25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 11 Aralık 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 5 ‘Suudi Arabistan’dan geldim böyle giyinmek istedim’ ürkiye ŞeffafT lık Derneği’nin kurumsal ödülü önceki gece Cumhuriyet’e verildi. Aynı ödül töreninde başka ödüller de sahiplerini buldu. Avon Kozmetik Şirketi ise “Renkli ve Uyumlu” isimli mail uygulamalarının teşvik edici ve dikkate değer olması nedeniyle Kurumsal Özel Ödülü’nü aldı. Ödülü alması için Avon’u temsilen törene gelen Hande Karakülah şöyle dedi: “Sevgili arkadaşlar, ödül için teşekkür ederim. Ben bugün Suudi Arabistan’daydım. Uçaktan yeni indim ve buraya yetiştim. Suudi Arabistan’da şunu fark ettim. Orada kadınlar çarşafı biraz da kendilerini korumak için giyiyorlar. Ve bu psikoloji ile eteğimin boyunu özellikle böyle seçtim, bunu giymek istedim.” Fazla söze gerek yok. ürkiye CumhuriyeT ti Devleti, Fethullah Gülen’e karşı Amerika’da tuklamalar konusunda onlara dava açacağız. Gülen, uzun bir süredir Türkiye’deözel hukuk büroları ile anki takipçilerini haksız ve sallaştı. dırgan tutuklamalar yürütHukuk bürolarının isimleri meye yönlendirdi.” Amsterdam & Partners LLP Bu sözleri okuyunMr. Amsterdam ve Fox Rotschild LLP. ca aklımıza hemen Can Bu iki firma, Türkiye’den Dündar’la Erdem Gül’ün aldıkları paralarla Fethullah Gülen haksız tutuklamaları geldi. ve 50 kişi hakkında 6 ayrı ilk daKendisine sesleniyoruz: vayı açmış. Mr. Amsterdam, sizin ücretiniz Davanın açıldığını, iki hukuk büTürkiye’de elde edilen vergilerle rosunun temsilcileri basın toplanödeniyor. Yani sizden bir şey rica tısı ile anlattılar. Dünkü Sabah gaetme hakkımız var. Şu anda Genel zetesinde Robert Amsterdam’ın Yayın Yönetmenimiz Can Dündar şu sözleri yer aldı: ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül “Gülen Cemaati Türkiye’de hakde haksız olarak tutuklular. Onlar sız tutuklamalar yaptı. Haksız tuiçin de dava açabilir misiniz? Mr. Amsterdam Can Dündar ve Erdem Gül için de dava açsın ‘Lozan’a hayır diyenler’ ürkiye’de sol, liberal kesim, Türkiye sağ siyasetini tanımaz, bilmez. Bu kesimin entelektüelleri, uzun zaman sağ siyaseti kavramaya ihtiyaçları olmadığını düşünegeldi. Solsağ çatışması döneminde, karşı taraf olarak “milliyetçi” kesimi faşistler olarak bir miktar “ilgiye mazhar” buldular. Sonra, bambaşka bir çerçevede, bu sefer olumluluk atfedilerek, “demokrasi dinamiği” olarak, İslamcılık merak konusu oldu, ama sağmuhafazakârmilliyetçi düşünce ve bilhassa duygu dünyası bir bilinmez ada olarak kaldı. O nedenle, AK Parti’yi besleyen hafıza ve ideolojinin geldiği nokta ve bunun ifadesi olan siyasetler ve bu siyasetlerin, muhafazakârların kapsama alanındaki “başarısı” hâlâ hakkıyla anlaşılıyor değil. AK Parti dünyasını anlamak için “İslamcılık” üzerine klişelerden ziyade, sağ siyasetlerin ortak düşünce ve duygu havuzunu bilmek, anlamak lazım. Bir kere, Türkiye İslamcılığı, İslamcılar arasında birkaç istisna dışında her döneminde “Türk milliyetçisi” oldu. Yeni Osmanlılık siyaseti, hattı zatında Türk milliyetçiliğinin bir biçiminden ibarettir. İslamcı siyaset ümmetten yola çıkmak durumunda olsa da Türkiye İslamcıları her zaman Türkleri “ümmetin bekçisi, lideri” olarak algılar. İkincisi, Türkiye İslamcılığının tarih yorumu, yine benzer bir noktadan hareketle Cumhuriyet devrimine sadece Batıcı ve seküler olduğu için değil, “cihanşümul imparatorluk” iddiasından geri adım atmış olduğu için karşı çıkar. “Lozan’a karşı çıkanlar” efsanesi bu çerçevede popüler sağ tarihçiliğin temel çıkış noktalarından birini oluşturur. Bu anlayışa göre, Cumhuriyetin kurucu kadrosu İngilizler ile işbirliği içinde, halifeliği ortadan kaldırmış, onun ötesinde Türkleri Anadolu’ya hapsetmeye razı olmuştur. Şimdilerde tekrar dolaşıma giren iddiaların ve girişilen işlerin gerisinde böylesi bir zihniyet dünyası vardır. T Hande karakülah Düşünmesi için bile para ödüyoruz Çünkü bu açıklanmadı. ABD’yi iyi bilen Dış Haberler Müdürümüz Pınar Ersoy’a sorduk, şu bilgileri verdi: “ABD’de bu tür avukatlık bürolau arada Türkiye’nin Mr. B Amsterdam’ın şirketine kaç para ödediği de belli değil. rı yüz binlerce dolarlık fatura keser. Saatle çalışırlar. Dava üzerinde düşündüğü saati bile fatura ederler. Bu saatlik ücretler 400500 doları bulur. Yani adamlar düşünürken bile para kazanırlar.” Artık Türkiye’nin bu avukatlara ödediği parayı siz tahmin edin. Televizyonda nefret suçu eyaz TV, Melih B Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’e ait. vizyona çıkıp, “Yok Türkler böyle, yok Almanlar böyle” deÖnceki gece Kadir se, anında ceza göMısırlıoğlu’nu çıkarrür, kampanyalar yamışlar. pılır, TV sahipleri inaBir saat boyunca, ne nılmaz cezalarla yüz kadar farklı din varsa, yüze gelirler. Pişman suçluyor. Ne kadar köolurlar. kadir Mısırlıoğlu tülük varsa, yok YahuBizde öyle bir şey dilerden, yok Ermeniyok. lerden. İstediğin kadar nefret suçu işNefret suçu Türkiye’de henüz le, yanına kâr kalır. net tanımlanmadığı için, istediÇünkü bu ülkenin en tepesinğini söylemek serbest. deki isim bile “Affedersin ErmeOysa başka ülkede biri teleni” diyor. umhurbaşkanı Erdoğan’a C hakaret edenlerin davaları giderek artıyor, sayının 900’e Hakaret davalarında bedava avukat ulaştığı yazıldı geçenlerde. Bursa Mudanya’da bir hukuk bürosu, hem Cumhurbaşkanı’na hakaret davalarını, hem de gazetecilere açılan davaları ücretsiz almaya başladı. Hukuk bürosundan avukat Baran Güneş, “Şu ana kadar 20’yi aşkın müvekkilimiz oldu. Bu tür davalarda ücretsiz hizmet vermeye devam edeceğiz” dedi. Davalar arttıkça dayanışma da kendiliğinden geliyor. İhtiyacı olanlara duyurulur. tuzak kurduğu iddia edilen ve “üst akıl” denilen Batı dünyası bugün haklılık referansı olabilir. Demek ki, “Batı bizim haklı olduğumuzu anladı”, “Batı’ya boyun eğdirdik” der çıkarsınız işin içinden. Önemli olan zafer duygusunu canlı tutmak, hayal kırıklığına karşı sonuna kadar direnmektir. Türkiye’nin Musul civarında Başika kampına askeri yığınak yaparak, varlık gösterme ve/veya Suriye’de tamamen boşa çıkan siyaseti göz ardı etme çabasını bu çerçevede anlamaya çalışmakta fayda var. Açın iktidar yanlısı medyayı, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. “Lozan’a hayır diyenler” edebiyatı ile avunarak büyümüş nesiller, hâlâ o akılda, “Musul’u, (hatta) Kerkük ve Halep’i istila etmek gerektiğini” ileri süren mi ararsınız, “imparatorluklar geri dönüyor, biz de bizimkini geri istemeliyiz” diyen mi, hepsi var. Gerçekler ile yüzleşip üzülmekten, kendini sorgulamaktansa hayallere sığınmak her zaman daha kolay ve caziptir. Bu türden hayallerin peşinde koşmak, toplumları felakete sürüklermiş, tarihte bunun sayısız örneği varmış, kimin umrunda! Paketten ‘sır’ çıktı Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı hükümetin eylem planında ‘devlet sırrı’ ve ‘seçim barajı’ konusunda düzenleme yapılmasına ilişkin başlıklar yer aldı SİNAN TARTANOĞLU Çaktırmadan destek Hadi bu siyasi gelenekten gelenler neyse, bu çevreye sonradan yamananların bu kafaya çaktırmadan destek çıkmasına ne demeli? Kemalist dış politika geçerliliğini yitirdi (ki doğru), ama bunu söylemek “100 yıl sonra SykesPicot’un çöktüğü bir dönemde dış politikanın güncel imkânlarını kullanarak yeni kombinezonlar denemeye engel teşkil etmemeli” incisi inanılır gibi değil. Bu da, “Lozan’a karşı çıkanlar” kafasının içinden Walter Benjamin geçen versiyonu. Dış politika gerçekleri, o zamandan bu yana gerçekten de çok değişti, ama Musul, Kerkük’te hak iddia edilebilecek istikamette değil. Bunu yazanın referanslarından biri, Benjamin, diğerleri Demirel ve bir orgeneral, daha fazlasını söylemeye hacet yok. Konu, iktidar havzasında kalmak için laf cambazlığı değil, bununla kalsa bahse değmez, konu bir ülkeyi felakete sürüklemek. Birileri bunu içinden geldikleri dar görüşlü dünya ve Türkiye algısından kurtulamadığı için, daha bilmem neden sorumsuzca imparatorluk hayalleri peşinde koşmayı marifet saydığı, diğer bazıları kazanımlarını kollamak için “cinlik” yapma peşinde olduğu için yapıyor olabilir. Esas mesele, hepsinin, bu ülkeyi felakete sürüklemekte payı olduğu, bunun mesuliyetinin farkında olmadıkları veya umurlarında olmadığı! aşbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet programının uygulanışına ilişkin eylem planını açıkladı. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi konularına değinilmeyen eylem planında ‘devlet sırrı’ yasasının çıkarılması ve seçim barajının düşürülmesi gibi hükümet programında yer almayan başlıkların bulunması dikkat çekti. Planın ayrıntıları şöyle: ‘Devlet Sırrı’ yasası: 1 yıl içinde Devlet Sırrı Yasası çıkarılacak. Yasada devlet sırrının tanımı yapılacak. Devlet sırrı ile diğer gizli bilgi ve belgelerin açıklanma ve gizli bırakılma şartları ile süreleri belirlenecek. Bilgi ve belgeleri devlet sırrı veya gizli olarak nitelendirmeye yetkili makam ve merciler de devlet sırrı yasası ile belirlenecek. Mini Anayasa teklifi: Davutoğlu anayasal değişiklik içeren 4 yasal düzenleme için de öncelikli çağrıda bulundu. Davutoğlu, “Bir, yüksek yargıda dağınıklığı giderelim. İki, HSYK’yi yeniden yapılandıralım, Hâkimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu kuralım. Üç, yargı üst yönetiminin oluşumunda TBMM’nin rolünü güçlendirelim. Dört, özel üniversitelerin kurulmasına ve yurtdışındaki üniversitelerin Türkiye’de, Türkiye’deki üniversitelerin de yurtdışında faaliyet göstermelerine imkan sağlayacak düzenlemeleri de yapalım” dedi. Seçim barajı düzenlenecek: AKP, seçim bildirgesinde yer verdiği seçim barajının düşürülmesi vaadine tek başına iktidar olunca hükümet programına almamıştı. Davutoğlu dün 1 yıl içinde seçim barajı ile ilgili yeni bir düzenleme yapılacağını açıkladı. l ANKARA B ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, CHP Genel Başkanı kemal kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. A Colbert’in gündemi Erdoğan yle elçisi D B A şen görü roğlu a kılıçd Rusya’yla uçak krizi yanlış yönetildi A Türkiye tarafından düşürülmesi konusunda da ABD’nin tutumunu anlattığı öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun da IŞİD’e yönelik mücadele konusunda AKP hükümetinin çekingen tavrını eleştirdiği, özellikle Suruç ve Ankara katliamlarıyla IŞİD terörünün Türkiye’ye ithal edildiğini anlattığı belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun Rus jetinin düşürülmesinin ardından başlayan krizin yanlış yönetildiğinin ve her iki ülkenin hükümet yetkililerinin uzlaşma araması gerektiğinin altını çizdi. l ANKARA BD’nin en çok izlenen talk show programlarından “The Late Show”un sunucusu Stephen Colbert, Bilgin Çiftçi hakkında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “yüzüklerin Efendisi” filmindeki Gollum karakterine benzettiği için dava açılmasını gündemine aldı. “Amerika’yı seviyorum, en çok sevdiğim şeylerden birisi de anayasanın bana sağladığı güç sahipleri ile dalga geçebilme hakkı ama herkes bu özgürlüğe sahip değil. Mesela Türkiye’yi ele alalım. Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ‘yüzüklerin Efendisi’nden Gollum karakterine benzettiği için 2 yıl hapis cezası ile karşı karşıya” dedi. Colbert, mahkemenin Gollum’un hakaret sayılıp sayılmadığını tespit etmek için “bilirkişi” atadığını aktardı. l Dış Haberler Zafer duygusu Tam da bu nedenle mevcut iktidarın Ortadoğu politikasının ne denli, gerçeklerden uzak bir maceracılık olduğunun, bir kesim için zerre kadar ehemmiyeti yoktur. Bu düşünce ve duygu dünyasına hâkim olan duygu ve fikir, AK Parti’nin nihayet Cumhuriyet kadrolarının “teslimiyetçi” ve Batıcı dış politikasına “nihayet dur denildiği” intibaı ve iddiasıdır. İdeolojik söylemler için tutarlılık pek çok durumda önemli olmaz, tam tersine bu söylemler tutarsızlıkları kolayca izah eden formüllere sahiptir. Dün, Türkiye’ye karşı FIRAT KOZOK BD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Görüşmede Türkiye’nin Musul’a asker sevketmesi ve Suriye’de IŞİD’le mücadele de gündeme geldi. Bass, İncirlik’ten kalkan ABD jetlerinin IŞİD mevzilerine karşı başarılı operasyonlar yaptığını, bu konuda Türk tarafı ile işbirliği halinde olmaktan duydukları memnuniyeti aktardı. Bass’ın ayrıca, Suriye sınırında Rusya’ya ait savaş uçağının oğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin kanaat önderleri, STK yöneticilerini önceki haftalarda kabul eden ve bölgede yaşananlara ilişkin kendileri ile istişare eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün de bölgede hizmet veren üniversitelerin rektörlerini misafir etti. Erdoğan, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki üniversite rektörlerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul ederek görüştü. Görüşme basına kapalı gerçekleştirildi. l ANKARA / Cumhuriyet Erdoğan Saray’da rektörlerle buluştu D oLAĞAnÜSTÜ konGRE 13 ARALIk’TA DSP’de Türker bırakıyor eski başkan Sezer aday TÜREY KÖSE CHP’Lİ ToPRAk’TAn ÖnERİ: Ukrayna ve Gürcistan NATO üyesi olsun HP Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Rusya krizini aşmak için sürpriz bir öneri gündeme getirerek Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO üyeliğinin Türkiye tarafından gündeme getirilmesini istedi. Toprak, “En büyük endişesi Batı ve NATO tarafından kuşatılmak olan Rusya’ya karşı bu hamle Rusya açısından çok ağır bir karşı hamle olacaktır” Toprak dedi. Toprak, Rusya’nın da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesi ile çevresindeki işadamları hakkında dosya hazırlayarak BM Güvenlik Konseyi’ne sunabileceğini belirtti. l FIRAT KOZOK / ANKARA CHP’yE konuşAn IRAkLI yETkİLİLER: C Kapı açık, ama Türkiye pencereden giriyor yARkADAş’TAn İHLALLER RAPoRu: HP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP’nin 2 yıl önce Irak’ta yaptığı temasların ardından hazırlayıp Dışişleri Bakanlığı’na ilettiği raporu açıkladı. Rapora göre “Irak’ın kapıları dost Türkiye’ye ardına kadar açık dururken, Türk hükümetinin pencereden girmeyi tercih ettiğini” söyleyen Iraklı yetkililer, Türkiye’nin ülkedeki terörist faaTekin liyetleri desteklediğini, bu konuda ellerinde belge olduğunu belirtti. Raporda, Iraklı yetkililerin Türk firmalarının Kuzey Irak’ta yaptığı petrol anlaşmalarını “ulusal servetinin çalınması” olarak gördükleri vurgulandı. l FIRAT KOZOK / ANKARA C Aleviler, AKP’nin söyleminden tedirgin HP’li Barış Yarkadaş’ın hazırladığı “Alevilere Yönelik Güncel Hak İhlalleri” raporunda, Cumhurbaşkanı ve AKP’nin siyaset tarzının Alevilere yönelik saldırıların artmasının ana kaynağı olduğuna dikkat çekildi. Raporda, 7 Haziran1 Kasım arasında 25 ev işaretlemesi, 11 mezar, 3 heykel saldırısı gerçekleştiği, Alevi STK yöneticilerine yönelik 4 silahlı saldırı düzenyarkadaş lendiği belirtildi. Rapordaki ankete göre, “Alevilik deyince aklınıza ne geliyor” sorusuna katılımcıların yüzde 4.16’sı “dine aykırıMüslüman olmayan” cümleleriyle yanıt verdi. ANKARA / Cumhuriyet C Kasım seçimlerinde 31 bin 805 oy (yüzde 0.07) alan DSP’de iç kavgalar dinmiyor. Genel Başkan Masum Türker “görevi bırakma” kararı aldı. DSP Parti Meclisi üyeleri ve il başkanları, Genel Başkan Yardımcısı Önder Aksakal’ın adaylığını destekleme kararı aldı. Eski Genel Başkan Zeki Sezer de aday olduğunu açıkladı. Bırakma nedeninin başarısızlık olmadığını söyleyen Türker, “Şu anda Türkiye’de başarısız parti yok. Başarılı bir AKP var. Türkiye şu anda ‘egemen parti’ süreci yaşıyor. Olağanüstü bir durum çıkmadıkça bu her yeri tahkim ediyor, ona karşı hareket kabiliyetimiz yok” diyor. Türker, “Neden bırakıyorsunuz” sorusuna “Partiyi itibarsızlaştırma çabaları var, görmezlikten geliniyor, ambargo konuluyor. Dışarıda partiye yardım eden kişi olacağım” yanıtını verdi. Türker, “Partinin parası bitti, bırakıyor” eleştirilerini ise “Ben aldığım zaman partinin parası zaten bit 1 Masum Türker Zeki Sezer mişti. Şu anda hiç kimseye borcu yok partinin” yanıtını verdi. İstişare toplantısında oy birliğiyle Önder Aksakal’ın aday gösterilmesinin kararlaştırıldığını anlatan Türker, “Delegasyon Zeki Bey’i istemiyor. 7 Haziran’da Anadolu Partisi’nin adı altında girmemizi istedi, 1 Kasım’da CHP ile işbirliği yapın, dedi. 6.5 yıldır partiye gelmedi” dedi. Sezer ise “Vatan görevidir” diye yola çıktığını söylüyor. Sezer, “Ben bıraktım çünkü başarılı olmadığımı düşünmüştüm. Ama bugü o günün çok gerisinde parti. Benim bıraktığım partide 66 belediye başkanı, 1 milyon 250 binin üzerinde oyu, 13 milletvekili vardı” diyor. l ANKARA Sezer: Vatan görevi C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear