına el sallayarak karşılık na çıktı mı bir tek bir fire vermez.” veriyor. Bir bütünden çok, bölünmüş O öyle diyor ama Cumhurbaşkanı’nın parçaların birbirinden kopuk slogandamadı Berat Albayrak öyle demiyor. ları diye okuyabiliriz. Birkaç başarısız provadan sonra tek birlik; üç farklı tri Partinin hem milletvekili hem MKYK üyesi Albayrak, dün Sabah gabünün sırayla söyleyeceği İZLENİM zetesindeki köşesinde, son anda “BaşbakanAhmetDavuikna edilerek listeye sokulan ve toğlu” kısmında yakalanıReuters’in haberine göre “piyayor. Gazetecilerin olduğu salarda sevinçle karşılanan” Ali kapıdan girerken iktidara Babacan’a ismini vermeden “sayakın bir meslektaşla sevaş” açıyor: lamlaşıyoruz. Birbirimi“Piyasadaki arkadaşlar şunu ze yakın yerlerde oturuyoda gayet iyi biliyor ki çıpa herruz. Salonu bir süre izleMurat hangi bir şahıs değil, bugüne kayip “Sönük ortam, anketSabuncu dar yaşanan tüm zor dönemlerde ler de 7 Haziran sonuçlarının tutturulması zor” diyor. “Tabii baş dahi mali disiplinden ödün vermeden aldığı cesur kararlarla ülkeyi bu noktaka bir şey olmazsa” diyor. ya getiren sağlam irade oldu. Ama bu ‘Yerli milletvekili’ nedir? çıpa illa bir kişiyse onun da kim olduğunu sokaktaki vatandaştan bile daha “Başka bir şey”... Herkesin aklında iyi bilmekteler.” bu olasılık. Geçen seçimlerde de ve ta“Çıpa Babacan değil Erdoğan” diyor bii özellikle AKP’ninErdoğan’ın gücüAlbayrak açık ve net. Ardından ekliyor nün “var olma ya da dağılma” arasındaha da netleşsin diye: da gidip geleceği 1 Kasım seçimlerin“35 yaşındaki bir gence güvenip krizde. “Şeyleri” şimdilik bir tarafa bırakıp olgulara ve salona geri dönelim. Bu kez deki Türkiye ekonomisi emanet edildi ve bu güçlü siyasi liderliğin yadsınagazetecilerin olduğu yere değişik il ve maz desteğiyle tarihi ekonomik başarıilçelerden gelenleri de alıyorlar. Aslınlar elde edildi.” da iyi de oluyor, sohbet imkânı doğuAlbayrak “gelecekte sadece o yok ben yor. Konuştuklarımdan bir grup Doğu illerinden gelmiş. Biraz sohbetten sonra de varım” diye bitiriyor yazısını: “Bu iktidar seçimden sonraki dönemkonu Erdoğan ile Davutoğlu’nun berade de Türkiye’yi yeniden yönetme göreber katıldığı pazar günkü mitingde ortaya çıkan yeni “ucubeye” geliyor: Yerli vini üstlenirse, eskisiyle yenisiyle velve milli milletvekili işine. Aslında hedef hasıl tüm kadrolarıyla evvelinden kararlı ve motive bir şekilde ülke ekonobelli ama onlar bana ne anladığımı somisini daha ileriye taşıyacağından kimruyor, ben de onlara net fikrimi söylüsenin şüphesi olmasın. Tabii ki yine şayorum: Kürtleri ötekileştirmenindışlamanın yeni formülü. Bu kez ben onlara hıslara takılmadan...” Dün hem piyasalar hem Babacan’ın soruyorum. “Peki bu milli kafayla Galip Ensarioğlu Diyarbakır’da, Beşir Ata yakın çevresi sabah erken saatlerde bu yazıyı okumuştu. “Moralleri bolay Van’da, Cevdet Yılmaz Bingöl’de, zulmadı” diyemem ama daha fazla bir Mehmet Şimşek Gaziantep’te nasıl oy bilgiye ulaşamadım. Kimse konuşisteyecek?.. Ya da büyükşehirlerdemak istemedi. Ama şunu söyleyebiliki Kürt oyları geri kazanılsın diye merim: Erdoğan’ın desteklediği damadı sela İstanbul’a kaydırılan Diyarbakırlı Mehdi Eker yeniden ‘millileşme’ süreci Albayrak ile Yiğit Bulut’un milli ekoni nasıl açıklayacak?...” Susuyorlar, biri nomicileri ile Abdullah Gül’e yakın ve Davutoğlu’nun desteklediği Babacan çay almaya gidiyor hepimize, bir daha Şimşek ekibinin kavgası giderek büyükonuşmuyoruz. Az sonra salona Başbakan Ahmet Da yecek gibi gözüküyor. Üstelik bu kavgada “şahıslara takılmamak da mümvutoğlu ve eşi geliyor. Katılanlara kakün değil”. ranfil atılıyor, ardından partinin yeBir yanda “milli vekil” diğer yanni şarkısı “Haydi Bismillah” çalınıda “milli ekonomi”, AKP oyu nereleryor. Teşkilat ve Seçim İşlerinden Soden aradığını açıkça ortaya koyuyor. rumlu Genel Başkan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın ardından Davutoğlu kürsüye lANKARA 9 AKP, KKTC’yi unuttu AKP’nin 1 Kasım’da yapılacak milletvekili genel seçimi için milletvekili adaylarını duyurduğu internet sitesinde yer alan haritada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) adı yer almadı. AKP’nin milletvekili adayları resmi internet sitesi www. akvekiladaylari.com’a girildiğinde ziyaretçeleri Türkiye haritası karşılıyor. Hangi ilin, Meclis’e kaç milletvekili gönderdiği harita üzerinde işaretli olarak belirtilirken, her ilin üzerinde bulunan vekil sayısına tıklandığında, o ile ait AKP adayları listeleniyor. Türkiye’nin güneyine inildiğinde KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olarak iki ayrı ülkenin görülmesi gerekirken, haritada adanın üzerinde sadece “Kıbrıs” ifadesinin bulunması dikkat çekiyor. l ERMAN TEKDEMİR /ANKARA ek başına iktidarı kaybetmesişarkıları dibine kadar çalındı. nin tüm kırılmalarının yansıdıDavutoğlu’nun, eşi ile birlikte salonğı 12 Eylül’deki kongresinde, “şehitledaki selamlama turu sırasında “Kizirimizin yasındayız” diyerek müzik çaroğlu” parçasından uyarlama “Davutoğlınmasını yasaklayan AKP’liler, tam lu Ahmet Hoca” şarkısı sırasında ses 9 gün sonra aynı salonda seçim starsonuna kadar açıldı. Bunlarla da yetitı için düzenlenen toplantıda şarkı, nilmedi. Partinin 1 Kasım seçimlerinde türkü ile kendinden geçti. AKP’lilerin kullanacağı “Haydi Bismillah” sloganı 9 günde yüzde yüz değişen ruh hali, ile aynı adı taşıyan özel bestelettiği şarakıllara o ünlü eski marştaki kı da bizzat şarkıcılar tara“Yaslı gittim şen geldim” sözfından seslendirildi. Salonda İZLENİM lerini ve “9 günde ne değişti” şarkı çalınırken sohbet ettisorusunu getirdi. ğimiz, 2001’de partinin kuAKP, tam 9 gün önce 12 Eyruluşundan bu yana tanıtım lül’deki büyük kongresinde, ekibinde yer alan ve halen kuruluşundan bu yana yaşagörevini sürdüren bir AKP’li madığı boyutta bir krizle kartepkisini, “Bu şarkı tam anşı karşıya kaldı. Seçim öncelamıyla namaz üstü ilahiErdem si parti içinde yaşanan saflaşdir. Partiye bu şarkıyı yapan Gül malar kongreye tam anlamıyher kimse ben kim oldukla ayrışma olarak yansıdı. Başlarını biliyorum ama söylebakan Ahmet Davutoğlu’na karşı Binayemem halkın yaşadığı mekânlara hiç li Yıldırım’ın aday çıkarılmasına ramak gitmemiş. Kahveye, pazara, pastaneye, kaldığı, 11. Cumhurbaşkanı Abdullokantaya gitseydi bu şarkıyı çalmazdı” lah Gül’e yakın isimlerin tasfiye edildidiyerek ifade etti. ği kongreye, belirlediği isimlerin parYası Erdoğan bitirdi ti yönetimine girmesiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan damgasını vurdu. Ama yanıtı aranan, “9 günlük sürede O kongrenin yapıldığı Ankara Arane’da saldırılar ve ölümlerin sürmesine karo gün AKP yönetimi, “Terör saldırılaşın yas nasıl sona ermiş, parti nasıl serı nedeniyle şehitlerimizin üzüntüsü ve çim şenliğine bürünmüş” sorusuydu. yası içinde” oldukları gerekçesiyle parBu sorunun yanıtını da salondaki esti marşlarının çalınmasını yasakladı. ki AKP’lilerden biri, İstanbul’da “Teröre lanet” adıyla düzenlenip AKP’ye tek 9 günde ne değişti başına iktidar için oy istenen mitinge Dün, aynı salonda bu kez AKP’nin se gönderme yaparak verdi: “Yasın bitirilmesinin ölümlerin sürçim startı anlamına gelen aday tanıtım mesiyle bir ilgisi yok. Yas kararı İstantoplantısı düzenlendi. Davutoğlu, parti yöneticileri ve AKP’nin 550 milletveki bul’daki mitingde sona erdirildi. Cumli adayı ve partililer salondaki yerlerini hurbaşkanının öncülüğündeki mitingde çalınan şarkılar, türküler aslınaldı. Ancak bu kez AKP’deki “yas” sürecinin sona erdiğini anlamak için salo da AKP’nin asıl seçim startıydı. Çünna doğru yola çıkmak bile yetti. Merke kü yasla kalabalıklar mobilize edilemiyor. Tek başına iktidara gelineceği alzi ses düzeninden 7 Haziran’da milletvekili seçilen ancak 1 Kasım listelerine gısı başka türlü yaratılamıyor. O yüzgiremeyen Uğur Işılak’ın parti için bes den o mitingdeki mesaj alındı, şimdi telediği şarkılar çalındı. Parti sunucusu şarkılar, türkülerle tabana HDP’yi baraj altında bırakma ve yeniden tek basürekli salona Davutoğlu gelince ataşına iktidara gelme iddiası verilerek 1 cakları sloganları ezberletirken, partiKasım’a gidiliyor.” lANKARA nin bu zamana kadar kullandığı seçim Namaz üstü ilahi T NECATİ SAVAŞ C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear