23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 ŞUBAT 2015 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Artı, Kare, Üçgen Küreselleşmiş İşçiler Ağaca Çıkanlar İçin Güldal Okuducu’nun yeni çıkan “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türk Kadınının Kısa Tarihi” adlı kitabından bir Mecelle maddesi: “Bahçesinde meyve ağacı bulunan biri, o ağaca çıktığında komşusunun ‘makarrı nisvan’ (kadınların oturduğu yer) olan yerlerini görüyorsa, ağaca çıkacağı zaman komşusuna kadınlarını tesettür ettirmesi için haber vermek zorundadır. Eğer bu uyarıyı yapmadan ağaca çıkarsa, hâkim o kişinin bir daha ağaca çıkmasını yasaklayabilir.” Padişahımız efendimiz Osmanlı’ya dolayısıyla Mecelle’ye geri dönecek ya... Recep Sultan, sarayından etrafı gözetlerken hoparlörden ahaliye duyuru yapılır artık: “Destuuur!” Cinli Eğitim Öğretmenlerden, tarikatların oluşturduğu sözde “mektep”lerden ilkokula yazdırılan küçücük çocukların öykülerini dinledik: “Kara gözlü kızı bir türlü sınıfa sokamadım. Dili tutulmuş gibiydi. Kapıdan içeri girmekte ayak diretiyordu. ‘Niye girmiyorsun?’ diye sordum. ‘Sınıfta erkekler var’ dedi.” Bir diğeri: “Çocuk okulun kapısından girer girmez, karşıdaki boy aynası ile karşılaştı. Hemen arkasını döndü. Aynaya bakamıyordu. Aynanın içinden cin çıkacağına inanıyordu.” Sonuncusu: “Erkek çocuk, sırtını duvara yapıştırmış, koridorda sürtüne sürtüne yürüyordu. Çocuğun daha önce bir tacize uğradığından kuşkulanmıştık. Muayene ettirdik. Sırtı sürtünmekten yara içinde kalmıştı. Şeytanın sırtında yaşadığı sanrısına kapılmıştı.” Kindar nesil diye yola çıkanların vardıkları yer işte burası. CHP’li Gökhan Günaydın, TBMM’de oluşturulan “Mevsimlik Gezici, Geçici Tarım İşçilerinin Sorunlarını Araştırma Komisyonu” Son dönemde sıkça adına Şanlıurfa ve Adana’da incelemeler gündeme gelen orman yaptı. kaçkınlarının ruh halini anlatan Bu işçiler 1.5 milyonu buluyor aileleri ile fıkra, eğitimciyazar Nusret birlikte. Mevsimine göre, Türkiye’nin her Ertürk’ten: bölgesini geziyor, her bölgesinde çalışıyorlar. Sorunları olana, psikolog artı Gökhan Günaydın’ın izlenimlerine göre, işareti yapıp sormuş: Ya bu? toplumda daha altta hiç kimse olamaz: Bu nedir? Bu, bu bir çadır. İçeride bir “Karataş’ta binden fazla insanın yaşadığı Dört yol ağzı. Hemen kadın bir erkek. Uyy! bir sözde çadır kenti ziyaret ettik. Sürekli arkasında çalılık var. Çalılıkta bir Psikoloğun dayanma gücü yağmur yağıyordu biz gittiğimizde. Diz erkekle bir kadın. Ooo! kalmamış: boyuna kadar çamur içindeydi her yer. Su Psikolog kare çizmiş: Sen başka bir şey düşünmez yok, elektrik yok. Naylon çadırların içine Bu nedir? misin be adam? sobalar kurulmuş. Odunu da ancak kendileri Bir yatak odası. İçerde bir Adam, pişkince yanıtlamış: getirmişse yakabiliyorlar. Odun yoksa, ısınma erkek bir kadın. Vayy! İyi de kardeşim, bunları da yok. 15 aile bir tuvaleti kullanıyor. Sosyal Psikolog bu kez üçgen çizmiş: çizen sensin! güvenlikleri yok. Emeklilik hakları yok, sağlık hizmeti yok. Ne bebek aşılaması var, ne Toplam sağlık harcamalarının binde 1’i... hamile kontrolü var. Yıllar Sonuç? öncesinin İngiltere’sindeki Aytuğ Atıcı versin yanıtını: işçilerin çalışma “Bebekler ölüyor, bebek ölüm hızı artıyor koşullarından daha da ve yılda 600 bebek fuzuli yere ölüyor. Anneler beter haldeler ve bununla doğumda ölüyorlar. 1945 yılından sonra ilk ilgilenen hiç kimse yok.” defa bu sene bebek ölüm hızları Türkiye’de CHP’li Aytuğ Atıcı geçen hafta Meclis’te Özetle, geziciartıyor. Yok olmaya yüz tutmuş hastalıklar açıkladı. gecici tarım işçileri, hortluyor. Sağlık Bakanı diyor ki: ‘Geçen sene 85 milyar liralık sağlık harcamasının 54 küreselleşme masalından 7 bin kızamık vakası çıktı.’ 7 bin… Aşıyla milyar lirası SGK eliyle tedavi edici hizmetlere yeterince paylarını önlenebilir bir hastalıktır kızamık.” ayrılmış. Yani yurtdışına, ilaca gitmiş. almışlar, geçinemeyip Üç çocuk, beş çocuk yapın demekle Koruyucu sağlık için ne ayrılmış peki? gidiyorlar... yürümüyor peynir gemisi. Bebek Ölümü Hızlandı Asıl Dert “Çözüm” denen ne idüğü belirsiz süreç başladı başlayalı hiç silah bırakmamış olanlar, şimdi de silah bırakmamaya bahane buluyorlar: “Bir çözüm ortaya konmadı. Sorunlarımız giderilmedi. İstediklerimiz verilmedi.” Hani neredeyse bölgede özerkliği ilan etmişler, hâlâ dert yanıyorlar. “Haydi” dense, “Anadil de tamam, yerel yönetimler de tastamam. Her istediğiniz dört dörtlük yerine getirildi.” O da yetmeyecek. Aslına bakarsanız, anadil, şu, bu ikincil, değersiz, önemsiz konular. Tek istekleri var: “Önder” saydıkları İmralı sakini Abdullah Bey’in serbest kalması. Aktarım Türk Dil Kurumu (TDK), CHP’ye para aktarıyormuş! CHP’yi bilmeyiz, ama geçenlerde Türkiye Yazarlar Birliği’nin ödül verdiği TDK, o kanatta yazar sayılan epey ismin ekmek kapısı. Erdoğan tanık olarak dinlensin TÜREY KÖSE ANKARA Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a suikast girişimiyle ilgili olarak Twitter’da Fuat Avni hesabından mesajlar yazan kişiyle DM’den (direkt mesaj) yazıştığı öne sürülen CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, hukuk savaşı başlattı. Oran, Tayyip Erdoğan’ın suikast savlarıyla ilgili sözleri üzerine, “Böyle bir iddiası varsa başsavcının Erdoğan’ı mutlaka tanık olarak dinlemesi lazım. Aksi takdirde bir kamu görevlisi bilip de yetkili mercilere vermiyorsa suçtur” dedi. Umut Oran, iktidara yakın üç gazetede yayımlanan haberler ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtladı. Oran’a sorularımız ve yanıtları şöyle: Cumhurbaşkanı’nın kızına suikast planı olduğu öne sürülen yazışmalarda adınızın geçmesi size ne hissettirdi? Bir yazışma olduğu söyleniyor. Asla kabul etmiyorum. O yazışmanın teknik olarak yapılabilmesi mümkün değil, taraflar birbirini takip etmedikleri için, böyle bir yazışma yoktur. Ben şöyle bir sıkıntı duyuyorum: Bir ülkede herhangi bir vatandaşımızın, bir genç kadının can güvenliğinden ben de milletvekili olarak sorumluyum. Bu, Cumhurbaşkanı’nın da kızı da olabilir, sıradan bir yurttaş da olabilir. Asli görevim vatandaşımın can ve mal güvenliği. Bunu şiar edinmiş biri olarak, ismimin böyle bir şeye alet edilmesi beni ayrıca üzüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ailece teh Twitter’da DM’den ‘suikast!’ planlarında adı geçen Oran, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı: YALOVA İL BAŞKANI ÖZCAN ÖZEL: ‘CEMAATE KARŞIYIM’ Gülen cemaatini nasıl değerlendirirsiniz? Ben Atatürkçüyüm, laikim, cumhuriyetçiyim, demokratım, altı ok ideolojisine sonuna kadar bağlı bir insanım. Evrensel sosyaldemokrak değerlere bağlıyım, Sosyalist Enternasyonal’in genel başkan yardımcısıyım. Her kim olursa olsun bunlar Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı tehdit içeriyorsa onun karşısında en büyük mücadeleyi yaparım. Cemaat bu düzene karşı geliyorsa, sonuna kadar karşıyım. Laik demokratik cumhuriyete karşı olduklarını bilerek hareket ettim. Bugüne kadar da bu düzene karşı olan cemaate hep karşı oldum, karşıyım, ömrüm boyunca da karşı olacağım. Cemaate yakın olduğunuz eleştirilerini/suçlamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Tanışmıyorum, hiç tanımadım. Benimle cemaati aynı cümlenin içine koymaları baltayı taşa vurmaktır. Ben Amerika’da ne cemaatle, ne de cemaata yakın denilen gruplarla görüşmedim. İktidarcemaat kavgasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Çürümüşlük, çöplük, bataklık kavgası olarak görüyorum. İktidar, güç ve rant kavgası olarak görüyorum. ditler aldığımızı söylemiştim. Şimdi hepsi dökülmeye başladı. Yargı talep ettiğinde belgeler teslim edilecektir” demiş. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bence şu anda bu soruşturmayı yürüten başsavcının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanık olarak dinlenmesi lazım. Eğer böyle bir iddia varsa, bir kamu görevlisinin, bir genel başkanının, bir Cumhurbaşkan’ın bilgisi, belgesi varsa saklaması suçtur. Böyle bir iddiası varsa, mutlaka tanık olarak dinlenmesi gerekir. Aksi takdirde bir kamu görevlisi bilip de yetkili mercilere vermiyorsa suçtur. Yazışmalar espri konusu oldu. “Neden ben?” diye mutlaka kendinize soruyorsunuzdur. Neden siz? Meyve veren ağaç taşlanır misali. Plan lı, stratejik, bilgiye, belgeye dayalı çalışan, parlamentoda en çok soru önergesi, araştırma önergesi verenlerden birisiyim. 1725 Aralık sürecinde genel başkanımız üç arkadaşımızı görevlendirdi. Gürsel Tekin, Muharrem İnce ve ben. 23 yere gittim. Tapeleri konuştuk, o tapeleri parlamentoya taşıdım. 17 Aralık 2013 tarihinde Tayyip Erdoğan ile kızı Sümeyye ve oğlu Bilal arasında yapılan cep telefonu görüşme kayıt ve sinyal (HTS) kayıtları bana geldi, uçakların bilgileri de. Nereden geliyor? Nereden? Vatandaştan geliyor. Siz bir şey yaptıkça vatandaştan geliyor. Bunları sordum, muhalefet milletvekili olarak görevimi yaptım. Yerel seçimelerden on gün önce Erdoğan Twitter’ı yasakladı. Dünya ayağa kalktı. Ben o zaman açıklama yaptım. İnce’nin arkasındayız FARUK KIRTAY öne sürülüyor. Emre Uslu’yu tanıyor musunuz? Tanımam, bilmem, yazışmam. İlgilenmediğim, bilmediğim birisi. Zamanında özel yetkili mahkemelerin Balyoz, Ergenekon, OdaTV ile ilgili açtığı davalarda her zaman hukuktan yana oldum, tarafsız bağımsız yargıyı savundum. Muhatabım siyasi iktidardı. Ben Ergenekon’da oradaki masum insanların arkasındaydım, Balyoz’da TSK’nin yanında ve arkasındaydım. Hukuksuzlukları, üretilen sahte bilgileri ve belgeleri gündeme taşıdım. Beni o zaman da hedef gösterdiler. ‘U slu’yu hiç tanımam’ Fuat Avni’nin “Emre Uslu” olduğu YALOVA CHP Yalova İl Başkanı Özcan Özel, CHP’nin Yalova’da ön seçim yerine merkez yoklaması kararı alması üzerine yaşanan tartışmalarla ilgili bir yazılı açıklama yapı. Merkez yoklaması kararının CHP Genel Merkezi tarafın CHP’li İnce dan alındığını belirten Özel, “Öncelikli tercihimizin ön seçim yöntemi olduğunu her platformda dile getirdik. Ancak karar alıcı merci biz değiliz partinin karar organlarıdır. Nitekim parti Yalova için merkez yoklaması kararı aldı. Biz örgüt olarak bu kararı saygıyla karşıladık. CHP Yalova örgütü olarak, adaylar hangi yöntemle belirlenirse belirlensin milletvekilimiz Muharrem İnce’nin arkasında olduğumuzu, kendisine güvenimizin ve desteğimizin tam olduğunu açıkladık” dedi. Yapılan bazı açıklamaların parti bütünlüğüne zarar verdiğini vurgulayan il başkanı Özcan Özel, “Yalova’da ön seçim isteyen ve kendilerini aday adayı olarak kamuoyuna tanıtan partililerimiz önce adaylık başvurusu yapmalılar ki, partinin aldığı karar konusunda bir görüş belirtme hakkına sahip olsunlar” dedi. ‘Davalar tüm medyaya tehdittir’ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN ÇGD’DEN DESTEK Haber Merkezi Çağdaş Gazeteciler Derneği, gazetecilere yönelik dava ve soruşturmalarla ilgili bir açıklama yaptı. Dernek başkanı Ahmet Abakay tarafından yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanı ve iktidar yargıyı kullanarak gazeteciliği yasaklama peşinde. Can Dündar ve Kemal Göktaş’a açılan davalar tüm medyaya tehdittir” dedi. Abakay’ın açıklaması şöyle: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni, gazeteci Can Dündar’ın bir savcı ile, kendisinin ve hükümetin bazı üyelerinin de isimlerinin karıştığı yolsuzluk davasıyla ilgili olarak yaptığı röportajı kendisine hakaret kabul edip dava açması basın ve ifade özgürlüğünü engelleme girişimidir, hukuk dışıdır. Ayrıca, Milliyet Muhabiri Kemal Göktaş’ın, İzmir’de karakolda bir Dündar kadına polislerin yaptığı kötü muameleyi haber yapması üzerine savcının muhabir hakkında dava açıp 2 yıl 4 ay hapsini istemesi asla kabul edilemeyecek, basın özgürlüğüne, halkın haber alma hakkının engellenmesine yönelik baskı girişimidir. Cumhurbaşkanı, kendisini eleştiren, iktidara yandaş olmayan gazetecilere, yazarlara, çizerlere art arda tazminat davaları açarken iktidar yandaşı olmayı seçen kimi yargı elemanlarının, ikGöktaş tidarın yan kuruluşu, iktidarın memurları gibi görev yaptıkları dikkat çekmektedir. Can Dündar ve Kemal Göktaş başta olmak üzere gazeteci ve yazarlara yönelik olarak açılan bu tür davalar sadece bu arkadaşlarımıza değil, tüm bağımsız gazeteci ve yazarlara, aydınlara yönelik tehdittir, gözdağıdır.” Bu arada Hâkimler ve savcılar Birliği (YARSAV) İstanbul Temsilcisi Nuh Hüseyin Köse Can Dündar’a karşı başlatılan soruşturmanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından tanımlanan ifade özgürlüğünün ihlali olduğunu söyledi. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 HARBİ SEMİH POROY 1/ Eski 1 SSCB’de gizlice çoğaltılıp 2 dağıtılan ve ge 3 nellikle Sov 4 yet hüküme tinin uygula 5 malarını eleş 6 tiren yayınlar. 2/ Bir meyve... 7 Bir ışık ya da 8 ısı kaynağın 9 dan yayılan 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ışınların toplandığı yer. 3/ Çok 1 K A L E M B E Z İ üzüntü veren, acıklı 2 U R A L A R A F olay... “En sinsi bir 3 K A V K L İ MA gibidir geçmeye 4 U Z K R A K zaman” (Y. K. BeS A H A yatlı). 4/ Yağı alın 5 Ç İ Ç U mış sütten yapılan ve 6 A L E T A N “çökelek” de deni 7 B U Ğ U R E C E len peynir. 5/ Güney 8 E T A N E D İ M Amerika’daki dağ sı9 K A N Ç E L E B İ rası... Şarkı, türkü... “Hayır” anlamında kullanılan söz. 6/ Bir dövüş sporu... Acınma, yerinme. 7/ Mayalı hamurdan yapılan ve sac üzerinde pişirilen bir tür yufka. 8/ Türkçülüğün bir kolunun Türklerin Asya’daki eski yurduna verdiği ad... Yaşamsal sıvı. 9/ Kum adacığı... Halk dilinde babanın kız kardeşine verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Eskiden kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazandırmak için çalışan İngiliz kadınlarına verilen ad. 2/ Üye... Kadifemsi bir görünüş kazandırılmış sığır derisi. 3/ Mercimekli bulgur pilavı. 4/ Boğaz, gırtlak... Önemli tarihsel olgu. 5/ Daha iyi ürün almak için bir ağaçtan başka bir ağaca dal nakletme işi... Hayvanlara vurulan damga. 6/ Bir nota... Cennet bahçesi. 7/ Yokluk, hiçlik, ölüm... Toprak üstündeki yükseklik. 8/ Başsağlığı dileme... Evrensel alıcı olan kan grubu. 9/ Çıkakları yakın seslerin art arda gelmesi sonucu söyleyişin kulağı rahatsız etmesi. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear