Catalog

Perşembe 19 Kasım 2015 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Kaynak Holding’e bağlı şirketlere kayyum ataması yapıldı. Her bir kayyum, atama kararı 21 şirket ve kurumu kapsadığı için, aylık 105 bin lira ücret alacak umhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ve 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda, Kaynak Holding’e bağlı 19 şirket, bir vakıf ve bir derneğe kayyum atandı. Kayyumlar, İstanbul Emniyet Müdürlü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri eşliğinde, şirketin İstanbul’daki Üsküdar, Bağcılar ve Bayrampaşa’daki yönetim binalarına girdi. Kayyumların şirketlerle ilgili her türlü tasarruf ve çalışanların iş akitlerini feshetmeye yetkili oldukları belirtildi. Tek bir şirket için 5 bin lira maaş tahsis edilen her bir kayyum, atama kararı 21 şirket ve kurumu kapsadığı için, aylık 105 bin lira ücret alacak. Kayyumlara aylık yapılacak toplam ödeme ise 735 bin lira. Bu ücret şirket bütçesinden karşılanacak. Kayyum atamasına ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı basın açıklaması yayımladı. Başsavcı Fehmi Tosun imzalı açıklamada, “Başsavcılığımızın Örgüt, Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunca Kaynak Holding AŞ ve bu holdinge bağlı 24 şirket ile yöneticileri hakkında Yasadışı FETÖ/PDY örgütü adına faaliyette bulunmak, kara para aklamak, vergi kaçakçılığı yapmak, terörizmin finansmanı hakkındaki kanuna muhalefet etmek, yasadışı terör örgütü kurmak ve bu örgütün yöneticisiüyesi olmak suçlarından arama ve el koyma işlemleri yapılmış, soruşturma konusu suçlara delil teşkil edebilecek belge, defter ve dijital malzemelere el konulmuştur” denildi. Kayyuma ‘kaynak’ oldu C 105 BİN LİRALIK KAYYUM ZENCANİ İLE YAN YANA Kaynak’a kayyum olarak atanarak aylık 105 bin lira maaş bağlanan İmran Okumuş’un adı Türkiye’nin gündemine 17 Aralık yolsuzluk skandalıyla gelmişti. İşadamı Rıza Sarraf’ın ortağı İranlı işadamı Babek Zencani ile fotoğrafları ortaya çıkan Okumuş, o dönem Varan Otobüs Grubu Genel Müdürü olarak görev yapıyordu. İmran Okumuş’un kayyum heyetinde üst yönetici olarak yer aldığı, avukat Sezai Çiçek, bilişim uzmanı Hüseyin Yaşar, maliyeci Aytekin Karahan, basın ve halkla ilişkiler uzmanı Ertuğrul Erdoğan, vakıf ve dernek uzmanı İsmail Gülen ile vergi denetçisi Levent Küçük’ün de diğer kayyumlar olduğu öğrenildi. Avukat Sezai Çiçek, gazetemiz yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya hakkında açılan davada müşteki sıfatıyla yer alıyor. Kayyumlardan Aytekin Karahan’ın ise 2012’de Kamu İhale Kurumu operasyonunda rüşvetten gözaltına aldığı iddia edildi. ekonomi 9 Başkanlığın hükümeti mi? Vedat ARIK Gerekçe terör örgütü Şirketin Üsküdar’daki Yönetim Merkezi’ne saat 07.00 civarına giren ekipler, yöneticilerle görüşmeler gerçekleştirdi. Şirket çalışanları işe gelip gitmeye devam etti. El konulan malzemelere ilişkin SGK, MASAK ve vergi denetim uzmanlarınca oluşan kurul tarafından inceleme yapıldığı belirtilen açıklamada şöyle devam edildi: “Kurul tarafından verilen ön inceleme raporu ile soruşturmaya konu şirketlerin ticari faaliyetleri dışında yasadışı ‘FETÖ/PDY’ terör örgütüne finans temin ettiklerine kaynak ve para akışı sağladıklarına ilişkin bilgibelge ve bulgular teslim edilmiştir.” Türkiye Yayıncılar Birliği’nin (TYB) konuyla ilgili basın açıklamasında “Bu el koymaların sonucunda yayınevlerinin içeriklerine müdahale edilmesi ve belirli içeriklerin sansürlenmesi yoluyla yayınlama özgürlüğünün darbe alması ihtimali de endişe verici. Bu operasyonunun durdurulmasını ve yayın faaliyetinin sürdürülmesine izin verilmesini talep ediyoruz” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet TYB: Endişe verici Yolsuzluğu yok ettiler Vahdettin Ertaş Oya Özarslan: G20’de ana gündem maddesi yolsuzluk, terörün çok gerisinde kaldı. Yolsuzlukla mücadelede ise vaatler harika ama icraat sıfır ‘İslami finans iyi bir alternatif’ S PELİN ÜNKER ermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmak için 250 milyar dolar tutarında altyapı yatırımı yapmak zorunda olduğunu söyleyerek, “Bu yatırımları sadece kamu kaynakları ile yapamayız. Alternatif finansman kaynaklarına ihtiyacımız var” dedi. Dünya Bankası, SPK ve Borsa İstanbul işbirliğiyle G20 çatısı altında düzenlenen “Uzun Vadeli Yatırımların Finansmanında İslami Sermayenin Kullanılması” konferansında konuşan Ertaş, “İslami Finans iyi bir alternatif olabilir diye düşünüyorum. Burada risk ve fayda karşılıklı olarak paylaşılıyor. İslami finans araçları finansal kriz esnasında da dayanıklılığını kanıtladı” diye konuştu. l Ekonomi Servisi 20 Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubu ve Uluslararası Şeffaflık Derneği Başkanı Oya Özarslan, G20’nin bu yılki ana gündem maddesinin yolsuzluk olmasına rağmen terörün bunun önüne geçtiğini, sonuç bildirgesinde de yolsuzlukla mücadele konusunun siyasi irade ve kararlılık belirtmediğini söyledi. G20 Zirvesi sırasında gazetemizin sorularını yanıtlayan Özarslan “G20 ülkeleri 2010’dan itibaren yolsuzlukla mücadeleyi büyüme ve kalkınmanın önündeki en büyük engellerden biri olarak kabul ediyorlar. Geçen sene açıkladıkları planın üzerinden Türkiye’nin de birtakım ilkeler açıklaması gerekiyordu. Bizim gördüğümüz kadarıyla geçen sene önerdikleri prensipleri açıklamışlar” dedi. G20’den temel olarak üç talepleri olduğunu belirten Özarslan, bunları “paravan şirketlerle ilgili uygulamaları hayata geçir, ihale sistemlerini tamamen şeffaf ve bağımsız denetimlere açık hale getir ve açık veri konusunda harekete geç, anahtar verileri yayımla” olarak sıraladı. G20 ülkelerinin paravan şirketler konusunda yeterince adım atmadıklarını söyleyen Özarslan, şöyle devam etti: “Bu ilkeleri G20 kabul etti. Bir de özel sektörün içinde yolsuzlukla mücadele geliştirilebilir mi diye ilkeler kabul etmiş. Bunlar güzel ama biz uygulama planları için bir sene sonrayı mı bekleyeceğiz?” C Uygulamanın kritik olduğunu vurgulayan Özarslan, “G20 diyor ki mal varlıklarının açıklanması konusundaki bir çerçevede çalışıyoruz. 2012’de mal varlıklarının açıklanmasına ilişkin bir ilke kabul ettiler. Bu ilke 2015’in sonuna geldik ne oldu, bir standart belirledin mi, merkezi bir kayıt sicili belirledin mi? Böyle aksiyomlar alması lazım. İlkeler iyi hoş güzel ama havada kalıyor sonra. Eğer takip edilmezse genel ilkeler güzel harika vaatler olarak kalıyor” dedi. Özarslan, Türkiye’nin G20 içinde yolsuzlukla mücadelede ortalamanın altında kaldığını, açık veri konusunda ise sondan dördüncü olduğunu söyledi. Zirvenin ana gündem maddesi yolsuzluk iken Türkiye’nin liderlik yapması konusunda soru işaretleri olduğuna dikkat çeken Özarslan, “Taslak metne baktığımda çok net görünüyor yolsuzlukla ilgili metinler çok kısa ve çok genel, ayrıntı yok bu aslında tam bir siyasi irade ve kararlılık belirtmiyor” diye Oya Özarslan konuştu. KadınI hiçe SAYDILAR G20’nin sivil toplum ayağı olan C20’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı Başkanı Şengül Akçar, G20 Sonuç Bildirgesi’nde kadın sorunuyla ilgili sadece tek bir cümle yer aldığını belirterek bunun hayal kırıklığı yarattığını söyledi. Akçar “Kapsayıcılık ve büyüme açısından güçlü bir metin olsa da kadın konusunda sadece bir madde var. Büyüme ve eşitsizliğin giderilmesi maddesinde kadın konusuna da vurgu beklerdik. Kadınlarla ilgili olan madde de daha önceki şeyleri tekrar ediyor. Geçen sene taahhüt edilen ‘2025’e kadar 100 milyondan fazla kadının çalışma hayatına katılması için çaba harcanması konusunda mutabık kalındığı’ maddesiyle aynı. Biz 56 madde önermiştik. Yine de bu çalışma hükümetlere kadın çalışmalarını hayata geçirmeleri konusunda baskı oluşturabilir” dedi. Türkiye sonlarda Havada kalıyor Serdengeçti: Cari açığa dikkat M erkez Bankası eski Başkanı Süreyya Serdengeçti, 2005’te yüzde 8.4 olan büyümenin 2015 yılı sonu itibariyle yüzde 3 tahmin edildiğini belirterek, “Sorun yoktur, destan yazıyoruz demenin bir anlamı yok. Kendimizi aldatmanın hiç kimseye bir faydası yok” dedi. Manisa Ticaret Odası’nın KOBİ gününde konuşan Serdengeçti, yeni hükümetin yoğunlaşması gereken alanlardan ilkinin cari açık olduğunu söyledi. Türkiye’nin cari açıkta 187 ülke içinde 97’inci olduğunu belirten Serdengeçti, en yüksek enflasyona sahip 30’uncu ülke olduğunu aktardı. l Ekonomi Servisi Terör, turizme bir ‘S’ daha ekledi Sektörün ‘güneşdenizkum’ unvanına terör saldırıları nedeniyle güvenlik de eklendi. Türkiye Turizmde Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde terörde sondan 23. sırada. ŞEHRİBAN KIRAÇ orsa İstanbul, Boyner Büyük Mağazacılık’ı sermayesini güçlendirmesi konusunda uyardı. Borsa İstanbul’dan KAP’a yapılan açıklamada, “Boyner Büyük Mağazacılık A.Ş. ile ilgili olarak Borsamızca 17/11/2015 tarihinde, 31/12/2014 tarihli finansal tablolarına göre yüzde 30, 30/09/2015 tarihli finansal tablolarına göre yüzde 82 oranında sermaye kaybı” olduğu belirtildi. Boyner Perakende ise dördüncü çeyrek performansının ardından gerekli görülmesi halinde şirketin özkaynaklarının artırılması için işlem yapılacağını duyurdu. 9 aylık faaliyet sonuçlarının dönemsellikten kaynaklandığı belirtildi. l Ekonomi Servisi Cem Boyner Boyner’e uyarı B erör nedeniyle turizmde 3 S, 4 S oldu. Sektörün bugüne kadar ana gövdesini oluşturan güneşdenizkum’un İngilizce baş harfleri SeaSandSun ‘3 S’ye ‘Securite’ güvenlik’in S’si eklendi. Resort Dergisi’nin 5. Uluslararası Resort Turizm Kongresi için hazırladığı ‘Geleceğin Turizmi Turizmin Geleceği’ araştırmasında Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) uluslararası alanda artan terör olaylarından hareketle güvenlik konusunu ülkelerin rekabet edebilirlik endeksine dahil ettiği belirtiliyor. WEF’in Rekabet Endeksi Raporu2015’te, Mısır Şarm el Şeyh, Tayland, Ukrayna, Madrid ve Londra’da meydana gelen terör olaylarının güvenlik konusunun yalnız bazı böl T ge ve ülkeler için değil uluslararası alanda bir sorun haline geldiği vurgulanıyor. Türkiye Turizmde Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde terör bölümünde 142 ülke arasında 121. sırada yer alıyor. Güvenlik sıralamasında Finlandiya en güvenli ülke olurken, listenin sonunda Nijerya bulunuyor. Ekin Grubu, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) işbirliği ve DenizBank sporsorluğunda gerçekleştirilen 5. Uluslararası Resort Turizm Kongresi, 2627 Kasım’da Antalya’da Aska Lara Resort’te yapılacak. Kongre öncesi düzenlenen toplantıda konuşan AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Rus uçağının düşürülmesinden sonra Türkiye güvenli değil Mısır Şarm el Şeyh’e gidecek 50 bin civarındaki turistin rezervasyon değişikliğine gideceğini öngördüklerini, bunların bir kısmının Antalya’ya yönelebileceklerini söyledi. TÜROFED Başkanı Osman Ayık da “Terör olayları başka bir boyuta taşınmazsa 2016, 2015’ten daha iyi geçecek” diye konuştu. Toplantıda eski bakanlardan Bahattin Yücel de terör olaylarının özellikle kültür turlarını bitirdiğini söyledi. Yücel, “Resmi rakamlarla Türkiye’ye 40 milyon civarında turist geliyor. Ancak yurtdışındaki Türkler de Türkiye’ye geldiğinde turist sayılıyor. Gerçekten gelen turist sayısı 27 milyon civarında” dedi. KP’nin seçim kampanyasında bu kez parti başkanı, Başbakan Erdoğan’ın meydanlarda ağırlıklı görülmesine özen gösterilmişti. Dahası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın asla başkanlık rejiminden vazgeçmeyeceğinin kalın kalın altını çizmesine karşın, ustalıklı algı yönetimi ile seçmene dayatmanın olmayacağına ilişkin bir tür güvence verilmişti. Satır araları doğru okunursa aslında 1 Kasım seçim bildirgesinde başkanlığa geçiş iradesi daha net ama kısa bir yazılımla dile getirilmiş, Davutoğlu’nun meydan konuşmalarında doğrudan hiç yer verilmemişti. Bir önceki seçim kampanyasında kaçan oylara ilişkin derslerin çıkarıldığı, başkanlık rejimi dayatmasının tepki yarattığı gerçeğinin de altının çizilmesiyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dayatmacı üslubundan da vazgeçildiği algısı yaratılmıştı... İnsanoğlunun, kuşkusuz siyasal, toplumsal örgütlenmelerde de, çıkarlar adına ya da baskılar altında, haklılıktan, hukuktan sapmanın, atılan ayıplı adımların saklanmasında, yolyöntem yaratıcılığında sınır yok... Haziran seçimlerinin sayısız alternatifli hükümet oluşturulması olanaklarının yoka sayılması, ülke ekonomisi, demokrasisine verilen zararların umursanmamasını bir kez daha tartışmanın çok da bir yararı yok. Saray’ın dayatmasında seçimler yenilenirken, aklamantığa aykırı gibi gelen ya da akıl ve mantıkla kolayca açıklanamayacak milyonlarca giden oyun değişen hiçbir şey yaşanmamışken geri dönüşünde en gerçekçi açıklama, söz konusu oy sahiplerinin katında “Bükemediğin eli öpersin” özdeyişi yaklaşımı olabilir mi? Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İktidarları liderliği, Esad’ı devirme gündemli ABDAB iktidarları projelerinde öne, başrollere iteklenmişken, sonrasında öngörülemeyen bölge, dünya gerçeklerinde ortaya çıkan kaos, bataklık, IŞİD terörünün egemenliği boyutlarında ABDAB İktidarlarının tam çark kendilerini ortada, açıkta bırakmalarına çok kızıyorlar ya... İktidarları değişen koşullar, çıkarlar, yanlış hesapların Bağdat’tan dönüyor olması bağlantılı çok daha büyük büyük dönüşlerde yarışta rekorlardalar... HHH Bir tek haziran seçimleri kayıplarına dayalı çıkardıkları derslere göre siyasetlerindeki çark edişlerinde bini bir para... Birlikte kotarılmış Kürt açılımı ortaklarına, Kürt cephesine savaş ilanı niteliğinde bir seçim kampanyası sahnelendi. En çok da Türkiye partisine dönüşme, Erdoğan’ın Türkiye tipi başkanlık modeli ile rejimi bir mezhep ağırlıklı 21. yüzyıl otoriterliğine çevirmeye karşı.. vitriniyle başarı kazanmış, Meclis’e güçlü girmiş HDP’yi eritme gündeme girdi. İktidarda büyüme, devleti ele geçirme operasyonlarında, yargıyı, tüm kamu kurumlarını ele geçirmede başrol oynamış Cemaat ortaklığının, hesaplaşılacak terör örgütüne dönüştürülmesi öte yanda... İktidarlarının güçlenmesinde düşman bellenmiş Cumhuriyet kurumları, laikliğin yıkılmasında kullanılan paralel hukuksuzlukların kopyası yöntemlerle... Ağır insan hakları, hukuk ihlalleri, basın özgürlüğünün katledilmesi yöntemlerinde, iddianamelerde, suçlu ve terör örgütü adlarının değişdokuş edildiği izlenimi veren metinlerle yüz yüzeyiz... “Aldatıldık” demek, ortaklık içinde işlenmiş ağır insan hakları, hukuk ihlallerini ortadan kaldırıyor mu? TSK de içinde, bu ülkenin rejiminin değiştirilmesine karşı çıkan, insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokratik gelişmesini savunan birey ve sivil toplum örgütlerinin geri dönüşü olmayan hak kayıplarını, yıkımını, sivil diktatörlüğe geçiş sonuçlarını, suçlarını hafifletiyormuş gibi mi? Başkanlığın fiili varlığı, oluşumunun üzerine, dünya demokrasilerinde örneği olmayan sivildiktatoryal yeni bir başkanlık türünün yaratılması yürüyüşünde AKP yönetim organları, kadroları, seçmenlerinin duruşları gelecek yıllarda kuşkusuz çok tartışılcak, sorgulanacaktır... Meclis henüz çalışmaya başlamadı. Meclis’te seçimi kazanmış çoğunluk partinin milletvekillerinin kimlik, oy verme eğilimlerinde AKP hükümeti, İktidarlarını savunma iradeleri çok tartışmalı. Öncelikle seçildikleri hukuk devleti düzeni, rejime sadık mı kalacaklar? Yoksa fiili güce boyun eğme borçlulukları ağır mı basacak? A Fed’den faiz artışı için Aralık sinyali A BD Merkez Bankası Fed’in 2728 Ekim toplantı tutanakları açıklandı. Toplantıya katılan yetkililerin çoğu Aralık’ta faiz artışının uygun olabileceğini belirtti. Faiz artışının kademeli olması yönünde görüş ağırlık kazandı. Tutanaklarda Fed üyelerinin bir önceki toplantıya göre yurtdışı endişelerinin azaldığı ifade edildi. Tutanaklarda “Henüz hiçbir karar alınmamış olsa da gelecek toplantıda normalleşme sürecinin başlaması uygun olabilir” denildi. Fed faizi yüzde 00,25 aralığında bırakmıştı. Yılın son toplantısına ilişkin karar 16 Aralık’ta açıklanacak. Fed’in faizi artırması doların daha güçlenmesi anlamına geliyor. C M Y B