25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 OCAK 2015 PAZARTESİ 16 SPOR g.saray, beşiktaş’ı olimpiyat stadı’nda geçip ‘yarışta ben de varım’ dedi FIRTINADAN ASLAN ÇIKTI ARİF KIZILYALIN Galatasaray Klasiği!.. Öncelikle bu saha şartlarında bu statta yılın ilk önemli maçının oynanması Türk futbolunun varlığı tartışılan marka değeri adına büyük şanssızlık. Rüzgâr, yağmur, çamur, balçık... Diyeceksiniz ki bunlar futbolun içinde olabilir; evet olabilir ama nedense Olimpiyat Stadı’nın vazgeçilmez paydaşı bu olumsuzluklar. Elbette sök konusu şartlarda kimse iyi futbol beklemiyordu zirve takipçisi iki ezeli rakipten... Her ne kadar Olimpiyat Stadı Beşiktaş’ın evi gibi dursa da Galatasaray’ın manevi bağı var bu bölgeyle. Havasına mı suyuna mı alışıklar bilemem, alana çıktılar mı istedikleri gibi at koşturuyorlar. Nitekim ilk yarı rüzgâra karşı oynadılar ama kalelerinde öyle ahım şahım pozisyon görmediler. Evet Beşitaş koştu ama boş koştu ilk bölümde, Ba yüzünü kaleye dönemedi, şut atamadı. Oyuna daha çok hâkim olan taraf ise Selçuk Melo Emre’li orta sahasıyla G.Saray’dı; 3’ü de topu iyi kullanan isimler. Galiba Beşiktaş, ‘askeri’ Atiba’yı aradı. Tüm yük, yer tutmasını bilmeyen Oğuzhan yüzünden Veli’ye binince Beşiktaş’ın düzeni daha ilk bölümde bozuldu. Gol de Veli’nin hatasından gelecekti. Kornerde rakibiyle gereksiz tartışmaya girip yerini kaybetti, Melo hayatının en basit gollerinden birini attı. Gerisi çorap söküğü gibiydi. Aynı Veli golden birkaç dakika sonra Snejder’le takıştı, amatörce davranıp kırmızıyı yedi. O itiş kakışta Hollandalı elini uzatmış ancak kendini frenlemişti; çünkü profesyoneldi, Veli ise amatördü; parmaklarını rakibinin yüzüyle buluşturunca oyun dışı kaldı. Gerçi o pozisyon sarı mı kırmızı mı turuncu mu tartışılır. Yine o kart TT Arena, Avni Aker ve Saracoğlu’nda ev sahiplerine çıkar mı? O da muamma ama burada asıl suçlu Veli’dir; sakin olmalıydı. 10 geriye düşüp bir de 10 kişi kaldıktan sonra Beşiktaş’ın tek çaresi savaşmak ve şans golü aramaktı; öyle de yaptılar; soluklarının yettiği yere kadar ama bu şartlarda 1 eksik ve moralsiz oynamak skoru değiştirmeye yetmiyor; hele şutunuz direğe giderse! G.Saray ise savunmayı sağlama alma adına Umut Hamit değişikliğine gitti, kontrayı denedi. Biraz da böyle oynamakta mecburdular. Çünkü Melo Sneijder’in oyun dışı kalmaları Sarı Kırmızılıları atletik bir takım kimliğine büründürüyordu. Uzatmada Burak’ın golü de diri kalmalarının ürünüydü. O dakikada o sahada o kadar fuleli koşu ve doğru şut ancak alkışlanır, eskiler galiba ‘kaptı kaçtı’ derlerdi bu tip gollere... Evet, galiba Beşiktaş derbilerini farklı oynuyor G.Saray... Daha doğrusu her Beşiktaş maçı onlar için bir klasik; 2011’den beri boyun eğmiyorlar rakiplerine içeride ve dışarıda... BURSA Fotoğraflar: FATİH ERdOğdU ORHAN CAN İlk Ölen Nasıl Öldü... Bir bakın ve örnek alın! Geçen yıl zımba gibi giden Beşiktaş’a Galatasaray maçında “kumpas” kurulmuştu! Hakem kararı ile bu statta bir “cinayet” işlenmiş ve bir takım “öldürülmüştü”... Bu maçın hakemi ise Çakır Cüneyt idi... Edirne’ye “komşu” Atatürk Olimpiyat Stadı’nda o kadar soğuk yoktu.. Yağmur, sahayı futbolcular için zorlu alan haline getirdi.. Bu ağır sahada artık şans faktörü de belirleyici rol alacaktı... Gökhan’ı seyretmek hem zevkli hem de “Kızdırıcıydı”... (Top kayıpları açısından) Futbolcunun iyisi, “İstesem oradan gol atabilirdim, ama yüzde yüz gol olsun istedim, pas attım” diyebiliyorsa iyidir... Böyle ağır saha futbolcular için kötü, taraftar için şanssızlıktı! Beşiktaş’ın kontratakları her an golle sonuçlanabilecek gibiydi... Galatasaray ise maçın ilk dakikalarında ayağa top oynayarak Konyaspor gibi Beşiktaş’a üstünlük kurmaya çalıştı.. G.Saray’ın ilk yarı bir pozisyonu tehlikeliydi... Çakır Cüneyt’i sual edecek olursanız, o aynı Cüneyt’ti... Melo, altıpas içinde Veli’ye attığı dirseği sıkıysa Avrupa’da atsın... Kırmızı kartın koyusunu verirler orada adama... Maçın akışını etkilemek budur işte... Ama dünyanın en “iyi hakemi”(!) “Öpeyim de geçsin” dedi... Melo’nun dirsek atarken dişlerini nasıl sıktığını gördünüz mü.. Ve hakem tarafından oyundan atılmayan o Melo, golü attı! Melo’yu atmayan kahraman hakem Veli’ye direkt kırmızı kartla oyundan attı... Galatasaray ilk yarıda 10 kişi kalacağına ikinci yarı Beşiktaş kaldı... Beşiktaş bir kez daha sahada “Öldürüldü”... Dedim ya bu maçın akışı hakeme bağlıydı.. Hakem maçı “nasıl” yönetirse skor da o yöne akacaktı... Yüzde yüz adalet gibi kusursuz “Tarafsızlık” yoktu da... Kusursuzluğa yakın olması yetecekti.. Unutmayın ki, hayat denilen kısa filmde, “Çekmeye” çalıştığınız her “An!” kaçırılan bir fırsattı... Ya yakalarsınız ya da yakalayamazsınız... Futbolcu gibi hakem için de geçerlidir tabiatın bu “acımasız” kuralı! Hakemin vereceği her karar, ya “doğru” hanesine yazılacak ya da “kaçıracağı” bir fırsat olacaktı! Beşiktaşlılar açısından Cüneyt Çakır iyi bir sicile sahip değildi.. Kadıköy’deki Fenerbahçe Beşiktaş maçı, ve Beşiktaş G.Saray maçları hatıralardaydı... Cüneyt Çakır’ın yönettiği 6 Beşiktaş – G.Saray maçında Beşiktaş 1 kez kazanmıştı. 4 kez G.Saray... “Ama Avrupa’da çok iyi hakem” denilebilirdi.. Bu durum ancak, “Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar” misali ile açıklanabilirdi.. Ve Beşiktaş, bir kez daha hakem kararı ile “Öldürüldü”.... Yazık...! Bu arada, “Mustafa Kemal Cephede Savaşırken” sözleriyle Beşiktaş Marşı çalıyordu ya... “Aha” dedim içimden “Gidecek elden stat.. AVM olacak...”(!) Çalınır mı öyle marşlar... Vahdettin’dir o, Vahdettin... Ne demek, “Mustafa Kemal Cephede Savaşırken...”! Vahdettin İngiliz gemisine binmemiş, hızlı trenle kaçmıştı ya.... E, bu durumda cephede olsa olsa Vahdettin olmalıydı... (Vahideddin..) Beşiktaşlıya bir çift lafım var.. Siz kaybetmediniz Cüneyt Çakır kaybetti... Üzülme Beşiktaşlı, büyük şair Nazım’ın dediği gibi “Yeter ki kararmasın sol memenin altındaki cevahir...” BILICMELO KAPIŞTI eşiktaş’ın Atatürk Olimpiyat Stadı’nda G.Saray’a 20 yenildiği derbide ilk yarının bitmesiyle birlikte saha kenarında Beşiktaş Teknik Direktörü Bilic’le Galatasaraylı Melo arasında gerginlik yaşandı. Melo, Bilic’in yanına gelip Hırvat çalıştırıcının Cumhur omzuna elini koyup bir şeyler anlatmaya başladı. Önder ARSLAN Bilic ise Melo’nun elini iterek tepki gösterdi. İkili soyunma odasına giden tünelin girişinde birbirlerine el kol hareketleri yaptı. Beşiktaşlı Gökhan Töre, Melo’ya sarılarak gerginliği önledi. B ‘saFça, berbat bir kırmıZı kart’ lSlaven Bilic (Beşiktaş Teknik Direktörü): G.Saray’a karşı etkisiz kaldık. Bir derbi yenilgisini kabul etmek çok zor. F.Bahçe’ye kaybettiğimiz gibi G.Saray’a da kaybettik. Çok safça, berbat bir kırmızı kart gördük. Maça iyi başladık, pozisyonlar bulduk ama değerlendiremedik. Çok basit bir gol yedik. Bu golü çıkartmak için de gereken reaksiyonu gösteremedik. lMetin Albayrak (Beşiktaş Basın Sözcüsü): Veli’nin hareketi profesyonelliğe yakışmayan hareketti. F.Bahçe maçında Veli’nın boğazı sıkıldı, kart yok. İlk yarıda Melo’nun bir dirseği vardı. Eşitlik ve adaletten yanayız. ‘10’Un geleCeĞi belli olUyor lG.Saray’dan ocak ayındaki transfer döneminde ayrılacağı yönünde iddialar olan Wesley Sneijder’in menajeri Gudio Albers, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Juventus’un ısrarlı teklifi hakkında konuşan Albers, “Bana ya da Sneijder’e gelen teklif yok. G.Saray bize Sneijder’i satmak istemediklerini söylüyor. G.Saray bana bir şey demeden hareket edemem. İtalyan basını tarafından 500 kez arandım ama Sneijder’le ilgili teklif almadım. İsteyen varsa G.Saray’a gitmeli. 20 milyonluk teklif olursa G.Saray isterse satabilir. 5 milyon olursa bu mümkün olmaz. 1012’ye de olmaz. G.Saray’la haftaya buluşacağız. Derbiden sonra 10 gün içinde bir araya geleceğimiz söylediler. Wesley, G.Saray’ı seviyor. Burada olmaktan memnun” dedi. lHamza Hamzaoğlu: Beşiktaş’a karşı çok iyi mücadele ettik. İlk derbimdi ve kazandık. Oyuncularım maçın başından sonuna dek oyuncularım disiplinli oynadı. Stopere birini alabiliriz. Belki de hiç transfer yapamayacağız. Kanaatim bazı oyuncuları göndererek azalmaya gitmek. lAbdurrahim Albayrak (G.Saray 2. Başkanı): Oyunculara ‘Alacağı yoktur’ yazısı imzalattırdık. Oyuncularımızla yaptığımız toplantıda bizlere maddi manevi konuda kolaylık gösterdiler. Bana ‘Sen nasıl istiyorsan öyle olsun’ dediler. Mali konularda bize en küçük bir pürüz çıkarmadılar. HamZaoĞlU: bir stoper alabiliriZ çakır’a isyan etti BEŞİKTAŞ 02 STAT: Atatürk Olimpiyat G.SARAY Tolga Serdar Franco Ersan Motta Veli Gökhan Sosa (dk. 85 İsmail) Oğuzhan Olcay (dk. 66 Kerim Frei) Demba Ba (dk. 75 Cenk) HAKEMLER: Cüneyt Çakır Bahattin Duran Tarık Ongun KIRMIZI KART Dk. 62 Veli (Be ikta ) SARI KARTLAR Ersan (Be ikta ); Hamit, Emre Muslera Sabri Chedjou Semih Telles Melo (dk. 71 Bruma) Selçuk Emre Burak Sneijder (dk. 80 Olcan) Umut (dk. 60 Hamit) lAyak parmağındaki sakatlık nedeniyle derbide oynayıp oynamayacağı merak konusu olan Sneijder, 11’deki yerini aldı. G.Birliği mücadelesinde forma giymeyen ve 10 gündür yoğun tedavi uygulanan Hollandalı yıldızın iğneyle sahaya çıktığı öğrenildi. 27. dakikada Sneijder, kaleyi karşıdan gören noktadan şut çekmek üzereyken o bölgede duran hakem Cüneyt Çakır engeline takıldı. Çakır’ın önünde olması nedeniyle müsait durumda şutunu çekemeyen Hollandalı, daha sonra Beşiktaşlı Jose Sosa’yla çarpıştı ve G.Saray topu kaybetti. Sneijder, Çakır’a çok sinirlenirken uzun süre tepkisini ortaya koydu. ‘borCUmUZ yok’ imZası ‘yılmaZ’ savaşçı golÜnÜ attı lBurak: Bakıyorsun; kimse yoksa önünde sana bir güç geliyor. Bana da o güç geldi. Çok iyi bir depar attım, golü de buldum. Beşiktaş’ı yenerek yarıştan kopmadığımızı gösterdik. Beşiktaş 10 kişi kaldığı zaman 1 gol bulabileceğimizi de biliyordum. lMelo: Spor Toto Süper Lig’in en iyi futbol oynayan takımına karşı oynadık. Bulun bilincindeydik. Sahada sonuna kadar mücadele eden bir G.Saray vardı. Beşiktaş önünde iyi bir performans sergiledik. Sakatlık yüzünden oyundan kendi isteğimle çıktım. Devam edebilirdim ama hem kendimi hem de takımımı riske atmak istemedim. toplardan medet umdular. Her iki tarafın da bol top kaybıyla oynadığı bir karşılaşmada gol ancak duran toptan gelebilirdi. Nitekim Sarı Kırmızılılar üç kornerin ardından maçın ilk kaleyi bulan vuruşuyla öne geçmeyi de başardı. Gol Beşiktaş’ın aklını başına getirir gibi oldu. Ancak Gökhan’ın çabaları dışında ileride alıştığımız baskıyı kuramadılar. Bu sırada yine kırmızı kart faciası kurbanı oldu Beşiktaş. Sneijder’in kışkırtması ve Veli’nin elinin onun yüzüne değmesiydi buna sebep. Tamam, Beşiktaş gerginlikleri pek kaldıramıyor ama işgüzarca çıkartılmış bir karttı bu. 6 milyon avro ödeme melo: en iyi takıma karşı!.. lFutbolcularına ödeme konusunda sıkıntı yaşayan Galatasaray yönetimi derbi öncesi önemli bir hamle gerçekleştirdi. SarıKırmızılı idareciler, oyunculara toplam 6 milyon Avro’luk ödemede bulunarak derbi için adeta takıma doping yaptı. Hep söylüyorum. Bu ülkede maçlar seyirci statta izlesin diye oynanmıyor. Televizyon yayınlasın diye oynanıyor. Yine söylüyorum; bu ülkenin maç saati pazar öğle sonraları… Hava koşulları çok kötüyken, üstelik Olimpiyat Stadı’nın koşulları biliniyorken bu maçtan daha çok gündüz oynanması gereken maç olabilir miydi? Ama hayır kimsenin futbolseveri düşündüğü yok. Ondan sonra futbolu yönetenler, özellikle de maçın gündüz oynanması için parmağını kıpırdatmayan Lig TV yorumcuları, ‘tribünlerin boş olmasından’ şikâyet etmesin. GÜLENGÜL ALTINSAY Aslında ben de çok istediğim halde Olimpiyat Stadı’na gidemedim. Nedeni kesinlikle hava koşulları falan değildi, Olimpiyat’ta daha önce defalarca yaşadığım internet sorunuydu. Fenerbahçe maçında kişisel erişimle de bağlantı kuramamıştım örneğin. Sadece Beşiktaş’ın sponsorunun telefonları çekiyordu. Neyse, mücadele başlayınca gördüm ki tamam ben maça gidememiştim ama sahadaki takımlar da karşı Eziyet Derbisi alana gidemiyorlardı. Sahada varlıklarıyla yoklukları birdi. İlk devre kaleyi bulan bir tek top yoktu mesela. Atiba’nın yokluğu Beşiktaş orta alanını kolay geçilebilir yapmış. Oysaki onun yerinde oynayan Oğuzhan’la durumu avantaja dönüştürebilirdi SiyahBeyazlılar. Bunu da ancak oyunu ileri iterek yapabilirlerdi. İlk dakikalarda biraz denediler fakat daha sonra Galatasaray’ın oynamasına razı oldular. Gelişigüzel atılan uzun GOLLER: Dk. 50 Melo, dk. 90+5 Burak ‘SAVAŞTIK, KAZANDIK’ lMuslera: Beşiktaş’ı yenerek altın değerinde 3 puan aldık. Saha şartları da zordu. Bugün (dün) savaş günüydü. Bugün (dün) herkesin koştuğu, mücadele ettiği bir gün olacaktı. Sonuçta biz savaştık ve kazandık. Biz şimdi tatile galibiyetle çıkıyoruz. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear