25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 Y ASAM Şehriban Yüce Mustafa Ergüden 79’unda her gün 80 km pedal Bosna Hersek’in en yaşlı bisikletçisi, Mehmed Hrustic (79) her gün 80 km pedal çeviriyor. Bisikletin sakinleştirdiğini söyleyen Hrustic ‘Kalbim gençlik yıllarımda attığı gibi atıyor. Daha çok madalya kazanacağım’ dedi. l AA EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN Buzağıya platin takıldı Zonguldak’ın Yılacıkuş köyünde, 10 günlük buzağının kırık bacağına 3 saat süren operasyonla platin takıldı. Veteriner Suat Olucak ‘Daha önce yüzde 90 başarı sağladık. Bu buzağı da yürüyecek’ dedi. l DHA Perşembe 19 Kasım 2015 TÜRKİYE MAHKÛM EDİLDİ TASARIM: ZARİE SELÇUK Şirinevler girişi bir yıl kapalı Bahçelievler/Şirinevler Minibüs Terminali projesi kapsamında, E5 havalimanı istikameti Şirinevler girişi cumartesi günü 23.00’da 1 yıl trafiğe kapatılacak. Metro çalışmaları nedeniyle de ŞişliMecidiyeköy istikametinde, Büyükdere Caddesi’nin, Aytekin Kotil ile Ortaklar caddeleri arasındaki kesiminde şerit azaltılacak. Devlet ayrımcı türbanlı suskun Veli Göçer Trafikte mobil denetim AIHM depremi FARUK KIRTAY 99 depreminde yıkılan Veli Göçer sitesi için AİHM Türkiye’yi 124 bin Avro ödemeye mahkum etti Ağustos 1999’da, Büyük Marmara depreminde, Yalova’nın Çınarcık ilçesinde Veli Göçer’e ait yazlık sitede 195 kişi yaşamını yitirdi. 7 aile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM, “sorumlularla ilgili etkili soruşturma yürütmediği” gerekçesiyle Türkiye’yi 124 bin Avro tazminata mahkum etti. Depremde annesini kaybeden Şehriban Yüce şöyle konuştu: “16 yıldır, 6 aile ka İstanbul’da bugün yeni dönem başlıyor. Mobil Elektronik Denetleme Sistemi (Mobil EDS) araçları yollarda denetim yapacak. Trafik ihlallerini tespit ettiği anda bilgileri Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne gönderecek. 17 mu görevlileri ve sorumluların yargılanması için hukuk mücadelesi verdik. Danıştay 2. Ceza Dairesi’nin aldığı karar ileri sürülerek hiçbir kamu görevlisi yargı huzuruna çıkartılamamıştı. AİHM’nin kararıyla artık müteahhitler ve kamu görevlisi ve belediye başkanları sorumsuzca izinler veremeyecek.” Depremde babasını kaybeden Mustafa Ergüden ise “Veli Göçer ailesine kavuştu. Peki bizler? ” diye sordu. Ergüden “Umarız, bu karardan sonra her şey eskisi gibi olmaz” dedi. l YALOVA Öncü değil Kocaeli Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Şerif Barış, “Marmara Denizi’nde olan 4.2 büyüklüğündeki deprem, kesinlikle büyük depremin öncüsü değil” dedi. Denizli korktu Denizli’nin Honaz ilçesinde dün 12.35’te 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kısa süreli korku yaşatırken, herhangi bir hasar olmadı. laylar çok hızlı geliştiği için Manisa Valisi’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni şaibe altında bırakan olayı unutuldu... Oysa Paris katliamının unutturduğu olay, Kaynak Holding’e el konulmasıyla bir başka boyutta (Cemaate terör örgütü suçlaması boyutuyla) devam ediyor. Bu yazıda “Haksızlık ve hukuksuzluk kime yapılırsa yapılsın karşı çıkmak gerekir” ilkesini anımsattıktan sonra, Manisa olayına eğilmek istiyorum... Çünkü orada sadece, Türkiye Cumhuriyeti bir “Devlet” olarak şaibe altında kalmış değil, aynı zamanda “Türbanlı bacılarımızla” ilgili toplumsal ve siyasal bir gerçek de ortaya çıkmış görünüyor! HHH Türban, kadını kendi malı ve ikinci sınıf insan gibi gören, feodal ve maço bir erkek egemen kültürün ürünüdür. Ona dini kılıf giydirilmesi erkek egemen kültürün marifetidir. O Türban takmak isteyen kadınları bu kültüre boyun eğen yurttaşlar olarak görür, tercihlerine de saygı gösteririm... Çünkü bazı kadınlar öylesine güçlü bir erkek egemen kültür ile çevrelenmiş ve çerçevelenmişlerdir ki, türbansız yaşama olanakları yoktur. HHH Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni Cumhurbaşkanı temsil eder; Cumhurbaşkanı’nın içerdeki temsilcisi vali, dışardaki temsilcisi de büyükelçidir. Devleti temsil eden Manisa Valisi, açıkça türbanlılar lehine, yani başı açıklar aleyhine ayrımcılık yapmıştır! Bütün ömrünce türban özgürlüğünü savunmuş olan Ahmet Hakan bile Hürriyet’te, 13 Kasım 2015 tarihli yazısında isyan ediyordu: “...Manisa Valiliği de konuyla ilgili açıklama yapmış. Şöyle deniliyor açıklamada: ‘Hukuki süreçte suçluluğu sabit olmayan hiç kimsenin, hele de toplumda çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların, şartları oluşma dan böyle bir işleme tabi tutulmaları her kademede üzüntüyle karşılanmıştır.’ Açıklamadaki şu vurguya lütfen dikkat! ‘Toplumda çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanlar...’ Memleketin valisinin resmi açıklamada söylediğine bakar mısınız? Eskiden devlet katlarında başı açıklık ‘normal’, başı örtülülük ‘anormal’ kabul edilirdi ve bu algı bizi çıldırtırdı. Yeni algı ise eskisinden daha beter! Bu sefer devlet katlarında başı örtülülük, ‘olumlu imaj’ olarak kabul ediliyor. Ve başı örtülü olmayanların olumluluğu, en azından fena halde ‘şüpheli’ hale gelmiş oluyor.” HHH Bana sorarsanız Vali derhal istifa etmeli, istifa etmiyorsa, görevden alınmalıdır. Ama burada bir başka önemli konu da, “türbanlı bacılarımız” denilen kesimin suskunluğudur! Zamanında, ne kadar başı açık, liberal, solcu, dindar kızımız varsa, demokrasi uğruna, çoğu, “türbanlı bacılarının” yanında, gösterilerde, toplantılarda saf tutmuş, canhıraş bir biçimde baş örtme özgürlüğünü savunmuşlardı. Şimdi “türbanlı bacıları”, onlara karşı yapılan bu ayrımcılıkta suskun görünüyorlar! Anlaşılan, onlar da sadece kendilerine demokratmış! C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear