20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 11 Aralık 2015 TASARIM: İLKNUR FİLİZ yorum 15 tirilemez, tutarlılık gerektirir... HHH Bugün yurttaşların kaçta kaçı Can ve Erdem’in casus ve terörist olduğuna inanıyor? Kaç insanın vicdanına sığıyor başlarına gelenler?.. Bu ülkede adalet ve hukuk kavramları yıllardır sancılı, yaralı. Birçok insan hapislerde, hücrelerde hastalandı, çürütüldü, işlerinden oldu, gelecekleri karartıldı, kimileri öldü. Anneler, eşler, kardeşler acılara, gözyaşlarına gömüldü... Erdem’in çocukları Sarp Güney ve Deniz geceleri babasız uyuyor artık. Can’ın oğlu Ege, “Can Dündar adına gurur ve onur, babam adına ise öfke ve hüzün duyuyorum” diyor. Bu ülkenin çocuklarına bunu yapmaya kimlerin hakkı var? HHH Süreç sancılı. Adalet, yargı, hukuk, hâkim, savcı... Kumpas davalarında somut olarak ortaya çıkan adalet kaosu sürüyor? Can Dündar’a mektup yazan İzmir Karşıyaka Adliyesi’nden hâkim Murat Aydın, vicdanların sesi oldu. “Aklımın bir yanı, yaşananların hukukla ilgisi olmadığını, son on yılda yaşanan pek çok olayda, davada, hukukun değil hukuk dışı olmanın, intikamın, hukuku araç haline getirmenin egemen olduğunu hatırlatıp duruyor. Bunların olduğu bir yerde hukukun işleyişine ve kurallarına değinmek ne kadar anlamlı olabilir ki?” dedi. İzmir Büro’dan arkadaşımız Emre Döker dün hâkim Murat Aydın’la cesaretli çıkışını konuştu. Birçok meslektaşı mektubundan ötürü kendisini kutlamış “cesur” bir hareket olarak değerlendirmiş Aydın’ı. “Ben mesleğiyle ve ülkesiyle ilgili kaygı duyan bir adamım. Cesur değilim sadece kaygılıyım ve doğrusunu söylemek gerekirse korkuyorum” diyor. İktidar ve korku! 10 Aralık İnsan Hakları Günü. Sayın Başbakan, adaletin terazisi mi demiştiniz?.. ‘Adaletin terazisi’ mi demiştiniz?.. aşbakan Davutoğlu, dün 64. Hükümetin 2016 yılı eylem planını açıkladı! Planın adalet ve hukukla ilgili bölümünde tek bir ölçüye bakacaklarını söyledi: “Adalet terazisi...” Ardından yurttaşlara seslendi: “Hangi düşüncede, fikirde, mezhepte, etnik kökende olursa olsun herhangi bir devlet görevlisi eğer bu adalet terazisinden şaşarsa doğrudan bize geleceksiniz...” Güzel, doğru, olumlu bir yaklaşım da... Hemen akıllara geliyor, Can Dündar ve Erdem Gül’ün terörist ve casus olarak tutuklanıp Silivri zindanlarına atılması... Peki... AKP iktidarında, kumpas davalarında ortaya çıktığı gibi, bırakın adaletin terazisinin şaşmasını, yerle bir edilmesini bir yana koyalım! Bugün de belirli ölçülerde idarenin güdümünde algılanan yargının akıllarda, vicdanlarda tartışma yaratan kararlarına, bizzat iktidar olanlar zemin yaratıyorsa, ne olacak? Can ve Erdem’in yaptığı haberle, gazetecilikle ilgili “bunlar yanlarına kalmayacak” denmesini nereye sığdıracağız? Mevcut yasal çerçevede söz konusu tutukluluk bile birçok açıdan tartışmalıyken, kim, kime şikâyet edilecek adaletin terazisi için Sayın Davutoğlu? Can ve Erdem için “tutuksuz yargılama” istiyorsunuz ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Gelin bu konuda bir yasa çıkaralım, gazetecilerin tutuksuz yargılanmasını sağlayalım” önerisine ses çıkarıyor musunuz?.. Bugünkü hukuksal yapı elvermiyorsa, yasa çıkarma gücü Meclis’te, o zaman harekete geçin. Adaletin terazisi söylemle geçiş ‘El yazısı gitsin düz yazı gelsin’ DENİZ ÜLKÜTEKİN Ne veli ne öğretmen ne de çocuklar memnun lkokullarda zorunlu olan el yazısı uygulaması 20162017 öğretim yılından itibaren kaldırılabilir! Milli Eğitim Bakanlığı, Mebbis.meb.gov.tr adresinde öğretmenlere yönelik bir anket çalışması başlatarak bitişik eğik el yazısının devam edip etmemesi konusunda görüş sordu. Öte yandan Change.org’da ilkokullarda el yazısının kaldırılmasını isteyen kampanyada ise şu ana kadar 53 bin 992 imza toplandı. İmza kampanyasında, “Ortaokula geçen öğrenciler düz yazıyı tercih ediyorlar. Etmeyenler de öyle kötü ve yavaş bir şekilde yazıyorlar ki, ne dikte çalışmalarında ne de sınavlarda başarılı olabiliyorlar. Yazılarını okumak, hele sınavlarda işkence haline geliyor” deniliyor. Kamudanhaber.com haber sitesinin, kullanıcıları arasında yaptığı ankette ise 1755 katılımcının yüzde 90’ı ilko B İ kullarda el yazısının kaldırılmasını istedi. Hayatta karşılığı yok MEF Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özcan, el yazısının kalkmasından yana olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Birincisi; her çocuğun gelişimi farklıdır. Bu çocuklar beş yaşında bile okula başlayabiliyor. Bu yaşta bir çocuk kalem tutabilecek olgunluğa dahi erişemeyebilir, kas gelişimiyle ilgili bir durum. Bu yüzden el yazısının hiçbir pedagojik temeli yok. İkincisi; el yazısının hayatta bir karşılığı yok. Siz hiç el yazısıyla yazılmış bir kitap gördünüz mü? Bilgisayarınız el yazısıyla mı yazıyor? Bu konudan öğretmenlerin de şikâyetçi olduğunu biliyorum. El yazısı estetik bir olay. Ben de öğrencilerimin güzel yazmasını isterim ama zorunlu tutulmamalı. Bu alanda kabiliyeti olan öğrenciler yönlendirilebilir. Yine ‘kutsal aile’ (2) ŞİD” petrolünün, yasal olmayan yollarla “Türkiye” üzerinden dünyaya pazarlandığı ayrıca bu “kaçak petrol ticareti” ile, “TC Devleti”nin “Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan”ın, ailesinin oğlu Bilal’in bağlantısı olduğu haberi dünya basınının gündemine iyice oturdu. Bilindiği gibi bu suçlamaları, “24 Kasım”da bir uçağı Türkiye tarafından düşürülen “Rusya”nın “Devlet Başkanı V. Putin” başlattı. Hemen ardından “Rusya Savunma Bakanı”, açıkça Erdoğan’ı ve ailesini suçladı. Sırada “Dışişleri Bakanı Lavrov” da vardı; “düşürülen uçağın hedefi IŞİD petrolünün ticaretini yapan bölgeydi, bu kaçak ticaretin önlenmesine yönelikti, dolaysiyle bu ticaretle bağlantısı olanların canını sıktığını” vurgulayan açıklamalar yaptı. “24 Kasım”dan bu yana, her gün, bu kaçak petrol satışıyla Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın ve ailesinin bağlantısını “TV”de izlerken, gazetelerde okurken, insan, ülkesinin yönetiminde yer alan kimilerinin bu tür yolsuzluklara bulaştığını ister istemez anımsıyor. Ne var ki bu insanların, bu tür olaylara “aile boyu” katıldıklarından pek söz edilmez; “Erdoğanlar”da olduğu gibi ailenin bütün bireylerinden dahası aileye katılan damatlardan sürekli olarak söz edilip gündeme oturduğu ya hiç olmamıştır ya da çok enderdir. Oysa bunların, “AKP” iktidarının, neredeyse özelliğini oluşturduğu söylenebilir, “13 yıldır” yaşananlarla... Bu yaşananların en ünlülerinden biri olan “Deniz Feneri Derneği Soygunluğu”nu bilmem ki anırsar mıyız? Yoksullara yardım için kurulan bu derneğin “Almanya” ayağının, bu ülkede çalışan emekçilerimizden topladığı inanılmaz miktarlara ulaşan bağışları (markları), tam anlamıyla “iç edilince”, “Alman Hükümeti” bu yolsuzluğu yargıya taşımış, Alman Yargıç J. Müller, “Almanya’nın yaşadığı en büyük soygunluk!” diye nitelendirmekten kendini alamamıştı... Oysa “Başbakan Erdoğan”, derneğin başkanıyla “senlibenli”dir; Almanya’da bulunduğu sırada derneği ziyaret etmektedir; oğlu da bu ziyaretlerini hiç eksik etmez; Başbakan dernek başkanıyla baş başa resimler çektirir... Böylesine, bu çapta “soygunluk” peşinde olan bir dernekle olmaması gereken bu ilişkiler gittikçe daha yoğunlaşıp artınca, katılmak için kapısında nöbet tuttuğumuz “AB”, artık dayanamaz; Türkiye hakkında verdiği “İlerleme Raporu”nda konuyu, bu “soygun” üzerinden ele alır. (Kasım 2008) İlk kez bir “Yolsuzluk” başlığı ve bölümü açılır; Türk Hükümeti’nin (AKP iktidarının) soygunun, yolsuzluğun üstüne eğilmediği bu konuda bir “strateji” oluşturmadığı eleştirilerek vurgulanır. Ne ki, “AB” haksızlık (!) etmektedir; Başbakan Erdoğan konuyu hemen ele almış, bu soygunluğa bulaşmış kişileri, “RTÜK” benzeri kamu kuruluşlarının başına “genel müdür” atama “strateji”sini oluşturmuştur. Bu soygunluğa nokta koyup, İzmir’in “Urla” ilçesinin, dünyaca ünlü “SİT” alanına yapılması istenen “Urla Villaları”na izin karşılığında “aile”ye armağan edilen “Sümeyye”nin ilgilendiği “villa”ya değinip, İstanbul’un “soluk” almasını, oksijenini sağlayan “Kuzey Ormanları”na gelelim; bu ormanları barındıran “Kısırkaya” bölgesini satın alanın, “Emine Erdoğan”ın can dostu olması, buralarının “imara açılması” için onca “uğraş” veren “Emine Hanım”ı kutlayarak (!), ailenin başka üyesine geçelim. İlkin, “1725 Aralık” olayları bağlamında, evdeki milyonlarla ilgili olarak, Erdoğan’ın; “Bilal oğlum! Sıfırla, sıfırla!” uyarısını anımsayıp, yine “Oğul Bilal”in, yolsuzluğa dair bir dosya çerçevesinde “ifadeye” çağrılmasına geçilirse, bunun “Fethullah”ın bir oyunu olduğu gündeme oturuverir sanırım; ne dersiniz? Konu öyle bir iki yazılık değil, daha sıra “Oğul Burak”ın gemiciklerine bile gelemedi... Ama şunu da soralım, “ifade”ye çağrılan yurttaş gitmezse “gözaltı”na alınır yasa gereği!... “Bilal Erdoğan” gitti mi, yoksa gözaltına mı alındı? Eh, artık yazıyı noktalayalım, ama “Vladimir Putin”e de “daha önceleri neredeydin?” diyerek... “I CEVAP VE DüZELtME Vali Hüseyin Avni Coş’un Avukatlarından CEVAP DÜZELTME 16.10.2015 tarihli gazetenizdeki Kemal GÖKTAŞ’a ait ‘Cihatçılara Silah Yardımı: Mit Tırları Skandalı’ başlıklı yazıda Müvekkilimiz hakkında gerçeğe aykırı yayın yapılmıştır. Şöyle ki; a) MİT’na yönelik yasadışı operasyon üzerine, 19.01.2014 günü olay yerinde mezkur C. savcısı ile Müvekkil arasında bir araç içerisinde yapılan görüşmede dönemin Başbakanının bilgisi, talimatı olduğuna dair müvekkilimizce beyanda bulunulmamıştır. Müvekkilimiz; Başbakanın izni olmadan MİT görevlilerine müdahale edilemeyeceğini, MİT faaliyetlerinin devlet sırrı olduğunu, ifşa etmenin casusluk suçu oluşturacağını, konusu suç teş kil eden emirlerin yerine getirilemeyeceğini açıklamış, kanunsuzluğun, hukuksuz müdahalenin sonlandırılmasını istemiştir. MİT’ndan yazı istenilmesi üzerine, araçların polis refakatinde ayrılması sağlandıktan sonra Savcıyla birlikte Valiliğe gidilmiş, istenilen yazı elden teslim edilmiştir. Birebir görüşmeyle ilgili yazdığınız bilgiler doğru değildir. b) 03.06.2015 tarihli “Devletin Bittiği An” başlıklı internet yazınızda mevcut aynı içerikteki isnatlar nedeniyle Sakarya 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2015/1275 D.İŞ. nolu kesin kararıyla haberin hukuka aykırılığı belirlenmiş, erişimin engellenmesine karar verilmiştir. Yayınınızdaki iddialar maksatlı ve gerçek dışıdır. Kamuoyuna duyurulur. Hüseyin Avni COŞ Vekili Av. Erhan DURSUN [email protected] 11 ARALIK 2015 SAYI: 32937 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAn ERİnÇ AKIn AtALAy İcra Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni CAn DünDAR Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber l Ekonomi: Reklam Tanıtım ve Halkla İlişkiler Genel Koordinatörü Ayşe Cemal Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Bulvarı 1352 S. 2/3 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: tunca Çinkaya yayımlayan ve yönetim yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.38 05.21 05.27 nAMAZ VAKİtLERİ Güneş Öğle İkindi 07.11 12.04 14.22 06.53 11 .49 14.10 07.09 12.14 14.43 Akşam 16.45 16.32 17.02 Yatsı 18.1 1 17.57 18.31 SÜPER LOTO 11, 12, 17, 37, 47 ve 52 6 BİLEN: 1 milyon 110 bin 670’er TL (Devretti) 5 BİLEN: 4 bin 800’er TL 4 BİLEN: 89.80’er TL 3 BİLEN: 7.35’şer TL #BirGünYalnızDeğildir Erdoğan’a hakaret davasında BirGün’e hapis kararı çıktı. Karar ertelendi. Destek etiketi tt oldu (trending topic) Haberde referans gösterirken içeriğe dikkat etmenin anlam ve önemi üzerine :) C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear