25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 Gülten akın ve ahmet Telli’den barış mesajı “Söylenecek en önemli şey, Barış. Dünyada düşünülmesi gereken en önemli şey, Barış. Barıştan daha önemli bir şey düşünemiyorum. İnsanların her şeye ihtiyacı olabilir. Ama o ihtiyaçları elde etmek için, salt Barış içinde olmak gerekir. Barışın, insan ilişkilerinin temeli olması gerekir.” EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK n i ç i ş ı r a B “Barışın somut olması için, hayatın bize fısıldadığına, bize haykırdığına kulak vermemiz gerekiyor. Barış istemeyenler, barışı soyut bir düşünce olarak düşünürler ve öyle yansıtırlar. Oysa hayat, bazen doğrudan doğruya, ‘Barış’ kelimesini çağırır ve buna uymak insanlık görevidir. Bu ülke, özellikle son aylarda, en çok bu kelimenin karşılığını vermek zorundadır hayata. Barış ancak birlikte yaşamanın şartları ile her türlü militarizmden ve şiddetten kaçınmakla mümkündür.” Salı 1 Eylül 2015 Herkes ‘barış’ı Savaş bİTTİ haykıracak... ünya Barış Günü” kapsamında bugün Türkiye’nin dört bir yanından sivil toplum kuruluşları, kadınlar, LGBTİ örgütleri ve yurttaşlar “barış”ı haykıracak, yurttaşlar barış çağrısı yapacak. 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında birçok kuruluş ve yurttaşlar Türkiye’nin dört bir yanında çeşitli etkinlikler ve eylemler gerçekleştirecek. “D Yazar Nedim Gürsel, Doğan Kitap’tan bu hafta yayımlanacak “Tehlikeli Sevişmeler” adlı kitabında yer alan “Savaş Bitti” başlıklı öyküsünü Cumhuriyet okurlarıyla paylaştı. nEDİm GÜrSEl ADANA VALİLİĞİ YASAKLADI A dana Valiliği, Barış Bloku tarafından bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle düzenlenecek barış yürüyüşüne izin verilmediğini açıkladı. Resmi başvuru yapılmadığını ve güvenlik zafiyeti oluşacağını savunan valiliğin açıklamasında “Hukuka ve yasalara aykırı hiçbir eyleme müsamaha edilmeyecektir” denildi. mi Caddesi’nde, Otel Tunalı’da gerçekleştirecek. ODTÜ Mezunları Derneği, Çankaya Belediyesi, TMMOB, Türk Tabipleri Birliği ve Ankara Tabip Odası’nın organizasyonuyla, sanatçı Suavi, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle ODTÜ Vişnelik’te konser verecek. ODTÜ Mezunları Derneği’nden yapılan açıklamada, Dünya Barış Günü’nün emperyalizmin ve faşizmin saldırganlığını artırmasıyla bölgesel savaşların ortaya çıktığı, dünyanın ve ülkemizin kaos ve can pazarına sürüklendiği bir dönemde girildiği belirtildi. Açıklamada, “Barışa ve insanlığa olan umudumuzla ülkemizde yaratılan kaos ve vahşet ortamının bir an önce sona erdirilmesi için barıştan, özgürlükten, kardeşlikten yana sürdürdüğümüz mücadelemize birlikteliğimizden aldığımız güçle devam ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. Gündoğdu Alanı’nda barış mitingi yapacak. Aynı alanda saat 17.00’de de KESK, DİSK, TMMOB’nin düzenlediği miting yapılacak. Karşıyaka Belediyesi’nin düzenlediği etkinlik ise saat 20.30’da Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştirilecek. Tarık Akan, Rutkay Aziz, Ataol Behramoğlu, Timur Selçuk, Tuna Kiremitçi, Nebil Özgentürk, Metin Uca, Düş Gezginleri, Haluk Şahin, Haluk Çetin, Nilüfer Akdoğu, Evrim Keskin Özülgen, Kemal Anadol, Tuğrul Keskin ve Namık Kuyumcu gibi tanınmış isimler, dünyaya barış mesajları verecek. Gecenin sunuculuğunu ise Gülsen Tuncer ile Altan Gördüm yapacak. Etkinlik öncesi belediye binası önünden saat 19.00’da başlayacak sessiz kortej yürüyüşü de olacak. Özgür Kadın Platformu’nun öncülüğünde bugün saat 17.00’de yürüyüş düzenlenecek. Cizre ilçesinde HDP, DBP ve STK’lerin katılımıyla saat 15.00’te yürüyüş düzenlecek. İStanbul Kadınlar ve LGBTİ örgütleri “Barış için ısrar edeceğiz” adlı basın açıklamasını bugün saat 12.00’de Taksim’deki Taxim Hill Otel’de yapılacak. Birleşik Haziran Hareketi üyeleri de 19.00’da Taksim, Tünel Meydanı’nda “Sarayı yıkalım, savaşı durduralım” şiarıyla eylem yapacak. Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte ise Beşiktaş Evlendirme Dairesi karşısındaki Dünya Barış Parkı’nda 20.00’de barış güvercini uçurulacak ve oyuncu Dilek Türker “Mutlu Ol Nâzım” oyununu sergileyecek. Beyoğlu Barış Bloku da saat 21.00 ile 00.00 arası Taksim Mis Sokak’ta barış nöbeti tutacak. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu üyeleri bugün saat 10.00’da Koza Suit Otel’de “Neden savaş halindeyiz” diye soracak ve erkekler tarafından öldürülen 185 kadını konuşacak. Kadınlar ve LGBTİ örgütleri de “Barış için ısrar edeceğiz” adlı basın açıklamasını 11.00’de Tunalı Hil ankara DİYarbakIr İzmİr İzmir’de de Dünya Barış Günü savaş çığlıklarının gölgesinde kutlanacak. HDP İzmir İl Örgütü bugün saat 15.00’te ŞIrnak Türkiye’nin dört bir yanından sivil toplum kuruluşları, kadınlar, LGBTİ örgütleri ve yurttaşlar “barış”ı haykıracak, yurttaşlar bugün barış çağrısı yapacak. ‘barış’ için imza... Barış Bloku tarafından da “Dünya Barış Günü” kapsamında “Barış İstiyorum, Barış Bloku’nu Destekliyorum” adlı imza kampanyası başlatıldı. Birçok aydın, yazar ve sanatçının destek verdiği kampanyaya şu isimler imza attı: Alkaya, Orhan Silier, Oya Baydar, kın, Doç. Nihan Yıldırım, Doç. Ozan Özay Şahin, Özcan Yurdalan, ÖzErözden, Dr. Ali Özyurt, Dr. Saime lem Dalkıran, Özün Süzen, PeriTuğrul, Dr. Savaş Çoban, Ece Temelhan Mağden, Prof Dr. Hakan Onkuran, Elif Dağdeviren, Emel İrtem, gan, Prof. Dr. Ayla Zırh Gürsoy, Emel Kurma, Emine Algan, Emine Prof. Dr. Bekir Kocazeybek, Prof. Uşaklıgil, Emir Ali Yağan, Emrah Dr. Betül Dortunç, Prof. Dr. Büşra Serbes, Erdal Tüşünel, Erdem YöErsanlı, Prof. Dr. Cengiz Aktar, rük, Erkan Çakmakçı, Erol Mintaş, Oya Baydar Prof. Dr. Cihangir İslam, Prof. Ersin Damarsadı, Ertan Mısırlı, ErDr. Fatmagül Berktay, Prof. Dr. tuğrul Mavioğlu, Evren Ergeç, Ezel Galip Yalman, Prof. Dr. Haluk Akay, Fethiye Çetin, Figen Şakacı, Eyidoğan, Prof. Dr. Kuvvet LorFikret İlkiz, Fırat Ceweri, Füdoğlu, Prof. Dr. Mehmet Türkay, sun Demirel, Gaye BoralıoğProf. Dr. Nilgün Toker, Prof. lu, Genco Erkal, Gökhan AtılA. Haluk Ünal, Abdullah Ercan, Dr. Raşit Tükel, Prof. Dr. Samış, Görkem Yeltan, GülseAdalet Ağaoğlu, Adalı Aksoy, Admim Akgönül, Prof. Dr. Selçuk ren Onanç, Gülten Kaya, Hanan Gerger, Adnan Özyalçıner, Erez, Prof. Dr. Yakın Ertürk, cer Ansal, Hacer Eroğlu, HaAhmet Dindar, Ahmet İnsel, AhDr. Yasemin İnceoğlu, kan Aksay, Hasan Cemal, met Ümit, Akif Kurtuluş, Ali AkGenco Erkal Prof. Prof. Dr.Metin Özuğurlu, Prof. deniz, Ali Uçansu, Alp Selek, Ara Fikret İlkiz Harun Tekin (Mor ve Ötesi), Dr. E. Ahmet Tonak, Prof. Dr. Hatice Meryem, Haydar ErGüler, Aslı Uluşahin, Atilla Dirim, Faruk Birtek, Prof. Dr. Feride Çiçekoğlu, gülen, Hicri İzgören, Hüsamettin Aydın Çubukçu, Aydın Engin, AyProf. Huri Özdoğan, Prof. Dr. Mete Tapan, Onanç, Hüsnü Öndül, İbrahim Bedın Orak, Ayşe Erzan, Ayşe Hür, Prof. Dr. Murat Belge, Prof. Murat Özbank, til, İbrahim Sediyani, İnci Aralık, Ayşegül Devecioğlu, Ayşegül TöProf. Dr. Nilüfer Tapan, Prof. Dr. Rukiye Işın Eliçin, Jaklin Çelik, Janset Pazeren, Ayşegül Tözeren, Ayşenur Eker Ömeroğlu, Prof. Dr. Turgut Tarhançal, Jülide Kural, Kadir İnanır, KaKolivar, Aziz Çelik, Bahri Belen, dir Rengel, Kerem Fırtına, Kris lı, Prof. Dr. Yeşim M. Atamer, Ragıp DuBaran Seyhan, Barış Pirhasan, ran, Ragıp Zarakolu, Recep Maraşlı, ReÖzbey, Lale Mansur, LatiBaskın Oran, Baybars Tekin, Ece Temelkuran tin fe Tekin, Ludmilla Büğüm, MaBehçet Çelik, Belma Fırat, Biis Çelik, Rıza Sönmez, Rüstem Batum, Sahir Mete Günşıray, Mebuse Telal Babaoğlu, Bülent Usta, Burmi Evren, Şanar Yurdatapan, Selma Acukay, Mehmet Altıoklar, Mehmet Dağ, Meh ner, Sema Kaygusuz, Sennur Sezer, Serhan Şeşen, Burhan Sönmez, C. Hakkı Zamet Demir, Mehmet Turguttekin, Melek riç, Cafer Solgun, Can Öz, Celal Başlangıç, pil Güler, Serpil Güler, Seyda Selek, Sibel Ulagay Taylan, Mesut Yeğen, Mücella YaCem Erciyes, Ceyda Karan, Chris StephenOral, Sibel Öz, Sinan Biçici, Şirin Tekeli, pıcı, Müge İplikçi, Murat Çelikkan, Murat son, Cihat Aral, Cüneyt Uzunlar, Deniz FaSuna Aras, Taner Ziya Koçak, Tanıl Bora, Özyaşar, Murat Sabuncu, Murat Uyurkuruk Zeren, Deniz Türkali, Derya KarakoTarhan Erdem, Tayfun Mater, Tevfik Taş, lak, Mustafa Dok, N. Ufuk Özdemir, Nadiçan, Doç. Dr. Ayşegül Altınay, Doç. Dr. AyTurgut Yasalar, Ümit Kıvanç, Vecdi Çıraşen Candaş, Doç. Dr. Ceren Sözeri, Doç. Dr. re Mater, Nazar Büğüm, Necmiye Alpay, cıoğlu, Vecdi Sayar, Yasemin Göksu,Yrd. Nehir Erdoğan, Neşe Erdilek, Neşe Şen, Hakan Güneş, Doç. Dr. Kemal İnal, Doç. Doç. Dr. Burak Çelik ve Mehmet Karlı, Neşe Yaşın, Nil Mutluer, Nilgün Öneş, NuDr. Maya Arakon, Doç. Dr. Murat Birdal, Yrd. Doç. Murat Paker, Zehra Aral, Zeyray Mert, Ömer Madra, Önder İnce, Orhan Doç. Dr. Sinan Birdal, Doç. Dr. Yüksel Taşcan Alkış, Zeynep Tanbay. ahrik edici, kısık sesi bir an bile duraksamadan tanıdı. “Molim!” Yanıtlamadı hemen, kısa bir süre sanki yıllar öncesinden gelen, alıp götüren çamurlu Tuna’nın kıyısındaki o beyaz kente, isteğin çağrısına sürükleyen sesin büyüsüne bıraktı kendini. Sonra Fransızca “Benim” dedi. Yine kısa bir sessizlik oldu. Bu kez ses Fransızca “Kimsiniz?” diye sordu, “tanıyamadım”. Adını söyledi. “Ah! Çok zaman oldu.” “Evet...” diye yanıtladı, telefonun ucunda ses öylesine aşina, öylesine yakındı ki, “Hiç de değil, daha dün gibi” demek geçti içinden, ama cesaret edemedi. “Belgrad’dayım da...” “Buralara bir daha yolun düşmez sanıyordum.” “Haklısın. Ama savaş bitti artık.” “Yaralar çoktan sarıldı” diyecekti, hiçbir şey söylemedi. “Sen Novisad’da mısın hâlâ?” “Evet.” Yıllar önce de aynı kentteydi. Evliydi. Belgrad’a gelmiş, ilk kez orada sevişmişlerdi. Belleğinin bir köşesinde sıkışıp kalmış görüntüler kıpırdar gibi oldu. Tuna’ya bakan bir otel odası, iki kişilik dağınık yatak ve hiç ayrılmayacak gibi kenetlenen çıplak gövdeler. Beyaz bir teni vardı. Sarışın çoğunluğa inat esmerdi. Gözleri de simsiyah. Sevişmeden önce otelin lokantasında “Oçi Çorniya”yı dinlemişlerdi. Keman titretiyordu geceyi. Yaşlı garson bir köşede uyukluyordu. Onlardan başka kimse yoktu ortalıkta. Dışarda yağmur yağıyor, Tuna durula bulana akıyordu. Öncedendi. Çok önceden. Ülke parçalanmamıştı henüz. Tarih boyunca birlikte yaşamış, kız alıp kız vermiş, aynı güneşi, aynı suyu, aynı sevinç ve acıları paylaşmış insanlar birbirlerini boğazlamaya başlamamışlardı. Paris’te hemen her gece, çalışırken yüksek ökçeli ayakkabıların tıkırtısını duyardı. “Odasında bile”, diye geçirirdi içinden, “ayak bileklerini daha ince, boyunu daha endamlı gösteren, o zamanın modasına uygun ayakkabılarıyla dolaşıyor haspa!” Bu “haspa” lafına da bayılırdı oldum bittim. İlk harfi Rumeli ağzıyla söylemeyip yutarsan, sanki daha sert, çok daha vurucu, onun gibi kocaman, kırmızı ağızlı, esmer güzeli bir genç kadına çok daha yakışan bir tınısı vardı: “aspa!” Öğrenci yurdundaki odasında lambası sabaha dek yanar, iğneyle kuyu kazar gibi bilinçaltının derinliğinden çekip çıkardığı Türkçe sözcüklerin beyaz kâğıttaki biçimlerini aydınlatırdı. Tıkırtılar sabaha karşı azalır, derken büsbütün kesilirdi. “Kimbilir ne derdi var ki”, diye düşünürdü, “böyle sabaha dek gidip geliyor odasında. İşte ayakkabılarını çıkardı. Giysilerini de çıkardı. Ve çırılçıplak girdi yatağa. Ülkesindeki coşkun ırmaklar gibi akıp gidecek karanlığın içinden”. Onunla olsaydı, olabilseydi, o dar öğrenci yatağında birleşseydi gövdeleri, birlikte akıp gitselerdi çağlayarak, köpürüp coşarak. Neretva gibi. Neretva’yı T görmemişti henüz. Sonradan kan renginde akacak Milyaska’yı da. Tuna çocukluğundan kalma bir şarkının adıydı. Tuna’yı da görmemişti o yıllarda. Fransa’nın tüm ırmaklarıyla tanışmıştı da, Yugoslavya’nın ırmaklarını ıskalamıştı. O çok sevdiği, sürgünde ölen şair gibi Varna’da değil ama Belgrad’da tanışacaktı Tuna’yla. Yeşil tepelerin arasından öyle ağır aksak, beti benzi atmış gibi sapsarı, çamur renginde aktığını görecekti. Paris’te öğrenci yurdunda odaları yan yanaydı. Ülkeleri de komşu sayılırdı. Ama Belgrad’da, kuytu bir otelin karanlık odasında sevgili olmuştular. Sırp kadınlarının çekiciliği, endamı vardı duruşunda, oysa Bosna’da doğmuş, Neretva’nın kıyısında büyümüştü. Annesi Müslümandı, babası Sırp. Babası bir Sırp kadınla yeniden evlenince Novisad’a onun yanına gitmiş, liseyi orada bitirdikten sonra Paris’e gelmişti. “Evli misin hâlâ ?” diye sordu. Telefonun ucundan bir gülüş duyuldu. Derken bir kahkaha patladı. Hep o tahrik edici, ilk duyuşta insanı baştan çıkaran kısık ses: “Üçüncü kocadayım.” Bu yanıtı beklemiyordu. Şaşırdı, ne diyeceğini bilemedi bir an, sonra: “Allahın hakkı üçtür” diyebildi. “O siz Müslümanlar için geçerli.” “Sen de yarı Müslüman sayılırsın.” “Evet ama, o dosyayı kapattım çoktan. Annemi görmeyeli yıllar oldu.” “Beni görmeyeli de.” “Savaşta Müslümanların yanındaydın. Saraybosna izlenimlerini okudum. Sırplara atıp tutmakla yetinmedin, soykırımla bile suçladın bizi.” “Seni ya da sizi değil, yöneticileri suçladım. Çoluk çocuk demeden Müslümanları öldüren, kadınların ırzına geçen milisleri. Sivilleri keklik gibi avlayan keskin nişancıları.” “Neyse, bunları tartışmayalım şimdi. Ne istiyorsun?” “Seni.” “Beni mi? Artık yaşlı bir kadınım ben.” “Ben de pek genç sayılmam. Buraya gel, yine Belgrad’da buluşalım.” Sessizlik çok uzadı bu kez, ya da ona öyle geldi. Neden sonra kısık ses yeniden fısıldadı: “Belgrad’da ha? Bir daha oraya ayak basarsam Allah belamı versin dediğin kentte.” “Sen de her şeyi yakından izlemişsin. Evet savaşta taraftım. Belgrad’la tüm köprüleri atmıştım.” “Balkanlar’da önemi vardır köprülerin, öyle istediğin gibi koparıp atamazsın. Her birinin harcı kanla yoğrulmuştur.” “Mostar Köprüsü’nü onun için mi yıktınız?” “Ya siz? Belgrad’ın, Novisad’ın köprülerini ne yaptınız?” Tartışma kızışmıştı. Eski günlerdeki gibi. “İstersen”, dedi kadına, “buraya gel. Yüz yüze konuşalım.” “Ne gerek var?” “Evet, gerek var. Savaş bitti artık. Ama benim sana olan aşkım bitmedi.” Yine bir sessizlik. Yıkılan köprüler, tepelerle çevrili kente yağan bombalar; ölen, sakat kalan masum insanlar... yüzyılın en uzun kuşatması. Saraybosna’da geçirdiği günleri anımsadı. Bir yokuştan Milyaska’nın kıyısına inerken kulağının dibinde vınlayan kurşunu. Ölebilirdi. Neden sonra: “Benim de”, dedi telefonun ucundaki kısık ses, “benim de sana olan aşkım bitmedi. Ama gelemem.” Ve telefon kapandı. Yeniden aramayı düşündü, sonra caydı. Balkona çıktı. Beyaz kent ayaklarının altındaydı. Her zamanki gibi çamurlu, kentin içinden akıp gidiyordu Tuna. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear