20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 16 Aralık 2015 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Suriyeli işe girdi işsizlik 6 ayın zirvesine çıktı İşsizlik oranı kayıt dışı Suriyeli göçmenlerin istihdam edilmesiyle Eylül 2015 döneminde yüzde 10.3 ile 6 ayın zirvesine çıktı. İşsiz sayısı 3.1 milyonu aştı şsiz sayısı 2015 Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 39 bin kişi artarak 3 milyon 103 bin kişi oldu. İşsizlik, yükseliş eğilimini sürdürerek eylülde yüzde 10.3 ile 6 ayın en yüksek seviyesine çıkmış oldu. Mevsim etŞEHRİBAN kilerinden KIRAÇ arındırılmış işsizlik oranı ise bir önceki döneme göre değişim göstermeyerek yüzde 10.4 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 Eylül’üne ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı. İş bulma ümidi olmayanlar bir yılda 593 bin kişiden 714 bin kişiye yükseldi. İş bulma umudu olmayanların 424 bini erkek. İş bulma umudu olmayanlarla iş aramayıp çalışmaya hazır olanların toplamı ise 3 milyon kişiye dayandı. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, tarımda 7 bin kişi azalırken, hizmet sektöründe 89 bin, sanayi sektöründe 75 bin, inşaat sektöründe ise 14 bin kişi arttı. ekonomi 9 ‘Başka’ sanayileşme mümkün ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) üçüncü çeyreğe dair milli gelir tahminlerini yayımladı. TÜİK verilerine göre milli gelirimiz bir önceki yılın aynı dönemine görece yüzde 4 oranında büyüdü. Beklentileri ve ön tahminleri aşan bu performansın ardında iki unsurun rol oynadığı gözüküyor: Özel tüketim harcamaları söz konusu dönemde yüzde 3.4 oranında artmış ve büyümenin yüzde 2.2 puanlık bölümünü açıklar nitelikte. Kamu harcamalarındaki artış ise yüzde 5.7 düzeyinde gerçekleşmiş. Kamu ve özel tüketim harcamaları birlikte büyümedeki yüzde 4’lük artışın 3 puanını açıklıyor. Yani Türkiye tüketime dayanarak büyümekte. Bir önceki çeyrek dönemde ise tüketim daralma içerisindeydi. Büyümenin ikinci kaynağı ise ithalattaki daralmadan gelmiş gözüküyor. İthalat harcamaları yüzde 1 gerilemiş; ithalat milli gelir kayıtlarına eksi olarak kaydedildiği için ithalatın gerilemesi cebirsel olarak milli gelirde artış anlamına geliyor. Bunun yanında ihracatın yüzde 0.2; yatırım harcamalarının ise yüzde 0.8 daraldığını izliyoruz. Verilere henüz yansımamış olsa da Türkiye’ye özellikle Suriye’den gelen göç akınıyla birlikte oluşan “yabancılara” ait tüketim talebinin, toplam efektif talebi de uyarmış olduğu izlenmekte. Sonuç olarak Türkiye’nin üçüncü çeyrekteki “seçim konjonktürü” altında, tüketim harcamalarının pompalanmasına dayalı hormonlu büyüme patikasında yoluna devam etmekte olduğunu gözlüyoruz. HHH TÜİK verilerinin yayımlandığı günlerde TMMOB Ankara’da Başka Sanayileşme Mümkün başlığı altında 2015 Sanayi Kongresi’ni düzenlemekteydi. 1112 Aralık tarihlerinde toplanan Sanayi Kongresi, dört ayrı oturum ve bir de panel aracılığıyla Türkiye’nin ileriye dönük sanayileşme politika alternatiflerini tartıştı. Kongrenin kanımca en can alıcı sorusunu Bilsay Kuruç Hoca dile getirmekte idi. Bilsay Hoca’nın “Sanki mevcut bir sanayileşme varmış T İ İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, “Türkiye’de yaşayan Suriyeli sığınmacıların da işgücü piyasası üzerinde olumsuz etkilerinin olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda yılın son çeyreğinde de istihdam piyasasında kayda değer bir iyileşme beklemiyoruz” dedi. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü’ne (DİSKAR) göre ise, Türkiye ekonomisi 3 yılda 890 bin yeni işsiz yarattı. Umutsuzlar ve diğerleri de dahil edildiğinde Eylül 2015’te işsizlik oranı yüzde 16.6, işsiz sayısı da 5 milyon 389 bin kişiye çıktı. Gizli işsizler ve çaresizlerin toplam sayısı 6 milyon 366 bin kişi oldu. Bunların geniş işgücü içindeki payı ise yüzde 19.6 olarak gerçekleşti. DİSKAR’a göre yükseköğretim mezunu kadın işsizlerin sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 20 bin kişi arttı. Öte yandan Avro bölgesinde bu yılın üçüncü çeyreğinde istihdam, bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0.3 yükseldi. 20 bin kişilik artış 3 milyon umutsuz İşgücü TÜİK verilerine göre işgücü 2015 oranı Eylül döneminde bir önceki yılın yükseldi aynı dönemine göre 1 milyon 26 bin kişi artarak 30 milyon 259 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 1 puan artarak yüzde 52.1 oldu. Kadına her alanda şiddet Kadınların yüzde 45’i şiddete uğradıklarında bunu işyerindeki yöneticileriyle paylaşmıyor. abancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi’nde yeni bir adım atıldı. Proje kapsamında, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle İlgili İşyeri Politikaları Geliş S tirme ve Uygulama Rehberi” hazırlandı. TÜSİAD işbirliği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Sabancı Vakfı’nın desteğiyle geliştirilen rehberde yer alan ‘Yakın İlişkide Şiddetin Beyaz Yakalı Kadın Çalışanlara ve İşletmeye Etkisi Araştırma Raporu’na göre, üni versite mezunu beyaz yakalı kadın çalışanların yüzde 75’i geçmişte aile içi şiddetin en az bir türüne maruz kalmış. Şiddet gören kadınların yüzde 16’sı ekonomik nedenlerle ilişkisini bitiremiyor. Şiddete uğrayan kadınların yüzde 30’u bu durumu kimseyle paylaşmıyor. da ‘başka’ bir sanayileşme tartışıyoruz. Oysa ortada sanayileşme değil, sanayinin çöküntüsü var” eleştirisi kongrenin tümüne damgasını vurdu. Gerçekten de tüketime dayalı yapay büyümenin ardında, ulusal sanayideki çöküş çarpıcı görünümdedir. 2000’li yıllara değin imalat sanayi milli gelirin yüzde 2528’i arasında katkı vermekte iken, sanayinin payı hızla gerilemiş, 2003’te yüzde 18’e; 2003 sonrasında da yüzde 15 düzeyine inmiştir. 2000 sonrasının Türkiye’si, sanayisizleşen bir ekonomidir. Sanayi üretimindeki göreceli gerileme istihdamın yapısında da kendini göstermektedir. Sanayi istihdamı, milli gelirin yüzde 4 büyüme gösterdiği üçüncü çeyrekte 84 bin kişi gerilemiştir. Yıl başından bu yana sanayi istihdamındaki daralma 150 bin kişiyi aşmıştır. Söz konusu dönem boyunca tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12.5 dolayında sabit tutulabilmiş ise bunun tek nedeni hizmetler ve inşaat sektörlerindeki ucuz işçiliğe dayalı vasıfsız istihdam biçimlerine dayanmaktadır. Bu tespitler altında Bilsay Hoca’nın uyarısına katılmamak mümkün mü? Bu nedenle bugünkü yazımın başlığındaki “başka” sözcüğünü tırnak içine almayı tercih ettim. Peki “gerçek” sanayileşme mümkün mü? Bu soruya da geçen haftaki yazımızda yanıt aramaya çalışmış idik: “... (iklim değişikliği ile mücadele ve yenisanayileşme çabaları) yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı sürdürülebilir bir kalkınma stratejisinin tasarımı noktasına dayanmış durumda. Birçok sosyal bilimci bu tartışmayı ‘üçüncü sanayi devrimi’ başlığı altında değerlendiriyor. Türkiye coğrafyası, İngiltere öncülüğündeki 19. yüzyılın sanayileşme devrimini ve 1950’lerde ABD öncülüğündeki montaj hattına dayalı otomasyon devrimlerini uzaktan izleyebilmiş idi. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı potansiyeli ile birlikte, Türkiye 21. yüzyılın üçüncü sanayi devriminde öncü bir güç olabilir. Tabii, stratejik bir planlama tasarımı ve siyasi irade gösterebilir ise...” KISA... KISA... Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne göre bu yılın ilk 11 ayında, 24.7 milyar TL değerinde 701 bin çek için karşılıksız işlem yapıldı. Karşılıksız çek adedi geçen yıla göre yüzde 19, tutarı da yüzde 42 arttı. l Akfen Holding, yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren bağlı ortaklıkları Akfenhes, Akfenres, Akfen Toptan ve holdinge devrinin ardından Karine GES’in toplam yüzde 20 hissesi için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile 100 milyon dolar karşılığında ortaklık sözleşmesi imzaladı. l Toshiba yeniden yapılanma çerçevesinde 7 bini bulan çalışanını işten çıkarmaya karar verdi. l UBS ve PricewaterhouseCoopers tarafından hazırlanan rapora göre, dünyadaki milyarder kadın sayısı son 20 yılda yüzde 660 arttı. 1995’te 22 olan kadın milyarder sayısı bu yıl 145’e ulaştı. Tüm dünyada milyarder sayısı 1300 oldu. l C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear