Catalog

Çarşamba 7 Ekim 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 13 Biz ve cesetlerimiz lkede sıradan bir gün. O gün, 17 Aralık’ın kahramanlarından biri aniden çoluk çocuk İtalya’ya yerleşmiş; öbürü Dubai’ye kaçmış. Diğeri Brüksel’de resmi temaslarda; eşi şehir halkının şaşkın bakışları altında dükkân kapattırmış, alışveriş yapmakta. Biz... Biz burada kalakalmışız; yerimizden kıpırdayamamaktayız. Televizyon karşısında, bilgisayar başında; gözümüz gazetelerde, aklımız karanlık görünen gelecekte. O gün, o aynı sıradan gün, bir panzerin arkasına iple bağlanıp çekilen bir cesedin görüntüsüyle baş etmeye çalışmışız. Ondan önce evinin kapısında iki büklüm yatan bir ceset görüntüsüyle başımız dertteymiş. Ondan önce sokakta günlerce sırtüstü yatan bir başka cesetle. Ondan önce günlerce buzdolabında saklanan bir çocuk cesedi varmış gündemimizde... Ondan önce çırılçıplak sergilenen bir kadın cesedi. Ondan önce bombalanmış, parçalanmış yığınla başka ceset, yan yana, üst üste, alt alta, kolu bir yanda, bacağı başka yanda... Oturmuşuz, bu ülkede, durduğumuz yerde, günler boyu, o sıradan günler boyu, o cesetleri ekranlardan, sayfalardan tek tek toplamışız; topladıklarımızı evimizde nereye koyacağımızı şaşırmışız. O hiç bilmediğimiz ceset dilini çözmeye çalışmışız. Bu savaş kimin? Bu savaşın niyeti ne? Tam bitti derken onu yeniden başlatan kim? Bu savaşın kurbanı kim? Bu savaşın tetikçisi kim? Bildiğimiz tek şey, bu savaş da her savaş gibi aşağılık ve çirkin. Sorular cevapsız kalmış; öfke baki. Bir kez daha üzülmüşüz, sinirlenmişiz, utanmışız, kinlenmişiz. Sonra yorgun düşüp yatmışız. Rüyamızda bir panzer, ardında bir ip... Çığlık atarak uyanmışız. Soru, bir rüya gibi bir an girip çıkmış aklımıza. İnsan insana neden böyle bir şey yapar? Cevap bir rüya gibi girip çıkmış aklımıza. İnsan insana bunu hep yapar. Peki, “insan” bunu yaparken biz ne yaparız? Gazetedeki, televizyondaki haberlere bakarız. Koltuğumuz rahat, karnımız tok, evimiz güvenli diye bir an huzursuzluk duyarız; sonra sayfayı/kanalı değiştiririz. Dövülecek ve sevilecek yazarlarımız vardır; onları okur, memleket haline dair ahkâm keseriz. Sonra uyuruz. Biz uyurken, biz susmuşken, onlar uyanır. Ceset dili canlanır. Yeniden birilerini daha öldürürler, cesedini sergilerler. Birilerini daha döverler, birilerini daha tehdit ederler ve bilmeceyi büyütürler. Biz uyandığımızda bilmediğimiz dil yepyeni kelimelerle yine karşımızda. Ülkede yine sıradan bir gün... Geçmişten hiç ders alınmamış... Biz... Biz ve cesetlerimiz. Ü Sokağa çıkma yasağının ardından savaş alanına dönmüş ilçede halk yaralarını sarmaya çalışıyor. Evler mermi delikleriyle, yollar bomba çukurlarıyla dolu. Nusaybin Beyrut gibi 6 gün süren sokağa çıkma yasağı kaldırıldı. Yaşanan çatışmalar nedeniyle iki mahalle savaş alanına döndü, evlerin kapıları ve duvarları mermi delikleriyle dolu... ardin’in Nusaybin ilçesinde 1 Ekim’de ilan edilen sokağa çıkma yasağı dün sabah kaldırıldı. PKK’nin gençlik yapılanması YDGH üyeleri ile güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalar nedeniyle özellikle Fırat ve Abdulkadir Paşa mahallelerinde birçok ev ve işyerinin kurşun ve roketatar isabet etmesi nedeniyle delik deşik olduğu görüldü. Bazı sokaklarda hâlâ barikatlar dururken, barikatların üzerine kum torbaları konulduğu, araçların yolları kapatacak şekilde park edildiği görüldü. Nusaybin Belediye Başkanı DBP’li Cengiz Kök, ilçede incelemelerde bulunup yurttaşlarla görüştü. Esnaf günler sonra dükkânlarını açarken, yurttaşlar, yasağın kalkmasının ardından özellikle marketlerden alışveriş yaptı. Fırat Mahallesi Şafak Sokak’ta evinin önünde öldürülen ve cenazesi 12 saat boyunca evinin önünden alınamayan 54 yaşındaki Ahmet Sönmez’in oğlu Metin Sönmez, “Sokağın başından ağır makineli tüfeklerle taranmış. Babam o telaşla buradan kendini kurtarmaya çalışmış, kaçmaya çalışmış. Gece uyuduğu kıyafetlerle dışarı çıkmaya çalışmış. Komşularına gitmeye çalışmış. Evin içerisinde her yer yıkılmış. Evin kapısında yüzlerce mermi izi bulunuyor” dedi. Motosikletin üzerinde öldürülen Şahin Turan’ın babası Nezir Turan da “Oğlum kaynakçıydı, motosikletle işe gidiyordu. Polisler oğlumun cenazesine dahi gitmeme izin vermedi, göğsüme silah dayadılar ve tehdit ettiler” diye konuştu. M ‘Cenazesini bile alamadık’ Babamı vurdular Evinin önünde babasının vurulduğunu ve cesedini 12 saat boyunca alamadıklarını anlatan Metin Sönmez, “Evin kapısında yüzlerce mermi izi var” diye konuştu. çok öfkeli. Babası bize duvardaki bir fotoğrafı gösterdi. Amcalarının binbaşı olduğunu, Kürt olduğu için Ankara’da sokak ortasında öldürüldüğünü anlattı. Aile 10 yıl önce de bir ferdini kaybetmiş. Bu üçünçü kayıpları. ‘10 yılda bir biri vuruyor. Nasıl unuturuz? Öldürerek nasıl çözüm olacak’ diye soruyolar ancak her şeye rağmen barış diyorlar. Anne, ‘2 kişi kaybettik, barış diyoruz. Öldürülen Türk olsun Kürt olsun yoksul halkın çocuklar. Bu ülkenin başındaki iktidarın ülkeyle alakası yok. Çoçuklarımızı öldürüyorlar. Bu ülkenin batısında da anneler artık yeter desin’ dedi. 6 günlük sokağa çıkma yasağının ardından tahribatın olduğu mahalleleri dolaştık. Cizre’de olduğu gibi birçok evin kurşunlandığını gördük” diye konuştu. l Yurt Haberleri Barış Bloku Sözcü Sancar’ın bölge izlenimleri.. usaybin ve Cizre’de incelemelede bulunan Barış Bloku Eş Sözcüsü Nuray Sancar, incelemelerini gazetemize anlattı. Sancar, “Bu bir barış gezisiydi. Barış Bloku olarak, Avrupalı Parlamenterler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle birlikte bölgeye bir gezi düzenlemişti. İlk olarak sokağa çıkma yasağı nedeniyle Nusaybin’e gitmek istedik. Heyet geliyor diye 14 kilometre kala barikat kuruyorlardı. Geçmemize izin vermediler. Daha ileride milletvekilleri, STK temsilcileri ve halk, neler yaşandığını bilinmemesi endişesiyle oturma eylemi yapıyordu. Daha ileride oturma eylemi yapan grup bizi karşıladı. Köy yollarından Nusaybin girişinde oturma eylemi yapan grubun yanına giderek basın açıklaması yaptık. Halk endişeliydi. Ne olacağı belli değildi. Polis eskortuyla Nusaybin’in içinden geçti ‘Ölü bir kent’ N ğimizde bizi tamamen sessiz, kimsenin sokakta olmadığı bir ilçe karşıladı. Nusaybin’de ölü bir kent görünümüyle karşılaştık. Kentin dış mahallelerinden dumanlar görülüyordu. Bunun ne olduğuna anlam veremedik. Son derece sessizdi” dedi. AP’li parlamenterlerin de yaşananları Avrupa’ya aktaracaklarını ifade eden Sancar, “Burada yaşananlar genellikle dışarıya yansımıyor. AP’li parlementerler neler olup bittiğini ilk günden itibaren yazıp basınla paylaştı. AP’li parlamenterler, yaşananları kendi ülkelerinde anlatacaklarını, halkın can güvenliği olmadığını, yaşananların insanlık dışı uygulamalar olduğunu, her şeye rağmen halkın barış talebinin olduğunu anlatacaklarını söylüyor” dedi. l Yurt Haberleri ‘Yaşananlar insanlık dışı’ ‘2 sivil yurttaş öldü’ Nusaybin’de incelemelerde bulunan HDP’li Faysal Sarıyıldız, “2 sivil yurttaş yaşamını yitirdi. Ahmet Sönmez kapısının önünde vurulmuş. Kapıda yüzlerce mermi var. Şahin Turan’ın ailesi de motosikletle işe gittiğini anlatıyor. Aile Gözaltındaki 15 HDP’li tutuklandı stanbul’da 2 Ekim günü gözaltına alınan ve aralarında HDP İstanbul ilçe eşbaşkanları, seçim koordinasyon ve bilgi işlem merkezi çalışanları ve parti meclisi üyelerinin de olduğu 51 kişiden Ayşe Karadağ, Tengazer Yılmaz, Meliha Varışlı, Ramazan Kırkpınar, Senar Ok, Emin Ang, Subutay Açık, Zafer Kırık, İsmail Kurt, Betül Katurman, Hüseyin Güngör, Seyfettin Peker, Emin Acar, Abdurrahim Yazol ve Cafer Aydoğmuş kuvvetli suç şüphesi, kaçma ve delilleri karartma şüphesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. 24 kişi savcılıktan, 12 kişi de mahkemeden serbest bırakıldı. HDP’li yöneticilerin avukatı Sinan Zincir, müvekkillerinin 2012’de başlatılan soruşturma nedeniyle, seçime 1 ay kala siyasi rehin alma mantığıyla tutuklandıklarını belirtti. l İSTANBUL/Cumhuriyet İ Elçi: Polis bize doğru ateş etti Şırnak’ta 70 günde D 43 sivil öldürüldü iyarbakır’ın Silvan ilçesinde sokağa çıkma yasağı önceki akşam kaldırıldı. Yasak kaldırılmadan birkaç saat önce ilçede incelemelerde bulunan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, “Silvan’da hayalet şehir görünümü vardı. Kaymakam ile İlçe Jandarma Komutanlığı’nın kapısında görüşebildik. Bir taziye evi, KürdiDer binası ve binaların yandığını gördük. İnceleme yaptığımız sırada akrep tipi bir zırhlı araçın bizi takip etmesine karşın başka bir polis aracından önce havaya ateş açıldı bize yönelik olmadığın düşündük ancak daha sonra üzerime ateş açıldı. Panzerdekilere konuşmak istediğimizi, özel izinle geldiğimizi anlatmaya çalışırken, üzerimizden ateş açıldı” dedi. Elçi, Silvan’da biri 17 yaşında iki kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. l Yurt Haberleri HDP Şırnak Milletvekilleri Aycan İrmez, Leyla Birlik, Faysal Sarıyıldız, Ferhat Encü, Şırnak’ta yaşanan ölümler ve hak ihlallerinin araştırılması için Meclis araştırılması için önerge verdi. Araştırma önergesinin gerekçesinde, 25 Temmuz ile 3 Ekim tarihleri arasında polis ve askerin açtığı ateş sonucu 43 sivilin yaşamını yitirdiği resmi olmayan rakamlara göre 100’ün üzerinde insanın da yaralandığı belirtildi. lYurt Haberleri Bir de toplu fotoğraf çektirmişler Şırnak’ta Dicle Mahallesi’nde geçen cuma gecesi çıkan çatışmada öldürüldükten sonra yerde sürüklenen Hacı Lokman Birlik’in yeni görüntüleri ortaya çıktı. Polisler, Birlik’in cenazesi getirildiği esnada fotoğraf çekmeye başlarken, zırhlı araçlardan inen polislerin ise cenazenin başında toplu poz verdikleri görülüyor. lYurt Haberleri ‘O beyaz bayrağı polis çekin dedi’ CHP Silvan İlçe Başkanı Manaz, sokağa çıkma yasağı sırasında yaşananlara isyan etti: iyarbakır’ın Silvan ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasağı kaldırılmadan önce RSFM’de Yavuz Oğhan’dan ‘bidebunudinle’ programına canlı bağlanan CHP Silvan İlçe Başkanı Abdülmenaf Manaz, yaşananlara isyan etti. Manaz, “Yaşlı olmasaydım dağa çıkardım. Gelin buraya kimin terörist Genç olsam dağa çıkardım D kimin bölücü olduğunu görün” dedi. Manaz, şunları anlattı: “Eve hapsedildik 4 gündür sokağa çıkamıyoruz. Binaların üzerinde keskin nişancılar var. Şu anda da elektrikler yok, dışarı çıkamıyorum, dışarı çıksam karşı binanın çatısında keskin nişancı var ateş eder mi etmez mi diye düşünüyorum. 20 yıldır CHP’nin ilçe başkanıyım, ilçede muhtarlık yapmış biri olarak söylüyorum 90’lı yılları geçti burası. Kimin bölücü olduğunu kimin olmadığını gelin görün. Vatandaşın ne ekmeği ne suyu ne de elektriği var, hiçbir şeyleri kalmadı. Yarı açık cezaevi gibi bile değil, kapalı cezaevinde gibiyiz” diye konuştu. Uygulamanın insanları dağa yönlendirdiğini belirten Manaz, bu durumun ise PKK’nin elini güçlendirdiğini savundu. “Yaşlı olmasaydım dağa çıkardım” diyen Manaz, “Böyle devam ederse çoluk çocuğumuzu da alıp dağa çıkacağız. 12 çocuğum var, yaşlı olmasaydım dağa çıkardım” dedi. Birlikler Silvan’dan Bismil’e kaydırıldı iyarbakır’ın Bismil ilçesinde D önceki gece polis, YDGH üyelerinin kazdıkları hendekler ve kurdukları barikatların kaldırılaması için operasyon başlattı. YDGH’liler ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Gece boyu silahlar susmazken, Bismil Kaymakamlığı dün ilçede 4. kez sokağa çıkma yasağı ilan etti. Silvan’dan çekilen askeri birlikler Bismil’e kaydırıldı. Zırhlı askeri personel taşıyıcılardan oluşan konvoya yol boyunca zırhlı polis araçları da eşlik etti. l Yurt Haberleri Nusaybin’de sokağa çıkma yasağı sırasında diyalize bağlanmak için beyaz bayrakla sokağa çıkan Hasan Tekin, 112 Acil Servisi arayarak durumu anlattığını ancak ambulansın sokağa gelmediğini kaydetti. Tekin, “Bize ‘Çarşı merkezindeki Dörtyol’a gelin, sizin evin orası çok tehlikeli’ dediler. Ben de 155 polis hattını aradım, polis ‘Bir çubuğa beyaz bez bağlayın gelin’ dedi. Biz de sokağa öyle çıktık” dedi. Almanya, hakaret tweet’i atan öğrenciyi uzaklaştırdı Almanya’daki Ilmenau Teknik Üniversitesi, Şırnak’ta Hacı Lokman Birlik’in cenazesinin zırhlı polis aracının arkasında sürüklenmesiyle ilgili “Ne var bunda asker, polis özgürce köpek gezdiremeyecek mi?” diye tweet attığı belirtilen doktora öğrencisi Cemal Aydoğan’ı hakkındaki soruşturma sonuçlanıncaya kadar görevden uzaklaştırdı. Ayrıca konuyla ilgili suç duyurusunda da bulunulduğu ve emniyetin harekete geçtiği açıklandı. C M Y B