29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 18 Ekim 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 13 Zafiyet tartışmasız şekilde ortada Cevat Öneş, ciddi riskler taşıdığı ortaya çıkan kişilerin sürekli takip edilmesi gerektiğini söyledi ünkü Cumhuriyet’te “Polis bombacıları biliyordu” başlıklı manşet haberi umarım okudunuz. Bizim Ankara takımının “sıkı habercisi” Fırat Kozok’un yakaladığı haberden söz ediyorum. Adıyaman’da yuvalanmış “Dokumacılar hücresi” diye anılan IŞİD cihatçılarının aralarındaki telefon görüşmelerini de içeren haberden... Ayrıntılar, polisin affedilmez ya da bilinçli ihmali bir yanda dursun. Ben IŞİD militanlığını seçmiş bir genç ile ağabeyi arasında geçen telefon görüşmesini konuşmak istiyorum. Adıyamanlı bir aile. Soyadları Alagöz. Oğullarından Şeyh Abdurrahman Alagöz ile Yunus Emre Alagöz IŞİD saflarında. Esnaf olduğu anlaşılan kardeş Yusuf Alagöz ise Adıyaman’da ve işinde gücünde. Kardeşlerden Şeyh Abdurrahman Alagöz bu yılın 20 Temmuz’unda Suruç’ta kendisiyle birlikte 31 sosyalist genci yok eden canlı bomba. Öteki kardeş Yunus Emre Alagöz ise 10 Ekim’de Ankara Garı önünde ölüm saçan iki canlı bombadan biri... HHH Aşağıdaki alıntıda Ankara bombacısı Yunus Emre Alagöz aylar önce Suriye’den telefon edip ulaştığı kardeşi Yusuf Alagöz ile konuşuyor. Polisin dinleme sonucu elde ettiği ses kaydından bir bölüm okuyalım: Yunus Emre Alagöz  Tamam Yusuf, valla artık şu dünyalı Allah için bırak kenara vallahi hepsi yerin dibine batsın a’dan z’ye her şey yerin dibine batsın vallahi boş billahi boş. Cennet nimetleri dururken, Allah C.C’nin cemalini görmek dururken vallahi niye böyle şeylerle uğraşasın ki hepsi yerin dibine batsın vallahi tez elden ver orayı elinden çıkar Allah’ın izniyle gel bu tarafa tamam. Yusuf Alagöz  İnşallah abi. Yunus Emre Alagöz  Vallahi burası kadar güzel bir yer yok. Daha iki tane kardeşi gömdük tez, hemen gömdük, gittiler abilerine kavuştular. Yani daha bir saat olmadı kendim gömdüm yani kardeş Allah yolunda paramparça olmuşlardı. HHH Akılla inanç arasında sıkışıp kalanlardan değilim. Aklı seçtim ve inanç bana çok uzak. Hapishanelerde ölüm orucuna yatan ve sonunda ya ölen ya da beyni geri dönüşsüz sakatlanmış “mapushane arkadaşlarım” oldu. Birlikte volta attığım, karavana bölüştüğüm gencecik insanların hapishanelerdeki yaşam koşullarını protesto etmek için bilinçli olarak ölüme gittiklerine tanık oldum. Onlarla mutabık olmadım. Ama onları anladım ve saygı duydum. Öldüklerinde ağladım. Ancak canlı bomba öyle değil. Kendi ölürken kim olduklarını bilmediği, onları neden öldürdüğü sorusunun cevabını bile bilmediği onlarca, yüzlerce kadın ve erkeği de kendiyle birlikte ölüme götürüyor ve bu onda en küçük bir vicdan sızısı yaratmıyor. Tartışmaya, anlamaya çalıştığım onları ölüme yollayan, karanlık siyasal amaçlar peşinde koşan alçaklar değil. Canlı bombanın bizzat kendisi. İnancın aklı tümüyle yok ettiği bir ruh halindeler. Bu belli. Peki, mutluluğu bu dünyada aramayı kesin bir dille reddedip öteki dünyada var olduğuna inandıkları “cennet mutluluğu” için mi ölüme koşuyorlar? İki kardeş arasındaki telefon görüşmesindeki cümlelerden ben bunu anladım. Peki siz? Neden canlı bomba olunur? D ski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Ankara katliamının ardından ortaya çıkan Adıyaman iddianamesi ve telefon tapelerinin, süreçte yaşanan zafiyeti tartışmasız bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi. Öneş, “Böylesine emarelerin olduğu ve ciddi risk E leri taşıyan bir gelişmenin ortaya çıktığı durumda, tabii ki bu şahısların çok yakından kontrol edilmesi, sürekliliğe sahip şekilde takibat altında bulundurulması gerekirdi” dedi. Önce Diyarbakır, ardından Suruç ve Ankara’da yaşanan saldırıların güvenlik ve istihbarat zafiyeti anlamında birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirten Öneş, “Özellikle Adıyaman’da ortaya çıkan gelişmeler, oluşan grup, bu grupta yer alanlar ve yer alanlarla ilgili olarak ailelerinin yaptığı şikayetlere bakıldığında; meseleyi Diyarbakır’da, Suruç’ta meydana gelen ve devamındaki olaylarla karşılaşırdığımız zaman çok büyük bir güvenlik ve istihbarat ‘İstihbarat zafiyeti’ zafiyetinin olduğunu tartışmasız kabul etmemiz lazım” dedi. Ortaya çıkan yeni bilgilerin IŞİD ve El Kaide bağlantılı bir yapıyı tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdiğini anlatan Öneş, şöyle devam etti: “Böylesine emarelerin olduğu ve ciddi riskleri taşıyan bir gelişmenin ortaya çıktığı durumda, tabii ki bu şahısların çok yakından kontrol edilmesi, sürekliliğe sahip şekilde takibat altında bulundurulması gerekir ve tabii ki ortaya çıkan dinlemeler, bir intihar olayı ile bağlantılı olabileceği açıkça görüldüğüne göre, bunların önleyici istihbarat kapsamında değerlendirilmesi zorunluluğu açıkça görülebiliyor. Bugün açığa çıkan olaylar karşısında bir ciddi ihmal görülüyor.” Ankara bombacısı Yunus Emre Alagöz’ün kardeşi ile yaptığı telefon gö ‘Emare değil somut veri’ rüşmelerine ilişkin tapelere de değinen Öneş, “Burada ortaya çıkan emareler, emareyi aşan artık somut veriler olarak karşımıza çıkıyor” derken, şunları kaydetti: “O bakımdan burada ihmal var mı yok mu tartışılacak bir mesele değil. Ciddi bir ihmalle karşı karşıyayız. Bugün bu ihmali çok hassas bir şekilde değerlendirmek, yeni olayların olmaması bakımından çok önemli. Mesele sadece dar kapsamlı güvenlik meselesi olarak karşımıza çıkmıyor. Bu bir zihniyet meselesi, sistem meselesi ve bir hukuk devletinin kurumsal yapısının işlerliği meselesi. Yani topyekün demokratik hukuk devleti olup olmama meselesi. Böylesine bir yapıda siyasetin niteliği çok önemli ve tüm içinde yaşamakta olduğumuz süreçte Türkiye iklimin bu çatışmalı süreçten çıkarılması meselesi.” l ANKARA ‘Dokumacılar’ın lideri Mustafa Dokumacı’nın tapeleri ortayA çıktı dıyaman iddianamesindeki tapelerde IŞİD’le bağlantılı DoFIRAT kumacılar hücKOZOK resinin lideri Mustafa Dokumacı’nın yaptığı telefon konuşmaları da yer alıyor. Tapeler, Dokumacı’nın 2013 yılında teknik takibe takılan ko Dokumacı’nın telefon nuşmalarını ortaya koyuyor. konuşmalarının tapeleri. Konuşmalarda Suriye’de çatışan IŞİD militanlarıyla yapılan görüşmelerin ayrıntıları yer alıyor. Militanların nasıl çatıştıkları, yaralıların nasıl tedavi edildikleri gün yüzüne çıkıyor. İşte o konuşmalardan bazıları: Polis 2 yıldır dinliyormuş A IŞİD militanlarının Suriye’ye geçişte kullandıkları yöntemleri sıralayan Adıyaman Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame, Türkiye sınırlarındaki vahim durumu da gözler önüne seriyor. umhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu Adıyaman iddianamesi, ifade tutanakları ve telefon tapelerinde Türkiye’nin IŞİD için nasıl açık bir hedef haline geldiği tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor. El Kaide hakkında genel bilgiler verilen iddianamede, radikal örgütlere bağlı militanların Suriye’ye geçişte kullandıkları yöntemler şöyle sıralandı: Girişler Antalya, Ankara ve İstanbul’dan: Yabancı şahısların öncelikle ülkemize çoğunlukla havayolu bazen de karayolu üzerinden genellikle İstanbul, Ankara ve Antalya’dan giriş yaptıkları, da 20 liraya IŞİD bileti C ha önce anlaştıkları şahısların kendilerini karşılaması ile birlikte karayolu üzerinden Suriye’ye geçiş yapacakları sınır illerden birine geçtikleri, yaptıkları kısa araştırmadan sonra Suriye’ye illegal yollardan kendilerini geçirecek şahısları tespit ettikleri ve 2030 TL gibi cüzi bir miktar karşılığında kendilerini Suriye’ye geçirttikleri anlaşılmıştır. 34 bin dolara silah: Silah konusunda çatışma bölgesinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle ortalama 34 bin dolar civarında ücret karşılığında şahıslara silah temin edilmektedir. Sınır hastanelerine geliyorlar: Suriye çatışma bölgesine geçişlerin, akşam saatlerinde havanın kararması ile birlikte, sınıra yakın olan çatışmanın yaşanmadığı bölgelerden sağladıkları, geçiş zamanını çatışma bölgesinde bulunan kuvvetlerin belirlediği, Suriye’den dönüş yapan şahısların, sınır illerinde faaliyet yürüten örgüte müzahir şahısları telefonla arayarak çatışma bölgesinde kaldıkları bölgenin komutanının adını vermek suretiyle kendilerini tanıttıkları, çatışma bölgesinde yaralanan yabancı ve Türk uyruklu şahısların genellikle sınır illeri ile ilçelerinde bulunan hastanelere getirilerek ilk tedavilerini yaptırdıkları anlaşılmıştır. l ANKARA YETİŞTİRDİK HASAN ABİYİ HASTANEYE malarda yaralanan 29 Ekim 2013 Bir erkek, çatış or. birisi hakkında Dokumacı’ya bilgi veriy rek böb reği varya böb X: Hasan abinin hasgeçndan yanı onun he taneye yetiştirdik de sıkıntısı yok şey bir miş yok tı sıkın le izniy ’ın Allah hani. ıı yarasını dikecekler. X: Sizin sizin orda duHe : M.D nuz nedir nasıl? rumu r X: ıı yarına ya da öbü : Problem yok. M.D lah. inşal ririz geti güne ma falan çatış ıı X: M.D: Allahu ekber mı? var ma allah maş allah maş M.D: Valla bizimkiler şallah una şey yapıyor boy nı orga bir hiç Yani X: rı yokluyor. onla na falan zedelenmemiş Hee X: le. izniy ’ın Allah M.D: Yok yani duM.D: Suphanallah. X: Karaciğeri ile o şey rum temiz. HEPİMİZ SAVAŞA GİDİYORUZ 3 Kasım 2013 Dokumacı’yı arayan militan savaş hazırlığını anlatıyor. X: Kardeş arabayla gelip çantalarımız villaya götürebilir misin M.D: Buraya mı? X: He he biz gidiyouz şeye hem de hepimiz yani güç kalmıyor burda (...) kalacak sadece burda. M.D: hee bizden X: Hepimiz savaşa gidiyoruz. M.D: Hepimiz mi? X: Hee ben (...) aradım söyledim ki biz gitmek istiyoruz savaşa. M.D: hee X: Tüm güçler gitsin diyor. On onbeş kişi hazırlanın araba gönderecem gelsin sizi alsın çantalarımız burda kalmasın diye siz gelin arabaları şey edin... K AKP ilçe başkanının tehdit ettiği doktor istifa etti ocaeli’nin Kandıra İlçesi’ndeki Kazım Dinç Devlet Hastanesi’nde, geçen salı günü AKP Kandıra İlçe Başkanı Yunus Özder, rahatsızlanan oğlunu acil servise getirdi. Dr. Özlem Nur Yıldız sinir krizi geçirdiğinden şüphelendiği hasta ile tek konuşmak için beraberindekilerin dışarı çıkmasını istedi. Özder, kendisinin AKP İlçe Başkanı olduğunu, dışarı çıkmayacağını söyleyip Dr. Yıldız’ın üzerine yürüyerek tehdit etti. Dr. Yıldız, sağlık çalışanlarına yönelik sözlü veya fiili şiddet durumlarında uygulanan beyaz kod formunu doldurup başhekimliğe götürdü. Sözlü şiddet ve hakarete maruz kaldığı iddiasıyla doktor Özlem Nur Yıldız, görevinden istifa etti. l KOCAELİ/DHA lil Hakkında de ‘Bakur’ bulamayınca ordular belgeselini s 4 Kasım 2013 Dokumacı Suriye’deki r. konusunda yine bir erkekle konuşuyo X: Hıı iyi işler nasıl gidiyor orda? M.D: iyi değil ya X: nasıl iyi değil? M.D: valla iyi değil dün gece iki üç yeri aldılar. X: Allahu ekber. M.D: Geri çekilmek zorunda kaldık valla. X: Ee şehit verdiniz mi? M.D: Baya kötü sıkıştırmışlardı şehit verildi de bizden değil Araplardan oldu. Doğu Türkistandan ONLARDAN CESET ALIYORUZ çatışmalar oldu. (...) M.D: Adamlar adamlar çevremizi sardı hilalle vurdular geri çekilmek zorunda kaldık. X: Esir var mı bizden? M.D: Yok elhamdulillah yok. X: Onlardan alıyor musunuz? M.D: Onlardan ceset alıyoruz şey değil. X: Çok ölüler var mı? M.D: İki gün önce kırk beş tane falan vardı. ‘Suçu kabullenmem için işkence yaptılar’ KEMAL GÖKTAŞ Polisin en az 100 kiş inin hayatını kaybettiği canlı bo mba saldırılarıyla ilgili soruş turmada gözaltına aldığı HDP’l i yazara “izleyip izlemediğini ” sorduğu Bakur (Kuzey) belge seli Ertuğrul Mavioğlu ve Çaya n Demirel tarafından çekildi. Be lgesel PKK’lilerin dağdaki ha yatını konu alıyordu. Belgese lin İstanbul Film Festivali kaps am gerçekleşmesi gerek ında en gösterimi, Kültür Bakanlı ğı tarafından engellenmişti. Bakanlığın engellediği film Y enikapı Miting Alanı’nda MHP’nin bugün düzenleyeceği “Büyük İstanbul Buluşması” mitingi nedeniyle saat 09.00’dan itibaren bazı yollar trafiğe kapatılacak. Emniyet açıklamasına göre; Bakırköy Taşhanlar Köprü, Aksu Caddesi çıkışından Sahil Kennedy Caddesi Yenikapı Kavşak arası kapatılacak. Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi sahil istikameti kapatılacak. Namık Kemal Caddesi Sahil Kennedy Caddesi İstikameti kapatılacak. Atatürk Bulvarı Pertevniyal Lisesi önünden Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi istikameti kapatılarak. Sahil Kennedy Caddesi Balık Halinden itibaren Yedikule’ye kadar kapatılacak. l İSTANBUL İstanbul’da bugün bazı yollar trafiğe kapatılacak 17 Aralık 2013 Suriye’ye giden şüph eli Mehmet İşbar, Salih Küçüktaş ve Dokumacı ile konuşuyor. M:İ: Şey buralarda tahmin ettim yani. hep karlı. M.D: İyiyiz elhamdulilS.K: Telefon yerine lah bi sıkıntı yok inşallah. gelemiyorduk yani baM.İ: He şey yok mu yağı yol kapalıydı. şehit yok mu şehit? M.İ: Aynen ben de S.K: Yok yok. ŞEHİT YOK MU ŞEHİT nkara Garı’ndaki patlamayı önceden haber veren tweet’ler attığı iddiasıyla gözaltına alınan Özgür Gündem gazetesi yazarı ve 7 Haziran seçimlerinde HDP’den milletvekili aday adayı olan M.S.P, serbest bırakıldı. M.S.P ifadesinde “kurtperver” kullanıcı adlı twitter hesabının kendisine ait olup olmadığı sorusunu yanıtlarken “Hesap bana ait değildir. Kime ait olduğunu da bilmiyorum” dedi. Patlamanın olduğu gün Şanlıurfa’da olduğunu söyleyen M.S.P köşe yazılarında veya sosyal medyada miting sırasında saldırı olacağı yönünde herhangi bir beyanda bulunmadığını ve “DrBereday” adlı twitter hesabının kullanıcısı E.Ö’yü tanımadığını söyledi. M.S.P’ye bombalı saldırılarla ilgi A li başka suçlama yöneltemeyen savcılık, bilgisayarında çıkan Bakur isimli belgeseli izleyip izlemediğini sordu. M.S.P bu soruya “Fragmanını izledim. Ama belgeseli izlemedim. Bilgisayarımda böyle bir belgeselin olup olmadığını hatırlamıyorum” yanıtını verdi. M.S.P gözaltında işkence ve kötü muamele gördüğünü belirterek şunları anlattı: “Şanlıurfa Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde gözaltında bulunduğum sırada yüzünü görmediğim bir kişi bana kontrgerilla daire başkanı olduğunu, benim için 232 kilometre uzaktan geldiğini söyleyerek bana ait olmayan ikinci bir twitter hesabının benim olduğu yönünde beyanda bulunmam için baskı yaptı. Artık işimin bittiğini 2022 yıl ceza yiyece ‘İşkence gördüm’ ğimi söyledi. Ellerim arkadan kelepçeli ve gözlerim bağlı olduğu halde yüzüme ve başıma sert bir cisimle vuruldu. 34 saat ayakta beklettiler. Her sendeleyip yere düştüğümde ayağa kaldırırken vurdular. Odada 45 kişi vardı. Ayaklarımda derman kalmayınca beni nezarethaneye bıraktılar. Ancak o sırada beni özel harekâtçılara teslim ederek işkence yaptıracaklarını söylediler. Hâlâ omuriliğimde ağrı var.” M.S.P’nin avukatı Halil İbrahim Vargün gözaltında iken müvekkiline ait twitter hesabından mesajlar paylaşıldığını belirterek “Bu durum polis tarafından delil yaratılmaya çalışıldığını göstermektedir” dedi. Vargün Şanlıurfa Terörle Mücadele Şubesi polisleri hakkında soruşturma açılmasını talep etti. l ANKARA Gözaltında tweet atmış C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear