23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Bakanlık Cumhuriyet’i hedef gösterdi Karalama kampanyası MEB, imam hatip liseleriyle ilgili açıklama yaptı, muhabirimiz Sinan Tartanoğlu’nu hedef gösterdi. 10 EGITIM Minik arkeologlar kazıda! KidZania Çocuk Cumhuriyeti bünyesinde yer alan Karaca Arkeoloji Müzesi, çocukları arkeoloji konusunda bilinçlendiriyor. Çocuklar, kazı alanında buldukları eserleri temizliyor, eser bilgilerini yazıp bu eserleri müze adına kayda alıyor. EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: AYNUR ÇOLAK Bu filmler engelsiz Yaşar Üniversitesi ve İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle görme engelli öğrenciler ile işitme engelli öğrencilerin çektikleri kısa filmler tamamlandı. Filmlerin ilk gösterimi yapıldı. SALI 14 NİSAN 2015 M illi Eğitim Bakanlığı, 20142014 istatistiklerine dayanılarak yazılan imam hatip ortaokulu ve imam hatip lisesi öğrencilerinin sayısının 932 bin 273’e dayandığı bilgisini aktaran Cumhuriyet gazetesi haberine kişiselleştiren ve hedef gösteren bir açıklama yaptı. MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nin tüm basın kuruluşlarına gönderdiği açıklamada, Cumhuriyet’in karalama kampanyasına yürüttüğü belirtildi. Açıklamada, “Bakanlığımız sistematik karalama kampanyası yürüten medya organlarını ve muhabirlerini yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla kamuoyuna deşifre etmeye devam edecektir” ifadeleri kullanıldı. Gazetemizin önceki gün “Bilal’in Hedefine Bir Yılda Varıldı” başlığı ile yayımlanan haber Milli Eğitim Bakanlığı’nın tepkisini çekti. Resmi örgün eğitim istatistiklerine dayanılarak yapılan haberde imam hatip liselerine ve ortaokullarına devam eden toplam öğrenci sayısının 923 bin 273’e dayandığı aktarılmıştı. Yine Cumhuriyet’in daha önce kamuoyuna duyurduğu 20152019 Taslak Stratejik Planı’nda da imam hatipli sayısının 1 milyona ulaştırılmasının hedeflendiği, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın milli eğitim yöneticilerinin de bulunduğu bir toplantıda söylediği “Kısa sürede 1 milyon öğrenci olacak imam hatiplerde” sözleri ile anımsatılarak aktarılmıştı. MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, haberin yayımlandığı gün değil bir gün sonra sert Avcı geri dönmedi Açıklamada, “Bakanlığımız, ifadeler içeren bir açıklama yakaralama kampanyası yürüyımladı. Tüm basın yayın kuten medya organlarını ve muruluşlarına gönderilen açıklahabirlerini kamuoyuna deşifmada, gazete ve muhabir hedef re etmeye devam edecektir” ifagösterildi. Açıklamada, “Haber, delerinin kullanılması ise diksöz konusu gazete ve muhabirikat çekti. Açıklama üzerine Milnin uzun zamandır Millî Eğitim li Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yla Bakanlığı aleyhine yürüttükleri görüşme talepleri de karşılık sistematik bir karalama ve debulmadı. zenformasyon kampanyasının ürünüdür. Gazetenin ve muhal ANKARA / Cumhuriyet birinin ‘eğitim haberciliği’ müktesebatı dikkate alındığında yürütülen kampanyanın dayanıksızlığı daha net bir şekilde anlaşılacaktır” ifadeleri kullanıldı. Haberde yer alan iddiaların aksine 4+4+4 yıllık zorunlu eğitime geçilmesinin ardından sadece imam hatip ortaokulu ve Nabi Avcı liselerin Eğitim haberciliği de değil, ortaöğretime giden bütün öğrenci sayılarında önemli ölçüde artışın meydana geldiği belirtildi. Oysa söz konusu haberde sadece imam hatip ortaokulları ve liselerine ilişkin rakamlar değil, açıköğretim lisesine kayıtlı öğrenci sayısında da artışın yaşandığı belirtilmişti. Konya’da imam hatip dayatması BARIŞ YAMAN Konya’da Mareşal Mustafa Kemal Ortaokulu da imam hatibe dönüşünce, kent merkezinde neredeyse hiç normal okul kalmadı. İmam hatibe dönüşen okullardan ise Atatürk başta, Cumhuriyet’in tüm simge isimleri siliniyor. K onya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Selçuklu Kaymakamlığı’na gönderdiği yazıyla Mareşal Mustafa Kemal Ortaokulu’nun adı Hamidiye İmam Hatip Ortaokulu’na dönüştürüldü. Konya’da daha önce de 19 Mayıs, 23 Nisan, Cumhuriyet’in Milli Eğitim Bakanı olan Mustafa Necati ve köy enstitülerinin mimarı İsmail Hakkı Tonguç’un adını taşıyan okullar İmam Hatip Ortaokuluna dönüştürülmüştü. Eğitim İş Konya Şube Başkanı Şükrü Balun, Konya’da birçok köklü okulun İmam Hatip’e çevrildiğine dikkat çekerek, “Selçuklu Milli Eğitim Müdürü ve İl Milli Eğitim Müdürü, Milli Eğitim’i yönetememenin acziyetini yeri göğü imam hatibe dönüştürerek çözeceklerini sanıyorlar. İl merkezinde çok önemli bir alanda iş bilmez eğitim yöneti cilerinin zoruyla imam hatip ortaokulu fiilen zorunlu hale geldi. Aynı mevkinin içinde şehrin orta yerinde birbirine neredeyse yürüme mesafesi olan Çumralıoğlu İmam Hatip Ortaokulu, Hazımuluşahin İmam Hatip Ortaokulu, Alaaddin İmam Hatip Ortaokulu, Şeker İmam Hatip Ortaokulu, İsmail Hakkı Tonguç İmam Hatip Ortaokulu, Mehmet Ali Atiker İmam Hatip Ortaokulu, Vakıfbank İmam Hatip Ortaokulu varken bütün bir bölgenin içindeki tek olan Mareşal Mustafa Kemal Ortaokulu da Hamidiye İmam Hatip Ortaokuluna dönüştürüldü” dedi. Konya’da nerededeyse normal ortaokul kalmadığını vurgulayan Balun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer çocuğunuzu normal bir ortaokula göndermek istiyorsanız, en azından çocuğunuzu sabahın köründe bir saat evden erken çıkarmayı ve yaklaşık 200 lira servis ücretini göze almadan bunu başaramazsınız. Bu semtlerde görüştüğümüz mahalle muhtarları da durumdan mahalle sakinlerinin Normal okul masraflı çok rahatsız olduğunu, kimsenin önünde seçeneğinin kalmadığını, bir dayatma ile karşı karşıya olduklarını söylüyorlar. İmam hatip ortaokulları şehrimizin ortasında birbirine yürüme mesafesinde sıralanmış durumdadır. En son imam hatip ortaokuluna dönüştürülen Mareşal Mustafa Kemal Ortaokulu, şehrimizin en köklü ve başarılı okullarından biridir. Şu an 2 bin 300 öğrencisiyle büyük bir ortaokul durumundadır. Halen okulumuzda ortaokul olmasına rağmen 170 tane 4. Sınıf öğrenci eğitim öğretim görmektedir. 4. Sınıf öğrencilerimize bir anket uygulayarak imam hatibe mi yoksa normal ortaokula gidecekleri soruluyor” dedi. Atatürk’ü siliyorlar Yetkililerin Atatürk ve Cumhuriyet’i anımsatacak ne varsa sildiğini söyleyen Balun, daha önce de 19 Mayıs İlkokulu’nu adının Mehmet Bayır İmam Hatip Ortaokulu’na dönüştürüldüğünü, 23 Nisan Ulusal Egemenlik İlkokulu’nun binasının ise başka bir kuruma tahsis edildiğini ifade etti. 3 yaşına kadar teknoloji yok İstanbul Kültür Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü tarafından Prof. Dr. Yankı Yazgan moderatörlüğünde düzenlenen çalıştayda, “Teknolojinin Yaşamımızdaki Yeri: Çocuklar ve Gençler Üzerindeki Yansımaları” konusu tartışıldı. Yapılan sunumlarda, annebabaların çocuklara tablet, bilgisayar ya da akıllı telefonların güvenli kullanımı hakkında yol göstermelerinin gerektiği vurgulandı. Çalıştayda, 3 yaşa kadar olan çocukların teknolojik aletlerden uzak tutulmasının gerekliliği, 35 yaş arası çocuklara günde en fazla yarım saatle bir saat arası kullanıma izin verilebileceği, sonraki yıllarda ise yaşa ve bilişsel düzeye göre kademeli olarak kullanım süresinin arttırılabileceğine dikkat çekildi. Eğitim için 20 kilometre! Milli Eğitim Bakanlığı’nın, “Yatılı Bölge Okulları kapanıyor” açıklaması, ciddi tartışmaları beraberinde getirdi. Eğitimciler, yaşanan yol ve servis sorunlarına işaret ediyor. DENİZ ÜLKÜTEKİN M Gelecek kampı TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi, gençlerin gelecek planlarını desteklemek ve mesleki eğilimlerini ortaya çıkarmak amacıyla, özel bir proje hayata geçiriyor. Psikologlar, akademisyenler, eğitmenler ve farklı mesleklerden gelen profesyoneller tarafından hazırlanan kamp programı, Gebze’deki kampüsünde yatılı olarak gerçekleşecek. illi Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık’ın “yatılı bölge okullarının artık misyonunu doldurduğu ve bazı bölge okullarında doluluk oranının yüzde 50`nin altına indiği ve bu okulların kapatılıp, öğrencilerin taşımalı eğitime yönlendirileceğini’’ işaret eden açıklamasının ardından, gözler taşımalı eğitim sistemindeki aksaklıklara çevrildi. 1997 yılında 8 senelik zorunlu eğitime geçilmesi ile kullanımı yaygınlaşan taşımalı eğitimle ilgili tartışmalar, 4+4+4 sisteme geçilip, eğitim süresinin 6 saatten, 7.5 saate yükselmesiyle artmıştı. Tartışmaların odağında, öğrencilerin eğitim için evlerinden uzak yerleşim merkezlerine gitmeleri ve yaşanan servis kazaları yer alıyordu. YBO’lar kapanırsa risk artar EğitimSen Adıyaman Şubesi Genel Sekreteri Mehmet Erdem,yatılı okuldaki öğrencilerin taşımalı eğitime yöneltilmesiyle ilgili şunları söyledi: “Bölgede, çok uzak yerlerden gelen çocuklar var. Servis kazaları ve yolda kalmalar, sık sık yaşanıyor. Neyse ki şimdiye kadar çok büyük bir kaza olmadı, ama risk olmadığı anlamına gelmez. Denetim yok Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir yatılı bölge okullarının kapanması halinde, öğrencilerin bölgedeki cemaat ve tarikatlar için bir kaynak haline geleceğine dikkat çekerek, şunları söyledi. “Yatılı okul geleneği ülkemizde Osmanlı’dan beri süregelen bir sistemdir. Bir düzenleme yapılacaksa, bu köy okullarının geliştirilmesi ilgili olmalıdır. Doğu ve Güneydoğu’da günde ortalama 20 kilometre yolu kat ederek eğitim görmeye çalışan öğrenciler var. Ulaşım konusu Yol güvenliği yok Taşımalı eğitime geçecek öğrencilerin, okul yerine cemaatlere yönlendirilmesinden korkuluyor. na da dikkat çekilmesi gerekiyor, ayrıca servis araçlarıyla kimi bölgelerde ulaşım olanaklarının ve yol güvenliğinin sağlanması söz konusu değil”. Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Cansel Güven ise 4+4+4 sistemiyle birlikte gelinen noktanın pek çok sakıncayı beraberinde getirdiğini söyledi ve taşımalı eğitimdeki problemleri şu sözlerle dile getirdi: “Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer, ilköğretim 1. sınıfa giden bir öğrenci ile 8. sınıfa giden bir öğrencinin aynı süre okulda bulunmasının, aynı tuvaletleri kullanmasının, aynı yemekhaneleri hatta aynı bahçeyi kullanmasının pedagojik ve gelişimsel açıdan çok sakıncalı olduğunu dile getirmişti. Ancak yeni eğitim sisteminde pek çok okulda tabela dışında bir ayrıştırma görmedik. Taşımalı eğitimde de durum böyle. Eski sistemde 1. ve 8. sınıf öğrencisi aynı süre, yaklaşık 6 saat okulda olurlarken yeni sistemde 7.5 saat okulda oluyorlar.” Taşımalı eğitime kayıtlı öğrencilerin, kırsaldaki fakir aile çocukları olduğunu işaret eden Güven, 66 aylık çocukların ve ana sınıfı öğrencilerinin yarı aç, üşüyerek bekleşmelerinin daha da acıklı olduğunu söyledi. Yatılı Bölge Okulları’na, 20132014 öğretim yılı için, 159 bin 53 öğrenci kayıt yaptırmıştı. Aç susuz bekleyiş Son zamanlarda çok sıkıntı var. Buralarda servis şöforleri ve araçlar, batıdaki gibi denetlenmiyor. Deneyimleri yok. Bizi en çok bu korkutuyor. Özellikle dağlık köylerdeki çocuklar büyük tehlike yaşıyor, buralardan merkezi okullara giden yollar çok kötü, en azından bu köyler için bir şeyler yapılmalı. Yatılı okullardan gelecek yeni öğrenciler de taşımalı eğitimdeki riski yüzde 50 artıracak.” C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear