14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2015 SALI 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ... bakanın Yüce Divan sorunu yargı konusu olmaktan çıktı... ...bakanları kurtarma operasyonuna dönüştü... İki gündür, bakanları suçlamalar gereği Yüce Divan’a göndermek veya göndermemek için iktidar partisinde tepeden aşağıya doğru komisyonu bir etkileme faaliyetidir gidiyor. Beri yandan da dört bakan Yüce Divan’da aklanmayı bir türlü göze alamıyorlar ve bu davranışları, onların tertemiz siyaset adamı olmadıklarının kamuoyunda yer etmesine neden oluyor ama kimin umurunda?.. Hele paçayı Yüce Divan’dan bir kurtaralım, ötesi fasa fiso. Mantıkları böyle işliyor. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, ne olur beni Yüce Divan’a göndermeyin, diyor. Hele üstelik bir de AB’de bizi temsil eden Egemen Bağış’ın, yüce milletimiz bizi seçerek dünümüz, olası bugünlerimizle de her açıdan bizi beraat ettirdi demesi yok mu, suçlamaların tuzu biberi. Komisyonun karar vereceği dünden önce, SarayBaşbakanlıkAKP Genel Merkezi arasında 4 bakanı Yüce Divan’dan kurtarma görüşmeleri artık hemen herkesin dilinde. Ha tabii aylardır kamuoyunda 700 bin liralık saati Zarraf’tan hediye alan Zafer Çağlayan, bu trafiğin dört bakandan en hareketli olanı. HHH Bakanların Yüce Divan’a gönderilmesinin ağır bastığını öğrenir öğrenmez Çağlayan’ın alelacele Saray’a koştuğunu dün Sözcü manşetten verdi. Bu haber bana hiç yabancı gelmedi. Zira 28.12.2004 tarihli Güncel’deki köşe yazımda, dokuz gün önce, 4 bakan için parti içindeki kaynaşmalardan söz ettikten sonra: “Yüce Divan kararı ya komisyon üyelerinin vicdanlarına... ...ya da birden tepeden, üyelere ‘4 bakanı kurtarın’ diye bir emir gelmesine kaldı” diye yazmışım. Yazının başlığı da “Tepeden Emre Kaldı!”. Arife tarife hacet yok; tepedeki dediğimizin kim olduğu besbeli: Cumhurun başı, devletin asıl başbakanı RTE!! HHH Ne olabilir? Komisyondan en az bakanlardan üçü hakkında Yüce Divan kararı çıkacak mı ya da dört bakanın kaderini genel kurulda gizli oylama mı saptayacak veya tepeden gelen 4 bakanla ilgili suçlamalar 17 Aralık darbe girişiminin bir parçasıdır görüşü mü egemen olacak komisyondaki AKP’li üyelere! Göreceğiz! HHH Tepeden böyle bir emir gelmesi öyle akla yakın ki; çünkü Çağlayan’ın tepedekine, bizi Yüce Divan’a gönderirlerse oğlunuz Bilal’i de beraber sürekleriz, dediği de yazıldı. Artık bu söz yalanlanmazsa şantaj mı dersiniz, tehdit mi nasıl yorumlarsınız ama bu sözün yayılması bile karardan sonraki süreci mutlaka olumsuz etkileyecek!.. Bu yazının yazıldığı sıralarda toplanması beklenen komisyonun vereceği şöyle veya böyle kararı hep beraber... ...dünden bugüne, yarına.. siyasal yaşamımızın son dramı diye irdeleyip izleyeceğiz! HABERLER Astsubay kurtuldu BARKIN ŞIK ANKARA Birincisi 101 gün süren IŞİD ile rehine krizinin ikincisi 4 gün sürdü. MİT, Suriye sınır karakolunda görev yaparken rehin düşen Astsubay Özgür Örs’ü, IŞİD’in elinden kurtarak Türkiye’ye getirdi. Örs’ün, MİT’in tarafından kurtarıldığını ilk olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu Twitter hesabından duyurdu. Örs’ün Türkiye’ye ulaşmasının ardından MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile bir telefon görüşmesi yaptığı kaydedildi. Astsubaya karşılık IŞİD ile ne tür bir pazarlık yapıldığı ise bilinmiyor. IŞİD, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nda ele geçirdiği 46 diplomatı, kendi mensupları ile takas ederek serbest bırakmıştı. Bu olayda da benzer bir gelişmenin yaşanmış olabileceği belirtiliyor. Kaçırma olayı ile ilgili gelişmeler, 1 Ocak’ta saat 20.00 sularında, Öncü Karakolu’na bağlı askerlerin, hudut hattı kontrol faaliyeti esnasında sınırdaki mayınlı bölge çevresinde bir grup kaçakçıyı tespit etmesi üzerine başladı. Askeri birlik, kaçakçıları takibe alırken birliğin komutanı olarak görev yaptığı öğrenilen astsubay Örs, atıl durumdaki doğalgaz boru hattı vanası yakınlarında kaçakçı grubun peşinden sınırın Suriye tarafına geçti. Sınır ötesine geçen astsubay bir daha geri dönmedi. Kendisinden haber alınamayan Örs için MİT alarma geçti. Örs’ün, IŞİD ile bağlantılı kaçakçıların elinde olduğunu tespit eden MİT, yaptığı çalışmalar sonucunda dün akşam saatlerinde Örs’ü Türkiye’ye getirdi. Örs’ün Türkiye’ye getirilidiğini Başbakan Davutoğlu twitter hesabından duyurdu. Davutoğlu, “Suriye sınırında kaçakçılara karşı görev yaparken alıkonulan astsubayımızı az önce ülkemize getirdik. MİT’in başarılı operasyonu ile ülkesine dönmekte olan askerimize, ailesine ve TSK’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Astsubayımızın dö GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada Birliği adı altında yeni bir yapılanmaya gidiyor. Bu yapılanmaya Ermenistan da katılıyor. 1991 yılı sonunda Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle birlikte Soğuk Savaş’ın resmen bitmesinin ardından bu coğrafyanın geleceği bütün dünyanın gündemindeydi. Amerika hemen tek kutuplu dünya hedefini bütün coğrafyalara kabul ettirmenin arayışı içine girdi. Çöken Sovyetler’in içinden art arda yeni cumhuriyetler doğdu. Rusya Federasyonu kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmaktan etrafına bakamayacak durumdaydı. Kendisini yeni gelişmelere göre güncellemeye çalışan Avrupa Birliği (AB), Doğu Avrupa ülkelerine yönelik açılımlar geliştirdi. Onları AB’ye tam üye yapmak için ekonomik ve siyasi kurumlar empoze etti. Rusya ise kısa zamanda kendisini toparladı, 1990’lı yılların ortasında özellikle Orta Asya’daki Türk cumhuriyetlerini içine alan Bağımsız Devletler Topluluğu adı altında bir model denedi. Bu süreç istediği gibi ilerlemeyince Çin ile birlikte Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) temellerini attı. HHH Yazının girişinde sözünü ettiğimiz haber; Rusya’nın, ŞİÖ’nün de iç çekirdeğini oluşturabilecek yeni mekanizmaları da hayata geçirmeye başladığını gösteriyordu. Şu aşamada üç ülkeyi kapsadığı duyurulan Avrasya Ekonomik Birliği birkaç yıl içinde başta petrol olmak üzere kimi temel alanlarda tam beraberliği öngörüyor. Devamında da ekonomik olarak sınırlar kaldırılacak. Rusya son 20 yılı kendi hedefleri doğrultusunda yönetirken, AB de tüm Doğu Avrupa’yı içine alacak şekilde genişledi. Bu genişleme beraberinde hantallığı getirse de AB coğrafyası dünyanın en büyük ekonomik bölgesel birliği haline geldi. Haritaya baktığımızda Türkiye’nin doğusu ile batısı Soğuk Savaş sonrasında yeniden şekillendi, bölgesel hatta kıtasal birlikler oluştu. HHH Peki bu zaman dilimi içinde Türkiye ne yaptı? Soğuk Savaş’ın bitiminin ardından son 23 yılın yarısından fazlası AKP iktidarı döneminde geçti. AKP Brüksel’den Pekin’e, Washington’dan Cidde’ye kadar dünyanın dört bir yanını heyecanlandıran yeni bir Türkiye hedefleyen iktidar olarak çok büyük krediyle işe başladı. Öyle ki, o dönemin başbakanı ve bakanları için şu cümleyi kullanıyorduk: Brüksel’e gidip gelmekten Anadolu’nun başka bir iline zaman ayıramıyorlar. Bu yoğunluğa paralel olarak Meclis de çıkardığı her yasanın başına şu tanımı koyuyordu: AB’ye uyum! O yıllarda Türkiye’nin AB’ye girişinin 1015 yılı bulacağını söyleyen kişi, neredeyse vatan haini ilan ediliyordu. Aradan 13 yıl geçti, gelinen noktanın özetini geçen hafta Erdoğan şu cümleyle duyurdu: “Bizim AB diye bir derdimiz yok...” Türkiye’nin doğusundaki ülkelerin tümü öyle ya da böyle yeni işbirliği alanlarına girdi, batısındaki ülkelerin neredeyse tümü Avrupa Birliği’ne girdi. Biz ise birbirimize girdik! Dün TBMM Soruşturma Komisyonu 4 eski bakanın Yüce Divan’a gitmemesi yönünde karar aldı. 9 AKP üyesinin verdiği hayır oyu CHP’nin 4, MHP’nin 1 oyuna karşılık belirleyici oldu. O dosyadaki hırsızlıklar, yolsuzluklar bir yana, AKP hükümetinin en büyük toplumsal suçu şudur: Gelecek hırsızlığı! AKP Türkiye’nin ekonomik geçmişini sata sata bitiremedi, toplumsal dokuyu hırpalaya hırpalaya çözemedi... Geleceğe ilişkin hedefleri ise tümüyle kararttı. Bu aşamada şunu söylemekle yetinelim; kara gün kararıp kalmaz... IŞİD ile ikinci rehine krizi noktalandı. İlk olaydaki gibi rehinelerin takas edilmiş olabileceği belirtiliyor Astsubay Örs (sağda) ailesiyle. Örs’ün çocukları müjdeli haberi 4 gündür bekliyor. Muhalefette zamanlama kuşkusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Soruşturma Komisyonu’nda haklarında rüşvet ve yolsuzluk iddiaları olan eski dört bakanının Yüce Divan’a sevk etmeme kararı kamuoyunda tartışma yaratırken, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, Suriye sınırında kaçırılan Türk astsubayın Türkiye’ye geri getirildiği yönündeki açıklamasını muhalefet partileri değerlendirdi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, yaşananların kafaları karıştırdığını belirtirken, MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, kaçırılan astsubayın daha önce kurtarılmış, açıklamak için komisyondaki oylamanın sonucunun beklenmiş olabileceğini söyledi. Gök, “kaçırılan astsubayımızın kurtarılmasına elbette sevindik” derken şunları kaydetti: “Ancak öncelikle sorulması gereken soru şu: Türkiye Cumhuriyeti, bir astsubayının kaçırılmasına nasıl olur da izin verir, IŞİD militanları sınırımıza bu kadar nasıl yaklaşnüşü nedeniyle ülkemizin gözü aydın” dedi. Kilisli yerel kaynaklar, astsubayın Halep yakınlarında El Bab üssünde tutulduğunu öne sürerken, burasının IŞİD’in kontrolünde olduğu belirtilmişti. Astsubay Örs’ün IŞİD’in elinden kurtulması ilk krize göre çok kısa sürdü. Irak’ta 11 Haziran günü Türkiye’nin Musul Konsolosluğu’na baskın düzenleyen IŞİD militanları tarafından rehin alınan Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın arasında mıştır? Bu soruların da cevabının inandırıcı bir şekilde verilmesi gerekir. Kamuoyuna tatmin edici bir açıklama şu ana kadar yapılmış değildir. Kafaları karıştıran bir tabloyla karşı karşıyayız” Halaçoğlu, “AKP’den her şey beklenir. Astsubayımız daha önce kurtarılmıştır, ancak açıklamak için komisyondaki oylamanın sonucunu beklemiş olabilirler” dedi. “Astsubayımızın dönmesi yolsuzluk gündemini ortadan kaldıracak nitelikte değildir” diyen Halaçoğlu, AKP’nin yolsuzluk ve rüşvet konusunda ne yaparsa yapsın kendini aklayamayacağını belirterek, “Aksine bu durum, hükümetin daha ağır bir suçlamayla karşı karşıya geleceği anlamına gelir. Kimse bunun üstünün kapatıldığını sanmasın” dedi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüzü Bülent Arınç, konuyla ilgili konuştu. Arınç, “Astsubay Kıdemli Üstçavuş Özgür Örs, MİT operasyonuyla kurtarıldı. Elbette bir soruşturma yapılacaktır. Kendisinin vereceği bilgiler dahilinde bu irtibat kesilme olayının ne şekilde olduğu, kimler tarafından olduğu, nasıl cereyan ettiği konularını hep beraber öğrenmiş olacağız zamanı geldiğinde” dedi. AKP’den her şey beklenir bulunduğu 46 görevli tam 101 gün sonra 20 Eylül 2013’te serbest kalmıştı. Rehine krizi nedeniyle IŞİD’e karşı pozisyon belirlemekte güçlük çeken Ankara, diplomatlarını teslim alması sonrasında, örgüte karşı ABD’nin başını çektiği koalisyon güçlerine daha aktif destek vermeye başlamıştı. Son krizi sırasında IŞİD ile ne tür bir pazarlık yapıldığı ise bilinmiyor. IŞİD’in elindeki astsubaya karşılık birisi Konyalı iki IŞİD militanını istediği iddia edilmişti. KA R LA M ÜCA D ELED E KA R A YO LLA R I ’ N I N S AD E C E AD I K AL D I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2009 yılındaki Dünya Ekonomik Forumu sırasında, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’le “one minute” atışması üzerine “Benim için Davos bitmiştir. Daha da gelmem” diyerek terk ettiği Davos zirvesine katılma kararı aldı. Davutoğlu, Türkiye’nin 6 yıl sonra ilk kez “başbakan” düzeyinde temsil edileceği zirveye katılmak için 22 Ocak’ta Davos’a gidecek. Davutoğlu’nun, 24 Ocak’ta, zirve kapsamında düzenlenecek özel bir oturumda, tek konuşmacı olarak katılımcılara hitap etmesi bekleniyor. Yetkililer, Davutoğlu’nun, zirveye G20 Dönem Başkanı sıfatıyla katılacağını kaydetti. Daha da gitmedi DAVUTOĞLU’NDAN MEMURLARA Klasik mantığı değiştirin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Ahmet Davutoğlu, Büyükelçilik binasında oturup, “acaba, ne zaman bana telefon gelir Ankara’dan, ne talimat gelir” diye beklemenin, ticaret müşavirinin yapacağı iş olmadığını belirterek, “Klasik memur mantığını değiştirmeniz lazım dedi. Davutoğlu, dün Bakanlar Kurulu öncesinde kabine üyeleriyle Atatürk Orman Çiftliği Müze ve Sergi Salonu’nda kahvaltıda buluştu. Davutoğlu ile Bakanların kahvaltısı, 1.5 saat sürdü ve basına kapalı gerçekleştirildi. Davutoğlu, kahvaltının ardından Ekonomi Bakanlığı’nda, Ticaret Müşavirleri Toplantısına katıldıktan sonra yeni yılın ilk Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. Ticaret müşavirleri toplantısında konuşan Davutoğlu, “Klasik memur mantığını değiştirmeniz lazım. Sizler, statü olarak devlet memurusunuz ama yöntem olarak memur mantığının dışında hareket etmek zorundasınız. Her kapıyı çalmak, kapı kapalıysa bacadan girmek gerekirse. Dinamik, aktif, bıkmadan, usanmadan, çalışmaya ayarlı ticaret müşavirleri görmek istiyoruz. Ofisinde oturan, günde 8 saat ise mesai, 57 saatini ofiste geçiren ticaret müşaviri, vazifesini tam yapmıyor demektir. Ankara’yı bulunduğunuz yerden yönlendirecek sizlersiniz. Ama onun için bulunduğunuz alanı tanıyacaksınız.” dedi. ANKARA Kar yağışı nedeniyle araçlar yollarda mahsur kalırken, Karayolları’na bir eleştiri de Makina Mühendisleri Odası’ndan geldi. MMO Başkanı Ali Ekber Çakar, Karayolları’nın 160 şube şefliğinin sadece adının kaldığını, atıl halde beklediklerini söyledi. Karayollarında kar temizleme işini alan taşeron firmaların makine parklarının da, personelinin de yetersiz olduğuna işaret eden Çakar, “Ulaşım hizmeti kamusal bir hizmettir. Özelleştirelemez” dedi. Türkiye genelinde yoğun kar yağışı devam ederken kendisi de Karayolları’ndan emekli olan MMO Başkanı Ali Ekber Çakar’dan uyarı geldi. Ulaşımın kamusal bir hizmet olduğuna işaret eden Çakar, devletin yurttaşların ulaşım hakkını sağlamak zorunda olduğuna dikkat çekti. Karayolları’na bağlı 155160 şube şefliği olduğunu, eskiden aktif olan bu şube şefliklerinin belli aralıklarla karayolları üzerine yerleştirildiklerini belirten Çakar, “Bu şefliklerin makine parkı ile personeli ile yolları açma gibi temel görevi ardı. Ancak şu anda bu şeflikler atıl kaldı. Açık gibi görünüyorlar. Şube şefi var ama iş olarak, ekipman olarak, personel olarak yeterli düzeyde iş yapılmıyor” dedi. Çakar, herhangi bir kamyonun karla mücadelede kullanılamayacağını, özel donanımı olması gerektiğini, ayrıca bunu kullanacak olan personelin de tecrübeli, bilgili olmasının ve aracın teknik özelliklerini bilmesinin önemli olduğunu söyledi. Karayolları’nın karla mücadele işlerinin taşeronlaştırıldığını belirten Çakar, “İhaleleri alan firmaların ekipmanları yeterli değil. Ekipmanları olanların da personeli gerekli bilgi ve donanıma sahip değil. Ulaşım kamusal bir hizmettir, özelleştiremezsiniz. Eğer ihale yapılıyorsa da şartnamesinin çok sağlıklı olması lazım. Firmanın yeterli makine parkı ve eğitimli personeli var mı diye araştırılması lazım” dedi. Kar ve soğuk hava yurt genelinde etkili oluyor Fotoğraf: DHA Davutoğlu gidiyor Davos’ta geri adım Özelleştirme darbesi MUSTAFA ÇAKIR Karakış can aldı Yurt Haberleri Servisi Kar yağışı ve soğuk havu yurt genelinde etkili olmaya devam ediyor. Kütahya’da düğünlerde saz çalan işçi emeklisi Nurettin İmrağ, önceki akşam yakınlarını arayarak “Bir alandayım. Burada çok kar yağıyor. Rahatsızlandım gelin beni buradan alın” dedi. Yakınlarının durumu bildirmeleri üzerine jandarma ve AFAD ekipleri İmrağ’ı aramaya başladı. Ekipler Nurettin İmrağ’ın cansız bedenini dün sabah dağlık bölgede bir ağacın altında buldu. Kütahya, Tunceli ve Bitlis’te kar yağışı nedeniyle tüm ilk ve ortaöğretim okullarından eğitime 1 gün ara verildi. Kar yağışı nedeniyle Bitlis, Van ve Muş’ta 197, Kastamonu’da 34 köyle ulaşım sağlanamadı. Bilecik’in Söğüt ilçesi Orta Mahalle Karabuda Sokak’ta, perşembe günleri kapalı pazaryeri, diğer günler ise otopark olarak kullanılan Söğüt Belediyesi’ne ait alanın çatısı, yoğun kar birikintisi nedeniyle çöktü. Minibüs, kamyonet, otobüs ve otomobilin bulunduğu çok sayıda araç, çatının altında kalarak hasar gördü. Bolu’da kar kalınlığının yaklaşık 50 santimetreye ulaştığı Kayabaşı köyünde, Burhan Doğan’a ait kümesin çatısı, üzerindeki ağırlığı taşıyamayarak kısmen çöktü. Çökme sonucu, kümeste bulunan yaklaşık 5 bin tavuk telef olurken, kurtarılan 10 bin tavuk kesimhaneye gönderildi. n İstanbul Haber Servisi İİstanbul’da kar yağışının bugün ve yarın etkili olması bekleniyor. İstanbul’da hava sıcaklığı bugün 0, yarın eksi 5’e kadar düşecek. İstanbul Valiliği, beklenen kar yağışı nedeniyle İstanbul’un özel durumu göz önüne alınarak, herhangi bir olumsuzluğa veya mağduriyete meydan vermemek amacıyla bugün anaokulları ile kentte ilk, orta ve liselerde eğitim ve öğretime bir gün süre ile ara verildiğini duyurdu. İstanbul’da okullar tatil n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Şırnak’ın İdil ilçesi Aşağı Mahalle eski cezaevi yanında bulunan sokakta araç içerisinde başından vurulmuş bir erkek cesedi bulundu. Olay yerine giden 112 acil servis görevlileri tarafından İdil Devlet Hastanesi’ne getirilen cesedin 55 yaşındaki Abdurrahman Gözmen’e ait olduğu tespit edildi. Gözmen’in kim ya da kimler tarafından vurulduğunun tespit edilmesi için soruşturma başlatıldı. Şırnak’ta infaz şüphesi ‘Öteki Türkiye’nin fotoğrafı Türkiye karakışla mücadele ederken, Gümüşhane’den objektiflere yansıyan bir fotoğraf hayat mücadelesini de gözler önüne serdi. GümüşhaneTrabzon karayolunun 2 bin 100 rakımlı Zigana Dağı Geçidi yakınlarında gazeteciler karla mücadele çalışmalarını görüntülerken, çevre köylerde yaşayan kadınlar ise ısınabilmek için karayolundaki ağaç parçalarını toplayıp sırtlarına bağlayarak evlerine götürdü. Kadınlar ayaklarındaki lastik çizmelerle karda, çamurda bata çıka evlerine döndü. Şanlurfa’nın Siverek ilçesinde de geçen günlerde ücretsiz dağıtılan kömürden alabilmek için kadınlar saatlerce sırada beklemişti. n Yurt Haberleri Servisi Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçelerinde 27 Aralık’te 5 kişinin öldüğü olayların ardından, önceki gün toprağa verilen Zeki Alar için, Nur Mahallesi’nde taziye çadırı kuruldu. Taziye çadırına ziyaretler devam ederken, mahallede toplanan çocuklar yakındaki Tank Taburu’nu taşladı. Bu sırada Vesile ve Fatma adlı iki yaşlı kadın, barış sürecinin devam ettiğini söyleyerek çocukları engellemeye çalıştı. İki kadın çocukları taş atarak bölgeden uzaklaştırdı. Nöbet kulübesinde bulunan askerler, her iki kadına seslenerek teşekkür etti. 2011 yılında Barış Anneleri İnisiyatifi, silahların susmasıiçin “barışın simgesi” beyaz tülbentleriyle eylemler yapmıştı. ‘Barış süreci var, taş atmayın’ Fotoğraf: AA n İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasının sanığı, Balyoz hükümlüsü emekli Albay Dursun Çiçek’ten Ankara’da cezaevinde kaldığı bir gün için 5 TL’lik borç çıkarıldı ve hemen ödenmesi istendi. Kızı ve avukatı İrem Çiçek, olayı twitter hesabından “Yolsuzluklarla mücadele etmeyen devlet diğer taraftan kumpasla yıllarca cezaevinde kalandan 1 gün 5 TL parası istiyor” diye yazarak duyurdu. Tebligatta Ankara 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 19 Ağustos 2014 tarihli ekmek ve yiyecek karşılığı olan 5 TL’nin 15 içinde Vakıflar Bankası Adliye Sarayı Şubesi’ne ödenmesi istendi. Dursun Çiçek’e 5 TL’lik borç C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear