05 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 5 Kasım 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 6 Seçimden sonra greencard başvuruları arttı mı? Fuat Avni takipçi kaybediyor Kasım Fuat Avni’nin, 1 seçiminin seçimden sonra kaybedenlerinden sessiz kalması da biri de Fuat Avni oldu. Bir grup insan, “Fuat Avni bizi kandırdı, galiba kendisi Saray’ın adamı” diyerek Fuat Avni’yi izlemeyi bıraktı. dikkat çekici. Gerçekten Fuat Avni’nin Twitter hesabını bırakanlar oldu mu diye araştırıyoruz, net rakamları alırsak onu da yayımlayacağız. Kasım seçiminden sonra, bazılarının yurtdışına gitme tartışması yaptığı söyleniyor malum. İşte tam bugünlerle, başka bir olay çakıştı. Amerika Birleşik Devletleri’nin 2017 greencard lotaryasına başvurular da 3 Kasım gecesi saat 24.00’te sona erdi. Çekiliş daha sonra yapılacak ve Türkiye’den de bir grup insana greencard verilecek. Yıllardır dünyanın her yerinden greencard lotaryasına başvuranlar olduğunu biliyoruz. Greencard alanlar ABD’ye gidip yerleşebilecek, çalışabilecek, kalırsa da 1 Deniz Akkaya’nın intikamı ski manken Deniz Akkaya’yı kızdıran E Akkaya, Instagram kadın, 40’lı yaşlarda, hesabında sıra dışı bir biraz kilolu sıradan bir intikama imza attı. Akkaya, “Bu hanımefendi fotoğrafımın altına benim şaşı olduğumu, eski halimin daha güzel olduğunu yazmış” diyerek kadının görüntüsünü paylaştı. kadın. Tabii yorumlar gırla. Topluma mal olmuş birinin, kendisini eleştirdi diye sıradan insanları afişe etmesi adil mi? Tartışılır.... vatandaş olacak. Peki, 13 Kasım tarihleri arasında, yani seçim sonuçlarından sonra Türkiye’den başvurularda bir artış oldu mu, onu bilmiyoruz. Keşke Amerika bunu açıklasa da öğrensek. Pek çok kişi ABD vatandaşı olmak isterken bazıları da bundan kaçıyor biliyorsunuz. Bunun son örneği, Sabah gazetesinin ortaklarından ve 3. havalimanı müteahhitlerinden Ömer Faruk Kalyoncu oldu ve ABD vatandaşlığından ayrıldı. Gerçi bazıları, vergiden kaçmak için bunu yaptı dedi ama bu da işin dedikodusu. CHP: Duran rüzgâr ve esecek rüzgâr beklentisi HP’de lider adayları çıkmaya başladı. Umut Oran, Balbay ve başkaları da gelecek, dolaylı isimleri görüyoruz. Muharrem İnce de çıkabilir yeniden. Belki Metin Feyzioğlu... Kemal Bey’i parti değiştirir mi, bilmiyorum. 2003 genel seçimleri, oy oranı 19.39. Başkan Deniz Baykal. 2007 genel seçimleri, oy oranı: yüzde 20.87. Deniz Baykal. 2011 genel seçimleri, oy oranı 25.98. Kemal Kılıçdaroğlu. 2015 genel seçimleri, 7 Haziran, oy oranı 24.95, K. Kılıçdaroğlu. 2015 1 Kasım seçimleri, oy oranı, 25.3, K. Kılıçdaroğlu. Tablodan çıkartılacak sonuç: 1) Deniz Baykal’lı CHP 2003 ve 2007 seçimlerinde CHP’ye bir sıçrama yaptıramadı. Oysa 2007 Cumhuriyet mitingleri ülkeyi kaplamıştı ve Cumhuriyetçilerden yana büyük bir rüzgâr esiyordu. CHP liderini değiştiremedi, ama 2011 seçimleri öncesi kaset skandalı ile gelen istifanın arkasından, CHP Kemal Kılıçdaroğlu’nu başkanlığa getirdi. Ben de Devrimci Kemal diye yazdığımı anımsıyorum.. 2) Kılıçdaroğlu’nun estirdiği rüzgâr ile CHP oy oranını 5 puan artırdı ve neredeyse yüzde 26’ya yükseltti. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde ise rüzgârın kesildiğini, dahası 2011 sonuçlarının biraz altında bile kaldığını görüyoruz. Aradaki başarısız yerel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarını da katarak söylüyorum. Şüphesiz, şimdi otursam, neden CHP oylarının artmadığı konusunda, kendi dışındaki nedenler üzerine emin olun sayfalar dolusu analiz yaparım. Ama bunları bir kenara bırakalım. Bir parti ülkenin çok önemli bir süreçten geçtiği konusunda seçmeninde büyük bir bilinç oluşmuşken, yaprağı kımıldatamamasından parti yönetimini sorumlu tutar. Oylar orada donmuş, oturmuş. RTE’nin yeni seçim taktiğine boyun eğdiler Kılıçdaroğlu çok saygın bir lider. Kendimi yakın da hissederim. Ama ortada bir donmuşluk var. Tıpkı parti örgütünün önemli kısmında olduğu gibi. 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan önemli fırsatı kullanamadılar. Belki de daha farklı bir sonuç üretilmezdi. Ama Meclis Başkanlığı’nın AKP’ye teslim edilmesinde CHP’nin sorumluluğu büyük. Liderlik gösterip Baykal’ın önünü kesemedi... Meclis’in çalıştırılmamasında ve RTE’nin taktiğinin ger C Mr. No’ya no diyen gazete HP lideri Devlet Bahçeli, M seçimin en büyük mağlubu. Herkese hayır diyerek seçimi kaçınılmaz kıldı, sonra da seçimde milletvekili sayısını yarıya indirmeyi başardı. Meclis’teki 80 kişilik MHP grubu 40’a indi ve en küçük grup oldu. Ülkücülerin gazetesi Yeniçağ da bu durumu dün sürmanşetine taşıdı ve “Türkiye Bahçeli’yi konuşuyor. Aldığı ağır seçim bozgunu ile gündem oldu” diye yazdı. Tüm yazarları da Bahçeli’ye yüklendi. Hatta Selcan Taşçı şöyle yazdı: “Bahçeli, Başbakan Divanı’nda ‘ben devam edeceğim, farklı görüşü olan varsa söylesin’ demiş. Farklı görüşü olan var ama söylemiyorlar, çünkü korkuyorlar.” Gazetenin başyazısında ise Ahmet Gürsoy “Bahçeli, AKP’ye nasıl hizmet etti” diye soruyor. Kısaca, Bahçeli kızacak ama Mr. No’ya gazetesi bile “No” diyor. Bu gelişme şu açıdan önemli: Eskiden Bahçeli’ye rağmen adım atanı, Sadi Somuncuoğlu örneğinde olduğu gibi döverlerdi. Şimdi dayak yok. Bahçeli Deniz Akkaya ‘Karaalioğlu gazetesi’ kesat eterince Erdoğancı Y değil diye Erdoğan’a aşkını ilan gazeteyle ilgili gelişmeleri duyurmuştu. O cenahtan gelen son haberler pek eden Ethem Sancak’ın iyi değil. 9 aydır süren gazetesiyle ilişkisini çalışmalar sekteye kestiği Mustafa uğramış. İnternet sitesi Karaalioğlu gazete sürüyor ama gazete işi çıkaracaktı biliyorsunuz. M. Karaalioğlu zorda. Maaş kesmeden Gazetemizin çok yemek vermemeye kadar okunan yazarı Mustafa pek çok tedbirle küçülmeye Halif, “Karar” adıyla çıkacak gidiyorlar. Umarız gazete çıkar. çekleşmesinde payı var. Seçim sonuçlarının aynı tekrarlanacağı beklentisi de etken olabilir bunda. Ama RTE öyle düşünmüyordu! Ötede kararlılık, burada ise beklenti ve boyun eğme. Sözde koalisyon görüşmelerinin 33 gün sürdürülmesinin tam bir oyalama olduğunu, belki de gördü, ama buna karşılık tavır alamadı... Kendilerine koalisyon önerilmediğini açıkladı. Ama iş çoktan bitmişti. Görüşmelerde CHP uyuz davrandı. Belki koalisyon olur sesimizi çıkartmayalıma yattı. RTE’nin ülkeyi mutlaka seçimlere götüreceği saptamasını yapamadı Başkan ve parti yönetimi... Başta yapılan bu yanlışlıklar, partiyi seçimlerin tekrarlanmasını engelleme konusunda açmazda bıraktı. Büyük taktik ve strateji eksikliği... Ayrıca, seçim sürecinde, seçmen için ekonomi falan değil, güvenlik ve teröre karşı tutumun ön plana çıktığını göremediler. 7 Haziran’ı tekrarladılar. Tarihi görev tamamlandı, yeni rüzgâr beklentisi Adım adım başkanlığa “Biz Türk usulü başkanlığa karşıyız” diyen HDP’li Dengir Mir Mehmet Fırat ile Celal Doğan, Meksika ve ABD tipi başkanlık sistemlerinin tartışılabileceğini söylediler DP Meresas alıyorum ben. Meksika mosin Milletdeli de tartışılabilir” görüşünü divekil Denle getirdi. Fırat, bu yönde bir anagir Mir Mehmet Fı yasa değişikliğinin meclisten 500 rat, “Amerika ve oyla geçse bile referanduma götüMeksika tipi başrülmesi gerektiğini vurguladı. TÜREY kanlık sistemleriFırat, değerlendirmelerinin, “seKÖSE nin tartışılabileceni başkan yaptırmayacağız” söyğini” vurgularken, “Biz Türk usu lemiyle çelişip çelişmediği sorulü başkanlık sistemine karşıyız” suna da “Biz Türk usulü anlamındedi. HDP İstanbul Milletvekili da söyledik. Seni diktatör yaptırCelal Doğan da Amerikan tipi baş mayacağız anlamındaydı. Çelişkanlık sisteminin tartışılabilecemez” karşılığını verdi ğini ifade ederken, bunu tartışmanın teslim olmak anlamına gelme Doğan: Her sistem tartışılabilir yeceğini söyledi. HDP Mersin Milletvekili Fırat, HDP İstanbul Milletvekili Celal bütün sistemlerin tartışılabileceDoğan da “Her sistem, her konu, ğini söyledi. Fırat, “Başher kurum tartışılabilir. kanlık, yarı başkanKarşı çıkıp ya da yandaş lık, meclis hükümeti olarak, bilgi sahibi olmaveya parlamenter sisdan fikir sahibi olup zıttem... Hepsi tartışılalaşıyoruz. Mademki yeni bilir. Bizim karşı oldubir anayasaya ihtiyaç var herşey tartışılabilir” dedi. ğumuz Türk usulü başParlamenter demokratik kanlık sistemidir” derejimin de tartışılabilecdi. Fırat sözlerini şöyle ğini de kaydeden Doğan, sürdürdü: yüzde 10 barajı ve lider “Ortadoğu’da da başsultasının sakıncaları üzekanlık sistemleri var Dengir Mir Mehmet Fırat rinde durdu. Doğan, “Ülke Saddam, Kaddafi giiçin her sistem tartışılabibi. Bizim karşı olduğulir ama Türkiye’ye getirilmuz onlar gibi Türk timek istenen Türk sistemi. pi başkanlık sistemi. Ben başkan oldum kanunGüçlerin kesin olarak ları ben çıkartırım, hükübirbirinden ayrı oldumeti ben atarım demek olğu kontrol mekanizmamaz. Amerika’da fren sislarının işlediği bir sistemi var. Kanun çıkarma tem tartışılabilir. Ben yetkisi yok. Bunlar benim şahsen Amerikan sisşahsi düşüncelerim. Tatemine karşı değilim. bii partim ne karar alırsa Ama zannetmiyorum o yönde davranırız. HDP Celal Doğan ki Erdoğan bunu kabul bütün zıt fikirlerin tartıetsin. Sayın Cumhurşılabildiği bir partidir. Tartışılabaşkanı bugün Obama’dan daha bilir demek teslim olamak anlafazla yetki kullanıyor. Amerika mına gelmiyor” diye konuştu. Dosistemi gibi bir sistemi istemez, ğan şunları söyledi: “Biz her koOrtadoğu tipi ister.” nuda masaya oturacak kadar bilgi Fırat, Meksika modelini de uyve birikim sahibiyiz. Türkiye’de gun gördüğünü vurgularken, siyasi parti başkanları parlamen“Meksika 2000’lerde anayasasını yeniledi. Amerika’daki başkan ter rejimin hazzını asla tattırmadılar. Hepsi partiyi kendi mallalığı kopya etti. Tayyip Bey de bir rı ve mülkleri saydılar. İçinde halara Meksika modelinden bahsetkın olmadığı bir sistem dayatılati. Ama onun kastettiği eski diktacı modeldir. Amerikan modelini maz.” l ANKARA H MEKSİKA TİPİ BAŞKANLIK 6 yıllık diktatörlük Meksika’da ABD’den çok daha geniş yetkilere sahip bir başkanlık sistemi var. Erdoğan’ın da örnek verdiği bu sistemi, siyasi gözlemciler, ‘6 yıllık diktatörlük’, ‘Emperyal başkanlık’ yorumlarıyla eleştiriyor. Başkanı tek turlu seçimle halk seçiyor. En fazla oy alan kişi Başkan oluyor. Şu anki başkan Nieto, yüzde 38’le 2012’de seçildi. Başkan 6 yıllık için seçiliyor. Bir daha seçilme şansı yok. Başkan yardımcısı ve başbakan bu sistemde yok. Tüm yetkiler başkanda. Başkanın bakanları, Anayasa Mahkemesi yargıçlarını, başsavcıyı, emniyet müdürünü ve kuvvet komutanlarını büyükelçileri atama yetkisi var. Meclisin kabul ettiği yasaları, bütçeyi veto edebiliyor, yasa tasarısı sunabiliyor. Savaş ve barışa karar verebiliyor, milletlerarası anlaşmaları müzakere yetkisi mecliste değil başkanda. Kesin söz başkana ait ABD TİPİ BAŞKANLIK ABD’de yürütme organı Başkan, yasama organı iki meclisli Kongredir(Temsilciler Meclisi ve Senato). Başkan Kongreyi feshedemediği gibi Kongre de başkanı istifaya zorlayamaz.. Başkan 4 yıllık bir süre için seçilir. Başkan sadece iki devre (4+4) seçilebilir. Başkan Hükümet üyelerini atar, hükümet toplantılarında kesin söz Başkana aittir. Kongre’nin kabul ettiği yasaları veto edebilir. Başkan silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır. Yüksek Mahkeme Yargıçları Başkan tarafından atanır, senatonun onayı gerekir. Sistemin en önemli temellerinden birisi olan Kongre, Temsilciler Meclisi ve Senato’dan oluşur. Kongre, yasa yapma gücünü anayasa sınırları içinde serbestçe kullanabilmektedir. Yasa yapma gücü daima iki meclisin anlaşması ile uygulama bulabilmektedir. Oysa ortam değişmiş ve seçmen iktidarın da desteğiyle yaratılan kaotik ortama odaklanmıştı. Seçmen, beş ay önce dinlediklerini bir kez daha dinlemedi. Miting ve propaganda yapamadık demenin anlamı yok. Şüphesiz kesin eşitsiz bir ortam vardı, ama iki maaş ikramiye propagandasını her kentte yapsanız bile bir şey değişmezdi. Kimse duruma bahane aramasın. CHP, teröre karşı da yeterli ve gerekli çıkışı yapamadı. Ne “masaya vurulan bir yumruk” gördü CHP dışındaki seçmen, ne de onu heyecanlandıracak bir haykırış. Cılız bazı sesler dışında, HDP’ye karşı da oylarını korumak ve partisini kıskançlıkla geliştirmek için siyasi bir manevra göremedik. Sonuç: CHP 5 puan artışı koruyacak mı koruyamayacak mı, düzlemindedir. Liderlik tartışması haziran seçimleri sonucu da tartışmaya açılırdı ama 4 partili Meclis ve AKP’nin iktidardan şeklen düşmesi, bunu önledi. Yukarıdaki seçim sonuçları ve toplam tablo bize Kılıçdaroğlu’nun ve kadrosunun aslında CHP’yi bir yere getirerek tarihi görevini yaptığını, tamamladığını anlatıyor. Şimdi CHP’yi yüzde 30 bandına oturtacak yeni bir büyük rüzgârın esmesi, estirilmesi, gelmesi gerekiyor. Erdoğan Meksika’yı önermişti umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 24 Şubat 2015’te sarayda bir araya geldiği muhtarlara hitaben yaptığı konuşmada Meksika tipi başkanlık modeli önermişti. “Bizim genlerimizde aslında başkanlık sistemi vardır” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Parlamenter demokraside de dünyadaki örneklere baktığımızda bir yere kadar bir şeyi yakalarsınız. Bir yere geldikten sonra orada patinaj başlıyor. Daha ileri gödemiyorsunuz... Bunu aşmanın tek yolu başkanlık sistemidir. Değişik uygulamaları var. Meksika’da yasama organının başkanı Başkan. Yani bizdeki şeyi ile Cumhurbaşkanı yasama organının, yürütme organının başıdır. Çalışmalar nasıl diyorum biz halimizden memnunuz diyor. ABD’ye bakıyorsun orada demokrasi mi yok? Ekonomide ha keza ABD deniyor. Peki bunlar bu başarıyı nasıl yakaladı?” C HDP Sözcüsü Bilgen, ‘Başkanlık sistemi dahil tüm modelleri tartışabiliriz’ ifadeleri üzerine yeni açıklama yaparak başkanlığa karşı olduklarını söyledi DP Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Başkanlık sistemi dahil tüm modelleri tartışabiliriz” açıklamasına parti tabanından gelen yoğun tepkiler üzerine sözlerini düzeltmek zorunda kaldı. Bilgen, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada bu kez, “HDP’nin anayasa tartışmalarında tavır değişikliği söz konusu değil. Her şeyi tartışmaya varız. Başkanlığa karşı durmakta ısrarlıyız” ifadelerine yer verdi. Bilgen Cumhuriyet’te yayımlanan “Başkanlık sistemi dahil tüm modelleri tartışabiliriz. Ancak tek adamlık gibi özgürlüğü kısıtlayıcı bir yapı olmaz. Toplumun ihtiyacı bu değil” ifadesi başkanlık sisteminin tartışılabileceği, HDP’nin söyleminde yumuşama olarak yorumlanınca, partililerden tepki geldi. Parti içinde de Bilgen’in açıklamalarında “ifade sorunu” olduğu, sözlerine açıklık getirmesi istendi. Bilgen, sosyal medya üzerinden yeni açıklamalar yapmak zorunda kaldı. Bilgen, anayasa yapım yöntemiyle içerik tartışmalarının karıştırıldığını belirterek, “Uzlaşma için her şeyi tartışabileceksiniz. Parlamenter sistem demokratik Tepki aldı, düzeltti H lığı sisteminin devamına ortak olmak en büyük ayıp.” leşmeli” dedi. Kırmızı çizgilerle demokratik anayasanın yapılama Ayhan Bilgen yacağını kaydeden Bilgen, “Tezinize, toplumun ortak aklına güveniyorsanız bu konu tartışılamaz dayatmasına sığınmazsınız” ifadesini kullandı. Bilgen, şunları dile getirdi: “Her konu tartışılabilir diyoruz. Başkanlık tartışılmalı gibi aktarılıyor. Güçler ayrılığı, denge, denetleme tartışıldığında AKP’nin başkanlık sistemini savunmadığını göreceğiz. İlkelerle model tartışmalarını ayırmalıyız. İlkesel tavrımız hesap sorulan bir yönetim. Yargı denetimi dışında bir Cumhurbaşkanı bile sorunlu. En katılımcı yöntemle en demokratik anayasayı yapmaya biz varız. Bugünkü fiili sınırsız yetkili ve sorumsuz Cumhurbaşkan ‘Her konu tartışılabilir’ Öcalan ‘destekleriz’ demişti PKK lideri Öcalan da ABD’daki gibi bir başkanlık sistemini destekleyebileceklerini söylemişti. Öcalan, 28 Şubat 2013’de Milliyet Gazetesi’nde yayımlanan İmralı heyetiyle yaptığı görüşmenin tutanaklarında başkanlık sistemiyle ilgili şu görüşleri dile getirmişti: “Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz. Yalnız Başkanlık ABD’deki gibi olmalı, devlet meclisi gibi bir senato. İkincisi, bir de halklar meclisi. Bunun adı demokratik meclis de olabilir. Bu da ABD’deki gibi temsilciler meclisi gibi olabilir, Rusya’daki alt duma gibi olabilir. İngiltere’deki avam kamarasının Türkiye versiyonu gibi.” Bilgen, Erdoğan’ın başkanlıkla korkutarak mevcudu fiili durum olarak meşrulaştırmayı başarmasının ise muhalefetin zaafı olduğunu belirterek, “Yerel yönetimlerin güçlü olduğu güçler ayrılığına dayalı parlamenter sistemi savunuyoruz. Başkanlığa karşıyız. HDP’nin anayasa tartışmalarında tavır değişikliği söz konusu değil. Her şeyi tartışmaya varız. Başkanlığa karşı durmakta ısrarlıyız” dedi. Bilgen ANF’ye yaptığı açıklamada da Meclis’teki Anayasa Hazırlık Komisyonu’nda HDP’nin her şeyin tartışılmasından yana bir tutum aldığını anımsattı. Bilgen, “Başkanlık ve hükümet modelleri konusunda da demokratik anlayışımızı savunduk. CHP, MHP ve AKP, başlangıç ilkelerini tartışmaktan uzak durduğu gibi, AKP, başkanlık sisteminde ısrar etmiş, CHP ve MHP bu konuyu tartışmayı bile kabul etmediği için anayasa süreci bitmiştir” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Tavır değişikliği yok’ C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear